BİR TRADER’IN 10 EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİBir trader olarak başarılı olmak için, birçok özelliğe sahip olmanız gerekiyor. Ancak, en önemli 10 özellik şunlardır:
1. Sabırlı olmak: Sabırlı olmak, trader'lar için en önemli özelliklerden biridir. Çünkü piyasalardaki değişimler sık sık meydana gelir ve anlık kararlar almaktan kaçınmak gerekir.
2. Disiplinli olmak: Disiplinli olmak, trader'lar için çok önemlidir. Bir plana ve stratejiye sadık kalmak, doğru kararlar vermek için önemlidir.
3. Risk yönetimi becerileri: Risk yönetimi becerileri, trader'lar için hayati önem taşır. Pozisyon büyüklüğünü doğru bir şekilde belirlemek ve zarar durdur/kar al emirleri kullanmak riski azaltmaya yardımcı olur.
4. Psikolojik dayanıklılık: Trader'lar, kayıplar ve stresle başa çıkmak zorunda kalacaklardır. Psikolojik dayanıklılık, bu zorlu zamanlarda trader'ların başarısını etkileyebilir.
5. Hızlı düşünme becerisi: Piyasalardaki değişiklikler hızlı bir şekilde gerçekleşebilir, bu nedenle hızlı düşünme becerisi ve doğru karar verme yeteneği trader'ların başarısını artırır.
6. Analitik düşünme becerisi: Trader'lar, verileri analiz etmek, fiyat grafiklerini okumak ve piyasalardaki değişimleri yorumlamak zorundadırlar.
7. Stratejik düşünme: Başarılı bir trader, kısa ve uzun vadeli hedefleri olan bir stratejiye sahip olmalıdır. Stratejik düşünme, yatırımcıların karar alma süreçlerinde yardımcı olabilir.
8. Araştırmacı ruh : Trader'lar, piyasalardaki gelişmeleri takip etmek için sürekli araştırma yapmalıdır.
9. Teknolojiye hakim olmak: Günümüzde trader'lar için teknoloji çok önemlidir. Trading platformları, analiz araçları ve otomatik işlem sistemleri kullanmak, trader'ların başarısını artırabilir.
10. Öğrenmeye açık olmak: Trader'lar, piyasalardaki değişiklikleri takip etmeli, yeni teknikleri ve stratejileri öğrenmeye açık olmalıdır. Sürekli öğrenmek ve gelişmek, trader'ların başarısını artırabilir.
Teknik Analiz Harici
Yatırım Hakkında 5 Büyük Yanılgı 🔎Selam herkese 👋 Bugün yatırım hakkında konuşacağız, fakat yatırım ipuçlarından değil, yatırım ile ilgili yanılgılardan bahsedeceğiz. Hepimiz muhtemelen bu yanılgılara bir kere bile olsa düşmüşüzdür. Eğri oturup doğru konuşalım. Deneyimlerinizi ve sizin düştüğünüz yanılgıları merak ediyoruz. Yorum kısmında buluşalım ✍️
#1. Yanılgı: Yatırım sadece zenginler içindir
Popüler inancın aksine, yatırım zenginlere özgü bir aktivite değildir. Gelir düzeyinden bağımsız olarak herkes yatırıma başlayabilir. Hisse senetleri, tahviller, yatırım fonları, crypto paralar gibi çeşitli yatırım seçenekleri farklı bütçe büyüklüklerine hitap etmektedir. Yatırımın uzun vadeli bir yolculuk olduğunu anlamak önemlidir ve düzenli olarak yatırım yapılmasıyla bile küçük miktarlar zaman içinde büyüyebilir.
#2. Yanılgı: Yatırım kumar oynamaktır
Yatırım sıklıkla kumarla karıştırılır, ancak temelde çok farklıdır. Kumar şansa ve şansınıza dayanırken, yatırım araştırmaya, analize ve bilinçli karar vermeye dayanır. Başarılı yatırım, yatırımın temelini anlamak, piyasa trendlerini analiz etmek ve riskleri yönetmekle başlar. Rastgele sonuçlara güvenmek yerine bilgi ve dikkatli değerlendirme üzerine stratejik seçimler yapmayı gerektirir.
#3. Yanılgı: Yatırım sadece uzmanların işidir
Başka bir yaygın yanılgı, yatırımın finans alanında geniş bilgi ve uzmanlık gerektirdiğidir. Finansal okuryazarlık faydalı olsa da yatırım yapmanın bir önkoşulu değildir. Yatırım hakkında kitaplar, online kurslar ve finansal danışmanlar gibi birçok kaynak artık parmaklarımızın ucunda. Temel yatırım prensipleriyle başlamak, portföyünüzü çeşitlendirmek ve deneyim kazandıkça bilgiyi genişletmek önemlidir. Yatırım sürekli bir öğrenme sürecidir ve deneyimli yatırımcılar bile kendilerini sürekli olarak geliştirirler.
#4. Yanılgı: Risk ne kadar yüksekse getiri de o kadar yüksektir
Riskli yatırımların genellikle daha yüksek getiri potansiyeline sahip olduğu doğru olsa da, aralarında kesin olarak doğrusal bir korelasyon yoktur. Risk-getiri dengesi yatırımda temel bir kavramdır, ancak tutarlı bir şekilde tüm yatırımlar için geçerli değildir. Her yatırımın kendine özgü riskleri ve potansiyel getirileri vardır. Başarılı yatırımcılar risk toleranslarını değerlendirir, portföylerini çeşitlendirir ve yatırım hedeflerine ve zaman perspektiflerine bağlı olarak risk ve getiri arasında denge kurarlar.
#5. Yanılgı: Yatırım hızlı zengin olmanın bir yoludur
Yatırım genellikle hızlı bir zenginleşme yoluna benzese de, bu tez gerçeklikten oldukça uzaktır. Yatırım yoluyla sermayenizi büyütmek sabır, disiplin ve uzun vadeli bir perspektif gerektirir. Gerçekçi beklentiler belirlemek ve kısa vadeli kazançların peşinden koşmaktan kaçınmak önemlidir. Süreklilik, iyi düşünülmüş bir yatırım stratejisi ve uzun vadeli hedeflere odaklanma, yatırım yoluyla finansal özgürlüğe ulaşmanın anahtarıdır.
Toparlamak gerekirse, yatırım yanılgılarını çürütmek, yatırım yolculuğunuz boyunca sürekli araştırarak ve öğrenerek mümkün. Unutmayın, bilgi güçtür ve başarınızı büyük ölçüde etkileyebilir. TradingView, yeni başlayandan profesyonele kadar tüm yatırımcılara hitap eden bilgi ve araçlar sunar ve yatırım yolculuğunuzda size destek olmak için her zaman hazır. Destek Merkezi 'ndeki farklı kategorilerde geniş makale koleksiyonunu keşferderek değerli bilgiler ve ihtiyacınız olan rehberliği bulabilirsiniz.
Ayrıca, Eğitim Fikirleri sayfamızda fikirlerini, stratejilerini ve deneyimlerini paylaşan canlı bir üye topluluğumuz var. Bu zengin kaynakların avantajını kullanın ve bu tutkulu traderların arasına katılın. Yanılgılardan uzak keyifli öğrenmeler ve başarılı yatırımlar diliyoruz!
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Grafiklerim için rehber-Merhaba grafiklerimde kullandığım bazı terimleri açıklamak istedim.
En alttaki 3 sıraya indikatör diyoruz
-Biri rsi en üstteki (sarı ve beyaz yeşil çizgiler olan)
beyaz olan rsi, sarı olan onun ortalaması
açık mavi yerleri aşınca aşırı alımda yada aşırı satımda oluyorlar
mfi in anlamı para akışıdır, hacimlerle alakalı bir indikatör
kırmızı dikdörgen bulut mfi aşırı alımı ifade ediyor, riskin arttığı yerler oralar
yeşil bulut hacimlerin düşük olduğu yerleri yani bazen aşırı satılmış oluyor
Ortadaki indikatör macd
-beyaz noktalardan altta ise grafik olumsuz, üstte ise grafik olumlu,
macd yükseliyorsa olumlu, alçalıyorsa olumsuz
macd yeşil yakmışsa olumlu, kırmızı yakmışsa olumsuz
Kıvrım indikatörü en alttaki yer
-Yeşil bulut üstteki çizgiye değmesine göre yorumlanır bazen çok terste bırakır
- Ana grafikteki en önemli çizgi ritm dediğimiz kahverengi noktacıklar
-ritmin altında ise, kötü üstünde ise iyi
-mor olan noktacıklara ritmin ortası diyorum
-Krem rengi noktacıklar ise ritmin üstü
-Rallide bazen en üstteki mavi noktalara da değebiliyor max ritim.
Ana grafikte
Yeşilden kırmızıya dönen ortadaki kalın çizgi ise medyan (orta çizgi)
-bir nevi dönüm noktaları, güçlü bir destek veya güçlü bir direnç olarak çalışıyor. Bunun altına düşmek bazen çok kötü olabiliyor orta nokta işte
-Bantlar dediğimiz yerlerin altına düşmek ise panik yaratan yerler,
Üst bantın üstünü genişleterek gitmesine ise ralli diyorum ben
-Hacim desteği dediğim yer bazen en dip olarak çalışıyor
Beyaz bulut direncin veya desteğin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor
-Beyaz bulut grafiğin altında ise ve kalın ise destek kuvvetli, ince ise destek kuvvetli değil.
-Grafiğin üstünde direnç olarak çalışıyor
Grafikte 8-9 yazan yerler al sat noktaları
-Bunlar al veya sat anlamına geliyor. kırmızı 8 veya 9 al anlamında
-Yeşil 8-9 sat anlamında
-Bunlardan bazen düz çizgi çıkıyor bunlar destek veya direnç olarak çalışıyor
ABCD Formasyonu: Fiyat Dalgalanmalarını Tahmin Etmek 📈Selam herkese 👋 Bugün TradingView üzerinden kolayca kullanabileceğiz harika bir formasyon ile karşınızdayız: ABCD. Daha önce kullandıysanız nasıl kullandığınızı, ne kadar faydalı bulduğunuzu, ne sıklıkla kullandığınızı bize yazın. Varsa önerileriniz veya başka formasyon/gösterge talepleriniz yorumlarda buluşalım ✍️
ABCD formasyonu nedir?
ABCD formasyonu, hisse senedi ve kripto ticaretinde yaygın olarak gözlemlenen ve fiyat hareketinde belirli bir harmonik formasyonu izleyen bir trenddir. A, B, C ve D olarak adlandırılan dört noktadan oluşur ve fiyat grafiklerinde belirgin bir yapı oluşturur. Bu formasyon, traderlara potansiyel gelecek fiyat dalgalanmalarını tahmin etmek ve işlem fırsatlarını belirlemek konusunda yardımcı olur.
ABCD formasyonu genellikle önemli bir fiyat hareketinden sonra oluşur ve üç ayağa sahiptir. İlk ayağı AB olarak adlandırılır ve başlangıçtaki fiyat hareketini temsil eder. İkinci ayağı BC, başlangıç hareketinin geri çekilmesidir ve üçüncü ayağı CD, geri çekilmenin bir uzantısıdır. CD ayağının tamamlanması genellikle potansiyel bir dönüş veya fiyat trendinin devam edeceği sinyalini verir.
ABCD formasyonu nasıl çizilir?
Bir ABCD formasyonunu tespit etmek için traderlar fiyat grafiklerini analiz etmeli ve formasyonun yapısına uygun belirli fiyat hareketlerini aramalıdır. Bir ABCD formasyonu bulmak için genel adımlar şunlardır:
İlk fiyat hareketinin belirlenmesi (AB ayağı):
İyi ve belirgin bir fiyat hareketi her iki yönde aranmalı.
Geri çekilmenin ölçülmesi (BC ayağı):
İlk hareketin geri çekilme miktarı belirlenmeli.
Uzantının ölçülmesi (CD ayağı):
Fibonacci oranları veya diğer teknik araçlar kullanarak projeksiyon yapılmalı.
Formasyonun onaylanması:
Fiyat hareketlerinin bir ABCD formasyonunun oranları ve özellikleriyle uyumlu olduğundan emin olunmalı.
Bu adımları izleyerek ve teknik analiz araçlarını kullanarak, traderlar ABCD formasyonlarını tespit edebilir ve trade stratejilerine dahil edebilirler.
ABCD: Boğa ve Ayı
ABCD formasyonu, boğa ve ayı piyasalarında gözlemlenebilir ve potansiyel dönüşler veya fiyat trendlerinin devamını gösterebilir. Peki birinin diğerinden nasıl ayırt edeceğiz? Gelelim bazı özelliklerine:
Boğa ABCD formasyonu:
AB ayağı güçlü bir yukarı yönlü fiyat hareketidir.
BC ayağı geri çekilmedir ve genellikle AB ayağının %38.2 ila %61.8'ine denk gelir.
CD ayağı uzantıdır ve genellikle BC ayağının %127.2 veya %161.8'ine ulaşır.
Traderlar, CD ayağının tamamlanmasına yakın bir noktada long pozisyon açmayı düşünebilir ve boğa trendinin devamını bekleyebilir.
Ayı ABCD formasyonu:
AB ayağı önemli bir aşağı yönlü fiyat hareketidir.
BC ayağı geri çekilmedir ve genellikle AB ayağının %38.2 ila %61.8'ine denk gelir.
CD ayağı uzantıdır ve genellikle BC ayağının %127.2 veya %161.8'ine ulaşır.
Traderlar, CD ayağının tamamlanmasına yakın bir noktada short pozisyon açmayı düşünebilir ve ayı trendinin devamını bekleyebilir.
ABCD formasyonu çizim aracını TradingView'de nasıl kullanabilirsiniz?
Bilmeyenleriniz için, bu formasyonu bir çizim aracı olarak TradingView üzerinde kullanabilirsiniz. ABCD formasyonu çizim aracını kullanarak TradingView'de şu adımları izleyin:
1. TradingView platformuna erişin ve ilgili hisse senedi veya finansal enstrümanın grafiğini açın.
2. TradingView araç çubuğunda Desenler’e tıklayın ve ardından ABCD Formasyon’unu seçin.
3. Grafik üzerinde dört ayrı noktayı (A, B, C ve D) belirleyin. Bu noktaları, formasyona uygun şekilde yerleştirin.
4. ABCD formasyonunun kurallarına dikkat ederek çizimi tamamlayın. AB ayağından CD ayağına olan oranları ve Fibonacci uzantılarını göz önünde bulundurun.
5. Formasyon tamamlandığında, grafik üzerinde vurgulamak için çizim aracının özelliklerini kullanabilirsiniz. Örneğin, renk, kalınlık ve stil gibi özellikleri ayarlayabilirsiniz.
6. Grafik üzerindeki ABCD formasyonunu analiz ederek potansiyel giriş ve çıkış noktalarını belirleyebilirsiniz. Formasyonun boğa veya ayı olmasına bağlı olarak uygun işlem stratejilerini uygulayabilirsiniz.
7. ABCD formasyonunun güvenilirliğini artırmak için diğer teknik analiz araçlarını ve göstergelerini kullanabilirsiniz. Örneğin, hacim göstergeleri, hareketli ortalamalar veya osilatörler gibi ek araçları entegre edebilirsiniz.
Bu formasyonun mantığını biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve yayınladığınız fikirlerde nasıl kullandığınızı görmek için sabırsızlanıyoruz.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
ONS & ETH İlişkisiXAUUSD & ETHUSDT 1G Grafikler
Merhaba dostlar,
Korelasyon Nedir?
📌Korelasyon, iki değişken arasındaki ilişkinin ölçüsüdür. İki değişken arasındaki korelasyon, değişkenlerin birlikte nasıl hareket ettiğini ölçer ve bu değişkenler arasındaki ilişkinin yönünü (olumlu veya olumsuz) ve şiddetini belirler.
📌Korelasyon katsayısı, -1 ile 1 arasında bir değer alır. Bir korelasyon katsayısı, 0'a yaklaştıkça, değişkenler arasındaki ilişki zayıflar. 1'e yaklaştıkça, değişkenler arasındaki ilişki artar ve pozitif bir korelasyon gösterir. -1'e yaklaştıkça, değişkenler arasındaki ilişki artar ve negatif bir korelasyon gösterir.
📌Örneğin, iki değişken arasında pozitif bir korelasyon varsa, bir değişken artarken diğeri de artar. Negatif bir korelasyon varsa, bir değişken artarken diğeri azalır. Eğer iki değişken arasında korelasyon yoksa, bu durumda değişkenler birbirinden bağımsızdır ve birbirleriyle ilgili değillerdir.
Gelelim ETH ve ONS İlişkisine
📌Kasım 2022'den bu yana her iki ürününde kendi hallerinde tatlı ralliler yaptığına şahit olduk. ETH yaklaşık olarak %90 bir yükseliş yakalarken, ONS ise bu süreçte %25'lik bir performans sergiledi. Bu süreçte FED'in faiz kararları çok etkili oldu ve ne büyük tesadüftür ki yine aynı dönemde DXY'nin yaklaşık 114 puan ile tepe yaptığına şahit olduk.
📌Bu iki ürün arasında ciddi şekilde bir pozitif korelasyon var demek bizi yanıltabilir ancak son dönemde birlikte hareket ettiğini gözden kaçırmamak gerek.
📌Kasım ayında yükselişine başlayan her iki ürün de (aa yine mi tesadüf) Mart ayının ikinci haftası itibariyle trend desteklerine selam verdiler.
📌ONS yukarıda bahsettiğim düzeltmede %7 gibi bir düşüş sergilerken, ETH ise kabaca %16 düştü. Daha hızlı yükselen daha hızlı düşüyor. Ama burada dikkat etmemiz gereken yükseliş ve düşüş tarihleri arasındaki benzerlikler. Ayrıca ONS altın hacmi ile ETH hacmi kıyaslanamayacak şekilde büyük farka sahip bunu da unutmamak gerek.
📌Özetle toparlayacak olursak güncel ekonomik konjonktürde risk ürünleri hemen hemen aynı tarihlerde aynı yönde hareket ediyorlar, biri ile diğerini hedgeleme fırsatını yatırımcıya tanımıyorlar. Ancak bunu da yararımıza kullanabiliriz. Bu iki ürün arasındaki ilişkiyi biraz zihnimizi yorarak kendi lehimize çevirebiliriz.
📌Buraya kadar sıkılmadan okuyanlara bir bonus 👇🏻👇🏻👇🏻
📌ONS özelinde güzel bir teknik oluşum var, takip etmeye değer.
ATR: Profesyonel Ticarette Ortalama Gerçek Aralığın Kullanımı 📈Selam herkese 👋 Bugün TradingView üzerinden ücretsiz olarak kullanabileceğiz harika bir gösterge daha ile karşınızdayız: Ortalama Gerçek Aralık. Daha önce kullanmış mıydınız? Yorumlarda buluşalım ✍️
Bu göstergeyi, J. Welles Wilder "Teknik Ticaret Sistemlerinde Yeni Kavramlar" adlı kitabında tanıtmıştır. Kitap, 1978 yılında yayınlanmış olup günümüzdeki klasik göstergelerin birçoğunu içermektedir; Göreceli Güç Endeksi, Ortalama Yön Endeksi ve Parabolik SAR gibi. ATR gibi bahsedilen göstergeler hala yaygın olarak kullanılmakta ve teknik analiz dünyasında büyük bir öneme sahiptir.
ATR - Ortalama Gerçek Aralık Nedir?
ATR (İngilizce açılımı Avarage True Range) Türkçe olarak Ortalama Gerçek Aralık, ticarette piyasa oynaklığını ölçmek için kullanılan bir teknik gösterge. Traderlar ATR’yı kullanarak bir varlığın belirli bir süre içinde potansiyel fiyat hareketini tahmin edebilir, riski değerlendirebilir ve bilinçli ticaret kararları alabilirler.
ATR nasıl hesaplanır?
ATR'yi hesaplamak için, önce True Range’ı (Gerçek Aralık) anlamamız gerekiyor. True Range, en güncel yüksek/düşük aralıkları ve gerekirse önceki kapanışları dikkate alır. Gerçek aralık, mevcut yüksek ve düşük arasındaki fark, mevcut yüksek ile önceki kapanış arasındaki mutlak değer ve mevcut düşük ile önceki kapanış arasındaki mutlak değer arasındaki en büyük değeri içeren üç ölçüm arasından seçilir. ATR, belirli bir zaman çerçevesi içindeki gerçek aralık değerlerinin ortalaması alınarak elde edilir.
Mevcut Yüksek (-) Mevcut Düşük
Mevcut Periyod Yüksek Mutlak Değer (-) Önceki Kapanış
Mevcut Periyod Düşük Mutlak Değer (-) Önceki Kapanış
true range = max((yüksek - düşük), mutlak(yüksek - önceki kapanış), mutlak(düşük - önceki kapanış))
*Mutlak Değer, ATR'nin fiyat yönünü ölçmemesi, yalnızca oynaklığı ölçmesi nedeniyle kullanılır. Bu nedenle negatif sayı olmamalıdır. *Gerçek Aralığı çıkardıktan sonra, Ortalama Gerçek Aralık çizilebilir. ATR, Gerçek Aralığın Üstel Hareketli Ortalamasıdır (EMA).
ATR nasıl yorumlanır? Nasıl kullanılmalı?
ATR'yi yorumlarken, piyasada oynaklık seviyesini değerlendirebiliriz. Yüksek ATR değerleri daha yüksek oynaklığı işaret eder, potansiyel olarak daha büyük fiyat hareketlerine ve daha yüksek risklere işaret eder. Tersine, düşük ATR değerleri daha düşük oynaklığı gösterir ve istikrarlı piyasa koşullarını işaret edebilir.
ATR'yi çeşitli şekillerde kullanabiliriz. İlk olarak, uygun stop-loss seviyelerini belirlememize yardımcı olabilir. ATR'yi dikkate alarak, giriş noktasından stop-loss emri koymak için makul bir mesafe belirleyebilir ve potansiyel fiyat dalgalanmalarını göz önünde bulundurabiliriz.
İkinci olarak, ATR pozisyon büyüklüğü konusunda yardımcı olabilir. ATR'yi dikkate alarak, oynaklık seviyesine uygun bir şekilde pozisyon büyüklüğünü ayarlayabiliriz. Daha yüksek ATR değerleri riski yönetmek için daha küçük pozisyon büyüklüklerini gerektirebilirken, daha düşük ATR değerleri daha büyük pozisyonlara izin verebilir.
Ek olarak, ATR, potansiyel kırılmaları veya trend dönüşlerini belirlememize yardımcı olabilir. ATR'deki ani artışlar kırılmayı işaret edebilir, bu da işleme girme fırsatı olarak değerlendirilebilir. Tersine, ATR'de önemli bir düşüş, potansiyel bir trend dönüşünü veya konsolidasyonu işaret edebilir, bu da stratejilerimizi buna göre ayarlamaya teşvik edebilir.
Ancak unutulmamalı ki ATR'nin de sınırlamaları vardır. Bir gösterge olarak, gelecekteki oynaklığı her zaman doğru bir şekilde tahmin etmeyi garanti etmez, çünkü tarihsel fiyat verilerine dayanır. Ayrıca, ATR yön bilgisi sağlamaz, bu nedenle kapsamlı kararlar almak için diğer teknik analiz araçlarıyla birlikte kullanılmalı.
Bu göstergenin mantığını biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve yayınladığınız fikirlerde nasıl kullandığınızı görmek için sabırsızlanıyoruz.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Destek ve Direnç Hatlarını Anlamak İçin Hızlı Rehber 📉📈Selam herkese 👋 Bugün muhtemelen konu teknik analiz olunca hepimizin ilk öğrendiği bir konuyu ele alacağız: destek ve direnç hatları 📉📈 Çok basit gelse de aslında en çok görmezden geldiğimiz en etkili stratejilerden biri. E öyleyse tekrar hatırlatmaya hemen başlayalım!
Teknik analistler tarafından sıklıkla kullanılan bir araç olan trend çizgisi, piyasa fiyatlarındaki mevcut yönü belirlemekte büyük öneme sahiptir. Trend çizgisi, teknik analistler için adeta bir rehberdir ve doğru şekilde belirlendiğinde yatırımcıları başarılı adımlar atmaya yönlendirir. Bu nedenle, teknik analiz yaparken trend çizgisinin doğru bir şekilde belirlenmesi yatırım kararlarında önemli bir etkiye sahiptir.
Destek ve direnç hatları, belirli bir zaman diliminde fiyatların hareket ettiği aralığın alt ve üst sınırlarını belirler ve genellikle trend hatları ile ilişkilendirilir. En basit şekilde, destek ve direnç hatları, bir varlık fiyatının düştüğü veya yükseldiği noktaları belirleyen çizgilerdir. Destek hatları, fiyat düşüşleri esasında daha önceki bir zamanda destek gördüğü fiyat seviyeleridir. Direnç hatları ise, fiyat yükselişleri esasında daha önceki bir zamanda direnç gördüğü fiyat seviyeleridir. Aynı zamanda, destek ve direnç hatları, fiyatın belirli bir aralıkta hareket ettiği zaman dilimlerinde de yararlıdır.
Temelinde, destek ve direnç seviyeleri nasıl oluşur? Finansal varlıklarda destek seviyeleri, satışların durması ve alıcıların bu seviyeden tepki göstermesi anlamına gelir. Ancak, önemli destek seviyelerinin kırılması durumunda, yani aşağı yönlü destek noktalarının geçilmesi durumunda, satışların hızlanacağı ve destek noktasının artık bir direnç noktasına dönüşebileceği unutulmamalıdır. Bir destek noktasının kırılması, fiyatın destek seviyesinin altına sarkması anlamına gelmez. Bir destek seviyesinin kırıldığından net bir şekilde bahsedebilmek için, fiyatın o seviyenin altında kapanış yapması gereklidir.
Aynı şekilde, direnç seviyeleri, alımların durması ve satıcıların bu seviyeden satışlarını artırması anlamına gelir. Ancak, önemli direnç seviyeleri kırılıp geçilirse, alımların hızlanacağı ve direnç noktasının artık bir destek noktasına dönüşebileceği mümkün. Ancak unutulmamalıdır ki, bir direnç noktasının kırılması, fiyatın bir daha o seviyeyi test etmeyeceğinin veya altına sarkmayacağının garantisi yoktur.
Destek ve direnç hatlarını nasıl belirleriz?
Destek ve direnç hatlarını belirlemek için farklı yollar izleyebiliriz. Bunlardan biri trend hatlarımızı gösterici olarak kullanmak, hareketli ortalamalar gibi göstergeleri veya Fib düzeltmesi gibi çizim araçlarını kullanmak, veya geçmiş fiyat hareketlerine bakarak fiyatın dönüş yaptığı noktalara bakmak. Bu alanlar, fiyat hareketinin yönüne bağlı olarak gelecekte destek veya direnç seviyeleri haline gelebilir. Örneklerle bakalım.
Trend çizgilerini baz alarak destek ve direnç belirlemek:
Fib düzeltmesi çizim aracı:
MA, Hareketli Ortalama:
Pivot noktaları:
Bu paylaşımımızı beğendiğini umuyoruz. Kendinizi bizimle birlikte geliştirmeye devam edin! Yakında tüm hedeflerinize ulaşacaksınız 💪
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Volatilite Nedir?Selam millet,
Bir hafta sonu daha eğitici bir içerikle karşınızdayım. Umarım bu seriyi bozmadan ilerleyebilirim. Hemen hemen hepimizin duyduğu ve telaffuz etmekte zorlandığı (en azından benim için) "VOLATILITE" nedir, düşük ya da yüksek olması bir üründe ne etkilere sebep olabilir gelin hep birlikte bakalım.
VOLATILITE
📌Para piyasalarında volatilite kavramı oldukça önemlidir ve birçok yatırımcı için önemli bir göstergedir. Volatilite, bir finansal aracın fiyatındaki dalgalanmanın ölçüsüdür. Yani, bir finansal aracın fiyatı ne kadar değişkense, o kadar yüksek volatiliteye sahip olarak kabul edilir.
📌Bu değişkenlik, birçok faktörden kaynaklanabilir. Örneğin, ekonomik ve siyasi olaylar, doğal afetler, şirket haberleri, faiz oranları ve para politikaları gibi çeşitli faktörler finansal piyasalarda volatiliteye neden olabilir. Bu faktörlerin her biri, yatırımcıların risk algısını etkileyebilir ve bu da fiyat dalgalanmalarına neden olabilir.
📌Volatilite, yatırımcıların risk toleransını ve piyasa beklentilerini de yansıtır. Yüksek volatilite, yatırımcıların fiyatların hızla yükselip düşebileceği bir ortamda işlem yaparken daha dikkatli olmalarını gerektirir. Bu nedenle, yatırımcılar genellikle volatiliteyi ölçmek için standart sapma, hareketli ortalama ve Bollinger Bantları gibi göstergeler kullanırlar.
📌Sonuç olarak, para piyasalarındaki volatilite, yatırımcıların risk algısını ve piyasa beklentilerini yansıtan önemli bir göstergedir. Yatırımcıların volatiliteye dikkat etmeleri ve fiyat dalgalanmalarını anlamaları, yatırımlarını daha iyi yönetmelerine yardımcı olabilir.
Yüksek Volatilite Nedir?
📌Yüksek volatilite, fiyatların büyük ölçüde dalgalanması anlamına gelir. Bu durumda, fiyatlar hızla yükselip düşebilir ve yatırımcıların risklerini daha dikkatli yönetmeleri gerekebilir.
📌Yüksek volatilite durumlarında, yatırımcılar fiyat hareketlerini daha dikkatli takip etmelidir. Bu durumda, piyasalar daha belirsiz ve riskli olabilir ve yatırımcılar genellikle risk yönetimi stratejileri kullanarak zararlarını sınırlandırmaya çalışırlar.
📌Öte yandan, yüksek volatilite aynı zamanda yüksek getiri fırsatları da sunabilir. Yatırımcılar, fiyatların hızla yükselip düştüğü ortamlarda kısa sürede yüksek kazançlar elde edebilirler. Ancak bu durumda da, yatırımcılar risklerini iyi yönetmelidirler.
📌Sonuç olarak, yüksek volatilite, finansal piyasalarda riski arttıran bir faktördür. Ancak aynı zamanda yatırımcılar için fırsatlar da sunabilir. Yatırımcılar, volatiliteyi takip ederek risklerini yönetmeli ve yatırım stratejilerini buna göre uyarlamalıdırlar. Toparlayacak olursak yüksek volatilite kısa vadeli işlemlerde risk iştahı çok olan oyuncular için bir fırsat olarak değerlendirilebilir. Fakat, bu durumda risk yönetimi hayati öneme sahiptir.
VIX Endeksi Nedir?
📌VIX (Volatility Index), Chicago Board Options Exchange (CBOE) tarafından oluşturulan ve S&P 500 endeksindeki opsiyonların fiyat hareketlerine dayalı olarak hesaplanan bir endekstir. VIX endeksi, piyasanın gelecekteki volatilitesi hakkında bir tahmin sağlamak için kullanılır.
📌VIX endeksi, genellikle piyasanın "korku endeksi" olarak adlandırılır, çünkü yatırımcıların korkulu beklentilerinin yansıması olarak düşük veya yüksek seviyelerde dalgalanır. Endeks, 0 ile 100 arasında bir değer alır. Düşük değerler, piyasanın kararlı olduğunu gösterirken, yüksek değerler, piyasanın belirsiz olduğunu ve yatırımcıların daha temkinli olması gerektiğini gösterir.
📌Normal kabul edilen VIX değeri 20-30 puan aralığındadır. Volatilitenin bu değerin çok altına düşmesi (5-10) piyasanın aşırı durgunluğunu, çok üzerine çıkması da (50-60) küresel ekonomiyi etkileyecek gelişmelerin yaşandığını göstermektedir.
📌VIX endeksi, yatırımcıların piyasa trendlerini izlemelerine ve risklerini ölçmelerine yardımcı olur. Ayrıca, volatilite yüksek olduğunda, VIX endeksi kullanarak yatırımcılar kısa vadeli yatırım fırsatlarını da değerlendirebilirler. Ancak VIX endeksi, piyasa trendlerine dayalı olarak hesaplandığı için, tahminleri mutlak doğrulukla yapmak mümkün değildir ve yanıltıcı olabilir.
Buraya kadar okuduysan eminim keyif almışsındır. Beğen butonuna selam vermeyi unutma. Ayrıca bir sonraki eğitici içerikte hangi konunun yer almasını istiyorsan lütfen yorumlarda belirt.
Hoşça kal 🤟🏼🤟🏼
Halka arz nedir? Nasıl hisse alınır? 📈Selam herkese 👋 Bugün son zamanlarda herkesin dilinde olan bir konuyu ele alacağız: Halka arz! Siz daha önce hiç katıldınız mı? Tecrübelerinizi merak ediyoruz. Yorum kısmında buluşalım ✍️
Halka arz nedir? Borsa İstanbul’un tanımına göre, halka arz, önceden tanımlanmamış birçok yatırımcıya çağrı ve ilan yoluyla hisse senetlerinin satışını ifade eder. Halka arz, şirketin büyümesine ve sermaye toplamasına yardımcı olabilir ve aynı zamanda yatırımcılara şirketin büyüme potansiyelinden faydalanma fırsatı sunar.
Bir şirketin halka arz olmasında farklı farklı sebepler vardır:
• Şirket, büyümesini finanse etmek için halka arz yolunu tercih edebilir.
• Şirketin rakipleri daha önce halka açılmış şirketler ise, halka açık şirketlerin finansal açıdan daha sağlam olduğu algısı, halka kapalı şirketler için dezavantaj oluşturabilir ve halka arz olmaya itebilirler.
• Girişim sermayesi yatırım ortaklıkları, büyüttükleri şirketleri halka arz ederek karlarını gerçekleştirmeyi tercih edebilirler.
• Şirket, çalışanlarını motive ve teşvik etmek için performansa bağlı olarak pay pay dağıtımı yapabilir.
• Halka arzdan sonra, şirketin ekonomi sayfalarında ve medyada görünürlüğü artar ve bu da yatırımcıların ve finansal kurumların gözünde şirketin kredibilitesini artırır.
Halka arz yöntemleri nelerdir?
Halka açılma kararı almış olan şirketler “Mevcut Payların Halka Arzı” (Ortak Satışı) ve “Sermaye Artırımı” (Yeni Pay İhracı Yoluyla Halka Arz) yöntemlerini izleyerek paylarını halka arz edebilir, veya bu iki yöntemi bir arada kullanarak halka arz yapılabilirler. Ortak satışı, daha önceden ihraç edilmiş payların, söz konusu paylara sahip gerçek ve tüzel kişilerce halka arz edilmesidir. Sermaye artırımı ise, mevcut ortakların yeni pay alma haklarını kısmen veya tamamen kısıtlayarak paylarının halka arz edilmesidir. Bu yöntemin ortak satışı yöntemine göre şirket bakımından faydalı olan yanı, elde edilen satış hasılatının doğrudan şirkete ait olması ve şirketin bu hasılatı belirlediği finansman stratejisi çerçevesinde kullanabilme olanağına sahip olmasıdır.
Halka arzda aşağıdaki satış yöntemlerinden biri kullanılır:
• Borsada satış yöntemi
• Talep toplama yöntemi
Bir halka arza katılmadan önce nelere dikkat edilmeli? Öncellikle şirketin izahnamesinin, araştırma raporlarının, fiyat tespit raporunun ve mali tablolarının kapsamlı bir şekilde analiz edilmesi önemlidir. Ayrıca şirketin sektördeki itibarı, ortaklık yapısı, yönetim kadrosu dikkatle incelenmelidir. Halka arzda elde edilen kaynakların kullanımına ve temettü politikasına dikkat edilerek sektör lideri, yatırımları güçlü ve finansal performansı istikrarlı şirket paylarının seçilmesi tavsiye edilir. Hisselerin değeri ikincil piyasada belirlenir ve şirketin karlılık potansiyeline inanan yatırımcılar hisse satın alabilir ve şirkete ortak olabilir. Bunu yaparken şirketin yıllık karı üzerinden nakit veya bedelsiz hisse şeklinde temettü alma imkanına sahip olabilirler.
Daha fazla bilgi edinmek isterseniz TradingView’da BIST:XHARZ (Halka Arz Endeksi) sembol sayfasına bakabilirsiniz. Bileşenler bölümünde bu endekste yer alan halka arz edilen şirketlerin hisselerini bulabilir inceleyebilirsiniz.
Bu konuyu biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve size faydalı olmasını diliyoruz.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Kaplumbağa Ticaret StratejisiSelamlar dostlar,
Bir başka eğitici içerikle sizlerin karşısındayım.
📌Bir tüccar olarak, muhtemelen "Turtle Traders - Kaplumbağa Ticaret Stratejisi" hakkında bir şeyler duymuşsunuzdur, değil mi? Peki bu nedir ve bundan ne öğrenebiliriz?
📌Sizi, Kaplumbağa Ticaret Stratejisinin büyüleyici dünyasına bir yolculuğa çıkarayım! 🐢💰
Bu efsanevi ticaret deneyi, 1980'lerde iki usta tüccar, Richard Dennis ve William Eckhardt tarafından tasarlanmıştır ve iyi tasarlanmış bir sistem ve doğru zihniyetin gücünü göstermektedir.
📌Dennis, herkesin başarılı bir şekilde ticaret yapmak için eğitilebileceğine inanırken, Eckhardt, ticaret becerilerinin doğuştan geldiğini savundu. Tartışmayı çözmek için "Turtle Traders" deneyini tasarladılar. "Turtle" olarak bilinen 23 kişiyi seçtiler ve onlara emtia ve para birimleri ticareti odaklı bir trend takip ticaret sistemi öğrettiler. Bu sistemin temel prensipleri şunlardı:
Trende uyun: Bu kaplumbağa tüccarlar, kırılmaları ve çöküşleri belirlemek için 20 günlük ve 55 günlük fiyat kanallarını takip etmek için "Donchian Kanallarını" kullandılar. Piyasa fiyatı 20 günlük yüksek seviyenin üzerine çıktığında alım sinyali oldu. 20 günlük düşük seviyenin altına düştüğünde satış sinyali oldu.
Zararları kısa kesin : Bu kaplumbağa tüccarlar, herhangi bir tek işlemde hesaplarının %2'sinden fazlasını riske atmamak için 2% kuralını takip ettiler. Pozisyon büyüklüklerini N değeri, 20 günlük ortalama gerçek aralık (ATR) kullanarak hesapladılar ve 2% risk tutarını N değerine bölerek pozisyon büyüklüklerini belirlediler.
Pozisyon büyüklüğü ve piramitleme : Bu kaplumbağa tüccarlar, piyasa oynaklığına göre pozisyon büyüklüklerini ayarladılar ve pozisyonlarını piramitler halinde artırarak piyasa trendi lehlerine olduğunda belirli artışlarla maksimum sınırına kadar daha fazla pozisyon eklediler.
Zarar Kes : Her işlem için 2N'ye eşit bir "zarar kes" emri kullandılar ve piyasa pozisyonlarının N değerinin iki katı kadar hareket ederek pozisyonlarına karşı hareket ederse kayıpları en aza indirmek için ticareti sonlandırdılar.
Çeşitlendirme : Kaplumbağalar, riski yayarak ve getirileri artırarak çeşitli pazarlarda çeşitlendirilmiş birer portföy ile ticaret yaptılar.
Çıkışı ölçeklendirme : Piyasa 10 günlük düşük/yüksek seviyeye ulaştığında bir kısmı pozisyonu kapatırlar ve piyasa 20 günlük düşük/yüksek seviyeye ulaştığında geri kalan pozisyonu kapatırlar.
📌Bu prensiplerle, Kaplumbağalar gerçek para ile ticaret yapmak için görevlendirildiler. Sonraki dört yıl boyunca, 100 milyon doların üzerinde kazanç sağladılar ve ticaret başarısının öğretilebileceğini kanıtladılar. Kaplumbağa ticaret deneyimi, disiplinli bir trend takip sisteminin ve doğru zihniyetin gücünü birleştirerek göstermiştir.
📌Sonuç olarak, Kaplumbağa ticaret stratejisi, disiplin ve tutarlılıkla uygulandığında basit ancak etkili bir ticaret sisteminin dikkate değer sonuçlara yol açabileceği olağanüstü bir hikayedir. Ticaret dünyasına adım atarken, stratejinin kendisinin değil, Kaplumbağaların öğrettikleri kadar önemli olduğunu hatırlayın: disiplinli olun, trendi takip edin ve riskinizi yönetin. Belki de siz de bir sonraki ticaret başarı hikayesi olabilirsiniz! 🌊📈🙏🏻🙏🏻
Kaplumbağa olmak istiyor musunuz?
📌Kaplumbağa ticaret stratejisi hakkında meraklı mısınız? TradingView'in Halka Açık Gösterge Kütüphanesine dalmak için Pine Script™ topluluğu tarafından hazırlanan bir dizi Kaplumbağa ile ilgili script'i bulabilirsiniz. Sadece bir grafik açın, "Göstergeler"e tıklayın ve "Kaplumbağa - Turtle"yı arayın. Bu efsanevi sistemin hissini size verecek birçok göstergeye erişebileceksiniz. Keyifli keşifler!
Bu ve benzeri eğitsel içerikler hoşuna gidiyorsa, bu yazıyı beğenebilir hatta yorum yapabilirsin. Bir sonraki içerikte görüşüne kadar hoşça kal! 🤟🏼🤟🏼🤟🏼
Bu eğitsel içeriği orijinalinden okumak istersen -->
Bu içeriği Türkçe topluluğumuza kazandırmam konusunda beni destekleyen @Nico.Muselle e teşekkür ederim.
5 İpucu ile Kaybeden İşlemleri Yönetmek (Herkesin Başına Gelir)Zarar eden işlemler olur. Bunlar yolculuğun bir parçasıdır. Her zaman kazanan bir alım satımcı ya da yatırımcı diye bir şey yoktur. Tanıdığınız tüm ünlü yatırımcılar veya alım satımcılar kariyerlerinde birçok kez KAYBETMİŞTİR. Bu son derece normaldir. Ünlü hedge fon yöneticisi Ray Dalio'nun 30'lu yaşlarında her şeyini kaybettiğini biliyor muydunuz? Beş parasız kaldı. Her şeye sıfırdan başlamak zorunda kaldı.
Bu gönderi, kaybedilen işlemlerin gerçekte ne anlama geldiğini ve bununla nasıl başa çıkılacağını ele alacaktır.
Başlamadan önce, bariz olanı ifade edelim:
- Kaybetmediklerini iddia eden insanlara karşı dikkatli olun.
- Kazanma oranlarıyla veya mümkün olmayan başarı oranlarıyla övünen insanlardan kaçının.
- İşlemleri kaybetmek herkesin başına gelir! Yalnız değilsiniz.
Şimdi, kötü işlemlerin ne anlama geldiğinden ve bunları yönetmek için 5 ipucundan bahsedelim:
1 Numara: Kaybedilen bir işlem kötü bir işlemden farklıdır
En deneyimli yatırımcılar, bir işlem yapmadan önce risklerinin farkındadır. Kaybedilen her işlem, kapsamlı bir şekilde test edilmiş ve üzerinde çalışılmış bir sistem, plan veya stratejiyle ilgili daha büyük bir sürecin küçük bir bileşenidir. Kaybedilen bir işlem, deneyimli yatırımcılar için hesaplanmış bir olaydır. Risklerini, pozisyon büyüklüklerini, zararı durdurma ve kâr hedeflerini tanımlamışlardır. 🎯
Kötü bir işlem çok farklıdır. Kötü bir işlem, birisinin zor kazanılan parasını hiçbir plan veya süreç olmadan riske attığı anlamına gelir. Kötü bir işlem, umursamaz ve gelişigüzel bir alım satımdır. Bu genellikle, sağlam bir plan yapmak için gereken zamanı, çalışmayı ve araştırmayı henüz anlamayan yeni yatırımcıların veya yatırımcıların başına gelir. Hesaplanmış bir kaybeden işlem ile planı veya süreci olmayan kötü bir işlem arasındaki farkı hatırladığınızdan emin olun.
TradingView İpucu: Bir plan, sistem veya sürece başlamanın çeşitli yolları vardır. Deneme hesabı üzerinden alım satım, geriye dönük test ve/veya değerli geri bildirimler veren yetkin yatırımcılarla çalışmak başlangıç için kullanılabilecek yöntemlerdir. Önce araştırma yapmadan paranızı riske atmayın.
2 Numara: Kaybedilen her işlem daha iyi olmak için veri sağlar
Birkaç kez bahsettiğimiz gibi, kaybedilen işlemler herkesin başına gelir. Ancak unutmayın, kaybedilen işlemler aynı zamanda içgörülü bilgi ve verilerle doludur. Kaybedilen işlemleri analiz ederek çok şey öğrenebilirsiniz. 🔍
Her işlem gününün, haftanın veya ayın sonunda, deneyimli yatırımcılar kaybettikleri işlemleri ayrıntılı olarak analiz edeceklerdir. Hangi modeller ortaya çıkıyor? Ortak noktaları nedir? Neden oldular? Bu bilgilerle, bir yatırımcı veya işlemci stratejisini ortaya çıkardıklarına göre ayarlayabilir.
3 Numara: Kaybettiğiniz işlemlerin sağlığınızı etkilemesine izin vermeyin
Zihinsel ve fiziksel sağlığınız en az finansal sağlığınız kadar önemlidir. İşlemleri kaybetmenin bunlardan herhangi birini etkilemesine izin vermeyin.
Sisteminiz bozuluyorsa veya birkaç kaybedilen işlem duygularınızı etkilemeye başlıyorsa, bilgisayardan veya telefondan uzaklaşın. Her şeyi kapatın ve uzaklaşın. Piyasalar yüzlerce yıldır açık ve bir yere gitmiyor. Geri dönmeye hazır olduğunuzda, orada olacaklar.
Kalkın, biraz temiz hava alın ve hazır olduğunuzda arenaya geri dönün.
4 Numara: Deneyimlerinizi başkalarıyla paylaşın
Dünyanın dört bir yanındaki alım satımcılar ve yatırımcılar sizin hikayelerinizden ve kaybettiğiniz işlemlerden bir şeyler öğrenmek istiyor. Bunlar hepimizin ortak olarak paylaştığı paha biçilmez deneyimlerdir. Sosyal ağlar sohbet etmenize, paylaşmanıza ve benzer şeyler yaşayan insanlarla tanışmanıza olanak tanır. Hepimiz birbirimizden bir şeyler öğrenebiliriz.
Elbette, kazananlarınızı paylaşmanın veya gelmiş geçmiş en iyi yatırımcı gibi davranmanın cazibesi caziptir 😜 - ancak birlikte öğrendiğimiz ve kayıplardan dersler paylaştığımızda daha iyi olduğumuz açıktır. En derin içgörülerin bulunduğu yer burasıdır ve hep birlikte, piyasadan daha iyi performans göstermeye çalışan bir yatırımcı topluluğu olarak büyüyebileceğimiz yer burasıdır.
Paylaşın ve yapıcı geri bildirim isteyin!
5 Numara: Devam Edin
Piyasalar bir öğrenme, yeniden öğrenme ve ilerleme oyunudur. Her gün yeni temalar, trendler ve hikayeler ortaya çıkar ve kaybolur. Yolculuk uzundur ve asla durmaz. Alım satım planınızı veya yatırım planınızı uygularken, bunu uzun vadeli düşünerek yapmanız önemlidir. Tek bir gün veya haftada kaybedilen bir ya da iki işlem, aylar ve yıllar sonra yaşanacakların küçük bir kısmıdır. 🌎
Devam edin. İnşa etmeye devam edin. Planınızı geliştirmeye devam edin. Verileri inceleyin.
Umarız bu yazıyı beğenmişsinizdir!
Umarız yeni veya bilgilendirici bir şeyler öğrenmişsinizdir!
Lütfen yorumlarınızı aşağıya bırakın, ekibimiz bunları okuyacaktır.
- TradingView ❤️
Profesyonel gibi VWAP kullanmak (Part 2) 📈📉Selam herkese 👋 Bir önceki hafta paylaştığımız gönderinin devamı olarak bu sefer Hacim Ağırlıklı Ortalama Fiyat’ın (VWAP) bir türü olarak Sabit VWAP kullanımını anlatacağız. Bir önceki paylaşımımızı okumadıysanız şimdi bunu yapmanın en doğru zamanı. Buraya tıklayın .
Sabit (İngilizce olarak Anchored) VWAP, kullanıcı tarafından seçilen bir noktadan başlayarak belirlenen bir zaman diliminde bir varlığın hacim ağırlıklı ortalama fiyatını gösteren bir araçtır. Temel olarak, kullanıcının grafikte herhangi bir yerden seçtiği noktadan varlığın hacmine göre ayarlanmış fiyatını gösterir. Bu, her bir fiyat seviyesinde işlem gören hisse senedi miktarını dikkate alarak sorunsuz bir çizgi olarak sunması nedeniyle son derece etkili bir araçtır.
Sabit VWAP, belirli bir süre boyunca tüm alım satım işlemlerinin toplam dolar değerini alıp aynı dönemde işlem gören hisse senetlerinin toplam hacmine bölerek hesaplanır. Bu hesaplama, söz konusu süre boyunca varlığın genel ticari faaliyetini yansıtan tek bir ortalama fiyatla sonuçlanır.
Sabit VWAP'nin "sabit" kısmı, grafikte kullanıcı tarafından seçilen başlangıç noktasını ifade eder. Bu başlangıç noktası geçmişteki veya şimdiki herhangi bir nokta olabilir ve size herhangi bir zaman diliminde piyasa trendlerini analiz etme esnekliği sağlar.
Grafiklere nasıl ekleriz?
1. Grafiğin sol tarafındaki menüde bulunan çizim araçları listesinden en sonunda bulunan Sabit VWAP tool’unu seçin.
2. Başlangıç noktanızı seçin ve grafiğe tıklayın. Hacim ağırlıklı ortalama fiyat çizgisi, aşağıda gösterildiği gibi grafikte görüntülenecektir.
Başlangıç noktamızı nasıl seçmeliyiz? Sabit VWAP kullanırken, fiyatın önemli hareketler kaydetmeye başladığı tepe veya dip noktaları teknik açıdan başlangıç noktası olarak seçilmeye uygundur. Bir diğer perspektif ise bilanço açıklanma tarihleri, temettü dağıtım tarihleri ve hisse bölünme tarihleri gibi etkinlikler, yatırımcıların ilgisinin başladığı noktaları başlangıç noktası olarak kullanmaktır. Forex pariteleri için ise Enflasyon, Faiz Oranları, Tarım Dışı İstihdam gibi önemli haberler, önemli hareketlerin başladığı yerlerden biridir.
Ayrıca, eğri üzerine çift tıklayarak veya gösterge başlığının yanındaki Ayarlar sembölüne tıklayarak ayarlar menüsünde istediğiniz şekilde Sabit VWAP'ın girdilerini, görünürlüğünü ve renk ve kalınlık gibi stil özelliklerini değiştirebilirsiniz.
Sabit VWAP aracı, 1995-1997 yılları arasında Piyasa Yorumlama/Veri Analizi sistemi (MIDAS) üzerinde çalışan fizikçi ve teknik analist Paul Levine tarafından geliştirilmiştir. Levine, profesyonel tüccar Kevin Haggerty'nin pozisyon yönünü belirlemek için hacim ağırlıklı ortalama fiyat eğrilerini kullanma metodolojisini geliştirmiştir. Bugün, Sabit VWAP, Brian Shannon, Zach Hurwitz ve CMT Derneği tarafından desteklenerek yaygınlaştırılmıştır.
Bu göstergenin mantığını biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve yayınladığınız fikirlerde nasıl kullandığınızı görmek için sabırsızlanıyoruz.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Profesyonel gibi VWAP kullanmak 📈📉Selam herkese 👋 Bugün TradingView üzerinden ücretsiz olarak kullanabileceğiz harika bir gösterge daha ile karşınızdayız. Kullanımı çok basit olsa da RSI ve MA/EMA’lar kadar yaygın değildir. Hemen anlatıma başlayalım!
VWAP (İngilizce açılımı Volume Weighted Average Price, yani, Hacim Ağırlıklı Ortalama Fiyat) hacme göre ortalama fiyatı ölçmek için kullanılan teknik bir analiz aracıdır. Bir varlığın hacim ağırlıklı ortalaması, bir gün içinde işlem gördüğü, yani bir varlığın alınıp satıldığı tüm fiyatların hacim ağırlıklı ortalamasıdır. VWAP, temel olarak teknik analistler tarafından piyasa trendini belirlemek için kullanılır.
Peki VWAP ve MA arasındaki fark nedir? MA, belirli bir zaman dilimi boyunca varlık fiyatının ortalama değerini hesaplarken her fiyat değerinin aynı ağırlığa sahip olduğunu varsayar. Örneğin, 10 günlük hareketli ortalama, son 10 günün fiyatlarına eşit ağırlık verir. VWAP ise, belirli bir zaman dilimi boyunca hacim ağırlığına dayalı olarak varlık fiyatlarının ortalama değerini hesaplar. VWAP hesaplaması, yüksek hacimli zaman dilimlerindeki fiyat değişimlerine daha fazla ağırlık verir.
MA göstergesi, daha basit bir hesaplama yöntemine sahiptir ve fiyatın trendini belirlemeye yönelik daha geniş bir perspektif sağlar. VWAP göstergesi ise, piyasada gerçekleşen işlem hacmi hakkında daha fazla bilgi sağlar ve varlık fiyatının gerçek değerine daha yakın bir tahmin sunar.
Alım satım stratejilerinin bir parçası olarak VWAP, yatırımcılar tarafından sıkça tercih edilen bir göstergedir. Yatırımcılar, VWAP'ın altına veya üstüne doğru fiyat hareketlerini izleyerek, pozisyonlarını belirlerler. VWAP, özellikle yüksek likiditeye sahip varlıkların (yüksek hacimli) fiyat hareketlerinde kullanışlıdır.
VWAP, genellikle bir günlük zaman diliminde kullanılır. Ancak, daha kısa veya daha uzun süreli zaman dilimlerinde de hesaplanabilir. VWAP, bir varlığın fiyatının belirli bir dönemdeki ortalamasını gösterdiği için, mevcut fiyat trendi hakkında da bir fikir verir.
VWAP nasıl hesaplanır?
VWAP, bir varlığın gün içi fiyat hareketlerinin hacim ağırlıklı ortalamasıdır demiştik. Hacim ağırlıklı ortalamayı hesaplamak için, her fiyatın hacmiyle çarpılıp toplanır ve toplam hacim bu değere bölünür. VWAP, aşağıdaki formülle hesaplanır:
VWAP = Kümülatif(Tipik Fiyat x Hacim) / Kümülatif(Hacim)
Mantığını anlamanız için biraz daha basit anlatmak gerekirse, VWAP’ın hesaplama förmülüne 5 adımda varırız:
İlk adım: Dönem için Tipik Fiyatı hesaplayın.
((Yüksek + Düşük + Kapanış) / 3)
İkinci adım: Tipik Fiyatı dönem Hacmi ile çarpın.
(Tipik Fiyat x Hacim)
Üçüncü adım: Tipik Fiyatın Kümülatif Toplamını hesaplayın.
Kümülatif(Tipik Fiyat x Hacim)
Dördüncü adım: Hacim Kümülatif Toplamını hesaplayın.
Kümülatif(Hacim)
Beşinci adım: Kümülatif Toplamları bölün.
VWAP = Kümülatif(Tipik Fiyat x Hacim) / Kümülatif(Hacim)
VWAP nasıl kullanılır?
VWAP, bir varlığın fiyatının hareketlerini tahmin etmek için kullanılır. Bir varlığın fiyatı VWAP çizgisinin altında kalması varlığın fiyatının düşeceğini gösterirken, VWAP çizgisinin üstünde kalması varlığın fiyatının yükseleceğini gösterir.
Bir yatırımcı, fiyatın VWAP'ın altında kalan varlıkta satış pozisyonu alabilir. Bu durumda, yatırımcı fiyatın düşeceği beklentisiyle varlığı satabilir. Aynı şekilde, fiyatın VWAP'ın üstünde olan varlığı fiyatın yükseleceği beklentisiyle varlığı satın alabilir.
VWAP sadece bir fiyat göstergesi olduğundan, hareketli ortalama gibi varlık fiyatının üzerinde veya altında kalan bir çizgi ile gösterilir. Ancak unutmayın ki, VWAP da hareketli ortalama gibi gecikme yaşayabilir. Gösterge, geçmiş verileri kullanarak bir ortalama hesapladığından gecikme doğal olarak ortaya çıkar.
VWAP işlem stratejisini trade rutininize dahil etmek işlem performansınızı artırabilir. Tarihsel fiyat verilerini analiz etmek, stop-loss emirleri kullanmak, VWAP kesişme sinyallerini aramak ve diğer teknik göstergelerle birleştirmek, bu güçlü göstergeyi en verimli şekilde kullanmanıza yardımcı olabilir.
Bu göstergenin mantığını biraz daha derinlemesine anladığınızı umuyoruz ve yayınladığınız fikirlerde nasıl kullandığınızı görmek için sabırsızlanıyoruz.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Değer Yatırımı Nedir?Selam dostlar,
Değer Yatırımı Hakkında
💹Değer yatırımı, bir yatırım stratejisidir ve temel olarak, hisse senetleri gibi finansal araçların gerçek değerinin altında işlem gördüğü durumlarda, bu araçları satın alarak kazanç elde etmeyi amaçlar. Bu strateji, piyasanın dalgalanmalarına karşı dayanıklıdır, ancak sabır ve disiplin gerektirir.
💹Değer yatırımının temelinde, hisse senetlerinin gerçek değerinin, piyasa değerinin altında olduğuna inanılması yatar. Bu nedenle, bu stratejiyi kullanan yatırımcılar, finansal oranlar, şirketin mali durumu, yönetim kadrosu ve endüstri trendleri gibi faktörlere dikkat ederek, düşük fiyatlı hisse senetlerini tespit etmeye çalışırlar.
💹Değer yatırımı stratejisi, Warren Buffett ve Benjamin Graham gibi ünlü yatırımcılar tarafından popüler hale getirildi. Bu yatırımcılar, hisse senetlerini uzun vadeli bir perspektifle değerlendirmeye çalışarak, düşük fiyatlı hisse senetlerini tespit ederek, uzun vadede yüksek getiri elde ettiler.
💹Ancak, Değer yatırımı stratejisi riskler de içerir. Örneğin, düşük fiyatlı hisse senetlerinin piyasa değeri düşük olabilir, çünkü şirketlerin gelecekte büyüme potansiyeli sınırlıdır veya sektörlerinde olumsuz trendler vardır. Bu nedenle, yatırımcıların, yatırım yapacakları şirketleri ve sektörleri dikkatle araştırmaları ve analiz etmeleri önemlidir.
Değer Yatırımı Stratejisinde Hangi Metriklere Dikkat Etmeliyim ?
💹Bir şirketin değerinin belirlenmesinde, birkaç farklı metrik kullanılabilir. İşte bazıları:
📝Fiyat/Kazanç (F/K Oranı: Piyasa değeri, hisse senedi fiyatının şirketin hisse başına kazancına bölünmesiyle belirlenir. Bu oran, bir şirketin ne kadar ucuz veya pahalı olduğunu anlamak için kullanılabilir.
📝Piyasa Değeri/Defter Değeri (PD/DD) Oranı: Bu oran, şirketin piyasa değerinin, öz kaynaklarının (aktiflerinden borçlarının çıkarılmasıyla elde edilen değer) bir defter değeri ile bölünmesiyle belirlenir. Bu oran, bir şirketin gerçek değerini belirlemeye yardımcı olabilir.
📝Firma Değeri / Faaliyet Karı Oranı: Bu oran, bir şirketin toplam değerinin (öz kaynakları ve borçları dahil) faaliyet karına bölünmesiyle belirlenir. Bu oran, bir şirketin gerçek faaliyetlerinden ne kadar kar elde ettiğini belirlemeye yardımcı olabilir.
💹Bu metrikler, bir şirketin gerçek değerinin belirlenmesine yardımcı olabilir. Ancak, bir yatırımcının bir şirketi değerlendirirken dikkate alması gereken daha birçok faktör vardır. Örneğin, şirketin yönetim kadrosu, sektör trendleri, finansal durumu ve büyüme potansiyeli gibi faktörler, bir yatırımcının bir şirketi değerlendirirken dikkate alması gereken diğer önemli unsurlardır. Bu nedenle, yatırımcıların, yatırım yapmayı düşündükleri şirketleri dikkatle araştırmaları ve analiz etmeleri önemlidir.
Biraz Detaylandıralım
💹Bir şirketin hisse senedi "ucuz" veya "pahalı" olarak değerlendirilmesi, tek bir metriğe bağlı olamaz ve yatırımcının yapacağı kapsamlı bir analiz sonucu ortaya çıkar. Ancak, genel olarak kullanılan bazı referans noktaları vardır.
📝F/K Oranı: F/K oranı yüksek olan şirketler "pahalı" olarak değerlendirilirken, düşük olanlar "ucuz" olarak değerlendirilebilir. Piyasa ortalamalarına bağlı olarak, F/K oranının ortalama seviyeleri değişebilir. Örneğin, ABD piyasalarında genel olarak F/K oranı 15-25 arasında olduğu kabul edilir. Ancak, F/K oranı tek başına bir şirketin değerlemesi için yeterli olmayabilir ve şirketin büyüme potansiyeli, öz kaynak verimliliği gibi diğer faktörler de dikkate alınmalıdır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken bir hususta sektörün F/K oranı nedir? Örnek --> XBANK (Bist Bankalar) F/K oranı farz edelim ki 30 olsun ama A bankası F/K oranı 15 olabilir. Buradan şu yorumu yapabiliriz, A bankası sektörün ortalamasını altında kalmış. Ama neden? İşte buradaki araştırmayı yapmak yatırımcıya düşüyor.
📝PD/DD Oranı: PD/DD oranı yüksek olan şirketler "pahalı" olarak değerlendirilirken, düşük olanlar "ucuz" olarak değerlendirilebilir. Ancak, sektör farklılıkları göz önüne alınarak değerlendirme yapılması önemlidir. Örneğin, teknoloji sektöründeki şirketlerin PD/DD oranları genellikle yüksekken, finans sektöründeki şirketlerin P/B oranları genellikle düşüktür.
📝Firma Değeri / Faaliyet Karı Oranı Oranı: Firma Değeri / Faaliyet Karı Oranı düşük olan şirketler "ucuz" olarak değerlendirilirken, yüksek olanlar "pahalı" olarak değerlendirilebilir. Ancak, Firma Değeri / Faaliyet Karı Oranı sektörel farklılıklara ve piyasa koşullarına bağlı olarak değişebileceği unutulmamalıdır.
💹Yine de, yatırımcılar genellikle "ucuz" veya "pahalı" olarak değerlendirmek için bu oranlarda belirli bir eşik değer belirlemezler. Bunun yerine, bu oranlarla birlikte bir şirketin diğer finansal metriklerini ve sektörel koşullarını değerlendirerek daha kapsamlı bir analiz yaparlar.
Örneklendirelim
💹Havacılık sektörü, genellikle yüksek yatırım maliyetleri ve düşük kar marjları ile karakterize edilir. Bu nedenle, havayolu şirketleri için F/K oranı bazen yüksek olabilir, ancak PD/DD oranı düşük olabilir.
💹2023 yılına ilişkin piyasa verileri henüz mevcut olmadığından, son 12 aylık kazançlara dayalı (TTM) bir değerlendirme yaparak havacılık sektörünün fiyata kazanca oranı (F/K) ve piyasa değeri/defter değeri (PD/DD) oranları aşağıdaki şekildedir:
Ortalama F/K oranı: 5,68
Ortalama PD/DD oranı: 1,35
💹Bu oranlar, havacılık sektörünün genelindeki şirketlerin ortalama değerleridir. Ancak her bir şirketin bu oranlardan farklı olması mümkündür ve şirketin finansal durumu, büyüme potansiyeli ve diğer faktörlere bağlı olarak değişebilir.
💹THYAO hisse senedi için, 21 Nisan 2023 tarihi itibarıyla şirketin F/K oranı yaklaşık 3,9; PD/DD oranı ise 1,0'dır. Bu verilere göre, THYAO hisse senedi havacılık sektöründeki ortalama F/K ve PD/DD oranlarına göre biraz daha aşağıda fiyatlandırılmaktadır. Buradan kabaca THYAO'nun havacılık sektörünün geneline göre ucuz kaldığını sadece bu iki metriğe bakarak yorumlayabiliriz. Ancak, yine de diğer finansal metrikler ve sektörel faktörler göz önüne alındığında, bu hisse senedinin ucuz veya pahalı olduğu konusunda net bir yorum yapılamaz.
📌Not: Yukarıdaki veriler İs Yatırım'dan alınmıştır.
💹Toparlayacak olursak yukarıda "Değer Yatırım" stratejisinin özetle ne olduğunu sizlere aktarmaya çalıştım. Buna ek olarak değer yatırımında dikkat edilmesi gereken metrikleri açıklayarak ve örnekleyerek sizlere öğrendiğim bilgileri ulaştırma hedefinde bir adım daha atmış oldum.
💹Sevgili dostum, buraya kadar okuduysan zaten bu içeriği beğenmişsindir. Beğenip yorum yaparak sizler için bu tarz eğiti içerikler hazırlamam adına beni teşvik edebilirsin. Ayrıca unutmamak gerek ki bilgi paylaştıkça güçlüdür. Ekonomik okur yazarlığımızı arttırma yolundaki amacıma ulaşmam için bu içeriği sevdiklerinle paylaşabilirsin.
💹Bu içeriği ülkemizim kurucu lideri Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözleriyle tamamlamak istiyorum "Zafer, zafer benimdir diyebilenlerindir".
Resesyonun Nedenleri ve EtkileriSelam dostlar,
Bu akşam eğitici bir içerikle sizlerleyim. Baştan söyleyeyim biraz uzun olacak ama hemen hemen herkesin diline pelesenk olan "Resesyon" neymiş gelin hep birlikte en ince detayına kadar öğrenelim.
🚩Resesyon ekonomik bir durgunluk dönemi olarak tanımlanabilir. Genellikle bir ülkedeki gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYİH) bir veya daha fazla çeyrekte gerilemesiyle tanımlanır. Resesyonlar, işsizlik oranlarının yükselmesi, tüketici harcamalarındaki düşüş ve genel ekonomik aktivitenin yavaşlaması gibi bir dizi ekonomik gösterge ile ilişkilendirilir.
🚩Resesyonlar genellikle ekonomik döngünün bir parçası olarak ortaya çıkarlar ve ekonomik büyüme dönemleriyle birlikte hareket ederler. Bazı resesyonlar daha kısa süreli ve daha az ciddi olabilirken, diğerleri daha uzun süreli ve daha şiddetli olabilir. Resesyonlar genellikle para politikası, vergi indirimleri veya kamu harcamalarındaki artış gibi ekonomik teşviklerle hafifletilmeye çalışılır.
🚩Ekonominin genel olarak yavaşladığı bir dönemde, finansal piyasalar da etkilenir. Resesyonlar, hisse senetleri, tahviller ve emtia gibi varlıkların fiyatlarını etkiler. Aşağıda, resesyonların para piyasalarına nasıl etki ettiğine dair bazı örnekler bulabilirsiniz:
🏳️Hisse senetleri: Resesyon dönemlerinde hisse senetlerinin fiyatları genellikle düşer. İşletmelerin karlılığı azaldığından, yatırımcılar şirketlerin gelecekteki kazanç potansiyelinde bir azalma beklediklerinden hisse senetleri satmaya eğilimli olurlar. Bu nedenle, resesyon dönemlerinde genellikle hisse senetleri piyasalarında düşüşler görülür.
🏳️Tahviller: Resesyon dönemlerinde, tahviller genellikle daha fazla talep görür. Bu, yatırımcıların daha güvenli bir yatırım aracına yönelmelerinden kaynaklanabilir. Tahvil faiz oranları düşebilir ve bazı yatırımcılar, daha yüksek riskli varlıklardan daha düşük getirili ancak daha güvenli tahvillere yönelebilirler.
🏳️Altın ve diğer emtialar: Resesyon dönemlerinde, altın ve diğer emtialar genellikle talep görür. Bu, yatırımcıların daha güvenli bir liman aramalarından kaynaklanabilir. Altın, dünya genelinde yaygın olarak kullanılan bir "güvenli liman" varlığıdır ve fiyatı resesyon dönemlerinde genellikle artar.
🏳️Para birimleri: Resesyon dönemlerinde, para birimleri arasındaki değişim oranları da değişebilir. Örneğin, yavaşlayan ekonomileri olan ülkelerin para birimleri genellikle düşerken, daha güçlü ekonomileri olan ülkelerin para birimleri genellikle daha değerli hale gelir.
🚩2008 küresel mali krizi, özellikle ABD'nin mortgage piyasasında başlayan bir çöküşle tetiklendi. Bu çöküş, ev kredisi verenlerin yüksek riskli mortgage kredilerini yüksek riskli borçlar haline getirerek ticarileştirmesiyle başladı. Mortgage borçları, daha sonra çeşitli borç araçlarıyla paketlenerek, yatırım bankaları tarafından finansal piyasalarda satılmaya başlandı. Borç araçlarının çöküşü, mortgage borçlarının ödenmemesi, ev fiyatlarındaki düşüş ve daha fazla ev sahibinin mali sıkıntıya düşmesiyle sonuçlandı. Bu durum, 2007'de başlayan ve 2008'in ortalarına kadar devam eden bir mortgage krizine dönüştü.
🚩FED, 2008'in başlarında ABD ekonomisinde "ılıman bir resesyon" yaşandığına işaret eden birkaç açıklama yaptı. Ancak, FED, mortgage piyasasındaki çöküşün krize dönüşmesi için gerekli önlemleri alamadı.
FED, mortgage piyasasındaki çöküşün krize dönüşmesi için gerekli önlemleri alamamasının bir nedeni, ABD'deki finansal kurumların sıkı düzenlemelerden muaf olmaları ve riskli borçların yüksek kaldıraçlarla finanse edilmesine izin verilmesiydi. Bu nedenle, FED'in 2008'in başlarında yaptığı açıklamalar, piyasalardaki güveni korumak amacıyla yapılmış olabilir.
🚩Ancak, 2008'in sonlarına doğru, mortgage krizi derinleşerek küresel bir mali krize dönüştü ve bu kriz, birçok finansal kurumun iflas etmesine, işsizliğin artmasına ve dünya ekonomisinde önemli bir gerilemeye neden oldu.
Sonuç olarak, FED'in 2008'deki açıklamaları, mortgage krizinin daha az şiddetli bir resesyona yol açabileceği varsayımına dayanıyordu. Ancak, bu varsayım gerçekleşmedi ve mortgage krizi küresel bir mali krize dönüştü. Bu olaylar, düzenleyici kurumların finansal piyasalardaki riskleri ve borç araçlarındaki karmaşıklığı daha yakından takip etmesi gerektiğini göstermiştir.
Benzerlikler ve Farklılıklar
🚩2008 küresel mali krizi ile potansiyel olarak yaşanabilecek bir kriz arasındaki benzerlikler ve farklılıklar hakkında şunları söyleyebiliriz:
Benzerlikler:
• Hem 2008 krizi hem de potansiyel bir kriz, finansal piyasalarda başlayan bir çöküşle başlayabilir.
• Her iki kriz de, birçok ekonomik sektörü ve ülkeyi etkileyebilir.
• Krizler genellikle ekonomik faaliyetlerde düşüşe neden olur ve işsizlik oranları yükselir.
• Her iki kriz de, merkez bankalarının faiz oranlarını düşürerek para politikaları yoluyla müdahale etmesini gerektirebilir.
Farklılıklar:
• 2008 krizi, mortgage piyasasındaki yüksek riskli kredilerin bir çöküşe neden olmasıyla başladı. Potansiyel bir krizin başlangıcı, farklı bir neden veya olaya bağlı olabilir.
• 2008 krizi, birçok finansal kurumun iflas etmesiyle sonuçlandı. Potansiyel bir krizde, finansal kurumların durumu veya finansal araçların yapısı farklı olabilir.
• 2008 krizi, küresel bir mali krize dönüştü. Potansiyel bir krizin büyüklüğü, krizin ne kadar yaygın olduğuna, hangi sektörlerin etkilendiğine ve krizin dünya çapında bir etkiye sahip olup olmadığına bağlı olacaktır.
• Potansiyel bir krizde, ülkelerin ekonomik yapıları ve kriz öncesinde aldıkları politikalar, krizin şiddeti ve süresi açısından farklı bir etkiye sahip olabilir.
🚩Sonuç olarak, herhangi bir ekonomik kriz önceden tahmin edilemez ve kesin sonuçlarını önceden bilemeyiz. Ancak, geçmişteki krizlerin nedenleri ve sonuçlarına bakarak, kriz dönemlerinde finansal piyasalarda ve ekonomik aktivitede yaşanan belirsizlik ve dalgalanmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz.
Kripto Paralara Muhtemel Etkisi:
🚩Potansiyel bir resesyonun kripto varlıklar ve Bitcoin üzerindeki etkisi tahmin edilmesi zor bir konudur. Ancak, finansal piyasalarda yaşanabilecek belirsizlikler ve yatırımcıların riskli varlıklardan kaçınması durumunda, kripto para birimlerinin değer kaybetmesi muhtemel olabilir. Öte yandan, Bitcoin ve diğer kripto para birimleri, birçok yatırımcı için alternatif bir enflasyon koruma aracı olabilir.
Teknik Resesyon ve Resesyon Arasındaki Farklar
🚩Teknik resesyon, ekonominin belirli bir dönemde (genellikle bir çeyrek veya daha fazla) azalan bir büyüme oranına sahip olduğu bir durumdur. Bu durumda, bir ülke ekonomisi, ardışık iki çeyrek boyunca gerileme gösterir. Teknik resesyon genellikle bir ekonomik durgunluk döneminin bir göstergesi olarak kabul edilir.
🚩Gerçek resesyon ise, genellikle işsizlik oranlarının yükselmesi ve tüketici harcamalarının azalması gibi ekonomik göstergelerin keskin bir şekilde düştüğü bir ekonomik durgunluk dönemidir. Gerçek resesyonun en önemli belirleyicilerinden biri, bir ekonomideki işsizlik oranıdır. Ekonomideki işsizlik oranları yükseldiğinde, işsiz kalan insanların harcama yapma gücü azalır ve sonuçta tüketici harcamaları düşer.
🚩İki terim arasındaki fark, teknik resesyonun sadece iki çeyreklik bir dönemdeki ekonomik gerilemeyi ifade etmesi, gerçek resesyonun ise daha uzun süren, genellikle daha derin ve işsizliğin artması gibi daha ciddi ekonomik sorunları ifade etmesidir.
2001 ve 2008 Krizlerine Bir Göz Atalım
🚩Geçmişte, ABD ekonomisi birkaç kez teknik resesyona girdi, ancak gerçek resesyonlar da yaşadı. Örneğin, 2001 yılında, ABD ekonomisi iki çeyrek boyunca küçüldü ve teknik olarak bir resesyon yaşandı. Ancak, bu ekonomik gerilemenin ana nedeni, yüksek teknoloji balonunun patlamasıydı. Bu nedenle, ekonomideki küçülme, yalnızca geçici bir faktörden kaynaklanıyordu ve diğer ekonomik göstergelerde büyük bir değişiklik olmadı.
🚩Ancak, 2008 mali krizi sonrasında ABD ekonomisi daha ciddi bir resesyon geçirdi. Bu kriz, subprime mortgage (yüksek riskli konut kredileri) ve diğer riskli finansal araçlardan kaynaklanmıştı. Kriz, finansal piyasalarda büyük çaplı kayıplara ve büyük bankaların iflasına neden oldu. Sonuç olarak, ekonomik büyüme yavaşladı, işsizlik oranları arttı ve tüketici harcamaları düştü. Bu durum, gerçek bir resesyon olarak değerlendirildi ve ABD ekonomisi uzun bir süre toparlanmaya çalıştı.
🚩FED, ABD ekonomisindeki teknik resesyon ve gerçek resesyonları ele almak için faiz oranlarını düzenleyerek ve para politikası araçlarını kullanarak çeşitli adımlar atmıştır. Örneğin, 2008 mali krizi sonrasında FED, faiz oranlarını sıfıra indirdi ve para politikası araçlarını kullanarak finansal piyasaları desteklemeye çalıştı. Bu adımlar, ekonominin toparlanmasına yardımcı oldu ve ABD ekonomisi yeniden büyümeye başladı.
Değerli dostum, buraya kadar okuduysan zaten bu içerik hoşuna gitmiştir. Beğeni butonunu kullanmayı unutma, hatta içinden gelirse yorum dahi yapabilirsin. Ayrıca bilgi paylaştıkça güçlüdür, güçlenmesini istediğin dostlarına bu içeriği ulaştırabilirsin.
Hoşça kal. 👋🏻👋🏻👋🏻
Bist100 borsada robotlar ve balinalar niye kaybetmezÖnce serdar palı nın bir yazısını alalım sonra anlamını açıklayalım.
📍Bir emir gönderdiğinizde, HFT robotlar, alış/satış gerçekleşene kadar kademeyi verip, diğer kademelere alış-satış yazıyor.O robota göre işlem yapan başka robotlar da var.
📍Borsa İstanbul da $ gibi yönetilen,yönlendirilen bir piyasa oldu.
Serdar Pazı @SerdarPazi
12.04.2023
-Siz bir emir giriyorsunuz yüksek rakamlı bir emir.
-Robotlar emri görüp emir devreye girmeden daha önüne emir yazabiliyorlar. Bunun sebebi kolokasyon ile hızlı bağlantıları
-Hele ki emriniz büyük bir emir se mesela 1 milyon diyelim hiç şansınız yok.
-Yüksek hızla bağlı olan yanılmıyorsam tek bir kurum var asla kaybetmeyeceği bir oyunu oynuyor.
-Bilgisayar oyunlarında para ile geliştirilen özellikler gibi düşünün "fazla güçlü bir power up"
-Yüksek hız konusunda yanılıyorsam düzeltiniz.