Fiyat ödediğiniz şeydir, ancak değer aldığınız şeydirWarren Buffett, dünya tarihinin en başarılı hisse senedi yatırımcısıdır. Tabii ki, şimdi biliyoruz. "Omaha'nın Kahini" - "büyülü içgüdüsü" hayranlarının Buffett dediği şey bu. Ama mesele bu mu?
Küçük Warren 11 yaşında bir çocukken borsanın olanaklarından ilham aldı ve kız kardeşini ilk yatırımına katılmaya davet etti. Bunlar Cities Service'in imtiyazlı hisseleriydi. Kız kardeş riski almayı kabul etti ve Warren 38.25 dolardan 3 hisse satın aldı. Ama sonra, coşku dalgası hayal kırıklığına ve suçluluğa dönüştü - hisseler 27 dolara düştü. Buffett'in ilk yatırımı olan "işletme", ödünç alınan yatırım miktarının %29'unu kaybetti. Genç yatırımcının o anda nasıl hissettiğini sadece hayal edebiliyoruz, ancak bu duygunun birçok kişiye tanıdık geldiğini düşünüyorum: olumlu beklentiler, borsanın sert gerçekliği ile çatıştı. Warren hisse satmadı. Ama onların fiyatı 40 dolara ulaştığında, anında yaptı. Görünüşe göre, tüm bu girişimi bir hata olarak kabul etmek. Gelir %4,6, ablası parasını geri aldı. Her şey yolunda gitti. Şaşırtıcı bir şekilde, Cities Service'in hisse fiyatı birkaç gün sonra 202 dolara yükseldi. Veya %428, Warren!
Warren Buffett'ın sonraki tüm tarihi, çocukluğunun deneyiminden doğru sonuçları çıkardığını doğrular. Borsadaki fiyatın şirketin değerini yansıtmayabileceğini fark etti. Buffett, muhasebe, işletmelerin temel analiz ilkeleri, Benjamin Graham'ın fikirleri üzerine çalışmaya başladı. Bu, borsada gördüğümüzden farklı olarak, şirketin gerçek değerini belirlemeyi içeren bir yaklaşım geliştirmesine izin verdi.
"Fiyat ödediğiniz şeydir, ancak değer aldığınız şeydir".
Kendimden ekleyeceğim: ve değer fiyattan daha yüksekse - böyle bir yatırım makul kabul edilir.
Yukarıdaki grafikte, Buffett'in ana holding şirketi Berkshire Hathaway'in fiyat geçmişi. S&P500 endeksinin yanı sıra. Gördüğünüz gibi, şirketi endeksi "aşıyor", bu da 500 US şirketinin ortalama değerinden çok daha iyi performans gösterdiği anlamına geliyor.
Belki şirketlerin işlerinin derinlemesine analizine ek olarak, Buffett'in benzersiz yatırımcı içgüdüsü yardımcı olur, bilmiyorum. Ama zamanımızın gerçek bir Büyücüsü olduğu gerçeği benim için tartışılmaz bir gerçektir.
Teknik Analiz Harici
Bitcoin'de Efsane Cuma İndirimi 🤡Merhaba!
Bütün bu olanların Lunar eklips gününde olması çok şaşırtıcı. Dünkü eklips Boğa burcunda ve Uranüs diziliminde gerçekleşti. Lunar eklipsler dolunay, Solar eklipsler ise yeni ay. Dolunay bitiş, son, tamamlama enerjisi taşıyor. Uranüs ise yeni gelişmeler ve beklenmedik olayların gerçekleşebileceğine işaret ediyor. Bu eklipste Satürn’ün Uranüs ile dik açısı olayların finansal veya toplumsal çerçevede gerçekleşebileceğini gösterir(miş). Bunları ben de yeni öğrendim 🙃
Bütün bunlara önceden dikkat çeken ve tahminde bulunan finans astrologları oldukça gündemde. Onlardan birini de tweet olarak grafiğe ekledim. Düşündürücü olan şu ki, Terra Luna olayı da Lunar Eklips gölgeli bir zamanda gelişmişti. Ayrıca, şuanki ekips de Mayıs ayında başlayan olayların devamı ve Aralık ayında olacaklarına işaret ediyor astrolojik olarak. Ünlü bir Türk astrolog da 'Mayıs ayında ne yaşadın ve tam bitmedi? Kasım'daki eklips bunu aydınlatacak' diyerek dikkatimi çekmişti.
Lunar eklipser sadece crypto veya finans piyasalarında değil, daha geniş, global çapta etkisini gösterirler. Bu astrolojik olaylar genelde 6 aylık bir süreci kapsıyor, etkileri kısa sürmez ve çoğunlukla doğal afetler veya köklü bir değişimi çağrıştırır. Unutmayın ki Aralık ayında bir Lunar eklips daha bizi bekliyor.
Bitcoin'i grafikte belirttiğim şekilde takip ediyorum. Şuan haftalık grafikte Fib. 0.7 bölgesindeyiz, kritik bir seviye. Av. Price olarak işaretlediğim seviye benim düşüre düşüre elde ettiğim ortalama fiyat. Bundan sonra sanırım alım yapmak için 14k seviyesini bekleyeceğim.
Dikkatli olun! 🙃
Risk/ödül oranı nedir? İşlemlerinizde nasıl kar yaparsınız?Selam dostlar, sizler için yeni bir öğrenme fikri hazırladım. Yeni başlayanlar için bu bilgi çok faydalı olacaktır.
İçindekiler:
1- Risk/ödül oranı nedir?
2- Risk/ödül oranı neden önemlidir?
3- Risk nasıl ölçülür?
4- Yatırım riskleri nelerdir?
5- Risk nasıl yönetilir?
RİSK/ÖDÜL ORANI NEDİR?
Risk/ödül oranı, risk birimi başına bir yatırımdan beklenen getiriyi değerlendirmenin bir yoludur. Bir yatırımcı olarak, genellikle risk girdisi ve kaybetmeye hazır olduğunuz parasal tutarı ve ödül olarak da beklenen karınızı kullanırsınız. Dolayısıyla 100 doları riske atıyor ve 300 dolar kazanmayı bekliyorsanız, risk/ödül oranınız 1:3 olacaktır. Bu da demek oluyor ki yatırımcı para kazandığında, kaybetmeyi göze aldığı paranın en az 3 katını kazanmalıdır. Bunun asıl sebebi düşük sayıda karlı işlem yaparak kar elde edebilmektir. Bu senaryoyu göz önünde bulundurarak aşağıdaki örneği inceleyelim:
Yatırımcı karlı bir işlem yaptığında bu kar 300 dolardır
Yatırımcı kayıp yaşadığı bir işlemde ise 100 dolar kaybeder
30 karlı işlem x 300 dolar kar = 9 bin dolar
70 zararlı işlem x 100 dolar zarar = 7 bin dolar
Net kazanç: 2 bin dolar
RİSK/ÖDÜL ORANI NEDEN ÖNEMLİDİR?
Risk/ödül oranı önemlidir, çünkü bunlar herhangi bir yatırım kararını bildiren iki temel faktördür. Risk, pozisyonun olası dezavantajıdır, ödül ise kazanmaya çalıştığınız şeydir. Finansal piyasalarda risk ve ödül birbirinden ayrılamaz, çünkü bunlar bir takas çifti oluştururlar. Yani ne kadar fazla risk almaya istekli olursanız, potansiyel ödül veya kayıp o kadar yüksek olabilir. Öte yandan ne kadar az risk kabul ederseniz, potansiyel ödülleriniz o kadar düşük olur.
RİSK NASIL ÖLÇÜLÜR?
Risk, farklı yöntem ve modeller kullanılarak ölçülür. Bunlar genellikle geçmiş verilerdeki sapmaları analiz etmeyi ve gelecekteki fiyat olasılığını hesaplamayı içerir. Popüler risk ölçüm yöntemleri Beta ve Riske Maruz Değer (RMD) modelleridir.
Riske Maruz Değer (RMD), üç şeyi belirlemek için istatistiksel modellemeyi kullanarak riski ölçmenin bir yoludur. Potansiyel kayıp miktarı, kaybın meydana gelme olasılığı ve normal piyasa koşullarında kaybın meydana gelebileceği süredir.
Örneğin; bir hisse senedi portföyünün bir günlük %95 RMD'si 100.000 USD olabilir. Bu, portföyün bir gün boyunca 100.000 USD veya daha fazla değer kaybetme olasılığının %5 olduğu anlamına gelir. Buna bakmanın başka bir yolu, portföyün her 20 günde bir (yani zamanın %5'i) en az yukarıdaki miktarı (100.000 USD) düşmesini beklemeniz gerektiğidir.
Beta, belirli bir hisse senedinin getirisinin, bir piyasadaki tüm hisse senetlerinde genel değişikliklere paralel olarak değişme derecesidir. Piyasa getirisi %1 artarsa ve belirli bir hisse senedi sürekli olarak %0,5 artarsa, betası 0,5 olacaktır.
Piyasa getirisindeki aynı artış göz önüne alındığında, hisse senedi sürekli olarak %0,85 oranında düşerse, betası -0,85'e eşit olacaktır. Düşük betaya sahip hisse senetleri, bir hisse senedi portföyünün genel riskini azaltırken, yüksek betaya sahip hisse senetleri onu arttırır.
YATIRIM RİSKLERİ NELERDİR?
A-) Likidite riski
Likidite riski, finansal varlıkların bir pozisyondan çıkmak için yeterince hızlı alınamaması veya satılamaması nedeniyle zarara uğrama olasılığıdır. Açık pozisyonunuz var ancak yüksek likidite nedeniyle istediğiniz seviyede kapatamıyorsanız, pozisyonunuz zararla sonuçlanabilir.
B-) Oynaklık riski
Oynaklık riski, piyasanın öngörülemezliği nedeniyle kayıp olasılığıdır. Piyasada belirsizlik varsa, varlık fiyatlarının en yüksek ve en düşük seviyeleri arasındaki işlem aralığı genişler ve bu da sizi yüksek seviyelerde oynaklığa maruz bırakır.
C-) İş riski
İş riski, bir şirketin finansal hedeflerine ulaşma veya borcunu ödeme kabiliyetine yönelik bir tehdittir. Bu risk, piyasa güçlerindeki dalgalanmaların, mal ve hizmet arz ve talebindeki bir değişikliğin veya düzenlemenin değiştirilmesinin bir sonucu olabilir.
D-) Sistematik ve sistematik olmayan risk
Sistematik risk, piyasadaki kontrol edilemeyen değişikliklerle ilgili kayıp olasılığını içerir. Bu değişiklikler, potansiyel olarak fiyatı olumsuz yönde etkileyebilecek politika, faiz oranları, sosyal veya ekonomik koşullar gibi makro ekonomik faktörleri içerir.
Sistematik olmayan risk, mikro ekonomik düzeyde meydana gelen kayıp olasılığı ile ilgilidir. Normalde yönetimsel kararlar veya sektördeki arz ve talep gibi kontrol edilebilecek şeyler hakkındaki belirsizlikle ilişkilidir.
RİSK NASIL YÖNETİLİR?
A-) Stop-loss ve limit emirlerini kullanarak risk yönetimi
İşlem yaparken, pozisyonlarınızı seçtiğiniz piyasa seviyelerinde otomatik olarak kapatmak için zarar durdur ve limit emirleri ayarlayabilirsiniz. Stop-loss, piyasa sizin için daha az elverişli bir pozisyona ulaştığında pozisyonunuzu kapatarak riskinizi sınırlandırır. Temel olarak garantili bir stop kullanarak, piyasa size karşı hareket ederse kaybedebileceğiniz maksimum miktarı belirlemiş olursunuz.
B-) Yatırım planlarını kullanarak risk yönetimi
Riski yönetmenin en iyi yollarından biri yatırım planı oluşturmaktır. Her pozisyonun parametrelerini belirleyerek karar verme sürecindeki duyguyu ortadan kaldırmanıza yardımcı olabilir.
Bir alım satım planı, alım satımlara nasıl ve ne zaman girip çıkmanız gerektiğini tanımlayan bir alım satım stratejisiyle karıştırılmamalıdır. Yatırım planları, bir pozisyon almak için kişisel bir motivasyonu, yapmak istediğiniz zaman taahhüdünü ve hedeflerinize ulaşmak için kullanacağınız stratejileri içerir.
C-) Alım satım uyarılarını kullanarak risk yönetimi
Alım satım uyarıları, belirlediğiniz piyasa koşulları karşılandığında size bildirimleri tetikleyecektir. Bu uyarıları özelleştirmek ücretsizdir ve sürekli olarak piyasaları izlemeden gerekli aksiyonu almanızı sağlar. Alım satım uyarıları ile birden fazla hesaptaki hareketi takip edebilir ve hedef seviyenize veya fiyat değişikliğinize ulaşıldığı anda bir bildirim alabilirsiniz.
Zararı durdur ve Kar al seviyelerini doğru şekilde hesaplamak 🎯Selam herkese 👋 Bugünkü paylaşımımızda hepimizin sayısızca kez duyduğu ‘Zararı durdur’ ve ‘Kar al’ seviyeleri hakkında konuşacağız. Siz bu seviyeleri nasıl hesaplıyorsunuz? Her işlemde teknik analizine uygun farklı bir hesaplama mı yoksa kolaya kaçıp her zaman %5 zarar, alabildiğin kadar kar mı? Yorumlarda buluşalım ✍️
‘Alabildiğin kadar kar’ hoşunuza gitti, biliyorum. Öyle bir şey yok, neyse, konumuza dönelim! 😄
Hem zararı durdur hem de kar al seviyeleri işlemden çıkış stratejimizin bir parçasıdır. Hatırlarsanız bir önceki paylaşımımızda ne olursa olsun bir çıkış planınız olması gerektiğinden bahsetmiştik. Çıkış stratejisi, işleme girmeden önce bile nerede zarar durdurmanız ve nerede kar almanız gerektiğini bildiğiniz anlamına gelir, çünkü hangi piyasalarda veya varlıklarda işlem yaptığınız fark etmeksiznin herhangi bir girişi veya çıkışı şansa bırakmamalısınız!
İşleme girmek için doğru zamanlamanın ve doğru seviyeyi bulmanın ne kadar önemli olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Fakat işlem yaptığımız piyasalarda satın almak kadar satmak da önemlidir. Bunun için bir strateji belirlemeli ve onu adım adım uygulamalıyız! Sürekli piyasaları izleyemiyorsanız işleme girdiğiniz esnada veya girdikten sonra bile bu seviyelerde emir verebileceğinizi unutmayın. Zararı durdur ve Kar al emirleri neredeyse her alım satım platformunda mevcut. Geriye sadece bu seviyeleri tespit etmek kalır!
Zararı durdur (stop loss, SL) bir alış/long işleminde ise, giriş fiyatın altında belirlenmiş bir fiyat seviyesi ve fiyat o seviyeye ulaştığında pozisyondan zararla çıkış yapacağımız seviyedir. Bir satş/short işleminde ise, giriş fiyatın üstünde belirlenmiş bir fiyat seviyesi ve fiyat o seviyeye ulaştığında pozisyondan zararla çıkış yapacağımız seviyedir.
Buna karşılık, Kar al (take profit, TP) bir alış/long işleminde ise, giriş fiyatın üstünde belirlenmiş bir fiyat seviyesi ve fiyat o seviyeye ulaştığında pozisyondan karla çıkış yapacağımız seviyedir. Bir satış/short işleminde ise, giriş fiyatın altında belirlenmiş bir fiyat seviyesi ve fiyat o seviyeye ulaştığında pozisyondan karla çıkış yapacağımız seviyedir.
Bu seviyeleri en ideal şekilde hesaplayabilmenin tek bir yöntemi yoktur. Bu çıkış stratejisi yatırımcıdan yatırımcıya değişebilir, ancak hepimizin hedefi, işlemden çıkış yapmak için bilinçli kararlar vermek. O yüzden önemli olan size en uygun stratejiyi seçmek ve onu uygulamaktır. Gelin zararı durdur ve kar al seviyelerinin hesaplanma yöntemlerine bakalım.
► Destek ve direnç noktalarını kullanmak
Destek ve direnç seviyeleri teknik analiz yapan herkesin çok alışık olduğu bir kavramdır. Genel olarak destek seviyelerinde, artan alım baskısı ve alım hacminden dolayı düşüş eğiliminin yavaşlaması, sonrasında trende aynı yönde devam etmesi veya trend değişimi beklenir. Direnç seviyelerinde ise artan satış baskısı ve satış hacmi nedeniyle yükseliş eğiliminin yavaşlaması, sonrasında trendin tekrar yükseliş yönünde devam etmesi veya trend değişimi beklenir. Bu yöntemi kullanmayı tercih eden yatırımcılar, kar al ve zararı durdur seviyelerini destek ve direnç noktalarının yanında, hemen üsütnde veya altında belirleyebilirler.
► Hareketli Ortalamalar (veya herhangi benzer gösterge)
Destek ve direnç seviyelerine benzer şekilde yatırımcının tercihine bağlı olarak önemli MA, EMA ve SMA pivot noktaları kullanılabilir. Hareketli ortalamaları kullanmayı seçen yatırımcılar, zararı durdur seviyelerini genellikle uzun vadeli bir hareketli ortalamanın altında olacak şekilde belirler. Aynı zamanda, hareketli ortalamaları takip ederek iki farklı ortalamanın kesişiminden üretilen kesişim sinyallerine göre alış veya satış noktalarını belirlerler. TradingView platformunda harketli ortalamalar ve farklı ortalamaların kesişimi üzerinden alarm kurabilir ve bu göstergelerin takibini kolayca sağlayabilirsiniz.
Benzer şekilde bu stratejide farklı göstergeler kullanılabilir. Örneğin, RSI, Bollinger Bantları, MACD, Supertrend, Momentum, Müthiş Ösilatör, vb. Her göstergenin mantığına uygun işleme giriş ve işlemden çıkış seviyelerinizi belirleyebilirsiniz.
► "Göze alabileceğin kadar" kar/zarar
Bazı yatırımcılar zarar durdur ve kar almak için doğru seviyeleri hesaplamak yerine sabit bir yüzde veya sayı kullanırlar. Örneğin, alış pozisyonunda zarar durdurmak için varlığın fiyatı giriş fiyatına kıyasla %5 düşmesi durumunda işlemden çıkış yaparlar. Kar alamak için ise giriş fiyatına kıyasla %10 yükseliş beklerler. Sabit bir sayı olarak ise, 50 dolar zarar olunca zarar durdurmak, veya 100 dolar kar yazınca kar almak. Çok verimli bir yöntem olamakla birlikte özellikle teknik analiz ile ilgilenmeyen yeni piyasa katılımcıları tarafından tercih ediliyor.
Zarar durdur ve Kar al seviyelerinizi belirlemek için sadece bir yöntemi seçmek zorunda değilsiniz. Bu yöntemleri karıştırarak denemeler yapabilir, kendinize en uygun stratejiyi ortaya koyabilirsiniz. Zarar durdur ve kar al seviyelerinizi belirleyerek Risk/Getiri oranı değerlendirmenizi yapabilir, portföyünüzü verimli bir şekilde yönetebilirsiniz. Ayrıca, tercih edeceğiniz ve uygulayacağınız bu risk yönetimi stratejisi, duygusal işlemler yapmanızı önleyebilir ve daha bilinçli bir yatırımcı olmanızı sağlayabilir.
Bu gönderiyi beğendiğinizi ve piyasalarda gezinirken size yardımcı olacağını umuyoruz.
Aşağıdaki yorumlar bölümüne herhangi bir ek ipucu veya tavsiye yazmaktan lütfen çekinmeyin!
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
İNDİKATÖRLER NASIL YORUMLANIR?Herkese merhabalar… Umarım keyfiniz yerindedir..
İndikatör yorumlama kısaca, indikatörden indikatöre ve kişiden kişiye göre değişiklik gösteriyor. Ben kendi fikirlerimi basit bir strateji üzerinden giderek sizlere anlatmaya çalışacağım. Bu konuda çok fazla tecrübesi olmayan arkadaşlarımız için stratejiyi adım adım oluşturarak gitmek istedim. Olabildiğince objektif ve mantıklı olmasına özen gösterdim. Bunun yanı sıra sorabileceğinizi tahmin ettiğim soruları sorup cevaplamaya çalıştım. Analizi yaparken ek teyit oluşturması maksadıyla birkaç pratik indikatörden de bahsedeceğim. Elimden geldiğince çok fazla detaya değinmeye çalıştım. Bu yüzden biraz uzun bir yazı oldu. Umarım beklediğinize değen bir fikir yazısı olmuştur.
Hazırsanız başlayalım : )
1- PİYASAYI TANIMAK
Piyasayı tanımak istememizin en önemli sebebi piyasanın yapısına göre indikatör tercih etmemiz gerektiğindendir. Ben örnek olarak kripto para piyasasını tercih ettim. Bu piyasa volatil bir piyasa o yüzden indikatör tercihi yaparken hareketli ortalama ya da bundan kaynaklı indikatör tercih etmek bize avantaj sağlayacaktır. Piyasa volatil olmasına karşın zaman zaman yatay hareketler sergilediğini de görmekteyiz. Hem bu sebepten hem de ek teyit oluşturması açısından momentum kaynaklı indikatörde eklenebilir. Bende bir tane ekledim.
2- ZAMAN DİLİMİ
Ben örnek olarak orta vadeli bir analiz tercih ettim. Günlük ve haftalık zaman dilimlerinden daha düşük zaman dilimindeki işlemler, daha fazla tecrübe gerektiren işlemlerdir. Özellikle skalp işlemler, kaldıraçlı işlemler daha büyük risk unsurları barındırmalarından dolayı yeni başlayan arkadaşların belli bir tecrübeyi edindikten sonra düşünmelerini öneririm. Bunun yanı sıra zaman dilimi, seçtiğimiz indikatörün hesaplama yapacağı bar sayısıyla da yakından ilgilidir. Örneğin orta vadeli bir analiz yapabilmek için kullanacağım indikatör kaç bar hesaplaması yapmalıdır? Ve Neden?
3- İNDİKATÖR SEÇİMİ
İlk tercihim 50 barlık EMA (üstel hareketli ortalama).
Neden 50 bar? Neden EMA? Önce buna bir bakalım.
Her ne kadar kripto piyasası volatil bir piyasa olsa da yatay seyir hareketleri sergilediğini de görmekteyiz. Hareketli ortalama ya da bu kaynaktan türetilen indikatörler yatay piyasalarda hatalı sinyaller üretir. 50 bardan daha kısa, 20’lik 30’luk gibi bar hesaplaması yapan indikatörler bu durumda çok sık yukarı ve aşağı kesilebilir bu da işlemlerimiz konusunda bizi yanıltabilir. Ben istiyorum ki kullanacağım indikatör çok sık aşağı yukarı kesilmesin. Kestiği zamanda da bana iyi bir kar getirisi olsun ki attığım taş ürküttüğüm kurbağaya değsin. 100 barlık ve 200 barlık EMA’lar daha uzun vadeli olmaları sebebiyle kullanmadım.
Bu düşüncelerimin yanı sıra, standart ayarda momentum kaynaklı bir indikatör de kullanacak olmamın bu konuda etkisi var. Çünkü momentum kaynaklı indikatörler hıza dayalı indikatörlerdir. Hızlı bir indikatörün yanına hızlı bir hareketli ortalama eklersem (20-30 gibi) ikisi birbirine yakın bir al-sat pozisyonu oluşturabilir bu da teyitleme açısından çok sağlıklı olmayabilir. Çünkü indikatörler kusursuz değildir. Ben istiyorum ki kullandığım indikatörlerden birisi hatalı sinyal üretirse en azından diğeriyle bu hatayı ekarte edebileyim. Hızlı bir indikatörün yanına 100 ve 200 barlık gibi çok yavaş hareketli ortalamalar eklediğimizde, birbirleri arasında uyum sağlamakta zorlanabiliriz. Birisi al sinyali üretirken diğeri al sinyali verebilmesi için daha fazla zamana ihtiyacımız olabilir. (NOT: 100 ve 200 barlık bir hareketli ortalama indikatörünün yanına momentum kaynaklı bir indikatör eklemek istiyorsak burada momentum kaynaklı indikatörün bar sayısını artırmak daha sağlıklı olabilir. 20 - 30 gibi kısa bar sayılı indikatörlerin yanına momentum kaynaklı bir indikatör ekliyorsak, burada momentum kaynaklı indikatörün bar sayısının arttırılması, volatil bir piyasada işlem yaptığımız için ve momentum kaynaklı indikatörlerin daha çok yatay piyasa indikatörleri olması sebebiyle çok sağlıklı olmayabilir.)
Peki, neden üstel?
EMA hesaplanışı gereği yakın dönemdeki fiyat hareketine duyarlıdır. DEMA (ikili üstel hareketli ortalama) ve TEMA (üçlü üstel hareketli ortalama), fiyata normal bir EMA’dan daha duyarlıdır. Örneğin 50 barlık bir DEMA, normal bir 20’lik EMA kadar fiyata yakın seyretmektedir. TEMA daha da yakın seyretmektedir. Fiyata yakın seyrettikleri için hatalı sinyal üretme olasılıkları fazla olabilir diye eledim. Aynı zamanda volatil bir piyasada aşırı duyarlılık çok sağlıklı olmayabilir. SMA (Basit hareketli ortalama) ve VWMA (hacim ağırlıklı hareketli ortalama), EMA’ya nazaran biraz daha hantaldır. Bu hantallık sebebiyle EMA kadar fiyata kolay tepki veremezler. Zaten EMA bu hantallığı ekarte etmesi için geliştirilmiş bir indikatördür. Ben hareketli ortalamamı seçerken fiyata ne çok duyarlı ne de çok duyarsız olmasın diye düşündüm. Son fiyat hareketine karşı olan duyarlılıkla ilgili size fikir vermesi açısından bir indikatörden bahsedeceğim.
İndikatörün ismi “Linear Continuation”. İndikatörün yaratıcısı “nickbarcomb”. Bildiğimiz 50-100-200 barlık SMA ve EMA indikatörleri. Farkı; bu ortalama indikatörlerine istinaden doğrusal bir devam çizgisi çiziyor olması. Herhangi bir ayar biçimi yok. İki hareketli ortalamadan birini seçiyorsunuz. Ben EMA kullandığım için EMA seçili hepsi bu. Bir görsel bırakıyorum.
Şimdi BTC'yi biraz geri alıyorum. Renk karmaşasını önlemek için indikatörün kodundan 100 ve 200 lük ortalamaların rengini beyaz yaptım. 50'lik EMA'nın doğrusal devamlılık çizgisini de kırmızıya çevirdim. (Maalesef ki indikatörün kendi içinde yapılamıyor). Aşağıdaki size bırakacağım görseli dikkatle incelediğinizde SMA ve EMA indikatörleri yukarı yönlü kesilmiş. SMA fiyata duyarlı olmaması sebebiyle, fiyat yukarı yönelmesine rağmen doğrusal devamlılık hala aşağı gösteriyor. EMA da ise kesildikten sonra doğrusal devamlılık yukarı yöne işaret ediyor.
NOT: Ağırlıklı hareketli ortalama (WMA) hesaplaması gereği EMA gibi fiyata duyarlılığı vardır. Fakat bu duyarlılık EMA kadar değildir. Örneğin sert bir düşüş hareketinden sonra ölü kedi sıçraması gerçekleşmesi durumunda 50’likler içinde (DEMA, TEMA hariç) ilk yukarı kesilecek indikatör çoğu zaman WMA’dır. En geç kesilecek olanı ise çoğu zaman EMA’dır. Bu geç kesilme, bu tarz sahte yükselişlerde EMA’yı ya dirence dönüştürür ya da yukarı yönlü kesilmiş olsa bile yatırımcıyı çok fazla oyunda tutmayarak çabuk stoplatır. BTC gibi dipte olan emtialar için bu durum iyi olsa da tepe pozisyonları için sıkıntılı olabilir. Ben olabildiğince risk odaklı bakmaya çalıştım. Bu yüzden WMA’yı değil EMA’yı tercih ettim. Siz dilerseniz yine SMA,VWMA ya da WMA da kullanabilirsiniz. Ne demek istediğimi daha iyi anlamanız için size 2 görsel bırakıyorum.
İkinci tercihim Göreceli Güç Endeksi yani RSI. Bu bir çok kişi tarafından bilindik bir indikatör olduğu için kullandım. Bunun dışında bu indikatörü kullanmakla ilgili ekstra bir şey yok. Standart ayarda bıraktım. Normalde biraz daha bar sayısının artırılması düşünülebilir. Orta vadeli bir analiz yapacağımız için günlük grafiklere de bakacağız. Piyasanın volatil bir piyasa olması RSI’ın da momentum kaynaklı bir indikatör olması sebebiyle çok fazla hatalı sinyal üretebilir (Çok sık pozitif – negatif uyumsuzluk). Bu hatalı sinyalleri biraz tolere etmesi açısından bar sayısının artırılması düşünülebilir. Çok büyük bir artış olarak düşünülmemelidir bu. Unutmayalım son 50 bara bakan birileri zaten var. O yüzden bunu bilinçli yaptığımı bilmenizi isterim. Çünkü bir önceki fikir yazısında bahsettiğim konulardan size bazı güzel görseller göstermek istiyorum.
4- KULLANDIĞIMIZ İNDİKATÖRLERİ TANIMAK
Bir yanda 50’lik EMA diğer yanda standart bir RSI’mız var. Kripto para piyasasında işlem yapmayı düşündüğüm için burada 50’lik EMA’yı nispeten ana indikatör, RSI da yardımcı indikatör gözüyle bakıyorum. RSI hıza dayalı olduğu için ilk alım sinyalini RSI da aramam, ardından EMA’yı kesip kesmeyeceğine göre değerlendirmem gerek. İki farklı kaynaklı indikatör iki farklı hatalı sinyal de demek aynı zamanda. Doğru alımı bulabilmek için indikatörlerimi yakından tanımalıyım.
50’lik EMA ile başlayalım. Efendim yukarı kesilmesi al, aşağı kesilmesi sat anlamına gelir, bazen destek direnç görevi görür bla bla bla. Bu indikatörü anlamak için yeterli değil. Birçok kez siz de benim gibi görmüşsünüzdür her yukarı kesilmede fiyat yukarı devam etmiyor. Bazen yukarı kesilmeden sonra fiyat, indikatörü tekrar aşağı kesebiliyor. Bu kesilmenin hatalı bir kesilme olup olmadığını nasıl anlarım? Bana risk ekarte edecek bilgiler lazım.Biraz daha tanıyalım. Benim indikatörüm aynı zamanda hareketli ortalama kaynaklı olduğu için gecikmeli bir indikatör. Yatay seyir hareketinde çok sık hatalı sinyal üretebiliyor.
Şimdi bu bilgiler doğrultusunda biraz beyin fırtınası yapalım. Kripto para piyasası volatil bir piyasa olduğu için aylık ve haftalık durumlarda çok yatay gittiğini görmüyoruz. Bu güne kadar gitmemiş olması bundan sonra gitmeyeceği anlamı taşımaz elbette ki. Gözlemlersek fikrimizi değiştiririz. Gözlemlemediğimiz takdirde aylık ve haftalık durumlarda hatalı sinyal görme ihtimalimiz nispeten düşüktür. Fakat günlük için aynı şeyi söyleyemeyiz. Günlük grafiklerde yatay seyir hareketini sık görürüz. Bu da indikatörün o zaman diliminde hatalı sinyal üretme ihtimalinin fazla olduğunu ve her yukarı kesilmenin doğru bir AL sinyali OLMADIĞI anlamına gelir. Bunun yanı sıra market yapısıyla beraber kullanırsak sağlıklı al sinyali yakalama şansımız da artabilir.
Birde RSI’ımıza bakalım.
RSI momentum kaynaklı bir indikatör. Birçok momentum kaynaklı indikatörlerden en büyük farkı sınırları olan bir indikatör olması. Bu indikatörle ilgili zaten çok fazla bilgi olduğu için lafı çok uzatmamak adına değinmiyorum. Riskimi ekarte edebilecek bilgiler istiyorum. Bu noktada RSI iki soru soruyorum.
a) Her zaman 0-30 ile 70-100 arasından dönmediğini görüyoruz bazen 40’tan da düşebiliyor 60’tan da yükselebiliyor neye göre değerlendirmeliyim?
Öncelikle yatırımcılar olarak en büyük amacımız kar elde etmektir. Bu kar ne kadar çok olursa bizim için o kadar iyidir. İyi bir kar elde edebilmek için de olabildiğince dipten almayı ve tepeden satmayı hedefleriz. RSI indikatörü için varsayılan dip 0-30 arası, varsayılan tepe de 70-100 arasıdır. Bu yüzden alım değerlendirirken dibe ne kadar yakın (0-30 bölgesi), tepeden ne kadar uzak (70-100 bölgesi) olmasına, satış değerlendirirken de tepeye ne kadar yakın dipten ne kadar uzak olmasına bakacağız. Kafanızı karıştırmamak adına bunu şöyle basit bir örnekle açıklayayım. Diyelim ki RSI 30 da iken bir alım gerçekleştirdik. RSI'ın 70 e gideceğini var sayalım. RSI'ın 70 e gidebilmesi için fiyatın, RSI’ı 40 puan artacak kadar yükselmesi gerekecektir. Öte yandan RSI 60 iken alım yaparsak 70 e gidebilmesi için fiyatın, RSI’ı 10 puan artacak kadar yükselmesi gerekecektir. Ne kadar çok yükseliş o kadar çok kar. Demek istediğimi umarım anlatabilmişimdir. (LÜTFEN VARSAYIM OLDUĞUNU UNUTMAYALIM).
b) Her pozitif- negatif uyumsuzluk bir al ya da sat sinyali olmadığına göre hangi uyumsuzluk ne zaman doğru ne zaman yanlış nasıl anlayacağım?
Sorunun cevabı MARKET YAPISI’nı tanımaktan geçiyor. Önce market yapısı nedir ona bakalım ardından nasıl ayırt edebileceğimize bakalım. Market yapısı basit bir tabirle trendin yönüdür. 3 e ayrılır. Yükseliş trendi, düşüş trendi ve yatay trend. Bu noktada market yapısının çok önemli olduğunu vurgulamalıyım. Hepimiz birçok farklı analiz yöntemleri kullanıyoruz. Fibonacci, elliot, Fiyat hareketi, indikatörler vb. Farklı analiz çeşitleri kullanıyor olsak bile tıpkı fiyat gibi market yapısı ortak buluştuğumuz bir paydadır. Bu sebeple sürü psikolojisini tetikleme olasılığı yüksektir. Market yapısı uzun zaman dilimindeki yapıya bağlı kalarak alt zaman dilimlerinde de market yapıları oluşturur. Eğer ana market yapısı boğa yönlü ise pozitif uyumsuzlukların çalışma ihtimali kuvvetli, negatif uyumsuzlukların çalışma ihtimali zayıf diyebiliriz. Tersi durumda ise (ayı yönlü) negatif uyumsuzlukların çalışma ihtimali kuvvetli, pozitif uyumsuzlukların çalışma ihtimali zayıf diyebiliriz. Market yapısını daha iyi anlayabilmeniz için size bir görsel bırakıyorum.
UYUMSUZLUKLAR
Neden oluşur?
RSI’ın sınırları olduğunu söylemiştik. Sınırları olması onu sürekli pozitif bir değer almaya zorlar. Bu zorlanma fiyatla birlikte hareket etmesini engeller ve indikatör fiyatla olan uyumluluğunu yitirir.
a) DÜZENLİ POZİTİF UYUMSUZLUK: Fiyatın bir önceki dipten daha aşağıda bir dip yaptığı ya da fiyatın daha önceki dip ile eşit olduğu durumlarda, indikatörün yaptığı dibin daha yukarıda kalması ile oluşan boğa yönlü bir uyumsuzluktur.
b) GİZLİ POZİTİF UYUMSUZLUK: Fiyatın bir önceki dipten daha yukarıda bir dip yaptığı ya da fiyatın daha önceki dip ile eşit olduğu durumlarda, indikatörün yaptığı dibin daha aşağıda kalması ile oluşan boğa yönlü bir uyumsuzluktur.
c) DÜZENLİ NEGATİF UYUMSUZLUK: Fiyatın bir önceki tepeden daha yüksek bir tepe yaptığı ya da fiyatın daha önceki tepe ile eşit olduğu durumlarda, indikatörün yaptığı tepenin daha aşağıda kalması ile oluşan ayı yönlü bir uyumsuzluktur.
d) GİZLİ NEGATİF UYUMSUZLUK: Fiyatın bir önceki tepeden daha düşük bir tepe yaptığı ya da fiyatın daha önceki tepe ile eşit olduğu durumlarda, indikatörün yaptığı tepenin daha yukarıda kalması ile oluşan ayı yönlü bir uyumsuzluktur.
Öncelikle dip ve tepelerin eşit geldiği uyumsuzluk biçimlerini kısa süreliğine askıya alıyorum.
Düzenli pozitif uyumsuzluğun tanımında, fiyatın bir önceki dipten daha aşağıda bir dip yapması durumundan bahsediyor. Fiyatın daha aşağıdan bir dip yapması, genelde fiyatın düşmeye istekli olduğu durumlarda karşımıza çıkan bir yapıdır. Düşmeye istekli bir fiyatta, indikatörün alım sinyali üretiyor olması, bu sinyalin çoğu zaman hatalı bir sinyal olma olasılığını kuvvetlendirir. Özellikle tepe noktası (market yapısı) kolay kırılabilir bir seviyede değilse (düşüş yönlü) çalışma ihtimali nispeten düşüktür. Bu pozitif uyumsuzluğun çalışabilmesi için market yapısının kolay kırılabilir bir seviyede olması aranır. ( NOT: Uzun zaman dilimindeki market yapısıyla beraber, bağlı bulunduğu zaman dilimindeki market yapısına göre değerlendirilmelidir)
Bunun için 2 görsel bırakıyorum
Araştırma yaparken bu uyumsuzluğu daha çok ölü kedi sıçramalarında gördüğümü de belirteyim. Genelde kripto para piyasası ya da spekülatif hisselerin dip seviyelerinde görülme olasılığı yüksek olan bir uyumsuzluk biçimi.
Düzenli pozitif uyumsuzluk, çoğu zaman gizli negatif uyumsuzluk ile bir sebep sonuç ilişkisi yaşar. Düzenli pozitif uyumsuzluğun oluşmasıyla indikatör fiyatın önüne geçer. İndikatörün fiyatın önünden ilerliyor olması fiyatın yeni bir tepe yapmamasına rağmen indikatörün yeni bir tepe yapmasına sebep olabilir. Böyle bir durumda yine market yapısına bakılmalıdır. Market yapısı kolay kırılabilir bir düzeyde değilse pozitif uyumsuzluğa istinaden gelebilecek alımın akabinde gizli negatif uyumsuzluk oluşturma ihtimali yüksektir. Bu negatif uyumsuzluğunda çalışma ihtimalini kuvvetlendirir. Eğer market yapısı kolay kırılabilecek bir seviyede ise pozitif uyumsuzluk sebebiyle alım gelmesi halinde, fiyat da yeni bir tepe yapacağı için negatif uyumsuzluk söz konusu olmayacaktır. ( NOT: Uzun zaman dilimindeki market yapısıyla beraber bağlı bulunduğu zaman dilimindekine göre değerlendirilmelidir)
Birde gizli pozitif uyumsuzluğa bakalım. Bu uyumsuzluk biçiminde fiyatın yaptığı yeni dibin yukarıdan gelmesi söz konusudur. Burada fiyatın yukarıya gitmeye istekli bir yapıda olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle gizli pozitif uyumsuzluğun 0-30 bölgesine yakın ya da bu bölgedeyken gelmesi bizim için daha anlamlı olur. Hem market yapısı değişikliğinin söz konusu olacak olması, hem RSI’ın alım bölgesinde ya da buraya yakın olması yükselişi destekler nitelikte olacağından çalışma ihtimalini kuvvetlendirir. ( NOT: Uzun zaman dilimindeki market yapısıyla beraber bağlı bulunduğu zaman dilimindekine göre değerlendirilmelidir)
Aynı zamanda bu uyumsuzluk biçiminde indikatör fiyatı geriden takip ettiği için, (dip seviyedeyken)çabuk bir negatif uyumsuzluk görülme ihtimali zayıftır. Satış bölgesine yakın bir bölgede oluşması halinde market yapısıyla beraber yorumlanmalıdır. Fiyatın yaptığı dibin yukarıdan geliyor olması çoğu zaman market yapısının bozulmadığı anlamına gelir. Market yapısının bozulmadığı durumlarda sinyalin doğru bir sinyal olma olasılığı yüksektir. Market yapısının bozulma ihtimalinin olduğu durumlarda alımın bir tuzak olma ihtimali kuvvetlidir. ( NOT: Uzun zaman dilimindeki market yapısıyla beraber bağlı bulunduğu zaman dilimindekine göre değerlendirilmelidir)
Gizli pozitif uyumsuzluk çoğu zaman düzenli negatif uyumsuzluk ile bir sebep sonuç ilişkisi yaşar. Fakat düzenli pozitif uyumsuzluktaki gibi değildir bu durum. Bulunduğu bölgeye göre yorumlamamız gerekir. İndikatörün fiyatı geriden takip ediyor olması, alımın 0-30 bölgesinde iken gelmesi halinde çabuk bir negatif uyumsuzluk süreci çoğu zaman başlatmaz. İndikatörün negatif uyumsuzluk sinyali verebilmesi için fiyatın bir önceki tepeden daha yüksek bir tepe yapması gerekecektir. Fakat alımın RSI ın satış bölgesine yakın bir bölgede olması, çoğu zaman tepe mesafesinin yakın olduğu ve bu tepenin çoğu zaman çabuk geçilebileceği anlamına gelir. Böyle bir durumda hızlı bir şekilde negatif uyumsuzluğa dönüşme ihtimali kuvvetlidir. Fakat market yapısı değişikliği söz konusu olmadığından bu negatif uyumsuzluğun çalışma ihtimali düşüktür. ( NOT: Uzun zaman dilimindeki market yapısıyla beraber bağlı bulunduğu zaman dilimindekine göre değerlendirilmelidir)
Bu uyumsuzluğu araştırma yaparken daha çok hisse senedi piyasalarının tepe noktalarında gördüğümü belirteyim. Çoğu kez akabinde negatif uyumsuzluk oluşturmasına rağmen düşmediğine de şahit oldum. Bu durumun büyük ihtimalle hisse senedi piyasalarının boğa eğilimli olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum.
SORU: Her pozitif uyumsuzluktan sonra negatif uyumsuzluk gelecek diye bir kaide mi var?
Araştırma yaparken negatif uyumsuzlukların başlangıç noktalarına gittiğimde altında çoğunlukla bir pozitif uyumsuzluk gördüm. Burada aslında önemli olan indikatörün fiyatla ne kadar uyumlu olduğudur. Kripto para piyasasının volatil olması, RSI’ın bu piyasada fiyatla uyum sağlamaktan çok uyumsuzluk göstermesine sebebiyet vermektedir. RSI, fiyat yatay seyir hareketindeyken bazen bunu tolere edebilir. Kripto piyasasının çok yatay gitmiyor olması da bu toleriyi çoğu zaman engeller. Örneğin düzenli bir pozitif uyumsuzluğa istinaden bir alım geldi ve fiyatın yükseldiğini varsayalım. Akabinde negatif uyumsuzluk oluşturmadan fiyat bir geri çekilme gerçekleştirmiş olsun. İndikatör fiyatın önünde olduğu için bu geri çekilmede bile indikatör tekrar düzenli pozitif uyumsuzluk sergilemek isteyecektir. Bu noktada yakın tepeler açısından negatif uyumsuzluk sergilemese bile uzak tepeler açısından sergileyecektir. Daha açıklayıcı olsun bir görsel bırakayım.
Düzenli ve gizli pozitif uyumsuzlukların dipleri eşit seviyelerden gelenler içinde benzer mantık yürütülebilir. Burada fiyatın diplerinin eşit seviyeden geliyor olması market yapısıyla ilgili her zaman net bir şekilde fikir veremeyebilir. Burada yine ana market yapısına ve bağlı bulunduğu zaman dilimindeki market yapısına göre hareket edilmesi nispeten daha olumlu olur.
RSI ile ilgili bir dip not daha düşeyim. Bir önceki fikir yazımı okuyan arkadaşlar hatırlayacaktır. MOMENTUM KAYNAKLI BİR İNDİKATÖR MOMENTUM KAYNAKLI DİĞER İNDİKATÖRLERLE TEYİT EDİLMEMELİDİR. Demiştim. RSI’mız 14 bar ve kapanış üzerinden hesaplama yapıyor. Bu demektir ki standart ayarı RSI gibi 14 olanlar RSI ile beraber ya da birbirine yakın al sat ve pozitif negatif uyumsuzluk sinyalleri veriyordur. Bar hesaplaması 14 den küçük olanlar RSI’a nazaran daha erken sinyal verir. Fakat bu onların daha iyi bir indikatör oldukları anlamına gelmez. Bar sayısı ne kadar kısaysa hatalı sinyal üretme olasılıkları o kadar fazladır. Kaldı ki RSI’ın bar sayısını da kısaltırsanız o indikatörle beraber ya da onlara yakın bir al sinyali ürettiğini görürsünüz. Fikir yürütürken sürü psikolojisinin ne yaptığını da anlamak bu konuda kolaylaşır. Ek bir indikatöre ihtiyaç duymadan kullandığınız momentum kaynaklı indikatörünüzün bar hesaplaması ne ise, ondan daha kısa olanlar daha kuvvetli alım sinyali ondan daha uzun olanlar biraz daha geç alım sinyali vereceklerini bakmadan söyleyebilmek mümkündür.
Örnek KDJ indikatörü, bar hesaplaması 9,3,3. KDJ indikatörü için varsayılan alım bölgesi 0-20 arasıdır. RSI için ise 0-30 . KDJ indikatörünün sinyal çizgilerinin nerede olduğuna dikkat edin!
Şimdide RSI gibi 14 bar hesabı yapan MFI’a (Para akışı endeksi) bakalım. Onunda varsayılan alım bölgesi 0-20 dir.
Elbette ki osilatörlerin hesaplanışı gereği birbirinden farklılıkları vardır. Bu hesaplanış biçimlerinde kullandıkları değerlerinde büyük bir önemi vardır. Ağırlıklı olarak mumların açılış, kapanış, yüksek, düşük gibi değerlerini kullanılırlar. RSI hesaplamasını kapanış üzerinden yapıyor. Hesaplamasını RSI gibi kapanış üzerinden yapmayan ya da kapanışla beraber düşük ve yüksek seviyelerini kullanan osilatörler RSI nazaran daha erken al sat sinyali vermeye meyillidir. Sert bir yükseliş ya da sert bir düşüşte çoğu zaman RSI dan önce alım ve satım bölgelerine giderler. Fakat bu sizin kafanızı karıştırmasın. Kripto gibi volatil bir piyasa da basit bir temel veriyle bile sert düşüş ve yükseliş görülebiliyor. Böyle durumlarda hatalı sinyal üretme olasılıkları fazladır. Bu tarz durumlarda sinyal çizgileri olan osilatörlerde daha sık kesilme, daha sık pozitif negatif uyumsuzluk görülme olasılığı yüksektir. Özellikle de RSI gibi sınırları olmayanlarda dibin dibi olabileceğini unutmayalım. Örnek CCI, Stokastik gibi.
Bu tarz indikatörler hareketli ortalama kaynaklı indikatörlerle (özellikle uzun bar hesaplaması yapan 50-100-200 gibi) kullanırken uyumluluk sorunu yaşanabilir. İlla da yüksek barlarla kullanmak istiyorsanız normal bir stokastiğin yerine “Inverse Fisher Transform on stochastik” kullananılabilir.
5- İNDİKATÖR YORUMLAMA VE EK TEYİTLER
Geldik fasulyenin faydalarına… Bakalım BTC bizim için ne söylüyor…
• BTC hepimizin bildiği üzerine yaklaşık bir yıldır düşüş trendinde. Haftalıkta bir ölü kedi sıçraması var fakat desteğini de kırabilmiş değil. Haftalık grafiğe baktığımızda yaklaşık son bir aydır açılış kapanış seviyeleri birbirine yakın mumlar sergilemekte. Günlükte yatay bir seyir hareketi var.
• Ana indikatörüm 50'lik üstel hareketli ortalama olduğu için EĞER FİYAT BURADAN DÖNECEKSE benim günlük, haftalık ve aylık 50'lik üstel hareketli ortalamalarımın kolay kesilebilir bir mesafede olması gerekmektedir. İndikatörlerde market yapısında olduğu gibi uzun zaman dilimindeki ana yöne bağlı hareket eder. Normal bir seyir hareketinde olması gereken, indikatörün önce kısa zaman dilimlerinde yukarı kesilmesi, ardından bu kesilmelerin tetiklenip uzun zaman dilimindekilerinde yukarı kesilerek yönün değişmesi şeklindedir. Bu yüzden günlük, haftalık ve aylık bazda 50'lik EMA nerede buna bir bakalım.
• Günlük 50 barlık EMA fiyat tarafından yukarı yönlü kesilmiş bu olumlu.
• Aylık 50 barlık EMA ile şu anki fiyat arasındaki mesafe yaklaşık % 9. Kripto para piyasasının volatilitesini göz önünde bulundurursak kolay kesilebilir bir mesafede olumlu.
• Haftalık 50 barlık EMA ile şu anki fiyat arasındaki mesafe yaklaşık % 42. Kripto para piyasasında olmamıza rağmen bu durum nispeten olumsuz. Ne demiştik EMA için? SON FİYAT HAREKETİNE DUYARLI VE FİYATI GERİDEN TAKİP EDEN BİR İNDİKATÖR. İndikatörümüz hesaplamasını mumların kapanış fiyatı üzerinden yapıyor. Fiyatın her yukarı çıkışında kapanış seviyesi de yukarıdan gelecektir. Her yukarıdan kapanış son fiyat hareketine duyarlılığı sebebiyle indikatörün yönünün de değişmesine sebebiyet verecektir. Bu da onun fiyatın önünden gideceği anlamına gelir. Oysaki hareketli ortalama kaynaklı indikatörler fiyatı geriden takip eden indikatörlerdir dedik. Yani boğa piyasasında indikatörün hesaplanışı gereği, fiyat her zaman önde, indikatör her zaman geride olmalıdır.
Bu bilgiden yola çıkarak eğer BTC orta vadede yönü, buradaki bulduğu destekten döndürecekse öncelikle haftalıkta indikatör ile fiyatın arasındaki mesafeyi azaltması gerekecektir. Bu fiyatın buradan daha fazla yükselemeyeceği ya da buradan düşeceği anlamı taşımaz. EMA'nın son fiyat hareketine karşı olan duyarlılığı sebebiyle fiyat ile indikatörün arasındaki mesafenin kapatılabilmesi için sürekli sert yükseliş hareketleri ve sürekli sert düşüş hareketleri görmememiz gerektiği anlamına gelir. (Boğa piyasası başlangıcında genelde sert bir reaksiyonla kırılma beklenir). EĞER BURADAN DÖNECEKSE ; fiyatın buralarda oyalanmaya devam etmesi, sert yükselişler yerine biraz daha kalıcı ve yavaş yükselişler, bu yükselişlerin akabinde satış baskısının azaldığını gördüğümüz düşüşler (yani git geller), yatay bir piyasa hareketleri görmek bizim için olumlu olur.
• Günlükte yatay seyir hareketinde olan bir emtia için biraz daha yatay seyir hareketi görmek, günlükte yapılan kesilmelerin hatalı olma olasılığını da kuvvetlendirecektir. Peki, doğru alımı görebilmek için EMA’da neler gözlemlemeliyim?
Öncelikle günlükte yatay seyir hareketi sebebiyle EMA nın fiyatın dizinin dibinden ayrılmaması bizim için önemli. (her al dediğini de elbette alım yapmayacağız. : ) ) Aşağı kesilmelerde özellikle market yapısı değişikliği ve destek kırma pozisyonları olmamalı. Olmamalı ki EMA fiyattan çok uzaklaşamasın. Emanın altındaysa bile hep kolay kesilebilir bir mesafede kalmaya devam etmeli. Yukarı kesilmelerde günlükteki EMA’nın üstünde ne kadar kalıcı olabiliyor bunu gözlemlemeliyiz. Aylıktaki EMA’nın da yakın olması, yukarı yönelmelerde kesmesi veya kesmese bile hep yakın seyretmesi yine bizim için olumlu olacaktır. Bu bir dilek ya da umut değildir. Sürü psikolojisinin büyük bir önemi var. Herkes benimle beraber aynı indikatörü kullanmıyor. Eğer fiyat yukarı gidecekse sürünün ikna edilmesi gerekir.
Bu yatay seyir hareketi ya da kısmi yükseliş ve düşüşler haftalıkta yavaş yavaş EMA yı fiyata yaklaştırır. Bu yaklaşma sırasında EMA nın son fiyat hareketine olan duyarlılığı sebebiyle haftalıkta 50 likler içinde en geç kesilen hareketli ortalama olma yolunda ilerlemiş olur. EMA WMA, VWMA ve SMA kadar fiyata yakın seyretmez nispeten biraz daha paralel bir yapıyla takip eder. Bunu ek teyit olması açısından söylüyorum. Haftalıkta WMA’nın ve VWMA’nın ardında kaldı EMA. Yavaş yavaş da SMA nın ardında kalmaya başlayacaktır eğer buradan yükselecekse. EMA’nın geç kesilecek olmasını sorun olarak görmemenizi öneririm. Fiyatla indikatör arasındaki mesafenin ne kadar olması gerektiği konusunda net bir şey söyleyemeyiz. Fiyatın o anki durumuna bağlıdır. Haftalıkta yukarı kesmesi olumlu olacağı veya devam edeceği anlamı da taşımaz. Biz ilk alım sinyalini RSI da arayacağımız için olurda EMA direnç oluşturur ya da kesilse bile tutunamazsa 50’likler içinde aşağı kesilecek ilk indikatör EMA olacaktır. Ben erken stoplamak isterim bu yüzden bunu düşündüm.
Günlükte de bu durumu gördük.
• Bu reaksiyonları gözlemledikten sonra RSI ve ek teyitlerimizle beraber oluşabilecek başka risklerimizi de ekarte edebiliriz.
• Aylıkta RSI da güzel bir gizli pozitif uyumsuzluk var. Alım bölgesine yakın olması açısından da olumlu. Gizli pozitif uyumsuzluk akabinde çabuk negatif uyumsuzluk getiren bir sinyal olmaması açısından da güzel. Ekstra, elzem durumlar söz konusu olmadığını varsayarsak bu noktadan başlayabilecek yükseliş, fiyat eşit ya da yeni bir ATH tepesi yapana kadar negatif uyumsuzluk görmeyeceğimiz anlamına gelir.
• Fiyat düşüş gerçekleştirse bile RSI bu noktada daha kuvvetli bir alım sinyaline dönüşecektir. Uzun zaman dilimli olması sebebiyle gizli pozitif uyumsuzluğun bu süreçte de devam etme olasılığı yüksektir.
• Haftalık RSI da düzenli bir pozitif uyumsuzluğumuz var. İndikatör fiyatın önüne geçmiş. Haftalıkta gelen kısmi geri çekilmesi ile oluşturduğu tepeden yaklaşık %22-23 daha aşağıda fiyat. İndikatör ise şu an için o tepeyi bir tık geçmiş durumda. Fiyat henüz bir tepe yapmadığı için negatif uyumsuzluk başlangıç aşamasında. Fiyat olurda yükselirse , indikatörde yükseleceği için ufak bir dinlenmede tepe oluşturabilir. Bu dinlenmede eğer fiyat haftalık 50'lik EMA dan hala uzakta ise ve market yapısı kırılmadı ise çalışma ihtimalini kuvvetlendirebilir. Alım düşünüyorsanız bile yakın stoplu takip etmekte fayda var.
• Market yapısından bahsetmişken günlükte RSI a geçmeden önce sınırlarımızı bir belirleyelim. Altta en son attığı iğne pozisyonuna bir çizgi çektim. 17622. Haftalıkta en yakın aşması gereken tepenin üstüne de bir çizgi çektim.25211,32. Burası market kırılımları için önemli. Dip pozisyonunda en son mum kapanışı yaptığı yere de bir çizgi çektim. 18451,91. Mumların kapanışları önemlidir ve unutmayalım indikatörlerimizde mum kapanışı üzerinden hesaplama yapıyor. Günlükte daha aşağıdan bir tepe yapmıştı onunda kapanış seviyesinden bir çizik attım. 22426,15.
• Günlük RSI da düzenli pozitif uyumsuzluk var ve RSI yaklaşık 60 da. Satış bölgesine yakın. Yakın tepe olarak bakarsanız bir negatif uyumsuzluk yok. Bir tepe geriden bakarsanız indikatörün bariz bir şekilde fiyatla uyumsuz olduğunu görebilirsiniz. Buradan yükselişe devam ettiğini var sayarsak bir süre sonra RSI 70-100 bölgesine girmiş olacak. Devam ettiği her durumda RSI pozitif değer almaya zorlanacağı için geri reaksiyon görebiliriz indikatörde. Günlükte yaptığı bir tepe olan 22426,15 seviyesinin yakınında aylıktaki 50'lik EMA var. O yüzden direnç oluşturma ihtimali olabilir. Buradaki tepkiye dikkat etmekte fayda var.
• Toparlayacak olursak eğer haftalıktaki fiyat ile EMA arasındaki mesafenin biraz daha kısalmasını RSI'ın günlükte satış bölgesine yakın olmasından dolayı desteklediğini söyleyebiliriz. Günlükte fiyat bir geri çekilme gerçekleştirecek olursa burada olası oluşturabileceği dibin yukarıda kalması market yapısı açısından da önemli olacaktır. Bu aynı zamanda günlükteki 50’lik EMA'nında üstünde ya da yakın seyretmesi açısından da önemlidir. Şu an ki fikrim olarak en azından haftalık mesafe biraz daha market yapısı kırılmasına kadar yakınlaşırsa böyle bir durumda günlük ve haftalık RSI da alım bölgesine yakın olursa alımı düşüneceğim.
• Bunu farklı bir noktadan daha teyit edelim. KORELASYON. BTC ile Dolar endeksi(DXY) ters bir korelasyonda. DXY günlükte daha düşük dip ve daha düşük tepe yaparak market yapısı değişikliği konusunda bir sinyal verdi. Günlükte vermesi yeterli değil. Haftalıkta da bu tetikleyici olması gerekir. İndikatörlerimiz açısından değerlendirirsek günlük EMA'nın altında fakat fazla uzaklaşmış değil RSI da gizli pozitif uyumsuzluk süreci var ve alım bölgesine yakın. İndikatör fiyatı geriden takip ediyor. Haftalık ve aylıkta EMA dan uzak. Haftalık ve aylıkta RSI da satış bölgesine yakın. Haftalıktaki yakın destekten kısmi bir alış geldi. Bu noktadan sonra 2 şeye bakacağız.
1- yükseliş gelirse oluşturacağı tepe yine aşağıda kalırsa olumlu ve haftalıktaki yakın desteği aşağı yönlü kırabilir. Tepe daha yukarıdan gelirse haftalıkta market yapısı değişikliği söz konusu olmayabilir.
2. Düşüş gelmesi halinde haftalıktaki kısmi destek bulduğu yerden bir tık daha aşağıdaki destekten verebileceği tepki. Bu 2 destekten bir alım gelmesi halinde BTC de ters bir reaksiyon gösterebilir. Özellikle günlükte dikkatli olunmalı. Unutmayalım BTC tarafı volatiliteli DXY tarafı öyle değil. Olurda onlarda kırılırsa elimizi kuvvetlendirir.
• Düşüş için çok bir şey söylemeye gerek yok. Dipte çizdiğimiz 2 seviye olan 18451,91 seviyesi ve 17622 seviyesi altında NET BİR GÜNLÜK KAPANIŞ görürsek, uygun şartlar bu noktada oluşmayacağı için alım düşünmememiz gerekir. Efendim oraya kadar geldikten sonra dedem de bilir düşeceğini diyenler için kendi stratejisi fiyat hareketi olan biri olarak maalesef ki sadece düşmesi bile yeterli gelmeyebilir. Hatta nasıl düştüğünün bile önemi vardır derim. Yavaş yavaş düşmesi farklı yorumlanır. Sert bir reaksiyonla düşmesi farklı yorumlanır. Yaklaşık %20 kayıplı bir düşüşte aynı alım koşullarının oluşması zaman alacaktır. Bu da kripto piyasasında belli bir süre daha bize ekmek yok demek olur. Yatırımcılar olarak fırsat neredeyse biz orada olmalıyız. Örneğin FTMUSDT. 21 Temmuz’da ki yükseliş öncesinde bunu yaptı. Fakat 21 Temmuz’ da yükselişe başladı ve yeni bir ATH yaptı. Burada ki mesele elbette ki korelasyon. Bu noktada BTC nin o dönemde kapanış gerçekleştirmediğinin altını çizelim. Bu yüzden altlarda bu tarz durumlar olabilir dikkat edelim.
• Şimdi ihtimal üzerine durduğumuz koşullar diyelim ki kafamızı karıştırdı ve emin olamadık bu arkadaşın ne yapacağından. Pratik bir indikatörden bahsedeceğim size ismi Volume-Hacim yapıcısı da FXCanli_Volume_Hacim. Normal bir hacim indikatörü fakat fikir vermesi açısından bir adım önde diyebilirim. Özellikle ayar biçiminin de Türkçe olması bilmeyen arkadaşlar açısından güzel. Hacim yükseldiğinde ortalamanın 2 ve 3 katı olduğunu gösteren çizgileri var. Ben onları uzattım ve biraz kalınlaştırdım.
• Özellikle destek direnç noktalarında ya da bunların kırılımlarında, trend çizgisi kırılımlarında, hareketli ortalama indikatörlerinin kırılımlarında onay görevi görür hacim indikatörü.
• Eğer fiyat belirlediğimiz 2 seviye olan 18451,91 ve 17622 seviyelerine yönelir (bunlar stop noktaları olarak da düşünülebilir), onların altında bir iğne bırakır ve KAPANIŞ yapamazsa, bu iğne de yüksek hacimli olursa düşüş hareketi fake bir hareket olabilir. Hareketin fake olmaması ancak iğne altında bir kapanış gerçekleştirmesi halinde düşünülür. (NOT: Bununla ilgili daha önce “FİYATI DAHA İYİ ANLAMAMIZI SAĞLAYACAK YARDIMCI GÖSTERGELER” fikir yazısında bir indikatörden bahsetmiştim dileyen ona da bakabilir. İndikatörün ismi “Price action: Inside bar boxes”) İğneleme olmazda yatay seyir hareketi ya da git geller gördüğümüzde hacimde yine artış görüyorsak burası akümülasyon süreci yaşıyor olabilir (mal toplama). Size bununla ilgili görseller bırakıyorum.
Size düşebilir ya da yükselebilir demiyorum. Ben fiyatın ne yapacağını bilemem. Bunlar benim kişisel fikirlerim ve yorumlarımdır. Bu fikir yazısında fiyat ne yaparsa indikatörler nasıl tepki verebilir ve bu hususta karşılaşacağım riskler neler olabilir bunu anlatmaya çalıştım. Mesele sadece oluşan riskleri nasıl ekarte edebileceğinizdir. Bu yüzden bir önceki fikir yazısında şunu söyledim “YATIRIMIN TEMELİ İHTİMALLER ÜZERİNE KURULUDUR.” Ne demek ihtimal? Şu demek:
BU FİKİR YAZISI DA DÂHİL OLMAK ÜZERE PAYLAŞTIĞIM BÜTÜN FİKİR YAZILARI BİR YATIRIM TAVSİYESİ NİTELİĞİNDE DEĞİLDİR.
Riski az kazancı bol günleriniz olması dileğiyle saygılar dilerim…
Kaldıraçın avantajı ve dezavantajı Bu yazımızda yeni yatırımcılar arasında popüler olan bir ticaret aracını (kaldıraç) kullanmanın avantajları ve dezavantajları hakkında konuşacağız.
Kaldıraçlı Jetonların Popülaritesi
Kaldıraçlı tokenler
Enstrüman nedir?
Avantajlar
1. Tasfiye yok
2. Ödünç alınan fonlar ve şeffaf kârlar üzerindeki bileşik faiz
3. Kullanım kolaylığı
Kaldıraçlı Jetonların Popülaritesi
Binance, Coinbase, FTX ve diğerleri gibi birçok kripto borsası, kaldıraçlı tokenlere yatırım yapılmasını isteyen kampanyaların aktif olarak reklamını yapıyor. Bu nedenle acemi ve deneyimsiz piyasa katılımcıları bunları satın alıyor ve parasız kalıyor.
Bu tür finansal araçları satın almadan önce şimdi yapmanızı önerdiğimiz kullanım kılavuzunu, avantajlarını ve dezavantajlarını ayrıntılı olarak incelemek gerekir.
Kaldıraçlı Tokenler
Kaldıraçlı bir token, marj veya tasfiye riski olmayan türev bir üründür. Kaldıraç kullanarak dayanak varlığa erişmenizi sağlar, ancak çoğu her şeyin ilk bakışta göründüğü kadar basit olmadığının farkında değildir.
Enstrüman nedir?
Her kaldıraçlı token, bir dizi kalıcı vadeli işlem pozisyonunu temsil eder. Bu, kaldıraçlı bir token ticareti yaptığınızda, dayanak varlık üzerinde bir dizi vadeli işlem sözleşmesine yatırım yaptığınız anlamına gelir.
Avantajlar
1. Tasfiye yok
Kaldıraçlı token, spot piyasada kaldıraçlı olarak alınıp satılan bir varlıktır. Bu, spot piyasada alım satım çiftinin fiyatındaki değişikliklerden bağımsız olarak alım satım sırasında likidasyon riskinin olmadığı, ancak yatırılan tüm fonları kaybetme riskinin devam ettiği, ancak daha sonra bu riskin devam ettiği anlamına gelir.
2. Ödünç alınan fonların bileşik faizi ve şeffaf kârlar
Kaldıraçlı tokenler, dinamik bir yeniden dengeleme mekanizmasına tabidir. Riskleri kontrol etmenizi ve kârınızı artırmanızı sağlar.
Bir örneğe bakalım: Bir tüccar 3 kat kaldıraçla uzun BTC'ye giderse ve BTC'nin fiyatı %33 düşerse, bir tasfiye süreci tetiklenir ve tüccar tüm fonlarını kaybeder.
Yeniden dengeleme mekanizması bundan kaçınmaya yardımcı olur. BTC fiyatı yükseldiğinde üç ayaklı tokenin fiyatını yükselterek kayıpları kara dönüştürür.
Yeniden dengeleme mekanizması sayesinde sistem, kar değerini otomatik olarak orijinal yatırım tutarına döndürür ve bileşik faiz getirilerini sağlamak için hedef kaldıracı korur.
3. Kullanım kolaylığı
Kaldıraçlı jeton satın alma süreci, spot piyasada alım satım yapmaktan farklı değildir. Yalnızca ikincil piyasada belirli bir fiyattan jeton alıp satarsınız. Ayrıca bu jetonlar birincil piyasada satın alınabilir veya kullanılabilir.
Sualtı kayaları
Genelde konuşulmayan kesinlikle tüm kaldıraçlı tokenlerin tuzağı. Sözde yeniden dengeleme mekanizmasıdır, çünkü kaldıraçlı tokenlere yatırılan tüm fonlarınızı kesinlikle kaybedebilirsiniz.
Yeniden Dengeleme Mekanizması
Yeniden dengeleme, hedef kaldıraca ulaşmak için dayanak varlığın kalıcı sözleşmelerindeki pozisyonları dinamik olarak ayarlayan (artan veya azaltan) bir süreçtir. Gerçek kaldıraç hedef kaldıraç aralığının ötesine geçtiğinde yeniden dengeleme mekanizması otomatik olarak tetiklenecektir.
Kaldıraçlı belirteçlerin bir hedef kaldıraç aralığı vardır. Yeniden dengeleme mekanizması yalnızca gerçek kaldıraç hedef aralığı aştığında etkinleştirilir.
Örneğin, kaldıraçlı bir jetonun hedef kaldıracı 2X - 4X'tir. Gerçek kaldıraç ≥ 4x veya ≤ 2x olduğunda, 3x'lik hedef kaldıraca ulaşmak için yeniden dengeleme mekanizması otomatik olarak tetiklenir. Dolayısıyla kaldıraçlı tokenlar için tasfiye riski yoktur, ancak bu mekanizma nedeniyle tokenin varlıklarının değeri düşer, bu nedenle piyasada konsolide olurken veya piyasa kaldıraçlı tokeni destekleyen bir vadeli işlem pozisyonuna karşı hareket ettiğinde, siz kaldıraçlı jetonlara yatırılan fonlarınızın somut bir kısmını kaybedecektir.
Ek olarak: kaldıraçlı bir tokenin NAV'si sıfıra düşebilir. Yeniden dengeleme mekanizması değişken fiyat hareketlerine ayak uyduramayabilir, bu da sistemin dayanak varlık üzerindeki sürekli sözleşme pozisyonlarını fiili olarak buna göre ayarlayamamasına neden olabilir. Kaldıraç, aşırı piyasa hareketlerinde hedef aralığın dışında dalgalanır.
Kaldıraçlı Jetonların Dezavantajları
Kaldıraçlı jetonlar, yükseldikçe fiyatı düşe. Dayanak varlığa göre 3 kat daha hızlı, ancak yeniden dengeleme mekanizması nedeniyle, tüccar yatırılan miktarın tamamını kaybedebilir.
Ayı piyasaları, oynaklık ve panik hakkında 🐻Selam herkese 👋 Bugünkü paylaşımımızda ayı piyasalarında unutmamanız gereken şeylerden bahsedeceğiz. Aylardır yaşayıp dersimizi öğrendik demeyin sakın. Bu ne ilk, ne de son olacak. Not defterleri hazır mı? Başlayalım!
Yatırım kolay değildir. Öyle olsaydı herkes zengin olurdu. Tüm yatırımcılar için en zor anlardan biri, piyasaların anormal bir şekilde düşüş eğiliminde olduğu, aşağı yönlü veya pozisyonlarına ters yönde hareket ettiği zamandır. Bu zorluğa ek olarak, oynaklığın arttığı ve belirsizliğin yüksek olduğu zamandır. Bu olaylar piyasa tarihi boyunca meydana gelmiştir ve beklenmelidir. Her trader veya yatırımcı basit bir gerçeği hatırlamalıdır: piyasalar bir noktada aleyhinize olacaktır. Buna hazır olmanız önemli!
Düşen ve değişken piyasalarda ticaret yapmayı veya yatırım yapmayı öğrenmek, büyük beceri, deneyim ve soğukkanlılık gerektirir. Geçtiğimiz son 12 ay bunu gösterdi. Hisse senetleri, tahviller, forex, kripto ve vadeli işlemler son 12 ayda yüksek oynaklık gördü. Yani ne yapmalıyız? Önümüzde ne var?
Bu anlarda "hayatta kalmak" için gerekli olan temel bilgileri, beceriler, özellikler ve zihniyeti yeniden gözden geçirelim.
1. Önceden planlayın 🗒️
Ticaretinizi planlayın, planınızı ticaret edin. Her ticaretin, her yatırımın altında yatan bir plan olmalıdır. Satın almadan veya satmadan önce temel soruları yazın. Örneğin, istediğiniz giriş fiyatı nedir? İstediğiniz çıkış fiyatı nedir? Zarar durdurma oranınız nedir? Ne kadar parayı riske atabiliyorsunuz? Öncellikle bu ticareti veya yatırımı neden yapıyorsunuz? Yüksek oynaklık zamanlarında, bu sorular her zamankinden daha önemli. Temel bilgilere geri dönün.
2. Acele etmeyin 🧘♂️
Yüksek oynaklık ve özellikle panik, insanların hızlı tepki vermesine neden oluyor. Baskı, hızlı fiyat hareketi, çoğu zaman insanları esas planlarını tekrar gözden geçirmek için bir an bile beklemeden harekete geçmeye zorlar. Bunu yapmayın! Acele etmeyin. Sakin olun ve size dağıtılan el ile ilgilenin.
3. Giriş yapmak için sabırlı olun 🎯
Birçok yatırımcı dipleri satın almaktan bahseder, ancak bu ifade gerekli adımları açıklamaz. Plansız dip satın almamalısınız. Stratejinizi planlarsınız, mükemmel girişi beklersiniz ve piyasanın size doğru gelmesine izin verirsiniz. Piyasa düşüş trendindeyken ve oynaklık yüksek olduğunda, mükemmel girişi beklemek için sabırlı olmanız çok önemlidir. Limit emirlerini akıllıca kullanın.
4. Zaman diliminizi bilin ⏰
Gün içi ticaret mi yapıyorsunuz? Bir ay? Yoksa 5 yıl mı? Bu temel sorular size neyi başarmaya çalıştığınızı ve gerçekten ne kadar aceleci veya sabırlı olmanız gerektiğini hatırlatacaktır. Ayrıca, incelemeniz gereken grafiği, 30 dakikalık mumlara yakınlaştırmanız veya yıllık fiyat geçmişini gösteren haftalık bir grafiğe uzaklaştırmanız gerektiğini size hatırlatacaktır.
5. Bir çıkış stratejiniz olsun 🚨
Çıkış stratejisi, ne olursa olsun, nerede zarar durdurmanız gerektiğini ve kar hedefinizin nerede olduğunu bildiğiniz anlamına gelir. Piyasa nasıl olursa olsun, yukarı, aşağı veya yatay, bir çıkış planınız olmalı. Herhangi bir girişi veya çıkışı şansa bırakmayın. İşlemi yapmadan önce çıkış stratejinizi oluşturun ve takip edin.
6. Pozisyonlarınızı küçültün 💪
İlk etapta başlamadan önce oyun planınıza eklenen oynaklık ve belirsizliğin hesaba katılması gerekiyor. Ancak, birçok yeni yatırımcı bunu yapmayı unutuyor. Siz de öyle iseniz, stratejinizi, planınızı, daha büyük işlem aralıkları, oynaklık için ayarlamanın zamanı geldi. Önceki piyasayı tanımlayan yıl boyu uzanan trendler artık daha az geçerli.
7. Tarihsel bağlam için uzaklaştırın 🔎
Grafiklerinizi uzaklaştırın. Ardından uzaklaştırmaya devam edin. Ve şimdi biraz daha uzaklaştırın. En son mum, çizgi veya fiyat hareketini daire içine alın ve fiyatın bugün nerede olduğu ve nereden geldiği konusunda bir hatırlatma görevi görmesine izin verin. Bir söz vardır: Şüphe duyduğunuzda uzaklaştırın. Sadece güne ya da haftaya bakarak anda kaybolmak yerine, tüm fiyat tarihini araştırın. Geçmişte neler olduğunu öğrenin.
8. Nakitte kalmak da bir pozisyondur 💸
Maliyet düşürmek ister misiniz? Daha fazla satın almak ister misiniz? Daha fazla pozisyon açmak ister misiniz? Bunu yapmak için nakit paraya ihtiyacınız var. Volatiliteye istediğiniz zaman katılabilmenin rahatlığını verir. Nakit bir pozisyondur ve bunu garanti eder.
9. Panik, FUD ve FOMO'dan kaçının 😳
Duygular yüksek olduğunda, en büyük psikolojik hatalardan bazıları meydana gelebilir. FUD, korku, belirsizlik ve şüphe anlamına gelir. FOMO, kaçırma korkusu anlamına gelir. Bunlar, düşmekte olan piyasalarda iki yaygın duygudur. Bir yandan, herkes sonun yakın olduğunu düşünürken, diğer yandan her küçük yukarı hareket bir sonraki boğa koşusunu düşündürür. Bu duyguların sizi ele geçirmesine izin vermeyin.
10. Mola verin 😀
Bazen uzaklaşmak yardımcı olur. Çıkış yapın, uygulamalarınızı kapatın, dışarı çıkın ve biraz egzersiz yapın. Hazır olduğunuzda piyasalara geri dönün. Zihniniz de artık iyice dinlenmiş olacaktır.
Bu gönderiyi beğeneceğinizi umuyoruz ve piyasalarda gezinirken size yardımcı olacağını umuyoruz.
Lütfen aşağıdaki yorumlar bölümüne herhangi bir ek ipucu veya tavsiye yazmaktan çekinmeyin!
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Bollinger Bantları'nı profesyonel gibi kullanın 🚀Selam herkese 👋 Bugünkü paylaşımımızda Bollinger Bantlarını anlatacağız. Daha önce kullanmayı denediyseniz ve karmaşık olduğunu düşündüyseniz bu paylaşımı okuduktan sonra kolayca uygulayabileceğinizin sözünü veriyoruz. Hep öyle olmadı mı? Yorumlarda bekliyoruz ✍️
Bollinger Bantları teknik analizde yatırımcıların alış ve satış stratejilerini belirlemesinde yardımcı olan oldukça popüler bir gösterge. Bu gösterge basit hareketli ortalamayı ve standart sapmayı birleştirir, böylece fiyat hareketleri hakkında yatırımcılara bir öngörü kazandırır.
Bollinger Bantları, finans analisti John Bollinger tarafından 1980'lerin başında geliştirilmiş olup bugünlere kadar yatırımcıların fiyat oynaklığını hesaplamakta önemli rölünü korumuştur. Bu göstergeyi kullanarak fiyat hareketlerindeki yüksek ve düşük seviyelerini tahmin edebiliriz. Ayrıca Bollinger Bantları, dinamik olan volatilitedeki değişiklikleri görselleştirme ihtiyacımızı giderir.
Bu gösterge, üst, orta ve alt olmak üzere 3 farklı çizgiden ibaret 2 banttan oluşur. Ortadaki çizgi varsayılan olarak 20 günlük Basit Hareketli Ortalama’dır (SMA). Bu çizgi daha sonra üst ve alt bantlar için bir temel görevi görür. Üst ve alt bantlar, bantlar ve fiyat arasındaki ilişkiyi gözlemleyerek oynaklığı ölçmenin bir yolu olarak kullanılır.
Hesaplama:
Orta çizgi: 20 günlük Basit Hareketli Ortalama (SMA)
Alt bant: 20 günlük Basit Hareketli Ortalama – (20 günlük standart sapma x2)
Üst bant: 20 günlük Basit Hareketli Ortalama + (20 günlük standart sapma x2)
Bu bantların oluşturduğu dalgalara bakarak piyasa oynaklığı hakkında bir öngörü edinebiliriz. Oynaklık yüksek olduğu zamanlarda bantlar genişler, tersine düşük olduğu zamanlarda ise daralır. Geniş bantlar piyasanın bir konsolidasyon veya trend değişimi eşiğinde olduğunu gösterir. Dar bantlar ise yakında keskin bir fiyat hareketi olasılığını bildirir.
Enstrümanın fiyatı ile bağlantılı olarak, üst bant içinde gezmesi veya geçmesi halinde göreceli olarak yüksek olduğunu, alt bant içinde gezmesi veya geçmesi halinde ise göreceli olarak düşük olduğunu söyleyebiliriz. Üst ve alt bant çizgileri aynı zamanda direnç ve destek seviyeleri olarak çalışır. Fiyatın bir bant çizgisine birkaç kez dokunup kırmaması o seviyenin güçlü bir direnç veya destek olduğunu gösterir.
Bollinger Bantları volatiliteye dayalı bir gösterge ve uzun vadede tercih edilmesine pek rastlanmıyor. Kısa vadeli analiz için daha uygundur. Yatırımlarımızı şekillendirmek için uyguladığımızda dikkatli olmamız ve tek başına hiçbir gösterge yeterli olmadığından başka gösterge ve indikatörlerle birlikte kullanmamız gerek.
Unutmayın ki bu paylaşım, tüm kullanıcılarımızın yatırımda kullanılan kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olacak bir eğitim gönderisi. Hiçbir şekilde belirli bir yatırım veya analiz tarzını teşvik etmez!
Bu göstergenin mantığını biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve yayınladığınız fikirlerde nasıl kullandığınızı görmek için sabırsızlanıyoruz.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
İŞLEME GİRİŞ ALGORİTMASIBu adımlara sadık kaldığımız müddetçe işlem başarımızın artacağına şahit olacağız. Benzer algoritmaları kendi stratejilerinize uyarlayabilirsiniz.
Şahsi fikrim olarak ; işlem almak için trendler(market yapısı) hakkında iyi bir bilgiye sahip olmak gerekiyor. Trendin tersine alınan işlemler ne kadar zor ve başarısız oluyor ise trendi arkamıza aldığımız zaman bir o kadar başarılı ve kolay olacak.
Bunların yanısıra eklenebilecek birkaç şey var , eğer art arda işlemlerde kayıp yaşandıysa bir süre ara verilmeli. Zira o anki psikolojiniz devam etmenizi zorlaştıracaktır. Risk iştahınız ve intikam arzunuz ağır basacak, bu da kötü sonuçlar doğurabilir...
Marketten intikam alınmaz, marketi bükmeye çalışmayın. Onunla aynı yere gitmeye çalışın ve bunun için de trendleri kullanın. Yokuş yukarı çıkmaya çalışmaktansa yokuş aşağı (market yönünde) hızla yol alabilirsiniz...
En önemlisi de işlem öncesindeki sağlam kafa ile yapılmış olan oyun planına sadık kalabilmek.Oyun planınız yoksa işleme girmeyin, strateji oluşturun.
Soru ve görüşleriniz için yorumlarda buluşabiliriz.
Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.
Likidasyon Sorunu ve Kendimce ÇözümüMerhaba, burada anlattıklarım kesinlikle “Yatırım Tavsiyesi” Niteliğinde değildir. Riskiniz kendinize aittir, kazanç ve kayıplarınızdan kendinizin sorumlu olduğunu unutmayın!
Likidasyon Riskini Ortadan Kaldırmak…
İşlemlerimi BINANCE borsasında yapıyorum, örneklemelerim tariflerim bu borsanın menülerine göredir.
Kaldıraçlı işlem Alım Satım emir menünüzden Sağ Üst Köşedeki sekmeye tıklayın.
Preference – Position Mode – Hedge Mode tıklayarak aktif hale getirin.
Menü Üstte İki Sekme Halinde Open – Close olarak değişecek
Marjin Modunuz “Cross” ta olmalı
Kaldıraç ayarlarınız (X) dilediğinizce ayarlayın
OPEN
Bu modda, sadece LONG ve SHORT pozisyonu AÇABİLİRSİNİZ, kesinlikle One-Way moddaki diğer menü ile karıştırmayın, dilediğiniz fiyat ve miktarda pozisyonu destek ve dirençlere dikkat ederek LONG ya da SHORT pozisyonda açın
CLOSE
Bu modda, sadece LONG ve SHORT pozisyonu KAPATABİLİRSİNİZ, kesinlikle One-Way moddaki diğer menü ile karıştırmayın, OPEN modunda açmış olduğunuz pozisyonları bu modda kapatabilirsiniz, tuş renkleri değişiyor lütfen üstünü okuyarak “CLOSE SHORT (YEŞİL)-CLOSE LONG (KIRMIZI) dikkatlice kapatabilirsiniz
HEDGE Kullanımı ile alakalı daha fazla bilgiyi videolardan izleyin küçük denemeler yapın….
Gelelim Likidasyon Riskini Ortadan Kaldırmaya…
NOT: Hiçbir zaman Kasanızın Tamamı ile İşleme Girmeyin!!!!
Tavsiyem 50X üzeri kaldıraçlarda Maksimum kasanızın %10-15’i
Hepimiz pozisyonlarımızı kazanç amaçlı açıyor alt menüde yükselen yeşil USDT lerimizden keyif alıyoruz, ancak bazen hırs yapıp kanaat etmeden daha fazla için bekleyip, terste kalıyoruz…
İşte tam burada HEDGE mod imdada yetişiyor, POZ açtınız ve kârdasınız, fiyat yükselmiş, ya da tam tersi düşmüş SHORT pozda kârdasınız, bu kârlı anınınızda ki psikolojinizi lütfen iyi yönetin ve hedef ile ilerleyin açmış olduğumuz pozisyon yönünün tam tersine ve lütfen buraya dikkat “AÇMIŞ OLDUĞUNUZ MİKTAR KADAR” ters yönlü işlemi yukarıda tarif ettiğim gibi açıyorsunuz…
Bu yöntemi, yanlış işlem yaptığınız vakitte kullanabilir, zarardaki bakiyenizi de aynı şekilde sabitleyebilirsiniz!
Fiyat nereye giderse gitsin görmüş olduğunuz kâr ya da zarar her zaman cebinizde sabitlemiş vaziyette kalıyor… Likit olmak gibi bir sorunumuz da ortadan kalkıyor rahat uyuyabiliyoruz.
Evet ama bu işlem ilelebet devam eder mi? Ne zaman kâr alıyoruz ya da zarar kes yapıyoruz?
Bugüne kadar stopsuz yüzlerce deneme yaptım, sonuçta bir fiyat hiçbir zaman sürekli düşmez ya da yükselmez, burada sabır devreye giriyor, yön tayini için teknik analiz bilginizi geliştirin, grafik, trend vs çizemiyorsanız sosyal medyadan destek ve dirençleri veren birçok iyi niyetli kişileri takip edin! (Burada FENOLARDAN bahsetmiyorum, çoğu size gaz verir, malını satar geçer)
İki yönlü işlem açık iken, desteğe ya da dirence yaklaşan hangi yöndeysem kârda olan pozun %50 sini satıyorum ve beklemeye geçiyorum, tepki alan yön neresi ise o yöne doğru kademeli alım ya da satım yaparak kârımı realize ediyorum. HEDGE mod olduğu için tabiki diğer yöndeki işlem zararda görünüyor, tam burada, yine kademeli alımlarla zarar yüzdemi düşürerek destek ya da dirence doğru fiyatın gelmesini bekliyorum.
Baktım DUMP ya da PUMP riski var, derhal açık zarardaki işlemimin karşısına yine ters işlem açarak kendimi sigortalıyorum, sakinleşen piyasa yönüne göre de işlemlerimi takip ediyorum.
Faydalı olabildiysem ne mutlu, lütfen paranızı kaptırmayın, defalarca likit olmuş birisi olarak hiç kimseden yardım almadım kendi araştırmalarımla bu yöntemi buldum, o günden beri kasam zarar yazmadı, hiçbir pozisyonumu da acele edip zarar da kapatmadım.
Küçük miktarlarla gücünüz yettiğince denemeler yapın, doğru şekilde uygulayarak ve biraz matematikle faydasını göreceğinizden emin olabilirsiniz.
Eleştiri ve tavsiye yorumlarınız birbirimizi geliştirmemize faydalı olacaktır.
Saygılar
Trend dönüş formasyonları: İkili Dip / Tepe 📈Selam herkese 👋 Bugünkü paylaşımımızda teknik analistlerin çok iyi bildiği ancak teknik analiz yapmayan yatırımcıların da sıkça karşılaştığı bir formasyon ile karşınızdayız: İkili Dip veya Tepe. Biliyorsanız ve daha önce uygulayıp faydasını gördüyseniz yorumlarda buluşalım! ✍️
Çok güçlü bir teknik formasyon olsa da kullanımı oldukça basit, bu yüzden teknik analizde en popüler formasyonlardan biri. Kısaca anlatmak gerekirse, bir varlığın fiyatının iki kere bir direnç veya destek seviyesini test ettiği ve tekrar başlangıç noktasına geri döndüğü formasyona İkili Dip veya İkili Tepe denir. Yani bu formasyon, trendin değişeceğinin sinyalini verir. Sürpriz ek: Fiyat hedefi hakkında da bilgi verir!
İkili Dip
Düşüş trendin sonunda oluşur ve trendin değişeceğine, yukarı yönlü hareketin başlayacağına işaret eder. Bu formasyonun oluştuğunu gören teknik analistler ivmeli bir yükseliş hareketi beklentisi ile long pozisyona girmeye hazırlanırlar. İlk dip noktasında yüklü alımlar gelir ve fiyat yükselir. Ardından düşüş trendinin henüz bitmediğini ve yakında fiyatın daha düşük bir dip yapacağını düşünen yatırımcılar satışlar gerçekleştirir, fakat ikinci dip noktasında alım baskısı satış baskısından büyük ve satışları karşılamanın ötesinde fiyatı yükarı götürüp ivme kazandırıyor.
Bu formasyonu tek bakışta tespit etmenin bir yolu grafiklerde W harfini aramaktır. Bunu görür görmez daha derin incelemelere başlayabiliriz. Formasyonun başlangıç noktası olarak belirlediğimiz fiyat seviyesinden dibe kadar inen mesafe, muhtemel fiyat hedef noktasına dair ipucu verir.
İkili Tepe
Yükseliş trendin sonunda oluşur ve trendin değişeceğine, aşağı yönlü hareketin başlayacağına işaret eder. Bu formasyonun oluştuğunu gören teknik analistler artık boğaların gücünü kaybettiğini anlar ve ayılar tarafında pozisyon alır. Bu fiyat hareketi genelde kilit bir direnç noktasında veya kritik bir yüksek pivot noktasına ulaştıktan sonra meydana gelir.
Bu formasyonu tespit etmek için grafikte M harfini arıyoruz. Başlangıç noktasından tepeye kadar yükselen mesafe hedef fiyat noktamızı belirlemekte yardımcı olacaktır.
Bu formasyonların mantığını biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve yayınladığınız fikirlerde nasıl kullandığınızı görmek için sabırsızlanıyoruz. Harika teknik formasyonlar olsalar bile, yatırımlarımızı şekillendirmek için uyguladığımızda dikkatli olmamız ve başka gösterge ve indikatörlerle birlikte kullanmamız gerek. Unutmayın ki bu paylaşım, tüm kullanıcılarımızın yatırımda kullanılan kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olacak bir eğitim gönderisi. Hiçbir şekilde belirli bir yatırım veya analiz tarzını teşvik etmez!
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Duyduğunuz en iyi yatırım tavsiyesi nedir? 🤔Selam herkese 👋 Ekim ayında ilk paylaşımımız biraz farklı! En sevdiğiniz içeceğinizi alın ve hep birlikte okumaya devam edelim.
Hepimiz ister tanıdıklarımızdan, ister sosyal medya'da takip ettiklerimizden, ister TV programlarında konuk olan kişilerden yatırım tavsiyeleri duyduk. Bazılarına güldük, bazılarını ise derin derin düşünüp içten etkilendik. Bu paylaşımın altında yorumlarda bululaşım! ✍️
Aldığınız en iyi yatırım tavsiyesi nedir? Ve daha da önemlisi, yatırım yaklaşımınızı nasıl değiştirdi?
Egoyu kontrol altında tutmaktan uzun vadeli yatırım felsefesine, vadeli işlem taktiklerine kadar her şey hakkında olabilir.
Hep biz yazıyorduk, biraz da sizi dinleyelim. Topluluğumuzun en güzel tavsiyelerini okumak için sabırsızlanıyoruz!
*Beğendiğiniz yorumları (+1) puanlamayı unutmayın. En iyi tavsiyeyi yazan kullanıcımız bir hafta sonra açıklanacak ve bizden sürpriz bir hediye kazanacaktır! 🎁
Hadi yorumlara,
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Trend dönüş formasyonları: OBO & TOBO Selam herkese 👋 Bugünkü paylaşımımızda incelediğimiz grafiklerde çokça rastladığımız OBO ve TOBO formasyonlarından bahsedeceğiz. Biliyorsanız ve daha önce uygulayıp faydasını gördüyseniz yorumlarda buluşalım! ✍️
OBO ve TOBO, mevcut bir fiyat trendinin sonunda oluşan ve bu trendin sonlanmakta olduğunun ve yakında değişeceğinin sinyalini veren teknik formasyonlardır. OBO’nun açılımı Omuz Baş Omuz (İngilizceden: Head and Shoulders. Aklınıza şampuan gelebilir, evet, aynısı). TOBO ise Ters Omuz Baş Omuz (Inverse Head and Shoulders).
OBO ve TOBO formasyonları yüksek başarı oranı ve çizim kolaylığı sayesinde teknik analizde sıklıkla tercih ediliyor. Aralarındaki en önemli fark, OBO fiyatta olası bir düşüşe, TOBO ise olası bir yükselişe işaret eder. İkisi de 3 bölümden, ve bu bölümlerin temelini oluşturan bir çizgiden oluşuyor. Tahmin edeceğiniz gibi bu bölümler 2 omuz kısmı ve bu ikisi arasında kalan baş kısmı.
OBO: Omuz Baş Omuz Formasyonu
Bu formasyonu grafiklerimize uygulamak için önce bir yükseliş trendini gözlemlemek gerekir. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, bu formasyonlar mevcut trendin bitiminde oluşur.
İlk başta birinci tepeyi (sol omuz), ardından daha yüksek bir tepe (baş kısmı) ve son olarak daha düşük bir tepe (sağ omuz) çiziyoruz. İki omuz kısmının düşük seviyelerinden geçen kısa bir trend çizgisi bizim formasyon temelimiz olacaktır. Buna boyun veya yaka kısmı denir. Bu çizgi yukarı ya da aşağı eğimli olabilir. OBO ve TOBO formasyonlarında boyun çizgisi destek ya da direnç görevi görür.
Düzgün bir OBO formasyonu çizilebildiğinde fiyatın aşağı yönlü hareket etmesi beklenir. Püf nokta: Hacimde azalma mevcut ise fiyatın aşağı yönlü hareketi konusunda daha güvenilir bir sinyal verir.
TOBO: Ters Omuz Baş Omuz Formasyonu
İsimden anlayacağınız gibi, bu formasyon OBO’nın tersine çevrilmiş formu. Sadece görünüm olarak değil, işaret ettiği fiyat hareketi de zıttır. Genelde bir düşüş trendinin sonunda gözlemlenen bu formasyon, fiyatın yukarı yönlü hareket edeceğinin sinyalini verir.
TOBO formasyonunu çizereken dikkat etmemiz gereken nokta, boyun çizgisini diplerden değil, tepelerden çekmektir. Burada bu çizgi direnç olarak çalışacaktır. Bir önemli nokta daha, en dipteki baş noktası ile boyun seviyesi arasındaki mesafe, fiyatta arayacağınız hedef nokta hakkında bilgi verir.
Bu formasyonların mantığını biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve yayınladığınız fikirlerde nasıl kullandığınızı görmek için sabırsızlanıyoruz. Harika teknik formasyonlar olsalar bile, yatırımlarımızı şekillendirmek için uyguladığımızda dikkatli olmamız ve başka gösterge ve indikatörlerle birlikte kullanmamız gerek. Unutmayın ki bu paylaşım, tüm kullanıcılarımızın yatırımda kullanılan kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olacak bir eğitim gönderisi. Hiçbir şekilde belirli bir yatırım veya analiz tarzını teşvik etmez! ✋
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Faiz oranlarıyla işlemi nasıl geliştirebilirsiniz: Bölüm 3Faiz oranlarına bakarak işleminizi nasıl geliştirebilirsiniz: Bölüm 3
Faiz oranları neden önemlidir?
Selam millet! 👋
Bu ay faiz oranları konusunu incelemek istedik; ne oldukları, neden önemli oldukları ve işleminizde faiz oranı bilgilerini nasıl kullanabileceğiniz. Bu, yeni yatırımcıların başlangıçta genellikle görmezden geldikleri bir konudur, bu nedenle bunun makroekonomi ve temel analiz hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen yeni insanlar için yararlı ve uygulanabilir bir seri olmasını umuyoruz!
İlk gönderimizde, TradingView'de faiz oranı bilgilerinin nasıl bulunacağına ve açık piyasada oranların nasıl dalgalandığına bir göz attık. İkinci yazımızda , diğer varlıklara karşı tahvillere (oranlara) yatırım yapmak söz konusu olduğunda yatırımcıların alması gereken bazı kararlara bir göz attık.
Bugün, üç somut örnek kullanarak küresel yatırımcıların faiz oranlarını nasıl anladıklarına bir göz atacağız.
Hadi dalalım!
Geçen sefer belirttiğimiz gibi, herhangi bir bölgedeki faiz oranlarını anlamak söz konusu olduğunda, göz atılması gereken üç ana şey vardır:
1.) Merkez Bankası Fon Oranı riski
2.) Enflasyon Riski
3.) Kredi Riski
Öncelikle Kredi Riskine bir göz atalım. 💥💥
Kredi riski, belirli bir kuruluşa ödünç verdiğiniz parayı geri alamama riskiniz olduğunda meydana gelen bir şeydir. Bu seri için, sadece devlet tahvillerine baktığımız için bu, hükümetin size geri ödeme yapmama riski anlamına geliyor.
Ders: Her şey eşit olduğunda, bir kuruluş (Şirket, Ülke) borç almak için ne kadar çok ödemek zorunda kalırsa, yatırımcıların gözünde o kadar az 'istikrarlı' olurlar.
Şimdi Enflasyon Riskine bir göz atalım. 💸💸
Enflasyon Riski, müdürünüzün enflasyon oranından dolayı faiz oranından daha hızlı bir şekilde satın alma gücünü zamanla kaybetme riski olduğunda meydana gelen bir şeydir.
Örneğin, şu grafiğe bakın:
Mavi/Beyaz'da Türkiye'nin 1 yıllık tahvil getirilerini görebilirsiniz. Yeşil renkte, ABD 1 yıllık tahvil getirilerini görebilirsiniz. Faiz oranlarındaki farka dikkat edin - Türk tahvilleri %14 ve ABD tahvilleri %3 ödüyor. ABD daha büyük ve daha gelişmiş bir ekonomi olsa da (ve bu nedenle daha düşük bir "kredi" riski taşır), verimdeki farkın bir kısmı, ekonomi içindeki büyük ölçüde farklı enflasyon oranlarına iner.
Kırmızıda ABD'deki enflasyon oranını, sarıda Türkiye'deki enflasyon oranını görebilirsiniz. Sabit bir döviz kuru varsayarsak, Türk Lirası ABD Doları karşısında zaman içinde nispeten daha az mal ve hizmet satın alırken, yatırımcılar satın alma gücündeki kayıpları önlemek için daha fazla getiri talep edeceklerdir.
Ders: Faiz oranlarının yönü, yatırımcıların enflasyonun belirli bir zaman aralığında nasıl gelişebileceğini düşündüklerini anlatır.
Son olarak Merkez Bankası Fon Riskine bir göz atalım. 🏦🏦
Merkez bankası fon riski, Merkez Bankası'nın baz fonlama oranlarını pozisyonunuza ters yönde hareket ettirmesi durumunda ortaya çıkan bir durumdur.
Bu grafiğe göz atın:
Geçen seferkiyle aynı grafik, ancak faiz oranlarının üzerine bindirilmiş enflasyon oranları yerine, mevcut Merkez Bankası oranlarını grafiğe ekledik.
Unutmayın, Merkez Bankası oranı, paranızı devlete kredi "kilitlemeden" bankadan aldığınız orandır.
Merkez Bankası faiz oranı riski, tahvil fiyatlamasında en büyük rolü oynuyor, çünkü faiz oranlarının ve getirilerin birbirine oldukça yakın hareket ettiğini görebilirsiniz, özellikle bunlar sadece 1 yıllık tahviller olduğundan (gelecek eğrisine önümüzdeki hafta bakacağız).
Bununla birlikte, dünya çapındaki Merkez Bankalarının tipik olarak tüketiciler için istikrarlı fiyatlar yaratmaya çalışmakla yükümlü olduğu göz önüne alındığında, eylemleri genellikle enflasyonla dans ediyor. Bazen bankalar oranları çok fazla yükselterek deflasyon yaratır. Bazen bankalar oranları çok az artıracak ve enflasyonun "arkasında" olacak (birçoğunun şu anda böyle olduğuna inandığı gibi).
Ders: Faiz oranları, çeşitli faktörler tarafından bilgilendirilen ve bölgeden bölgeye değişen Merkez Bankası politikasının göstergesidir. Başka bir deyişle - faiz oranları bir ekonominin sağlığını tanımlayabilir. Çok "Yüksek" ve Merkez Bankası kontrolü kaybetmiş olabilir. Çok "Düşük" ve ekonomi durgun olabilir. Bunlar genellemelerdir, ancak bölgeleri göreceli olarak karşılaştırmaya başlamak için iyi bir yerdir.
İşte buyur! Piyasadaki canlı hareketlere bakmaktan öğrenilecek bazı somut örnekler ve dersler. Bu dinamikleri anlamak, daha kapsamlı bir işlem stratejisi oluşturmaya gerçekten yardımcı olabilir. Başka bir deyişle, döviz ticareti yapıyorsanız, oranların altında yatan etkenlerle birlikte ülkeler arasındaki faiz oranı farklılıklarını bilmek inanılmaz derecede önemlidir. Benzer şekilde, bir şirkete yatırım yapmayı düşünüyorsanız,
Gelecek hafta Getiri Eğrisine bir göz atacağız ve fiyatları ve genel ekonomiyi tahmin etmeye başlamak için bu bilgileri nasıl kullanabileceğinize dair bazı dersler ekleyeceğiz.
- TradingView Ekibi❤️❤️
Wyckoff Yöntemi nedir? Teknik analizde nasıl uygulanır? 📝📈Selam herkese 👋 Bu paylaşımımızda teknik analiz öğrenmeye başlayan herkesin çokça duyduğu bir isim ve geliştirdiği stratejiden bahsedeceğiz: Wyckoff.
Wyckoff yöntemi, finans piyasalarını arz ve talep dengesine odaklanarak incelemeye çalışan bir teknik analiz yaklaşımıdır. Birkaç ilkeden oluşan bu yöntem, 1930'lu yıllarda Richard Wyckoff tarafından geliştirilmiştir. İlk başlarda sadece hisse senetlerine odaklanan yöntem, zamanla tüm finans piyasalarında uygulanmaya başlanmıştır.
Richard Demille Wyckoff, 20. yüzyılın başlarında, Dow, Gann, Elliott ve Merrill ile birlikte teknik analizin bir öncüydü. Wyckoff yöntemi, piyasa döngülerinin yorumlanması yoluyla bir hisse senedinin fiyatının gelecekteki yönünü tahmin etmeye çalışan bir yatırım yöntemidir. Günlük trade veya kısa vadeli alım satım stratejilerini uygulayarak hızlı ve küçük kazançlardan ziyade, borsaya yatırım yaparak uzun vadeli karlar elde etmeyi amaçlar.
Wyckoff yöntemi, hisse senedi seçimi ve alım yeri için dört aşamalı bir yaklaşım: Birikim, Yükseliş Trendi (veya Talebin Arzdan büyük olduğu evre), Dağıtım ve Düşüş Trendi (veya Arzın Talepten büyük olduğu evre). Bu evreleri Wyckoff geliştirdiği birikim ve dağıtım şemalarında ilüstre etti.
Grafik şemasını daha iyi anlamanız için gerekli açıklamalar:
AR - Automatic rally/reaction (otomatik ralli/tepki)
LPS - Last point of Support, Demand (Desteğin son noktası, Talep)
PS - Preliminary support, Demand (Ön destek, Talep)
SOS - Sign of strength (Güç işareti)
ST - Secondary test (Retest)
SC - Selling Climax (Aşırı satış)
Yükseliş trendi:
İlk fazda satış baskısı azalır, düşüş trendi yavaşlamaya başlar ve işlem hacminde artışlar görülür. En büyük satışların gerçekleştiği dip nokta olan SC noktasından sonra alıcılar devreye girmeye başlar ve AR evresi ile sonuçlanır. Daha sonra retest yaşanır ve fiyay geneled SC bölgesine kadar geriler.
Birikim en çok ikinci fazda gerçekleşir. Bu aşamada hem destek hem de direnç seviyeleri defalarca test edilir. Üçüncü evre yükseliş trendinden önce son çıkış. Bunu anlamanın püf noktası: yüksek dip noktaları. Bu fazda oluşan dipler bir önceki fazdan daha yüksek seviyelerde. Dördünce faz artık yükseliş trendine giriş olarak kabul edilir. Direnç seviyeleri tek tek kırılır ve destek seviyelerine dönüşür.
Beşinci faz, yükseliş trendinin inkar edilemeyeceği nefessiz yükselişlerin yaşandığı ve piyasanın tümden yemyeşil yandığı zamanlardır.
Aynı fazlar düşüş trendi için de geçerli ve aynı şekilde uygulanır.
Bu yöntemin mantığını biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve yayınladığınız fikirlerde nasıl kullandığınızı görmek için sabırsızlanıyoruz. Bu paylaşımı beğenir be yorumlarda belirtirseniz bir paylaşımlar serisi haline getirip size Wyckoff ile ilgili daha fazla bilgi aktarmaya çalışrız.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Fib Kanalları nedir? Nasıl kullanılır? 📏Selam herkese 👋 Bu paylaşımımızda Fibonacci serimizi takip edenlerin merak ettiği bir çizim aracını daha ele alacağız: Fib Kanalları.
Fib Kanalları, Fib Düzeltmesi ve Fib Uzatma gibi temelde Fibonacci sayılarını temel alan bir teknik analiz aracı. Fib Düzeltmesi ve Fib Çemberleri ile ilgili paylaşımlarımızı okumadıysanız, bu yazıya devam etmeden önce mutlaka bakmanızı tavsiye ederim!
Bir trendi belirlemek için kullanılan en yaygın çizim aracı hangisidir? Doğru bildiniz: Trend çizgisi. Genellikle bu trend çizgisi ya direnç ya da destek seviyelerini belirlememize yardımcı olur. Peki ikisini bir arada tek bir araçla yapabilirsiniz desem? Fib Kanalları, belirlenen bir trend dahilinde Fibonacci sayılarına dayalı olarak destek aynı zamanda direnç seviyelerini de tahmin etmek için kullanılan bir çizim aracıdır.
Fib Düzeltme aracına çok benzese de, buradaki çizgiler yatay değil, trend hızına göre belirli bir açıyla uzanır. Kısa veya uzun vadeli fark etmeksizin hem yükseliş hem de düşüş trendlerine uygulanabilir. Bu aracı kullanırken varsayılan oranları kullanabilir veya kendi stratejinize göre bu sayıları değiştirebilirsiniz. Varsayılan oranlar %23,6, %38,2, %61,8 ve %100’dür.
Gelelim nasıl kullanacağımıza:
Bir yükseliş trendinde ilk olarak başlangıç noktasını seçiyoruz. Bu nokta düşük bir nokta olmalı, mümkünse trend çizigisine çok yakın veya değmeli. Ardından aynı prensip ile ikinci bir noktayı seçiyoruz. Bu nokta higher low dediğimiz, yani ilk noktamızdan daha yüksek bir dip nokta olmalı. Birinci ve ikinci noktayı birleştiren çizgi bizim sıfır çizgimiz, temel trend hattımız olacak. Bu çizgi, kanalların açısını oluşturur. Diğer çizgiler bu çizgiye paralel olacaktır.
İkinci adım, bu iki nokta arasındaki bir yüksek noktayı bulmaktır. Bu nokta %100 oranını gösterecektir. Bu seviyede oluşan çizgi, sıfır çizgimiz ile aynı açıda sağa doğru uzanacaktır.
Bir düşüş trendinde de aynı şekilde ilerliyoruz. Yüksek bir başlangıç noktası seçiyoruz. Ardından ikinci yüksek (lower high) noktamızı seçiyoruz. Sıfır çizgimiz hazır. Şimdi bu iki yüksek nokta arasında bir düşük noktayı seçiyoruz ve işte kanalı oluşturduk.
Bu çizim aracını kullanırken, sıfır çizgisini hem yükseliş hem de düşüş trendlerinde normal bir trend çizgisi olarak algılamamız önemli. Fibonacci sayılarına göre eklenen kanal çizgileri, ileride destek ve direnç seviyelerini nerede gelişebileceğini belirlemeye yardımcı olmak için kullanılır. Yükseşiş trendinin devam edeceğini düşünüyorsak, %100,%161,8 ve diğer daha yüksek seviyeler potansiyel fiyat hedeflerimizdir. Düşüş trendinin devam edeceğini düşünüyorsak da aynı mantık geçerli.
Fibonacci sayılarına dayalı çizim araçları ile yapılan analizlerde genel olarak karşılaştığımız sorun, özellikle kısa vadeli analizlerde, pivot noktalarının çok fazla olmasıdır. Önemli olan, hangi seviyenin değer kazanacağını önceden tahmin edebilmektir. Fibonacci çizim araçları bu sorunu tam olarak çözmese de, tahminlerimizde yardımcı olacağı şüphesizdir.
Unutulmamalı ki, Fib Kanalları oldukça özneldir. Bir trader veya teknik analist olarak önemli ve kayda değer gördüğümüz noktaları seçiyoruz fakat piyasa aynı noktalara bizim kadar önem vermeyebilir ve bu nedenle belirlediğimiz destek veya direnç seviyelerinde beklediğimiz tepkiyi göremeyebiliriz.
Hiçbir gösterge veya çizim aracı tek başına yeterli olmadığından, yatırımcılar, alım satım kararlarını vermek için diğer çizim araçları, teknik/temel göstergeleri veya farklı teknik analiz türlerini kombine edebilir.
Fib Kanalları hakkında daha fazla öğrenmek isterseniz Destek Merkezi 'mizi ziyaret edebilirsiniz.
Bu çizim aracının mantığını biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve yayınladığınız fikirlerde nasıl kullandığınızı görmek için sabırsızlanıyoruz.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Her iyi stratejide bulunan 3 unsur 🚀Selam herkese 👋 Bu haftanın gönderisinde trade planının ve stratejinin, ne olursa olsun, başarıya götürmesi için içermesi gereken püf noktaları anlatacağız. Hazırsak hemen başlayalım!
1️⃣ İyi bir trade planı neden kazandığını bilir.
Alım-satımda önemli olan iki değişken vardır: Başarı Oranı ve Kar / Zarar.
► Başarı Oranı, bir işlemin kazanç ile sonuçlanma olasılığını belirtir. %90 başarı oranına sahip bir trader, her 10 işlemden 9'unu karla kapatır.
► Kar / Zarar, ortalama karın ortalama zarara göre ne kadar büyük olduğunu gösterir. 0,5 Kar / Zararı olan bir trader, kazancının iki katı kadar zarar eder.
Bu sayıları çarparsanız “Beklenen Değeri” elde edersiniz.
Örneğin, Başarı Oranı %50 (işlemlerin yarısını karla kapatır) ve Kar / Zarar 1 (Karlı işlem sayısı Zararlı işlem sayısına eşit) olan bir trader mükemmel bir "başabaş" trader.
Uzun vadede para kazanmak için yapmanız gereken tek şey bu değerlerin çarpımını pozitif bir değer haline getirmektir. Yukarıdaki başabaş trader’in, K/Z'ı sabit kalırsa, para kazanmaya başlamak için işlemlerin yalnızca %51'ini karla kapatması gerekir.
Bu sayıları pozitif “beklenen değer” alanına sokmak için, her iyi trade planının, avantajlı olduğunu düşündüğü işlem fırsatlarını sistematik olarak bulmanın bir yolunu keşfetmesi gerekir. Bu sistemin girdileri tamamen trader’a bağlıdır, ancak bunlar tipik olarak tekrar eden fiyat kalıplarına, temel gözlemlere, makro eğilimlere veya diğer kalıplara ve döngülere dayanır. Geriye dönük test, bir trade stratejisi fikrinin zaman içinde doğru olup olmadığına dair genel bir fikir edinmek için burada faydalı olabilir.
Kısacası, iyi trade planları sermayeyi riske atmadan önce avantajlarını belirler. Neden bir iş planı olmadan bir işe başlamalısınız?
2️⃣ İyi bir trade planı, trader’ın duygusal karakterini hesaba katar.
Bu, ölçülmesi en zor unsurdur, ancak aynı zamanda iyi bir trade planının tartışmasız en önemli parçalarından biridir. Bir yatırımcının bireysel güçlü ve zayıf yönleri etrafında çalışma yeteneği. Bu, bankalar ve para koruma fonları için daha az önemlidir, çünkü kararlar genellikle gözetim ile alınır, ancak bireysel yatırımcılar için, kişisel kusurlarınızı yumuşatacak kimse yoktur.
Kısacası, alım satım geçmişinize bakarak duygusal olarak en zayıf olduğunuz yer hakkında bir fikir edinebilirsiniz. Bunu sizin için kimse yapamaz, bu yüzden biraz öz farkındalık gerektirir. Bununla birlikte, bir trade planından duygusal riski ortadan kaldırmanın ödülleri, çabaya değer.
😱 Trade korku üzerine kuruludur. Hangi korkunun daha güçlü olduğunu anlamalısınız - kaçırma korkusu veya sermaye kaybetme korkusu. Hangisinin daha güçlü olduğunu belirleyin ve buna göre planınızı yapın.
Belirli bir stratejiyi anlamanız ve diğer insanların bu stratejiden para kazanmaları, bunu yapabileceğiniz anlamına gelmez. %30 verimlilikte %100 tutarlılıkla yürütmek, yalnızca %10 tutarlılıkla işlem yapabileceğiniz %100 verimliliğe sahip bir strateji bulmaktan daha önemlidir. Hayatı kendiniz için kolaylaştırın!
3️⃣ İyi bir trade planı riski ana hatlarıyla belirtir.
İster bin dolarınız, ister bir milyar dolarınız olsun, riski göz ardı etmek, hem parasal hem de duygusal oynaklığı yaşamanın kesin bir yoludur. Uzun vadeli karlılık üzerinde büyük bir olumsuz etkisi olabilir. İşte bankaların, serbest fonların ve diğer firmalarının riski önemli ölçüde azaltmak için kullandıkları, uygulaması kolay birkaç mekanizma:
💵 İşlem Durdurma
Tam olarak okuduğunuz: sermayenizin belirli bir yüzdesini kaybettiğinizde, işlemi durdurur, pozisyonlarınızı tasfiye eder ve neyin yanlış gittiğini değerlendirirsiniz. Yalnızca sorunu çözdüğünüzden memnun olduğunuzda işleme yeniden girebilirsiniz. Sektörde bu oran genellikle %10'dur.
💵 Tema Başına Risk
Bu, pozisyonlarınız birden fazla enstrümana yayılmış olsa bile tek bir "temaya" fazla konsantre olmamanızı sağlar. Örneğin, aynı sektörde birden fazla şirket hissesine sahipseniz, farklı ürün veya hizmetlere sahip olsalar bile performansları muhtemelen bir dereceye kadar ilişkilendirilecektir. Bu tür bir riske katı bir üst sınır eklemek, riskli veya aşırı yoğun tahsisleri büyük ölçüde azaltabilir.
💵 Pozisyon Başına Risk
Birçok başarılı profesyonel yatırımcı ve serbest fon, riski yönetmek için “Serbest Sermaye” kavramını kullanır. “Serbest Sermaye”, bir hesabın öz sermayesi ile toplam hesap durdurma miktarı arasındaki makası göstren sabit dolar cinsinden para miktarıdır.
Örneğin, bir bankadaki bir döviz yatırımcısı toplam hesabının %10'luk bir stop'u varsa ve 10.000.000$'lık bir döviz defteri çalıştırıyorsa, o zaman pozisyonlarını tekrar gözden geçirmeden önce sadece 1.000.000$'ı "kaybedebilir". “Serbest Sermayesi” 1.000.000 dolar. Daha sonra pozisyonlarını, işlem başına Serbest Sermayesinin yalnızca %1-5'ini riske atacak şekilde boyutlandırabilir. Bu şekilde, herhangi bir olumsuz sonuç ortaya çıkmadan önce, arka arkaya en az 20 kez yanılma payı vardır. Pozisyon başına bir sermaye risk limiti uygulamak, bir ton hata payına sahip olmanızı sağlar.
Evet, bu genellikle hesabınızı bir gecede ikiye katlamanızı engeller, ancak yine de amaç bu değildir. Amaç uzun vadede karlılıktır. Bazı insanlar bu pozisyon başına riski “bir R” (bir risk birimi) olarak adlandırır.
Kısaca, çok basit ve aklında tutulur görülse de riskinizi yönetmek için (yazılın olarak) bir plan oluşturmak ve ona sadık kalmak riskinizi yönetmek için gerçekten gereklidir. Bu planlar yazılıp uygulanmazsa, görmezden gelmek de çok daha kolaydır.
Okuduğunuz için teşekkürler. Bu yazıdan önemli bir bilgi çıkardıysanız, bir arkadaşınızla paylaştığınızdan emin olun!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Geleceğin nereye gideceği konusunda eğilimler. 2022 - 2050Bu yazımızda toplumun gelişimi ve dönüşümündeki güncel eğilimleri sunacağız ve kripto para birimlerinin blockchain teknolojisi ile ilgili 2022 - 2050 için yakın geleceğin olaylarını tahmin etmeye çalışacağız. Yazımız, yalnızca sizi düşündürmek için hazırlanmıştır.
İçindekiler:
- CBDC
- Dijital cüzdanlar
- DAO belirteçleri
- DAO belirteçlerinin uygulanması
- Sosyal derecelendirme
- Çevresel katkı
- Kara liste
- Boom
- Belgelerin dijitalleştirilmesi
- NFT ödülleri
- Steroidlerde ekonomi
- Merkezi Olmayan Uygulamalar
- Devlet tekelleşmesi ve millileştirme
- Çözüm
CBDC
Merkez Bankaları Dijital Para Birimleri
Nakit para arzının izlenemez dolaşımı boşa gidecek. Gezegenimizin nüfusu nakit kullanmayı bırakacak, karşılığında tamamen dışarıdan kontrol edilen yapay değeri olan elektronik bir para kullanacak.
Şu anda dünya ülkelerinin yarısı, daha fazla tanıtılacak ve hem ülke içinde hem de dışında ödeme yapmak için kullanılacak olan blockchain teknolojisine dayalı devletlerin dijital para birimlerini aktif olarak geliştiriyor.
Bu karar sayesinde devletler aşağıdakiler gibi bir dizi avantaj elde edecek:
1. Hayatımızın çoğu alanında devlet tekelleşmesi
2. Fonların cirosu üzerinde tam kontrol
3. İnsanlardan fazla para arzının çekilmesi
4. Merkezi olmayan yönetişim
5. Ekonomik teşvikler
6. Vatandaşların mutlak kontrolü
Dijital Cüzdanlar
CBDC'nin ortaya çıkmasıyla birlikte, dijital jetonlar bankalarda para depolayamayacağından her vatandaş için bir bireye bağlantısı olan eyaletlerden dijital cüzdanlar görünecek.
İnsanlar bir QR kodunu tarayarak veya alıcı aramasında kişisel bir DNS tanımlayıcısı yazarak minimum ücret karşılığında kripto para birimini anında aktarabilecekler.
Her vatandaşa doğumda aşağıdakileri içeren bir dijital cüzdan atanacaktır:
1. Doğum belgesi, sağlık sigortası, SNILS ve diğer gerekli belgeler dahil olmak üzere NFT belirteci (değişmez ve devredilemez) biçimindeki dijital kişisel tanımlayıcı (pasaport)
2. Ülke düzeyinde oylamaya katılma hakkı veren bir vatandaşın DAO belirteci (değişebilir, ancak devredilemez)
3. NFT belirteçleri listesi şeklinde sahipliği onaylayan belgeler (değiştirilebilir ve devredilebilir)
4. Ağdaki cüzdan adresi (para almak ve göndermek için), şimdiye kadar yapılmış işlemlerin eksiksiz bir geçmişi
5. Hızlı ve kolay alıcı araması için DNS tanımlayıcısı
6. Yerel DAO belirteçlerinin listesi
7. Cüzdan sosyal derecelendirmesi
DAO belirteçleri
DAO, akıllı sözleşmeler kullanılarak otomatik olarak kontrol edilen, önceden belirlenmiş bir dizi kurala sahip kurumsal bir yönetim biçimine sahip, merkezi olmayan özerk bir kuruluştur.
DAO belirteçleri, NFT belirteçleri gibi dört kategoriye ayrılacaktır:
1. Değiştirilebilir belirteçler - DAO için sahibinin eylemlerini ve NFT için çok işlevli değişiklikleri sınırlamak için yerleşik bir işlevselliğe sahiptir.
2. Değişmez belirteçler - DAO için sahibinin eylemlerini sınırlama ve NFT için değişiklik yapma gibi yerleşik işlevselliğe sahip değildir.
3. Aktarılabilir jetonlar - başka bir sahibine devredilebilir veya geri alınabilir.
4. Devredilemez tokenler - başka bir sahibine devredilemez veya geri alınamaz.
DAO belirteçlerinin uygulanması
DAO belirteçleri, belirli bir topluluğa katılımınızı, bir NFT mülkiyet belgesi ile onaylamanız gerekenleri almak için hem hükümetler hem de özel şirketler, insan toplulukları tarafından kullanılacaktır.
Yeni bir konut kompleksine taşındığınızda, dijital cüzdanınızda, yeni bir yönetim şirketi seçimi için telefonunuzdan oy vermenize veya bir inşaat için oy vermenize olanak tanıyan konut kompleksinizin bir DAO belirteci alacaksınız.
Benzer şekilde, Devlet yasaları yasama oylarına katılmalarına izin veren dahili DAO belirteçleri sayesinde milletvekilleri tarafından kabul edilecek veya reddedilecektir.
Sosyal derecelendirme
Sosyal derecelendirme, bir vatandaşın dijital cüzdanına atanan, kaynağı açıklanamayan işlemlerin sayısını, akıllı sözleşmeler kullanılarak başarıyla tamamlanan işlemlerin sayısını, alınan para cezalarının sayısını, sabıka kayıtlarını, borçların varlığını içeren bir denklemden elde edilen bir katsayı , gecikmiş ödemelerin sayısı ve vatandaşın çevreye katkısı.
Sosyal derecelendirme, yalnızca sosyal derecelendirmesi %75 veya daha yüksek olan kişilere kiralanan, ekolojik olarak temiz bir alanda bulunan yeni bir daireye taşınamayan kişiler için büyük bir sorun olabilir.
Derecelendirme kısıtlamaları, cinsiyeti olan yerleri herkes ziyaret edemez
İşlemlerinizde karınızı nasıl doğru bir şekilde alırsınız?Selam dostlar, sizler için yeni bir öğrenme fikri hazırladım. İşlemlerinizde karınızı nasıl doğru bir şekilde alırsınız? Yeni başlayanlar için bu bilgi çok faydalı olacaktır. Okumanızı tavsiye ederim.
İşlemlerinizi tam olarak ne zaman kapatacağınızı ve kâr alacağınızı biliyor musunuz? Piyasaya giriş ve çıkışların eşit derecede önemli olduğunu söyleyebilirim. Paranızı sürekli olarak artırmak istiyorsanız, bu iki unsur uyum içinde çalışmalıdır.
İşleme girmektense, işlemden çıkmak daha zordur. Bunun nedeni; piyasada olup bitenlerle henüz ilgilenmemiş olmanızdır. Yani kazandıkça daha çok kazanmak istersiniz. Ancak, paranız riske girmeye başlar başlamaz her şey bir anda çok daha karmaşık hale gelir ve o zaman yaptığınız hatayı anlarsınız.
İşlemlerinizde planınız tamamen değiştirilebilir ve hatta unutulabilir. Önceden belirlediğiniz stop seviyelerinizi biraz yukarı veya aşağı hareket ettirebilirsiniz. Daha da fazla kar elde etmek için hedefinizi ertelemeye karar verebilirsiniz. Her trader bu hatayı illa yapmıştır.
Bununla birlikte, başarılı bir şekilde kâr elde etmeyi öğrenmenize yardımcı olacak bazı basit ve etkili yollar vardır. Bu yöntemler size duygularınızı kontrol etme ve işlemlerinizi sakince kapatma yeteneği verecektir. Onları bugünün makalesinde analiz edeceğiz.
Seviyelerinizi bilin ve trade yaparken onları değiştirmeyin.
Kar elde etmenin ilk adımı, temel destek ve direnç seviyelerini belirlemektir. Piyasanın tam olarak nerede talep veya arz artışıyla karşılaşabileceği konusunda her zaman net bir anlayışa sahip olmalısınız. Bu, işlemlerinizi güzel seviyelerden açmanıza izin verecektir. Bu fiyat hareketinin özüdür.
Bir grafik üzerine sadece birkaç çizgi çizmek yeterli değildir. Pozisyonlarınızı yönetmek için onlara güvenmek için kilit seviyeleri belirleme yeteneğinizden yeterince emin olmalısınız. Bunlar için indikatör de kullanmalısınız.
Destek ve direnç seviyelerinin nadiren eşitsiz olduğunu unutmayın. Yani çoğu zaman birbirlerinden yaklaşık olarak aynı mesafede bulunmalıdırlar. Bunun için FİB Düzeltmesi (Fibonacci) kullanabilirsiniz.
Faiz oranı ile işlemi nasıl geliştirebilirsiniz: Bölüm 2Selam millet! 👋
Bu ay faiz oranları konusunu incelemek istedik; ne oldukları, neden önemli oldukları ve işleminizle faiz oranı bilgilerini nasıl kullanabileceğiniz. Bu, yeni yatırımcıların başlangıçta genellikle görmezden geldikleri bir konudur, bu nedenle bunun makroekonomi ve temel analiz hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen yeni insanlar için yararlı ve uygulanabilir bir seri olmasını umuyoruz!
Geçen hafta, platformumuzda tahvil fiyatlarını nasıl bulacağımıza ve faiz oranlarının nasıl ve neden hareket ettiğini anlamak için birkaç hızlı ipucuna göz attık. Hızlı bir tazeleme istiyorsanız, bu yazının altındaki bağlantıya tıklayın. Bu hafta, faiz oranlarını anlamanın işleminiz için neden önemli olduğuna ve bu bilgiyi kendi yararınıza nasıl kullanabileceğinize bir göz atalım.
Oran piyasalarını üç boyutlu olarak düşünebilirsiniz.
1.) Mutlak
2.) Göreceli
3.) Zaman İçinde
Diğer bir deyişle;
1.) Oranlar mutlak olarak nasıl işlem görür? Yani, yatırımcılar için cazip bir risk/ödül sunuyorlar mı?
2.) Oranlar göreli olarak nasıl işlem görür? Yani, farklı ülkeler arasındaki tahvil fiyatlarını ayıran nedir?
3.) Oranlar zaman içinde nasıl işlem görür? Yani, "Verim Eğrisi" nedir?
Bu boyutların her birine ve nasıl çalıştıklarına biraz daha derinlemesine bakmaya değer. Bu hafta, faiz oranlarına 'Mutlak' bir bakış açısıyla bakarak başlayacağız. 🏦
Bu basit temelde bir yatırım aracı olarak tahvillere bakmak söz konusu olduğunda, daha geniş piyasadaki yatırımcılar, hisse senetleri, emtialar ve kripto para birimleri gibi diğer varlık sınıflarına kıyasla getiri / toplam getiri perspektifinden tahvillerin ne kadar çekici olduğuna bakarlar.
Bu toplam getiri sorusunu ölçmek söz konusu olduğunda, bilinmesi gereken üç ana risk önemlidir:
1.) Merkez Bankası Fon Oranı riski
2.) Enflasyon Riski
3.) Kredi Riski
Diğer bir deyişle;
1.) Merkez bankası faiz oranı, tahvil üzerinden aldığım faiz oranını rekabet dışı kılacak şekilde hareket edecek mi?
2.) Tahviller vadeli kredilerdir. Enflasyon, satın alma gücüm açısından, tazminat aldığımdan daha hızlı bir şekilde müdürümü tüketecek mi?
3.) Tahvilin vadesi geldiğinde karşı tarafım beni bütünleştirebilir mi?
ABD için, üçüncü soru tipik olarak "görmezden gelinir", çünkü ABD hükümetine borç para vermek çoğu zaman "risksiz" olarak görülür, ancak tüm senaryolarda, belirli bir zaman diliminde tahvil getirilerinin faiz oranlarına ve enflasyona karşı çekiciliğini anlamak, büyük bir sorudur.
Buna ek olarak, oranlar için mutlak risk/ödül, diğer varlık sınıflarıyla karşılaştırılmalıdır. S&P 500, ülkedeki en büyük şirketlerin kazançlarından ödenen %2 getiri sağlıyorsa, hisse senedi tutma riski tahvil tutma riskleriyle nasıl karşılaştırılır? Kurumların bu kararı nasıl değerlendirdiğini anlamak, genellikle açık piyasadaki faiz oranlarının hareketine bakılarak ölçülebilir. Hisse senetleri tahvillerden daha iyi performans gösterdiğinde, hisse senetlerine yönelik kurumsal talep daha yüksektir, bu da insanların kendilerini iyi hissettiklerini ve risk almak istediklerini gösterir. Tahviller hisse senetlerinden daha iyi performans gösterdiğinde, insanların kötüleşen ekonomik beklentilere sahip şirketlerde hisse senedi yerine 'risksiz' faiz ödeme araçlarını elinde tutmayı tercih edeceklerinin bir göstergesi olabilir.
Faiz oranlarına bakmanın en basit yolu budur - piyasadaki mutlak risklerle nasıl karşılaştırılır ve diğer "getiri" akışlarıyla nasıl karşılaştırılır? Risk/ödül açısından anlamlılar mı?
Son bir şey - Faiz oranları yükseliyorsa, risk almak için "telafi etmek" için gereken getiri miktarının giderek artması gerekir, yoksa hisse senetleri gibi diğer varlıklar rekabetçi görünmeye başlar. Ek olarak, yüksek faiz oranları, çoğu değerleme hesaplamasının "risksiz orana" dayandığı göz önüne alındığında, gelecekteki nakit akışlarının daha az değerli olduğu anlamına gelir.
Örnek olarak, bu patlama geçen yılın sonlarında, insanlar tahvil satmaya başladığında ve faiz oranları yükselmeye başladığında gerçekleşti. Faiz oranları yükseldikçe, bu nakit akışlarının reel olarak değeri düştükçe, "değerlerinin" büyük bir kısmı geleceğe fiyatlandırılan hisse senetleri en sert darbeyi aldı.
Faiz oranları, piyasadaki büyük hamleleri perspektife almak için çok yardımcı olabilir. 😀
Bu hafta için bu kadar! Önümüzdeki hafta, kredi riski ve döviz riskinin nispi tahvil fiyatlandırmasında nasıl rol oynadığına ve farklı ülke tahvillerinin nispi bazda birbirlerine nasıl çekici görünüp görünmeyebileceğine bir göz atacağız. Son haftamız getiri eğrisine ve zaman içinde riskin oranlara olan talebi nasıl etkilediğine bakacağız.
Saygılar!
-TradingView Ekibi
Eğer yetişmediyseniz geçen haftanın yazısı:
Rengarenk grafiklerin sırrı 🌈Selam herkese 👋 Grafiklerinizi karalarken kaç tane renk teması şablonu kullanıyorsunuz? Hiç renklerle oynamayı denemediniz mi yoksa? Grafiklerinizi biraz daha eğlenceli yapalım. Gelin bakalım!
İlk başta bir grafiği açtığınızda şu görüntüye benzer bir görüntü ile karşılaşırsınız.
Peki bu görüntüyü şöyle:
Veya şöyle:
Veya şu şekilde de çizebileceğinizi biliyor muydunuz?
Şimdi nasıl yapacağınızı anlatıyorum. Öncellikle grafik üstünde sağ tıklayıp açılan menüden ‘Ayarlar…’ seçin.
Sembol menüsü:
Burada mumların ve fiyat çizgisinin gösterileceği renkleri, son fiyat çizgisinin görülüp görülmeyeceğini, piyasa öncesi ve sonrası alan renkerini vs seçebilirsiniz.
Durum çizgisi menüsü:
Bu menüde grafikte sembolün ismi ve diğer detaylarının yazılıp yazılmayacağını seçebilirsiniz.
Ölçekler menüsü:
Bu menüde grafik ölçeklerinizi seçebilirsiniz. Seçenekler gözünüze biraz fazla gelse de biraz oynayıp sizin en çok işinize yarayacak şekilde ayarlayabilirsiniz.
Görünüm menüsü:
Geldik en eğlenceli menüye. Tam olarak burada fırçaları ellerimize alıp kanvası boyuyoruz. Mümkün olduğu kadar farklı kombinasyonlar deneyip sizi en çok mutlu eden ve gözlerinizi dinlendiren grafikler oluşturun. Göz dinlendirmek önemli!
İşlem menüsü:
Direk grafik üzerinde alım satım yapıyorsanız ve emirler oluşturuyorsanız bu menü sizin için. Kendinize ideal ve konforlu bir çalışma alanı oluşturun.
Olaylar menüsü:
Son dokunuşlar. Sabır, neredeyse bitti. Bu menüde çok az tıkla işinizi çözebilirsiniz.
Menülerdeki başlıklar yeterince açıklayıcı. Burada size verebileceğim en güzel tavsiye: Ayarlarla oynayın. Tadını çıkarın! Grafikler sizin, platform sizin 💙
Renkli ruhunuzu grafiğe istediğiniz gib yansıtıktan sonra bu ayarları kaydetmek isterseniz şablonu bir isimle kaydedin. İstediğiniz kadar farklı şablonlar oluşturup aralarında bir saniyede geçiş yapabilirsiniz. Harika bir şey, biliyorum.
Şablon:
Bu gönderinin işinize yaradığını umuyoruz ve yayınladığınız rengarenk fikirleri görmek için sabırsızlanıyoruz.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
#Bitcoin - Otur Olm! Sıfır 🤓Selam Dostlar. Yine garip bir yazıyla karşınızdayım. Neden?
Şundan: Bitcoin'in ve kriptoların düşeceği, çakılacağı, çok kırılgan olduğu, herhangi bir haber bahanesiyle balinaların elinde dansöze döndüğü, bir zaman ve bir yerde, hepimiz tarafından biliniyor mu? Evet.
Tıpkı İstanbul depremi gibi...
Peki bunca bilinmesine rağmen, neden hala milletten " Öldük, bittik, çok terste kaldım, dipten short açtım, tepeden long şey ettim " gibi garip laflar duyuyorum? 🤔
Siz neye göre short neye göre long açacağınızı biliyor musunuz? 😳
Kardeşlerim yıllardır burada ister analiz diyin, ister eğitsel makale diyin, onlarca insan bir gıdım bilgi edinin, kendinizi geliştirin, eğitin, hiç bir şey yapamıyorsanız sorıun-öğrenin diye çaba harcıyoruz. 🤨
Sürekli kendimi eğitip, geliştirip, hala her ay en az 1 eğitim alarak, hem kendimize hem de çevremize faydamız olsun diye didiniyoruz.
💥 Heey! Alooov! 💥
Ethereum'a 1.100'lerden, Bitcoin'e 18.000'lerden short açanlar...Ya da tam tersini yapanlar... ❌
Artık biraz aklı selim davranın, trader olmayın, bırakın, yatırımcı olun. Doğru zamanda doğru yerden alıp bekleyin, zamanı gelince de satın.
Sürekli birilerinin gazına gelip, "zararımı çıkartırım bundan" stratejisiyle pump-dump yapılan koinlerde çakalllara yem oluyorsunuz.
Gerçekten aldığım mesajlara üzülüyorum. Ancak elimden sizleri buradan sürekli uyarmaktan ve eğitsel analizleri paylaşmaktan başka bir şey gelmez.
Sorumluluk sizde: Lütfen aklınızı başınıza alıp, doğru düzgün bir yatırım stratejisi geliştirin, test edin uzun bir süre. Ve sonra da bunu gerçekte deneyerek ufak ufak değişikliklerle ister kriptoya, ister emtiaya, ister hisselere uygulayın.
Çaba ister, evet, ama o kadar da zor değil. Burada veya başka sosyal mesya platformlarında yaptığınız geyiğin dörtte bir zamanına bunları öğrenirsiniz.
Hadi, kalın sağlıcakla...