NOMİNAL FAİZ ORANI - TR ENFLASYON ORANI = REEL FAİZTürkiye'de son aylarda yaşanan faiz artışları içeren ekonomi politikalarının aslında ülkemizde reel faizi ne derecede etkilediğini iyi anlamak gerekir. Yaşanan gelişmeler politika faiz oranlarının yukarı yönlü olarak hareket ettiğini göstersede yatırımcılar ve hane halkı için elzem olan reel faiz oranlarını iyi anlamak gerekir.
Örneğin bir ülkede %50 enflasyon, %25 oranında politika faizi olduğunu farz edelim. Siz enflasyondan korunmak amacıyla 100.000 TL sermayenizi faizli enstrümanlara yatırarak yıllık %25 oranında getiriyi kabul ettiniz.
Yıl sonunda 125.000 TL olarak geri alacağınız tutar size TL bazında artmış gibi görünse de reel olarak bir kazancınız söz konusu değildir. Bunun sebebi politika faiz oranının enflasyon oranından düşük olmasıdır. Yıllık %50 enflasyonun bulunduğu bir ortamda 100.000 TL olan sermayenizin alım gücü yarı yarıya düşüş yaşayacaktır. Siz %25 oranında faiz elde ederek aslında paranızı enflasyondan sadece kısmi olarak koruyabildiniz demektir. Sizin enflasyondan tam olarak korundum diyebilmeniz için yıllık %50 enflasyon oranı doğrultusunda minimum %50 oranında getiri elde etmeniz gerekir.
Bunu iyi anlayabilmek adına 14.09.2023 tarihi itibariyle güncel veriler üzerinden pekiştirme yapalım.
TR Enflasyon Verisi: %58.94
Politika Faizi: %25
Reel faizi bulabilmek adına
Politika faizi (%25) - TR Enflasyon Verisi (%58.94) = -%33.94
Bu çıkan sonuç, 100.000 TL büyüklüğünde bir sermayenin %25 yıllık getiri oranına sahip bir enstrümanda durması halinde reel olarak sermayenizin %33,94 oranında zarara uğrayacağını gösterecektir.
Türkiye'de faiz oranlarını ve gelişmeleri takip ederken bu formül ile takip etmenizi tavsiye ederim.
Reel faizin pozitif olması halinde faiz artışlarından elde edilmesi beklenen verim tam olarak elde edilebilir.
Teknik Analiz Harici
DXY Nedir - Risk Ürünleri İle İlişkisi?Selam dostlarım,
Bugün eğitici bir içerikle sizlerleyim. DXY (Küresel Dolar Endeksi ) nedir ve DXY'nin risk ürünleri ile ilişkisi nedir? Tüm bu sorulara ilgili argümanlarla birlikte yanıt aramaya çalışacağız.
Görsel 1:
🏳️Geniş bir açıdan FED'in faiz arttırma sürecine girmesi ve öncesindeki sözel yönlendirmeyle birlikte 89 puandan başlayan bir DXY rallisinin ilk adımlarını görüyoruz. Ardından faiz artırım sürecinde teknik olarak neler yaşanmış bunlara şahit oluyoruz.
DXY Nedir
🏳️DXY, yani "Dollar Index" (Dolar Endeksi), Amerikan dolarının diğer birkaç önemli para birimi karşısındaki performansını ölçen bir endekstir. DXY, Amerikan dolarının değerini takip etmek ve genel olarak doların uluslararası piyasalardaki gücünü göstermek için kullanılır.
🏳️DXY'nin hesaplama yöntemi, altı önemli uluslararası para birimi karşısında doların ağırlıklı ortalamasını kullanır. Bu altı para birimi euro, Japon yen, İngiliz sterlini, Kanada doları, İsveç kronu ve İsviçre frangıdır. Bu para birimlerinin dolar karşısındaki değerleri bir araya getirilerek DXY endeksi hesaplanır.
🏳️DXY'nin değeri genellikle 100 üzerinden ifade edilir. Eğer DXY'nin değeri 100 ise, doların değeri diğer para birimleri karşısında genel olarak istikrarlıdır. Eğer DXY değeri 100'ün altına düşerse, dolar diğer para birimleri karşısında zayıflamış olarak kabul edilebilir. Tersine, DXY değeri 100'ün üzerine çıkarsa, doların gücü artmış olarak yorumlanabilir.
🏳️DXY, yatırımcılar ve ekonomistler tarafından doların genel sağlığını ve uluslararası piyasalardaki eğilimleri anlamak için kullanılan önemli bir göstergedir. Doların uluslararası ticaretteki rekabet gücü, ABD ekonomisinin sağlığı ve küresel finansal piyasalardaki risk algısı gibi faktörleri izlemek için DXY'ye bakılır.
DXY ve Diğerleri Arasındaki İlişki
🏳️DXY ile risk ürünleri arasındaki korelasyon, genellikle doların gücü ile risk alma iştahı arasındaki ilişkiyi ifade eder. Bu ilişki, finansal piyasalarda belirli bir dönemde yatırımcıların riskli varlıklara (örneğin hisse senetleri, emtialar veya gelişmekte olan ülke para birimleri gibi) yönelik tercihlerini ve dolara olan talebi etkileyebilir.
🏳️DXY ile risk ürünleri arasındaki korelasyon genellikle ters yönlüdür, yani DXY'nin değeri artarken riskli varlıkların değeri düşebilir ve tam tersi.
🏳️Ancak, DXY ile risk ürünleri arasındaki korelasyon her zaman sabit değildir ve farklı dönemlerde değişebilir. Örneğin, dolar politikalarındaki değişimler, küresel ekonomik büyüme beklentileri veya merkez bankası politikaları gibi faktörler, DXY ile risk ürünleri arasındaki ilişkiyi etkileyebilir.
DXY vs ONS
🏳️DXY ile ONS altınının korelasyonunu inceleyelim. Korelasyon, iki değişken arasındaki ilişkinin gücünü ölçen istatistiksel bir terimdir. Korelasyon katsayısı -1 ile +1 arasında bir değer alabilir. Pozitif bir korelasyon katsayısı, iki değişken arasında birlikte hareket etme eğilimini gösterirken, negatif bir korelasyon katsayısı, iki değişkenin ters yönlü hareket etme eğilimini gösterir. Korelasyon katsayısı 0 ise iki değişken arasında bir ilişki olmadığını gösterir.
🏳️DXY ile ONS altını arasındaki korelasyon son 20 yıl içinde zaman zaman değişiklik göstermiştir. Bu dönemde, genel olarak ters yönlü bir ilişki olduğu görülmektedir. Yani, DXY'nin değeri artarken ONS altının değeri düşebilir veya tam tersi olabilir.
Görsel 2:
🏳️Yukarıdaki görselde DXY ile ONS altının son 1 yıldaki hareketlerini kıyaslayabiliriz.
-->DXY ile ONS arasındaki korelasyon dönem dönem değişse de son günlerde -0,80 yani güçlü negatif yönlü bir korelasyondur (kaynak Bloomberg).
-->İlk dikkatimizi çeken kırmızı dikey kutucuklarda DXY lokal tepeler yaparken, ONS'un lokal dipler yapması olduğudur.
-->Kasım 2022 itibariyle DXY'nin güç kaybettiğine ve ONS'un yükseliş hareketine başladığına şahit oluyoruz.
--> Özetle piyasanın abisi tamam ben burada tepe yapayım dediğinde, bebeler piste çıkıyor ve risk ürünleri için rahatlama süreci başlıyor.
DXY vs Bitcoin
Görsel 3:
🏳️DXY ile Bitcoin arasındaki korelasyon katsayısı zaman zaman değişiklik gösterse de Bloomberg analistlerinin hesaplarına göre -0,69'dur.
🏳️Buradan şu genellemeyi yapabiliriz DXY yükselirken genel olarak (altını çiziyorum genel olarak, illa ki istisnaların yaşandığı dönemler olmuştur ve olacaktır) Bitcoin fiyatının düştüğüne şahit olduk.
DXY Teknik ve Temel Beklentiler
🏳️DXY'nin kısa vadeli teknik beklentilerine bakacak olursak, faiz artışları şimdilik son bulmuş gibi görünüyor bu da düşüşün devam etmesini yönündeki beklentileri arttırıyor.
🏳️Ancak, dün açıklanan ABD ABD Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) verisine baktığımızda; beklenti: %3,9 iken (önceki: %4,2) gerçekleşen: %4,4 oldu. Bu verinin ardından FED'in tıpkı 90'larda olduğu gibi ilave faiz artırımları beklentisi artmaya başladı. Bu durum ise DXY'de son zamanların kısa vadeli en sert yükselişine sebep oldu. Bu doğrultuda DXY Eylül 2022'den bu yana takip ettiğimiz düşen trendin direncine selam verdi.
Dip not: 1994 - 1995 senelerinde FED 3 toplantı üst üste faiz arttırmayıp (skip) ardından 4. toplantıda faiz arttırmıştır.
🏳️Düşen trend direncinin (kırmızı) kırılmasının ardından DXY'den öncelikle 105,25 ardından ise 107,75 puanlara kadar bir atak beklenebilir (faiz artırımlarının devam etme ihtimali ve haberine ihtiyaç duyacaktır). Bu senaryonun gerçekleşmesi ile birlikte risk ürünlerinde satış baskısının artması beklenir.
🏳️Aksi durumda ise var olan konumdan (104,25) ret yiyerek düşen trende devam edecek ve risk ürünleri rahat bir nefes alacaktır.
📝Değerli okurum, buraya kadar okuduysan eminim sana ufak da olsa bir katkım olmuştur, o yüzden beğenip yorum bırakmayı unutma. Bir sonraki bilgi dolu içerikte görüşüne kadar bilgi ve sağlıcakla kal.
Piyasayla yeni mi tanistiniz:)Hosgeldiniz,
Insanlarin ruyalarini susleyen, gunluk milyarlarca liranin el degistirdigi, buyulu, imrendiginiz hayata yaklastiginizi hissettiginiz bir dunyadasiniz.
Unutmayin, suan dunyanin en riskli ve en karli yerinde duruyorsunuz. Ama sunu da unutmayin, burada insanlarin sadece %1 i hayallerine kavusur. Kalan %99u kaybeder. Bu piyasada varolmanin tek yolu riski yonetmektir. "Gecmis" fiyata bakip gelecegi gormek oyle kolay degil. Bu ancak zarar durdur noktasi belirlenmis sistematik alim-satimla mumkun. Tw premium uyelikle +25 indikatorler, formasyonlar, ustadlar, hocalar, yorumcular, analizler, raporlar, bilancolar, hic bir ise yaramaz. Ise yarayan tek sey stop noktasidir. Ister temel ister teknik duzeyde analiz ogrenmeye baslamis olun, soracaginiz ilk ve tek soru; eger isler planladigim gibi gitmezse ne kadar kaybederim.
Egitiminiz ve kisisel piyasa yolculugunuz boyunca alim-satim olmayan pasif bir ticaret anlayisi benimserseniz gelecege daha iyi hazirlanacaginizi dusunuyorum.
Bu anlamda bist banka disi endeksini takip eden ziraat yatirim fonunu tavsiye ederim. Bu fonla ilgili internette bolca bilgi bulmak mumkun. Kalan tum zamaninizi fiyat hareket ve dongulerini anlamaya harcayabilirsiniz.
Simdi piyasa yukseliyor. Simdi analiz yapmaniza gerek yok. Dostlarima hep sunu soylerim; piyasa yukselirken beni aramayin. Fiyatlar duserken arayin.
Görüşler ile Araştırmanızı GeliştirinYeni sosyal özelliğimiz Görüşler, iOS ve Android için ücretsiz mobil uygulamamızda artık mevcut.
Görüşler, favori sembolleriniz için özel bir sohbettir. Diğer yatırımcıların AAPL hakkında neler söylediğini okumak ister misiniz? AAPL Görüşler’e gidin. Bitcoin'in fiyat hareketini tartışmak mı istiyorsunuz? BTCUSD Görüşler’e göz atın. Artık ne kadar belirsiz veya popüler olursa olsun her sembol hakkında sohbet edebileceğiniz bir yer var. Diğer yatırımcılarla belirli bir sembol etrafında toplanın ve fikrinizi paylaşmaya başlayın.
Görüşler’in mobil cihazlarda kullanıma sunulmasını kutlamak için size nasıl çalıştığını göstermek ve özellikle araştırmanızı nasıl geliştirebileceğini sergilemek istiyoruz. Mobil uygulamamıza henüz indirmediyseniz, buraya tıklayın.
Görüşler’i cep telefonunuzdan nasıl kullanabilirsiniz?
TradingView uygulamasını açın ve izleme listenizden bir sembol seçin.
Ardından, "Görüşler" yazan sekmeyi bulun ve seçin - ekran boyutunuza bağlı olarak aşağı kaydırmanız gerekebilir.
Artık herkesin o sembol hakkında neler söylediğini okuyabilirsiniz!
Kendi fikirlerinizi, düşüncelerinizi ve analizlerinizi göndermek için ekranın sağ alt köşesindeki artı işaretli buluta tıklayın.
Mesajınızı yazın ve ardından mesajınızı herkesle paylaşmak için " Gönder" butonuna tıklayın.
Bu yeni sosyal özellik, favori sembollerinizi başkalarıyla buluşturmayı, sohbet etmeyi ve tartışmayı inanılmaz derecede kolaylaştıracak. Artık yalnızca belirli sembolleri en çok önemseyenler için son derece özel bir sohbete erişebilirsiniz. Unutmayın: bu bir topluluk özelliğidir, bu nedenle ne kadar aktif olursanız, sizin ve diğer herkes için o kadar iyi olacaktır.
Not: Görüşler’e erişimde sorun yaşıyorsanız, ayarlar menüsünden etkinleştirilebilir Sembol ekranını göster özelliğinin açık olup olmadığını iki kez kontrol edin.
Durun... henüz bir yere gitmeyin! Paylaşmamız gereken bazı ipuçları var çünkü Görüşler favori sembollerinizi araştırmak için yepyeni bir yol sunuyor. Okumaya devam edin...
Görüşler ile araştırmanızı nasıl geliştirebilirsiniz?
1. Gerçek zamanlı duyarlılık analizi
Görüşler ile diğer insanların favori sembolleriniz hakkında ne düşündüğünü okuyabileceksiniz. Bu yaklaşımla yeni perspektifler görmek ve ticaretteki en büyük hatalardan biri olan her zaman haklı olduğunuza inanmaktan kaçınmak çok olasıdır. Ne derler bilirsiniz... tek bir büyük hata hesabınızı uçurmak için yeterlidir, bu nedenle diğer insanların ne dediğini okumak bu anlamda zihninizi açabilir.
2. Özlü Bilgiler
Karmaşık kavramları veya analizleri kolayca sindirilebilecek küçük güncellemelere dönüştürmek, bilgiyi daha geniş bir kitle için erişilebilir hale getirir. Grafikler hakkında derin bir anlayışa sahip olmayanlar bile içgörü kazanabilir ve bilgi sahibi olabilir, böylece daha kapsayıcı ve bilgili bir topluluğu teşvik edebilir.
Günümüz dünyasında her yerde çok fazla bilgi var ve bu bunaltıcı olabilir. Görüşler’in güncellemeleri her şeyi açık ve basit hale getiriyor. Size sadece bilmeniz gerekenleri göstererek, gürültü içinde kaybolmadan güncel kalmanızı kolaylaştırır.
3. Diğer yatırımcıların teknik ve temel analizi nasıl kullandığını görün
Görüşler’in en ilginç özelliklerinden biri de grafik paylaşma olanağıdır. Bu, Destek veya Direnç Seviyelerini, Üçgenleri, Baş ve Omuzları ve dünyanın her yerindeki yatırımcılar tarafından farklı zaman aralıklarından her türlü grafik modelini görebileceğiniz için kullanışlıdır. Her yatırımcı olayları farklı görür, bu nedenle başkalarının grafikleri nasıl analiz ettiğini görmek için harika bir yoldur.
4. Zamanlılık ve son dakika haberleri
Anlık kararların önemli kazançlara veya kayıplara dönüşebildiği finans dünyasında zamanlama önemli bir mihenk taşıdır. Görüşler özelliği, uzun açıklamalar yazmak zorunda kalmadığınız için haberlerin, grafiklerin ve analizlerin anlık olarak yayılmasını kolaylaştırmaya yardımcı olur. Görüşler, analizlerin gerçek zamanlı olarak paylaşılmasını sağlayarak trader ve yatırımcıların kararlarını etkileyebilecek gelişmelerden neredeyse gerçekleştikleri anda haberdar olmalarını sağlar.
5. Kişiselleştirme
Bir haber akışında gezindiğinizi düşünün - bu güncellemeler kısa ve ilginç haber parçaları gibidir. İlgilendiğiniz veya bilmeniz gereken şeylerle eşleşenleri bulmak için kolayca göz atabilirsiniz. Yani, çok fazla arama yapmak zorunda kalmadan istediğiniz bilgiyi elde etmek gibidir. Bu, sizin için önemli olan şeylerle bağlantıda kalmanızı ve güncel kalmanızı sağlar.
Başlamak için başkalarıyla tanışın, paylaşın ve etkileşime geçin. Bunu, kafanızı karıştırabilecek tüm ekstra şeyler olmadan izleme listenizdeki sembollerle ilgili en önemli güncellemeleri almanın bir yolu olarak düşünün.
Görüşler ile nasıl etkileşim kurduğunuzu görmek için sabırsızlanıyoruz! Lütfen her türlü geri bildirim, yorum veya önerinizi aşağıdaki yorumlarda bize yazın.
-TradingView Ekibi
Zombi ŞirketlerSelam dostlar,
1. Zombi şirket, faaliyetlerini sürdürebilmek için yüksek miktarda borç alan ve bu borçları ödeyebilmek için yeni borçlanmak zorunda kalan şirkettir. Zombi şirketler genellikle düşük karlılık oranına sahiptir ve bu nedenle borç ödemelerini yapmakta zorlanırlar. Zombi şirketlerin finansal özellikleri şu şekildedir:
- Düşük karlılık oranı
- Yüksek borçluluk oranı
- Düşük nakit akışı
- Düşük büyüme potansiyeli
- Yüksek risk
2. Zombi şirketlerin hisse senetlerine yatırım yapan yatırımcılar geçmiş yıllarda çeşitli mağduriyetler yaşadı. Bu mağduriyetler şu şekildedir:
- Hisse fiyatlarının düşmesi
- Kar payı ödemelerinin azalması
- Şirketlerin iflası
- Yatırımcıların paralarının kaybetmesi
Bonus Tablo 1
3. Türkiye'de zombi şirketlerin sayısı son yıllarda artmaktadır. IMF, borcunu ödeyecek kadar geliri olmayan ancak destekle ayakta kalan ‘zombi’ şirketleri analiz etti. Türkiye, rapora göre yüzde 13’lük zombi şirket oranı ile ilk sırada gösterildi (Dünya Gazetesi). Türkiye rapora göre halka açık olan şirketler arasında zombi şirket oranında ise dünyada 21'inci sırada yer aldı. Halka açık Türk şirketler arasında ‘zombi’ oran rapora göre yüzde 8’in üzerine çıkmış durumda.
Bonus Tablo 2
🔺Zombi şirketlerin ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri şu şekildedir:
* Ekonomik büyümeyi yavaşlatabilirler
* İşsizliği artırabilirler
* Enflasyonu artırabilirler
* Finansal sistemi riske atabilirler
🔺Zombi şirketlerin azaltılması için şu önlemler alınabilir:
* Bankaların zombi şirketlere kredi vermesini sınırlamak
* Zombi şirketlerin iflasını kolaylaştırmak
* Zombi şirketlerin yeniden yapılandırılmasını teşvik etmek
* Ekonomik büyümeyi desteklemek
* İşsizliği azaltmak
* Enflasyonu düşürmek
* Finansal sistemi güçlendirmek
🔺Yatırımcı olarak zombi şirketlere karşı bireysel tedbirimizi almalıyız. Umarım bu yazı biraz da olsun fayda sağlar.
Sağlık ve bilgiyle kalın.
Bugüne Kadar Duyduğunuz En İyi Yatırım Tavsiyesi Nedir? 👀Aşağıdaki yorumlarda, şimdiye kadar duyduğunuz en iyi yatırım tavsiyesini paylaşın. Bu, duyduğunuz veya okuduğunuz akıllıca bir alıntı olabilir. Bir aile üyesi veya arkadaşınız tarafından size verilen bir tavsiye de olabilir.
Gelin birlikte bir koleksiyon oluşturalım!
Ayrıca 5 şanslı yoruma özel ve sınırlı sayıda TradingView bardağı hediye edeceğiz! Lütfen bu bardakları yalnızca Türkiye'de bulunan üyeler için olduğunu unutmayın. Başka bir ülkeden iseniz ve rastgele seçilirseniz, size TradingView Coin hediye edeceğiz.
Aşağıdaki tüm yorumları okumayı dört gözle bekliyoruz 🔥
Yenilenebilir Enerji-Türkiye’nin-Borsadaki Hisselerin GeleceğiSelam Canlar!
Söz verdiğim gibi yenilenebilir enerji üstüne uzun bir araştırma ve sektörel değerlendirme makalesi yazdım. Fakat burası için çok uzun olacağından girizgahı buradan yapıyorum.
Tüm makale için de en alta bir bağlantı bırakıyorum. Keyifle okumalar ve bilgilenmeler diler, yorumlarınızı beklerim.
Yenilenebilir Enerji’de Türkiye’nin-Borsadaki Hisselerin Geleği
⚡️Geleneksel enerji kaynaklarının atmosfere verdiği zararları azaltmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına odaklanmak için geliştirilen projelerin hayata geçirilmesiyle, yenilenebilir enerji üretimiyle ilgilenen şirketlerin sayısı son 2 yılda bir hayli artmış durumda.
⚡️Bu şirketler, enerji kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmayı hedefleyen kamu liderliğindeki enerji verimliliği projeleriyle desteklenmektedir. Bunun yanı sıra, yatırımın öngörülebilirliği, düzenli gelir akışı ve beklenen yüksek getiri gibi faktörler açısından da dikkat çekmektedirler.
⚡️Borsa İstanbul'da listelenen yenilenebilir enerji şirketlerinin sayısı yeni yatırım ihtiyaçları, çalışma sermayesi gereksinimlerinin karşılanması ve mevcut borçlarının yeniden yapılandırılması nedeniyle de artmaktadır.
⚡️Sektördeki hisselerin çok hızlı değer kazanmaları ve Borsa İstanbul’da bulunan çoğu hisse senedine oranla yüksek getiri sağlamaları, yatırımcıların enerji sektörüne bu kadar ilgi göstermelerinin önemli bir nedeni olarak gösterilebilir.
⚡️Ülkemizde yıllardır faaliyet gösteren ve çok önemli projelere imza atan enerji şirketlerinin de borsaya kote olmaları da yatırımcılar tarafından oldukça ilgiyle karşılanıyor. Özellikle hayli yeni halka arz olan ve yatırımcılarını %500’ün üzerinde yaptığı primle hayli mutlu eden ASTOR gibi bir firma çok kısa bir sürede ulaştığı büyüklüğüyle BIST30 endeksine katılmaya hak kazandı.
Yenilenebilir Enerji Çeşitleri
📍Şimdi gelin yenilenebilir enerji sektöründeki makro ve mikro dinamiklere bakalım:
⚡Cari açık: Ülkemizdeki bir numaralı ekonomik sorun olarak karşımıza cari açık çıkmaktadır. Cari açık, cari dengenin negatif olduğu durumlarda ortaya çıkmaktadır. Cari açığın oluşmasının temeli ise dış ticaret açığına dayanmaktadır. Bu açıdan bakacak olursak, enerji sektörü, nitelikli mal ve hizmet ihracatı yapabileceğimiz birkaç sektörden biridir ve dış ticaret açığının azaltılması açısından da çok önemli bir role sahip olacaktır.
Ülkemizde ihtiyaç duyulan hibrit içerikli santraller, elektrikli araç şarj istasyonları ve alt yapıları, elektrik depolama teknolojileri, güneş enerjisi kapasitesinin hızla artmasına sebep olacak teknolojilerin ön plana çıkmasını sağlıyor.
Bu alanda borsaya da kote olup enerji üretim tesisleri için ürün ve mühendislik hizmetleri sunan ASTOR, ALFA Solar, CW Enerji, Euro POWER, GESAN, KONTROLMATİK, SMART Güneş ve YEO Teknoloji gibi firmalar yüksek ihracat kapasiteleri, yerli ve yabancı devlet teşvikli üretim yatırımları ile sektöre liderlik etmektedirler.
Bu sene dağıtılan enerji depolama lisansları ile hem üretim sahalarının enerji ihtiyacının karşılanmasında hem de elektrikli araçların şarj istasyonları üretiminde öne çıkan AKSEN, CONSE, ENERJİSA, HUNER, ZOREN gibi firmalar da yurtiçi yeşil enerji ihtiyacını karşılama süreçlerinde kazanacakları yetkinlikleri yurtdışına ihraç edilebilir ürün ve hizmetlere dönüştürebilirler.
⚡Enerjide dışa bağımlılık: Türkiye’de enerji tüketimi, klasik karbon bazlı fosil enerjiye yani kömür, petrol ve doğalgaza dayanmaktadır. Hepsinde de yurtdışına bağımlılık çok yüksek orandadır. Mesela enerji türüne göre değerlendirme yapıldığında doğalgazda 2020’de %99,09 oranıyla Türkiye’nin neredeyse tamamen dışa bağımlı olduğu görülmektedir. Doğalgazda %50’ye yakın pay Rusya’dadır.
Bu açıdan da bakıldığında yenilenebilir enerji ülkemizin içinde bulunduğu bu bağımlılığa bir çare olabilir. Bu öngörüyle yapılan devlet destekli enerji depolama lisanslama çalışmaları ve geçen ay açıklanan Türkiye’nin Dünya Bankası ile hayata geçirdiği "Türkiye Yeşil Sanayi Projesi" ile 450 milyon dolarlık finansman bu doğrultuda çalışmak isteyen kobi ve girişimcilere kaynak sağlayacaktır.
Makalenin devamı için: drive.google.com
3 Halka Arz Birden - İZENR OFSYM TATENSelam dostlar,
Gelecek hafta Borsa İstanbul'da 3 yeni halka arz var ve bunların ikisi son ayların en popüler sektörü olan elektrik-enerji sektöründen.
Halka arzlarla ilgili yeni bir şablon hazırladım. Verileri ise tek bir görselde sizlere iletmeye çalıştım.
Özellikle halka arz olacak şirketlerde dikkat ettiğim 2 nokta var.
1 - Cari oranlar: Halka arz olacak şirketin cari oranları, sektör ortalamalarına kıyasla nerede?
2 - Halka arzdan gelecek gelirleri nerede kullanacaklar?
İşte bu iki sorunun da yanıtının yer aldığı tablomuz görüşlerinize hazır. Yorumlarda buluşalım.
Sizlerin eklemek istediklerini ya da sormak istediklerini yorumlarda mutlaka bekliyorum. Belki canlı yayın bile açarız talebe bağlı olarak.
Sağlık ve bilgiyle kalın.
Eurobond Nedir?EUROBOND Nedir?
♦️Eurobond, Euro bölgesindeki bir ihraççı tarafından ihraç edilen ve Euro cinsinden faiz ödeyen bir tahvildir. Eurobondlar, yatırımcılara ihraççı tarafından belirlenen bir faiz oranı karşılığında bir süreliğine borç verirler.
♦️Eurobondlar, genellikle devletler, şirketler ve uluslararası kuruluşlar tarafından ihraç edilir. Bu araç çoğunlukla uzun vadelidir
♦️Eurobondlar, bankalar, aracı kurumlar ve diğer finansal kurumlar aracılığıyla satın alınabilir ve satılabilir. Eurobondlar, genellikle borsalarda işlem görür.
♦️Kupon ödeme zamanlarında yatırımcı düzenli nakit alır. Kupon ve anapara ödemesi ihracı sağlanan döviz cinsi göz önünde bulundurularak yapılır.
♦️EURO tahviller senede bir kere, USD tahviller ise 6 ayda bir kupon ödemek zorundadır. Bu kuponların faizleri, senelik basit faiz olarak tanımlanır. Bunun yanı sıra vade sonu beklenmeksizin piyasa şartları doğrultusunda nakit olarak çevrilebilir.
♦️Eurobondların riski, ihraççının kredi notuna bağlıdır. Kredi notu yüksek olan ihraççılar tarafından ihraç edilen Eurobondlar, daha düşük kredi notuna sahip olan ihraççılar tarafından ihraç edilen Eurobondlara göre daha az risklidir. Eurobondların kar getirisi, ihraççının ödediği faiz oranı ve Eurobondun vadesi ile belirlenir.
♦️Eurobond getirisi ile ön plana çıktığı gibi dezavantajları ile de konuşulması gereken bir konudur. Bu aracın riskleri arasında başı çeken madde, CDS oranlarının yükselmesidir. Ülke risk primi olan CDS söz konusu aracın fiyatlarının gerilemesinde büyük bir rol oynar. Risk primi yükseldikçe Eurobond fiyatları düşüşe geçer.
Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim, bir sonraki içerikte görüşene kadar sağlık ve bilgiyle kalın.
Ichimoku Bulutu: Kapsamlı Rehber 📝Selam herkese 👋🏻
Ichimoku Kinko Hyo olarak da bilinen Ichimoku Bulutu, destek ve direnç, momentum ve trend yönünü gösteren popüler ve esnek bir göstergedir. Bir bakışta fiyat hareketinin daha net bir görüntüsünü sağlar. Çizgi kesişmelerine dayalı ve fiyatın bu çizgilere göre nerede olduğu bir trendin yönünü, momentumun gücünü ve alım satım için bir fırsat sinyalini tanımlayabilir. Bu sinyaller analistlere en uygun giriş ve çıkış noktalarını bulmalarına yardımcı olur. Gösterge, beş çizgiden oluşur (her biri farklı bir zaman aralığını temsil eder). 1960'ların sonlarında kamuya açıklanmadan önce bu analiz tekniğini geliştirmek için uzun süre harcamış gazeteci olan Goichi Hosoda tarafından geliştirilmiştir.
Ichimoku Bulutu, beş temel bileşeni: Tenkan Sen, Kijun Sen, Senkou Span A, Senkou Span B ve Chikou Span. Tenkan Sen, kısa vadeli bir hareketli ortalamayı temsil ederken, Kijun Sen, uzun vadeli bir hareketli ortalamayı temsil eder. Senkou Span A ve Senkou Span B, gelecekteki fiyat hareketlerini gösteren bulutların bileşenleridir. Chikou Span ise kapanış fiyatlarını geriye dönük olarak gösteren bir çizgidir. Bu bileşenlerin birlikte kullanılması, Ichimoku Bulutu'nun gücünü oluşturur ve yatırımcılara işlem giriş ve çıkış sinyalleri sağlar.
Ichimoku Bulutu'nunu trade için nasıl kullanırız?
Ichimoku Bulutu, çeşitli ticaret stratejilerinde etkili bir şekilde kullanılabilir. Birincil kullanım amacı, trendin yönünü belirlemek ve yatırım fırsatları tespit etmektir. Özellikle, bulutun rengi ve eğimi, piyasanın yükseliş eğiliminde mi yoksa düşüş eğiliminde mi olduğunu gösterir. Yatırımcılar, bulutun üstünde ve altında kapanış fiyatlarına dikkat ederek alım satım sinyalleri alabilirler. Ayrıca, Tenkan Sen ve Kijun Sen arasındaki kesişmeler de potansiyel giriş ve çıkış noktaları sağlar.
Kullanım Örnekleri:
1. Trend Takibi
Yükseliş trendinde, fiyatın bulutun üzerinde kalmasına ve Tenkan Sen'in Kijun Sen'i geçmesine dikkat ederek Long pozisyon fırsatları aranabilir. Ayrıca, Chikou Span'in geçmiş fiyat hareketinin üzerinde olması da boğa piyasasını doğrular.
2. Trend Dönüşleri ve Kırılım Fırsatları
Trend dönüşleri veya devamı, Tenkan Sen'in Kijun Sen'i geçmesi ve fiyatın bulutun üst sınırını kırmasıyla belirlenebilir. Bu, momentumda bir değişiklik olduğunu gösterir ve kırılma noktasında işlem yapmak için fırsatlar sunar.
3. Kumo Twist (Bulut Dönüşü):
Bir trendde, Kumo Twist potansiyel bir trend dönüşünü işaret edebilir. Senkou Span A'nın bulut içinde Senkou Span B'nin üzerine veya altına geçtiğini gözlemleyerek bu dönüşü doğrulayabiliriz. Bu twist'leri trend filtresi olarak kullanarak Long veya Short pozisyonlar açabilirsiniz.
Ichimoku Bulutu'nun ticarette kullanımı, doğru analiz ve strateji ile yatırımcılara piyasalardaki fırsatları daha iyi değerlendirme ve daha bilinçli kararlar alma imkanı sağlar. Yatırımcılar, bu güçlü teknik göstergenin sunduğu potansiyeli tam olarak değerlendirmek için eğitim ve pratiğe önem vermeli, trendleri ve dönüşleri doğru bir şekilde tespit ederek başarılı işlemler gerçekleştirebilirler.
Yaygın hatalardan nasıl kaçınabiliriz?
Ichimoku Bulutu'nun etkin bir şekilde kullanılmasını engelleyebilecek bazı yaygın hatalar vardır. Birçok yatırımcı, Ichimoku Bulutu'nu anlamak ve doğru bir şekilde yorumlamak için yeterli eğitimi almadan ticarete başlar. Ayrıca, göstergeyi tek başına kullanmak yerine diğer teknik analiz araçlarıyla birleştirmemek de hatalardan biridir. Volatil piyasalarda, bulut sinyalleri yanıltıcı işaretler üretebilir. Bu dönemlerde Ichimoku Bulutunu diğer teknik göstergelerle birleştirebilir veya piyasa bir yöne belirleyene kadar bekleyebilirsiniz. Daha yüksek zaman dilimlerine çıkarak konsolidasyon dönemlerinin belirsizliğini giderebilir ve trendin daha net bir resmini elde edebilirsiniz.
Her piyasanın kendine özgü özellikleri ve volatilitesi vardır ve Ichimoku Bulutu stratejisini geri test etmek, farklı parametrelerle deney yapmak ve zamanla piyasa koşullarına uyum sağlamak önemlidir. Birçok trader standart ayarları kullanırlar fakat bu ayarların her piyasada veya sürekli olarak geçerli olmadığını unutmamak gerekiyor. Ichimoku Bulutu’ndan elde edilebilecek en iyi bilgileri kullanmaktan emin olmak için düzenli olarak ayarlarınızı veya genel ticaret stratejinizi gözden geçirmek önemlidir.
Sonuç olarak Ichimoku Bulutu güçlü bir teknik göstergedir. Gücü tam olarak birden fazla göstergeyi içermesinden kaynaklanır. Harika bir indikatör olsa bile, yatırımlarımızı şekillendirmek için uyguladığımızda dikkatli olmamız ve başka gösterge ve indikatörlerle birlikte kullanmamız gerek. Unutmayın ki bu paylaşım, tüm kullanıcılarımızın yatırımda kullanılan kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olacak bir eğitim gönderisi. Hiçbir şekilde belirli bir yatırım veya analiz tarzını teşvik etmez!
Bu göstergenin mantığını biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve yayınladığınız fikirlerde nasıl kullandığınızı görmek için sabırsızlanıyoruz.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Ticaret İçin En İyi 7 Risk Yönetimi Tekniği 💡Risk yönetimi, ticaret ve yatırım ile ilişkilendirilen potansiyel riskleri belirlemek, değerlendirmek ve azaltmak için kullanılan teknikleri ifade eder. Gün içi trader, swing trader veya skalper olsanız da etkili risk yönetimi, zararları minimize etmenize ve kazanç potansiyelinizi maksimize etmenize yardımcı olabilir, böylece kazandığınız parayı korur.
Gelin, ticaret için en iyi 7 risk yönetimi tekniklerine bir göz atalım! 👌
Bir Ticaret Planına Sahip Olun
Birçok trader, piyasanın nasıl işlediğini ve başarılı olmak için neleri gerektiğini tam olarak anlamadan işleme atlar. Herhangi bir işlem yapmadan önce detaylı bir ticaret planınız olmalıdır. İyi tasarlanmış bir işlem planı, etkili risk yönetimi için temel bir araçtır.
Ticaret planı, traderlara ani kararlarından kaçınmalarına yardımcı olabilecek bir dizi kuralları belirleyen bir yol haritası gibi işlev görür. Bu önemli çünkü gerçek paranızı riske atmaya başlamadan önce yaklaşımınız hakkında derinlemesine düşünmeyi gerektirir. Bir plana sahip olmak, piyasa size ne sunarsa sunsun sakin kalmanıza yardımcı olabilir, çünkü planınız alınacak belirli adımlara sahip olacaktır.
Ticaret hedeflerinizi ve amaçlarınızı net bir şekilde belirlemek önemlidir. Kısa vadeli kazançlar mı yoksa uzun vadeli zenginlik oluşturmayı mı hedefliyorsunuz? Belirli ve ölçülebilir hedefler belirlemek, odaklanmanıza yardımcı olur ve ilerlemenizi değerlendirmenizi sağlar.
Başka bir önemli kısım, işlemlere giriş ve çıkış yapmak için kullanacağınız ticaret stratejisini tanımlamaktır. Bu, kullanacağınız analiz türlerini (teknik, temel veya bir kombinasyon), güvendiğiniz göstergeleri veya formasyonları ve işlem yürütmek için herhangi özel kuralları içerir. Risk toleransınızı belirleyin, uygun pozisyon boyutlandırma kuralları belirleyin ve potansiyel zararları sınırlamak için stop loss seviyeleri belirleyin.
Risk/Ödül Oranı
Bir işlem açmayı planladığınızda, o belirli işlemde ne kadar para riske attığınızı ve beklenen getiri sonucun ne olduğunu önceden analiz etmelisiniz. Bu kavramı anlamak için işe yarar bazı örneklerle dolu bir tablo burada:
Yukarıdaki verilerden görebileceğiniz gibi, daha yüksek bir RR (risk-ödül oranı) ve düşük bir kazanma oranına sahip bir trader hala karlı olabilir.
Bunu biraz daha inceleyelim ve %20 başarı oranına, 1:5 RR oranına ve 500 dolarlık sermayeye sahip karlı bir örnek üzerinden bakalım. Bu örnekte, 500 dolarlık bir kazanç elde edeceğiniz 1 kazançlı işlem olacak. Diğer 4 işlemdeki zararlar toplamda 400 dolar olacaktır. Bu durumda kar 100 dolar olacaktır.
Karlı olmayan bir RR oranı örneği, örneğin, 500 dolar riskle %20 başarı oranı ve 1:1 risk/ödül oranıyla olabilir. Yani, 5 işlemden sadece 1'i başarılı olacaktır. Bu durumda 1 kazançlı işlemde 100 dolar kazanırsınız, ancak diğer 4 işlemde toplamda -400 dolarlık zarar yaşarsınız.
Bir trader olarak, ne kadar para riske atacağınızı, elde etmeye çalışacağınız karı ve kabul edeceğiniz zararı dengelemek için mükemmel bir denge bulmanız gerekir. Bu kolay bir görev değil, ancak risk yönetiminin temeli ve Uzun ve Kısa Pozisyon Araçları hayati öneme sahiptir.
Bu oranı belirlemek için Tahmin ve Ölçüm araçlarındaki 'Uzun Pozisyon' ve 'Kısa Pozisyon' çizim araçlarımızı kullanabilirsiniz.
Stop Loss/Take Profit Emirleri
Stop Loss (Zarar Durdur) ve Take Profit (Kar Al) emirleri, günlük trader, swing trader veya uzun vadeli trader olmanıza ve varlık türüne bağlı olarak farklı şekilde çalışır. En önemli şey, iyi bir ticaret stratejiniz olduğu sürece stratejinizden sapmamaktır. Örneğin, buradaki en büyük hatalardan biri, zararların toparlanacağı düşüncesiyle stop loss seviyesini değiştirmektir... ve genellikle asla toparlanmaz. Aynı durum take profit için de geçerlidir, varlık "uçuşa geçiyor" gibi görünebilir ve take profit seviyenizi değiştirmeye karar verebilirsiniz, ancak piyasaların aşırı değerlenme dönemleri olduğu ve fiyatın ardından keskin bir şekilde hareket ettiği unutulmamalıdır.
Bunun alternatif bir stratejisi, kısmi çıkışlar kullanmaktır, yani pozisyonun yarısını kapatmak, böylece zarar riskini azaltmak veya olağanüstü bir yükseliş döneminde bazı karlar elde etmektir. Ayrıca her varlık farklı bir oynaklığa sahiptir, bu nedenle bir varlık için -3% stop loss normal olabilirken, daha volatil varlıklar için stop loss seviyesi -10% olabilir. Olağan fiyat hareketinin ortasında yakalanmak istemezsiniz.
Son olarak, trailing (takip eden) emir kullanabilirsiniz, bu esas olarak bazı karları güvence altına alırken daha iyi performansı yakalama potansiyeline sahip olmanızı sağlar.
TP, SL ve Traling Stop kullanılmış işlem planı
Varlıkların ve Zaman Aralıklarının Seçimi
Doğru varlıkları seçmek, erişilebilirlik, likidite, oynaklık, korelasyon ve zaman dilimleri ile uzmanlık tercihiniz gibi çeşitli faktörleri dikkatlice göz önünde bulundurmayı gerektirir. Her varlık farklı özelliklere ve davranışlara sahiptir ve bu incelikleri anlamak hayati önem taşır. Ticaret stratejiniz ve risk iştahınıza uygun varlıkları belirlemek için kapsamlı araştırma ve analiz yapmak önemlidir.
Ticaretiniz için uygun zaman aralıklarını seçmek de en az varlık seçimi kadar önemlidir. Zaman aralıkları, işlemlerinizin süresini ifade eder ve kısa vadeli gün içi işlemlerinden uzun vadeli yatırımlara kadar değişebilir. Her zaman aralığının kendi avantajları ve dezavantajları vardır ve bunlar ticaret tarzınıza ve hedeflerinize bağlı olarak değişir.
Dakika veya saat gibi daha kısa zaman aralıkları genellikle daha sık işlemler ve yüksek oynaklık ile ilişkilidir. Bu zaman aralığını tercih eden traderlar genellikle kısa vadeli fiyat dalgalanmalarından yararlanmayı ve hızlı işlemler yapmayı amaçlarlar. Öte yandan, günler, haftalar veya aylar gibi daha uzun zaman aralıkları, daha geniş piyasa eğilimlerini ve önemli fiyat hareketlerini yakalamayı hedefleyen yatırımcılar ve swing traderlar için daha uygun olabilir.
Ticaret için zamanınızın uygunluğu, risk toleransınız ve tercih ettiğiniz analiz yöntemleri gibi faktörleri göz önünde bulundurun. Teknik traderlar genellikle daha kısa zaman aralıklarını kullanırken, grafiklere, göstergelere ve formasyonlara odaklanırken; temel yatırımcılar, makroekonomik eğilimleri ve şirket temellerini göz önünde bulundurmak için daha uzun zaman aralıklarını tercih edebilirler.
Örneğin, düşük oynaklık isteyen bir swing trader iseniz, hisse senetleri veya altın gibi varlıklarda işlem yapabilir ve kripto gibi yüksek oynaklı varlıklardan kaçınabilirsiniz.
Unutmayın ki tek bir yaklaşım tüm durumlar için geçerli değildir ve seçimleriniz ticaret tarzınıza, hedeflerinize ve risk yönetimi stratejinize uygun olmalıdır.
Aşağıda Tesla'nın bir gün içi traderın, swing traderın ve uzun vadeli yatırımcının bakış açısından bir grafik örneği bulunmaktadır.
Gerçek Veriye Dayalı Geri Test
Geri test, traderların geçmiş piyasa verilerini kullanarak işlem stratejilerinin etkinliğini değerlendirmelerini sağlayarak risk yönetiminde hayati bir rol oynar. Geri test, önceden belirlenmiş kuralları ve göstergeleri geçmiş fiyat verilerine uygulayarak traderların işlem stratejilerinin geçmişte nasıl performans gösterdiğini simüle etmelerine olanak tanır.
Geri test sürecinde, traderlar stratejilerinin karlılık, riskle düzeltilmiş getiri, kaybetme ve kazanma oranları gibi çeşitli performans metriklerini analiz ederler. Bu analiz, stratejilerin güçlü ve zayıf yönlerini belirlemeye yardımcı olur ve traderların geri test sonuçlarından elde ettikleri bilgiler doğrultusunda stratejilerini geliştirmelerine ve gerekli ayarlamaları yapmalarına olanak tanır.
Geri testin temel amacı, bir işlem stratejisinin canlı piyasa koşullarında uygulamadan önce karlılığını ve uygulanabilirliğini değerlendirmektir. Geçmiş verileri kullanarak, traderlar stratejileriyle ilişkili potansiyel riskler ve kazançlar hakkında değerli bilgiler edinebilir ve risklerini buna göre yönetebilirler.
Ancak, geri testin sınırlamalarına dikkat etmek önemlidir. Geçmiş veriler değerli bilgi sağlasa da, gelecekteki performansı garanti edemez, çünkü piyasa koşulları değişebilir. Piyasa dinamikleri, likidite ve öngörülemeyen olaylar stratejinin gerçek performansını önemli ölçüde etkileyebilir.
Stratejiyi geri test etmenin birçok yolu vardır. Geçmiş piyasa olaylarında işlem yapmak için Bar Replay (Çubuk Tekrarı) veya gerçek örneklerle işlem yapmak için Paper Trading (Kağıttan İşlem) ile manuel bir test yapabilirsiniz. Kodlama becerilerine sahip olanlar Pine Script kullanarak bir strateji oluşturup TradingView'de otomatik testler çalıştırabilir.
İşte Pine Script kullanarak Hareketli Ortalamaların Kesişim stratejisinin bir örneği:
Yatırım Dağılımı
Biz kahin değiliz, bu nedenle varlıkların ani büyük olaylardan nasıl etkileneceğini tahmin edemeyiz. En kötü durumda, sermayemizin tamamını belirli bir işleme yatırdıysak, oyun biter. Klasik kurallar, işlem başına maksimum yüzde 1 tahsisat gibi (örneğin, 20,000 dolarlık bir portföyde bu, her işlem için +200 dolar risk alınamayacağı anlamına gelir). Bu, işlem stratejinize bağlı olarak değişebilir, ancak kesinlikle portföydeki riski yönetmenize yardımcı olacaktır.
Çeşitlendirme ve Hedging (Korunma)
Bütün yumurtaları aynı sepete koymamak çok önemlidir. Finansal piyasalarda yıllar içinde öğrendiğiniz bir şey, beklenmediğin her zaman olabileceğidir. Evet, belirli bir işlemde +%1000 kazanabilirsiniz, ancak sonraki işlemde her şeyi kaybedebilirsiniz. Panikleme riskini önlemenin bir yolu, çeşitlendirme ve hedge yapmaktır. Bazı hisse senedi traderları, hisse senetleriyle negatif korelasyonlu olan emtialar satın alır, diğerleri farklı sektörlerden 30’dan fazla hisse senedinden oluşan bir portföye sahip olur ve düşüş trendlerinde hisse senetlerini hedge eder, diğerleri S&P 500 ve en büyük piyasa değeri olan 10 kriptoparanın bir ETF'ini satın alır. Portföyünüzü çeşitlendirmek için sonsuz olasılıklar vardır. Günün sonunda en önemli şey, sermayenizi korumanız ve bir trader olarak hedge yaparak ve/veya çeşitlendirerek bir işlemin tüm portföyü mahvetmesini engelleyebilirsiniz.
Risk yönetimi konusunda bu gönderiyi okuduğunuz için teşekkür ederiz! Umarız yeni traderların uzun vadeli planlama ve hazırlık yapmasına yardımcı olur. Uzman bir trader iseniz, umarız bu, temel konular hakkında size hatırlatıcı olmuştur. Sohbetimize katılın ve favori risk yönetimi tekniğinizle ilgili yorumlarınızı bırakın! 🙌
- TradingView Ekibi
Devlet Tahvili: Bir Yatırımcının Rehberi 📝Selam herkese 👋 Bugün piyasa önemli bir yeri olan devlet tahvillerini konuşacağız. Devlet tahvili yatırımcılar için güvenli ve sabit getirili bir araç olup, bu rehberde devlet tahvilleri, bonolar, ve bunları nasıl alabileceğiniz hakkında önemli bilgiler sunulmaktadır.
#1: Tahvil Nedir?
Tahviller, devlet veya kurumlar tarafından daha düşük maliyetli finansman sağlamak amacıyla çıkarılan borçlanma araçlarıdır. Alıcı, uzun vadeli tahvillerde fon sağlayan taraf olarak rol alır ve tahvil sahibi olarak faiz ve anapara alım hakkına sahip olur. Sonuç olarak, tahviller alacak-borçlu ilişkisi oluşturur ve şirket hissesi veya ortaklık sağlamaz.
#2: Bono Nedir?
Bono, sabit getirili bir yatırım aracıdır. Devlet veya kurumsal bir yapı tarafından çıkarılan bonolar, yatırımcıdan alınan borca karşılık verilen bir senettir. Bir bononun vadesi genellikle 1 yıldan kısa süredir. Bono ve tahvil arasındaki temel fark, bonoların daha kısa vadeli olmasıdır. Örneğin, bir yatırımcı devlete veya kuruma bir bono satın aldığında, bu senet borcun belgesi olarak faiz oranıyla birlikte sabit getiri sağlar. Bono ve tahvil arasında, alacaklıların ortaklık veya yönetimde söz hakkı gibi haklar elde etmeleri söz konusu değildir.
#3: Devlet Tahvili Nedir?
Devlet tahvilleri, düşük riskli ve sabit getirili araçlara yatırım yapmak isteyenlerin tercih ettiği yatırım araçlarıdır. Hazine Müsteşarlığı tarafından 1 yıldan uzun vadeli borçlanma için çıkarılan devlet tahvilleri, likiditesi nispeten yüksek olan araçlardır. Ayrıca, bu tahvillere "devlet içi borçlanma senedi (dibs)" adı da verilir.
Devlet, bu tahvillerde belirli bir vadede belirlenmiş faizi ödeme garantisi verir. Kuponlu ve kuponsuz olarak ihraç edilen devlet tahvillerinde faiz oranları genellikle daha düşüktür. Bu durum, devlet tahvillerinin önceki faiz ödemeleriyle değerlendirilerek yeniden yatırıma dönüştürülmesi ve bunun sonucunda faizlerin düşmesinden kaynaklanır. Devlet tahvilleri iskontolu olarak da satılabilir ve alacaklılar faiz gelirlerini belirli periyotlarda alabilirler.
#4: Devlet Tahvili Nasıl Alınır?
Devlet tahvilleri, bankalar ve aracı kurumlar tarafından satılır. Hazine Müsteşarlığı, ihraç bilgilerini önceden duyurur ve banka ve aracı kurumlar belirli bir talep ve faizle Hazine'ye başvururlar. Hazine, taleplerin bir kısmını veya tamamını karşılayabilir. İhale sonrasında, devlet tahvilleri Borsa Tahvil ve Bono piyasasında işlem görebilir ve banka ve aracı kurumlar kendi portföylerinden OTC (tezgah üstü) olarak da satabilirler.
#5: Devlet Tahvilinin Finansal Piyasalardaki Yeri
Devlet tahvilleri, finansal piyasalarda önemli bir role sahiptir. Devlet tahvilleri, yatırımcılar için güvenli bir liman olarak görülür. Yatırımcılar, finansal piyasalardaki belirsizliklerde ve volatilite arttığında devlet tahvillerine yönelerek riskten kaçınma stratejisi izlerler. Bu durumda, devlet tahvillerine olan talep artar ve bu tahvillerin değeri yükselir.
Finansal piyasalardaki faiz oranları, devlet tahvillerinin fiyatlarını etkileyen önemli bir faktördür. Faiz oranları yükselirse, devlet tahvillerinin getirisi yükselir, ancak fiyatı düşer. Buna karşılık, faiz oranları düşerse, devlet tahvillerinin fiyatı yükselir ve getirisi azalır.
Örnek vermek gerekirse; bir yatırımcı elindeki tahvilleri nakde çevirmek istiyor. Daha önceden %18 faiz ile tahvil satın aldığını ve ardından devletin faiz oranını %18.5’e çıkardığını varsayalım. Bu durumda yatırımcı tahvillerini zararla satmak zordunda, çünkü mevcut tahvillerin getirisi daha yüksek (%18.5). Tersine, faizin %17.5’e düşürüldüğünü varsayarsak, bu sefer yatırımcının elindeki tahvil değerlenir ve karla satış yapar.
Devlet tahvilleri, likidite sağlayan araçlar olarak da görülür. Yatırımcılar, devlet tahvillerini piyasada kolayca alıp satabilirler. Bu nedenle, yatırımcıların portföylerini çeşitlendirmek ve likidite sağlamak için tercih edilebilir.
Devlet tahvilleri, ekonomik göstergeleri izlemek ve ekonomik durumu değerlendirmek için önemli bir gösterge olarak kullanılır. Tahvil faiz oranları, ekonomik büyüme, enflasyon ve para politikalarıyla ilişkilidir. Dolayısıyla, devlet tahvillerinin faiz oranlarındaki değişimler, piyasalardaki genel ekonomik durumu yansıtabilir.
Sonuç olarak, devlet tahvilleri ve finansal piyasalar birbirleriyle sıkı bir ilişki içerisindedir. Devlet tahvilleri, güvenli bir yatırım aracı olarak görülürken, finansal piyasalardaki faiz oranları ve ekonomik göstergelerle yakından ilişkilidir. Yatırımcılar, bu ilişkiyi anlayarak ve piyasaları dikkatlice takip ederek, bilinçli yatırım kararları alabilirler.
Buraya kadar geldiyseniz yeni bir şey öğrendiğinizi umuyoruz. Sizin düşüncelerinizi merak ediyoruz. Yorumlarda buluşalım ✍️
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Uzun süren düşüşlerde yaşanan kayıplar telafi edebilir mi?Uzun süren düşüş dönemlerinde yaşanan büyük kayıplar nasıl telafi edilir? Yeniden kara geçip durumu düzeltmek mümkün mü?
Bu 2 sorunun cevabını arayacağım ve elimden geldiğince düşüncelerimi anlatacağım.
Bugün 18 Aralık 2022 Pazar, şu an Bitcoin fiyatı: 16.710$ ve Bitcoin Kasım 2021’den (69.000$) beri düşüyor. Yazıların içinde bu düşüş nerede sonlanır, tekrar yükselecek mi, sıfırlanma ihtimali var mı gibi soruları da konuşacağım. İlginizi çekiyorsa devam edebilirsiniz.
Piyasaya, yükselişlerin son dönemlerinde giren insanlar genelde kaybeder ve uzun süren düşüş dönemini (bear dönemi) kötü psikoloji ile geçirerek piyasadan uzaklaşırlar.
Kalabalık gruplar piyasaya; fiyatın en yüksek olduğu, herkesin piyasa konuştuğu, reklamların ve iyi haberlerin bol olduğu ve coşkunun tepede olduğu dönemlerde gelirler. Bu dönem yükselişin son evreleridir. Zaten piyasaya girecek artık kimse kalmamıştır. #btc
İlk anlarda zirvenin orası olduğu anlaşılamaz.
Zamanla düşüş derinleşir. Fiyat düşerken yeni yatırımcı maliyet düşürmek adına uygun olmayan noktalardan alımlara başlar. Düşüş dönemi uzadıkça zarar büyür. Pişmanlıklar başlar, bir daha hiç yükselmeyeceğine olan inanç artar.
Artık olan olmuştur ve yatırım erimiştir. Zarara göre yaşanan depresyon ve sinir değişlik gösterir. Çoğu kişi piyasayı büyük kayıpla bu noktada bırakır. Zirveden beri satmadan elinde tuttuğu coinleri, genelde dip seviyelerde öfkeyle satar. Bazıları da umudunu ve ilgisini yitirir.
Çünkü para o kadar düşmüştür ki, artması bir şey ifade etmeyecektir.
Ama böyle büyük zararlardan kurtulmak ve kara geçmek herkesin yapacağı bir şey değildir ve zordur. Büyük sabır, psikoloji, işlem disiplini ve bilgi gerektirir.
Doğru coinlerde beklemek, en karanlık günlerde az da olsa bile ekleme yapabilmek, kötü haberlerin etkisi altında ezilmemek, trend içerisinde doğru noktalarda alım satım yapmak gerekir.
Başarı için: Öncelikle borsanın ne olduğunu, yapısını, dönemlerini anlamanız gerekir. Düşüşlerin ve çıkışların bir yerde biteceğini, trendleri bilmelisiniz. Oyunu anlamadan, kurallarını öğrenmeden kazanamazsınız, kimse kazamaz. Bu piyasada şans tesadüf çok azdır.
Araya şunu ekleyeyim. Yorumlarda bazen görüyorum. ‘’Bu sefer düşüşten sonra hemen artmayacak’’. Bitcoin yapısı gereği çok dinamiktir. Bu noktalarda Bitcoin gibi bir enstrümandan 2-3 yıl yatay gitmesini bekleyemezsiniz. Kendinize ama bu sefer farklı demeyin. #btc
Böyle bir olasılığı makul görmüyorum. Şu da fazlaca yazılıyor. ‘’Binance batar mı?’’ Hiçbir özel şirket için batmaz demem. Hepsi için bu ihtimal vardır. Ama 69k’da olmayan, konuşulmayan bu ihtimaller, geliyor da bütün haber sitelerinde bile 16k’da önümüze çıkıyor.
Bu konuda başka sözüm yok. Sıfırlanma ihtimali gibi bir şey yok benim için, bunlar 2010’lu yıllarda kaldı. ‘’Btc bu 1 milyon $ da olur 1 dolar da’’ gibi bir zihniyetle yatırım yapılmaz. Piyasasına göre belli mantıklı, yapısına uygun sınırları olur ürünün.
Devam. Kripto piyasasına 2017’de girdim. Girdiğimde Bitcoin fiyatı 3400 dolar civarındaydı. Dolar da 3.40 gibiydi. O zamanki imkanlarımdan dolayı çok düşük bir bütçeyle girmiştim. #btc
2017’de dönemine göre çok büyük hype vardı, en azından ben öyle düşünüyorum şu an. Daha önceki trendlere baktığımızda da görüyoruz. 2021 trendi fiyat anlamında zayıftı. Bunu verilerden anlıyoruz (teknik analiz, on-chain ve indikatörler).
2021’de kriptoya 2014-2018 zirvelerine göre daha fazla kişi katılsa da o hype bence yaşanamadı.
Kendime döneyim, şansla birlikte 2018 ocak ayında yaşanan düşüşe kadar çok büyük x ler yakaladım.
Şansla gerçekleşti diyorum çünkü yeniydim ve tecrübem yoktu. (50x-100x’ler havalarda uçardı, ICO furyası, airdroplar) 2018 ocakta düşüşle birlikte yavaş yavaş kazandıklarımı geri vermeye başladım.
Hiçbir zaman maliyetime kadar düşmedim çünkü hem yatırdığım para çok azdı düşse de önemli değildi, hem de belli başlı coinlerden toplam 50x gibi karlar (verge, siacoin vs.) elde etmiştim. 2018 şubat -2020 mart arasında geçen sürede neredeyse hiç para kazanamadım.
Ama öğrenmem adına çok verimli geçmişti.
2020 haziran ayına kadar alımlara devam ettim. Meyvesini 2021 kasım ayında aldım. Yani piyasa girişimden 4.5 yıl sonra. Bir çoğumuz için çok uzun bir süre gibi gelebilir.
O zaman yaşarken hissedemesem de şimdi bakıyorum çok hızlı ve dolu dolu geçmiş.
2018 piyasa geneline dönelim. Çevremde benim gibi birçok tanıdığım da kripto piyasasına girdi. Ayrıca Twitterdan da çok kişi tanıdım gördüm.
3000$’lara düşen bitcoin 69k $’ye çıktı. Şimdi bitti dediğimiz hali 17k. Ama o dönem giren insanların çoğu buna dahil olamadı.
Bunun bazı nedenleri var. O dönem de birçok kişi Kasım-Aralık 2017 gibi geldi. #btc
2018’e girince aldıkları altcoinler yerin dibine girdi. Şu andan daha beter bir yıl yaşandı. İsteyenler girip bakabilir coinmarketcap’e. Peki 2020 yılında başlayan boğada neden toparlayamadılar. Cevabı basit: Yoktular.
Evet piyasada yoktular. Çünkü o korkuda birçoğu elendi. Bildiğim bir yığın insan motivasyonlarını kaybedip oyundan düştü. Kolay değildir 4000$’dan satıp 1800’den alacağım deyip giden piyasanın arkasından bakmak (2020 mart-nisan ve sonrası).
2 yıldır her gün düşen altcoinlerde o günlerde maliyet yapmak da hiç kolay değildi. İşte bu günlerde bazıları da komple kalan son paralarını alıp tövbe edip gitti.
Şu an belki şunu diyorsunuz: Keşke 3000$’dan bitcoin alsaydım geçmişte.
Ben de ilk girdiğimde 100$’dan alsaydım keşke diyordum. Öyle kolay değildi işte. O gün de değildi. Sizin alsaydım dediğiniz o 3000$’de insanlar batmış kan ağlıyorlardı.
Bugün ne kadar kötüyse o gün de aynı şekilde kötüydü. Hatta 2018’in bundan daha kötü bir yıl olduğunu söyleyebilirim. Hatta daha da geriye gidelim Bitfinex ve Mt.Gox Crash’leri var bu piyasada. Ama bu sefer farklı değil.
Zirvede de dipte de aynı hikâye aynı senaryo. Belki de tüm piyasalarda. Kötü haberler, hackler, fudlar,(regülasyon!) hiçbir zaman bitmeyecek. Kimse size dip fiyatları güzel hislerle tepside sunmayacak.
Günün şartlarında piyasada kalanlar, iyi ortalamalarla alım yapanlar, boğayı iyi geçirenler, trendi takip edenler çok güzel kazandı.
Kimse size piyasanın şu veya bu noktadan döneceği sözünü veremez. Biz elimizdeki tüm verilerle matematiksel tahminlerde bulunabiliriz.
Şu noktadan döner ben de alımı oradan yaparım düşüncesi ilk başta uygun gibi gelse de eksik bir yaklaşımdır.
Onun yerine piyasada ne olursa ben o an ne yapabilirim diye düşünmelisiniz.
Gelecek senaryolara karşı stratejileriniz olmalı. Esnek ve uzak ihtimallere dahi hazır olmalısınız. Hiçbir şey yapmadan sadece uzun süre bekleyerek de kazanabilirsiniz belki ama bu sizin karınızı maksimize etmez.
Şunları da ekleyeyim. Scam projelerden, hiç bir amacı olmayan sadece pump-dump yapılan coinlerden, tek borsada olan coinlerden uzak durun. Sadece teknik analiz değil temel analizi de iyi olan coinleri seçin.
Bu konuda saygın ve beğenilen kişilerin görüşlerine önem verin bir şeyler öğrenmeye çalışın
Son olarak şunu söyleyeceğim. Duygularımız manipüle edilebilir, ama bu kadar teknik veri, grafik, indikatör manipüle edilemez. Duygularınızı kenarda bırakarak okuyun, inceleyin ve öyle işlem yapmaya çalışın.
Bu piyasada en kötü şeylerden biri, zirvede herkesi coşturup umut vadedip, diplerde de insanları karamsarlığa sokmaktır. Yapılması gereken tam tersidir. Herkes korkuyorsa kendinize güvenin. Size hemen kısa vadede kazançtan bahsetmiyorum, belki bu kötü günler biraz daha sürecek Ama uzun vadede sabrederek bunları aşacağız. Planlarınızı zamana yayın. Yarını, bir hafta sonrasını değil gelecek yılları düşünün. Piyasada kazananlar bu yolu izlemiştir. Bu dönemde toksik insanlardan uzak durun, acele etmeyin.
Sürekli kaybettiğinizi kendinize hatırlatmayın. Evet yanlış yapıp zararda olabilirsiniz. Kötü bir histir bilirim. Ama kazanmak için bu psikolojiden çıkmak gerekir. Sürekli stres içinde olmak ve negatif düşünmek gelecek hamlelerinizde de sizi hataya sürükler.
Eğer kaybınız büyükse sıfırdan buradan başlıyormuşsunuz gibi düşünün. Geçmişi hataları geride bırakın yeni bir sayfa açın.
18 Aralık 2022'de twitterda yayınladığım yazıdır.
Hisse Isı Haritaları: Yeni Başlayanlar İçin En İyi Rehber (2023)TradingView üzerinde Hisse Isı Haritaları nasıl kullanılır: ABD hisseleri, Avrupa hisseleri ve daha fazlası dahil olmak üzere küresel hisse senedi piyasalarında yeni yatırım fırsatları bulmak için Hisse Isı Haritaları’nı nasıl kullanacağınızı öğrenin.
Adım 1 - Hisse Isı Haritaları'nı Açın
Platformu açtığınızda üst şerit menüde bulunan "Ürünler" bölümüne tıklayın. Ardından "Takipçi"ye ve "Isı Haritaları" altında yer alan "Hisse Isı Haritaları"na tıklayın. TradingView uygulamasını PC veya Mac üzerinde kullanan üyelerimiz, ekranın üstünde bulunan "+" simgesine tıklayıp ardından "Hisse Isı Haritaları"na tıklayabilirler.
Adım 2 - Belirli hisselerle bir Isı Haritası oluşturun
Isı Haritası açıldığında, S&P 500, Nasdaq 100, Avrupa Birliği hisseleri ve daha fazlası gibi çeşitli küresel hisse senedi piyasalarına dayalı bir Isı Haritası oluşturma yeteneğine sahipsiniz. Bu endeksleri yüklemek için, ekranın sol üst köşesinde bulunan şu an seçili olan endeksin adına tıklamanız gerekmektedir. Bu örnekte, S&P 500 isı haritasını yükledik, ancak istediğiniz herhangi bir endeksi açarak seçebilirsiniz. Arama menüsünü açıp istediğiniz endeksi arayarak seçebilirsiniz.
Adım 3 - Hisse Isı Haritasını Özelleştirin
Traderlar, Isı Haritasını özelleştirerek yeni hisseleri, içgörüleri ve verileri keşfetmelerine yardımcı olacak yüksek özelleştirilmiş görselleştirmeler oluşturabilirler. Bu bölümde, bunu nasıl yapacağınızı size göstereceğiz. Okumaya devam edin!
BOYUTLANDIRMA
“Boyuta göre” düğmesi, şirketlerin harita üzerinde nasıl boyutlandırıldığını değiştirir. Isı Haritasının sol üst köşesinde bulunan "Piyasa Değeri"ne tıklarsak, ısı haritasını yapılandırmak için farklı seçenekleri ve hisselerin nasıl boyutlandırıldığını görebiliriz. Varsayılan olarak, şirketlerle birlikte "Piyasa Değeri" seçilidir, bu da daha büyük bir piyasa değerine sahip bir şirketin, daha küçük piyasa değerine sahip şirketlerden daha büyük görüneceği anlamına gelir. Diğer mevcut seçeneklere bir göz atalım!
Çalışan Sayısı: Bu, karelerin boyutunu şirketlerin çalışan sayısına dayanarak ölçer. Kare boyutu ne kadar büyükse, şirketin diğer şirketlere göre daha fazla çalışana sahip olduğu anlamına gelir. Örneğin, S&P 500'de Walmart, 2,3 milyon çalışanıyla en büyük boyuta sahiptir. 200.000 çalışana sahip olan McDonald's ile karşılaştırdığımızda, Walmart'ın kare boyutunun McDonald's'ın 11 katı daha büyük olduğunu görebiliriz. Bu veriler genellikle yıllık olarak güncellenir.
Temettü Verimi, %: Bu seçeneği tercih ettiğinizde, şirketlerin sunduğu yıllık temettü oranına göre karelerin boyutunu düzenleyeceksiniz. Temettü ne kadar yüksekse, kare boyutu da o kadar büyük olacaktır. Önemli bir nokta, temettü vermeyen şirketlerin, Temettü Verimi, %'ye göre boyutlandırmayı seçtiğinizde ısı haritasında görünmeyeceğidir.
Fiyat/Kazanç Oranı (F/K): Bu, şirketin hisse fiyatını, şirketin net karını hisse sayısına bölen bir hesaplamadır. Normalde bir şirketin F/K oranı, aynı sektördeki diğer şirketlerle karşılaştırılır ve değerlendirilmek üzere düşük değerlendirme fırsatları veya aksine piyasa değeri yüksek olan şirketler tespit edilir. Genellikle yüksek F/K oranları, piyasanın bu şirketler için iyi gelecek beklentilerini yansıttığını, aksine düşük F/K oranlarının düşük büyüme beklentilerini gösterdiğini belirtmektedir. Isı haritalarına geri dönecek olursak, son 12 aydaki yüksek F/K oranına sahip şirketlere daha büyük bir kare boyutu verir. Zarar eden şirketler, belirlenemeyen bir F/K oranına sahip oldukları için ısı haritasında görünmeyecektir.
Fiyat Satış Oranı (F/S): F/S oranı, bir şirketin hisse senetlerinin fiyatını, gelirleriyle karşılaştırır. Bu, finansal piyasaların bir şirketin kazançlarına ne kadar değer verdiğini gösteren bir göstergedir. Hisse başına satış gelirleriyle hisse fiyatını bölerek hesaplanır. Düşük bir oran genellikle şirketin düşük değerlendirildiğini, yüksek bir oranın ise aşırı değerlendirildiğini gösterir. Bu gösterge, F/K oranında olduğu gibi aynı sektördeki şirketlerle karşılaştırılır ve genellikle en son mali yıl baz alınarak ölçülür. Yüksek bir F/S oranı, şirket için daha yüksek kazanç beklentilerini gösterir ve bu nedenle aşırı değerlendirildiği düşünülebilir. Benzer şekilde, rakiplerine göre daha düşük bir F/S oranına sahip olan şirketler düşük değerlendirildiği düşünülebilir.
Fiyat Defter Oranı (F/D): F/D değeri, hisse senedinin varlıklarının defter değeriyle bölünerek hesaplanır. Ancak bu hesaplamada fikri mülkiyet, marka değeri veya patent gibi unsurlar dikkate alınmaz. Değerin 1 olması, hisse fiyatının şirketin değeriyle uyumlu olduğunu gösterir. Yüksek değerler, şirketin aşırı değerlendirildiğini, düşük değerler ise aşırı satıldığını gösterir. Yine, F/K ve F/S oranında olduğu gibi, bu oranları aynı sektördeki şirketlerle karşılaştırmak değerlendirilir. Hisse isı haritalarında, karelerin büyüklüğünü F/D oranına göre düzenlemek, yüksek değere sahip şirketlere daha büyük bir boyut verir ve en son mali yıl baz alınarak ölçülür.
Hacim (1s, 4s, G, H, A): Bu, seçilen zaman aralığına göre işlem gören hisse senedi sayısını ölçer. Hisse senedi isı haritalarında varsayılan olarak günlük hacim yer alır, ancak stratejinize bağlı olarak gün içi, swing trade veya uzun vadeli işlemler için başka bir zaman dilimi seçebilirsiniz. Önemli bir nokta, geniş bir hisse senedi sayısına sahip olan şirketlerin düzenli olarak daha yüksek işlem hacmine sahip olacağıdır.
Hacim*Fiyat (1s, 4s, G, H, A): Hacime göre fiyat, hacmi güncel hisse senedi fiyatıyla çarparak ayarlar. Bu, bazı küçük piyasa değerine sahip hisse senetleri veya büyük bir hisse senedine sahip penny hisseleri gibi yüksek işlem hacmine sahip olanlar arasında listelenmeyen hisse senetlerine göre daha güvenilir bir göstergedir. Ayrıca 1 saatlik, 4 saatlik, günlük, haftalık ve aylık zaman aralıklarında mevcuttur.
RENKLENDİRME:
Bu alanda, Hisse Isı Haritasında bireysel hisse senetlerinin nasıl renklendirileceğini seçebilirsiniz. Bazı hisse senetlerinin diğerlerine göre neden daha kırmızı veya yeşil olduğunu merak ediyorsanız, endişelenmeyin, nasıl çalıştığını size göstereceğiz. Örneğin, "Performans G, %" yazan Hisse Isı Haritasının sol üst kısmına tıklayın ve aşağıdaki seçenekleri göreceksiniz:
Performans 1s/4s/G/S/A/Y/YT/Yıl (%): Bu seçenek en sık kullanılandır, burada renk yoğunluğunu saatlik, 4 saatlik, günlük, haftalık, aylık, 3 veya 6 aylık, mevcut yıl ve son 12 aydaki performans değişimine göre seçiyoruz. İpucu: Bu özellik, Hisse Isı Haritasının sağ üstünde bulunan ısı çarpanı ile birlikte çalışır. Varsayılan olarak, x1, pozitif ve negatif hisseler için 3 yoğunluk seviyesiyle birlikte, fiyatta önemli bir değişiklik göstermeyen hisseler için gri renkte bir yoğunluk seviyesiyle gelir. Bu, negatif hisseler için -3%/-2%/-1%'in altındaki değerler ve pozitif hisseler için ise +1%/+2%/+3%'ün üzerindeki değerler referans alınarak her bir seviye bağımsız olarak açılıp kapatılabilir.
Bu parametreyi nasıl özelleştireceğinize gelince, seçilen aralıklara göre aşağıdaki ayarları kullanabilirsiniz. 1s/4s aralıkları için, x0.1/x0.2/x0.25/x0.5 çarpanları önerilir. Günlük hisse ısı haritaları için varsayılan çarpan x1 olmalıdır. Son olarak, haftalık, aylık, 3 veya 6 aylık ve yıllık aralıklar için çarpanı x2/x3/x5/x10 artırmak önerilir.
Piyasa öncesi/piyasa sonrası değişim, %: Bu seçenek seçildiğinde, piyasa açılmadan önceki değişimleri ve işlem saatleri sonrası değişimleri takip edebilirsiniz (bu özellik tüm ülkelerde mevcut değildir). Örneğin, Nasdaq 100 piyasa öncesi oturumu değişimini seçersek, EST saat dilimine göre saat 4'ten 9:30'a kadar olan gün içi hareketleri göreceğiz. Veya, Nasdaq 100 piyasa sonrasını analiz etmek istiyorsak, o seçeneği seçmemiz gerekecek; bu, saat 16'dan 20'ye kadar olan saat dilimini kapsayacaktır. Piyasa sonrası işlemlerde hisse ısı haritaları için çok düşük ısı çarpanları (x0.1; x0.2; x0.25; x0.5) kullanmanızı öneririz.
Göreceli hacim: Bu gösterge, belirli bir dönemdeki geçmiş işlem hacmiyle karşılaştırılarak mevcut işlem hacmini ölçer ve bir hissenin faaliyet düzeyini belirler. Bir hisse genellikle normalden daha fazla işlem görüyorsa, göreceli hacmi artar. Sonuç olarak, likidite artar, spreadler genellikle azalır, alıcılar ve satıcılar arasında yoğun bir şekilde mücadele edilen ve önemli bir trendin ortaya çıkabileceği seviyeler genellikle bulunur. Olası stratejiler çeşitlidir. Bazı traderlar, göreceli hacimde çok yüksek zirvelerde hisseye girmeyi tercih ederken, diğerleri kısa vadeli olarak daha parabolik olmayan hareketlerin olduğu düşük zirvelerde girmeyi tercih eder. Hisse ısı haritasında, göreceli hacim mavi renkle belirtilir. Hisse göreceli hacmini analiz etmek için genellikle x1, x2 veya x3 ısı çarpanları kullanılır.
Bir örnek verelim: Hayal edelim ki bugün piyasa kapanışından sonra Nasdaq 100'deki en olağanüstü hareketleri görmek istiyoruz. Göreceli Hacim'e göre renklendirme seçeneğini seçeriz ve varsayılan x1 ısı çarpanını uygularız. Ardından, en çok dikkat çeken hisseleri görebilmek için ekranın sağ üstünde bulunan 0, 0.5 ve 1 numaralarının işaretini kaldırırız. Böylece hisse sayısını daha küçük bir gruba indirmiş oluruz, burada her bir hisse için grafikleri inceleyebilir ve işlem için ilginç bir fırsat olup olmadığını görebiliriz.
Volatilite G, %: Bu seçenek, bir varlığın fiyatının ne kadar belirsizlik, risk ve değişkenlik içerdiğini ölçer, yani bir varlığın fiyatının ne sıklıkla ve ne yoğunlukta değiştiğini gösterir. Bir hisse genellikle seçilen endekse göre çok yüksek bir dalgalanmaya sahipse volatil olarak adlandırılır. Volatilite genellikle riskle eşanlamlıdır, çünkü fiyat dalgalanması daha büyüktür. Örneğin, ABD piyasasında temettü veren bir hisseye yatırım yapmak istiyoruz, ancak biraz riskten kaçınan bir durumdayız. Bunun için yüksek temettü verimine sahip, düşük volatiliteye sahip bir hisse aramaya karar veriyoruz. "S&P 500 Endeksi"ni seçiyoruz, ardından "Temettü verimi, %" olarak boyutlandırma yapıyoruz ve "Volatilite G, %" olarak renklendirme yapıyoruz. Şimdi, %2'den yüksek olan ısı yoğunluk seviyelerini devre dışı bırakıyoruz, ancak %0'dan yüksek olanları devre dışı bırakmıyoruz (genellikle düşük likiditeye sahip olanlar hareket göstermez). Elde ettiğimiz listeden, bize en iyi temettüyü sunan 10 şirketin grafiklerini analiz ederiz.
Boşluk, %: Bu seçenek, önceki günün kapanış mumu ile güncel günün açılış mumu arasındaki yüzdelik farkı ölçer, yani piyasa kapanışından tekrar açılmasına kadar olan yüzdelik farkı gösterir.
GRUPLAMA:
Gruplama: Burada gruplama modunu etkinleştirebilir veya devre dışı bırakabilirsiniz. Varsayılan olarak, tüm hisseler sektörlere göre gruplanır, ancak 'Grup Yok' seçeneğini seçerseniz, seçilen endekste yer alan tüm şirketlerin bir sektör gibi görüntülenmesi sağlanır. Genel düzeyde fırsatları görüntülemek için idealdir, doğrudan temettü yüzdesine göre sıralama yapabilir ve en yüksekten en düşüğe doğru temettü veren şirketleri veya örneğin piyasa değerine göre en yüksek getiri sağlayan hisseleri görebilirsiniz.
Başka önemli bir not ise, hisseleri sektörlere göre gruplandırmayı seçtiğinizde, sektör adına tıklayarak belirli bir sektöre odaklanabilirsiniz. Böylelikle, o sektörün varlıklarını daha ayrıntılı olarak analiz etme imkanına sahip olursunuz.
MONO BOYUTUNU DEĞİŞTİR:
Burada, seçili endeksteki tüm hisseleri tamamen eşit bir boyuta bölebilirsiniz, ancak seçilen yapılandırmanın sırasını korurken. Yani, mono boyutunu piyasa değerine göre ayarladıysanız, tüm hisseler aynı kare boyutuna sahip olacak ve en büyük piyasa değerine sahip olanlar en büyükten en küçüğe doğru sıralanacaktır.
FİLTRELEME:
Bu, belirli verileri filtrelemek için kullanabileceğiniz en ilginç ayarlardan biridir. Gürültüyü ortadan kaldırarak seçilen kriterlere göre uygun hisseleri görüntülemenizi sağlar. Filtrelerde, mavi renkli dikey çizgilerle en çok hissenin bulunduğu noktaları görebilirsiniz. Özellikle belirli bir ülkenin tüm şirketlerini içeren endekslerde, örneğin tüm ABD şirketlerinin endeksinde bu seçenek çok kullanışlıdır. İyi bir filtreleme yapmak, çok özel kriterlere sahip bir ısı haritası içinde şirketleri bulmanıza yardımcı olacaktır. Parametreler, BOYUTLANDIRMA bölümünde bulunanlarla aynıdır, yani piyasa değeri, çalışan sayısı, temettü verimi, fiyat kazanç oranı, fiyat satışlar oranı, fiyat defter oranı ve hacim (1s/4s/G/H/A).
Ana listeleme: Başka bir ülkenin endeks hisseleri veya ana piyasada işlem görmeyen hisselerin üzerinde çalışırken, bunlar ana listeleme dışında kategorize edilir.
STİL AYARLARI:
Burada, ısı haritası karelerinin içeriklerini değiştirebilirsiniz:
Başlık: Şirket simgesi veya kodu (örneğin, AAPL - Apple Inc.).
Logo: Şirket logosu.
İlk değer: RENKLENDİRME BÖLÜMÜ'nde seçtiğiniz değeri gösterir (performans 1s/4s/G/H/3A/6A/YDT/Y, piyasa öncesi ve piyasa sonrası değişim, göreceli hacim, volatilite G ve boşluk).
İkinci değer: Varlık için geçerli fiyatı veya piyasa değerini seçebilirsiniz.
Bu değerler ayrıca fareyi bir hisse senedinin üzerine getirip birkaç saniye beklediğinizde de görüntülenir.
PAYLAŞ:
TradingView'da, ticaret analizlerimizi ve ısı haritalarımızı kolayca paylaşabiliriz! Isı Haritalarınızı resim olarak indirebilir veya bağlantısını kopyalayarak Facebook, Twitter ve diğer sosyal ağlarda paylaşabilirsiniz.
Eğer buraya kadar okuduysanız, teşekkür ederiz! Isı Haritalarını ve sunduğu tüm özellikleri nasıl kullanacağınızı görmek için sabırsızlanıyoruz. Ayrıca, geri bildirimlerinizi de duymak istiyoruz!
Aşağıya yorumlarınızı bırakın! 👇
-TradingView Ekibi
Kripto Piyasasında Market Psikolojisi #btc Kripto Piyasasında Market Psikolojisi #btc
Piyasa yükselecek mi, düşüş mü gelecek, trendin hangi noktasındayız bunları nasıl tespit ediyoruz?
Bununla ilgili geçmiş tecrübelerimi, düşüncelerimi ve derlediğim bilgileri paylaşıp, konuyu market psikolojisi açısından değerlendireceğim.
Bunları elimden geldiğince açıklarken, çokça veriden ve kaynaktan yararlanacağım. Kabaca, market (piyasa) psikolojisi; yaşanan hareketler karşısında bizim duygusal olarak hissettiğimiz ve bunların doğrultusunda karar almamızı sağlayan olguların bütünüdür.
Yani fiyat hareketlerine karşılık bizim ne hissettiğimizdir. Piyasada yükselen fiyatlara karşılık hissettiğimiz coşku, düşen fiyatlara ve zarara karşı hissettiğimiz öfke bundandır. Kalabalıklar, kitleler, gruplar ne derseniz deyin, duygularla ve dürtülerle hareket eder.
Bireysel olarak hissettiklerinden ayrı ve farklı olarak kitlesel ortak bir tavırları vardır. Bu piyasanın yönü ne ise o’dur. İstisnalar ve belli azınlık haricinde yatırımcıların bundan kurtulması ve farklı düşünmesi pek mümkün değildir.
Bunu hem kendinizden hem de çevrenizden sezebilirsiniz. Piyasalar zirveye giderken yatırımcılar çok mutludur, herkesi bu mutluluğa kazanmaya davet ederler, yüzler güler, zamanla daha da fazla kazanmaya inanç tamdır.
‘’Bir olay arka arkaya iki üç kere tekrarlandıktan sonra, insan beyninin "arterior cingulate" ve "nucleus accumbens" bölümleri otomatik olarak bunun yinelenmesini bekler. eğer yinelenirse, doğal bir kimyasal olan "dopamin" salgılanır ve beyniniz yumuşak bir mutlulukla kaplanır.
Bu nedenle bir hisse senedi birkaç kez arka arkaya yükselince, siz bunun süreceği beklentisine girersiniz ve beyin kimyanız hisse senedi yükseldikçe değişerek sizin kendinizi çok mutlu hissetmenize neden olur, böylece öngörülerinize bağımlı olursunuz.
Fakat hisseler düştüklerinde ortaya çıkan parasal kayıplar beyninizin "amigdala" bölümünü -beynin korku ve endişeyi yönlendiren ve tüm köşeye sıkıştırılmış hayvanlarda ortaya çıkan ünlü "dövüş ya da kaç" tepkisini harekete geçiren bölüm- çalıştırırlar.
Tıpkı bir yangın alarmı çaldığında kalp atışınızın yükselişini, bir yılan yürüyüş yolunuza çıktığında geri kaçışınızı engelleyemediğiniz gibi, hisse senedi fiyatları düşerken de korkmaktan kendinizi alamazsınız.’’
davranışsal iktisat
bir olay arka arkaya iki üç kere tekrarlandıktan sonra, insan beyninin "arterior cingulate" ve "nucleus accumbens" bölümleri otomatik olarak bunun yinelenmesini bekler. eğer yinelenirse, doğal bir ki…
Bu kolay ve hızlı para kazanma dönemi insanlara kendini çok iyi hissettirir. Kişiler çok başarılı olduklarını ve bunun böyle devam edeceğini zanneder. Ama bu bir illüzyondur.
Kalabalık kitlelerin bu dönemde büyük ve hızlı paralar kazanmasının nedeni, kendilerinin başarısı değil, piyasanın buna izin vermesidir. Bu olayların sonu da genelde acı tecrübelerle doludur.
2001 nasdaq krizi, 2008 krizi, 2017 Son ayları kripto paralar, 2021 bitcoin rallisi, Şu an bistte yaşananlar buna örnektir. Tabi bunları değerlendirmeden önce de borsa nedir, kimler kazanır, gerçek yüzü nedir bunları iyi bilmek gerekiyor.
Borsayla ilgili en büyük yanılgılardan birisi de, yeni giren ya da az tecrübeli olan kişinin, değerlendirmeyi sadece kendi girdiği dönem ölçüsünde yapmasıdır. Bu hatadır, yapılması gereken ilgili piyasayı tüm geçmişiyle incelenmesidir.
Şu lafları duymuşsunuzdur. ‘’2 yılda 30 kat artmış, buradan da bi 10 kat daha gitse.’’ Muhtemelen gitmeyecektir. Bu 10 kat daha gitse düşüncesi, yukarıda bahsedilenler doğrultusunda oluşmuştur ve rasyonel değildir.‘’Zamanında şu coini veya hisseyi alsaydık şimdi zengindik.’’
Bu laf da çok tanıdık gelmiştir.
Başkalarının söylemleriyle bilgisizce yatırım yapanlar, borsada, kriptoda bedava dağıtıldığını sanan insanlar, kolay hızlı para katlama yeri sananlar her zaman zincirin son halkasında gelir ve kaybetmeye mahkûmdur.
Bu insanları son dönemde borsaya davet eden şey, piyasalarda yaşanan coşkudur. #sasa #hektas hisselerine tepeden atlayan insanların motivasyonunu düşünün. Artıyor, o halde ben de girip kazanayım.
Daniel Kahneman’ın Thinking fast and slow kitabından:
‘’İnsanların 'doğru öngörülerde bulundukları' illüzyonuna kapılmalarıydı. ilgili bölümlerden biri aşağıda:
Yani al-sat yapan birinin başarısı aslında yeteneğe değil, tamamen şansa bağlı. Ve bu gerçek onlara kanıtlarıyla iletilse bile bunu görmezden gelip aynı şekilde yaşamaya devam ediyorlar.
Konunun devamı daha da ilginç.
Büyük oranda şansa bağlı öngörülerde yalnızca 2 parametre kullanan algoritmalar, daha fazla parametre/bilgiyle beslenen insanlara karşı daha başarılı oluyorlar.
Çünkü insan düşünceleri hem vücut kimyalarına göre çok fazla değişkenlik gösteriyor,
hem de daha fazla bilgiyle beslendikçe özgüvenleri, dolayısıyla aldıkları riskler artıyor ve daha kolay kaybediyorlar.
Bu şu demek,
örneğin x-y takımları arasında bahis oynarken x takımının kazanma ihtimalini x'in son 5 maçta aldığı puan ve son 5 sezonda y takımıyla oynadığı maçlarda aldığı puan üzerinden hesaplayan basit bir algoritma,
Uzun vadede bu iki bilginin ve o maçta sakat/cezalı durumunun, hava durumunun, taraftar sayısının ve hakemin kim olduğunu bilen bir insandan daha başarılı oluyor.
Bu yüzden markov zincirlerini kullanan algoritmalar para basarken havanın güneşli olmasından etkilenip daha iyimser tercihlerde bulunan amatörler devamlı para kaybediyor. Çıkarılacak bir başka sonuçsa:
Makinelerin daha az bilgiyle daha başarılı olduğu gerçeği. Bu da onları insanlara göre daha üstün yapıyor. İnsanlar henüz onlara gösterilen istatistiksel gerçekleri bile idrak etmekten -kabullenmekten- aciz. hâlâ aklımızın bize oynadığı illüzyonların esiriyiz.’’
İnsanlar çevrelerinden psikolojik olarak etkilenirler. Bunun açıklaması: borsa 1000 puanlardayken kimse ilgilenmezken şimdi herkesi bi yatırımcı olma arzusu almıştır. Aynısı bitcoin için de geçerli.
3000-5000$ Aralığından alım için ikna edemediğim insanlar, 50-69bin arası daha gider mi diye sormaya başlamıştır.
Aynı kişiler şimdi asla 16binden bitcoin alınmaması gerektiğini düşünüyor.
Tüm bunlar üzerinde düşünülmüş hesap yapılmış düşünceler değil, tamamen dürtüsel davranışlardır. Bu davranışların sonucu da kaybetmektir.
İnsanlar ve piyasalar var olduğu sürece bu döngüler hep devam edecektir. Her zaman yeni kazananlar ve kaybedenler bulunacaktır. Borsanın var olma amacı da budur.
Şimdi yukarıda bahsedilenler ne işimize yarayacak? Tüm bu bilgilerle bulunduğumuz piyasada zirveye göre nerede olduğumuzu ve artık ne zaman çıkmamız gerektiğini bulmaya çalışıyoruz. Yani ne zaman alınır ne zaman satılır diyoruz ya, işte satma zamanını bulmak için.
Ayı piyasası (bear dönemi) ne zaman başlar? Zirvedeki mumdan 1 mum sonra başlar. En iyi satış yeridir. Yani zirvedir.
Zirve bölgeleri (yani en iyi satış noktalarını) tespit edebilmek için teknik analizi, piyasanın iç dinamiklerini ve bu market psikolojisini kullanıyoruz.
Unutmayın noktası noktasına analiz etmeye çalışmıyoruz. Sadece bölgeleri aşağı yukarı tahmin edip, kendi karımızı maksimuma çıkarmaya çalışıyoruz. Zirve ve dip nokta bulmaya çalışmak gereksiz ve ahmaklıktır.
Ortalama maliyette alış, ortalama maliyette satış size en zahmetsiz karı sağlayacaktır.
Kazanmanın önüne geçen bazı yanlış hamleler ve davranış kalıpları:
-Kazanmak için acele etmek.
-Piyasayla ilgili bilgi sahibi olmamak, öğrenmemek.
-Sürekli kaybetmekten dolayı, umutsuz ve negatif olmak. (objektif bakamamak)
-Arka kapılar arayıp, kazancı öne çekmeye çalışmak ( duygusal veya hissel trade, ya da margin)
-Yeterli araştırma yapmadan sürekli başkalarını dinleyip, kaybedip hatalardan onları sorumlu tutmak,
-Zirvede aşırı coşkuya, dipte aşırı korkuya ve öfkeye kapılmak.
-Tüm piyasayı sadece haber odaklı takip edenler.
Bunlar daha da çoğalabilir. Bu davranış kalıpları içerisinde olan insanlar piyasadan para kazanamazlar.
Her yerden duymuşsunuzdur: ‘’Borsa sabırsız insanlardan, sabırlı olanlara para aktarma aracıdır’’. Bu sözün doğruluğunu tecrübeniz arttıkça anlarsınız. Tabi bu tek başına yeterli değil, bunun için doğru zamanlama, doğru hisse coin seçimi, yükseliş trendinde yapacağınız hamleler gibi bir sürü etmen vardır. Ama sahip olmanız gereken temel disiplinlerden biri sabırdır.
Psikoloji ve duygu kısmına geri dönelim. Borsadaki kitleler (küçük yatırımcılar) ; duygular üzerinden yönlendirilir ve manipüle edilir. Yani yapmayacağınız bir hareket üzerine sizin rızanızı alıp, o eylemde bulunmanızı sağlamaktır.
Zararınıza olan bir işlem için sizi ikna etmektir manipülasyon. Çeşitli yöntemlerle küçük yatırımcıların elindeki paralar, büyük yatırımcıların, sermaye gruplarının, yeni zenginlerin elinde toplanır. Yani servet transferi gerçekleşir.
Dünyada bir sürü borsa, emtia, kripto, parite sayesinde bu servet transferleri her an gerçekleşmektedir.
Geçmişten günümüze tüm dünya piyasalarını inceleyin, daha anlaşılır olacaktır.
Bu kadar olumsuz şeyi neden anlatıyorum. Çünkü oyunu kazanmak için oyunun ne olduğunu, kurallarını bilmemiz gerekiyor. Tüm dünyada yapılan haberlerden, fudlardan, psikolojik yıpratma hareketlerinden, manipülasyonlardan, oyunun kurallarını bilerek sıyrılabilirsiniz.
Bir nevi kendinizi korumaktır. Bir kere kaybedip bunun psikolojisinden çıkmak üstesinden gelmek zordur. Devreye duygular girer. Hırsın ve öfkenin esiri olabilirsiniz. O yüzden bunları bilip baştan kaybetmemeye yâda daha az zararla çıkmaya çalışabilirsiniz.
Doğru bilginin çok değerli olduğu bir ortamdır borsa, çünkü internette en fazla bilgi kirliliğine, cahilce yorumlara, yönlendirici içeriklere yine borsa konusunda rastlıyoruz. Zaten twitter bile tek başına yetiyor bu içi boş içerikler için.
Zirve noktalarla ilgili kısımdan bahsettim. Bu kadar olumsuz bilgi yeter. Konular biraz bir birine girmiş olabilir kusura bakmayın artık. Dip noktalarda gelecek olursak da bunların tam tersi yaşanmaktadır. Daha önce uzun uzun bunlardan bahsetmiştim, onlar okunabilir.
Birkaç tavsiyede bulunayım. Takip ettiğiniz önemsediğiniz kişileri özenle seçin. Kimsenin elinde sihirli bir değenek veya size 100x yaptıracak gizli bir bilgi yok. Sahtekar insanlardan uzak durun, birbirinin kopyası scam hesapları görmezden gelin.
İnternette bolca paralı parasız eğitim var (borsa, kripto) onlara zaman ayırın. Borsayla ilgili yazılmış kitaplara göz gezdirin. Kendinizi bilgiyle doldurmaya çalışın. Temel ve teknik analiz konularında, yatırımcı psikolojisi konusunda,
davranışsal iktisat(ekonomi) konusunda, borsanın temelleriyle ilgili konularda bilgi edinmeye çalışın. Kimsenin eline muhtaç olmayın ama herkesten bilgi edinmeye bakın.
Ayrıca yatırım yaptığınız şeyi biraz da olsa tanıyın. Gazla, bir anlık heyecanla, birisi dedi diye balıklama atlamayın. Geçmiş tecrübelere önem verin. Borsada çok fazla yaşanmışlık önemlidir.
Kısa zamanlı değil, orta ve uzun vade düşünün.
Bir haftada bir ayda kazanmak önemli değildir. Bir yılda iki yılda kazanıp bunu koruyabilmek önemlidir. Kumar olarak değil yatırım ve birikim olarak değerlendirin.
Kazanmak için yapılması gerekenler sade ve basit, zor olan bunları uygulayabilmek.
Ekonomik Döngüleri AnlamakDÖNGÜLER
Selam dostlar,
✒️Bugün ekonomik/ticaret döngüleri hakkında konuşacağız. Umarım öğrenmeyi seviyorsunuzdur! Bilgi en büyük güçtür! Birlikte daha güçlü olacağız!
✒️Ekonomide ticaret döngüsü, zaman içinde tekrar eden bir ekonomik aktivite desenidir. Genellikle genişleme dönemleriyle başlayıp daralma dönemleriyle devam eder. Ticaret döngüsü, hükümet politikalarındaki değişiklikler, teknolojik yenilikler ve tüketici talebi gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir.
✒️Ticaret döngüsü aynı zamanda iş döngüsü veya ekonomik döngü olarak da bilinir. Bir ulusun toplam ekonomik aktivitesinde bulunan tekrarlayan ancak periyodik olmayan dalgalanmadır - birçok ekonomik faaliyette aynı zamanda meydana gelen genişlemelerin, benzer şekilde genel daralmalarla (resesyonlar) sonuçlanan bir döngü.
✒️Ticaret döngüsünün farklı türleri vardır ve her birinin kendine özgü özellikleri bulunur. En yaygın ticaret döngüsü türlerinden bazıları şunlardır:
✒️Kitchin döngüsü: Kitchin döngüsü, ekonomik aktivitenin 4-5 yıllık bir döngüsüdür. İngiliz ekonomist Joseph Kitchin tarafından 1920'lerde ilk kez tanımlanmasıyla adını almıştır. Kitchin döngüsü genellikle yükselen fiyatlar dönemiyle başlar, ardından düşen fiyatlar dönemi gelir ve tekrar yükselen fiyatlar dönemiyle devam eder.
✒️Juglar döngüsü: Juglar döngüsü, ekonomik aktivitenin 10-15 yıllık bir döngüsüdür. Fransız ekonomist Clement Juglar tarafından 19. yüzyılda ilk kez tanımlanmasıyla adını almıştır. Juglar döngüsü genellikle genişleme, daralma, toparlanma ve tekrar genişleme dönemlerinden oluşur.
✒️Kondratiev döngüsü: Kondratiev döngüsü, ekonomik aktivitenin 50-60 yıllık bir döngüsüdür. Rus ekonomist Nikolai Kondratiev tarafından 1920'lerde ilk kez tanımlanmasıyla adını almıştır. Kondratiev döngüsü genellikle refah, durgunluk, bunalım ve toparlanma olmak üzere dört aşamadan oluşur.
✒️Şimdi, bağlam şeklinde döngülerin ne olduğunu biliyoruz. Ancak, bu döngüleri alıp satabilir ve kar elde edebilir miyiz? Yanıt, kesinlikle EVET!
✒️İlk aşama, döngünün ne olduğunu ve nasıl başlayıp bittiğini öğrenmemiz gerekiyor.
✒️Bir tüccarın döngüyü ticaret yapabileceği birkaç yol vardır. Bazı popüler yöntemler şunları içerir:
1- Temel analiz kullanmak . Temel analiz, bir güvenliğin temel değerini değerlendirmek için kullanılabilir. Bu bilgi, potansiyel olarak düşük değerli veya aşırı değerli ürünleri belirlemek için kullanılabilir.
2- Döngü analizi kullanmak . Döngü analizi, piyasa fiyatlarında döngüleri belirlemeye odaklanan daha özelleşmiş bir teknik analiz formudur. Bu bilgi, potansiyel giriş ve çıkış noktalarını belirlemek ve gelecekteki fiyat hareketlerini tahmin etmek için kullanılabilir.
3- Teknik analiz kullanmak . Teknik analiz, önemli destek ve direnç seviyelerini, trend çizgilerini ve desenleri belirlemek için kullanılabilir. Bu bilgi, potansiyel giriş ve çıkış noktalarını belirlemek için kullanılabilir.
✒️Ticaret döngüsünü ticaret yaparken tek bir yaklaşımın herkes için uygun olmadığını belirtmek önemlidir. En iyi yaklaşım, bireysel tüccarın risk toleransına, ticaret tarzına ve yatırım hedeflerine bağlı olarak değişecektir.
Final İpuçları
📍 Stop-loss emri kullanın . Stop-loss emri, bir ürünün fiyatının belirli bir seviyeye ulaştığında otomatik olarak bir ticareti kapatma türünde bir emirdir. Bu, karlarınızı korumak ve kayıplarınızı sınırlamak için yardımcı olabilir.
📍 Takip eden stop-loss emri kullanın . Takip eden stop-loss emri, bir ürünün fiyatıyla otomatik olarak hareket eden bir emir türüdür. Bu, karları sabitlemeye ve kazançlarınızı korumaya yardımcı olabilir.
📍 Sabırlı olun . Döngüyü ticaret yapmak sabır gerektiren bir süreçtir. Sabırlı olmak ve doğru fırsatları beklemek önemlidir.
📍 Aşırı işlem yapmaktan kaçının . Aşırı işlem yapmaktan kaçınmak önemlidir. Aşırı işlem yapmak kayıplara neden olabilir ve riskinizi artırabilir.
Değerli okurum, buraya kadar hiç üşenmeden okuduğun için teşekkür ederim. Sonraki içeriklerde yer vermemi istediğiniz konuları yorumlara bırakmaktan kaçınmayın. Sağlık ve bol parayla kalın.
Hedging ve Stop Loss: Hangisini tercih etmeliyiz? 📈📉Selam herkese 👋 Bugün işlem stratejilerimizde yer alan Stop Loss ve Hedging hakkında konuşacağız. Her biri nedir? Nasıl kullanılır? Avantajları ve dezavantajları nedir? Hangisini seçmeliyiz? Hazırsak hemen başlayalım.
Hedging ve Stop Loss, risk yönetimi stratejileri olarak kullanılan iki farklı yaklaşımdır. Hangisini tercih etmemiz gerektiği, yatırım amacımıza, risk toleransımıza ve piyasa koşullarına bağlıdır. Her bir stratejinin avantajları ve dezavantajlarına kısaca değinmek gerekirse aşağıda listeliyoruz.
Hedging:
Hedging, riskleri azaltmak veya korumak amacıyla bir pozisyonun tersi yönde bir pozisyon açmayı içerir. Bir varlığın veya pozisyonun olumsuz hareketine karşı koruma sağlamak için kullanılır. Peki avantajları ve dezavantajları neler?
Avantajları:
Hedging, piyasadaki olumsuz hareketlerden korunmanıza yardımcı olur ve portföyünüzü dengeleyerek riskinizi azaltır. Bir pozisyonun değeri düşerse, hedge pozisyonuyla bu düşüşü dengeleyebilir ve kayıpları sınırlayabilirsiniz.
Dezavantajları:
Hedging stratejileri genellikle maliyetlidir. Ek pozisyonlar açmanız ve ilgili işlemler için ek masraflarınız olabilir. Aynı zamanda, kar potansiyekini sınırlar. Hedging, bir pozisyonun olumsuz hareketine karşı koruma sağladığından, aynı zamanda potansiyel karı da sınırlayabilir.
Stop Loss:
Stop Loss, bir pozisyonun belirli bir fiyat seviyesine ulaştığında otomatik olarak kapanmasını sağlayan bir emirdir. Bu emir, zararları sınırlamak ve riskleri yönetmek için kullanılır. Kısaca stop loss'un avantajları ve dezavantajlarına değinelim.
Avantajları:
Stop Loss emri, pozisyonunuzun belirli bir seviyeye ulaştığında otomatik olarak kapanmasını sağlar ve potansiyel zararı sınırlar. Stop Loss kullanmak, disiplinli bir ticaret yaklaşımını teşvik eder ve duygusal kararları engeller.
Dezavantajları:
Stop Loss emirleri, piyasa dalgalanmaları ve kısa vadeli fiyat hareketleri nedeniyle tetiklenebilir, bu da pozisyonunuzu erken kapatmanıza ve potansiyel olarak kazançları kaçırmanıza neden olabilir. Umutmayın ki, nadir de olsa piyasa oynaklığı veya fiyat manipülasyonu gibi faktörler nedeniyle yanlış tetiklemeler yaşanabilir, bu da stop loss emrinin gereksiz yere aktifleşmesine ve zararlara neden olabilir.
Sonuç olarak, hedging ve stop loss her ikisi de risk yönetimi stratejileridir ve tercih etmemiz gereken strateji, yatırım hedeflerimize ve risk toleransımıza bağlıdır. Bazı yatırımcılar hedging'i tercih ederken, diğerleri stop loss emirlerini kullanmayı tercih eder. Önemli olan, stratejinizi belirlerken piyasa koşullarını, risk toleransınızı ve yatırım hedeflerinizi dikkate almanızdır.
Bu risk stratejilerin mantığını biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve yayınladığınız fikirlerde nasıl kullandığınızı görmek için sabırsızlanıyoruz. Keyifli ve başarılı işlemler diliyoruz!
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
KRİPTODA BOĞA-AYI-AKÜMÜLASYON DÖNEMLERİ-BORSANIN İÇ DİNAMİKLERİ#BTC
> Süreleri farklı olmakla beraber, bu evreler birbirini izler. Bu şekilde döngüler oluşmuş olur. Bitcoin 2008 yılından beri 4 yıllık halving (yarılanma) döngüsünü izliyor. 4 yıl bir döngüyü oluşturuyor. 4 yılın içerisinde de boğa-ayı-akümülasyon süreçleri gerçekleşiyor.
İnsanlar ve piyasalar var olduğu sürece bu döngüler hep devam edecektir. Her zaman yeni kazananlar ve kaybedenler bulunacaktır. Borsanın var olma amacı da budur.
Başarı için: Öncelikle borsanın ne olduğunu, yapısını, dönemlerini anlamanız gerekir. Düşüşlerin ve çıkışların bir yerde biteceğini, trendleri bilmelisiniz.
Kripto piyasası halen dünyadaki en riskli piyasadır. Kazançları gibi kayıpları da çok büyüktür, bunu hepimiz biliyoruz. Bu riski alamayacak kişilerin bu piyasada olmaması gerekir.
> AKÜMÜLASYON (KISACA GEÇİŞ DÖNEMİ, OLGUNLAŞMA VEYA MAL TOPLANAN BÖLGE)
Ayı dönemindeki sert düşüşlerin ardından gelen ve kısmen daha yatayda testere şeklinde geçen sıkıcı, ky için kazanç olmayan bölge. Büyük yatırımcılar için ise düşük fiyatlardan piyasaya çok da fark ettirmeden mal toplanan yükseliş öncesi dönemdir. Piyasanın iç dinamiklerine göre bu dönem ayıdan daha uzun veya kısa olabilir.
Wall street cheet üzerinde ise disbelief ve suckers rally dönemleri.
Çoğu küçük yatırımcının oyundan düştüğü, son tokadı yedikleri bölgedir. Bu bölgede yoğun kötü haber akışı vardır. Piyasayla ilgili çok fazla bilgisi olmayanlar bunlar sayesinde bıkarlar. Zaten yatay ve kazançsız olan bu dönemde bolca silkeleme ve ters hareket yapılır. Bu kısmı atlatabilenler artık kazanca doğru yol alır. Unutmayın bu kısmın amacı sizin elinizdeki malı ileride daha pahalıdan satabilmek için, ucuzdan toplamaktır. Yani piyasa burada kimseye acımaz. Merhamet beklemeyin !!! Akümülasyon bölgesinde yapılması gereken en iyi şey şudur: sabırlı olup imkanlar ölçüsünde maliyet yapmak. Bu noktada satayım biraz daha aşağıdan alırım düşüncesi sizi hataya götürebilir. Bunu 10K ya düşecek diye 16-17-18k civarlarında satanlardan görebilirsiniz. Fiyat 25k seviyelerine çıkınca acaba kaçırdım mı, buradan gidecek mi, girsem mi düşünceleri sizi yorar.
Dip nokta aramaya çalışmayın. Trend dipleri, dönüş noktaları aşağı yukarı tespit edilebilir. Örneğin, bitcoin 69K $’ dan beri düşüyor. 20k altı maliyet yapmak uygundur diyebilirsiniz. Yaklaşık 9 aydır 20k altı maliyet oluşturma şansınız var, gayet yeterli bir zaman. Şu ana kadar 15.5k $ gördük en düşük nokta olarak. O seviyelerden alım yapılmalıydı. 13 gelir mi? Gelse ne olur ne fark edecek? Aradaki 2000 dolarla mı zengin olmaya çalışıyorsun, olamazsın Bu çaba anlamsızdır.
Ayrıca yatırım yaptığınız şeyi biraz da olsa tanıyın. Gazla, bir anlık heyecanla, birisi dedi diye balıklama atlamayın. Geçmiş tecrübelere önem verin. Borsada fazla yaşanmışlık önemlidir.
>BOĞA
Boğa geldi mi? bu soruyu hep duyarsınız. Bu bir süreçtir ve bu süreci kendi tarzımda anlatmaya çalışacağım.
Boğa dipteki kırmızı mumdan bir sonraki yeşil mumda artık başlamıştır.
Boğa dönemi aslında para kazanmak için yeterli bir süreçtir. Ama insanda bıraktığı his çok kısa sürdüğü şeklindedir. Birincisi daha uzun sürmesini isteriz, doymayız :) ikincisi çoğunluk olarak sonuna doğru katıldığımız için çabuk sona erer.
Altcoinlerin yükseliş dönemleri görece bitcoine göre daha kısadır. Bunun sebepleri; tarihsel geçmişleri kısadır, birçoğu dönemseldir (trend),
Boğa döneminin en cafcaflı son dönemlerinde bir çok fenomen uzman analizci türer. Bunların kaliteli kişilere göre sayıları fazla olduğu için, etkileşime geçtiği kişi sayısı da fazla olur. Yeni giren kişilerin bu ayrımı yapma şansları yoktur. En sonda bunun bedelini paralarıyla öderler. Bu tükiyede de abd de japonyoda da böyledir. Bazı sınırlar (kurallar) çerçevesinde ülke borsalarında da bile aynı durum söz konusudur. Şu an biste bakın zaten direkt anlarsınız.
Paradan para kazanılan bir ortamın kaçınılmaz sonucudur. Manipülasyon, spekülasyon olmazsa olmazıdır. (övmüyorum var olan durumu belirtiyorum)
Hızlı kazanç yüksek heyecan kolay para ortamı dolandırıcıları ve mağdurları da doğurur. Birilerinin para kazanması için büyük grupların para kaybetmesi gerekir.
Genelde büyük kaybedenler bilgisiz yeni gelen yatırımcıdır. Son kaybedenlerin kazanması için, yeni son gelenlerin piyasaya giriş yapması gerekir. (yeni döngü)
Boğa dönemi acemiler neden daha cesurdur ve o evrede daha çok kazanır. Çünkü daha önceden olumsuz tecrübeleri yoktur ve pozitif bir ortamın içinde başlamışlardır işlemlerine, herşey güllük gülistanlıktır. Neye elinizi atsanız yükseliyordur. Yani piyasa buna izin veriyordur.
Uzun bir süre ayı piyasaını tecrübe eden kişi bu cesareti gösteremez. çünkü bi kere ağzı yanmıştır. Her projeye temkinli yaklaşır, kolay güvenmez. Fazla korumacıdır. İlk amacı kendisi fark etse de etmese de parasını korumaktır.
>Uzun süren düşüşlerin yarattığı psikolojiden çıkmak kolay değildir. Bu psikoloji artışlar kesinleşip boğa trendi kabul edilene kadar devam edebilir.
Boğa döneminin en büyük motivasyonu olabildiğince fazla kişiye tepe fiyatlardan mal kitlemektir. Ayı sezonunun ise en düşük fiyatlardan kitlenen malı geri almaktır.
O yüzden müthiş haberler zirvede, en kötü yıkıcı haberler ise dipte gelir. Bu şaşmaz. Borsa iflasları, batan coinler. Hacklenme olayları, ülke yasakları, delist furyaları vs.
Beklemek zorundasınız. Eğer boğa piyasasının sonunda girdiyseniz ve devam edecekseniz buna mecbursunuz. Ama bu bekleyişi avantaja çevirerek.
Her şeyi öğrenmek zorunda değilsiniz. 2 tane indikatörü bile çok detaylı öğrenseniz yeterlidir. Kısa sürede usta olmak zordur tecrübe yaşanmışlık ister ama, 2-3 veriyi en iyi şekilde kullanmayı öğrenirseniz başarınız artacaktır.
Kısa zamanlı değil, orta ve uzun vade düşünün. Bir haftada bir ayda kazanmak önemli değildir. Bir yılda iki yılda kazanıp bunu koruyabilmek önemlidir. Kumar olarak değil yatırım ve birikim olarak değerlendirin.
Kazanmak için yapılması gerekenler sade ve basit, zor olan bunları uygulayabilmek.
>AYI
Piyasaya, yükselişlerin son dönemlerinde giren insanlar genelde kaybeder ve uzun süren düşüş dönemini (bear dönemi) kötü psikoloji ile geçirerek piyasadan uzaklaşırlar.
Kalabalık gruplar piyasaya; fiyatın en yüksek olduğu, herkesin piyasa konuştuğu, reklamların ve iyi haberlerin bol olduğu ve coşkunun tepede olduğu dönemlerde gelirler. Bu dönem yükselişin son evreleridir. Zaten piyasaya girecek artık kimse kalmamıştır. İlk anlarda zirvenin orası olduğu anlaşılamaz.
Zamanla düşüş derinleşir. Fiyat düşerken yeni yatırımcı maliyet düşürmek adına uygun olmayan noktalardan alımlara başlar. Düşüş dönemi uzadıkça zarar büyür. Pişmanlıklar başlar, bir daha hiç yükselmeyeceğine olan inanç artar.
Artık olan olmuştur ve yatırım erimiştir. Zarara göre yaşanan depresyon ve sinir değişlik gösterir. Çoğu kişi piyasayı büyük kayıpla bu noktada bırakır. Zirveden beri satmadan elinde tuttuğu coinleri, genelde dip seviyelerde öfkeyle satar. Bazıları da umudunu ve ilgisini yitirir. Çünkü para o kadar düşmüştür ki, artması bir şey ifade etmeyecektir.
Şu an belki şunu diyorsunuz: Keşke 3000$’dan bitcoin alsaydım geçmişte. Ben de ilk girdiğimde 100$’dan alsaydım keşke diyordum. Öyle kolay değildi işte. O gün de değildi. Sizin alsaydım dediğiniz o 3000 $’de insanlar batmış kan ağlıyorlardı.
Bugün ne kadar kötüyse o gün de aynı şekilde kötüydü. Hatta 2018’in bundan daha kötü bir yıl olduğunu söyleyebilirim.
Kimse size piyasanın şu veya bu noktadan döneceği sözünü veremez. Biz elimizdeki tüm verilerle matematiksel tahminlerde bulunabiliriz. Şu noktadan döner ben de alımı oradan yaparım düşüncesi ilk başta uygun gibi gelse de eksik bir yaklaşımdır.
Şunu söyleyeceğim. Duygularımız manipüle edilebilir, ama bu kadar teknik veri, grafik, indikatör manipüle edilemez. Duygularınızı kenarda bırakarak okuyun, inceleyin ve öyle işlem yapmaya çalışın.
Sürekli kayıplar yaşayan birisinin objektif düşünmesi zordur. Ama bir yerde zihni sıfırlamak ve dışardan bakmak gerekir. Kazanmak için yapılması gereken budur.
Sonuçta para bir şekilde kaybedildi. Artık geçmişe çizgi çekip geleceğe bakacağız. Artık elinizde kalan parayla sıfırdan başladığınızı düşüneceksiniz, psikolojinizi bu şekle sokacaksınız. Geçmiş hatalar sadece ders olarak kalacak.
Özellikle dibe yakın yerlerde daha aşağısı da olduğunu söyleyen sayısı epey artar. Çünkü güven yitirilmiştir. Yatımcı piyasadan etkilenmeden düşünemez. (Yükselirken daha da gidecek düşerken daha da düşecek gibi).
Bir kere kaybedip bunun psikolojisinden çıkmak üstesinden gelmek zordur. Devreye duygular girer. Hırsın ve öfkenin esiri olabilirsiniz
Dip noktalar böyle olmak zorundadır. Eski heyecanlar hedefler unutulur. Küçük yatımcıyı (bizi) umutsuzluk ve ilgisizilik alır. Zirvede söylenen 10x 100x' lerin yerini birer birer bulunduğumuz seviyeden daha aşağı hedefler alır. Şu an çevresinzde gördüğünüz. 12k- 9k- 7.5k gibi hedefleri hiç geçen sene duydunuz mu? Ben en azından 45k üzerindeyken hiç kimseden duymadım.
GENEL
İncelememiz gereken piyasalar sadece altcoinlerden ve hatta btc den ibaret değildir.
Bu konuda geçmiş veriler önümüzde ışık olacak. geçmişten kasıt, dünya borsaları. özellikle nasdaq, dow, dax ve yeri gelince de bist incelenmeli.
Nasdaq genel görünüm
Nikkei225 vs BTC
Duygular kısmına geri dönelim. Bunu piyasada çok görüyorum coinlerden coşkuyla bahsedenler, coinlerden nefret edenler var.
Bunlar cansız varlıklardır nefret veya aşkla yaklaşmayın.
Bir coinden kaybetmeniz kötü, kazanmanız onu iyi yapmaz. Yada bir coinin uzun süredir artmıyor oluşu, onun gelecekte de kesin artmayacağı anlamına gelmez. Bu noktada kesinlik yoktur. Evet bitmiş bir proje olabilir veya sadece zamanının gelmesini de bekliyor olabilir.
Olumlu veya olumsuz kesin yargılardan uzak duruyoruz. Esneklik size avantaj sağlar.
Şimdi btc de 2009-2023 yılları arasında yükseliş ve düşüş dönemleri kaç gün sürmüş bakalım.
Daha önceden de bahsettim, borsa ve paradan para kazanma olayında asla masumiyet yoktur. Piyasa da hiçbir zaman serbest değildir.
'' Ama bu sefer farklı lafı'' her dönem her insan tarafından söylenmiştir. Ve hep de başarısız olmuştur. Bunu uzun süre piyasalarda tecrübe sahibi olan kişiler gayet iyi bilir. Her dönem kendi özel koşullarını yaratır. Ama sonuç hiç değişmemiştir. Market bir noktada düşüşünü bitirir ve yeni döngüsüne başlar. Yeni yükselişlerle birlikte o kötü haberler hemen unutulur. Kaybeden kaybeder ve piyasa yolunda devam eder.
Piyasa hiçbir zaman masum değildir. Duygu yoktur. Her zaman kazanalar ve kaybedenler bulunur. Gelecekte de öyle olacak.
Peki bu kadar olumsuz şey anlattım. Çok mu zor yani kazanmak, illa herkes kaybetmek zorunda mı?
Hayır bunları anlatma amacım umutsuzluğa kapılmanız için değildir. Neyin içinde olduğunuz bilmeniz gerekiyor ve oyunun kurallarını anlamanız gerekiyor.
Kazanmak için belli kurallar.
Birden fazla kazanç yolları var. Ama herkese uygun değil
-Swing
-Margin (pro)
-Uzun süre al yat
-Haber odaklı trade
Ben margin işlem yapmıyorum. (profesyonel olmayan hiç kimseye de önermem)
Ben trend takipçiyisim diyebilirim. Dip bölgelerde piyasaya gelip , ortalama maliyet oluşturup. hype'ın yaşandığı üst seyilerde yavaş yavaş satıp çıkarım. BTC ve total marketcap grafiklerinin çoğunda uzun vadede alım ve satım noktalarını gösteriyorum
Asla tek bir yerden alıp tek bir noktadan satmaya çalışmam. Bunun beyhude olduğunu bilirim. Trend içinde elimde olan coinleri birbirleri ile ya da usd ile çapraz trade ederek miktarlarını arttırmayı hedeflerim. Hiç bir zaman acelem yoktur. Neyi hedeflerimi bilirim. Olumlu olumsuz uç noktalara da esneklik bırakırım. Gerisi sadece zaman meselesidir. Birden fazla seçenek yaratırım kendime bazı ihtimallerin gerçekleşmeme ihtimaline karşı elim boş kalmaması için.
Şunu unutmayın, Bitcoinden para kazanmak giderek zorlaşıyor, kar oranı düşüyor, daha stabil hale geliyor. Eski btc hareketlerini, yapılarını incelediğimizde; basit ve görece daha öngörülebilir hareketler sergilerken, zaman geçtikle bu yapılar karmaşık ve kısa vadede tahmin etmesi zor bir hale gelior.
Ayrıca Kimse söylediği için coin almayın işleme girmeyin
Neden yaptığınızı bilin ve sonuçlarının farkında olun.
Bu söylediklerim çok klişe laflar gibi geliyor olabilir ama gerçekler bunlardır.
Size 50x-100x gibi laflar çok çekici geliyor olabilir ama kimse sihirbaz değildir. Kimsenin elinde gizli bir 100x bilgisi yoktur. Bunlar etkileşim için ilgi çekmek için ortaya atılmış şeylerdir. 100x yapacak coinler elbette olacak ama bunları şans eseri bir yerden duyuyor olamazsınız.
100x potansiyeli olan coini bulmak ancak çok iyi temel analizle mümkündür. Ve bunu elde edebilmek çok büyük bir sabır gerektirir. Geçmişte çok güzel projeler böyle x ler yapmıştır. Ve bu iş giderek zorlaşmaktadır.
Hem borsa hem kripto piyasasında her zaman tüyolar vardır. Ve çoğu spekülasyonlar sonucu doğup yayılır. Tüyolar sayesinde sürdürülebilir kazanç elde edemezsiniz. Dinleyin ama tüyo üzerine plan kurmayın (fala inanma ama falsız da kalma gibi)
Hisse senedi yatırımı her şutun gol olduğu bir maç değildir. Her topa vurmanıza gerek de yoktur. Sabırlı olup, zamanınızı bekleyebilirsiniz.
-Warren Buffet
Bu piyasada hiç kimseyi ilahlaştırmayınız. İhtiyacınız olan bilgiye alıp devam etmelisiniz.
Hikaye şöyle başlar: Bu kişiyi çok fazla kişi takip ediyor, piyasaya girdiysem ben de hemen onları dinleyeyim.
Borsada olup da sosyal medyada birilerini takip etmeyen kişi tanımıyorum neredeyse. Herkesin yolu mutlaka düşüyor.
''Toplumun genelinin neler döndüğünden haberi yoktur, hatta haberi olmadığından dahi habersizdir.” Noam Chomsky
Bu sözü borsa için kesinlikle kullanabiliriz.
PSİKOLOJİ
Fiyat ve göstergeler herkes için aynı değildir. Yani şunu demek istiyorum; aynı anda aynı grafiğe bakıp farklı şeyler düşünüyoruz. Bunun nedeni o kişilerin yaşadıkları olumlu olumsuz tecrübeler. 20k altındaki bitcoin grafiğini görüp bir kısım bunu fırsat olarak bir kısım da büyük bir yıkım olarak görüyor. Aynısı btc' de 200 haftalık ortalama altında kalan fiyatın bazıları için büyük fırsat bazıları için de korku göstergesi olması gibi.
Kişi bunu anlamaya müsait değilse, 10 tane de kanıt sunsanız ikna edemezsiniz.
Fiyat hareketine inanç olarak bakılmamalı, bu matematiktir. er yada geç hedefi ne ise o gerçekleşir.
Fiyatlar insanların hislerine göre hareket etmediği için, boğa başında disbelief olan, trend bittiğinde de aşırı özgüvenli olanlar kaybeder.
Duygularınız bu piyasada sizi sadece yanıltır. robot olmak zorundasınız.
bir coin alırken şunu unutmayın: iyi teknik ve temel analiz yapmalısınız. sadece maliyet değil zamanı da hesaplamalısınız.
neden aldınız şu coini? bilmem o söyledi, al dedi, ee aldım düştü. ben de satamadım.
bu şekilde bir kazanç olamaz. En azından sizin açınızdan=)
Bu piyasada şans size çok az güler. Geri kalan herşey bilgi, tecrübe + sabırdır.
>HABER
Bazen de haberler, hareket yönünün değiştirilmesi için zamanı geldiğinde kullanılır.
Keskin dönüşler, ani fiyat artışları için insanlara konuşacağı büyük haberler vermek gerekir. Nedensiz ani düşüş ve çıkışlar sistemin sorgulanmasını sağlar, yok yere güveni sarsar. Ama insanlar bir nedene inanırsa oyun devam eder.
Yani insanlar yediği kazığı anlamlandırabilirse piyasa yapıcı açısından sorun oluşmaz.
İnsanlar bir şeyler duymak ister. Medya orada hemen hazırdır. Neden düşmüş: şöyle şöyle olmuş o yüzden düşmüş. Çoğu zaman alakası bile yoktur.
Ana akım medyada hiçbir zaman gerçeklerden, perde arkasında dönenlerden, teknik analizden, bizim işimize yarayacak şeylerden bahsedilmez.
Dip noktalarda kötü haberler sizi daha da yıldırmak için, zirvelerde ise iyi haberler daha fazla yeni yatırımcı çekmek ve tepeden mal kitlemek için pompalanır.
Piyasa medya gücü tarafından bu şekilde yönetilir.
Paris hiltonun lazer göz koyması, sonrasında bunun akıma dönüşmesi.
harry potter yazarı btc ile ilgili tweet atması.
Elon musk-tesla
Elon-doge
Ünlülerin bir anda bitcoinci olmaları ve bunu internette paylaşmaları
Google’da BTC trend analizlerine bakın, grafikler ne kadar da benzer!
Unutmayın borsa sadece yatırım değildir. Bir nevi para kazanma mücadelesidir. Kripto piyasası da tam anlamıyla borsadır. Hatta bana göre dünyanın en zor borsasıdır. Sizin elinizden paranızı almak isteyenler için engelleyici hiç bir kural yoktur. Kimse size acımaz. Sizi görmeden ve tanımadan paranızı alıp geçerler.
->Boğada kimler kazanamaz.
Karda çok acele edenler
pump-dump organizasyonlarına tepeden girenler
Aldım gitmiyor diyip sürekli coin değiştirip elindekini kaçıranlar
Tüm parasını bir coine bağlayanlar
Yönetebileceğinden fazla sayıda altcoine gömülmüş olanlar
Sürekli sağdan soldan sinyal kovalayanlar, paralı özel gruplarda tanımadığı sahte üstadlardan tüyo bekleyenler.
Tüm parasını gem peşinde koşarken scamlerde tüketenler.
Ayrıca risk alamayanlar, çok stresli ve korkak yatırım, detayda boğulanlar da boğada kazanamaz (yada az kazanır).
Güvenlik konusunda yeterli önlemi almayıp hacklenenler.
Şimdilik bu kadar.
İşlem Yaparken Duygulara Yenilmemek İçin İpuçları 📌Selam herkese 👋 Bugün işlem yaparken yatırımcıların belki de en çok karşılaştığı ve üstesinden gelmek için en çok zorlandığı konuyu ele alacağız: Duygular!
Traderlar, finansal piyasalarda işlem yaparken çeşitli duygusal durumlarla karşılaşabilirler. İşlem yaparken duygusal durumların farkında olmak, işlem performansınızı etkileyen faktörleri anlamanıza yardımcı olabilir. İşte traderların sık sık deneyimlediği bazı duygusal durumlar:
Heyecan
Yeni bir işlem yapma veya potansiyel bir kazanç elde etme fırsatı karşısında heyecan yaşanabilir. Bu heyecan, motivasyonu artırabilir ve alım satım sürecine olumlu bir enerji katabilir. Ancak, aşırı heyecanlanmak ve duygusal kararlar almak alım satım stratejilerine zarar verebilir.
Korku
Piyasadaki belirsizlik veya zararlar karşısında korku yaşamak doğaldır. Korku, traderların risk almaktan kaçınmalarına veya duygusal kararlar almalarına neden olabilir. Bu durumda, işlem planınıza sadık kalmak ve aşırı tepkileri kontrol altında tutmak önemlidir.
Sabırsızlık
İşlem sonuçlarını hızlı bir şekilde görmek isteme duygusu olarak tanımlanabilir. Sabırsızlık, traderların pozisyonlarını erken kapatmalarına veya yeni işlemlere girmeden önce beklememelerine yol açabilir. Sabırlı olmak, işlem stratejinizin bir parçası olarak beklemeyi öğrenmek önemlidir.
Öfke ve Hayal Kırıklığı
Beklenmedik zarar veya hatalar karşısında öfke veya hayal kırıklığı yaşanabilir. Bu duygusal durumlar, traderların düşünce süreçlerini etkileyebilir ve işlem kararlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Öfke veya hayal kırıklığı yaşadığınızda, sakinleşmek ve objektif bir şekilde durumu değerlendirmek önemlidir.
Aşırı Güven
Bazı traderlar, başarılı işlemler sonrasında aşırı güven duygusu yaşayabilirler. Aşırı güven, risk alma eğilimini artırabilir ve ticaret stratejilerinden sapmaya neden olabilir. Dengeli bir şekilde kendinize güvenmek ve her işlemi objektif bir şekilde değerlendirmek önemlidir.
Bir trader olarak işlem yaparken duygularak yenik düşmemek, başarılı bir işlem deneyimi için önemli bir beceridir. En yaygın duyguları ve tanımlarından sonra gelelim bu duyguları nasıl yeneceğimize:
1. Bilinçli Olun
Duygularınızın farkında olun ve sizi nasıl etkilediğini anlayın. Farkındalık, duygusal tepkilerinizi tanımanıza ve kontrol altına almanıza yardımcı olur.
2. İşlem Planı Oluşturun
İşlem yapmadan önce bir plan yapın. Stratejinizi belirleyin, risk toleransınızı belirleyin ve hedeflerinizi netleştirin. İşlem planınıza sadık kalarak duygusal tepkilerinizi frenleyin.
3. Risk Yönetimi
Risk yönetimi, duygusal işlem yapmanın önüne geçmenin en önemli yoludur. İşlem yapacağınız miktarı belirleyin ve zararı sınırlamak için stop-loss emirleri kullanın.
4. Duygusal Durumlarda Mola Verin
Stresli veya duygusal bir durumdaysanız, işlem yapmaktan kaçının. Bir mola verin, rahatlayın ve duygularınızı dengeleyin. Ancak sakinleştiğinizde tekrar işlemlere geri dönün.
5. Kendinizi Eğitin
Finansal piyasalar hakkında bilgi edinmek ve kendinizi sürekli olarak geliştirmek, duygusal işlem yapmaktan kaçınmanın bir yoludur. Analiz tekniklerini öğrenin, grafikleri okuyun ve piyasa trendlerini izleyin.
6. Destek Alın
Bir mentor veya başka bir deneyimli trader'dan destek almak, duygusal işlem yapma konusunda size rehberlik edebilir. Tecrübeli birinin perspektifinden faydalanmak, daha sağlıklı kararlar almanıza yardımcı olabilir. Finansal piyasalardaki aktiviteniz duygusal olarak sizi çok etkiliyorsa bir psikoloğa danışmayı ihmal etmeyin.
Duygusal işlem yapmak aslında finansal piyasalarda işlem yapmanın doğasında var olan bir şeydir. Fakat bu duygular da dozunda olmalı, ve bunun için kendinize dikkat etmelisiniz. Disiplinli olun, planınıza sadık kalın ve duygularınızı yönetmek için aktif adımlar atın. Duygusal durumları yönetmek, başarılı bir ticaret deneyimi için önemli bir beceridir. Böylece daha başarılı bir trader olma yolunda ilerleyebilirsiniz.
Duygularınızı kontrol etme konusunda yardıma ihtiyacınız olursa topluluğumuzun bir parçası olan yatırımcıların yazdığı Eğitim Fikirleri’ne (tr.tradingview.com) bakabilir ve istediğiniz ilham ve bilgileri bulabilirsiniz. Keyifli ve başarılı işlemler diliyoruz!
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
FOREX'DE TERİMLER NEDİR, NE ANLAMA GELİR?Forexte işlem yapmadan önce öğrenmeniz gereken birkaç terim vardır.
Bu terimler yaptığınız her işlemde mutlaka karşınıza çıkacaktır. En azından bunların ne manaya geldiğini bilmek işlem yapmanızı kolaylaştıracaktır.
Burada her yerde verilen basit teknik açıklamalardan bahsetmiyorum. İşlem yapan bir yatırımcı olarak bu deyimler ne demektir bunu öğreneceğiz.
Bunların içinde bizim için en önemli olanlar ve kitabımızdaki örnekleri anlayabilmeniz için
gerekli olan açıklamalarını vereceğim.
Stop Loss: Zararı durdurma noktasına denir. Bilmeniz ve kullanmanız gereken en önemli unsurdur çünkü sizi olmadık zamanlarda beklenmedik zararlardan koruyacaktır.
Biz buna kısaca SL diyeceğiz.
İşlem yaptığınız platformun bu özeliği desteklediğinden mutlaka emin olun.
Bir işlem açarken kazanmaktan çok kaybetme ihtimalini göz önüne almalısınız ve buna bir değer
biçmelisiniz.
Yani açtığınız işlem istediğiniz yönde gitmezse, kaybedeceğiniz miktarın en olacağını önceden bilmelisiniz.
Örneğin USD/EUR paritesinde 1,3650 den USD'yi satmaya karar verdiniz ve işlem açarak satış ( sell ) emri verdiniz.
Analizleriniz doğrultusunda bu paritenin 1,3550 kadar düşeceğini düşünüyorsunuz.
Ya olmazsa? Ya parite tam tersine yukarı çıkarsa.
İşte Stop Loss burada devreye girer.
İşlemi açarken en fazla ne kadar paranızı risk edeceğinizi hesaplayarak o noktaya Stop lossu koyuyorsunuz.
Örneğimize dönelim, 1,3650 satış emri vermiştiniz ve en fazla 100 dolar kaybetmeyi göze
alıyorsunuz, o zaman Stop Loss 1,3750 olarak verilir.
Diyelim ki işlem istediğiniz yönde gitmedi ve tam tersine çıkmaya başladı ve fiyat aniden 1,3900 çıktı.
Stop Loss,, adı üstünde vermiş olduğunuz fiyatta işlemi otomatikman kapatır ve sizin daha fazla zarar almanızı önler.
Örneğimizde olduğu gibi eğer Stop Loss koymasaydık işlem bizi 100 dolar yerine 250 dolar zarara sokacaktı.
Öyleyse Stop Loss çok önemli. Evet, belki de işlem içerisinde dikkat etmeniz gereken en önemli unsurdur.
Yalnız unutmayın Stop Loss öyle her yere beni zarardan korusun diye konulmaz.
Gelişi güzel konulan Stop Loss sizi zarardan korumak yerine zarara sokabilir bunun en verimli
şekilde nasıl kullanacağınızı ileriki bölümlerde detaylı olarak açıklayacağım.
Take Profit : Geliri al. İşleminizi kapatmak istediğiniz fiyatı belirtir yani hedefinizi.
Genelde bir işlem açılırken, işlemin nerede son bulacağını limit belirleyerek önceden belirtebilirsiniz.
Böylece fiyat o seviyeyi gördüğünde işlem otomatikman kapatılacaktır.
Mesela örneğimize dönelim.
1,3650 sat emri vermiştiniz ve fiyat eğer dönerse diye SL yi 1,3750 koyarak en fazla 100 dolar kaybetme riski almıştınız.
Peki, fiyat istediğiniz şekilde düşmeye başlar ve sizin analiziniz doğrultusunda bu düşüş
1,3550 kadar devam edecektir.
Şimdi ne yapacaksınız? Bütün gün bilgisayar başında fiyatın oraya kadar düşmesini mi bekleyeceksiniz.
Sonuç da oraya kadar düşüp geri çıkma olasılığı var, öyle değil mi?
Hayır, beklemenize gerek yok, işlem, açarken limit veriyorsunuz ve böylece bilgisayarın başında bütün gün oturmaktan kurtuluyorsunuz.
Limit Order Sınırlı Emir anlamına gelir.
Bazen bir işlem açmak istediğinizde fiyatın istediğiniz seviyeye gelmesini beklemek zorunda kalabilirsiniz.
Yukarıdaki gibi saatlerce ekran başında oturmak yerine sınırlı emir ile işlem şartlarını önceden verebilirsiniz.
Böylece fiyat o bölgeye geldiğinde işlem otomatikman açılacaktır.
PİP: Forexte, özellikle parite işlemlerinde fiyatın en küçük hareket birimine verilen addır.
Yada döviz işlemlerinde herhangi bir kurun değerindeki en küçük oynamaya verilen isimdir.
Mesela örneğimizdeki işlemde USD yi 1,3650 den satmıştık.
Burada aslında bu fiyat 13650 pip tir ve buradaki her bir sayı bir pip olarak adlandırılır.
Bu USD/EURO paritesinde 0,001 kuruşa tekabül eder. İşlemler pip üzerinden değerlendirilir.
Mesela pipi 1 dolardan işlem yaptığınızda, örnek paritemizdeki her 0,001 kuruşluk değer farkına 1 dolar yatırdınız anlamına gelir.
Hatırlarsanız örnek işlemimizde en fazla 100 dolar zararı göze alarak 1,3750 fiyatına SL koymuştuk. Bu pipi 1 dolardan 100 pipe eşittir.
Hedge: Aslında manası çift anlamına gelmektedir ama finans dünyasında başka manada kullanılmaktadır.
Basit açıklaması karşı işlem yapılarak eldeki getirinin korunması anlamına gelir.
Marj: Bir işlemin yapılabilmesi için gereken sermayedir.
Spread: Alış ve satış fiyatı arasındaki farka denir. Daha ziyade işlem yaptığınız platformun komisyonudur.
Spot: Bir gün içerisinde yapılan işlemdir.
Futures: Vadeli işlem sözleşmesi anlamına gelir.
Genelde bu forexte şu anlama gelir, işlemini bir günden daha uzun bir süre açık tutmak isteyenler için verilen vadeli fiyat şeklidir.
Spread farkı daha yüksektir ama işleminiz önceden belirlenmiş tarihe kadar açık kalabilir. Bunlar aylık, hatta yıllık devreler halinde olabilir.
Buy: Al demektir kısacası fiyatın yükseleceğine inanıyorsanız “Buy” yani al emri verirsiniz.
Sell : Sat demektir kısacası fiyatın düşeceğine inanıyorsanız “Sell” yani sat emri verirsiniz.
Target : Hedef demektir. Bizim için bu işlemin ulaşmasını isteğimiz en son hedef noktası anlamına gelir.
Negative Divergence: Olumsuz oluşum. Fiyat yükselirken göstergelerin tersine düşmesi sonucu oluşan olumsuzluğa denir.
Positive Divergence: Olumlu oluşum. Yukarıdakinin tersine fiyat düşerken göstergelerin çıkması yada düşmemesi sonucu oluşan olumlu oluşumdur.
Overbought : Aşırı alım, göstergelerin en yüksek noktalarına ulaşarak tabiri işlemin aşırı alındığını belirtir.
Oversold: Aşırı satış, göstergelerin en düşük noktalarına gelerek tabiri işlemin aşırı satıldığını belirtir.
Chart(Grafik) : İşlemin grafiksel olarak değişik zaman birimlerinde görüntülenmesine denir.
Bunların haricinde birçok terim ile karşılaşabilirsiniz ama bizim için bunları bilmek yeterlidir.
spekulasyon manipulasyon ve acgozlulukBugun hacim kurumasi dedigimiz diger bir ifadeyle hissenin artik tamamen kucuk yatirimciya yigilmasiyla olusan bir grafik. Neden 600 sirketin icinden bunu secip tum parani yatirdin diye sorsak cok yukselecek dediler cevabi aliriz.
Ne alip sattiginizin hangi piyasada alip sattiginizin bir onemi yok. Ister kripto olsun ister kagit. Yazilarimda siklikla vurguladigim sey hacimdir. Suan tum piyasayi manipule edebilecek hacime sahip manipulatorler var evet ama manipulatorler icin de kolay lokma var zor lokma var.
Bana danisan dostlarima her zaman sunu soylerim; buraya kazanmaya degil kaybetmemeye geldik. Ne kadar risk alirsan o kadar kazanmazsin. Ne kadar cok risk alirsan o kadar cok kaybedersin. Senin 2x yapacak kagida degil %10 kazanacagin oynakligi dusuk trend tutan bir kagida ihtiyacin var.
Bir ornekle, ben bir dostuma, atiyorum, tuprasi onersem derim ki; bak bu kagidin hacmi gunluk kac milyar tl bunu manipule etmek icin sana milyarlar gerekir. Ama imas alsan birisi gelir birkac milyonla seni son musteri yapar. Simdi tuprasta 1 donemde atiyorum %20 kazansa imas makinada 2x kazanacagim derken %50 zarar etse tupras karsisinda deger kaybi %70 olur. Ama insani zayiflik onu bu hesabi yapmaktan mahrum kilar.
Buraya zengin olmaya jet almaya gelmedik. buraya her yil kazancimizi arttirmaya ve rahat bir hayat surmeye geldik. Bu da ancak akilcil, duygulardan arinmis bir yapiyla mumkun. Yoksa iyi gidiyordu parayi bilmem kaca katladi sonra batti hikayesinin kahramani oluruz.
Piyasaya tekrar donersek bazi elektrik ve yesil enerji sirketlerinde ayni grafigin tekrarlanmasindan endise duyuyorum.
Trend takibi demek ayni zamanda genel egilimi takip demektir. Imas(ornek olarak) iyi bir sirket olsaydi(bana gore) hergun televizyonda”evet bugun en cok islem goren(para akan) 5 sirketten biri imas” derdi sunucu. Yani dostum ve onun birkac arkadasinin bildigi gizli bilgi degil.(insider’lik ayri)
Tabiki bunlar benim fikir ve tecrubelerim:)
Herkese bol kazanclar.
Kelam // İyi Çizen İyi Trader Mıdır?Merhaba,
Ne zamandır Kelam serisine devam etmemiştik, bu hafta kafama takılan düşünceler bu seriye bu video ile devam etmeyi mümkün kıldı.
Konumuz her iyi çizen iyi kazanıyor mu? Her grafik alınıyor mu? Ekseninde dönüyor.
Videoyu izledikten / dinledikten sonra sizlerden mutlaka yorum bekliyor olacağım.
Keyifli dinlemeler.