Yeni Haftada Ne Konuşacağız? 28 Ocak-1 Şubat GündemiOcak ayını geride bırakmaya hazırlandığımız yılın son haftası kritik gelişmeleri de içerisinde barındırıyor. Yılın ilk Fed toplantısı, ABD istihdam verileri, İngiltere’de “B” planı derken oldukça yoğun bir haftaya adım atıyoruz. Takvimde yalnızca ekonomik gelişmeler de bulunmuyor. Aynı zamanda ABD-Çin arasında devam eden ikili görüşmelerde ticaret anlaşmazlıklarına ilişkin henüz anlamlı bir yol kat edilemediğini geçen hafta ABD Ticaret Bakanı Gross ABD-Çin arasında konuşulması gereken çok mesele olduğunu söyleyerek ticaret anlaşmazlıklarında önemli bir gelişme olmadığını kaydetti. 30-31 Ocak boyunca ABD-Çin görüşmeleri planlanan takvim içerisinde devam edecek. Son olarak milyarder fon yöneticisi Soros da Çin’i suçlamış ve Trump’ı anlaşmama konusunda uyarmıştı. Diğer yanda doların değerini olumsuz yönde etkileyen bazı haber akışları da takip ediliyor. Dow Jones News'un haberine göre Fed yetkilileri, bilançonun küçültülmesine başladıkları 2 yıl önce düşündüklerine göre daha büyük bir Hazine menkul kıymet portföyünü sürdürmeye karar verme noktasına yakınlar. Fed’in böyle bir kararı tartışıp tartışmadığını şuan için bilemiyoruz. Ancak Fed’ in bu haftaki toplantısı ve artık her toplantı sonrası Başkan Powell’ın yapacağı basın toplantısı oldukça önemli olacak. Bu hafta özellikle ABD cephesinden gelecek verilerle hareketli fiyatlamalar görebiliriz.
Türkiye
Bu hafta Türkiye’de açıklanacak veriler genellikle minör veriler olup, makro anlamda önemli ancak piyasa fiyatlaması konusunda anlık etkili olmayan veriler olacak. Ancak 30 Ocak Çarşamba günü açıklanacak TCMB enflasyon raporunda verilecek mesajlarda yeni bir ifade yeni fiyatlamalara yol açabilir. 31 ocak Perşembe günü ocak ayı dış ticaret verisi, ve turizm gelirleri yayımlanacak. Ekonomik yavaşlamanın önemli göstergelerinden olan dış ticaret verisinde ithalat artış/azalış hızı bu anlamda ön bir beklenti oluşturuyor. Erken açıklanan verilerden olan dış ticaret göstergeleri yeni yıla ekonominin nasıl başladığına yönelik iyi bir gösterge olabilir. 1 Şubat Cuma günü ocak ayına ait imalat PMI verisi yine Türkiye ekonomisinin gidişatını gösteren önemli verilerden. GSYH’ın yaklaşık yüzde 20’sini sanayi sektörü oluşturuyor. Son olarak 44,2 olarak açıklanan veri imalat aktivitelerinde daralmaya işaret etmişti.
Avrupa
Bu hafta Avrupa’nın gündemi Brexit görüşmeleri ile yoğun olacak. Göçmen sorunu ile başlayan ayrılık sürecinde bir türlü yol haritası belirlenemiyor. Son olarak krizin adı Kuzey İrlanda sınırı olmuştu. İngiltere Başbakanı May, AB ile vardığı ortak mutabakatı kendi ülkesinin parlamentosunda kabul ettiremeyince B planı hazırlamak zorunda kalmıştı. 29 Ocak Salı günü ‘B’ planı oylanacak yeni bir taslak göreceğiz.
Euro Bölgesinde ise 30 Ocak Salı günü güven verileri açıklanacak. Son dönemde verilerde görülen yavaşlamanın sektör ve tüketici üzerinde hissedilir etkisi olup olmadığına bakılacak. 31 Ocak Perşembe günü bölgenin GSYH verisi ve işsizlik oranı açıklanacak. Son olarak çeyreksel bazda %0,2, yıllık bazda ise %1,6 büyüyen bölgenin rakamlarının bundan daha yavaş gelmesi mart ayında yapılacak ECB toplantısına yönelik genişleyici adım beklentilerini tetikleyebilir. 1 Şubat Cuma günü Bölgeye ve lokomotif ülkesi Almanya’ya yönelik imalat PMI verileri önemli olacak. Önceki gün açıklanacak GSYH verisi 4.çeyreğe ait ancak Cuma günü açıklanacak bu veriler ocak ayına ait olacağı için daha taze bilgiler olacak.
ABD
Haftanın en önemli verisi yılın ilk Fed toplantısı olacak. 30 Ocak Çarşamba günü saat 22:00’da gerçekleşecek Fed toplantısından faiz artırım kararı beklenmezken, bundan böyle sene boyu yapılacak her toplantı sonrasında basın toplantıları önemli olacak. Dow Jones News'un haberine göre Fed yetkilileri, bilançonun küçültülmesine başladıkları 2 yıl önce düşündüklerine göre daha büyük bir Hazine menkul kıymet portföyünü sürdürmeye karar verme noktasına yakınlar. Fed’in böyle bir kararı tartışıp tartışmadığını şuan için bilemiyoruz. Ancak Fed’ in bu haftaki toplantısı ve artık her toplantı sonrası Başkan Powell’ın yapacağı basın toplantısı oldukça önemli olacak. Çarşamba günü ABD’den gelecek veriler hem makro hem de piyasa açısından önemli. İlk olarak ADP özel sektör istihdam verisi ardından 4.çeyrek GSYH verileri ve bekleyen konut satışları takvimde sırasıyla yer alıyor. ABD’nin 4.çeyrekte büyüme hızının %3,4’en %2,8’e gerilemesi beklenirken ADP’nin de 175 bin kişi gelmesi bekleniyor ki aralık verisi 271 bin kişilik artıştı. 31 Ocak Perşembe günü çekirdek kişisel tüketim harcamaları verisi fiyatlamalar açısından etkili olan bir veri. 1 Şubat Cuma haftanın son işlem gününde yine oldukça önemli veriler karşımıza çıkıyor. Her ayın ilk cuması açıklanan tarım dışı istihdam ve ortalama saatlik kazançlar günün en önemli verisi olacak. Ortalama saatlik kazançların artış hızının %0,4’ten %0,3’e gerilemesi beklenirken, yıllık bazda ise %3,2 ile sabit kalması bekleniyor. Ocak ayı tarım dışı istihdam verisinin de 183bin kişi artacağı tahmin ediliyor ki bu rakam aralık ayında 312bin kişiydi. Son olarak ise imlat PMI verisi ile haftayı sonlandıracağız.
Herkese iyi haftasonları dilerim.
Best,
ABD
Endeks Direnç Test Ediyor, Gelecek Haftanın AjandasıEndeks Mevcut Direncini Kıramadı, 90.000-90.300 En Önemli Direnç
ABD-Çin arasındaki görüşmelere odaklanan küresel hisse senedi piyasalarında görüşmelerin sonlanmasının ardından bir miktar kar satışı eğilimi dikkat çekiyor. İçeride de önceki günlerde olduğu gibi BIST küresel hisse senedi hareketlerine uyum sağlarken, kurlar iç gündeme biraz daha hassas hareket ediyor. Dün 91.000 civarında dalgalanan endeksin bu seviye üzerinde kalıcı olunup olunamayacağını takip edeceğiz. Endekste kısa vadeli düşüş trendinin sonlandığını söylemek için 91.000 üzerinde kapanışlar görmeye devam etmemiz gerekiyor. Kısa vadede takip ettiğimiz 88.500-91.000 kanalının henüz kırıldığını teyit edeilemiyor. Olası geri çekilmelerde ilk destek 89.300’de iken ana destek noktası olarak 88.500’ü takip ediyoruz.
Yeni Haftada Ne Konuşacağız?
Ocak ayının hem ekonomik hem de siyasi gelişmeler bakımından en kritik haftasına başladık. İçeride ve dışarıda yaşanacak gelişmeler fiyatlamalar üzerinde hakim olacak. Geçen haftalardan kalan gelişmelerin de birçoğunun belirsizliği devam ederken yeni haftada da izlenecek konular arasında yer alacak. İlk olarak haftanın en önemli gelişmeleri olarak karşımıza içeride TCMB’nin PPK toplantısı, dışarıda ise Brexit oylaması karşımıza çıkıyor. Bunların yanı sıra yurtiçinde işsizlik oranı ve sanayi üretimi olmak üzere açıklanacak majör veriler takip edilecek. Diğer yanda ABD’de Trump ile Demokratlar’ın Meksika sınırına duvar örülme konusunda anlaşamaması nedeniyle Federal Hükümetin kısmen kapalı olması nedeniyle takvimde olan bazı verilerin açıklanamadığını görüyoruz. ABD’de kapalı hükümet konusu yeni haftada da takip edilecek. Fitch geçen hafta çözümsüzlüğün uzaması halinde notunu düşürürüz uyarısında bulunurken, ABD’nin son not indirimi 2015 yılında gerçekleşmişti. Oldukça yoğun bir haftaya başlarken aynı zamanda küresel risk iştahının da korunduğunu hatırlatalım.
Türkiye
Bu haftaki ekonomik gelişmelerde yeni haftaya kasım ayı sanayi üretimi ile başlıyoruz. Ekim ayında aylık %0,2, yıllık bazda ise %1,2 artış gösteren sanayi üretiminin kasım rakamları 4.çeyrek büyüme tahminlerini biraz daha belirginleştirecek. Döviz kuru ve enflasyon göstergelerinin bir miktar daha istikrarlı hale geldiği kasım ayı bu anlamda sanayi verisi bakımından önemli olacak. 15 Ocak Salı günü ekim ayı işsizlik oranı açıklanacak. Haftanın en önemli yurtiçi gelişmesi ise 16 Ocak Çarşamba günü faiz kararı için bir araya gelecek olan PPK toplantısı olacak. Aralık ayında gerçekleşen toplantıda para politikalarında sıkı duruşun korunacağına işaret eden faiz karar metninde olası değişiklikler fiyatlarda dalgalanmalara yol açabilir. Son dönemde deflasyonist sürecin başlamasıyla beraber ekim ayında gördüğü %25,2 TÜFE burada zirve yapmış ve son durumda %20,3 seviyesine kadar gerilemişti. Aralık toplantısında da TCMB faiz indirimine gidecek şeklinde oluşan beklentiler sonuç olarak kur tarafında spekülatif hareketler yaşanmasına sebep olmuştu. TCMB’nin sözlü yönlendirmeye gitmeden faizlerde bir değişikliğe gitmesi piyasa açısından cesur bir adım olur. Bu nedenle ihtiyatlı davranmak açısından olası faiz metnindeki değişiklikler de gelecekteki faiz fiyatlaması kadar önemli olabilir.
Avrupa
Avrupa kıtasının bu haftaki en önemli gündemi 15 Ocak’ta yapılacak Brexit oylaması olacak. 29 Mart tarihinde tamamen Birlik’ten çıkacak olan Birleşik Krallık’ın ana gündemi bu ayrılık anlaşmalı mı olacak yoksa anlaşmasız mı. Bu nedenle 15 Ocak’ta Parlamentoda yapılacak Brexit oylaması daralan zaman karşısında önemli olacak. İngiltere'de hükümet Brexit süreci ile ilgili olarak Avam Kamarası'nda Pazartesi ve Salı günü yapılan oylamaları kaybetti. alı günü yapılacak oylamada Brexit anlaşmasını reddetmesi halinde, hükümetin 3 gün içinde yeni planlarını açıklamasını öngörüyor. Bu da, ikinci referandum gibi alternatiflerin önünün açılabilmesi demek. Bölgenin ekonomik gelişmelerine baktığımızda ise bu sefer Euro Bölgesi olarak ele alıyoruz. Pazartesi günü Euro Bölgesi sanayi üretim verisi açıklanacak. Son dönemde iyi sinyaller gelmediğini ve beklentilerin de aylık bazda %0,7, yıllık bazda ise %1,4 daralma olduğunu söyleyebiliriz. Bölge ekonomisi aynı zamanda Türk ekonomisini de yakından ilgilendiriyor. 16 ocak Çarşamba günü Almanya’nın TÜFE verileri, 17 Ocak Perşembe günü ise Euro Bölgesi TÜFE verileri önemli olacak.
ABD
Bu hafta ABD’den yoğun veri takvimi bizleri bekliyor. Pazartesi günü Fed Başkanı Powell’ın konuşması önemle takip edilecek. Son yaptığı konuşmadan sonra Fed’in dümenini daha yumuşattığı görülürken, verdiği güvercin mesajlarla dolardın diğer para birimleri karşısında değer kaybına uğramasına yol açmıştı. 15 Ocak Salı günü ABD’den ÜFE verileri açıklanacak. 16 Ocak Çarşamba günü ise açıklanacak perakende satışlar, fabrika siparişleri ve ithalat fiyat endeksi verileri önemli olacak. Son dönemde ABD’nin 2019 yılında resesyona girip girmeyeceği tartışmaları devam ederken, bu anlamda fabrika siparişleri ve perakende satışlar verileri oldukça önemli olacak. 17 Ocak Perşembe günü inşaat izinleri, toptan satış stokları ve yeni konut satışları verisi günün dolar ve çaprazlarına etki edebilecek kuvvette verileri olacak. Cuma günü ise kapasite kullanım oranı, sanayi üretimi ve Michigan tüketici güveni verileri takip edilecek.
Herkese şimdiden iyi bir hafta sonu diliyorum. Sevdikleriniz hep yanınızda olsun,
Best,
Dolarda Dip Oluşmaya Başladı mı? Yeni Haftanın GündemiOcak ayının ikinci haftasına başlamamızla birlikte artık yabancıların Noel ve yılbaşı tatilinden tamamen dönmesini ve iç piyasada işlem hacimlerinin artmasını bekliyoruz. Bununla beraber bu hafta yurtiçi gelişmelerde ekonomik verilerin dışında siyasi gündem fazlasıyla yoğun olacak. 3-4 Ocak’ta FETÖ delillerini görüşmek üzere ülkemize gelen ABD’li heyet sonrası ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton 7 Ocak’ta Türkiye’ye geliyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton terör örgütü YPG/PKK’yı kastederek, Amerika’nın Suriye’den çekilmesinin Türkiye’nin "Kürt savaşçıların" güvenliğini garanti etmesi ve DEAŞ'ın yenilmesi koşuluna bağlı olduğunu söylemişti. Bu nokta Dolarda ciddi fiyatlama yaratabilecek potansiyele sahip. Tüm bunların yanı sıra küresel majör endekslerde oluşan satış dalgası ve ABD’nin durgunluğa gittiği fiyatlamaları dikkat çekiyor. Bu hafta açıklanacak ABD verilerinden özellikle fabrika siparişleri, perakende satışlar ve enflasyon verileri ön plana çıkacak. Yoğun ekonomik gelişmelerin takvimde yer aldığı yeni haftanın bir diğer konusu ABD-Çin arasındaki ticaret görüşmeleri olacak.
Türkiye
Yurtiçinde açıklanacak ekonomik gelişmelere bakıldığında 11 Ocak Cuma günü açıklanacak cari işlemler dengesi ve TCMB Beklenti Anketi olacak. Ekim ayında 2,77 milyar dolar fazla veren cari işlemler dengesinin kasım ayında da fazla vermesi bekleniyor. Diğer bir ekonomik gelişme olan TCMB Beklenti Anketi ise ocak ayına yönelik açıklanacak. Piyasa profesyonelleri arasında anket yöntemine dayanan ve kesinlikle TCMB yetkililerinin beklentilerini içermeyen bu anket ekonomi yönetimi ile piyasa arasındaki iletişimin ne kadar güçlü/kopuk olduğu ve yönetimin sözlü yönlendirmesinin ne kadar başarılı olduğu konularının görülmesi açısından önemli. Son olarak eylül ayında açıklanan Yeni Ekonomi Program sonrası enflasyon konusunda oldukça kararlı ifadeler kullanan Hükümet yetkililerinin sözlü yönlendirmelerine ek olarak düşüşe geçen enflasyon göstergelerinin önümüzdeki periyotlarda piyasa beklentileri ile buluştuğu bu anket zaman zaman piyasada hareketlilik oluşturabiliyor.
Siyasi gelişmelere baktığımızda; 7 Ocak’ta Ankara’da olması beklenen ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton 8 Ocak’ta görüşmeler gerçekleştirecek. ABD’nin Suriye’den çekilme planı sonrası çekilme süreçsek ve bölgedeki güvenlik konuları, ayrıca DEAŞ’la mücadele gibi konuların ele alınması bekleniyor. ABD ile ilişkilerin TL varlıklar üzerinde önemli bir fiyatlamaya yol açması sebebiyle siyasi gelişmeler oldukça yoğun bir şekilde takip ediliyor.
Euro Bölgesi
7 Ocak Pazartesi günü açıklanacak kasım ayı perakende satışlar verisi ile haftaya başlayan bölge ekonomisinde haftanın ikinci işlem günü tüketici güveni takip edilecek. 9 Ocak Çarşamba günü işsizlik oranı rakamları ve hemen ertesinde ECB toplantı tutanakları önemli olacak. Geçen hafta TÜFE verilerinin ardından perakende satışlar verisi ve toplantı tutanakları bu hafta gelişmelerin başında yer alıyor. Başka önemli verinin yer almadığı bölge gündemi bu hafta veri bakımından daha sakin geçirecek.
ABD
7-11 Ocak haftası ekonomik takviminde yoğunluk ABD verilerinde olacak. Ancak sadece ekonomik gelişmeler değil bunun yanı sıra siyasi gelişmeler de takip edilecek. 7-8 Ocak tarihlerinde Çin ile gerçekleştirilecek ticaret görüşmeleri tüm dünyanın izlediği en önemli veri olacak. Bir süredir iki ülke arasında devam eden ticaret savaşlarında her iki ülke ekonomisinin zarar gördüğünün gün yüzüne çıkmasıyla piyasalarda sert satışlar görülmüştü. Bu nedenle haftanın en önemli ABD gelişmesi bu görüşmeler olacak diyebiliriz. Haftanın ekonomik takvimine bakıldığında 7 Ocak Pazartesi günü fabrika siparişleri, ISM hizmet ve Fed üyesi Bostic’in konuşması takip edilecek. 9 Ocak Çarşamba günü ise Fed toplanı tutanaklarının yanı sıra üyelerden Bostic, Evans ve Rosengren konuşmaları da yine Fed’in 2019 yılı politikalarına ilişkin ipuçları aranacak. 10 Ocak Perşembe günü toptan satış stokları günü tek ekonomik verisi olacak. Fakat diğer yanda Bullard ve Evans ‘ın konuşmaları Perşembe gününün takviminde yer alıyor. Haftanın son işlem günü haftanın bir diğer öne çıkan ekonomik verisi TÜFE rakamları açıklanacak. Fed’in 2019 yılında faiz artırımları konusunda kafaların karışık olduğu şu dönemde enflasyon göstergelerindeki durum Fed’in bu yıl uygulayacağı politikalara yön verebilir. Diğer yanda Trump’ın fed üzerindeki baskısı devam ederken, olası enflasyon yükselmesi durumunda fed baskılardan ötürü faiz artıramaz şeklinde iletişim söz konusu olursa dolarda değerlenme yerine aksine geri çekilme söz konusu olabilir.
Dolar Zayıf, USDJPY'de Hedef ...JPY: USDJPY paritesi bu sabah 112,55 seviyesinden işlem görüyor. BOJ Başkanı Kuroda, bankanın 'nın % 2 olan fiyat istikrarı hedefi, 31 Mart 2121'de bitecek olan 2020 mali yılına kadar gerçekleşmeyeceğini, merkez bankasının şu andaki devasa teşvik programının bir parçası olarak negatif faiz oranlarını sürdürmesi gerektiğini söyledi.
USD: ABD Başkanı Trump ve Fed Başkanı Powell olmak üzere Fed yetkililerinin küresel büyüme görünümüne ilişkin temkinli olduklarını açıklamalarının ardından Fed’in faiz artırımlarının temposunu tekrar değerlendirmesiyle düşüşe geçti. Philadelphia Fed Başkanı Patrick Harker "Aralık ayında faiz artırımının doğru bir hareket olduğu konusunda ikna olmuş değilim" dedi. Dolardaki zayıflamaya bakacak olursak; ABD 10 yıllıklar %3,07’ye, DXY ise 96,2’ye geriledi. Şayet böyle bir durum söz konusu olursa yani Aralık’ta faiz artırımı olmazsa piyasa sene başından itibaren 4 faiz artırımı senaryosuyla aldığı doları hızla geri satabilir. ABD borsalarındaki seyir güvenli limanlara teşkil ederken USDJPY paritesi aşağı yönlü eğilimini sürdürüyor.
Teknik olarak ise orta vadeli yükseiş kanalını aşağı yöne doğru kırmış bulunmaktayız. Ara destek seviyesi olan 112,65 üzerinde tutunuyoruz. Şayet parite 111,60-111,70 bandını aşağı yönlü kırabilirse aşağı dönüş formasyonu olan çift tepe başlayabilir ve sert satışlar gelebilir.
Doların zayıf olduğu şu günlerde neden olmasın? :)
Best,
Yeni Haftanın Ekonomi Ajandası12 Kasım haftasına başlarken geçen haftadan devreden konular yeni haftada da takip edilecek. 11 Kasım Pazar günü Paris’te bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Donald Trump, uzun ve her iki ülke için de oldukça zorlu bir sürecin ardından ilk kez kapsamlı bir görüşme gerçekleştirdi. Diğer yanda 6 Kasım’a yapılan ABD Kongre ara seçimleri sonucunda Temsilciler Meclisi'nde kontrolü ele geçiren Demokratların, Trump'ın dış politikasını soruşturmaya hazırlandığı belirtildi. Ancak Senato’da çoğunluğun Cumhuriyetçilerin elinde olmasından mütevellit Trump hakkında yeni bir siyasi risk oluşmuş ya da fiyatlanmış değil. Yeni haftanın konularına ek olarak lokal ve uluslararası piyasalarda takip edilecek konu başlıklarının etkileri kasım ayının geneline yayılabilir. Bu hafta veri yoğun olacak. İçeride majör verilerin yanı sıra Euro Bölgesi ve ABD’de de önem düzeyi yüksek veriler takip edilecek.
Türkiye
15 Kasım’da hem ağustos ayı işsizlik oranı verisi hem de TCMB’nin kasım ayı beklenti anketi açıklanacak. Ekim ayı beklenti anketinde 2018 yıl sonuna dair enflasyon beklentileri %24,2 oranında yer alıyor. TCMB de yılın son enflasyon raporunda yıl sonu beklenti enflasyonunu %23,5 olarak açıklamıştı. TCMB %13,4’ten %23,5’e yükselttiği enflasyon beklentileri sonrası piyasa profesyonelleri ve reel sektör arasında yapılan ankette enflasyon beklenti tahminleri önem arz ediyor. son olarak ise 16 Kasım’da eylül ayı sanayi üretim verisi açıklanacak. 3.çeyreğe ilişkin son sanayi üretim verisini alacağız. Bu da 90 gün gecikmeli gelen GSYH verileri öncesinde tahmin yapma olanağı kılıyor. Eylül ayı sanayi üretim verisi sonrası 3.çeyreğe ilişkin beklentilerin daha da belirgin çerçeveye oturacağını düşünüyoruz.
Avrupa Bölgesi
İtalya’nın bütçe konusu gündemde oldukça geniş yer tutuyor. İtalya’nın endişe verici kamı borcuna hitaben AB Komisyonundan yazılan mektuba İtalyan hükümetin 13 Kasım’a kadar cevap vermesi bekleniyor. Hükümetin 15 Ekim'de AB Komisyonuna gönderdiği bütçe taslağında, gelecek yıl için GSYH'ye oranla bütçe açığı hedefi yüzde 2,4 olmuştu. Reddedilen bütçe planının gerekli düzeltmeler yapılarak 3 hafta içinde AB Komisyonuna yeniden sunulması gerektiği belirtilen açıklamada, İtalya'nın gelecek yıl vereceği bütçe açığını düşürmesi gerektiği vurgulanmıştı. Ancak İtalyan hükümeti, yüzde 2,4 oranında verilmesi planlanan bütçe açığının değiştirilmeyeceğini bildirmişti. Bunun üzerine Avrupa Birliği, İtalya'nın bütçe planına ilişkin düş kırıklığı yaratan beklentilerini açıkladı. 14 Kasım’da Euro Bölgesi’nin 3.çeyreğe ilişkin ikinci okuma büyüme verisi açıklanacak. İkinci çeyrekte çeyreksel bazda %0,2, yıllık bazda ise %1,7 büyüyen ekonominin üçüncü çeyreğe ilişkin medyan tahminleri şimdilik bulunmuyor. Birleşik Krallık ’ta 14 Kasım günü TÜFE verileri açıklanıyor. Aylık bazda enflasyonun %0,1artış beklentisi korunurken, yıllık bazda %2,4’ten %2,3 ‘e gerilemesi bekleniyor. Brexit’e ilişkin sürecin ekonomide hasar oluşturup oluşturmadığı konuları BoE’den beklentiler açısından önemli olacak. Aynı zamanda 15 Kasım günü İngiltere’den perakende satışlar verisi açıklanacak. Son olarak ise 16Kaasım Cuma günü Euro Bölgesine ait enflasyon verileri gelecek. 2019 yılında faiz artışına hazırlanan ECB, enflasyon verilerini yakinen takip ediyor. medyan tahminlere bakılırsa çekirdek TÜFE’nin aylık bazda %0,1’den %0,4’e yükselmesi bekleniyor.
ABD
Haftanın en önemli ABD gelişmeleri çarşamba gününden itibaren başlayacak. 14 Kasım günü açıklanacak TÜFE verileri ABD ekonomisinde en yüksek ekonomik öneme sahip. Kasım ayı Fed toplantısında aralık ayı için faiz artırımı olacağı sinyalleri verilirken zaten bu beklenti piyasada konumlanmış durumda. Ancak enflasyonun seyri ve trendinin şekil vereceği 2019 yılına ilişkin faiz artırım patikası hakkında piyasada 2 ya da 3 faiz artırımı gibi çeşitli farklı senaryolar gündeme geliyor. Bu nedenle açıklanacak verilerde elbette sürpriz durumu olmazsa aralık ayına yönelik değil 2019 yılına yönelik beklentilere şekil vereceği varsayılabilir. Haftanın diğer ABD gelişmeleri enflasyon verileri kadar piyasada kuvvetli fiyatlamalara sebep olması beklenmese de gün içinde dolar ve karşısındaki para birimleri, emtialarda anlık hareketlilikler sağlayabilir. 15 Kasım perşembe günü ekim ayına ait perakende satışlar ile eylül ayına ait işletme stokları hareketliliğe sebep olabilir. Son olarak haftayı ekim ayına ait ABD sanayi üretimi verisi ile kapatacağız. Beklentilerde eylül ayına göre önemli bir değişikliğe işaret etmezken, beklentilerde yaşanabilecek olası bir sapma durumunda dolar bazında hareketlilik oluşabilir.
Ons Altında 4 Saatlikte Çift Tepe. Başlaması için...Ons altın yükselişine devam ederek bu sabah 1239$ seviyesine kadar test etse de bir miktar kar realizasyonu ile beraber 1232$ seviyelerine geriledi. ABD'de S&P 500 -%3,1, Dow Jones -%2,4 ve Nasdaq Endeksi %4,43 kayıpla dünkü kapanışta sert düştü. Borsalarda yaşanan panik acaba ayı piyasasına mı giriliyor sorularının sorulmasına neden oldu. Risk iştahının kısılmasıyla ABD 2 ve 10 yıllık tahvilleri başta olmak üzere yen ve değerli metallere olumlu yansıdı. Altına yönelik talebin başladığı bu iki haftalık süreçte de SPDR altın varlıkları %2,5 yükseldi. Bu durum altında ardı ardına altı aylık düşüşünün ardından toparlanma sürecinde olduğuna ilişkin işaretlere bir yenisini ekledi. Dolar endeksi 96,3’e yükseldi.
Ons altını teknik olarak ele aldığımızda kısa vadeli alçalan trendin kırmasının ardından 1230$ direncini kırdığını gördük. 1240$ sonraki direnç yükseliş devam ediyor. Gün içi durumunda ise 1239-1240$ bölgesinde oluşan kısa mesafeli çift tepe söz konusu. Aslında formasyon hedefi 1219-1220$ seviyelerine işaret ediyor. Formasyonun da başlayabilmesi için 1229$ seviyesini aşağı yöne kırması gerekiyor ki bu nokta aynı zamanda Bollinger orta bandına denk geliyor. Yön itibariyle yukarı olmasına karşılık satış bu aşamada risklidir bunu altını çizerek belirtmek isterim. Bu nedenle yatırım danışmanlığı kapsamında bir tavsiye değil, teknik bir çalışmadır.
Yeni Haftanın Ekopolitik Gündemi Yoğun22-26 Ekim haftasına başladık. Bu hafta veri bakımından çok fazla yoğun olmasa da hafta genelinde TCMB ve ECB toplantılarıyla ABD’nin 3.çeyrek büyümesine ilişkin ilk verisi hafta içerisinde oynaklıklara neden olabilir. Diğer yandan Meclis gündeminde bütçe maratonu başladı. Aralık sonuna kadar bütçe görüşmelerinin tamamlanıp onaylanması gerekiyor. 23 Ekim’de 2019 yılı bütçesi Bütçe ve Plan Komisyonu’na geliyor. Hazine’nin tahvil ihalelerini de takip edeceğimiz hafta genelinde ayrıca PMI verileri de takip edilecek. Yurtiçi piyasalarda bu hafta başlayacak olan 3.çeyrek finansal sonuçların açıklanmasıyla beraber Borsa İstanbul genelinde hisse bazlı hareketler görebiliriz.
Haftanın Önemli Gelişmelerinden Oluşan Ekonomik Takvim
resmim.net
Türkiye
İlk olarak 23 Ekim Salı günü Türkiye tüketici güveni verisi açıklanacak. Minör bir veri olması nedeniyle önemli fiyat hareketliliklerine sebep olacağını düşünmüyoruz. Haftanın en önemli Türkiye verisi ise 25 Ekim Perşembe günü TCMB toplantısı olacak. Son olarak 13Eylül toplantısında faizleri beklentilerin üzerinde 625 baz puan artıran TCMB bir hafta vadeli repo faizi diye tanımladığı politika faizini %17,75’ten %24’e yükseltti. Buna paralel eylül ayı enflasyonu %24,52 ilepolitika faizinin üzerine çıkmış ve piyasada TCMB faiz artırır mı beklentileri oluşmuştu. Ancak TCMB’nin reel faizi ortalama beklenti enflasyon üzerinden hesaplanır. Enflasyonla topyekün mücadele programı kapsamında ekim ayı enflasyonunda düşüş beklenirken, kur tarafında tekrardan 6 TL seviyesinin de aşağıya inmesiyle enflasyonda zirve görüldüğü yorumları yapılabilir. Böyle bir durumda TCMB’nin faiz artırması beklenmezken, olası bir faiz artırımı ekstra sıkılaşma olur ve TL’de ekstra bir değer kazanımına yol açar. Fakat diğer taraftan ekonomide sert iniş olabileceği gerekçesiyle daha düşük büyüme rakamlarıyla karşılaşabiliriz. Bu yüzden 25 Ekim’de yapılacak TCMB toplantısına dair genel kanı ve beklentiler faiz artırımına gitmeyeceği yönünde. Aynı gün reel sektöre yönelik anket bazlı çalışmaya dayanan reel sektör güven endeksi ve kapasite kullanım oranı verileri de açıklanacak.
Ekonomik verilerin dışında 23 Ekim’de Plan Bütçe Komisyonu’na 2019 yılı bütçesi geliyor. Yeni Ekonomik Program(YEP) da belirtilen kamuda 76 milyar TL’lik tasarruf planının çerçevesini öğreneceğimiz bu tasarı 2019 yılı beklentileri bakımından hayli önem taşıyor. Aralık sonuna kadar da Meclis’ten geçmesi gerekiyor. 23 Ekim Salı günü Hazine 2 ve 5 yıllık tahvil ihracına çıkıyor. Son olarak 2023 vadeli Eurobond ihalesi yapan Hazine 2 milyar dolarlık satışa karşın 6 milyar dolar talep geldiğini duyurmuştu. Hazinenin borçlanma kabiliyet, bakımından sıkıntının yaşanmaması ayrıca bu kritik dönemde öne çıkan diğer olumlu gelişmelerden oldu.
Avrupa Bölgesi
Haftanın Avrupa verilerini salı günü Almanya ÜFE ile açıyoruz. Aylık ve yıllık miktarda gerileme beklenirken, ECB’nin 2019 yılında ne zaman faiz artıracağı tartışmalarının başladığı şu sıralar fiyat endekslerine dair veriler önem taşıyor. Aynı gün Euro Bölgesi tüketici güveni verileri de açıklanacak. Ancak minör veri olması nedeniyle fiyat hareketliliği beklemiyoruz. 24 Ekim günü Euro Bölgesi genelinde imalat, hizmet ve bileşik PMI rakamları önemli olacak. Euro Bölgesinin bu haftaki en önemli verisi ise ECB toplantısı olacak. Eylül ayında faizde değişikliğe gitmeyen ECB varlık alım programında köklü bir değişikliğe de başladı. Banka tahvil alımlarını eylül ayından itibaren kademeli olarak azaltırken, ekim ayından itibaren varlık alımları 30 milyar eurodan 15 milyar euroya geriledi. Aralık ayının sonunda tahvil alımlarına son verilecek. Bu hafta faizlerde değişiklik yapması beklenmezken, Draghi’nin 2019 yılında faiz artırım planlarına ilişkin vereceği mesajlar euroda oynaklığa sebep olabilir.
ABD
24 Ekim Çarşamba gününe kadar önemli ABD verisi bulunmazken, çarşamba günü ABD’de hizmet ve imalat PMI rakamları öne çıkıyor. Aynı zamanda yeni konut satışları ve Fed üyesi Bostic’in konuşmaları da takip edilecek. Ayrıca aynı gün saat 21:00’da Bej Kitap açıklanacak. ABD’nin Fed’e bağlı 12 eyaletinde ekonomik aktivitelere ilişkin bölgesel Fed şubelerinin görüşleri ABD ekonomisinin takibi açısından önemli. Haftanın en önemli ABD verisi 26 Ekim’de açıklanacak 3.çeyrek büyüme rakamları olacak. Bilindiği üzere ABD’de büyüme verileri 3revize halinde açıklanıyor. İlk açıklanan veri ise taze ve yeni bilgi olduğu gerekçesiyle en fazla hareketliliğe sebep olurken, ikinci açıklanmasında önemli revizeler olmadığı sürece ikinci ve üçüncü açıklamalar ilki kadar hareketliliğe sebep olmuyor. ABD’nin 3.çeyrekte %3,3 büyümesi beklenirken bu rakam 2.çeyrekte %4,2’ydi. ABD’de büyüme hızı aynı zamanda enflasyon anlamına da geliyor. Bu nedenle hızlı bir tempoda büyüme Fed’in 2019 yılı faiz artırım projeksiyonunda hızı kesebileceği bir durumun olmadığını gösterebilir. Bu nedenle haftanın son işlem günündeki ABD verisine dikkat etmekte fayda var.
Yoğun Haftanın Ekonomi & Siyaset GündemiYeni haftanın yurtiçi gündemi oldukça yoğun ve yorucu olacak. Hem ekonomik verilerin yoğunluğu hem de mecliste başlayacak bütçe görüşmeleri siyaset ve ekonomi gündemini meşgul edecek. Yalnızca yurtiçi gündem değil yurtdışı özellikle Avrupa’nın da siyasi gündemi oldukça yoğun olacak. 17 Ekim’de başlayacak AB Zirvesi’nin başlıca konusu Brexit görüşmeleri olacak. Son günlerde yoğun bir şekilde müzakerelerin devam ettiği haberlerini aldığımız İngiltere-AB taraflarının ekim-kasım aylarında anlaşmaya varacağı yönünde beklentiler oluşmuş durumda. Brexit’e ilişkin görüşmeler küresel borsaların tamamında fiyatlanabilir. 17 Ekim’de ABD ‘de eylül ayına ait Fed toplantısının tutanakları yayımlanacak. Fed ’in aralık ayında faiz artıracağı beklentileri neredeyse tüm piyasalara yayılmış durumda. Bu nedenle değişik bir söylem / sürpriz olmadıkça piyasalara geniş çaplı etkisini beklemiyoruz.
Türkiye
15-19 Ekim haftasında Türkiye’nin ekonomi takvimi oldukça yoğun geçecek. Pazartesi günü saat 10:00’da temmuz ayı işsizlik oranı, saat 11:’00 de ise eylül ayı bütçe dengesi açıklanacak. Haftanın en önemli verilerinden biri olan ağustos sanayi üretimi 16 Ekim Salı günü saat 10:00’da açıklanacak. Üçüncü çeyreğe ilişkin ikinci sanayi üretim verisi aynı zamanda büyüme tahminlerinin de şekillenmesine yardımcı olacak. Türkiye’nin özellikle ikinci ve üçüncü çeyreğine ilişkin büyüme beklentileri oldukça kısılmış durumda. Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye'nin 2018 ve 2019 büyüme tahminlerini düşürdü.2018 için büyüme tahminini yüzde 4.2'den 3.5'e ve 2019 tahminini yüzde 4'den yüzde 0.4'e çekmişti. Bu nedenle üçüncü çeyrekten başlamak üzere 2019 yılı boyunca büyüme rakamlarının gerilemesi bekleniyor. Kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye'nin 2018'in 2. yarısında resesyona girebileceğini belirtti. 17 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) 2019 yılı bütçe tasarısı geliyor. Mali yıl başına kadar karara bağlanması gereken tasarıda Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Genel Kurulda, kamu idare bütçeleri hakkında düşüncelerini, her bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler sırasında açıklarlar; bölümler ve değişiklik önergeleri, üzerinde ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının Genel Kurulda görüşülmesi sırasında, gider artırıcı veya gelirleri azaltıcı önerilerde bulunamazlar. 18 Ekim Perşembe günü ise TCMB’nin Ekim ayına yönelik beklenti anketi açıklanacak. Piyasa profesyonelleri arasında anket yöntemine dayanan beklenti anketinde yer alan rakamların TCMB yetkililerine ait olmadığını bir kez daha hatırlatmakta fayda var.
Avrupa
Bu hafta Avrupa’nın en önemli gündemi 17 Ekim Çarşamba günü açıklanacak Euro Bölgesi TÜFE verileri ile 17-18 Ekim’de başlayacak ve iki gün sürecek olan AB Zirvesi olacak. İlk olarak TÜFE’den başlarsak %2 enflasyon hedefi olan ECB son zamanlarda bu hedefine ulaşmış gözüküyor. Yıllık enflasyon artışının %2,1 ile sabit kalması beklenirken, olası yukarı yönlü sürprizler euroda değerlenmeye sebep olabilir.
Diğer önemli konu ise AB üyesi 28 ülke liderinin katılımıyla 17 ve 18 Ekim 2018 tarihlerinde Brüksel'de düzenlenecek AB liderler zirvesinin ana gündem maddesi Brexit müzakereleri olacak. AB, Kuzey İrlanda'nın Gümrük Birliği içinde yer alarak AB mevzuatına tabi olmasını talep ediyor. İngiltere ise Brüksel'in, Birleşik Krallığın Birlikten çıkışına onay verirken, Birleşik Krallığın bir parçası olan Kuzey İrlanda'yı Gümrük Birliği dahil AB mevzuatına tabi tutmak istemesini bağımsızlığa müdahale olarak görüyor. İngiltere Başbakanı Theresa May, Brüksel'in Kuzey İrlanda'da AB hukukunun ve gümrüklerinin geçerli olmasını talep eden teklifini, "anayasal bütünlüğe" aykırı bulduğunu açıklamıştı.
ABD
Haftanın ABD verisi oldukça yoğun. Pazartesiden başlamak üzere haftanın son işlem gününe kadar yoğun bir ekonomik takvim bizi bekliyor. Diğer yanda ABD’nin gündemi sadece ekonomik takvim ile sınırlı değil. Başkan Trump’ın yaptığı ve yapacağı açıklamalar, atacağı tweetler ve Çin ile ticaret çekişmelerine ilişkin olası hamleler gündemin son dakikaları olarak yine en üst sırada takip edilecek. Son olarak Fed’e faiz politikaları nedeniyle ‘Çıldırmış olmalılar’ diyen Başkan Trump geçen hafta ikik kez Fed’e çatan açıklamalarda bulunmuştu. 15 Ekim Pazartesi günü ABD’den perakende satışlar ve işletme stokları verisini alacağız. Aylık perakende satışların %0,1’den %0,4’e yükselmesi beklenirken, işletme stoklarının da %0,6’dan %0,5’e gerilemesi bekleniyor. Perakende satışlarının artması ve işletme stoklarının azalması dolar açısından olumlu senaryolar. 16 Ekim Salı günü eylül ayına ilişkin sanayi üretim ve kapasite kullanım oranı açıklanacak. Üçüncü çeyreğe ilişkin gelecek son veriler büyüme ABD’nin üçüncü çeyrek büyüme beklentilerini de şekillendirecek. 17 Ekim Çarşamba günü Fed’in eylül ayına ait toplantı tutanakları açıklanacak. Tutanaklarda üyelerin para politikalarına ilişkin görüşleri ve ekonomik görünüme ilişkin düşünceleri yer alacak. Taze bir veri olmasa da ve aynı zamanda aralık ayındaki toplantıda faiz artırımına neredeyse kesin gözüyle bakılması sebebiyle önemli rota değişikliği olmadığı sürece fiyatlamalarda volatiliteye sebep olmayabilir.
Haftanın son işlem gününde ABD’den mevcut konut satışları verisini alacağız.
Asya
Yeni haftada asya kıtasının en önemli gündemi Çin’in üçüncü çeyreğe ilişkin büyüme rakamları olacak. Cuma sabaha karşı saat 05:00’da açıklanacak veride çeyreksel bazda büyüme artışının %1,8’den %1,6’ya gerilemesi, yıllıklandırılmış bazda ise büyüme artış hızının %6,7’den %6,6’ya gerilemesi bekleniyor. Son dönemde ABD ile yaşadığı ticaret savaşlarına ilişkin birbirlerine gümrük vergileri getiren her iki ülkede bu durumun büyümede bir miktar yavaşlamaya yol açacağı bekleniyor. Bu nedenle beklentilerin düşürüldüğü görülürken, olası süprizler yüksek volatilitede fiyatlamalara sebep olabilir.
16 Ekim Salı günü saat 04:30’da Çin’de TÜFE rakamları açıklanacak. Yıllık TÜFE’nin %2,3’ten %2,5’e çıkması, aylık bazda ise %0,7’de sabit kalması bekleniyor.
Yoğun Çin gündeminin ardından Japonya’ya dönecek olursak, pazartesi günü Japonya’da ağustos ayına ilişkin sanayi üretim verileri açıklanacak. Diğer önemli bir gelişme ise haftanın son işlem gününde BoJ başkanı Kuroda’dan gelecek. Son zamanlarda süper genişleyici para politikalarının sonsuza kadar devam etmeyeceğini söylemesiyle BoJ’un politikalarında bir değişikliğe gidip gitmeyeceği konusu kafalarda soru işaret olarak kalmıştı.
Yılın Son Çeyreğine Başladık, Siyaset Yoğun Bir Ay OlacakEkim ayının gelmesi ile birlikte yılın son çeyreğine başladık. Bu ayki verilerin yoğunluğunun yanı sıra siyasi gelişmelerin de ağırlıkta olduğunu görüyoruz. Yurtiçinde ayın en önemli verileri 3 Ekim’de açıklanacak TÜFE, 25 Ekim TCMB toplantısı ve 31 Ekim’de yayımlanacak yılın son enflasyon raporu olacak. Siyasi gelişmelerin başında ise 12 Ekim Cuma günü Rahip Brunson davası olacak. ABD ve Türkiye siyasi ilişkilerini ilgilendiren bu önemli davada çıkacak sonuçlar iki ülke arasındaki diyaloğu da belirleyecek. Ekim ayında Fed toplantısı bulunmuyor ancak ECB ve BoJ toplantıları takip edilecek. Avrupa Birliği’nin bir numaralı gündemi Brexit konusuna çözüm aranıyor. Mart 2019 tarihinde İngiltere AB’den ayrılıyor ancak henüz iki taraf arasında bir anlaşma imzalanmadı. Ticaretten vize serbestisine kadar masada bir çok konu belirsiz bir şekilde duruyor. 18 Ekim tarihinde Brexit görüşmesi yapılacak. Kasım ayına kadar anlaşma yapılması bekleniyor. Yoksa her iki taraf için de belirsizlikler para birimlerini olumsuz etkileyebilir. Ekim ayında bu gelişmeler öne çıkarken, siyasi cepheden gelecek mesajlar ve ticaret savaşı kapsamında ABD-Çin-Japonya ve Avrupa ilişkileri de takip edilecek.
Ayın Ekonomi Ajandası
ibb.co
Türkiye
1 Ekim Pazartesi günü BDDK’nın ağustos ayı bankacılık toplu bilançosu açıklanıyor. Üçüncü çeyreğe ilişkin gelecek bu ikinci veri solo bilançolar için son açıklama tarihi 30 Ekim olan şirketlerde bankacılık sektörüne yönelik olarak kar tahminlerinde önemli olacak. Ayın belki de en önemli verisi olan TÜFE ve ÜFE 3 Ekim’de açıklanıyor. Aylık enflasyonun %2 üzerine çıkması beklenirken, şayet çekirdek göstergelerde artış eğilimi durursa piyasa enflasyonun eylül ayında zirve yaptığını ve artık dönüşün başladığını fiyatlamaya başlayabilir. Bu durum TL varlıklar için olumlu olabilir. Şayet enflasyondaki artış eğilimi durursa veya yavaşlarsa TCMB’nin faiz artırım beklentileri de şekillenir. Son olarak 625bp yaptığı faiz artırımı ile beraber enflasyon seviyesinin üzerine çıkan TCMB piyasayı %24 seviyesinden fonluyor.
11 Ekim’de ödemeler dengesi geliyor. Nisan ayından itibaren artış eğilimine giren kur ağustos ayında artış eğilimini hızlandırmış ve kur şoku yaşamamıza neden olmuştu. Kurda yaşanan spekülatif artış ithalat talebinin daralmasına ve cari açığın düşmesine neden olacaktır. Bu nedenle cari işlemler açığının daralması söz konusu olabilir. Cari açığın daralması ise ülkede sıcak para gereksinimin azalması anlamına geliyor.
15 Ekim’de Türkiye işsizlik oranı ve bütçe dengesi açıklanacak. Majör veriler olarak takip edilse de fiyatlamalarda önemli bir etkisi bulunmuyor.
18 Ekim’de TCMB Beklenti Anketi açıklanacak. Piyasa profesyonelleri arasında anket yöntemine dayandırılan beklenti anketinde yakın dönem, yıl sonu ve 12 ay sonrası için ekonomik veri tahminleri bulunuyor. Bu açıdan bakıldığında piyasanın enflasyon-kur ve faiz cephelerinde durduğu yer önemli olacak.
Hazine, 24 Ekim tarihinde, 2 ve 5 yıl vadeli iki tahvil ihalesi gerçekleştirmeyi planlıyor
25 Ekim’de TCMB’nin faiz kararı bekleniyor. Eylül ayında koridorda yaptığı 625bp faiz artırımın ardından piyasa beklentilerinin önüne geçen ve piyasayı üstten şaşırtan TCMB’den yeni bir faiz artırımı beklenmiyor. Ancak 3 Ekim’de açıklanacak TÜFE verisi yine de beklenti yönetimi açısından önemli olacak.
31 Ekim’de TCMB yılın son Enflasyon Raporu sunumu yapıp raporu yayımlanacak. TCMB üyelerinin enflasyon konusunda piyasa yönlendirmesi vereceği mesajlar önemle beklenirken, piyasa fiyatlamalarına da yardımcı olacak. TCMB son yaptığı faiz artırımı ile piyasaların önüne geçmiş ve kredibilite konusunda ödün vermemişti.
ABD
Ekim ayında Fed toplantısı bulunmuyor. Bu nedenle daha az yoğun ekonomik verilerin etkilerinin olduğu fakat gündemin ana eğilimin siyaset tarafındaki gelişmeler olduğunu düşünüyoruz. ABD’nin Çin’e karşı artırdığı gümrük vergileri, Japonya’ya göz dağı vermesi ve AB ile otomotiv sektörü üzerinden yaşadığı sürtüşmeler doların değerini etkiliyor. Eylül ayı Fed toplantısında yayımlanan projeksiyon ve Powell’ın konuşmaları oldukça net mesajlar içeriyordu. Para politikası yönünden sürprize mahal vermeyen ve piyasa ile yalın iletişim kuran Fed’in tahminleri aralık ayındaki toplantıya kadar fiyatlamalarda etkili olabilir.
2 Ekim günü Başkan Powell konuşma yapacak. 3 Ekim günü ADP özel sektör istihdamı, 5 Ekim günü ise tarım dışı istihdam, işsizlik oranıve ortalama saatlik ücretler verileri ön planda olacak. Belki de ayın en önemli ABD verisi olan TÜFE 11 Ekim’de açıklanacak.Yazın düşüş eğilimine giren enflasyon verisinde önemli sürpriz gelişme yaşanmadığı sürece fiyatlamalarda volatiliteye sebep olmayabilir.
Avrupa Birliği
Avrupa Birliği’ninin ekim ayı gündeminde en önemli veriler ilk olarak Brexit toplantısı ikinci olarak ise ECB toplantısı olacak. 18 Ekim tarihinde Brexit görüşmesi yapılacak. Kasım ayına kadar anlaşma yapılması bekleniyor. Yoksa her iki taraf için de belirsizlikler para birimlerini olumsuz etkileyebilir. Avrupa Birliği'nin müzakerecisi Michel Barnier, Brexit anlaşması ve İngiltere'nin egemenliğine saygı duyacağı İngiltere'yle gelecekteki bir işbirliği modeli için çalıştığını söyledi. İngiltere’de siyasi çalkantılar devam ederken, bu durum pounda olumsuz yansıyor. Ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin lider kadrosu, AB ile Brexit müzakerelerinin tıkanma görüntüsü vermesi ile birlikte erken genel seçimi gündeme getirdi. Başbakan Theresa May, ülkenin Avrupa Birliği'nden ayrılacağı tarih olan 2019 yılının Mart ayı öncesi yapılacak bir genel seçimin, "ulusal çıkarlara uygun olmayacağını" söyledi. Tüm bu karışık görünüm üzerine İngiltere’deki siyasi çalkantılar ve belirsizlikler hem euroyu hem de poundu olumsuz etkiliyor.
25 Ekim’de yapılacak ECB toplantısında bankanın tahvil alımlarını yarı yarıya indirerek 15 milyar € düzeyine indirmesi ve tahvil alımlarını aralık sonunda bitirmesi bekleniyor. ECB, önceki toplantısında önce parasal genişlemeyi azaltma sonra da durdurma kararı aldı. Uyguladığı parasal genişleme programı çerçevesinde piyasaya ayda 30 milyar euro veriyor. ECB yetkilileri, bu paraları nasıl geri çekeceklerini yani parasal sıkılaştırmaya ne zaman ve hangi boyutta başlayacaklarını henüz açıklamadılar.
İyi Haftalar ve bolca kazançlı bir ay dilerim,
Best
Yeni Haftanın İç ve Dış Piyasa Gündemleri17 Eylül haftası iç piyasalar bakımından oldukça yoğun olacak. Geçen hafta TCMB toplantısını atlatmamızın ardından bu hafta Türkiye’nin 2019-2021 yılları arasındaki ekonomi patikasını belirleye Orta Vadeli Program(OVP) açıklanacak. Geçen hafta 3 önemli merkez bankasının faiz kararının ardından bu hafta da Japonya Merkez Bankası’nın toplantısı var. Euro Bölgesi ve Birleşik Krallık’tan açıklanacak TÜFE verileri dışında önem düzeyi yüksek majör bir veri bulunmuyor. Keza aynı durum ABD için de geçerli. Haftanın son işlem günü olan 21 Eylül’de de ülkelerin PMI rakamları açıklanacak. Global ekonomik takvimin yoğun olmaması nedeniyle bu hafta gözler daha çok iç piyasada olacak. Ekonomik verilerin dışında siyasi gelişmeler de takip edilecek. 21 Eylül Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Berat Albayrak Berlin’e giderek mevkidaşları ile görüşme sağlayacak. 23 Eylül Pazar günü ise Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ise Birleşmiş Milletler toplantısına katılım sağlamak için ABD’ye gidiyor.
Türkiye
17 Eylül Pazartesi günü saat 10:00’da Türkiye temmuz ayı sanayi üretim verisi ile haziran ayı işsizlik oranı açıklanacak. Geçen hafta açıklanan GSYH verisi sonrası açıklanacak temmuz ayı sanayi üretim verisi üçüncü çeyreğe ilişkin ilk veri olacak.
Haftanın belki de yılın en önemli verisi olmaya aday konu ise Sayın Berat Albayrak’ın sunumuyla 2019-2021 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) olacak. Burada temel hedefler enflasyonla mücadele, sürdürülebilir büyüme ve cari açığın düşürülmesi olması bekleniyor. Bu hedefler doğrultusunda başta kamu olmak üzere alınacak tasarruf tedbirleri önemli olacak. Ekonomide durgunluğun olduğunun bilinmesi genele yayıldı. Bu nedenle piyasalar açıklanacak tasarruf tedbirlerinin gerçekçi olup olmadığına odaklanacak. Daha önce yoğun bir şekilde uluslararası yatırımcıların da katılımıyla düzenlediği telekonferansta Bakan Bey IMF planı olmadığını, enflasyonla mücadele edileceğini ve mali disiplinden taviz verilmeyeceğini kaydetmişti. Bakan Albayrak OVP hakkında performansı takip edilebilir, şeffaf, hesap verilebilir ve gerçekçi makro hedefleri olan bir program olacağından bahsetmişti. 20 Eylül’de açıklanacak OVP hakkında en önemli husus, hedeflenen ekonomik büyüklüklerin piyasayı ne kadar ikna edebileceği ve kredibilitesi olacak.
Avrupa
Haftanın ilk işlem günü olan 17 Eylül’de Euro Bölgesi TÜFE rakamlarını alacağız. Geçen hafta yapılan ve faizlerin değiştirilmediği ECB toplantısında Draghi yaptığı basın toplantısında büyüme tahminleri düşürülürken, 2018 yılı enflasyon tahminleri %1,7’de sabit bırakıldı. Yıllık bazda %2,0 açıklanması beklenen TÜFE’nin aylık bazda da %0,2 artış kaydetmesi bekleniyor. Temmuz’da ise yıllık TÜFE %2,0 açıklanmış, aylık TÜFE ise %0,3 gerilemişti.
19 Eylül Çarşamba günü saat 11:00’da Euro Bölgesi cari işlemler fazlası, saat 11:30’da ise Birleşik Krallık’ın TÜFE ve ÜFE verileri, saat 16:00’da ise ECB Başkanı Draghi’nin konuşması bulunuyor. Çarşamba günü tek majör veri Birleşik Krallık ’tan gelecek enflasyon verileri olacak.
20 Eylül Perşembe günü Birleşik Krallık perakende satışlar ve Euro Bölgesi tüketici güveni açıklanacak.
Haftanın son işlem günü olan 21 Eylül Cuma ise tüm bölgeden hizmet ve imalat PMI rakamları gelecek. Bu hafta Avrupa’da önemli majör veriler bulunmuyor. Bu nedenle geçen haftaya göre daha sakin bir hafta geçireceğiz diyebiliriz.
ABD
25-26 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek Fed toplantısı öncesinde ABD kanadında veri bakımından sakin bir hafta bekleniyor. Ancak işin siyasi ayağında Trump yönetiminin diğer ülkelerle olan ilişkileri takip edilecek. En son ticaret savaşları içerisinde bulunduğu Çinli yetkilileri bakanlık düzeyinde masaya çağıran ABD, daha öncesinde de savaşı Japonya’ya sıçratma tehdidinde bulunmuştu. Bu nedenle ABD’de daha çok siyasi gelişmelerin ön plana çıkacağı bir hafta olma olasılığı daha yüksek görünüyor.
Hafta ortasına kadar önemli bir veri bulunmazken, 19 Eylül Çarşamba günü inşaat izinleri, inşaat başlangıçları, konut başlangıçları ve cari açık verisi geliyor. 20 Eylül Perşembe günü ikinci el konut satışları ile haftanın son işlem günü olan cuma da imalat ve hizmet PMI rakamları ön plana çıkıyor.
SYSUSD'de Yükseliş Eğilim Başlangıcın olasılığı Yüksektir !Teknik Analiz:
SYSCOIN/DOLLAR Düşüş Eğilimde ve Yükselişin Başlaması Bekleniyor.
Fiyat, Dinamik Direnç Olarak Çalışan 21 Günlük WEMA'nın Altındadır.
RSİ 31 .
Günlük fiyat grafikte ve RSI grafiğinde düşüş eğilimi kırılmadığı sürece, fiyattaki düşüş dalgası devam edecektir.
Ticaret Önerisi:
Önerilen (0.090 ila 0.055) arasında olan destek bölgesinde yükseliş eğilimin yeniden başlaması olasılığı vardır. Tüccarlar, Price Action'e dayalı giriş sinyali ile siparişleri ayarlayabilir ve kısa vadeli hedeflere ulaşmayı bekleyebilirler.
Giriş bölgesinin başlangıcı (0.090)
Giriş bölgesinin bitişi (0,055)
Entry signal:
Signal to enter the market occurs when the price comes to " Buy zone " then forms one of the reversal patterns, whether " Bullish Engulfing ", " Hammer " or " Valley " in other words, NO entry signal when the price comes to the zone BUT after any of reversal patterns is formed in the zone.
To learn more about " Entry signal " and the special version of our " Price Action " strategy FOLLOW our lessons :
Kar Al (Hedefler):
TP1= @ 0.140
TP2= @ 0.190
TP3= @ 0.250
TP4= @ 0.304
TP5= @ 0.34
TP6= @ 0.453
TP7= @ 0.584
TP8= @ 0.740
TP9= Serbest
DGBUSD'de Satın Almak İçin Harika Bir Fırsat.Teknik Analiz:
DigiByte/Dolar Düşüş Eğilimde ve Yükseliş Eğilimin Başlaması Bekleniyor.
Fiyat, Dinamik Direnç Olarak Çalışan 21 Günlük WEMA'nın Altındadır.
RSİ 35 .
Günlük fiyat grafikte, Fiyat düşüş eğilimi kırılmadığı sürece, fiyattaki düşüş dalgası devam edecektir.
Ticaret Önerisi:
Önerilen (0.023 ila 0.011) arasında olan destek bölgesine geçici bir geri çekilme olasılığı vardır. Öyleyse, Tüccarlar Price Action'e dayalı siparişleri belirleyebilir ve kısa vadeli hedeflere ulaşmayı bekleyebilirler.
Giriş bölgesinin başlangıcı (0.023)
Giriş bölgesinin bitişi (0,011)
Entry signal:
Signal to enter the market occurs when the price comes to " Buy zone " then forms one of the reversal patterns, whether " Bullish Engulfing ", " Hammer " or " Valley " in other words, NO entry signal when the price comes to the zone BUT after any of reversal patterns is formed in the zone.
To learn more about " Entry signal " and the special version of our " Price Action " strategy FOLLOW our lessons :
Kar Al:
TP1= @ 0.031
TP2= @ 0.037
TP3= @ 0.049
TP4= @ 0.068
TP5= @ 0.089
TP6= @ 0.109
TP7= @ 0.136
TP8= Serbest