Bankacılık Endeksi ve TSKB // AB Yaptırım Taslağı...Daha evvel 0,68 lira seviyesinde ele aldığım TSKB hissesinde 0,80 lira seviyesini görerek bir nevi beklentimizi almış olduk. Ancak gündemdeki bazı gelişmeler sebbeiyle bankacılık sektörünü ve TSKB'yi ele almak istedim. Şu günlerde XU100'de öyle hareketler görüryoruz ki ülkece tek gündemimiz Fed 'in politikalarıymışçasına olası bir güvercinleşmede adeta 100bin seviyesine uçuyoruz. Endekste özellikle bu yıl bankalar üzerinden yükselişi beklediğimiz hem salı hem de perşembe günleri katıldığım Bloomberg radyo ve periscope yayınlarında belirttim. Ancak sektörün kredi hızıı artırmak için alınan bazı önlemler bu rallinin önüne geçebilir. Bu yıl bankaların karlılıklarında önemli ölçüde gerileme bekleniyor. Haftalık kredi hareketlerini takip ettiğimizde ikinci çeyreğin de hacimsiz geçtiğini ve doLarizasyon kaynaklı yabancı para mevduatlarında ciddi artış olduğu görüldü. Şimdi ise yeni alınan bir kararla mevduat toplayan ama kredi vermeyen bankalar zorunlu karşılığa tabi tutulacak ve bir nevi kredi vermediği için ceza niteliğinde bir bedele katlanacak. Karlılıkları kısılan bankalar açısından bu durum ekstra maliyet anlamına geliyor. Dolayısıyla böyle bir durumda bankaların rallisi arka planda kalabilir ve 2013 yılından beridir var olan 'ucuzuz' hikayesi bir süre daha devam edebilir.
Diğer tarafta TSKB'yi XBANK endeksinden ayırmak istiyorum. Zira Güney Kıbrıs açıklarında yaptığımız araştırma ve sondaj faaliyetleri neticesinde AB, Türkiye'ye bölgedeki faaliyetleri sebebiyle bir dizi yaptırım kararı içeren taslak metni hazırladı.
Olası yaptırımlar şöyle:
1)Türkiye'ye katılım öncesi verilen desteğin 2020 yılında azaltılması
2) Türkiye ile hava taşımacılığı konusunda görüşmelerin durdurulması
3) Türkiye ile üst düzey diyalog toplantılarının ertelenmesi.
4) Avrupa Yatırım Bankası'ndan verilecek kredileri gözden geçirmesini istemek.
5) Sondaj faaliyetlerinin devam etmesi halinde daha sınırlayıcı tedbirlere gidilmesinin değerlendirilmesi.
Burada 4.şıkka dikkat etmek gerekiyor. Söz konusu listede Türkiye'ye 'aday ülke' olması sebebiyle verilen fonlar ve Avrupa Yatırım Bankası'nın verdiği krediler üzerinden bir baskı oluşturulmaya çalışılıyor. Rumlarla olan gerilimin dozajı yükselirken normal şartlarda AB'nin itidal çağrısı yapması gerekiyor. Fakat belki de S400 konusu nedeniyle NATO üyeliği üzerinden medet uman bir AB olabilir. Önümüzdeki günler gerilimlere gebe... Burada EBRD üzerinden gelen kredilere bakmak gerekir ki EBRD ve kredi sözcükleri anılınca aklımıza TSKB geliyor. Bu aşamada TSKB için risklerin biraz da arttığını belirtmekte fayda var. Fakat diğer tarafta endeksin 100bin çevresindeki görüntüsü de piyasa normalini fiyatlamıyor. Bu aşamada hem endeksin gidişatı hem bankacılık endeksi hem de TSKB açısından dikkatli olmakta yarar var.
Turkiye
Yeni Haftanın Gündemi 8 Temmuz // İlk Batarya GeliyorYeni haftanın veri takvimi çok yoğun olmasa da siyaset gündemi hareketli geçeceğe benziyor. Özellikle S400 konusunu piyasa fiyatlamalarında G20 sonrası göremiyoruz fakat önümüzdeki hafta bir batarya Türkiye’ye gelecek. Hatırlanacağı üzere toplam 4 batarya siparişi vardı. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Ellen Lord, Türkiye'ye Rus yapımı S-400'lerden vazgeçmesi için 31 Temmuz'a kadar süre tanındığı belirtmiş, vazgeçmemesi halinde ise Türkiye’nin F-35 programından çıkartılacağını söylemişti. 31 Temmuz sürecinin bir parçası olarak önümüzdeki hafta bataryanın Türkiye’ye gelmesi ikili ülke ilişkilerini ne boyuta taşıyacak bilinmiyor. Ancak G20 Zirvesinde Trump’ın Türkiye’ye arka çıkan konuşmalarından sonra bazı ABD Kongre üyelerinin Türkiye’ye karşı sergilediği tutumu yumuşattığı söylemleri yer alıyor. Yine de olası bir CAATSA yaptırımı dahilinde Trump’ın 6 aylık süreyle yaptırımları erteleme yetkisi bulunuyor. Ay sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile NATO zirvesinde görüşmesi beklenen ABD Başkanı Trump'ın S-400 konusunda bir uzlaşıya varılamaması halinde muhtemelen Türk ekonomisine en az zarar verecek, ilişkileri en az gerecek olan yaptırımları tercih edeceği belirtiliyor. Piyasanın bu yöndeki beklentileri doğrultusunda da iç piyasada 31 Temmuz öncesi iyimser bir hava hakim. Diğer tarafta ay sonu yapılacak Fed toplantısı öncesinde bu hafta alacağımız Fed tutanakları da oldukça önemli olacak. Bilindiği üzere piyasanın geneli yıl genelinde 25bp faiz indirimini fiyatlarken, %25 olasılıkla da 50bp indirim olabileceği ön görülüyor. Bu nedenle Fed içerisindeki hava ve üyelerin tutumu bu beklentilere şekil vermede önemli olacak.
Türkiye
Türkiye’nin bu hafta iki önemli majör verisi açıklanacak. İlk olarak 11 Temmuz Perşembe günü mayıs ayı cari işlemler dengesi gelecek. Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın da söylemleriyle mayıs ayında olmasa bile haziran ayında cari fazla verileceğini ve bunun 17 yıllık mevcut hükümet döneminde ilk kez gerçekleşeceğini belirtmişti. En son açıklanan nisan ayı rakamlarıyla kümüle cari açık 8,6 milyar dolara kadar geriledi. Bu rakam son 15 yıllık süreçte en düşük seviye. Cari açığın gerileyen ekonomik aktiviteler nedeniyle geriliyor olması her ne kadar fazla olumlu gözükmese de sıcak para ihtiyacının azalması da kurun dalgalı seyri açısından büyük önem taşıyor. Diğer tarafta piyasada gelişen önemli bir konsensüs veri bulunmuyor. 12 Temmuz Cuma günü mayıs ayına ait sanayi üretim rakamları açıklanacak. Nisan ayında %4 daralan sanayi üretimi beklentileri karşılayamamış ve ikinci çeyrek ekonomik aktivitelere ilişkin zayıf sinyaller vermişti. Geçen pazartesi açıklanan haziran ayına ilişkin imalat PMI rakamı ise 45,30’dan 47,90’a yükselmesiyle iyimser sinyallerin geldiği imalat sanayide mayıs ayına ilişkin sanayi üretim rakamları da bu açıdan önemli olacak.
Avrupa
Pazar günkü Yunanistan seçimlerinin ardından Avrupa’nın ekonomi gündemi ECB tutanaklarında olacak. Son olarak Başkan Draghi’nin verdiği mesajlarda ECB’nin daha fazla genişleyici önlemler alabileceğinin sinyallerini vermesiyle ECB’nin bu açıdan duruşu merak edilmişti. Hali hazırda depo faiz oranı -%0,40 olan bankanın politika faizi %0,00 düzeyinde bulunuyor. Bazı küresel merkez bankaların faiz indirim sürecine girdiği dönemde ECB üyelerinin görüşlerinin yer verileceği tutanaklar piyasa ile iletişimde önemli bir yer tutuyor. 8 Temmuz Pazartesi günü Sentix yatırımcı güven endeksi açıklanacak. Euro üzerinde büyük etki yaratmasa bile endeks ve endeks vadelilerinde zaman zaman harekete sebep olabilen bir veri. 10 Temmuz Çarşamba günü Birleşik Krallık sanayi üretim rakamları açıklanacak. Birleşik Krallık’ın temel problemi Brexit. Eğer anlaşma sağlanırsa BoE Başkanı Carney acil bir faiz artışından bahsetmişti. Dolayısıyla ekonomik aktivitelere ilişkin gelecek olan rakamlar faiz artışını desteklerse bu açıdan sterlin erken bir fiyatlamaya girebilir. Fakat sanayi üretiminden beklentiler mayıs ayında yıllık artışın %2,7’den %1,0’e gerilemesi yönünde. Son olarak 12 Temmuz Cuma günü Euro Bölgesi sanayi üretim rakamları açıklanacak. Aylık bazda %0,1 artış beklenirken yıllık bazda ise %0,4 daralmadan %1,7 daralmaya gerilemesi bekleniyor. Bölge genelindeki ekonomik aktivitelerdeki gidişat ileriki dönemlerde ECB’nin karar vermesinde etkili olacak.
ABD
31 Temmuz’da yapılacak FOMC öncesinde bu hafta ABD’de Fed başkanı Powell ve bazı FOMC üyeleri demeçlerde bulunacak. 10 Temmuz Çarşamba günü bir önceki Fed toplantısının tutanakları yayımlanacak. Birçok üye faizlerin seyri hakkında fikrini bugüne dek beyan etmişti. Bu hafta New York Fed Başkanı ve FOMC Başkan yardımcısı Williams ‘ın konuşmasını alacağız. 11 Temmuz günü ABD TÜFE rakamları açıklanıyor olacak. Beklentiler yıllık TÜFE ‘nin %1,8’den %1,6’ya gerilemesi yönünde. 31 Temmuz Çarşamba günü Fed toplantısı öncesinde gelecek TÜFE rakamları piyasalar tarafından dikkatle izlense de Trump’ın baskısı ve 2 faiz indirimine varan piyasa beklentisi çoktan varlık fiyatlarının içine girdi bile. Piyasa yüksek ihtimalle sene içinde 25bp, %25 ihtimalle de 50bp Fed’den faiz indirimi bekliyor.
Yeni Haftada Ne Konuşacağız? BIST100 & USDTRY 10-14 HaziranBIST100
Mayıs ayının son haftasında tepki hareketleri gördüğümüz BİST 100 endeksinde geçen hafta bayram tatili nedeniyle haftanın ilk ve son gününde işlemler gerçekleştirildi. Pazartesi gününün bayram arifesi olması nedeniyle yarım gün açık kalan BİST 100 endeksinde sabah saatlerinde açıklanan enflasyon ve PMI verileri takip edildi. Mayıs ayı enflasyon rakamı %0,95 ile piyasa beklentisi %1,30’un altında kalırken, mayıs ayı PMI verileri 45,3 ile hem önceki aya göre düşüş kaydetti ve hem de üst üste 14.ayda da 50 seviyesinin altında kalarak ekonomik daralmaya işaret etti. Haftanın ilk gününde açıklanan verilere piyasa tepkisi nötr olurken endeks günü başladığı noktalara yakın seviyelerden tamamladı. Bayram tatili nedeniyle kapalı olduğumuz günlerde Fed Başkanı Powell’dan gelen güvercin mesajların yanı sıra Trump’ın Meksika’ya uygulayacağı ek gümrük vergilerini ertelemesi küresel piyasalarda risk iştahını artırırken BİST 100’ün ve TL’nin pazartesi günkü kapanışa göre olumlu bir havada başlamasına neden oldu. Haftanın son gününde açıklanan tarım dışı istihdam verisinin beklenti rakamı 185.000’in oldukça altında 75.000 olarak gerçekleşmesi Fed’in faiz indirimine gideceğine yönelik beklentiyi artırırken gelişen ülke varlıklarına olan ilgiyi artırdı. Endekste 50 günlük üssel ortalamaların bulunduğu 92,000 seviyesinin geçilmesini teknik açıdan olumlu buluyoruz. 90,500’ün üzerindeki seyrin devam etmesi durumunda yukarı yönlü hareketlerin 93,800 ve 96,000 seviyelerini hedefleyebileceğini düşünüyoruz. Olası kar satışlarında önce 90,500’ü ardından 88,500’ü destek seviyeleri olarak takip edeceğiz.
Dolar/TL
Mayıs ayının son haftasında dolara karşı haftanın tüm günlerinde değer kazanan TL’nin geçtiğimiz hafta da tepki hareketlerini devam ettirdiğini izledik. Yurtiçinde pazartesi günü mayıs ayı enflasyon ve PMI verileri takip edilirken, beklentilerin altında kalan enflasyon verisi ve bir önceki aya göre düşüş kaydeden PMI verisine önemli bir piyasa tepkisi olmadı. İstanbul seçimleri ve S400 teslimatlarına yakın bir süre kala tepki hareketleri gördüğümüz Türk Lirası’ndaki pozitif görünümün yanı sıra bayram sırasında Fed tarafından verilen mesajların küresel dolar endeksinde kayıplara, gelişen ülke para birimlerinde ise değerlenmeye neden olması işlem hacminin düşük kaldığı bayram tatili sırasında kurun 5,66 ile 9 Nisan’dan bu yana en düşük seviyelerini test etmesini sağladı. Tatil dönüşü haftanın son gününe benzerlerine göre negatif ayrışarak başlayan Dolar/TL kuru tekrardan 5,86 seviyelerine dayansa da ABD tarafında açıklanan tarım dışı istihdam verisinin beklentilerin oldukça altında kalması Fed’in faiz indirimine gidebileceğine yönelik beklentiyi artırırken gelişen ülke para birimlerinin dolar karşısında değer kazanmasını sağladı. Dolar/TL kurunda bu hafta ilk destek 5,78 seviyelerinde oluşacak olup altında sırasıyla 5,71 ve bayram tatili sırasında test edilen son 2 ayın en düşüğü 5,66 seviyeleri destek bölgeleri olarak izlenecektir. Olası yukarı yönlü hareketlerde ise ilk direnç geçen haftanın zirvesi olan 5,86 seviyesinde oluşacaktır. Bu seviyenin üzerinde önce 5,94-5,98 bölgesi ardından mayıs ayında başlayan düşüş trendinin tepe noktası olan 6,03 seviyeleri diğer kısa vadeli direnç seviyeleri olarak izlenebilir. Önceki haftalarda da uyardığımız gibi gerek iç gerekse dış siyasetteki haber akışları volatilitenin yüksek seyretmesine neden olabilir. Bu nedenle Dolar/TL’de özellikle kaldıraçlı işlem yapanların kaldıraç oranlarını düşük tutmaları sağlıklı olacağı görüşümüzü koruyoruz.
Yeni Haftada Ne Konuşacağız?
Geçen hafta iç piyasa Ramazan Bayramı tatili nedeniyle 1,5 gün dışında kapalıyken, küresel piyasalar yoğun bir gündeme sahipti. Ancak geçen hafta pazartesi açıklanan Türkiye TÜFE verileri sonrası bu yeni haftada TCMB’nin duruşu ve olası söylem değişiklikleri takip edilecekken diğer tarafta da yine salı günkü Powell’ın faiz indirim senaryosu konuşması sonrası yine bu hafta ABD’nin TÜFE verisi takip edilecek. Bu nedenle geçen hafta kalan gündem bu yeni haftanın verileri ile şekillenecek. Haftanın en önemli verileri çarşamba ve cuma günleri ön plana çıkıyor. Hem ECB başkanı Draghi konuşması hem TCMB’nin faiz kararı hem de ABD TÜFE verileri çarşambanın takviminde yer alırken, cuma günü TCMB beklenti anketi ile ABD perakende satışlar fiyatlamalarda hareketlilik yaratabilir.
Türkiye
Bu hafta Türkiye’nin veri takvimi çok yoğun olmasa da açıklanacak verilerin majör önem düzeyine sahip olması nedeniyle fiyatlamalarda etkili olabileceğini söyleyebiliriz. İlk olarak çarşamba günü saat 14:00’da TCMB’nin PPK toplantısı faiz kararı açıklanacak. Beklentiler %24,00 olan faiz düzeyinin aynı kalması yönünde. Halbuki sene başında haziran toplantısına yönelik faiz indirim beklentileri bulunuyor olsa da enflasyonun seyri ve kurdaki volatilite bu beklentileri ileriki toplantılara öteledi. Geçen hafta açıklanan TÜFE, mayısta %0,95 ile konsensüs beklentilerden ve bizim tahminimizden (Konsensüs:+%1,3 Gedik Yatırım:+1,5 Önceki:+%1,7) olumlu gerçekleşti. Böylelikle, yıllık TÜFE 19,5’ten %18,7’ye geriledi. Aylık bazda manşet rakamda gözlenen pozitif sürprizdeki ana etkenlerin içinde gıda grubunun olması oldukça pozitifti. Muhtemelen TCMB’nin karar metninde bu duruma atıfta bulunarak yer edecek cümleler faiz indirim beklentilerini de şekillendirecek. Diğer tarafta Sayın Bakan Berat Albayrak’ın da Eylül-Ekim’de enflasyonu tek haneye ineceğini söylemesi ayrıca TCMB’nin ileriki vadeye yönelik enflasyon görünümünü ve cuma günkü anket sonuçlarının da merak edilmesine yol açıyor. TCMB’nin piyasa profesyonelleri tarafından oluşturduğu anket çalışması cuma günü açıklanacak. Kur ve enflasyon tahminlerinin seyri bu açıdan önemli olacak. Aynı gün Türkiye’nin cari işlemler dengesi de açıklanacak. Mart ayında 590 milyon dolar açık veren cari dengenin nisan ayında 980 milyon dolar açık vermesi bekleniyor.
Avrupa
Bu hafta Euro bölgesinde yoğun veri akışı bulunmuyor. 12 Haziran Çarşamba günü ECB Başkanı Mario Draghi ’nin konuşması, 13 Haziran Perşembe günü sanayi üretimi ve Almanya TÜFE, cuma günü ise Maliye Bakanları toplantısı gerçekleşecek. Draghi ‘nin konuşması yüksek öneme sahip olsa da geçen hafta AMB faiz kararının açıklanmasının ardından Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen basın toplantısında önemli açıklamalarda bulunması sonrası yeni bir cümle söylememesi dışında fiyatlamalara fazla etki etmemesi bekleniyor. Hatırlanacak olursa Draghi, Euro Bölgesi’nde "deflasyon" ihtimalinin olmadığını, "resesyon" olasılığın da çok düşük kaldığını belirtmişti. 13 Haziran Perşembe günü Euro Bölgesi sanayi üretimi ve Almanya TÜFE verileri açıklanacak. Sanayi üretiminin aylık %0,3 daralmadan %0,2 daralmaya, yıllık bazda ise %0,6 daralmadan %0,2 daralmaya ilerlemesi bekleniyor. Birleşik Krallık tarafında ise pazartesi günü sanayi üretimi, salı günü işsizlik oranı gibi önemli veriler ön plana çıkıyor.
ABD
ABD’nin ekonomik takviminde bu hafta en ön plana çıkan veri çarşamba günü açıklanacak olan TÜFE verisi olacak. Mayıs ayı TÜFE verisinin aylık %0,3 artıştan %0,1’ e gerilemesi, yıllık bazda ise %2,0’dan %1,9’a gerilemesi bekleniyor. Gıda ve enerji fiyatlarından arındırılmış çekirdek fiyatlarda ise fiyat artışının aylık %0,1’den %0,2’ye yükselmesi, yıllık bazda ise %2,0’dan %1,9’a gerilemesi bekleniyor. Geçen hafta ABD büyümesi beklentileri karşılayamadığı için dolarda satış baskısı vardı. Şayet enflasyon beklentiler paralelinde gerilerse veya daha olumsuz bir görünüm çizerse piyasada hali hazırda olan faiz indirim fiyatlamaları daha da derinleşebilir. Bu nedenle enflasyondaki görüntü Fed’in ileriki projeksiyonu için büyük önem taşıyor. 13 Haziran Perşembe günü açıklanacak ihracat ve ithalat fiyatları enflasyonun alt verisi olarak sayılıyor. Diğer yanda ticaret savaşları kapsamında artırılan tarifeler muhtemel olarak fiyat endekslerinde bir yükselişe sebep olabilir. 14 Haziran Cuma günü perakende satışlar verisi, kapasite kullanım oranı ve sanayi üretimi gibi çekirdek veriler açıklanacak. Perakende satışlarda ve kapasite kullanım oranında beklenen artış gerçekleşmesi durumunda ABD ekonomisinin 2.çeyreğine yönelik beklentiler de pekişmiş olacak.
Aselsan İçin Tam Alım Vakti! 1 Senede 2-4 Katına Çıkabilir!Aselsan çok düzgün şekilde yükselen kama formasyonu içinde üssel olarak büyüdüğünü görmekteyiz.
2008 ve 2009 dan gelen geçmişte teyit edilen destek destek doğrusunu görüyorsunuzdur.
Bu desteğin pürüzsüz çalıştığı; fiyatın 2019 mart ve nisan dönemlerinde tam desteğe değip tepki vermesinden onaylanmıştır.
Son aylardaki teyit ile bu desteğin çok güçlü olduğu net şekilde görülebilmektedir.
Üst direncin de geçmişte defalarca onaylanması ile 1 ile 1.5 sene içinde üst direncin 9x rakamları olması ile birlikte, aselsan fiyatının bu direnç seviyelerine yaklaşacağı kaçınılmazdır.
Kazancınız bol olsun.
Mart Ayının Yoğun Gündemini İnceliyoruzMart ayına başlamamızla birlikte ekonomi gündeminde en fazla merak edilen konularda ilk sırada Türkiye yerel seçimleri geliyor. Önceki seçimlere baktığımızda seçim öncesi ve sonrasında yerel varlıklarda oynaklığın arttığına şahit oluyoruz. Bu nedenle Türkiye yerel seçimleri mart ayındaki en önemli konu başlığımız olacak. Sıralamada ikinci olarak merkez bankalarının toplantıları yer alıyor. Bunlar arasında en ön planda olan ise ABD Merkez Bankası’nın mart ayı toplantısıdır. Komitenin her yıl değişen üyeleri ilk kez mart ayı toplantısında oy kullanır ve üyelerin Fed politikalarına yaklaşımlarını bu ay faiz kararı ile beraber gelecek olan projeksiyondan öğreniriz. Bu nedenle senenin en önemli toplantısı daima mart ayı toplantılarıdır. Diğer bir karar ise TCMB’den gelecek. Son olarak sert bir faiz artırımı ile para politikasını sıkılaştıran TCMB’den faiz indirimi beklenmezken, ileriye yönelik vereceği mesajlar spot TL kurları üzerinde oldukça etkili oluyor. Merkez bankalarının yanı sıra dünya gündemini uzun bir süredir meşgul eden diğer iki önemli konu ise Brexit süreci ve ABD-Çin arasındaki ticaret anlaşmazlıklarının nasıl bir sonuca bağlanacağı olacak. Hatırlanacak olursa ABD Başkanı Trump, Çin’e yönelik yeni ek gümrük vergileri için 1 Mart’ı son tarih göstermiş ardından tarih belirtilmeden uzatılmıştı. Ancak biliyoruz ki yoğun bir şekilde mart ayında görüşmeler üst perdeden devam edecek. Bu nedenle mart ayı hem ekonomi hem de siyasi yönden birçok yeni gelişmelere ev sahipliği yapacak. Brexit sürecinde ise AB ile İngiltere ayrılık konuları üzerinde anlaşamamış ve sert çıkış ihtimalleri güçlenmişti. Fakat şubat ayı sonuna doğru yaşanan gelişmeler 29 Mart tarihini daha da ötelemek hatta Mayıs’ta yapılacak yerel seçimler sonrasına atmak üzerine yoğunlaştı. Bu nedenle 29 Mart tarihinin ötelenip ötelenmeyeceğini izleyeceğiz. Son olarak ise şubat ayında patlak veren Pakistan-Hindistan arasındaki tansiyon takip edilecek. Her iki ülke önemli yatırımları barındırıyor. Özelikle Çin’in Bir Kuşak Bir Yol projesi geniş ölçüde bu iki ülkeyi de kapsıyor. Bu bakıma dünyada ticaret anlaşmazlıklarının yaşandığı bir ortamda jeopolitik risklerin de sorun haline gelmesi global büyümeye olumsuz etki edebilir.
Mart ayı takvimi: i.hizliresim.com
Türkiye
Türkiye gündeminin en önemli olayı 30 Mart tarihlerinde yapılacak olan mahalli seçimler olacak. En başta büyükşehirlerdeki oy oranlarının nasıl bir dağılım izleyeceği ve bunun piyasalara nasıl etkisi olacağı en merak edilen seçim başlıkları arasında. Seçim tarihine doğru piyasa fiyatlamalarında oynaklığın da arttığını görebiliriz. Hazine Mart'ta 15,3 milyar liralık iç borçlanma yapılması öngörülüyor. Marttaki iç borçlanmanın 11,1 milyar lirasının piyasadan, 3,4 milyar lirasının kamuya satışlardan oluşması bekleniyor. Söz konusu dönemde dış borçlanmaya gidilmeyecek. Mart ayının en önemli Türkiye verilerinin başında ise 4 Mart Pazartesi günü açıklanacak enflasyon oranı yer alıyor. Şubat ayında patates ve domateste başlayan tanzim satışlarının daha sonra da bakliyat satışlarında da başlaması gıda fiyatları üzerinde baskılayıcı bir unsur olacağı aşikâr. Fakat çekirdek tüm kalemlerin fiyat artışındaki dengesizlikleri ve petrol fiyatlarının şubat boyunca yüksek seyri sepetin genel seyrini de etkileyecek. Bir süredir dolar karşısında daha stabil bir seyir izleyen TL’nin ticaret sepetine karşı değerini ölçen reel efektif kur endeksi 5 Mart Salı günü açıklanacak. 6 Mart Çarşamba günü TCMB’nin faiz oranı kararı piyasaları direk olarak ilgilendiren bir diğer en önemli başlık. Yerli ve yabancı kurumların çoğunluğu faiz oranlarında değişiklik beklemiyor. Bu da yeteri kadar sıkı olan TL faizlerinin bir süre daha TL’ye destek olacağı anlamına geliyor. 11 Mart Pazartesi günü Türkiye’nin 4.çeyrek GSYH rakamları açıklanacak. Aynı gün ocak ayına ait cari denge rakamları da yine önemli Türkiye başlıklarından olacak. 14 Mart Perşembe günü ocak ayına ait sanayi üretim verisi, 15 Ocak Cuma aralık ayına ait işsizlik oranı ve Türkiye – AB Ortaklık Konseyi Toplantısı gerçekleşecek. Mart’ın son haftasında ise 25’inde reel sektör güven endeksi, kapasite kullanım oranı açıklanacak. Son olarak ise 29 Mart Cuma günü şubat ayına ait dış ticaret rakamlarının ardından 31 Mart Pazar günü yapılacak yerel seçimlerle mart ayı yerel gündemine nokta koyacağız.
Avrupa
Avrupa’nın ana başlığı ilk olarak Brexit sürecine ilişkin belirsizliğin ne yönde sonuçlanacağı ikinci olarak ise 7 Mart Perşembe günü yapılacak ECB toplantısında bankanın yeniden TLTRO yani hedefli tahvil alım programına tekrar başlayıp başlamayacağı olacak. Brexit sürecinde İngiltere’nin kesin çıkış tarihi olan 29Mart’ı iki ay ötelemesi bekleniyor. Mayıs ayında İngiltere’de gerçekleşecek yerel seçimler bir nevi İngiliz halkının Brexit ’in her iki kanadında yer alan partilere ve Brexit sürecine desteğini ölçmemiz adına iyi bir gösterge olacak. 7 Mart Perşembe günü bir araya gelecek olan ECB yetkililerinin faiz oranlarında değişiklik yapmayacağı bekleniyor fakat şubat ayı içerisinde konuşan bazı ECB yetkililerine göre Banka yeniden tahvil alımlarını mart ayı toplantısında tartışacak. Fed ’in de güvercinleştiği mevcut ortamda ECB’nin atacağı güvercin adımların daha etkili olacağını düşünüyoruz. Öncesinde Fed ve ECB zıt politikalar izlerken ECB’nin parasal gevşeme politikaları yeteri kadar ekonomiye yardımcı olmuyordu. ECB kararının ardından başkan Draghi basın karşısında açıklamalarda bulunup, gelen soruları yanıtlayacak. Aynı gün bölgenin GSYH rakamları da açıklanacak. Bölgenin bir önceki veriye paralel çeyreksel bazda %0,2 yıllık bazda ise %1,2 büyümesi bekleniyor. 12 Mart’ta İngiltere’nin sanayi üretimi 13 Mart’ta ise Euro Bölgesi’nin sanayi üretim rakamlarını alacağız. 15 Mart Cuma Euro Bölgesi’nin TÜFE rakamları önemli olacak. Aylık bazda %1,1 gerilemesi beklenen TÜFE’nin yıllık bazda ise %2 hedefinden uzak %1,4 artması bekleniyor. 21 Mart’ta BoE’nin faiz kararı açıklanıyor. Aylık bazda 435 milyar pound tahvil alımları gerçekleştiren bankanın her iki politika aracında değişikliğe gitmesi beklenmiyor. 22 Mart’ta Bölge genelinin imalat PMI rakamları takvimde yer alıyor.
ABD
Siyasi gelişmelerin ön plana çıktığı ABD gündeminde yine Trump ve iç-dış politikalarında izlediği yol fiyatlamaların ana unsuru olacak. Diğer tarafta ise para politikasında kullandığı dili ve yöntemi değiştirmeye hazırlanan Fed ‘in mart ayı toplantısı oldukça kritik. İlk olarak 5 Mart Salı günü açıklanacak PMI ve yeni konut satış verileri önemli olacak. Şubat ayına ait PMI verileri ABD’nin ilk çeyrek büyümesine ilişkin ipuçları da verecek ve ileriye yönelik beklentilere yön verecek. 6 Mart Çarşamba günü ADP özel sektör istihdamı, 8 Mart Cuma günü ise tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve saatlik ücretler verileri önemli olacak. 11 Mart Pazartesi günü perakende satışlar verisinin fiyatlamalar üzerinde etkili olduğunu biliyoruz. Aralık ayında %1,2 daralan satışların ocak ayında %0,1 gibi mütevazı ölçüde artması bekleniyor. Beklentinin gerçekleşmesi durumunda piyasa fiyatlarında önemli bir etki yaratmayabilir fakat beklentilerin üzerinde veya altında kalan bir rakam dolar üzerinde günlük fiyatlamalarda belirleyici olabilir. 12 Mart Salı günü önem düzeyi yüksek olan ve Fed toplantısı öncesinde öğreneceğimiz en kritik veri olan TÜFE rakamları açıklanacak. Mevcut beklentiler o tarihe kadar defalarca kez değişebilir ancak bugünün beklentilerinde şubat ayına ait TÜFE’nin aylık bazda %0,1’lik daralmadan %0,1 artışa geçmesi, yıllık bazda ise %2,2’den %2,1’e gerilemesi bekleniyor. 13 Mart Çarşamba günü ise yine piyasa fiyatlamalarında etkili olan diğer bir veri dayanıklı tüketim malı siparişleri ve ÜFE rakamları açıklanacak. Son olarak aralık ayında %6,5 daralan dayanıklı mal siparişleri ekonomide hanehalkının harcama gücünü doğrudan gösteren bir veri. 15 Mart Cuma günü şubat ayına ait sanayi üretim verisi 1.çeyrek büyümeye dair sinyaller verecek. Bu nedenle imalat PMI ve sanayi üretim verilerine öncü veri gözüyle bakıyoruz. Ayın en önemli verisi ise 20 Mart Çarşamba akşamı kararın açıklanacağı Fed toplantısı olacak. Yılın en önemli toplantısı olan Fed’ in mart ayı toplantısında; Komitenin her yıl değişen üyeleri ilk kez mart ayı toplantısında oy kullanır ve üyelerin Fed politikalarına yaklaşımlarını bu ay faiz kararı ile beraber gelecek olan projeksiyondan öğreniriz. Aynı zamanda Powell’ın yarıyıl sunumunda değerlendirdiği üzere Komite bu toplantıda bilanço küçültme operasyonlarını da değerlendirmeye alacak. Zira faiz artırımlarından daha fazla sıkılaştırıcı adım olarak görülen bilanço küçültme operasyonlarının sonlandırılması doların diğer para birimleri üzerindeki baskısının da azalmasına neden olabilir. Aynı zamanda karar ile birlikte yayımlanacak projeksiyonda üyelerin yıl genelinde kaç faiz artışını düşündükleri de yansıyacak. Yeni üyelerin görüşleri de piyasalar açısından taze bilgi olacak. 22 Mart Cuma günü imalat PMI rakamları ve mevcut konut satışlarının açıklanmasının ardından 28 Mart Perşembe günü de ABD’nin 4.çeyreğe ilişkin nihai büyüme rakamlarını öğreneceğiz.
Herkese iyi haftasonları dilerim.
Best,
Endeksteki Yükseliş Kâr Realizasyonu İçin Fırsat mı?Haftalık BİST Stratejisi
Geçen hafta 103.185 seviyesinden kapanan BİST100 Endeksi yeni haftaya 103.875 puan seviyesinden başlayarak gap oluşturdu. Özellikle ABD-Çin arasında Washington'da devam eden görüşmelerin somut adımlara dönüştüğü sinyalleri başta asya seansı olmak üzere tüm küresel hisse senedi piyasasına olumlu yansıdı. Küresel piyasalardaki esen olumlu hava ile beraber endeksteki bu olumlu görüntü bizi ana resimden koparmasın. Ocak ayı sonunda 106 bin civarında zirve yapan endekste, şubat ayının ortalarında 105 bin civarında ikinci bir zirve oluştu. Endekste son haftalarda görülen zirvelerin ve diplerin önceki zirve ve dip seviyelerin altında kalıyor olması teknik görünümü zayıflatan bir unsur olmaya devam ediyor. Bununla birlikte düşüşlerde de hacimlerin artıyor olması, yükselişlerin görece daha düşük hacimlerle gerçekleşmesi satış baskısının devam edebileceğini işaret ediyor. Ayrıca yeni para girişlerinin de yaşandığını TCMB'nin haftalık hisse ve DİBS göremiyoruz. Bu nedenle zaman zaman kar realizasyonlarına bağlı satışların görülebileceği göz önünde bulundurulmalı. O nedenle ocak zirvesi 105.900 seviyesine doğru yükselişler yenipara girişi yaşanmadığı sürece kar realizasyonu fırsatı veriyor. Ayrıca %R aşırı alıma geçmiş durumda, RSI ve Stochastic de hemen bu eşiğin aşağısında yer alıyor. Bu nedenle dirence doğru yükselişlerde bu göstergeler ve hacim ivmesine dikkat edilmeli.
Yeni Haftada Ne Konuşacağız?
25 Şubat – 1 Mart haftasında önemli ekonomik gelişmeleri takip edecek, siyasi gelişmelerle beraber yoğun bir hafta geçireceğiz. Haftanın ilk işlem günü sakin olacak fakat diğer yanda Brexit oylaması ve ABD – Çin ve Kuzey Kore görüşmelerini yüksek önem düzeyinde takip edeceğiz. İlk olarak 27-28 Şubat’ta gerçekleşecek olan ABD Lideri ile Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un görüşmesinde K.Kore’nin nükleer füze programı hakkında açıklamalar bekliyoruz. Geçen hafta Trump yapmış olduğu bir açıklamada acelesinin olmadığını belirtmişti. Daha öncesinde finansal piyasalarda çokça fiyatlamasını gördüğümüz Kuzey Kore konusu jeopolitik risklerin başında geliyordu. Diğer bir görüşme ise henüz tarihi belli olmasa da Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında gerçekleşecek. 1 Mart tarihine kadar ticaret savaşları kapsamında ateşkes ilan eden iki ülke yoğun bir şekilde son iki haftadır müzakere ediyor. 6 başlık konusunda mutabakata varıldığı gelen haberler arasında olurken, Çin’in ABD’den 30 milyar dolarlık daha tarım ürünü alacağı konusunda anlaşıldığı ileri sürüldü. 1 Mart tarihine kadar her iki ülkenin anlaşamaması durumunda finansal piyasalarda oldukça olumsuz fiyatlamalar okuyabiliriz. Ayrıca anlaşma olmaması durumunda da Çin’e yönelik olarak 200 milyar dolarlık ek vergi getirilmesi gündemde. İç tarafta ise devam eden bilanço döneminde 1 mart Cuma günü konsolide olmayan bilançolar için son açıklanma tarihi. Haftanın en önemli berisi olan İngiltere Parlamentosundaki Brexit oylamasıhem önceisnde hem de sonrasında tüm piyasaları etkileyebilecek nitelikte.
Türkiye
Yeni haftanın ekonomi ajandası Türkiye adına oldukça sakin. 27 Şubat Çarşamba günü ekonomik güven endeksi açıklanacak. Verinin şubat ayında 78,5’ten 77,0’a gerilemesi bekleniyor. Geçen hafta açıklanan reel kesim güven endeksi 93,0 seviyesinden 97,2’ye yükselmişti. Kurun stabilleştiği ve yurtdışı havanın da sakin gittiği ocak sonu ve şubat genelinde hane halkının ekonomiye duyduğu güven konusu önemli olacak. Yurtiçi döviz talebinde önemli bir yer tutan hane halkının ekonomiye bakış açısı döviz tevdiat hesaplarını doğrudan etkiliyor. 28 Şubat Perşembe günü ocak ayına ilişkin dış ticaret dengesi açıklanacak. Son olarak aralık ayında 2,67 milyar dolar açık veren dış ticaret verisinin Gedik Yatırım Araştırma biriminin tahminlerine göre ocak ayında da 2,5 milyar dolar açık vereceği tahmin ediliyor. Haftanın en önemli Türkiye verisi ise cuma günü açıklanacak olan imalat PMI verisi olacak. Son olarak kapasite kullanım oranı %77,4’ten %77,0’a gerilemişti. Ocak ayında 44,2’ye gerileyen imalat PMI, imalat sanayiinde daralmaya işaret etmişti. Her iki veri de imalat sektörüne yönelik olumlu sinyaller vermiyor.
Avrupa
Euro Bölgesinin veri akışı hafta başında sakin olacak. 27 Şubat Salı günü tüketici ve sanayi güvenin açıklanacağı bölge ekonomisinde cuma gününe kadar önemli bir veri akışı bulunmuyor. 27 Şubat Çarşamba günü İngiltere Parlamentosunda yeniden Brexit oylaması yapılacaktı. Ancak bu oylama ertelendi ve sterlini olumlu etkiledi. Muhtemelen de mayıstaki seçimlerin ardından yapılaca 1 Mart Cuma günü ise Euro Bölgesinin şubat ayına yönelik olarak TÜFE tahminleri açıklanacak. Son olarak %1,6 olarak derlenen tahminlerin %1,5’e gerilemesi bekleniyor. Aynı gün bölgenin işsizlik oranı verisini de alacağız. İşsizlikte değişim beklenmeyip, %7,9’da kalması bekleniyor.
ABD
Haftanın ilk işlem gününde Dallas Fed imalat endeksini öğreneceğiz. Günün tek verisi olmasına karşın ekstrem bir sonuç çıkmaması haricinde ABD varlıklarında fiyatlama etkisi yapmasını tahmin etmiyoruz. 26 Şubat Salı günü inşaat izinleri, konut başlangıçları verileri takvimde karşımıza çıkıyor. Salı ve Çarşamba günü ise bir panelde konuşacak olan Powell saat 18:00’da kürsüye çıkacak. Powell’ın ekonomi konusuna da değinmeyebilir. Bu yüzden piyasalara etki etmeme olasılığı da söz konusu. Fabrika siparişlerinin aralık ayında -%0,6’dan %0,9’ yükselmesi bekleniyor. 28 Şubat Perşembe günü ABD’nin 4.çeyrek büyüme verisi açıklanacak. Aynı gün eyalet fed başkanlarından Bostic ve Harker konuşma gerçekleştirecek. Her ikisinin de oy hakkı bulunmuyor. Perşembeyi cumaya bağlayan gece ise Fed Başkanı Powell konuşma gerçekleştirecek. Asya seansı hareketli geçebilir ve cuma gününe hızlı başlayabiliriz. 1 Mart Cuma günü oldukça önemli bir veri olan çekirdek kişisel tüketim malları fiyat endeksi açıklanacak. Verinin %1,9 oranında sabit kalması bekleniyor. Daha sonrasında da ISM imalat PMI verisi ile Michigan tüketici güven endeksinin açıklanması bekleniyor.
Yeni Haftada Ne Konuşacağız? 28 Ocak-1 Şubat GündemiOcak ayını geride bırakmaya hazırlandığımız yılın son haftası kritik gelişmeleri de içerisinde barındırıyor. Yılın ilk Fed toplantısı, ABD istihdam verileri, İngiltere’de “B” planı derken oldukça yoğun bir haftaya adım atıyoruz. Takvimde yalnızca ekonomik gelişmeler de bulunmuyor. Aynı zamanda ABD-Çin arasında devam eden ikili görüşmelerde ticaret anlaşmazlıklarına ilişkin henüz anlamlı bir yol kat edilemediğini geçen hafta ABD Ticaret Bakanı Gross ABD-Çin arasında konuşulması gereken çok mesele olduğunu söyleyerek ticaret anlaşmazlıklarında önemli bir gelişme olmadığını kaydetti. 30-31 Ocak boyunca ABD-Çin görüşmeleri planlanan takvim içerisinde devam edecek. Son olarak milyarder fon yöneticisi Soros da Çin’i suçlamış ve Trump’ı anlaşmama konusunda uyarmıştı. Diğer yanda doların değerini olumsuz yönde etkileyen bazı haber akışları da takip ediliyor. Dow Jones News'un haberine göre Fed yetkilileri, bilançonun küçültülmesine başladıkları 2 yıl önce düşündüklerine göre daha büyük bir Hazine menkul kıymet portföyünü sürdürmeye karar verme noktasına yakınlar. Fed’in böyle bir kararı tartışıp tartışmadığını şuan için bilemiyoruz. Ancak Fed’ in bu haftaki toplantısı ve artık her toplantı sonrası Başkan Powell’ın yapacağı basın toplantısı oldukça önemli olacak. Bu hafta özellikle ABD cephesinden gelecek verilerle hareketli fiyatlamalar görebiliriz.
Türkiye
Bu hafta Türkiye’de açıklanacak veriler genellikle minör veriler olup, makro anlamda önemli ancak piyasa fiyatlaması konusunda anlık etkili olmayan veriler olacak. Ancak 30 Ocak Çarşamba günü açıklanacak TCMB enflasyon raporunda verilecek mesajlarda yeni bir ifade yeni fiyatlamalara yol açabilir. 31 ocak Perşembe günü ocak ayı dış ticaret verisi, ve turizm gelirleri yayımlanacak. Ekonomik yavaşlamanın önemli göstergelerinden olan dış ticaret verisinde ithalat artış/azalış hızı bu anlamda ön bir beklenti oluşturuyor. Erken açıklanan verilerden olan dış ticaret göstergeleri yeni yıla ekonominin nasıl başladığına yönelik iyi bir gösterge olabilir. 1 Şubat Cuma günü ocak ayına ait imalat PMI verisi yine Türkiye ekonomisinin gidişatını gösteren önemli verilerden. GSYH’ın yaklaşık yüzde 20’sini sanayi sektörü oluşturuyor. Son olarak 44,2 olarak açıklanan veri imalat aktivitelerinde daralmaya işaret etmişti.
Avrupa
Bu hafta Avrupa’nın gündemi Brexit görüşmeleri ile yoğun olacak. Göçmen sorunu ile başlayan ayrılık sürecinde bir türlü yol haritası belirlenemiyor. Son olarak krizin adı Kuzey İrlanda sınırı olmuştu. İngiltere Başbakanı May, AB ile vardığı ortak mutabakatı kendi ülkesinin parlamentosunda kabul ettiremeyince B planı hazırlamak zorunda kalmıştı. 29 Ocak Salı günü ‘B’ planı oylanacak yeni bir taslak göreceğiz.
Euro Bölgesinde ise 30 Ocak Salı günü güven verileri açıklanacak. Son dönemde verilerde görülen yavaşlamanın sektör ve tüketici üzerinde hissedilir etkisi olup olmadığına bakılacak. 31 Ocak Perşembe günü bölgenin GSYH verisi ve işsizlik oranı açıklanacak. Son olarak çeyreksel bazda %0,2, yıllık bazda ise %1,6 büyüyen bölgenin rakamlarının bundan daha yavaş gelmesi mart ayında yapılacak ECB toplantısına yönelik genişleyici adım beklentilerini tetikleyebilir. 1 Şubat Cuma günü Bölgeye ve lokomotif ülkesi Almanya’ya yönelik imalat PMI verileri önemli olacak. Önceki gün açıklanacak GSYH verisi 4.çeyreğe ait ancak Cuma günü açıklanacak bu veriler ocak ayına ait olacağı için daha taze bilgiler olacak.
ABD
Haftanın en önemli verisi yılın ilk Fed toplantısı olacak. 30 Ocak Çarşamba günü saat 22:00’da gerçekleşecek Fed toplantısından faiz artırım kararı beklenmezken, bundan böyle sene boyu yapılacak her toplantı sonrasında basın toplantıları önemli olacak. Dow Jones News'un haberine göre Fed yetkilileri, bilançonun küçültülmesine başladıkları 2 yıl önce düşündüklerine göre daha büyük bir Hazine menkul kıymet portföyünü sürdürmeye karar verme noktasına yakınlar. Fed’in böyle bir kararı tartışıp tartışmadığını şuan için bilemiyoruz. Ancak Fed’ in bu haftaki toplantısı ve artık her toplantı sonrası Başkan Powell’ın yapacağı basın toplantısı oldukça önemli olacak. Çarşamba günü ABD’den gelecek veriler hem makro hem de piyasa açısından önemli. İlk olarak ADP özel sektör istihdam verisi ardından 4.çeyrek GSYH verileri ve bekleyen konut satışları takvimde sırasıyla yer alıyor. ABD’nin 4.çeyrekte büyüme hızının %3,4’en %2,8’e gerilemesi beklenirken ADP’nin de 175 bin kişi gelmesi bekleniyor ki aralık verisi 271 bin kişilik artıştı. 31 Ocak Perşembe günü çekirdek kişisel tüketim harcamaları verisi fiyatlamalar açısından etkili olan bir veri. 1 Şubat Cuma haftanın son işlem gününde yine oldukça önemli veriler karşımıza çıkıyor. Her ayın ilk cuması açıklanan tarım dışı istihdam ve ortalama saatlik kazançlar günün en önemli verisi olacak. Ortalama saatlik kazançların artış hızının %0,4’ten %0,3’e gerilemesi beklenirken, yıllık bazda ise %3,2 ile sabit kalması bekleniyor. Ocak ayı tarım dışı istihdam verisinin de 183bin kişi artacağı tahmin ediliyor ki bu rakam aralık ayında 312bin kişiydi. Son olarak ise imlat PMI verisi ile haftayı sonlandıracağız.
Herkese iyi haftasonları dilerim.
Best,
Endeks Direnç Test Ediyor, Gelecek Haftanın AjandasıEndeks Mevcut Direncini Kıramadı, 90.000-90.300 En Önemli Direnç
ABD-Çin arasındaki görüşmelere odaklanan küresel hisse senedi piyasalarında görüşmelerin sonlanmasının ardından bir miktar kar satışı eğilimi dikkat çekiyor. İçeride de önceki günlerde olduğu gibi BIST küresel hisse senedi hareketlerine uyum sağlarken, kurlar iç gündeme biraz daha hassas hareket ediyor. Dün 91.000 civarında dalgalanan endeksin bu seviye üzerinde kalıcı olunup olunamayacağını takip edeceğiz. Endekste kısa vadeli düşüş trendinin sonlandığını söylemek için 91.000 üzerinde kapanışlar görmeye devam etmemiz gerekiyor. Kısa vadede takip ettiğimiz 88.500-91.000 kanalının henüz kırıldığını teyit edeilemiyor. Olası geri çekilmelerde ilk destek 89.300’de iken ana destek noktası olarak 88.500’ü takip ediyoruz.
Yeni Haftada Ne Konuşacağız?
Ocak ayının hem ekonomik hem de siyasi gelişmeler bakımından en kritik haftasına başladık. İçeride ve dışarıda yaşanacak gelişmeler fiyatlamalar üzerinde hakim olacak. Geçen haftalardan kalan gelişmelerin de birçoğunun belirsizliği devam ederken yeni haftada da izlenecek konular arasında yer alacak. İlk olarak haftanın en önemli gelişmeleri olarak karşımıza içeride TCMB’nin PPK toplantısı, dışarıda ise Brexit oylaması karşımıza çıkıyor. Bunların yanı sıra yurtiçinde işsizlik oranı ve sanayi üretimi olmak üzere açıklanacak majör veriler takip edilecek. Diğer yanda ABD’de Trump ile Demokratlar’ın Meksika sınırına duvar örülme konusunda anlaşamaması nedeniyle Federal Hükümetin kısmen kapalı olması nedeniyle takvimde olan bazı verilerin açıklanamadığını görüyoruz. ABD’de kapalı hükümet konusu yeni haftada da takip edilecek. Fitch geçen hafta çözümsüzlüğün uzaması halinde notunu düşürürüz uyarısında bulunurken, ABD’nin son not indirimi 2015 yılında gerçekleşmişti. Oldukça yoğun bir haftaya başlarken aynı zamanda küresel risk iştahının da korunduğunu hatırlatalım.
Türkiye
Bu haftaki ekonomik gelişmelerde yeni haftaya kasım ayı sanayi üretimi ile başlıyoruz. Ekim ayında aylık %0,2, yıllık bazda ise %1,2 artış gösteren sanayi üretiminin kasım rakamları 4.çeyrek büyüme tahminlerini biraz daha belirginleştirecek. Döviz kuru ve enflasyon göstergelerinin bir miktar daha istikrarlı hale geldiği kasım ayı bu anlamda sanayi verisi bakımından önemli olacak. 15 Ocak Salı günü ekim ayı işsizlik oranı açıklanacak. Haftanın en önemli yurtiçi gelişmesi ise 16 Ocak Çarşamba günü faiz kararı için bir araya gelecek olan PPK toplantısı olacak. Aralık ayında gerçekleşen toplantıda para politikalarında sıkı duruşun korunacağına işaret eden faiz karar metninde olası değişiklikler fiyatlarda dalgalanmalara yol açabilir. Son dönemde deflasyonist sürecin başlamasıyla beraber ekim ayında gördüğü %25,2 TÜFE burada zirve yapmış ve son durumda %20,3 seviyesine kadar gerilemişti. Aralık toplantısında da TCMB faiz indirimine gidecek şeklinde oluşan beklentiler sonuç olarak kur tarafında spekülatif hareketler yaşanmasına sebep olmuştu. TCMB’nin sözlü yönlendirmeye gitmeden faizlerde bir değişikliğe gitmesi piyasa açısından cesur bir adım olur. Bu nedenle ihtiyatlı davranmak açısından olası faiz metnindeki değişiklikler de gelecekteki faiz fiyatlaması kadar önemli olabilir.
Avrupa
Avrupa kıtasının bu haftaki en önemli gündemi 15 Ocak’ta yapılacak Brexit oylaması olacak. 29 Mart tarihinde tamamen Birlik’ten çıkacak olan Birleşik Krallık’ın ana gündemi bu ayrılık anlaşmalı mı olacak yoksa anlaşmasız mı. Bu nedenle 15 Ocak’ta Parlamentoda yapılacak Brexit oylaması daralan zaman karşısında önemli olacak. İngiltere'de hükümet Brexit süreci ile ilgili olarak Avam Kamarası'nda Pazartesi ve Salı günü yapılan oylamaları kaybetti. alı günü yapılacak oylamada Brexit anlaşmasını reddetmesi halinde, hükümetin 3 gün içinde yeni planlarını açıklamasını öngörüyor. Bu da, ikinci referandum gibi alternatiflerin önünün açılabilmesi demek. Bölgenin ekonomik gelişmelerine baktığımızda ise bu sefer Euro Bölgesi olarak ele alıyoruz. Pazartesi günü Euro Bölgesi sanayi üretim verisi açıklanacak. Son dönemde iyi sinyaller gelmediğini ve beklentilerin de aylık bazda %0,7, yıllık bazda ise %1,4 daralma olduğunu söyleyebiliriz. Bölge ekonomisi aynı zamanda Türk ekonomisini de yakından ilgilendiriyor. 16 ocak Çarşamba günü Almanya’nın TÜFE verileri, 17 Ocak Perşembe günü ise Euro Bölgesi TÜFE verileri önemli olacak.
ABD
Bu hafta ABD’den yoğun veri takvimi bizleri bekliyor. Pazartesi günü Fed Başkanı Powell’ın konuşması önemle takip edilecek. Son yaptığı konuşmadan sonra Fed’in dümenini daha yumuşattığı görülürken, verdiği güvercin mesajlarla dolardın diğer para birimleri karşısında değer kaybına uğramasına yol açmıştı. 15 Ocak Salı günü ABD’den ÜFE verileri açıklanacak. 16 Ocak Çarşamba günü ise açıklanacak perakende satışlar, fabrika siparişleri ve ithalat fiyat endeksi verileri önemli olacak. Son dönemde ABD’nin 2019 yılında resesyona girip girmeyeceği tartışmaları devam ederken, bu anlamda fabrika siparişleri ve perakende satışlar verileri oldukça önemli olacak. 17 Ocak Perşembe günü inşaat izinleri, toptan satış stokları ve yeni konut satışları verisi günün dolar ve çaprazlarına etki edebilecek kuvvette verileri olacak. Cuma günü ise kapasite kullanım oranı, sanayi üretimi ve Michigan tüketici güveni verileri takip edilecek.
Herkese şimdiden iyi bir hafta sonu diliyorum. Sevdikleriniz hep yanınızda olsun,
Best,
Dolarda Dip Oluşmaya Başladı mı? Yeni Haftanın GündemiOcak ayının ikinci haftasına başlamamızla birlikte artık yabancıların Noel ve yılbaşı tatilinden tamamen dönmesini ve iç piyasada işlem hacimlerinin artmasını bekliyoruz. Bununla beraber bu hafta yurtiçi gelişmelerde ekonomik verilerin dışında siyasi gündem fazlasıyla yoğun olacak. 3-4 Ocak’ta FETÖ delillerini görüşmek üzere ülkemize gelen ABD’li heyet sonrası ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton 7 Ocak’ta Türkiye’ye geliyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton terör örgütü YPG/PKK’yı kastederek, Amerika’nın Suriye’den çekilmesinin Türkiye’nin "Kürt savaşçıların" güvenliğini garanti etmesi ve DEAŞ'ın yenilmesi koşuluna bağlı olduğunu söylemişti. Bu nokta Dolarda ciddi fiyatlama yaratabilecek potansiyele sahip. Tüm bunların yanı sıra küresel majör endekslerde oluşan satış dalgası ve ABD’nin durgunluğa gittiği fiyatlamaları dikkat çekiyor. Bu hafta açıklanacak ABD verilerinden özellikle fabrika siparişleri, perakende satışlar ve enflasyon verileri ön plana çıkacak. Yoğun ekonomik gelişmelerin takvimde yer aldığı yeni haftanın bir diğer konusu ABD-Çin arasındaki ticaret görüşmeleri olacak.
Türkiye
Yurtiçinde açıklanacak ekonomik gelişmelere bakıldığında 11 Ocak Cuma günü açıklanacak cari işlemler dengesi ve TCMB Beklenti Anketi olacak. Ekim ayında 2,77 milyar dolar fazla veren cari işlemler dengesinin kasım ayında da fazla vermesi bekleniyor. Diğer bir ekonomik gelişme olan TCMB Beklenti Anketi ise ocak ayına yönelik açıklanacak. Piyasa profesyonelleri arasında anket yöntemine dayanan ve kesinlikle TCMB yetkililerinin beklentilerini içermeyen bu anket ekonomi yönetimi ile piyasa arasındaki iletişimin ne kadar güçlü/kopuk olduğu ve yönetimin sözlü yönlendirmesinin ne kadar başarılı olduğu konularının görülmesi açısından önemli. Son olarak eylül ayında açıklanan Yeni Ekonomi Program sonrası enflasyon konusunda oldukça kararlı ifadeler kullanan Hükümet yetkililerinin sözlü yönlendirmelerine ek olarak düşüşe geçen enflasyon göstergelerinin önümüzdeki periyotlarda piyasa beklentileri ile buluştuğu bu anket zaman zaman piyasada hareketlilik oluşturabiliyor.
Siyasi gelişmelere baktığımızda; 7 Ocak’ta Ankara’da olması beklenen ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton 8 Ocak’ta görüşmeler gerçekleştirecek. ABD’nin Suriye’den çekilme planı sonrası çekilme süreçsek ve bölgedeki güvenlik konuları, ayrıca DEAŞ’la mücadele gibi konuların ele alınması bekleniyor. ABD ile ilişkilerin TL varlıklar üzerinde önemli bir fiyatlamaya yol açması sebebiyle siyasi gelişmeler oldukça yoğun bir şekilde takip ediliyor.
Euro Bölgesi
7 Ocak Pazartesi günü açıklanacak kasım ayı perakende satışlar verisi ile haftaya başlayan bölge ekonomisinde haftanın ikinci işlem günü tüketici güveni takip edilecek. 9 Ocak Çarşamba günü işsizlik oranı rakamları ve hemen ertesinde ECB toplantı tutanakları önemli olacak. Geçen hafta TÜFE verilerinin ardından perakende satışlar verisi ve toplantı tutanakları bu hafta gelişmelerin başında yer alıyor. Başka önemli verinin yer almadığı bölge gündemi bu hafta veri bakımından daha sakin geçirecek.
ABD
7-11 Ocak haftası ekonomik takviminde yoğunluk ABD verilerinde olacak. Ancak sadece ekonomik gelişmeler değil bunun yanı sıra siyasi gelişmeler de takip edilecek. 7-8 Ocak tarihlerinde Çin ile gerçekleştirilecek ticaret görüşmeleri tüm dünyanın izlediği en önemli veri olacak. Bir süredir iki ülke arasında devam eden ticaret savaşlarında her iki ülke ekonomisinin zarar gördüğünün gün yüzüne çıkmasıyla piyasalarda sert satışlar görülmüştü. Bu nedenle haftanın en önemli ABD gelişmesi bu görüşmeler olacak diyebiliriz. Haftanın ekonomik takvimine bakıldığında 7 Ocak Pazartesi günü fabrika siparişleri, ISM hizmet ve Fed üyesi Bostic’in konuşması takip edilecek. 9 Ocak Çarşamba günü ise Fed toplanı tutanaklarının yanı sıra üyelerden Bostic, Evans ve Rosengren konuşmaları da yine Fed’in 2019 yılı politikalarına ilişkin ipuçları aranacak. 10 Ocak Perşembe günü toptan satış stokları günü tek ekonomik verisi olacak. Fakat diğer yanda Bullard ve Evans ‘ın konuşmaları Perşembe gününün takviminde yer alıyor. Haftanın son işlem günü haftanın bir diğer öne çıkan ekonomik verisi TÜFE rakamları açıklanacak. Fed’in 2019 yılında faiz artırımları konusunda kafaların karışık olduğu şu dönemde enflasyon göstergelerindeki durum Fed’in bu yıl uygulayacağı politikalara yön verebilir. Diğer yanda Trump’ın fed üzerindeki baskısı devam ederken, olası enflasyon yükselmesi durumunda fed baskılardan ötürü faiz artıramaz şeklinde iletişim söz konusu olursa dolarda değerlenme yerine aksine geri çekilme söz konusu olabilir.
Yeni Haftanın Ekonomi Ajandası12 Kasım haftasına başlarken geçen haftadan devreden konular yeni haftada da takip edilecek. 11 Kasım Pazar günü Paris’te bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump, uzun ve her iki ülke için de oldukça zorlu bir sürecin ardından ilk kez kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi. Diğer yanda 6 Kasım’a yapılan ABD Kongre ara seçimleri sonucunda Temsilciler Meclisi'nde kontrolü ele geçiren Demokratların, Trump'ın dış politikasını soruşturmaya hazırlandığı belirtildi. Ancak Senato’da çoğunluğun Cumhuriyetçilerin elinde olmasından mütevellit Trump hakkında yeni bir siyasi risk oluşmuş ya da fiyatlanmış değil. Yeni haftanın konularına ek olarak lokal ve uluslararası piyasalarda takip edilecek konu başlıklarının etkileri kasım ayının geneline yayılabilir. Bu hafta veri yoğun olacak. İçeride majör verilerin yanı sıra Euro Bölgesi ve ABD’de de önem düzeyi yüksek veriler takip edilecek.
Türkiye
15 Kasım’da hem ağustos ayı işsizlik oranı verisi hem de TCMB’nin kasım ayı beklenti anketi açıklanacak. Ekim ayı beklenti anketinde 2018 yıl sonuna dair enflasyon beklentileri %24,2 oranında yer alıyor. TCMB de yılın son enflasyon raporunda yıl sonu beklenti enflasyonunu %23,5 olarak açıklamıştı. TCMB %13,4’ten %23,5’e yükselttiği enflasyon beklentileri sonrası piyasa profesyonelleri ve reel sektör arasında yapılan ankette enflasyon beklenti tahminleri önem arz ediyor. son olarak ise 16 Kasım’da eylül ayı sanayi üretim verisi açıklanacak. 3.çeyreğe ilişkin son sanayi üretim verisini alacağız. Bu da 90 gün gecikmeli gelen GSYH verileri öncesinde tahmin yapma olanağı kılıyor. Eylül ayı sanayi üretim verisi sonrası 3.çeyreğe ilişkin beklentilerin daha da belirgin çerçeveye oturacağını düşünüyoruz.
Avrupa Bölgesi
İtalya’nın bütçe konusu gündemde oldukça geniş yer tutuyor. İtalya’nın endişe verici kamı borcuna hitaben AB Komisyonundan yazılan mektuba İtalyan hükümetin 13 Kasım’a kadar cevap vermesi bekleniyor. Hükümetin 15 Ekim'de AB Komisyonuna gönderdiği bütçe taslağında, gelecek yıl için GSYH'ye oranla bütçe açığı hedefi yüzde 2,4 olmuştu. Reddedilen bütçe planının gerekli düzeltmeler yapılarak 3 hafta içinde AB Komisyonuna yeniden sunulması gerektiği belirtilen açıklamada, İtalya'nın gelecek yıl vereceği bütçe açığını düşürmesi gerektiği vurgulanmıştı. Ancak İtalyan hükümeti, yüzde 2,4 oranında verilmesi planlanan bütçe açığının değiştirilmeyeceğini bildirmişti. Bunun üzerine Avrupa Birliği, İtalya'nın bütçe planına ilişkin düş kırıklığı yaratan beklentilerini açıkladı. 14 Kasım’da Euro Bölgesi’nin 3.çeyreğe ilişkin ikinci okuma büyüme verisi açıklanacak. İkinci çeyrekte çeyreksel bazda %0,2, yıllık bazda ise %1,7 büyüyen ekonominin üçüncü çeyreğe ilişkin medyan tahminleri şimdilik bulunmuyor. Birleşik Krallık ’ta 14 Kasım günü TÜFE verileri açıklanıyor. Aylık bazda enflasyonun %0,1artış beklentisi korunurken, yıllık bazda %2,4’ten %2,3 ‘e gerilemesi bekleniyor. Brexit’e ilişkin sürecin ekonomide hasar oluşturup oluşturmadığı konuları BoE’den beklentiler açısından önemli olacak. Aynı zamanda 15 Kasım günü İngiltere’den perakende satışlar verisi açıklanacak. Son olarak ise 16Kaasım Cuma günü Euro Bölgesine ait enflasyon verileri gelecek. 2019 yılında faiz artışına hazırlanan ECB, enflasyon verilerini yakinen takip ediyor. medyan tahminlere bakılırsa çekirdek TÜFE’nin aylık bazda %0,1’den %0,4’e yükselmesi bekleniyor.
ABD
Haftanın en önemli ABD gelişmeleri çarşamba gününden itibaren başlayacak. 14 Kasım günü açıklanacak TÜFE verileri ABD ekonomisinde en yüksek ekonomik öneme sahip. Kasım ayı Fed toplantısında aralık ayı için faiz artırımı olacağı sinyalleri verilirken zaten bu beklenti piyasada konumlanmış durumda. Ancak enflasyonun seyri ve trendinin şekil vereceği 2019 yılına ilişkin faiz artırım patikası hakkında piyasada 2 ya da 3 faiz artırımı gibi çeşitli farklı senaryolar gündeme geliyor. Bu nedenle açıklanacak verilerde elbette sürpriz durumu olmazsa aralık ayına yönelik değil 2019 yılına yönelik beklentilere şekil vereceği varsayılabilir. Haftanın diğer ABD gelişmeleri enflasyon verileri kadar piyasada kuvvetli fiyatlamalara sebep olması beklenmese de gün içinde dolar ve karşısındaki para birimleri, emtialarda anlık hareketlilikler sağlayabilir. 15 Kasım perşembe günü ekim ayına ait perakende satışlar ile eylül ayına ait işletme stokları hareketliliğe sebep olabilir. Son olarak haftayı ekim ayına ait ABD sanayi üretimi verisi ile kapatacağız. Beklentilerde eylül ayına göre önemli bir değişikliğe işaret etmezken, beklentilerde yaşanabilecek olası bir sapma durumunda dolar bazında hareketlilik oluşabilir.
Haftanın Önemli Gelişmeleri; Enflasyon, Ara Seçimler, Fed&İran5 Kasım haftasında bizi bekleyen gelişmeler önem dereceleri sebebiyle dünyadaki senaryoları değiştirebilir ve yeni fiyatlamalara yol açabilir. Bu ayın hatta yılın en önemli verisi 6 Kasım ABD ara seçimleri. İçeride ise 5 Kasım Pazartesi günü açıklanacak Türkiye ekim ayı TÜFE-ÜFE enflasyon verileri olacak. Geçen hafta yaşanan siyasi gelişmelerin etkileri yeni haftada takip edilecek. Rahip Brunson’ın serbest bırakılmasının ardından ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Türkiye’ye yönelik yaptırımlar konusunda en kısa sürede açıklamada bulunacağını söylemesinin ardından gözler bu cepheye dönmüş ve piyasada çeşitli beklentilere yönelik spekülasyonlar oluşmuş durumda. Bu spekülasyonların başında Türkiye-İran petrol ticaretine yönelikti. 4 Kasım’da ABD’nin İran’a yönelik yaptırımların son etabı devreye girecek. Bu tarihle birlikte İran'la başta petrol alışverişi olmak üzere önemli derecede ticaretimiz kısılacak. Brunson’ın bırakılmasının ardından Pompeo’nun bahsetmiş olduğu Türkiye’ye yönelik yaptırımlar hakkında piyasada çıkan spekülasyonlardan biri de İran petrolüne yönelikti. Cuma günü haber sitelerinin geçtiği son dakika başlıklarında kaynaklara göre ABD 8 ülkeye İran petrolü konusunda muafiyet verebileceği yönündeydi. Ancak Enerji Bakanı kendilerine gelen bir haber olmadığını belirtmişti. Hafta içerisinde ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararı olacak ancak ara toplantılardan önemli bir değişikliğe yol açacak karar beklenmediği için önem sıralamasında geride bulunuyor.
Haftalık Ekonomik Takvim
www.resimag.com
Türkiye
Türkiye’nin bu haftaki tek ve en önemli gelişmesi 5 Kasım Pazartesi açıklanacak ekim ayı TÜFE ve ÜFE verileri olacak. Eylül ayında %24,52 olarak açıklanan TÜFE ‘nin bu yıl içerisinde zirve yaptığı beklentileri çoğunlukla hakim. Foreks anketinde yer alan beklentilere göre aylık medyan tahmin %1,94 olurken, yıllık bazda ise%24,34 olarak açıklanması yönünde. Diğer yanda TCMB’nin son Enflasyon Raporu sunumunda da gördük ki enflasyonda yüksek seyrin devam edeceği fakat artış ivmesinin yavaşlayacağı mesajları verildi. TCMB’den şimdilik yeni bir faiz artışı beklenmiyor. Ancak enflasyon beklentilerden saparsa bu sefer fonlama maliyetini gecelik borç verme faizine çekebilir ve sıkı para koşullarını daha da sıkma yoluna gidebilir. Şayet bu senaryo gerçekleşirse kurlarda kısa vade oynaklık görülebilir.
ABD
Haftaya ABD imalat PMI verisi ile ISM imalat dışı PMI verileri başlıyoruz. 5 Kasım Pazartesi açıklanacak bu verilerin önemli bir fiyatlamaya sebep olması beklenmiyor. ABD’de bu ayın hatta bu yılın en önemli verisi 6 Kasım Senato ara seçimleri olacak. Son gelen anketlerde %50,3 Demokratlar önde olurken, Trump’ın partisi Cumhuriyetçiler ise %41,8 oranında bulunuyor. Ancak 2016 ABD seçimlerinde neredeyse hiçbir anket Trump’ı favori aday göstermiyordu. Bu nedenle anketlerin Brexit ve ABD seçimlerindeki başarısızlıklarını unutmamak gerekir. Haftanın bir diğer önemli ABD gelişmesi ise 7-8 Kasım tarihlerinde yapılacak Fed toplantısı; beklentiler değişiklik yapılmaması yönünde. Bu nedenle Fed toplantısı önem bakımından bu ay geride kaldı diyebiliriz. 9 Kasım Cuma günü ise ABD’den ÜFE rakamları açıklanacak. Aylık bazda %0,2’den %0,3’e yükselmesi, yıllık bazda ise %2,5 düzeyinde sabit kalması yönünde. Çekirdek ÜFE’nin ise aylık %0,2, yıllık bazda ise %2,5 düzeyinde değişmemesi bekleniyor. Önümüzdeki hafta gelecek TÜFE verileri öncesi ÜFE enflasyonu öncü olabilir.
Avrupa
Bu hafta Avrupa’nın ekonomi gündemi sakin seyredecek. Haftanın ikinci işlem günü olan 6 Kasım’da Almanya fabrika siparişleri ile bölge genelindeki hizmet PMI rakamları takip edilecek. Fiyatlamalarda önemli bir değişikliğe yol açması beklenmese de beklentilerdeki sapma elbette önemli. 7 Kasım Çarşamba günü ise Euro Bölgesi perakende satışlar, 9 Kasım Cuma tarihinde ise Birleşik Krallık’ın 3.çeyrek GSYH verileri açıklanacak. Birleşik Krallık’ta büyümenin çeyreksel bazda ivme kazanarak %%0,4’ten %0,6’ya çıkması bekleniyor.
Asya
Haftanın ilk işlem gününe BoJ’un son toplantı tutanakları ile BoJ Başkanı Kuroda’nın açıklamaları ile başlıyoruz. Bu hafta açıklanacak hizmet PMI verilerini de Çin kanadında pazartesi günü izleyeceğiz. 8 Kasım Perşembe günü de Çin’den açıklanacak ihracat-ithalat-ticaret dengesi verileri önemli olacak. Ekim ayına ait veri ABD’nin son yaptırımlarını da içeriyor. Bu nedenle ticaret savaşlarının etkilerini daha rahat ölçebileceğiz. Son olarak ise 9 Kasım Cuma günü Çin’de TÜFE rakamları açıklanacak. Ekim ayına ait TÜFE verisi 4.çeyrek büyümeye yönelik ilk sinyalleri verebilir. Bu nedenle haftanın önem düzeyi en yüksek asya gelişmesi olarak takip edilecek.
Yoğun Haftanın Ekonomi & Siyaset GündemiYeni haftanın yurtiçi gündemi oldukça yoğun ve yorucu olacak. Hem ekonomik verilerin yoğunluğu hem de mecliste başlayacak bütçe görüşmeleri siyaset ve ekonomi gündemini meşgul edecek. Yalnızca yurtiçi gündem değil yurtdışı özellikle Avrupa’nın da siyasi gündemi oldukça yoğun olacak. 17 Ekim’de başlayacak AB Zirvesi’nin başlıca konusu Brexit görüşmeleri olacak. Son günlerde yoğun bir şekilde müzakerelerin devam ettiği haberlerini aldığımız İngiltere-AB taraflarının ekim-kasım aylarında anlaşmaya varacağı yönünde beklentiler oluşmuş durumda. Brexit’e ilişkin görüşmeler küresel borsaların tamamında fiyatlanabilir. 17 Ekim’de ABD ‘de eylül ayına ait Fed toplantısının tutanakları yayımlanacak. Fed ’in aralık ayında faiz artıracağı beklentileri neredeyse tüm piyasalara yayılmış durumda. Bu nedenle değişik bir söylem / sürpriz olmadıkça piyasalara geniş çaplı etkisini beklemiyoruz.
Türkiye
15-19 Ekim haftasında Türkiye’nin ekonomi takvimi oldukça yoğun geçecek. Pazartesi günü saat 10:00’da temmuz ayı işsizlik oranı, saat 11:’00 de ise eylül ayı bütçe dengesi açıklanacak. Haftanın en önemli verilerinden biri olan ağustos sanayi üretimi 16 Ekim Salı günü saat 10:00’da açıklanacak. Üçüncü çeyreğe ilişkin ikinci sanayi üretim verisi aynı zamanda büyüme tahminlerinin de şekillenmesine yardımcı olacak. Türkiye’nin özellikle ikinci ve üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme beklentileri oldukça kısılmış durumda. Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'nin 2018 ve 2019 büyüme tahminlerini düşürdü.2018 için büyüme tahminini yüzde 4.2'den 3.5'e ve 2019 tahminini yüzde 4'den yüzde 0.4'e çekmişti. Bu nedenle üçüncü çeyrekten başlamak üzere 2019 yılı boyunca büyüme rakamlarının gerilemesi bekleniyor. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye'nin 2018'in 2. yarısında resesyona girebileceğini belirtti. 17 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) 2019 yılı bütçe tasarısı geliyor. Mali yıl başına kadar karara bağlanması gereken tasarıda Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda, kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini, her bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının Genel Kurulda görüşülmesi sırasında, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar. 18 Ekim Perşembe günü ise TCMB’nin Ekim ayına yönelik beklenti anketi açıklanacak. Piyasa profesyonelleri arasında anket yöntemine dayanan beklenti anketinde yer alan rakamların TCMB yetkililerine ait olmadığını bir kez daha hatırlatmakta fayda var.
Avrupa
Bu hafta Avrupa’nın en önemli gündemi 17 Ekim Çarşamba günü açıklanacak Euro Bölgesi TÜFE verileri ile 17-18 Ekim’de başlayacak ve iki gün sürecek olan AB Zirvesi olacak. İlk olarak TÜFE’den başlarsak %2 enflasyon hedefi olan ECB son zamanlarda bu hedefine ulaşmış gözüküyor. Yıllık enflasyon artışının %2,1 ile sabit kalması beklenirken, olası yukarı yönlü sürprizler euroda değerlenmeye sebep olabilir.
Diğer önemli konu ise AB üyesi 28 ülke liderinin katılımıyla 17 ve 18 Ekim 2018 tarihlerinde Brüksel'de düzenlenecek AB liderler zirvesinin ana gündem maddesi Brexit müzakereleri olacak. AB, Kuzey İrlanda'nın Gümrük Birliği içinde yer alarak AB mevzuatına tabi olmasını talep ediyor. İngiltere ise Brüksel'in, Birleşik Krallığın Birlikten çıkışına onay verirken, Birleşik Krallığın bir parçası olan Kuzey İrlanda'yı Gümrük Birliği dahil AB mevzuatına tabi tutmak istemesini bağımsızlığa müdahale olarak görüyor. İngiltere Başbakanı Theresa May, Brüksel'in Kuzey İrlanda'da AB hukukunun ve gümrüklerinin geçerli olmasını talep eden teklifini, "anayasal bütünlüğe" aykırı bulduğunu açıklamıştı.
ABD
Haftanın ABD verisi oldukça yoğun. Pazartesiden başlamak üzere haftanın son işlem gününe kadar yoğun bir ekonomik takvim bizi bekliyor. Diğer yanda ABD’nin gündemi sadece ekonomik takvim ile sınırlı değil. Başkan Trump’ın yaptığı ve yapacağı açıklamalar, atacağı tweetler ve Çin ile ticaret çekişmelerine ilişkin olası hamleler gündemin son dakikaları olarak yine en üst sırada takip edilecek. Son olarak Fed’e faiz politikaları nedeniyle ‘Çıldırmış olmalılar’ diyen Başkan Trump geçen hafta ikik kez Fed’e çatan açıklamalarda bulunmuştu. 15 Ekim Pazartesi günü ABD’den perakende satışlar ve işletme stokları verisini alacağız. Aylık perakende satışların %0,1’den %0,4’e yükselmesi beklenirken, işletme stoklarının da %0,6’dan %0,5’e gerilemesi bekleniyor. Perakende satışlarının artması ve işletme stoklarının azalması dolar açısından olumlu senaryolar. 16 Ekim Salı günü eylül ayına ilişkin sanayi üretim ve kapasite kullanım oranı açıklanacak. Üçüncü çeyreğe ilişkin gelecek son veriler büyüme ABD’nin üçüncü çeyrek büyüme beklentilerini de şekillendirecek. 17 Ekim Çarşamba günü Fed’in eylül ayına ait toplantı tutanakları açıklanacak. Tutanaklarda üyelerin para politikalarına ilişkin görüşleri ve ekonomik görünüme ilişkin düşünceleri yer alacak. Taze bir veri olmasa da ve aynı zamanda aralık ayındaki toplantıda faiz artırımına neredeyse kesin gözüyle bakılması sebebiyle önemli rota değişikliği olmadığı sürece fiyatlamalarda volatiliteye sebep olmayabilir.
Haftanın son işlem gününde ABD’den mevcut konut satışları verisini alacağız.
Asya
Yeni haftada asya kıtasının en önemli gündemi Çin’in üçüncü çeyreğe ilişkin büyüme rakamları olacak. Cuma sabaha karşı saat 05:00’da açıklanacak veride çeyreksel bazda büyüme artışının %1,8’den %1,6’ya gerilemesi, yıllıklandırılmış bazda ise büyüme artış hızının %6,7’den %6,6’ya gerilemesi bekleniyor. Son dönemde ABD ile yaşadığı ticaret savaşlarına ilişkin birbirlerine gümrük vergileri getiren her iki ülkede bu durumun büyümede bir miktar yavaşlamaya yol açacağı bekleniyor. Bu nedenle beklentilerin düşürüldüğü görülürken, olası süprizler yüksek volatilitede fiyatlamalara sebep olabilir.
16 Ekim Salı günü saat 04:30’da Çin’de TÜFE rakamları açıklanacak. Yıllık TÜFE’nin %2,3’ten %2,5’e çıkması, aylık bazda ise %0,7’de sabit kalması bekleniyor.
Yoğun Çin gündeminin ardından Japonya’ya dönecek olursak, pazartesi günü Japonya’da ağustos ayına ilişkin sanayi üretim verileri açıklanacak. Diğer önemli bir gelişme ise haftanın son işlem gününde BoJ başkanı Kuroda’dan gelecek. Son zamanlarda süper genişleyici para politikalarının sonsuza kadar devam etmeyeceğini söylemesiyle BoJ’un politikalarında bir değişikliğe gidip gitmeyeceği konusu kafalarda soru işaret olarak kalmıştı.
TSKB T.S.K.B. TÜRKİYE SINAİ KATILIM BANKASI ve Yorumu : Teknik açıdan oluşan formasyon 0,77 aşağısında çöp olur..
Tskb'nin kredi için gerekli fonlamalar bulma konusunda sıkıntılı olmadığını geçtiğimiz günlerde 15 uluslararası bankadan 220 milyon dolar tutarındaki sendikasyon kredisi sağlaması ile anladık. Ve kredi notunda da sorun olmadığını gördük.. Bu sendikasyon kredisini ; CITI, Commerzbank Aktiengesellschaft Filiale Luxemburg, ING Wholesale Banking, Societe Generale, Standard Chartered Bank, Unicredit Bank AG, BayernLB, Sumitomo Mitsui Banking Corporation, Credit Suisse (Switzerland) Ltd., J.P. Morgan Securities plc, Raiffeisen Bank International AG, Intesa Sanpaolo S.p.A., London Branch, Banka Kombëtare Tregtare Sh.a., DZ Bank AG Deutsche Zentral-Genossenschaftsbank, Frankfurt am Main ve Mashreqbank olmak üzere 11 ülkeden toplam 15 imza.
Bu sendikasyon fonunun TSKB 'ye maliyeti ise çok iyi : 367 gün vade ve Euribor / Libor + yüzde 1.45 oran ile . Türkiye'deki kredi oranlarını düşününce ciddi kar marjı olabilecek güçlü fonlama ile yoluna devam edecek ve 6 aylık gelen muazzam karlılığını da sürdürecektir. T.Kalkınma Bankası'nın ( klnma) BIST:KLNMA devlet tarafından desteklenerek Türkiye'deki büyük projeler , katma değeri yüksek yatırımların ön planda olmak zorunda olduğu ve yeni bir atılım sürecinin kaçınılmaz olduğu dönemde TSKB gibi katılım bankalarına büyük iş düşmektedir. O yüzden de standart bankalardan ziyade "katılım bankalarının" pozitif yönde ayrışacağını düşünüyorum.
Son işlem gününde 0,81 kapanış ile 0,77 aşağısını test etmek istemeyen hissede invst.ly 0,83 üzerinde çok daha olumlu bir görüntü beklerim.
Yılın Son Çeyreğine Başladık, Siyaset Yoğun Bir Ay OlacakEkim ayının gelmesi ile birlikte yılın son çeyreğine başladık. Bu ayki verilerin yoğunluğunun yanı sıra siyasi gelişmelerin de ağırlıkta olduğunu görüyoruz. Yurtiçinde ayın en önemli verileri 3 Ekim’de açıklanacak TÜFE, 25 Ekim TCMB toplantısı ve 31 Ekim’de yayımlanacak yılın son enflasyon raporu olacak. Siyasi gelişmelerin başında ise 12 Ekim Cuma günü Rahip Brunson davası olacak. ABD ve Türkiye siyasi ilişkilerini ilgilendiren bu önemli davada çıkacak sonuçlar iki ülke arasındaki diyaloğu da belirleyecek. Ekim ayında Fed toplantısı bulunmuyor ancak ECB ve BoJ toplantıları takip edilecek. Avrupa Birliği’nin bir numaralı gündemi Brexit konusuna çözüm aranıyor. Mart 2019 tarihinde İngiltere AB’den ayrılıyor ancak henüz iki taraf arasında bir anlaşma imzalanmadı. Ticaretten vize serbestisine kadar masada bir çok konu belirsiz bir şekilde duruyor. 18 Ekim tarihinde Brexit görüşmesi yapılacak. Kasım ayına kadar anlaşma yapılması bekleniyor. Yoksa her iki taraf için de belirsizlikler para birimlerini olumsuz etkileyebilir. Ekim ayında bu gelişmeler öne çıkarken, siyasi cepheden gelecek mesajlar ve ticaret savaşı kapsamında ABD-Çin-Japonya ve Avrupa ilişkileri de takip edilecek.
Ayın Ekonomi Ajandası
ibb.co
Türkiye
1 Ekim Pazartesi günü BDDK’nın ağustos ayı bankacılık toplu bilançosu açıklanıyor. Üçüncü çeyreğe ilişkin gelecek bu ikinci veri solo bilançolar için son açıklama tarihi 30 Ekim olan şirketlerde bankacılık sektörüne yönelik olarak kar tahminlerinde önemli olacak. Ayın belki de en önemli verisi olan TÜFE ve ÜFE 3 Ekim’de açıklanıyor. Aylık enflasyonun %2 üzerine çıkması beklenirken, şayet çekirdek göstergelerde artış eğilimi durursa piyasa enflasyonun eylül ayında zirve yaptığını ve artık dönüşün başladığını fiyatlamaya başlayabilir. Bu durum TL varlıklar için olumlu olabilir. Şayet enflasyondaki artış eğilimi durursa veya yavaşlarsa TCMB’nin faiz artırım beklentileri de şekillenir. Son olarak 625bp yaptığı faiz artırımı ile beraber enflasyon seviyesinin üzerine çıkan TCMB piyasayı %24 seviyesinden fonluyor.
11 Ekim’de ödemeler dengesi geliyor. Nisan ayından itibaren artış eğilimine giren kur ağustos ayında artış eğilimini hızlandırmış ve kur şoku yaşamamıza neden olmuştu. Kurda yaşanan spekülatif artış ithalat talebinin daralmasına ve cari açığın düşmesine neden olacaktır. Bu nedenle cari işlemler açığının daralması söz konusu olabilir. Cari açığın daralması ise ülkede sıcak para gereksinimin azalması anlamına geliyor.
15 Ekim’de Türkiye işsizlik oranı ve bütçe dengesi açıklanacak. Majör veriler olarak takip edilse de fiyatlamalarda önemli bir etkisi bulunmuyor.
18 Ekim’de TCMB Beklenti Anketi açıklanacak. Piyasa profesyonelleri arasında anket yöntemine dayandırılan beklenti anketinde yakın dönem, yıl sonu ve 12 ay sonrası için ekonomik veri tahminleri bulunuyor. Bu açıdan bakıldığında piyasanın enflasyon-kur ve faiz cephelerinde durduğu yer önemli olacak.
Hazine, 24 Ekim tarihinde, 2 ve 5 yıl vadeli iki tahvil ihalesi gerçekleştirmeyi planlıyor
25 Ekim’de TCMB’nin faiz kararı bekleniyor. Eylül ayında koridorda yaptığı 625bp faiz artırımın ardından piyasa beklentilerinin önüne geçen ve piyasayı üstten şaşırtan TCMB’den yeni bir faiz artırımı beklenmiyor. Ancak 3 Ekim’de açıklanacak TÜFE verisi yine de beklenti yönetimi açısından önemli olacak.
31 Ekim’de TCMB yılın son Enflasyon Raporu sunumu yapıp raporu yayımlanacak. TCMB üyelerinin enflasyon konusunda piyasa yönlendirmesi vereceği mesajlar önemle beklenirken, piyasa fiyatlamalarına da yardımcı olacak. TCMB son yaptığı faiz artırımı ile piyasaların önüne geçmiş ve kredibilite konusunda ödün vermemişti.
ABD
Ekim ayında Fed toplantısı bulunmuyor. Bu nedenle daha az yoğun ekonomik verilerin etkilerinin olduğu fakat gündemin ana eğilimin siyaset tarafındaki gelişmeler olduğunu düşünüyoruz. ABD’nin Çin’e karşı artırdığı gümrük vergileri, Japonya’ya göz dağı vermesi ve AB ile otomotiv sektörü üzerinden yaşadığı sürtüşmeler doların değerini etkiliyor. Eylül ayı Fed toplantısında yayımlanan projeksiyon ve Powell’ın konuşmaları oldukça net mesajlar içeriyordu. Para politikası yönünden sürprize mahal vermeyen ve piyasa ile yalın iletişim kuran Fed’in tahminleri aralık ayındaki toplantıya kadar fiyatlamalarda etkili olabilir.
2 Ekim günü Başkan Powell konuşma yapacak. 3 Ekim günü ADP özel sektör istihdamı, 5 Ekim günü ise tarım dışı istihdam, işsizlik oranıve ortalama saatlik ücretler verileri ön planda olacak. Belki de ayın en önemli ABD verisi olan TÜFE 11 Ekim’de açıklanacak.Yazın düşüş eğilimine giren enflasyon verisinde önemli sürpriz gelişme yaşanmadığı sürece fiyatlamalarda volatiliteye sebep olmayabilir.
Avrupa Birliği
Avrupa Birliği’ninin ekim ayı gündeminde en önemli veriler ilk olarak Brexit toplantısı ikinci olarak ise ECB toplantısı olacak. 18 Ekim tarihinde Brexit görüşmesi yapılacak. Kasım ayına kadar anlaşma yapılması bekleniyor. Yoksa her iki taraf için de belirsizlikler para birimlerini olumsuz etkileyebilir. Avrupa Birliği'nin müzakerecisi Michel Barnier, Brexit anlaşması ve İngiltere'nin egemenliğine saygı duyacağı İngiltere'yle gelecekteki bir işbirliği modeli için çalıştığını söyledi. İngiltere’de siyasi çalkantılar devam ederken, bu durum pounda olumsuz yansıyor. Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lider kadrosu, AB ile Brexit müzakerelerinin tıkanma görüntüsü vermesi ile birlikte erken genel seçimi gündeme getirdi. Başbakan Theresa May, ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılacağı tarih olan 2019 yılının Mart ayı öncesi yapılacak bir genel seçimin, "ulusal çıkarlara uygun olmayacağını" söyledi. Tüm bu karışık görünüm üzerine İngiltere’deki siyasi çalkantılar ve belirsizlikler hem euroyu hem de poundu olumsuz etkiliyor.
25 Ekim’de yapılacak ECB toplantısında bankanın tahvil alımlarını yarı yarıya indirerek 15 milyar € düzeyine indirmesi ve tahvil alımlarını aralık sonunda bitirmesi bekleniyor. ECB, önceki toplantısında önce parasal genişlemeyi azaltma sonra da durdurma kararı aldı. Uyguladığı parasal genişleme programı çerçevesinde piyasaya ayda 30 milyar euro veriyor. ECB yetkilileri, bu paraları nasıl geri çekeceklerini yani parasal sıkılaştırmaya ne zaman ve hangi boyutta başlayacaklarını henüz açıklamadılar.
İyi Haftalar ve bolca kazançlı bir ay dilerim,
Best