AVRUPA YAT.HOLDİNGFincan-Kulp formasyonuna güzel bir örnek olabilecek şekilde bir fiyat gelişimi söz konusu.
Kulp boyu kadar bir mesafeyi soluksuz bie şekilde alan fiyatın, formasyonu tamamlaması için "hed3ef yükseliş" olarak gösterilen mesafeyi de alması gerekiyor.
İçinde bulunduğu yükselen kanal hayali direncini günlükte aşmış olan ve yeni haftaya direnç seviyesinin üstünde kalarak başlayacak olan fiyat, hafta başında kanal içinde girmez ise fincan-kulp formasyonunu tamamlama konusunda hızlı yol alabilir.
Yatırım önerisi değildir.
Avrupa
EURUSD 1,07 Direnç noktasını gördükten sonra ne olacak ?#AB tarafında dün yayınlanan #50bazpuan faiz kararı eur'da yükselişlerin görülmesine sebep oldu, bu yükselişler bu gün açıklanacak enflasyon verisi ile birlikte aklıllara 2 seneryo düşürmektedir.
Senaryo 1 : Eurusd paritesi bulunduğu seviyeden destek alarak 1.0720 seviyesini test edecektir. Yeterli hacimi bulamayıp 1,0590'a kadar geri çekilmesidir.
Senaryo 2 : Eurusd paritesi enflasyonun düşmesi ile hacim kazanır öncelikle 1.06980 ardından 1.0810 seviyelerine kadar tırmanmasıdır.
YTD
AVHOL KIRILIM GELDİ HEDEFLER ARTIK AKTİFHisse siyah çizgiyi henüz kırmamışken paylaşımını yapıp hedeflerini vermiştim. Kırılım geldi, üstünde kalıcılık sağladığı taktirde hedeflerine gitmesini bekliyorum. İzleyip görelim. Grafik ve yazdıklarım tamamen kişisel görüşümdür ve kesinlikle yatırım tavsiyesi değildir!!
-Borsa Kaplanı
US Dollar ve Euro / Dünya Geneli GelişmelerDünya yeni bir Rus-Ukrayna kedi fare oyununa hazırlanırken, Avrupa "müsteşarlarının" yarım asırdır çok sevdikleri ülkeye ellerinde çiçeklerle gelecek olması" çok da tuhaf değil(!)
Geçen yazıda "bizim anladığımız tabirle" doları etkileyecek olacak DXY ve EURO/USD özellikle belirtilmişti. 1.17'ye doğru ilerleyen EURO/USD'ye Avrupa "ekonomi müdürü"'nün piyasalar bizi istediği kadar test edebilir şeklinde verdiği mesaj EURO'nun kaybettiği güç karşısında her an harekete geçebileceği mesajını verdi. Şimdilik bu "pençe gösterimi" iki para birimi arasındaki dengeyi sağlasa da bu mesajın ne kadar gerçekçi olduğu ilerleyen günlerde çıkacak.
Başta olası Ukrayna-Rus yeni krizi Avrupa'yı uğraştıracak bir meşgale olacağa benziyorken, "mevzuya" ABD'nin de dahil olması durumunda gelişen ülke piyasaları olumsuz etkilenebilir.
El mahkum şekilde Türkiye'ye ellerinde çiçeklerle gelecek "Avrupa müsteşarlarının" daha gelmeden olumlu hava yaratması ise Türkiye'yi jeopolitik nedenlerle etkilendiği ekonomik alanlarda kısa süreli gevşeme yaratabilir. Verilen mesajların dikkatle takip edilmesi, Rus-Ukrayna krizinin neye evrileceği, içte yaşanan gelişmelerin takibi önemli gözükmekte.
4 saatlik MA50'nin geçtiği ve psikolojik 8 direncine yakın 8,05 noktası ve şahsi kısa süreli mor renkli trendin alt bandı olan 8,15 takip edilmelidir. 4 Senelik uzun süreli trend (ilk yazıdan daha detaylı bakılabilir)de kalmamız önemli.
Şahsi tahminimdir herhangi bir yatırım tavsiyesi, yatırım yönü ve manipülasyon içermemekle beraber Dünya geneli gelişmeler üzerinden yapılan tahminleri içermektedir.
ÖZEL NOT: Altın krizlerden hoşlanan parlak bir materyaldir, onu da özellikle belirtelim.
AVHOL AVRUPA YATIRIM HOLDİNG A.ŞKendime nottur, yatırım tavsiyesi değildir
Günlük grafikte yükselişinden ziyade, geçmişte eriştiği 8,79 seviyesine gelerek çanağını tamamlaması gerekiyor. Sonrasında bir kulp tamamlayarak esas yönünü gösterecektir.
Stop-loss 4,89 alınarak;
Hedef 1: 5,85
Hedef 2: 7,00
Hedef 3: 8,94 olarak alınabilir.
EurTryEuro bölgesi tıpkı Sterlinde olduğu gibi geçici ekonomik sorunlarla karşı karşıya ve bu da göstergeler de, ikisinin para biriminin de nisanın ortaları sonrasında güç toplayacağına yönelik. EurTry üçgen içinde son dokunuşunu 618 bölgesine gerçekleştirmiş. Bu dokunuşun ardından üçgenin yukarı kırılmasını sağlayacak 5. hareket işlemi, aylık ve haftalık grafikte başlamış durumda. Düşüş beklediğim nokta kırmızı bölge olan ve fiboyu 1 tamamlayacak olan 382 bölgesi. Bu sebeple 6,50'leri görebiliriz. Mayıs ayı Avrupa pariteleri için şenlikli olacak gibi gözüküyor. Yatırım tavsiyesi değildir.
Ceren Tuzcadan Hafta Öncesi Euro/Dolar Teknik AnaliziGeçtiğimiz haftayı 1.10154 seviyesinden kapatan Euro/Dolar
paritesinde dip bölge testleri gerçekleşmektedir. Bir dikdörtgen oluşumu
içerisinde olan paritede dikdörtgen kırılım bölgesi dikkatle takip edilmelidir. Parite 1.09867
seviyesinin üzerinde kaldığı sürece pozitif beklentim devam edecektir. 1.10970 seviyesi
ilk önemli dirençtir. Önümüzdeki hafta paritede yükseliş yönlü ataklar beklemekteyim
(Eğitim çalışmasıdır yatırım tavsiyesi değildir.)
EURUSD DİPTEN DÖNÜŞ DEVAM EDİYORParite ısrarlı bir şekilde 1,10 seviyesinde tutunmayı başardı. Özellikle Cuma günü açıklanan verilerde ABD Sanayi üretimi verisinin beklentileri karşılamaması ile birlikte doların değer kaybı yaşadığını ve 1,1050 seviyesinin aşıldığını görüyoruz. Bugün benzer bir fiyatlama ile sınırlı yukarı hareketi veri akışının zayıf olduğu bir günde görebiliriz. Çarşamba gününe kadar çok net fiyatlamayı değiştirecek veri akışı olmaması yatay yukarı hareket ile tekrar 1,11 seviyelerine yükselişi beraberinde getirebilir.
Yeni Haftanın Gündemi 8 Temmuz // İlk Batarya GeliyorYeni haftanın veri takvimi çok yoğun olmasa da siyaset gündemi hareketli geçeceğe benziyor. Özellikle S400 konusunu piyasa fiyatlamalarında G20 sonrası göremiyoruz fakat önümüzdeki hafta bir batarya Türkiye’ye gelecek. Hatırlanacağı üzere toplam 4 batarya siparişi vardı. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Ellen Lord, Türkiye'ye Rus yapımı S-400'lerden vazgeçmesi için 31 Temmuz'a kadar süre tanındığı belirtmiş, vazgeçmemesi halinde ise Türkiye’nin F-35 programından çıkartılacağını söylemişti. 31 Temmuz sürecinin bir parçası olarak önümüzdeki hafta bataryanın Türkiye’ye gelmesi ikili ülke ilişkilerini ne boyuta taşıyacak bilinmiyor. Ancak G20 Zirvesinde Trump’ın Türkiye’ye arka çıkan konuşmalarından sonra bazı ABD Kongre üyelerinin Türkiye’ye karşı sergilediği tutumu yumuşattığı söylemleri yer alıyor. Yine de olası bir CAATSA yaptırımı dahilinde Trump’ın 6 aylık süreyle yaptırımları erteleme yetkisi bulunuyor. Ay sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile NATO zirvesinde görüşmesi beklenen ABD Başkanı Trump'ın S-400 konusunda bir uzlaşıya varılamaması halinde muhtemelen Türk ekonomisine en az zarar verecek, ilişkileri en az gerecek olan yaptırımları tercih edeceği belirtiliyor. Piyasanın bu yöndeki beklentileri doğrultusunda da iç piyasada 31 Temmuz öncesi iyimser bir hava hakim. Diğer tarafta ay sonu yapılacak Fed toplantısı öncesinde bu hafta alacağımız Fed tutanakları da oldukça önemli olacak. Bilindiği üzere piyasanın geneli yıl genelinde 25bp faiz indirimini fiyatlarken, %25 olasılıkla da 50bp indirim olabileceği ön görülüyor. Bu nedenle Fed içerisindeki hava ve üyelerin tutumu bu beklentilere şekil vermede önemli olacak.
Türkiye
Türkiye’nin bu hafta iki önemli majör verisi açıklanacak. İlk olarak 11 Temmuz Perşembe günü mayıs ayı cari işlemler dengesi gelecek. Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın da söylemleriyle mayıs ayında olmasa bile haziran ayında cari fazla verileceğini ve bunun 17 yıllık mevcut hükümet döneminde ilk kez gerçekleşeceğini belirtmişti. En son açıklanan nisan ayı rakamlarıyla kümüle cari açık 8,6 milyar dolara kadar geriledi. Bu rakam son 15 yıllık süreçte en düşük seviye. Cari açığın gerileyen ekonomik aktiviteler nedeniyle geriliyor olması her ne kadar fazla olumlu gözükmese de sıcak para ihtiyacının azalması da kurun dalgalı seyri açısından büyük önem taşıyor. Diğer tarafta piyasada gelişen önemli bir konsensüs veri bulunmuyor. 12 Temmuz Cuma günü mayıs ayına ait sanayi üretim rakamları açıklanacak. Nisan ayında %4 daralan sanayi üretimi beklentileri karşılayamamış ve ikinci çeyrek ekonomik aktivitelere ilişkin zayıf sinyaller vermişti. Geçen pazartesi açıklanan haziran ayına ilişkin imalat PMI rakamı ise 45,30’dan 47,90’a yükselmesiyle iyimser sinyallerin geldiği imalat sanayide mayıs ayına ilişkin sanayi üretim rakamları da bu açıdan önemli olacak.
Avrupa
Pazar günkü Yunanistan seçimlerinin ardından Avrupa’nın ekonomi gündemi ECB tutanaklarında olacak. Son olarak Başkan Draghi’nin verdiği mesajlarda ECB’nin daha fazla genişleyici önlemler alabileceğinin sinyallerini vermesiyle ECB’nin bu açıdan duruşu merak edilmişti. Hali hazırda depo faiz oranı -%0,40 olan bankanın politika faizi %0,00 düzeyinde bulunuyor. Bazı küresel merkez bankaların faiz indirim sürecine girdiği dönemde ECB üyelerinin görüşlerinin yer verileceği tutanaklar piyasa ile iletişimde önemli bir yer tutuyor. 8 Temmuz Pazartesi günü Sentix yatırımcı güven endeksi açıklanacak. Euro üzerinde büyük etki yaratmasa bile endeks ve endeks vadelilerinde zaman zaman harekete sebep olabilen bir veri. 10 Temmuz Çarşamba günü Birleşik Krallık sanayi üretim rakamları açıklanacak. Birleşik Krallık’ın temel problemi Brexit. Eğer anlaşma sağlanırsa BoE Başkanı Carney acil bir faiz artışından bahsetmişti. Dolayısıyla ekonomik aktivitelere ilişkin gelecek olan rakamlar faiz artışını desteklerse bu açıdan sterlin erken bir fiyatlamaya girebilir. Fakat sanayi üretiminden beklentiler mayıs ayında yıllık artışın %2,7’den %1,0’e gerilemesi yönünde. Son olarak 12 Temmuz Cuma günü Euro Bölgesi sanayi üretim rakamları açıklanacak. Aylık bazda %0,1 artış beklenirken yıllık bazda ise %0,4 daralmadan %1,7 daralmaya gerilemesi bekleniyor. Bölge genelindeki ekonomik aktivitelerdeki gidişat ileriki dönemlerde ECB’nin karar vermesinde etkili olacak.
ABD
31 Temmuz’da yapılacak FOMC öncesinde bu hafta ABD’de Fed başkanı Powell ve bazı FOMC üyeleri demeçlerde bulunacak. 10 Temmuz Çarşamba günü bir önceki Fed toplantısının tutanakları yayımlanacak. Birçok üye faizlerin seyri hakkında fikrini bugüne dek beyan etmişti. Bu hafta New York Fed Başkanı ve FOMC Başkan yardımcısı Williams ‘ın konuşmasını alacağız. 11 Temmuz günü ABD TÜFE rakamları açıklanıyor olacak. Beklentiler yıllık TÜFE ‘nin %1,8’den %1,6’ya gerilemesi yönünde. 31 Temmuz Çarşamba günü Fed toplantısı öncesinde gelecek TÜFE rakamları piyasalar tarafından dikkatle izlense de Trump’ın baskısı ve 2 faiz indirimine varan piyasa beklentisi çoktan varlık fiyatlarının içine girdi bile. Piyasa yüksek ihtimalle sene içinde 25bp, %25 ihtimalle de 50bp Fed’den faiz indirimi bekliyor.
Mart Ayının Yoğun Gündemini İnceliyoruzMart ayına başlamamızla birlikte ekonomi gündeminde en fazla merak edilen konularda ilk sırada Türkiye yerel seçimleri geliyor. Önceki seçimlere baktığımızda seçim öncesi ve sonrasında yerel varlıklarda oynaklığın arttığına şahit oluyoruz. Bu nedenle Türkiye yerel seçimleri mart ayındaki en önemli konu başlığımız olacak. Sıralamada ikinci olarak merkez bankalarının toplantıları yer alıyor. Bunlar arasında en ön planda olan ise ABD Merkez Bankası’nın mart ayı toplantısıdır. Komitenin her yıl değişen üyeleri ilk kez mart ayı toplantısında oy kullanır ve üyelerin Fed politikalarına yaklaşımlarını bu ay faiz kararı ile beraber gelecek olan projeksiyondan öğreniriz. Bu nedenle senenin en önemli toplantısı daima mart ayı toplantılarıdır. Diğer bir karar ise TCMB’den gelecek. Son olarak sert bir faiz artırımı ile para politikasını sıkılaştıran TCMB’den faiz indirimi beklenmezken, ileriye yönelik vereceği mesajlar spot TL kurları üzerinde oldukça etkili oluyor. Merkez bankalarının yanı sıra dünya gündemini uzun bir süredir meşgul eden diğer iki önemli konu ise Brexit süreci ve ABD-Çin arasındaki ticaret anlaşmazlıklarının nasıl bir sonuca bağlanacağı olacak. Hatırlanacak olursa ABD Başkanı Trump, Çin’e yönelik yeni ek gümrük vergileri için 1 Mart’ı son tarih göstermiş ardından tarih belirtilmeden uzatılmıştı. Ancak biliyoruz ki yoğun bir şekilde mart ayında görüşmeler üst perdeden devam edecek. Bu nedenle mart ayı hem ekonomi hem de siyasi yönden birçok yeni gelişmelere ev sahipliği yapacak. Brexit sürecinde ise AB ile İngiltere ayrılık konuları üzerinde anlaşamamış ve sert çıkış ihtimalleri güçlenmişti. Fakat şubat ayı sonuna doğru yaşanan gelişmeler 29 Mart tarihini daha da ötelemek hatta Mayıs’ta yapılacak yerel seçimler sonrasına atmak üzerine yoğunlaştı. Bu nedenle 29 Mart tarihinin ötelenip ötelenmeyeceğini izleyeceğiz. Son olarak ise şubat ayında patlak veren Pakistan-Hindistan arasındaki tansiyon takip edilecek. Her iki ülke önemli yatırımları barındırıyor. Özelikle Çin’in Bir Kuşak Bir Yol projesi geniş ölçüde bu iki ülkeyi de kapsıyor. Bu bakıma dünyada ticaret anlaşmazlıklarının yaşandığı bir ortamda jeopolitik risklerin de sorun haline gelmesi global büyümeye olumsuz etki edebilir.
Mart ayı takvimi: i.hizliresim.com
Türkiye
Türkiye gündeminin en önemli olayı 30 Mart tarihlerinde yapılacak olan mahalli seçimler olacak. En başta büyükşehirlerdeki oy oranlarının nasıl bir dağılım izleyeceği ve bunun piyasalara nasıl etkisi olacağı en merak edilen seçim başlıkları arasında. Seçim tarihine doğru piyasa fiyatlamalarında oynaklığın da arttığını görebiliriz. Hazine Mart'ta 15,3 milyar liralık iç borçlanma yapılması öngörülüyor. Marttaki iç borçlanmanın 11,1 milyar lirasının piyasadan, 3,4 milyar lirasının kamuya satışlardan oluşması bekleniyor. Söz konusu dönemde dış borçlanmaya gidilmeyecek. Mart ayının en önemli Türkiye verilerinin başında ise 4 Mart Pazartesi günü açıklanacak enflasyon oranı yer alıyor. Şubat ayında patates ve domateste başlayan tanzim satışlarının daha sonra da bakliyat satışlarında da başlaması gıda fiyatları üzerinde baskılayıcı bir unsur olacağı aşikâr. Fakat çekirdek tüm kalemlerin fiyat artışındaki dengesizlikleri ve petrol fiyatlarının şubat boyunca yüksek seyri sepetin genel seyrini de etkileyecek. Bir süredir dolar karşısında daha stabil bir seyir izleyen TL’nin ticaret sepetine karşı değerini ölçen reel efektif kur endeksi 5 Mart Salı günü açıklanacak. 6 Mart Çarşamba günü TCMB’nin faiz oranı kararı piyasaları direk olarak ilgilendiren bir diğer en önemli başlık. Yerli ve yabancı kurumların çoğunluğu faiz oranlarında değişiklik beklemiyor. Bu da yeteri kadar sıkı olan TL faizlerinin bir süre daha TL’ye destek olacağı anlamına geliyor. 11 Mart Pazartesi günü Türkiye’nin 4.çeyrek GSYH rakamları açıklanacak. Aynı gün ocak ayına ait cari denge rakamları da yine önemli Türkiye başlıklarından olacak. 14 Mart Perşembe günü ocak ayına ait sanayi üretim verisi, 15 Ocak Cuma aralık ayına ait işsizlik oranı ve Türkiye – AB Ortaklık Konseyi Toplantısı gerçekleşecek. Mart’ın son haftasında ise 25’inde reel sektör güven endeksi, kapasite kullanım oranı açıklanacak. Son olarak ise 29 Mart Cuma günü şubat ayına ait dış ticaret rakamlarının ardından 31 Mart Pazar günü yapılacak yerel seçimlerle mart ayı yerel gündemine nokta koyacağız.
Avrupa
Avrupa’nın ana başlığı ilk olarak Brexit sürecine ilişkin belirsizliğin ne yönde sonuçlanacağı ikinci olarak ise 7 Mart Perşembe günü yapılacak ECB toplantısında bankanın yeniden TLTRO yani hedefli tahvil alım programına tekrar başlayıp başlamayacağı olacak. Brexit sürecinde İngiltere’nin kesin çıkış tarihi olan 29Mart’ı iki ay ötelemesi bekleniyor. Mayıs ayında İngiltere’de gerçekleşecek yerel seçimler bir nevi İngiliz halkının Brexit ’in her iki kanadında yer alan partilere ve Brexit sürecine desteğini ölçmemiz adına iyi bir gösterge olacak. 7 Mart Perşembe günü bir araya gelecek olan ECB yetkililerinin faiz oranlarında değişiklik yapmayacağı bekleniyor fakat şubat ayı içerisinde konuşan bazı ECB yetkililerine göre Banka yeniden tahvil alımlarını mart ayı toplantısında tartışacak. Fed ’in de güvercinleştiği mevcut ortamda ECB’nin atacağı güvercin adımların daha etkili olacağını düşünüyoruz. Öncesinde Fed ve ECB zıt politikalar izlerken ECB’nin parasal gevşeme politikaları yeteri kadar ekonomiye yardımcı olmuyordu. ECB kararının ardından başkan Draghi basın karşısında açıklamalarda bulunup, gelen soruları yanıtlayacak. Aynı gün bölgenin GSYH rakamları da açıklanacak. Bölgenin bir önceki veriye paralel çeyreksel bazda %0,2 yıllık bazda ise %1,2 büyümesi bekleniyor. 12 Mart’ta İngiltere’nin sanayi üretimi 13 Mart’ta ise Euro Bölgesi’nin sanayi üretim rakamlarını alacağız. 15 Mart Cuma Euro Bölgesi’nin TÜFE rakamları önemli olacak. Aylık bazda %1,1 gerilemesi beklenen TÜFE’nin yıllık bazda ise %2 hedefinden uzak %1,4 artması bekleniyor. 21 Mart’ta BoE’nin faiz kararı açıklanıyor. Aylık bazda 435 milyar pound tahvil alımları gerçekleştiren bankanın her iki politika aracında değişikliğe gitmesi beklenmiyor. 22 Mart’ta Bölge genelinin imalat PMI rakamları takvimde yer alıyor.
ABD
Siyasi gelişmelerin ön plana çıktığı ABD gündeminde yine Trump ve iç-dış politikalarında izlediği yol fiyatlamaların ana unsuru olacak. Diğer tarafta ise para politikasında kullandığı dili ve yöntemi değiştirmeye hazırlanan Fed ‘in mart ayı toplantısı oldukça kritik. İlk olarak 5 Mart Salı günü açıklanacak PMI ve yeni konut satış verileri önemli olacak. Şubat ayına ait PMI verileri ABD’nin ilk çeyrek büyümesine ilişkin ipuçları da verecek ve ileriye yönelik beklentilere yön verecek. 6 Mart Çarşamba günü ADP özel sektör istihdamı, 8 Mart Cuma günü ise tarım dışı istihdam, işsizlik oranı ve saatlik ücretler verileri önemli olacak. 11 Mart Pazartesi günü perakende satışlar verisinin fiyatlamalar üzerinde etkili olduğunu biliyoruz. Aralık ayında %1,2 daralan satışların ocak ayında %0,1 gibi mütevazı ölçüde artması bekleniyor. Beklentinin gerçekleşmesi durumunda piyasa fiyatlarında önemli bir etki yaratmayabilir fakat beklentilerin üzerinde veya altında kalan bir rakam dolar üzerinde günlük fiyatlamalarda belirleyici olabilir. 12 Mart Salı günü önem düzeyi yüksek olan ve Fed toplantısı öncesinde öğreneceğimiz en kritik veri olan TÜFE rakamları açıklanacak. Mevcut beklentiler o tarihe kadar defalarca kez değişebilir ancak bugünün beklentilerinde şubat ayına ait TÜFE’nin aylık bazda %0,1’lik daralmadan %0,1 artışa geçmesi, yıllık bazda ise %2,2’den %2,1’e gerilemesi bekleniyor. 13 Mart Çarşamba günü ise yine piyasa fiyatlamalarında etkili olan diğer bir veri dayanıklı tüketim malı siparişleri ve ÜFE rakamları açıklanacak. Son olarak aralık ayında %6,5 daralan dayanıklı mal siparişleri ekonomide hanehalkının harcama gücünü doğrudan gösteren bir veri. 15 Mart Cuma günü şubat ayına ait sanayi üretim verisi 1.çeyrek büyümeye dair sinyaller verecek. Bu nedenle imalat PMI ve sanayi üretim verilerine öncü veri gözüyle bakıyoruz. Ayın en önemli verisi ise 20 Mart Çarşamba akşamı kararın açıklanacağı Fed toplantısı olacak. Yılın en önemli toplantısı olan Fed’ in mart ayı toplantısında; Komitenin her yıl değişen üyeleri ilk kez mart ayı toplantısında oy kullanır ve üyelerin Fed politikalarına yaklaşımlarını bu ay faiz kararı ile beraber gelecek olan projeksiyondan öğreniriz. Aynı zamanda Powell’ın yarıyıl sunumunda değerlendirdiği üzere Komite bu toplantıda bilanço küçültme operasyonlarını da değerlendirmeye alacak. Zira faiz artırımlarından daha fazla sıkılaştırıcı adım olarak görülen bilanço küçültme operasyonlarının sonlandırılması doların diğer para birimleri üzerindeki baskısının da azalmasına neden olabilir. Aynı zamanda karar ile birlikte yayımlanacak projeksiyonda üyelerin yıl genelinde kaç faiz artışını düşündükleri de yansıyacak. Yeni üyelerin görüşleri de piyasalar açısından taze bilgi olacak. 22 Mart Cuma günü imalat PMI rakamları ve mevcut konut satışlarının açıklanmasının ardından 28 Mart Perşembe günü de ABD’nin 4.çeyreğe ilişkin nihai büyüme rakamlarını öğreneceğiz.
Herkese iyi haftasonları dilerim.
Best,
Endeksteki Yükseliş Kâr Realizasyonu İçin Fırsat mı?Haftalık BİST Stratejisi
Geçen hafta 103.185 seviyesinden kapanan BİST100 Endeksi yeni haftaya 103.875 puan seviyesinden başlayarak gap oluşturdu. Özellikle ABD-Çin arasında Washington'da devam eden görüşmelerin somut adımlara dönüştüğü sinyalleri başta asya seansı olmak üzere tüm küresel hisse senedi piyasasına olumlu yansıdı. Küresel piyasalardaki esen olumlu hava ile beraber endeksteki bu olumlu görüntü bizi ana resimden koparmasın. Ocak ayı sonunda 106 bin civarında zirve yapan endekste, şubat ayının ortalarında 105 bin civarında ikinci bir zirve oluştu. Endekste son haftalarda görülen zirvelerin ve diplerin önceki zirve ve dip seviyelerin altında kalıyor olması teknik görünümü zayıflatan bir unsur olmaya devam ediyor. Bununla birlikte düşüşlerde de hacimlerin artıyor olması, yükselişlerin görece daha düşük hacimlerle gerçekleşmesi satış baskısının devam edebileceğini işaret ediyor. Ayrıca yeni para girişlerinin de yaşandığını TCMB'nin haftalık hisse ve DİBS göremiyoruz. Bu nedenle zaman zaman kar realizasyonlarına bağlı satışların görülebileceği göz önünde bulundurulmalı. O nedenle ocak zirvesi 105.900 seviyesine doğru yükselişler yenipara girişi yaşanmadığı sürece kar realizasyonu fırsatı veriyor. Ayrıca %R aşırı alıma geçmiş durumda, RSI ve Stochastic de hemen bu eşiğin aşağısında yer alıyor. Bu nedenle dirence doğru yükselişlerde bu göstergeler ve hacim ivmesine dikkat edilmeli.
Yeni Haftada Ne Konuşacağız?
25 Şubat – 1 Mart haftasında önemli ekonomik gelişmeleri takip edecek, siyasi gelişmelerle beraber yoğun bir hafta geçireceğiz. Haftanın ilk işlem günü sakin olacak fakat diğer yanda Brexit oylaması ve ABD – Çin ve Kuzey Kore görüşmelerini yüksek önem düzeyinde takip edeceğiz. İlk olarak 27-28 Şubat’ta gerçekleşecek olan ABD Lideri ile Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un görüşmesinde K.Kore’nin nükleer füze programı hakkında açıklamalar bekliyoruz. Geçen hafta Trump yapmış olduğu bir açıklamada acelesinin olmadığını belirtmişti. Daha öncesinde finansal piyasalarda çokça fiyatlamasını gördüğümüz Kuzey Kore konusu jeopolitik risklerin başında geliyordu. Diğer bir görüşme ise henüz tarihi belli olmasa da Trump ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında gerçekleşecek. 1 Mart tarihine kadar ticaret savaşları kapsamında ateşkes ilan eden iki ülke yoğun bir şekilde son iki haftadır müzakere ediyor. 6 başlık konusunda mutabakata varıldığı gelen haberler arasında olurken, Çin’in ABD’den 30 milyar dolarlık daha tarım ürünü alacağı konusunda anlaşıldığı ileri sürüldü. 1 Mart tarihine kadar her iki ülkenin anlaşamaması durumunda finansal piyasalarda oldukça olumsuz fiyatlamalar okuyabiliriz. Ayrıca anlaşma olmaması durumunda da Çin’e yönelik olarak 200 milyar dolarlık ek vergi getirilmesi gündemde. İç tarafta ise devam eden bilanço döneminde 1 mart Cuma günü konsolide olmayan bilançolar için son açıklanma tarihi. Haftanın en önemli berisi olan İngiltere Parlamentosundaki Brexit oylamasıhem önceisnde hem de sonrasında tüm piyasaları etkileyebilecek nitelikte.
Türkiye
Yeni haftanın ekonomi ajandası Türkiye adına oldukça sakin. 27 Şubat Çarşamba günü ekonomik güven endeksi açıklanacak. Verinin şubat ayında 78,5’ten 77,0’a gerilemesi bekleniyor. Geçen hafta açıklanan reel kesim güven endeksi 93,0 seviyesinden 97,2’ye yükselmişti. Kurun stabilleştiği ve yurtdışı havanın da sakin gittiği ocak sonu ve şubat genelinde hane halkının ekonomiye duyduğu güven konusu önemli olacak. Yurtiçi döviz talebinde önemli bir yer tutan hane halkının ekonomiye bakış açısı döviz tevdiat hesaplarını doğrudan etkiliyor. 28 Şubat Perşembe günü ocak ayına ilişkin dış ticaret dengesi açıklanacak. Son olarak aralık ayında 2,67 milyar dolar açık veren dış ticaret verisinin Gedik Yatırım Araştırma biriminin tahminlerine göre ocak ayında da 2,5 milyar dolar açık vereceği tahmin ediliyor. Haftanın en önemli Türkiye verisi ise cuma günü açıklanacak olan imalat PMI verisi olacak. Son olarak kapasite kullanım oranı %77,4’ten %77,0’a gerilemişti. Ocak ayında 44,2’ye gerileyen imalat PMI, imalat sanayiinde daralmaya işaret etmişti. Her iki veri de imalat sektörüne yönelik olumlu sinyaller vermiyor.
Avrupa
Euro Bölgesinin veri akışı hafta başında sakin olacak. 27 Şubat Salı günü tüketici ve sanayi güvenin açıklanacağı bölge ekonomisinde cuma gününe kadar önemli bir veri akışı bulunmuyor. 27 Şubat Çarşamba günü İngiltere Parlamentosunda yeniden Brexit oylaması yapılacaktı. Ancak bu oylama ertelendi ve sterlini olumlu etkiledi. Muhtemelen de mayıstaki seçimlerin ardından yapılaca 1 Mart Cuma günü ise Euro Bölgesinin şubat ayına yönelik olarak TÜFE tahminleri açıklanacak. Son olarak %1,6 olarak derlenen tahminlerin %1,5’e gerilemesi bekleniyor. Aynı gün bölgenin işsizlik oranı verisini de alacağız. İşsizlikte değişim beklenmeyip, %7,9’da kalması bekleniyor.
ABD
Haftanın ilk işlem gününde Dallas Fed imalat endeksini öğreneceğiz. Günün tek verisi olmasına karşın ekstrem bir sonuç çıkmaması haricinde ABD varlıklarında fiyatlama etkisi yapmasını tahmin etmiyoruz. 26 Şubat Salı günü inşaat izinleri, konut başlangıçları verileri takvimde karşımıza çıkıyor. Salı ve Çarşamba günü ise bir panelde konuşacak olan Powell saat 18:00’da kürsüye çıkacak. Powell’ın ekonomi konusuna da değinmeyebilir. Bu yüzden piyasalara etki etmeme olasılığı da söz konusu. Fabrika siparişlerinin aralık ayında -%0,6’dan %0,9’ yükselmesi bekleniyor. 28 Şubat Perşembe günü ABD’nin 4.çeyrek büyüme verisi açıklanacak. Aynı gün eyalet fed başkanlarından Bostic ve Harker konuşma gerçekleştirecek. Her ikisinin de oy hakkı bulunmuyor. Perşembeyi cumaya bağlayan gece ise Fed Başkanı Powell konuşma gerçekleştirecek. Asya seansı hareketli geçebilir ve cuma gününe hızlı başlayabiliriz. 1 Mart Cuma günü oldukça önemli bir veri olan çekirdek kişisel tüketim malları fiyat endeksi açıklanacak. Verinin %1,9 oranında sabit kalması bekleniyor. Daha sonrasında da ISM imalat PMI verisi ile Michigan tüketici güven endeksinin açıklanması bekleniyor.
Endeks Direnç Test Ediyor, Gelecek Haftanın AjandasıEndeks Mevcut Direncini Kıramadı, 90.000-90.300 En Önemli Direnç
ABD-Çin arasındaki görüşmelere odaklanan küresel hisse senedi piyasalarında görüşmelerin sonlanmasının ardından bir miktar kar satışı eğilimi dikkat çekiyor. İçeride de önceki günlerde olduğu gibi BIST küresel hisse senedi hareketlerine uyum sağlarken, kurlar iç gündeme biraz daha hassas hareket ediyor. Dün 91.000 civarında dalgalanan endeksin bu seviye üzerinde kalıcı olunup olunamayacağını takip edeceğiz. Endekste kısa vadeli düşüş trendinin sonlandığını söylemek için 91.000 üzerinde kapanışlar görmeye devam etmemiz gerekiyor. Kısa vadede takip ettiğimiz 88.500-91.000 kanalının henüz kırıldığını teyit edeilemiyor. Olası geri çekilmelerde ilk destek 89.300’de iken ana destek noktası olarak 88.500’ü takip ediyoruz.
Yeni Haftada Ne Konuşacağız?
Ocak ayının hem ekonomik hem de siyasi gelişmeler bakımından en kritik haftasına başladık. İçeride ve dışarıda yaşanacak gelişmeler fiyatlamalar üzerinde hakim olacak. Geçen haftalardan kalan gelişmelerin de birçoğunun belirsizliği devam ederken yeni haftada da izlenecek konular arasında yer alacak. İlk olarak haftanın en önemli gelişmeleri olarak karşımıza içeride TCMB’nin PPK toplantısı, dışarıda ise Brexit oylaması karşımıza çıkıyor. Bunların yanı sıra yurtiçinde işsizlik oranı ve sanayi üretimi olmak üzere açıklanacak majör veriler takip edilecek. Diğer yanda ABD’de Trump ile Demokratlar’ın Meksika sınırına duvar örülme konusunda anlaşamaması nedeniyle Federal Hükümetin kısmen kapalı olması nedeniyle takvimde olan bazı verilerin açıklanamadığını görüyoruz. ABD’de kapalı hükümet konusu yeni haftada da takip edilecek. Fitch geçen hafta çözümsüzlüğün uzaması halinde notunu düşürürüz uyarısında bulunurken, ABD’nin son not indirimi 2015 yılında gerçekleşmişti. Oldukça yoğun bir haftaya başlarken aynı zamanda küresel risk iştahının da korunduğunu hatırlatalım.
Türkiye
Bu haftaki ekonomik gelişmelerde yeni haftaya kasım ayı sanayi üretimi ile başlıyoruz. Ekim ayında aylık %0,2, yıllık bazda ise %1,2 artış gösteren sanayi üretiminin kasım rakamları 4.çeyrek büyüme tahminlerini biraz daha belirginleştirecek. Döviz kuru ve enflasyon göstergelerinin bir miktar daha istikrarlı hale geldiği kasım ayı bu anlamda sanayi verisi bakımından önemli olacak. 15 Ocak Salı günü ekim ayı işsizlik oranı açıklanacak. Haftanın en önemli yurtiçi gelişmesi ise 16 Ocak Çarşamba günü faiz kararı için bir araya gelecek olan PPK toplantısı olacak. Aralık ayında gerçekleşen toplantıda para politikalarında sıkı duruşun korunacağına işaret eden faiz karar metninde olası değişiklikler fiyatlarda dalgalanmalara yol açabilir. Son dönemde deflasyonist sürecin başlamasıyla beraber ekim ayında gördüğü %25,2 TÜFE burada zirve yapmış ve son durumda %20,3 seviyesine kadar gerilemişti. Aralık toplantısında da TCMB faiz indirimine gidecek şeklinde oluşan beklentiler sonuç olarak kur tarafında spekülatif hareketler yaşanmasına sebep olmuştu. TCMB’nin sözlü yönlendirmeye gitmeden faizlerde bir değişikliğe gitmesi piyasa açısından cesur bir adım olur. Bu nedenle ihtiyatlı davranmak açısından olası faiz metnindeki değişiklikler de gelecekteki faiz fiyatlaması kadar önemli olabilir.
Avrupa
Avrupa kıtasının bu haftaki en önemli gündemi 15 Ocak’ta yapılacak Brexit oylaması olacak. 29 Mart tarihinde tamamen Birlik’ten çıkacak olan Birleşik Krallık’ın ana gündemi bu ayrılık anlaşmalı mı olacak yoksa anlaşmasız mı. Bu nedenle 15 Ocak’ta Parlamentoda yapılacak Brexit oylaması daralan zaman karşısında önemli olacak. İngiltere'de hükümet Brexit süreci ile ilgili olarak Avam Kamarası'nda Pazartesi ve Salı günü yapılan oylamaları kaybetti. alı günü yapılacak oylamada Brexit anlaşmasını reddetmesi halinde, hükümetin 3 gün içinde yeni planlarını açıklamasını öngörüyor. Bu da, ikinci referandum gibi alternatiflerin önünün açılabilmesi demek. Bölgenin ekonomik gelişmelerine baktığımızda ise bu sefer Euro Bölgesi olarak ele alıyoruz. Pazartesi günü Euro Bölgesi sanayi üretim verisi açıklanacak. Son dönemde iyi sinyaller gelmediğini ve beklentilerin de aylık bazda %0,7, yıllık bazda ise %1,4 daralma olduğunu söyleyebiliriz. Bölge ekonomisi aynı zamanda Türk ekonomisini de yakından ilgilendiriyor. 16 ocak Çarşamba günü Almanya’nın TÜFE verileri, 17 Ocak Perşembe günü ise Euro Bölgesi TÜFE verileri önemli olacak.
ABD
Bu hafta ABD’den yoğun veri takvimi bizleri bekliyor. Pazartesi günü Fed Başkanı Powell’ın konuşması önemle takip edilecek. Son yaptığı konuşmadan sonra Fed’in dümenini daha yumuşattığı görülürken, verdiği güvercin mesajlarla dolardın diğer para birimleri karşısında değer kaybına uğramasına yol açmıştı. 15 Ocak Salı günü ABD’den ÜFE verileri açıklanacak. 16 Ocak Çarşamba günü ise açıklanacak perakende satışlar, fabrika siparişleri ve ithalat fiyat endeksi verileri önemli olacak. Son dönemde ABD’nin 2019 yılında resesyona girip girmeyeceği tartışmaları devam ederken, bu anlamda fabrika siparişleri ve perakende satışlar verileri oldukça önemli olacak. 17 Ocak Perşembe günü inşaat izinleri, toptan satış stokları ve yeni konut satışları verisi günün dolar ve çaprazlarına etki edebilecek kuvvette verileri olacak. Cuma günü ise kapasite kullanım oranı, sanayi üretimi ve Michigan tüketici güveni verileri takip edilecek.
Herkese şimdiden iyi bir hafta sonu diliyorum. Sevdikleriniz hep yanınızda olsun,
Best,
Haftanın Önemli Gelişmeleri; Enflasyon, Ara Seçimler, Fed&İran5 Kasım haftasında bizi bekleyen gelişmeler önem dereceleri sebebiyle dünyadaki senaryoları değiştirebilir ve yeni fiyatlamalara yol açabilir. Bu ayın hatta yılın en önemli verisi 6 Kasım ABD ara seçimleri. İçeride ise 5 Kasım Pazartesi günü açıklanacak Türkiye ekim ayı TÜFE-ÜFE enflasyon verileri olacak. Geçen hafta yaşanan siyasi gelişmelerin etkileri yeni haftada takip edilecek. Rahip Brunson’ın serbest bırakılmasının ardından ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Türkiye’ye yönelik yaptırımlar konusunda en kısa sürede açıklamada bulunacağını söylemesinin ardından gözler bu cepheye dönmüş ve piyasada çeşitli beklentilere yönelik spekülasyonlar oluşmuş durumda. Bu spekülasyonların başında Türkiye-İran petrol ticaretine yönelikti. 4 Kasım’da ABD’nin İran’a yönelik yaptırımların son etabı devreye girecek. Bu tarihle birlikte İran'la başta petrol alışverişi olmak üzere önemli derecede ticaretimiz kısılacak. Brunson’ın bırakılmasının ardından Pompeo’nun bahsetmiş olduğu Türkiye’ye yönelik yaptırımlar hakkında piyasada çıkan spekülasyonlardan biri de İran petrolüne yönelikti. Cuma günü haber sitelerinin geçtiği son dakika başlıklarında kaynaklara göre ABD 8 ülkeye İran petrolü konusunda muafiyet verebileceği yönündeydi. Ancak Enerji Bakanı kendilerine gelen bir haber olmadığını belirtmişti. Hafta içerisinde ABD Merkez Bankası (Fed) faiz kararı olacak ancak ara toplantılardan önemli bir değişikliğe yol açacak karar beklenmediği için önem sıralamasında geride bulunuyor.
Haftalık Ekonomik Takvim
www.resimag.com
Türkiye
Türkiye’nin bu haftaki tek ve en önemli gelişmesi 5 Kasım Pazartesi açıklanacak ekim ayı TÜFE ve ÜFE verileri olacak. Eylül ayında %24,52 olarak açıklanan TÜFE ‘nin bu yıl içerisinde zirve yaptığı beklentileri çoğunlukla hakim. Foreks anketinde yer alan beklentilere göre aylık medyan tahmin %1,94 olurken, yıllık bazda ise%24,34 olarak açıklanması yönünde. Diğer yanda TCMB’nin son Enflasyon Raporu sunumunda da gördük ki enflasyonda yüksek seyrin devam edeceği fakat artış ivmesinin yavaşlayacağı mesajları verildi. TCMB’den şimdilik yeni bir faiz artışı beklenmiyor. Ancak enflasyon beklentilerden saparsa bu sefer fonlama maliyetini gecelik borç verme faizine çekebilir ve sıkı para koşullarını daha da sıkma yoluna gidebilir. Şayet bu senaryo gerçekleşirse kurlarda kısa vade oynaklık görülebilir.
ABD
Haftaya ABD imalat PMI verisi ile ISM imalat dışı PMI verileri başlıyoruz. 5 Kasım Pazartesi açıklanacak bu verilerin önemli bir fiyatlamaya sebep olması beklenmiyor. ABD’de bu ayın hatta bu yılın en önemli verisi 6 Kasım Senato ara seçimleri olacak. Son gelen anketlerde %50,3 Demokratlar önde olurken, Trump’ın partisi Cumhuriyetçiler ise %41,8 oranında bulunuyor. Ancak 2016 ABD seçimlerinde neredeyse hiçbir anket Trump’ı favori aday göstermiyordu. Bu nedenle anketlerin Brexit ve ABD seçimlerindeki başarısızlıklarını unutmamak gerekir. Haftanın bir diğer önemli ABD gelişmesi ise 7-8 Kasım tarihlerinde yapılacak Fed toplantısı; beklentiler değişiklik yapılmaması yönünde. Bu nedenle Fed toplantısı önem bakımından bu ay geride kaldı diyebiliriz. 9 Kasım Cuma günü ise ABD’den ÜFE rakamları açıklanacak. Aylık bazda %0,2’den %0,3’e yükselmesi, yıllık bazda ise %2,5 düzeyinde sabit kalması yönünde. Çekirdek ÜFE’nin ise aylık %0,2, yıllık bazda ise %2,5 düzeyinde değişmemesi bekleniyor. Önümüzdeki hafta gelecek TÜFE verileri öncesi ÜFE enflasyonu öncü olabilir.
Avrupa
Bu hafta Avrupa’nın ekonomi gündemi sakin seyredecek. Haftanın ikinci işlem günü olan 6 Kasım’da Almanya fabrika siparişleri ile bölge genelindeki hizmet PMI rakamları takip edilecek. Fiyatlamalarda önemli bir değişikliğe yol açması beklenmese de beklentilerdeki sapma elbette önemli. 7 Kasım Çarşamba günü ise Euro Bölgesi perakende satışlar, 9 Kasım Cuma tarihinde ise Birleşik Krallık’ın 3.çeyrek GSYH verileri açıklanacak. Birleşik Krallık’ta büyümenin çeyreksel bazda ivme kazanarak %%0,4’ten %0,6’ya çıkması bekleniyor.
Asya
Haftanın ilk işlem gününe BoJ’un son toplantı tutanakları ile BoJ Başkanı Kuroda’nın açıklamaları ile başlıyoruz. Bu hafta açıklanacak hizmet PMI verilerini de Çin kanadında pazartesi günü izleyeceğiz. 8 Kasım Perşembe günü de Çin’den açıklanacak ihracat-ithalat-ticaret dengesi verileri önemli olacak. Ekim ayına ait veri ABD’nin son yaptırımlarını da içeriyor. Bu nedenle ticaret savaşlarının etkilerini daha rahat ölçebileceğiz. Son olarak ise 9 Kasım Cuma günü Çin’de TÜFE rakamları açıklanacak. Ekim ayına ait TÜFE verisi 4.çeyrek büyümeye yönelik ilk sinyalleri verebilir. Bu nedenle haftanın önem düzeyi en yüksek asya gelişmesi olarak takip edilecek.
Yılın Son Çeyreğine Başladık, Siyaset Yoğun Bir Ay OlacakEkim ayının gelmesi ile birlikte yılın son çeyreğine başladık. Bu ayki verilerin yoğunluğunun yanı sıra siyasi gelişmelerin de ağırlıkta olduğunu görüyoruz. Yurtiçinde ayın en önemli verileri 3 Ekim’de açıklanacak TÜFE, 25 Ekim TCMB toplantısı ve 31 Ekim’de yayımlanacak yılın son enflasyon raporu olacak. Siyasi gelişmelerin başında ise 12 Ekim Cuma günü Rahip Brunson davası olacak. ABD ve Türkiye siyasi ilişkilerini ilgilendiren bu önemli davada çıkacak sonuçlar iki ülke arasındaki diyaloğu da belirleyecek. Ekim ayında Fed toplantısı bulunmuyor ancak ECB ve BoJ toplantıları takip edilecek. Avrupa Birliği’nin bir numaralı gündemi Brexit konusuna çözüm aranıyor. Mart 2019 tarihinde İngiltere AB’den ayrılıyor ancak henüz iki taraf arasında bir anlaşma imzalanmadı. Ticaretten vize serbestisine kadar masada bir çok konu belirsiz bir şekilde duruyor. 18 Ekim tarihinde Brexit görüşmesi yapılacak. Kasım ayına kadar anlaşma yapılması bekleniyor. Yoksa her iki taraf için de belirsizlikler para birimlerini olumsuz etkileyebilir. Ekim ayında bu gelişmeler öne çıkarken, siyasi cepheden gelecek mesajlar ve ticaret savaşı kapsamında ABD-Çin-Japonya ve Avrupa ilişkileri de takip edilecek.
Ayın Ekonomi Ajandası
ibb.co
Türkiye
1 Ekim Pazartesi günü BDDK’nın ağustos ayı bankacılık toplu bilançosu açıklanıyor. Üçüncü çeyreğe ilişkin gelecek bu ikinci veri solo bilançolar için son açıklama tarihi 30 Ekim olan şirketlerde bankacılık sektörüne yönelik olarak kar tahminlerinde önemli olacak. Ayın belki de en önemli verisi olan TÜFE ve ÜFE 3 Ekim’de açıklanıyor. Aylık enflasyonun %2 üzerine çıkması beklenirken, şayet çekirdek göstergelerde artış eğilimi durursa piyasa enflasyonun eylül ayında zirve yaptığını ve artık dönüşün başladığını fiyatlamaya başlayabilir. Bu durum TL varlıklar için olumlu olabilir. Şayet enflasyondaki artış eğilimi durursa veya yavaşlarsa TCMB’nin faiz artırım beklentileri de şekillenir. Son olarak 625bp yaptığı faiz artırımı ile beraber enflasyon seviyesinin üzerine çıkan TCMB piyasayı %24 seviyesinden fonluyor.
11 Ekim’de ödemeler dengesi geliyor. Nisan ayından itibaren artış eğilimine giren kur ağustos ayında artış eğilimini hızlandırmış ve kur şoku yaşamamıza neden olmuştu. Kurda yaşanan spekülatif artış ithalat talebinin daralmasına ve cari açığın düşmesine neden olacaktır. Bu nedenle cari işlemler açığının daralması söz konusu olabilir. Cari açığın daralması ise ülkede sıcak para gereksinimin azalması anlamına geliyor.
15 Ekim’de Türkiye işsizlik oranı ve bütçe dengesi açıklanacak. Majör veriler olarak takip edilse de fiyatlamalarda önemli bir etkisi bulunmuyor.
18 Ekim’de TCMB Beklenti Anketi açıklanacak. Piyasa profesyonelleri arasında anket yöntemine dayandırılan beklenti anketinde yakın dönem, yıl sonu ve 12 ay sonrası için ekonomik veri tahminleri bulunuyor. Bu açıdan bakıldığında piyasanın enflasyon-kur ve faiz cephelerinde durduğu yer önemli olacak.
Hazine, 24 Ekim tarihinde, 2 ve 5 yıl vadeli iki tahvil ihalesi gerçekleştirmeyi planlıyor
25 Ekim’de TCMB’nin faiz kararı bekleniyor. Eylül ayında koridorda yaptığı 625bp faiz artırımın ardından piyasa beklentilerinin önüne geçen ve piyasayı üstten şaşırtan TCMB’den yeni bir faiz artırımı beklenmiyor. Ancak 3 Ekim’de açıklanacak TÜFE verisi yine de beklenti yönetimi açısından önemli olacak.
31 Ekim’de TCMB yılın son Enflasyon Raporu sunumu yapıp raporu yayımlanacak. TCMB üyelerinin enflasyon konusunda piyasa yönlendirmesi vereceği mesajlar önemle beklenirken, piyasa fiyatlamalarına da yardımcı olacak. TCMB son yaptığı faiz artırımı ile piyasaların önüne geçmiş ve kredibilite konusunda ödün vermemişti.
ABD
Ekim ayında Fed toplantısı bulunmuyor. Bu nedenle daha az yoğun ekonomik verilerin etkilerinin olduğu fakat gündemin ana eğilimin siyaset tarafındaki gelişmeler olduğunu düşünüyoruz. ABD’nin Çin’e karşı artırdığı gümrük vergileri, Japonya’ya göz dağı vermesi ve AB ile otomotiv sektörü üzerinden yaşadığı sürtüşmeler doların değerini etkiliyor. Eylül ayı Fed toplantısında yayımlanan projeksiyon ve Powell’ın konuşmaları oldukça net mesajlar içeriyordu. Para politikası yönünden sürprize mahal vermeyen ve piyasa ile yalın iletişim kuran Fed’in tahminleri aralık ayındaki toplantıya kadar fiyatlamalarda etkili olabilir.
2 Ekim günü Başkan Powell konuşma yapacak. 3 Ekim günü ADP özel sektör istihdamı, 5 Ekim günü ise tarım dışı istihdam, işsizlik oranıve ortalama saatlik ücretler verileri ön planda olacak. Belki de ayın en önemli ABD verisi olan TÜFE 11 Ekim’de açıklanacak.Yazın düşüş eğilimine giren enflasyon verisinde önemli sürpriz gelişme yaşanmadığı sürece fiyatlamalarda volatiliteye sebep olmayabilir.
Avrupa Birliği
Avrupa Birliği’ninin ekim ayı gündeminde en önemli veriler ilk olarak Brexit toplantısı ikinci olarak ise ECB toplantısı olacak. 18 Ekim tarihinde Brexit görüşmesi yapılacak. Kasım ayına kadar anlaşma yapılması bekleniyor. Yoksa her iki taraf için de belirsizlikler para birimlerini olumsuz etkileyebilir. Avrupa Birliği'nin müzakerecisi Michel Barnier, Brexit anlaşması ve İngiltere'nin egemenliğine saygı duyacağı İngiltere'yle gelecekteki bir işbirliği modeli için çalıştığını söyledi. İngiltere’de siyasi çalkantılar devam ederken, bu durum pounda olumsuz yansıyor. Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lider kadrosu, AB ile Brexit müzakerelerinin tıkanma görüntüsü vermesi ile birlikte erken genel seçimi gündeme getirdi. Başbakan Theresa May, ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılacağı tarih olan 2019 yılının Mart ayı öncesi yapılacak bir genel seçimin, "ulusal çıkarlara uygun olmayacağını" söyledi. Tüm bu karışık görünüm üzerine İngiltere’deki siyasi çalkantılar ve belirsizlikler hem euroyu hem de poundu olumsuz etkiliyor.
25 Ekim’de yapılacak ECB toplantısında bankanın tahvil alımlarını yarı yarıya indirerek 15 milyar € düzeyine indirmesi ve tahvil alımlarını aralık sonunda bitirmesi bekleniyor. ECB, önceki toplantısında önce parasal genişlemeyi azaltma sonra da durdurma kararı aldı. Uyguladığı parasal genişleme programı çerçevesinde piyasaya ayda 30 milyar euro veriyor. ECB yetkilileri, bu paraları nasıl geri çekeceklerini yani parasal sıkılaştırmaya ne zaman ve hangi boyutta başlayacaklarını henüz açıklamadılar.
İyi Haftalar ve bolca kazançlı bir ay dilerim,
Best