Teknik Analiz: Kökenleri Hakkında Her Şey
Teknik Analiz, bir hisse senedi veya varlığın fiyat ve hacim değişikliklerini grafik olarak inceleyen ve kaydeden, tekrar eden ve öngörücü nitelikteki kalıpları ve fenomenleri değerlendirmek amacıyla kullanılan bir disiplindir.
Teknik analizin kökenleri, 17. yüzyıl Japonya'sında, Osaka'daki pirinç vadeli işlem piyasalarına dayanır. Japonya'da bir yüzyıl süren iç savaşlardan sonra, daimyo adı verilen feodal beyler arasındaki çatışmalar, General Tokugawa'nın 1600 yılında Sekigahara Savaşı'nda zafer kazanmasıyla sona erdi ve Japonya'nın birleşme süreci başladı. Şogun olarak atanan Tokugawa, sadakatlerini garantilemek için siyasi-askeri elitleri ve ailelerini Edo'da (bugünkü Tokyo) bir araya getirerek gücünü pekiştirdi ve bağlılıklarını sağlama aldı.
O dönemde daimyoların ana gelir kaynağı, köylülerin işlediği topraklardan toplanan pirinçti. Ancak pirinci Edo'ya taşımak mümkün olmadığından, bu ürün Osaka limanında depolanıyordu. Edo'da birbirine yakın yaşayan daimyolar, prestij yarışına girerek lüks ve gösterişli harcamalara yöneldiler. Bu yaşam tarzını sürdürebilmek için depolanan pirinci satıyor, hatta gelecekteki hasatları bile satıyorlardı. Bu “gelecek pirinç” için depolar, “boş pirinç” olarak bilinen sözleşmeler çıkarmaya başladı. Bu sözleşmeler ikincil bir piyasada alınıp satılarak dünyanın ilk vadeli işlem piyasalarından birini oluşturdu.
Bu piyasanın en dikkat çekici tüccarı, 18. yüzyılın başlarında faaliyet gösteren Munehisa Homma'ydı. Homma'ya göre, piyasalar yatırımcıların psikolojisinden büyük ölçüde etkileniyordu ve bazen bir hasadın gerçek değerinden farklı bir algı oluşuyordu. Altın Kaynak adlı kitabında, günümüzde hala geçerli olan ve özellikle Batı'daki birçok tüccarın “karşıt görüş” olarak bildiği pratik fikirler sunuyordu:
“Pirinç fiyatı yükselmeye başladığında, her yerden aynı anda emirler gelir ve kısa sürede Osaka piyasası da bu gösteriye katılır. Depolanan pirinç için bile emirler verildiğinde fiyat daha hızlı yükselir ve bir satın alma çılgınlığının yaşandığı açıkça görülür. Ancak herkes gibi alım emirleri vermek istediğinde, satış emirleri verenlerin tarafında olmak önemlidir. İnsanlar birleşip batıya doğru, yükselişe katılmak için kararlı bir şekilde koştuğunda, sen doğuya yönelmelisin; işte o zaman büyük fırsatlar keşfedeceksin.”
Steve Nison, Japon mum çubuklarının Batı'da yaygınlaşmasını sağlayan yatırımcı, *Beyond Candlesticks* adlı kitabında şu görüşü dile getiriyor:
“Çevirdiğim materyallerde, mum çubuğu grafikleri genellikle Homma’nın yaşadığı liman kenti Sakata’ya atıfla Sakata grafikleri olarak adlandırılıyor. Ancak yaptığım araştırmalara göre, Homma’nın mum çubuğu grafiklerini kullanmış olması pek olası değil. Bu grafiklerin Japonya’da Meiji döneminin ilk yıllarında (1800’lerin sonlarında) geliştirilmiş olması daha muhtemel.”
Önemle belirtmek gerekir ki, Homma mum çubuklarını kullanmamış olsa da, bu grafik temsil biçimi, fiyat kayıtlarının öngörü amaçlı kullanımıyla geçen yüzyılların deneyimine dayanan bir evrimin sonucudur.
Japon Mum Çubuklarının Devrimi
Fiyatların grafikle temsil edilmesi, teknik analizin evriminde belirleyici bir faktör olmuş ve Doğu ile Batı’daki yatırım yaklaşımları arasında net bir fark yaratmıştır. Batı’da yaygın olan geleneksel çubuk grafikler yalnızca açılış ve kapanış fiyatlarını gösterirken, Japon mum çubuğu grafikleri yatırımcıların psikolojisine dair daha kapsamlı bir bakış sunuyordu. Bu grafikler, sadece açılış ve kapanış fiyatlarını değil, aynı zamanda her seansın en yüksek ve en düşük fiyatlarını da sezgisel bir şekilde mum gövdesi ve fitilleriyle temsil ediyordu.
Batılı yatırımcılar, çubuk grafiklerin basitliğiyle sınırlı kalarak fiyat formasyonlarının incelenmesine odaklanmış bir yaklaşım geliştirirken, Japon yatırımcılar küçük mum gruplarını inceleyerek kararlar alıyorlardı. Ancak zamanla her iki yaklaşım da eşit derecede pratik hale geldi ve çoklu zaman dilimi analizi, hem Batılı hem de Japon yatırımcıların operasyonlarının bir parçası oldu.
Batı’da çoklu zaman dilimi yaklaşımının uygulayıcılarından biri, modern teknik analizin babası olarak kabul edilen Richard W. Schabacker’dir. Kısa ömrüne rağmen oldukça üretken bir eser bırakan Schabacker, 1932 yılında yayımlanan *Technical Analysis and Stock Market Profits* adlı kitabında piyasaları büyük hareketler (aylık), ara hareketler (haftalık) ve küçük hareketler (günlük) olarak sınıflandırmıştır. Japonya’da ise, Ichimoku Kinko Hyo göstergesinin yaratıcısı Goichi Hosoda, fiyat formasyonlarını kataloglayıp incelemeye adanmış hayatıyla, mum kalıplarının ötesine geçen bir yatırımcı olarak en iyi örneklerden birini sunar.
Zamanla, Batı’daki modern yatırım platformları, Japon mum çubuğu grafiklerinin yeniliklerini benimseyerek en yüksek, en düşük, açılış ve kapanış fiyatlarını tek bir formatta gösterme yeteneğini entegre etti.
20. yüzyılın başlarında, Batı’da grafik inceleyenler “chartist” olarak biliniyordu. Ancak günümüzde “Chartizm”, gazeteci ve yatırımcı Richard W. Schabacker (1899-1935) tarafından geliştirilen ve daha sonra Robert D. Edwards ile John Magee’nin 1948 yılında yayımladığı *Technical Analysis of Stock Trends* adlı kitapla popülerleşen klasik bir metodolojiyle ilişkilendirilmektedir.
Teknik Analizin Ortaya Çıkışına Dair Teori
İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren, insanlar çevrelerindeki fenomenleri anlamak veya bilgi aktarmak için bunları temsil etmeye çalışmıştır. Mağara çizimlerinden sembollere ve yazılı kayıtlara kadar, görsel temsil, dünyayı anlamlandırmada temel bir araç olmuştur. Şüphesiz, fiyat dalgalanmaları da analiz edilmeyi davet eden bir fenomendi.
İlk yatırımcılar, grafik temsiller aracılığıyla kaosta düzen bulmaya çalıştılar. Fiyat hareketlerini titizlikle kaydeden bu öncüler, muhtemelen şaşırtıcı bir keşifte bulundular: gelecekteki davranışları öngörüyor gibi görünen tekrar eden kalıplar. Bu keşif heyecan verici olmalıydı, çünkü çoğu durumda düşük görünen bir riskle önemli kazançlar elde etme vaadi sunuyordu.
Sonraki teknik analistlerin yaptığı gibi piyasaların psikolojisini anlamaya gerek duymadan, bu ilk yatırımcılar bu kalıplarda pratik bir avantaj buldular. Yeterli sayıda yatırımcı aynı kalıbı tanımlayıp buna göre hareket ettiğinde, bu kalıp daha sık gerçekleşme eğiliminde oldu ve geçerliliği güçlendi. Böylece, sezgisel bir gözlem olarak başlayan şey, yapılandırılmış bir pratiğe dönüştü ve bugün bildiğimiz Teknik Analiz’in temellerini attı: binlerce yatırımcının piyasa davranışını yorumlamak ve bilinçli kararlar almak için kullandığı bir disiplin.
İlginç Bir Bilgi
Borsa yatırımlarının fenomenini anlatan ilk eser, José de la Vega’nın 1688 yılında yazdığı "Confusión de Confusiones" adlı kitaptır ve o dönemde Avrupa’nın finans merkezi olan Amsterdam’da geçmektedir. Dönemin yatırım yöntemlerine dair ayrıntılı bir inceleme olmaktan ziyade, bu roman, okuyucuları hem eğlendirmeyi hem de spekülasyonun riskleri hakkında bilgilendirmeyi amaçlar.
Yazar, aynı zamanda, çağdaşlarının bile ötesine geçen süslü bir anlatım tarzı kullanır:
“Hisselerin sürekli hareketliliği, bu döngülere sık sık katılanların huzursuzluğunu kalıcı kılar; onları kulelerine hapsederken, kilitleri denize atarlar ki, zincirlerin açılacağına dair umut asla onlara gülümsemesin.”
Sonuçlar
Bazıları, teknik analizin tarihini ilginç ama günümüz pratiği için önemsiz bir hikâye olarak görebilir. Ancak tarih, piyasaların yalnızca rakamlardan ibaret olmadığını, insan psikolojisinin bir yansıması olduğunu gösterir. Teknik analiz, ezberlenmesi gereken bir hileler kataloğundan çok, bilinçli kararlar almak için psikolojik dinamikleri anlamaya davet eder.
Piyasaların tarihsel kalıplar tarafından şekillendirildiğini fark etmek, bize stratejik bir avantaj sağlar. 17. yüzyıl Japonyası’ndaki pirinç tüccarlarından modern analistlere kadar, geçmişteki yatırımcıların fiyatları ve duyguları nasıl yorumladığını inceleyerek piyasa hareketlerini daha yüksek doğrulukla tahmin edebiliriz. Bu bakış açısı, yalnızca operasyonlarımızı zenginleştirmekle kalmaz, aynı zamanda kolektif psikolojinin hâlâ baskın bir güç olduğu bir ortamda bizi daha bilinçli ve hazırlıklı yatırımcılar olarak konumlandırır.
Kaynaklar
Nison, S. (1994). *Beyond Candlesticks: New Japanese Charting Techniques Revealed*. New York, NY: John Wiley & Sons.
Schabacker, R. W. (1932). *Technical Analysis and Stock Market Profits*. New York, NY: B.C. Forbes Publishing.
Edwards, R. D., & Magee, J. (1948). *Technical Analysis of Stock Trends*. Springfield, MA: John Magee.
Rabassa, Y. (t.y.). *Japon Mum Çubuklarını Nasıl Ustalaşırım?* . YouTube.
Alım-satım Psikolojisi
Teknik Göstergelerin Doğru Kullanımı Üzerine Notlar
Trend Göstergeleri: Hareketli Ortalamalar, Ichimoku Bulutu, Bollinger Bantları, Keltner Kanalları vb.
Osilatör Göstergeleri: MACD, RSI, Stokastik, DMI, Fisher Dönüşümü vb.
Tüm metodolojiler, araçlar ve göstergeler (trend veya osilatör) denge ve dengesizlik noktalarını (dönüm noktalarını) tespit etmek amacıyla oluşturulmuştur. Bu, fiyatın satın almak için uygun olduğu zamanı ve satmak için uygun olduğu zamanı belirlemek için tasarlandıkları anlamına gelir. Meslek şu şekilde özetlenebilir: Zeki ve cesur insanlar, fiyatın tarihsel kaydına dayanarak ne zaman alınacağını ve ne zaman satılacağını bilmek için teoriler, araçlar, göstergeler ve yöntemler geliştiriyor.
1. Göstergeler kendi başlarına öngörü yeteneğine sahip değildir, çünkü bunlar yalnızca fiyatın tarihsel kaydına dayanan az ya da çok karmaşık matematiksel formüllerdir; ancak göstergelerin doğru ya da yanlış kullanımı, başarı oranımız üzerinde önemli bir etkiye sahip olacaktır.
2. Eğer teknik araçlarımız veya göstergelerimiz, fiyat yapısıyla uyumlu, net ve harmonik bir model göstermiyorsa**, büyük olasılıkla kararlarımızı rastgele alıyoruz demektir.
Düzensiz hareketlerden kaçınmalıyız.
3. Trend göstergeleri, trendleri ve devam noktalarını tespit etmek için oluşturulmuştur. Bu nedenle, trend göstergelerini kullanarak trendin tersine dönmesini aramaktan kaçınırsak başarı oranı artar (üst zaman diliminde trendin tersine dönmesini haklı kılacak yapısal bir nokta veya tarihsel bir model olmadıkça, alt zaman diliminde trendin tersine dönmesi aranmamalıdır).
4. Bir gösterge, farklı zaman dilimlerinde çelişkili okumalar gösteriyorsa (bu doğaldır, çünkü piyasa fraktaldir), fiyat yapısıyla (tarihsel modelle) uyumlu olan okumalara, özellikle üst zaman dilimindekilere daha fazla önem vermeliyiz.
5. Fiyat hareketinin harmonik dalgalanmaları, göstergelerimizin okumalarıyla uyumlu olduğunda ve risk-getiri oranı 1:2 veya daha yüksekse, başarılı işlemler yapma olasılığı artar, çünkü iyi bir risk-getiri oranı daha fazla katılımcıyı çeker. Fiyat hareketi, katılımcıların psikolojisinin bir yansımasıdır.
6. Aynı zaman diliminde trend göstergeleri ve osilatörler çelişkili sinyaller gönderiyorsa, bu, piyasanın o anda bir belirsizlik döneminden geçtiğinin bir göstergesidir. **Otomatik olarak daha yüksek bir zaman dilimine geçmeli, daha fazla netlik kazanmalı veya en azından bu zaman dilimine dayalı bir giriş yapmaktan kaçınmalıyız.
7. Aynı türden göstergelerin aynı zaman diliminde kesişmesi değersizdir, çünkü sinyaller aşırı derecede benzer olacaktır (birçok yatırımcının sahip olduğu pratik olmayan bir alışkanlık). Belirli bir zaman diliminde yüz osilatör göstergesinin kesişimlerini hizalamak, başarı oranını iyileştirmez.
8. Osilatör göstergelerdeki tersine dönüş sinyalleri, örneğin sapmalar, yalnızca fiyat hareketinin zayıflığını gösterir, ancak mevcut trendin tersine dönmesini haklı çıkarmaz, okumamızla uyumlu bir yapı veya tarihsel model olmadıkça.
9. 20’lik hareketli ortalama, fiyat hareketi yatırımcılarının çoğunluğu tarafından bile en çok kullanılan göstergedir. Bunun nedeni, trendin gücünü ve denge noktalarını oldukça doğru bir şekilde ortaya koyma yeteneğidir. 20’lik hareketli ortalama, Bollinger Bantları, Donchian Kanalları, Keltner Kanalları gibi trend göstergelerinin temel bir bileşenidir.
10. Yalnızca fiyat hareketini inceleyerek iyi yatırım kararları alınabilir, ancak yalnızca teknik göstergeleri inceleyerek iyi yatırım kararları alınamaz.
Pratik Örnekler:
- MACD gibi bir osilatör, ne kadar düzensiz görünüyorsa, okumalarında o kadar fazla rastgelelik getirir. Ancak bir trendde, devam hareketlerini harmonik bir şekilde takip ederse, daha yüksek öngörü yeteneği kazanır, çünkü güvenilir dönüm noktalarını daha yüksek doğrulukla gösterir ve bu, daha fazla katılımcıyı çeker.
- Ichimoku Bulutu göstergesi, fiyatların yatay hareket ettiği zaman dilimlerinde işe yaramaz, çünkü temel işlevi güçlü trendlerdeki piyasaları ve denge bölgelerini (muhtemel devam noktalarını) göstermektir.
- Güçlü bir trend bağlamında, 20’lik EMA çevresinde yoğun yatırımcı girişleri tespit edersek, 20’lik EMA’nın oluşturduğu denge bölgesinin çok sayıda piyasa katılımcısı tarafından izlenme olasılığı artar ve bu, 20’lik EMA’nın muhtemel bir fırsat bölgesi olmasına yol açar.
- 20 ve 50’lik hareketli ortalamalar, düşen bir fiyatın üzerinde kesişirken MACD yükseliş kesişimi gösteriyorsa, bu, piyasadaki katılımcıların o anki belirsizliğini yansıtan çelişkili bir sinyaldir.
Sonuçlar:
Hiçbir teknik gösterge kendi başına diğerinden üstün değildir ve her birinin zayıf ve güçlü yönleri vardır; bu nedenle seçim, her yatırımcının özel ihtiyaçlarına bağlıdır. Ancak, bir teknik göstergenin doğru ve yanlış kullanım yolları olduğu açıklığa kavuşturulmalıdır. Bir sinyali nasıl, nerede ve ne zaman arayacağımızı bilmeli; tüm okumaların öngörü yeteneğine sahip olmadığını anlamalıyız. Rastgeleliği önler ve yapı ile tarihsel kayda dayanırsak, başarı oranımız artacaktır.
Son Not:
Analiz kayıtlarımı incelemek isterseniz, İspanyolca profilimi ziyaret edebilirsiniz; burada piyasaya iyi tanımlanmış girişlerimi şeffaf bir şekilde paylaşıyorum. Bu makaleyi beğendiyseniz iyi enerjilerinizi gönderin ve Tanrı hepinizi korusun.
Kimsenin sana öğretmediği risk yönetimi. Bölüm 1.
Pek çok yazar ve yayıncı, risk yönetiminin önemini az ya da çok kapsamlı bir şekilde ele almıştır, ancak bugün sizinle paylaşmayı düşündüğüm şeyi gösteren birini tanımadım. Sunumum bittikten sonra, burada öğrendiklerinizi tamamlayabileceğiniz bazı yararlı kaynakları sizinle paylaşacağım, zira konunun yalnızca önemli ama çok küçük bir kısmını, yani uygulamayı ele alacağım.
Risk Yönetimi Nedir?
Risk yönetimi, bir yatırımcının sermayeyi korumak ve kârı maksimize etmek için yaptığı planlamadır. Kârlı bir sistem veya yöntem oluşturmayı çevreleyen faktörlerden, sermayemizin düzenlenmesinden ve işlemlerimizin yürütülmesinden oluşur.
Bazı Anahtar Kavramlar
Risk-Getiri Oranı
Risk-getiri oranı, alım satım ve yatırımlarda bir işlemde üstlenilen risk ile beklenen potansiyel getiri arasındaki ilişkiyi değerlendirmek için kullanılan bir ölçümdür. Örneğin 1:1, 1:2, 2:1 gibi bir oran olarak ifade edilir.
Stop Loss (SL)
SL veya stop-loss, piyasa aleyhinize hareket ederse kayıpları sınırlamak amacıyla pozisyonunuzu belirli bir fiyattan kapatmak için bir alım satım işlemine koyduğunuz otomatik bir emirdir.
Take profit (TP)
TP veya take-profit, piyasa uygun bir seviyeye ulaştığında pozisyonunuzu belirli bir fiyattan kapatmak ve kârınızı garanti altına almak için bir alım satım işlemine koyduğunuz otomatik bir emirdir. Kazançlarınızı "almaya" ve işlemden çıkmaya karar verdiğiniz noktadır.
Marj
Alım satımda marj, bir yatırımcının bir pozisyon açmak ve sürdürmek için hesabına yatırması veya hesabında tutması gereken para miktarıdır.
Volatilite
Alım satım ve finansal piyasalar bağlamında volatilite, bir varlığın fiyatındaki değişikliklerin büyüklüğünü ve sıklığını ölçer.
Kaldıraç
Alım satımda kaldıraç, yatırımcıların kendi sermayelerinin sadece bir kısmını kullanarak piyasada daha yüksek değerli bir pozisyonu kontrol etmelerini sağlayan bir araçtır. Alım satım platformu tarafından sağlanan bir "kredi" gibi işleyerek hem potansiyel kazançları hem de kayıpları artırır.
Risk Yönetimi ve İşlem Yürütme
Diğer yatırımcılarda psikolojik faktör veya deneyim eksikliğinin ötesindeki en sık görülen sorun, işlemleri üzerinde tam kontrol sahibi olmamalarıdır. Rastgele kaldıraçlar kullanırlar, 1:1'den düşük **risk-getiri oranlarıyla** giriş yaparlar ve hatta bazıları işlemin sonunda ne kadar kar veya zarar edeceklerini bile bilmezler.
Bir yatırımcının başarılı bir işlem gerçekleştirebilmesi için aşağıdaki kriterleri yerine getirmesi gerekir:
1. Minimum 1:1 risk-getiri oranlarını garanti etmek.
2. İstatistiksel performanslarını bozmamak için katı kurallara uyarak yatırım sermayelerini doğru bir şekilde dağıtmak.
3. Volatiliteye uyum sağlamalı ve kaldıraçlarını buna göre ayarlamayı bilmelidir.
4. Sabit bir SL (Stop Loss) fiyatı belirlemek ve işlem başına ne kadar zarar etmeye istekli olduğunu bilmek.
5. İşlemin kar alımını yapacağı sabit bir fiyat belirlemek ve ne kadar kar elde edeceğini bilmek.
Bu parametrelere uyulmaması, yalnızca yatırımcıların karlılığını yok etmekle kalmayacak, aynı zamanda güvenilir yatırım sistemleri ve yöntemleri geliştirmelerini de imkansız hale getirecektir.
Yanlış Yürütme
Örneğin, BTC/USDT'de bir giriş fırsatı ile karşılaştığımı görüyorsam, rastgele bir kaldıraç seçip yeterince kazandığımı veya kaybettiğimi düşündüğümde manuel olarak kapatmaya çalışmak bir hata olur. Fiyat tablosunun kendi volatilitesi kaldıraç gerektirebilir veya gerektirmeyebilir ve kaldıracın kendisi risk yönetimimize göre ayarlanmalıdır. Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapmak başarısızlığın formülüdür ve bu nedenle deneyimsiz yatırımcıların çevrimiçi platformlardan piyasalara erişmesine izin vermek kazançlı bir iştir.
Doğru Yürütme
Pratik bir durumu açıklamadan önce, işlem başına 1000 dolar kullandığımı ve %20 **SL**'yi (Stop Loss) feda etmeye istekli olduğumu hayal edelim. İstatistiksel performansımı bozmamak için bu parametreler değişmezdir.
Birkaç gün önce grafikte gösterilen işlemi yaptım. BTC/USDT'de bu yükseliş pozisyonunu almak için ilk yaptığım şey, giriş noktamı ve işlemimin çıkış noktalarını (SL ve TP) gözlemlemek oldu. İşlem, minimum 1:1 risk-getiri oranını karşılıyordu, bu yüzden kaldıraç kullanmaya gerek olup olmadığını düşündüm. Giriş noktasından SL fiyatıma olan %9,07'lik bir volatilite, işlem başına marjımın (%1000'in %20'si) feda etmeye istekli olduğum miktara göre çok az kar beklentisi garanti ediyordu. Kaldıraca ihtiyacım vardı.
TradingView'de bir fiyat grafiği açtığınızda, sol taraftaki araç çubuğunda kuralı kullanarak volatilite yüzdesini kolayca ölçebilirsiniz.
Fiyat SL bölgeme ulaştığında yatırdığım marjın %20'sinin kaldıraç kullanarak nasıl aktive olmasını sağlayabilirim?
Kesin kaldıracı hesaplamak için, feda etmeye istekli olduğumuz SL yüzdesini (%20) giriş noktasından SL'nin aktif olmasını istediğimiz fiyata kadar olan volatilite yüzdesine (%9,07) bölmeliyiz.
Örneğin, BTC'deki giriş noktam 109.898 dolardı ve çıkış noktam veya SL 99.930 dolardı. Giriş fiyatı (109.898 $) ile çıkış fiyatı (99.930 $) arasındaki volatiliteyi ölçtüm ve sonuç %9,07 çıktı. Volatilite biraz düşük olduğu ve fiyat SL'me ulaştığında işlem başına marjımın %20'sini risk etmek istediğim için ihtiyacım olan kaldıracı hesapladım. Bunun için %20'yi (her SL için kaybetmeye istekli olunan yüzde) %9,07'ye (giriş fiyatından SL fiyatına olan volatilite yüzdesi) böldüm. Sonuç yuvarladığımızda 2x kaldıraç oldu.
Özetle: 2x kaldıraçla fiyat 99.930 dolara ulaşmış olsaydı sermayemizin yaklaşık %20'sini kaybederdik. İşlemi yapmadan önce 1:1 risk-getiri oranına sahip olduğum için, fiyat 120.000 dolara ulaştığında yatırılan marjın yaklaşık %20'sini kazanacağımı varsayıyordum.
İşlem karlı oldu, TP fiyatına sorunsuz bir şekilde ulaştı ve yatırdığım marjın (1000 $) %20'si kadar bir kar elde etti.
Kaldıracı manuel olarak ayarlamanıza izin veren yatırım platformlarını kullanın. Örneğin: 1x, 2x, 3x, 4x... 38x, 39x, 40x; ve kaldıraçların varsayılan olarak sabitlendiği platformlardan kaçının. Örneğin: 1x, 5x, 10x, 20x, 50x... Küçük yatırımcıların çoğu için önemsiz olan bu detayla, platformlar başarısız işlemler pahasına büyük servetler kazanır.
Sonuçlar ve Tavsiyeler
Risk yönetimi, yatırımcıların bel kemiğidir ve girişleri hassasiyetle yapmayı bilmek perakende tüccarlar arasında nadir görülen bir şeydir. Yine de, bu konunun sadece küçük bir kısmını ele aldım. Bu bilgiyi tamamlamak için, YouTube'da yatırımcı ve yayıncı Yuri Rabassa'nın "İyi Para Yönetiminin Sırları" başlıklı videosunu aramanızı tavsiye ederim. Bu video ile, bir işlem sistemi oluştururken hayati önem taşıyan temel istatistiksel beceriler geliştireceksiniz. Ayrıca, prestijli yazar Bob Volman'ın "Forex Price Action Scalping" adlı kitabında, "Olasılık İlkesi" başlıklı çok aydınlatıcı bir bölüm bulacaksınız.
Son Not
Analiz kayıtlarıma göz atmak isterseniz, piyasaya iyi tanımlanmış girişleri şeffaf bir şekilde paylaştığım İspanyolca profilimi arayabilirsiniz. Bu makaleyi beğendiyseniz iyi dileklerinizi gönderin ve Tanrı hepinizi kutsasın.
Zamanlama her şeyi değiştirirSık sık etkili fikir yayıcıları, topluluğa para kaybettiren yanlış fikirleri yayarlar. Yatırımcıların çoğunluğu tarafından üzücü bir şekilde kabul edilen en zararlı görüşlerden biri, piyasanın fraktal olduğu için tüm zaman dilimlerinin pratik olarak eşit olduğudur. Bu makaleyle bu fenomeni aydınlatmak ve zaman dilimlerinin sadece bir tercih meselesinden ibaret olmadığını kanıtlamayı amaçlıyorum.
Kitle Psikolojisi ve Tarihsel Kayıt
Kısa zaman dilimleri, örneğin gün içi grafikler, günlük, haftalık veya aylık gibi daha uzun zaman dilimlerine kıyasla daha sınırlı fiyat kaydı ve bağlam sunar; bu da net ve güvenilir desenlerin tanımlanmasını zorlaştırabilir. Ayrıca, piyasadaki bir olgunun süresi genellikle tutarlılığının bir göstergesidir: zamanla uzayan trendler, daha istikrarlı ve öngörülebilir bir davranış yansıtmaya yatkındır.
Bu nedenle, yatırımcılar kararlarını, daha uzun zaman dilimlerinin sunduğu gibi daha fazla tarihsel veriyi içeren bir analize dayandırmayı tercih eder. Tam bir tarihsel kaydın eksikliği, sağlam ve tutarlı desenleri tespit etme kapasitesini sınırlar ve daha az bilgilendirilmiş kararların riskini artırır.
Haberler, Olaylar ve Dedikodular
Faiz oranlarıyla ilgili beklenmedik bir duyuru veya jeopolitik bir olay, yatırımcılar arasında panik veya coşku yaratabilir ve onları net bir strateji olmadan varlık alıp satmaya yöneltebilir. Hatta basit bir dedikodu bile fiyat grafiklerini kaosa sürükleyebilir ve insanın yeni durumlar karşısındaki öngörülemezliğini ortaya koyar. Bu istikrarsızlık genellikle 5, 15 veya 60 dakikalık grafiklerde net bir şekilde yansır ve burada volatilite dramatik bir şekilde artar. Bu irrasyonalitenin tarihsel kaydı, daha istikrarlı ve tutarlı bir bakış açısı sunan uzun zaman dilimlerinin trendlerini nadiren etkiler.
Bu konuda, tanınmış yatırımcı ve yazar Dirk du Toit şöyle demiştir:
“Zaman diliminiz ne kadar küçükse, gözlemlediğiniz şeyin rasgeleliği o kadar artar. Eğer her beş veya on beş dakikada fiyat değişikliklerini izliyorsanız, rasgelelik derecesi çok yüksek olur ve bir sonraki doğru fiyat hareketini veya fiyat hareketleri serisini tahmin etme olasılığınız çok düşüktür.”
Manipülasyon:
Daha üst zaman dilimleri, manipüle edilmek için daha fazla para gerektirir, çünkü fiyat hareketini oluşturan çıkarlar daha uzun süre boyunca olgunlaşmıştır (güvenilirliklerini artırarak). Genellikle üst zaman dilimleri, uzun vadeli hedeflerle çalışan daha sermayeli katılımcılar tarafından işletilir.
Rastgelelik:
Rastgelelik, zaman dilimi küçüldükçe artar. Bunun bir örneği, zaman dilimi düştükçe işlem sistemlerinin isabet oranının azalmasıdır. Günlük grafiklerde kârlı (belgelenmiş) sistemler, 4 saatlik veya 1 saatlik gibi zaman dilimlerinde kullanılamaz hale gelebilir.
Ek Fikirler:
- Tüm klasik göstergeler (MACD, RSI, Bollinger Bantları, Keltner Kanalları, Donchian Kanalları, Williams Alligator, Ichimoku Bulutu, Parabolik SAR, DMI vb.) intradiya üstü zaman dilimlerine dayalı olarak oluşturulmuştur.
- Tüm bilinen klasik metodolojiler (Dow Teorisi, Çizelge Analizi, Elliott Dalga Teorisi, Harmonik Desenler, Wyckoff Yöntemi, Gann Teorileri, Hurst Döngüleri, Japon Mum Çubuğu Desenleri vb.) intradiya üstü bir zaman yaklaşımıyla geliştirilmiştir.
- Tüm büyük klasik analistler ve günümüzün çoğu büyük yatırımcısı, intradiya çerçevesini aşan bir yatırım yaklaşımı uygular.
Bazı Yazarlar Hakkında:
- Richard W. Schabacker, 1932 tarihli "Technical and Stock Market Analysis Profits" adlı kitabında, piyasa dalgalanmalarını Büyük Hareketler (aylık veya daha üstü grafik), Orta Hareketler (haftalık grafik) ve Küçük Hareketler (günlük grafik) olarak yapılandırmıştır. Analizleri bu zaman dilimlerinin incelenmesine dayanır.
“Bir grafiğin herhangi bir formasyonun görüntüsünü oluşturması için harcanan zaman ne kadar uzunsa, o desenin tahmini önemi o kadar büyük olur ve sonraki hareket, uzunluk, boyut ve formasyonumuzun gücü o kadar uzun olur.”
- Dirk du Toit, "Bird Watching in Lion Country" adlı kitabında şu yorumu yapar:
“Zaman diliminiz ne kadar küçükse, gözlemlediğiniz şeyin rasgeleliği o kadar artar. Eğer her beş veya on beş dakikada fiyat değişikliklerini izliyorsanız, rasgelelik derecesi çok yüksek olur ve bir sonraki doğru fiyat hareketini veya fiyat hareketleri serisini tahmin etme olasılığınız çok düşüktür.”
“Bir madeni para, beş dakikalık bir grafik gibi hafızaya sahip değildir. Sadece yazı sekiz kez üst üste gelmiş diye, belirli sayıda atışta 50/50 olasılık dengesini sağlamak için 'ayar yapmaya' başlamaz. Beş veya on beş dakikalık grafikler de aynıdır. Bir sonraki beş dakikalık dönemin yükselişle mi yoksa düşüşle mi biteceğini tahmin etmeye çalışmak, tam anlamıyla havaya madeni para atmak gibidir.”
Sonuçlar:
Kısa zaman dilimlerindeki dalgalanmalardan faydalanan metodolojileri küçümsemek istemiyorum. Amacım, bireysel yatırımcıları intradiya ticareti riskleri konusunda uyarmaktır: rasgelelik, manipülasyon ve sınırlı bilgi, bu zaman dilimlerini tehlikeli bir alan haline getirir. Günlük grafiklerde kanıtlanmış etkili sistemler bile istatistiksel aşınmaya maruz kalma eğilimindedir. Buna karşılık, daha uzun zaman dilimleri, kitle psikolojisi, tarihsel kayıtlar ve işlem hacmi tarafından desteklenen netlik ve tutarlılık sunar.
Son Not:
Analiz kayıtlarıma göz atmak isterseniz, İspanyolca profilimi arayabilirsiniz; orada piyasaya net tanımlanmış girişleri şeffaf bir şekilde paylaşıyorum. Bu makaleyi beğendiyseniz iyi dileklerinizi gönderin ve Tanrı hepinizi kutsasın.
123 Hızlı Öğrenen Yatırımcı İpuçları - İpucu #7 123 Hızlı Öğrenen Yatırımcı İpuçları - İpucu #7
Matematiğin İkili Gücü: ✅ Analiz için Mantık, ✅ Zafer için İrade Gücü
İdeal bir yatırımcı, keskin zekalı bir analist ile zorlu bir savaşçının birleşimidir.
Finansal piyasalarda başarılı olmak için hem mantıklı karar verme yeteneğine hem de yolda kalmak için irade gücüne ihtiyacınız vardır.
Matematik, bu iki temel beceriyi aynı anda geliştirmek için mükemmel bir antrenman sahasıdır.
Mantıksal bir bakış açısıyla, matematik zihninizi güçlü bir analiz aracına dönüştürür. Size karmaşık sorunları daha küçük parçalara ayırmayı, kalıpları tanımayı ve adım adım düşünerek yatırım stratejilerinizi oluşturmayı öğretir.
Bu, olasılıkları derinlemesine anlamak ve risk-ödül oranlarını doğru bir şekilde hesaplamak için ihtiyaç duyduğunuz becerinin ta kendisidir. 🧠
Ancak matematiğin gücü mantıkla sınırlı değildir. Zor bir problemle boğuşmak ve pes etmemek, çelik gibi bir savaşçı ruhu inşa eder. Bu zihinsel güç, zararda bekleme (drawdown) dönemlerinde sakin kalmanıza ve yatırım planınıza sadık kalmanıza yardımcı olur.
"Bir matematikçinin hassasiyetiyle analiz yapın ve bir matematikçinin savaşçı ruhuyla işlem yapın 👨🏻🎓,
bir kumarbazın heyecanıyla değil 🎲."
Navid Jafarian
Her ipucu, daha disiplinli bir yatırımcı olma yolunda atılmış bir adımdır.
Bir sonrakini dört gözle bekleyin! 🌟
WR NEDEN ÖNEMLİ DEĞİLDİR?Selam dostlar, diyelim ki 1 yıl içerisinde toplam 100 işlem aldınız. Bu işlemlerin 70 tanesi stop oldu ve sadece 30 tanesi TP oldu.
Şimdi siz başarısız bir trader mı oluyorsunuz? HAYIR! Bu bir eğitim değil, iştir! Buradaki tek amacınız para kazanmaktır. Kimse sizi bir sınava tabi tutmayacaktır. Bu yüzden her şeyi bilmek zorunda değilsiniz. Tek bir strateji veya formasyonla para kazanabileceğiniz gibi, indikatörle veya sadece düz hesap yükselince sat, düşünce al yaparak da para kazanıyor olabilirsiniz. Yani kısaca demem şu ki sizin başarılı olmanız sadece KAR YAPMANIZDIR!
1R riskiniz 1.000 dolar diyelim
70 kere stop oldunuz, yani 70 bin dolar kaybettiniz
hedefiniz ise hep 3R
30 kere TP oldunuz, yani 90 bin dolar kazandınız
TOPLAM KAR: 20 BİN DOLAR, tebrikler başarılı bir tüccarsınız!
NOT: komisyonlar vs hesap edilmeden düz hesap yapılmıştır. Buradaki amaç WR'ın bir öneminin olmadığını göstermektir.
İşlem Yaparken Duygulara Yenilmemek İçin İpuçları 📌Selam herkese 👋 Bugün işlem yaparken yatırımcıların belki de en çok karşılaştığı ve üstesinden gelmek için en çok zorlandığı konuyu ele alacağız: Duygular!
Traderlar, finansal piyasalarda işlem yaparken çeşitli duygusal durumlarla karşılaşabilirler. İşlem yaparken duygusal durumların farkında olmak, işlem performansınızı etkileyen faktörleri anlamanıza yardımcı olabilir. İşte traderların sık sık deneyimlediği bazı duygusal durumlar:
Heyecan
Yeni bir işlem yapma veya potansiyel bir kazanç elde etme fırsatı karşısında heyecan yaşanabilir. Bu heyecan, motivasyonu artırabilir ve alım satım sürecine olumlu bir enerji katabilir. Ancak, aşırı heyecanlanmak ve duygusal kararlar almak alım satım stratejilerine zarar verebilir.
Korku
Piyasadaki belirsizlik veya zararlar karşısında korku yaşamak doğaldır. Korku, traderların risk almaktan kaçınmalarına veya duygusal kararlar almalarına neden olabilir. Bu durumda, işlem planınıza sadık kalmak ve aşırı tepkileri kontrol altında tutmak önemlidir.
Sabırsızlık
İşlem sonuçlarını hızlı bir şekilde görmek isteme duygusu olarak tanımlanabilir. Sabırsızlık, traderların pozisyonlarını erken kapatmalarına veya yeni işlemlere girmeden önce beklememelerine yol açabilir. Sabırlı olmak, işlem stratejinizin bir parçası olarak beklemeyi öğrenmek önemlidir.
Öfke ve Hayal Kırıklığı
Beklenmedik zarar veya hatalar karşısında öfke veya hayal kırıklığı yaşanabilir. Bu duygusal durumlar, traderların düşünce süreçlerini etkileyebilir ve işlem kararlarını olumsuz yönde etkileyebilir. Öfke veya hayal kırıklığı yaşadığınızda, sakinleşmek ve objektif bir şekilde durumu değerlendirmek önemlidir.
Aşırı Güven
Bazı traderlar, başarılı işlemler sonrasında aşırı güven duygusu yaşayabilirler. Aşırı güven, risk alma eğilimini artırabilir ve ticaret stratejilerinden sapmaya neden olabilir. Dengeli bir şekilde kendinize güvenmek ve her işlemi objektif bir şekilde değerlendirmek önemlidir.
Bir trader olarak işlem yaparken duygularak yenik düşmemek, başarılı bir işlem deneyimi için önemli bir beceridir. En yaygın duyguları ve tanımlarından sonra gelelim bu duyguları nasıl yeneceğimize:
1. Bilinçli Olun
Duygularınızın farkında olun ve sizi nasıl etkilediğini anlayın. Farkındalık, duygusal tepkilerinizi tanımanıza ve kontrol altına almanıza yardımcı olur.
2. İşlem Planı Oluşturun
İşlem yapmadan önce bir plan yapın. Stratejinizi belirleyin, risk toleransınızı belirleyin ve hedeflerinizi netleştirin. İşlem planınıza sadık kalarak duygusal tepkilerinizi frenleyin.
3. Risk Yönetimi
Risk yönetimi, duygusal işlem yapmanın önüne geçmenin en önemli yoludur. İşlem yapacağınız miktarı belirleyin ve zararı sınırlamak için stop-loss emirleri kullanın.
4. Duygusal Durumlarda Mola Verin
Stresli veya duygusal bir durumdaysanız, işlem yapmaktan kaçının. Bir mola verin, rahatlayın ve duygularınızı dengeleyin. Ancak sakinleştiğinizde tekrar işlemlere geri dönün.
5. Kendinizi Eğitin
Finansal piyasalar hakkında bilgi edinmek ve kendinizi sürekli olarak geliştirmek, duygusal işlem yapmaktan kaçınmanın bir yoludur. Analiz tekniklerini öğrenin, grafikleri okuyun ve piyasa trendlerini izleyin.
6. Destek Alın
Bir mentor veya başka bir deneyimli trader'dan destek almak, duygusal işlem yapma konusunda size rehberlik edebilir. Tecrübeli birinin perspektifinden faydalanmak, daha sağlıklı kararlar almanıza yardımcı olabilir. Finansal piyasalardaki aktiviteniz duygusal olarak sizi çok etkiliyorsa bir psikoloğa danışmayı ihmal etmeyin.
Duygusal işlem yapmak aslında finansal piyasalarda işlem yapmanın doğasında var olan bir şeydir. Fakat bu duygular da dozunda olmalı, ve bunun için kendinize dikkat etmelisiniz. Disiplinli olun, planınıza sadık kalın ve duygularınızı yönetmek için aktif adımlar atın. Duygusal durumları yönetmek, başarılı bir ticaret deneyimi için önemli bir beceridir. Böylece daha başarılı bir trader olma yolunda ilerleyebilirsiniz.
Duygularınızı kontrol etme konusunda yardıma ihtiyacınız olursa topluluğumuzun bir parçası olan yatırımcıların yazdığı Eğitim Fikirleri’ne (tr.tradingview.com) bakabilir ve istediğiniz ilham ve bilgileri bulabilirsiniz. Keyifli ve başarılı işlemler diliyoruz!
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Alarmları kullanarak daha iyi bir trader olmak ⏰Selam herkese 👋 Bu paylaşımımızda alarm özelliğini kullanarak nasıl daha iyi bir trader olunabileceğinden bahsedeceğiz. Ama önce…
Umarız Black Friday kampanya haftasını beğenmişsinizdir ve sunduğumuz harika indirimlerden faydalanmışsınzıdır. Bunu yılda yalnızca bir kez yapıyoruz, bu yüzden yükseltilmiş bir plan satın almanın gerçekten en iyi zamanı!
Alım satım söz konusu olduğunda alarmların tonlarca potansiyel uygulanma şekli olsa da, faydalı bir sistem oluşturmak biraz zaman ve yaratıcılık gerektiği için bu özellik en etkili ve verimli biçimde kullanılmıyor olabilir. Size en uygun sistemi oluşturmanın neden bu kadar önemli olduğunu şimdi öğrenelim.
► İyi alışkanlıklar edinmenize yardımcı olabilir 💪
X yatırımcı harika bir yatırım hikayesi duydu ve soluğu piyasalarda aldı. Hiçbir plan düşünmeden o varlığı satın aldı. Size de tanıdık geldi mi? X yatırımcı siz misiniz yoksa?
Bu çok nadiren işe yarasa da, uzun vadeli başarı için iyi bir yatırım stratejisi değildir, çünkü gerçekte, iyi ezberlediğiniz bir planınız olmadan oturup verimli bir şekilde alım satım yapmanız son derece zor olabilir. Açgözlülük veya anlık korku ile alacağınız kararlar pozisyonlarınızı etkileyebilir ve bu tür hareketler tutarlılığı ve uzun vadeli karlılığı engelleyebilir.
Alarmlar, bir pozisyona giriş yapmak ve pozisyondan çıkış yapmak için ekran başında uzun bekleme sürelerini ortadan kaldırabilir. İstediğiniz fiyatlar için alarmlarınızı ayarlayın, ardından yalnızca ve ancak koşullar karşılanırsa işlem yapın. Arkanıza yaslanın, piyasanın işini yapmasına ve olasılıkların sizin lehinize çalışmasına izin verin. Alarmlar, stresten uzak oldukça rahat bir alım satım deneyimi yaşamaınızı sağlar.
► Özgürlüğü artırır ve kaygıyı azaltır 🧘
Ticarette ve hayatta, olumsuz duyguların olumlu duygulardan iki kat daha güçlü hissedildiğini belirten iyi bilinen bir özdeyiş vardır. Bu ufak bilgiyi bir trader olarak iyi anlamamız özellikle yararlı olabilir.
Piyasalarda yaşanan doğal oynaklık göz önüne alındığında, piyasa katılımcılarının stres etmemesi veya üzülmemesi pek olası değil. Dünya standartlarında günlük traderlar bile kontrol edemedikleri volatilite sonucu pozisyonlarında günlük olarak onlarca hatta yüzlerce olumsuz duruma maruz kalmaktadır. Bu düzeyde olumsuz stimülasyon, zihinsel sağlığı ve işlem verimliliğini azaltabilir.
Alarmlar, iyi hazırlanmış traderların piyasalardan geri adım atmasına ve doğru pozisyon giriş noktalarını huzurlu bir şekilde beklemelerine izin verir.
► Alarmlar hiçbir şeyin gözden kaçmasına izin vermez ✅
Alarmlarımızı sadece fiyat alarmları olarak düşünmeyin. Aynı zamanda kullanıcı faydası söz konusu olduğunda çıtayı ciddi ölçüde yükselttir. İşlem yapmayı sevdiğiniz stratejilere sahip olduğunuzda, trend çizgileri, teknik göstergeler, özelleştirilebilir komut dosyaları ve çok daha fazlası üzerinde alarmlar kurabilir, böylece favori işlem stratejilerinizi alım satımlarınıza uygulamak için hiçbir şansı kaçırmamanızı sağlayabilirsiniz.
Bu, uzun vadeli bir yatırımcının büyük isimlerdeki düşüşleri satın almak için Dow30 hisse senetlerinde RSI alarmları kurması kadar basit, ve gün içi vadeli işlemler yapan bir yatırımcının en iyi 40 sözleşmesindeki fiyatlandırma verimsizlikleri için alarm kurması kadar karmaşık olabilir.
Özelleştirilebilir alarmlarımız, iyi hazırlanmış yatırımcıların her fırsatı gördükleri gibi yakalamalarına gerçekten izin verir.
Daha ne olsun! Alarmlardan ve beraberinde getirdikleri tüm harika avantajlardan yararlanmak için size 3 neden sunduk. Umarız beğenmişsinizdir.
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Risk/ödül oranı nedir? İşlemlerinizde nasıl kar yaparsınız?Selam dostlar, sizler için yeni bir öğrenme fikri hazırladım. Yeni başlayanlar için bu bilgi çok faydalı olacaktır.
İçindekiler:
1- Risk/ödül oranı nedir?
2- Risk/ödül oranı neden önemlidir?
3- Risk nasıl ölçülür?
4- Yatırım riskleri nelerdir?
5- Risk nasıl yönetilir?
RİSK/ÖDÜL ORANI NEDİR?
Risk/ödül oranı, risk birimi başına bir yatırımdan beklenen getiriyi değerlendirmenin bir yoludur. Bir yatırımcı olarak, genellikle risk girdisi ve kaybetmeye hazır olduğunuz parasal tutarı ve ödül olarak da beklenen karınızı kullanırsınız. Dolayısıyla 100 doları riske atıyor ve 300 dolar kazanmayı bekliyorsanız, risk/ödül oranınız 1:3 olacaktır. Bu da demek oluyor ki yatırımcı para kazandığında, kaybetmeyi göze aldığı paranın en az 3 katını kazanmalıdır. Bunun asıl sebebi düşük sayıda karlı işlem yaparak kar elde edebilmektir. Bu senaryoyu göz önünde bulundurarak aşağıdaki örneği inceleyelim:
Yatırımcı karlı bir işlem yaptığında bu kar 300 dolardır
Yatırımcı kayıp yaşadığı bir işlemde ise 100 dolar kaybeder
30 karlı işlem x 300 dolar kar = 9 bin dolar
70 zararlı işlem x 100 dolar zarar = 7 bin dolar
Net kazanç: 2 bin dolar
RİSK/ÖDÜL ORANI NEDEN ÖNEMLİDİR?
Risk/ödül oranı önemlidir, çünkü bunlar herhangi bir yatırım kararını bildiren iki temel faktördür. Risk, pozisyonun olası dezavantajıdır, ödül ise kazanmaya çalıştığınız şeydir. Finansal piyasalarda risk ve ödül birbirinden ayrılamaz, çünkü bunlar bir takas çifti oluştururlar. Yani ne kadar fazla risk almaya istekli olursanız, potansiyel ödül veya kayıp o kadar yüksek olabilir. Öte yandan ne kadar az risk kabul ederseniz, potansiyel ödülleriniz o kadar düşük olur.
RİSK NASIL ÖLÇÜLÜR?
Risk, farklı yöntem ve modeller kullanılarak ölçülür. Bunlar genellikle geçmiş verilerdeki sapmaları analiz etmeyi ve gelecekteki fiyat olasılığını hesaplamayı içerir. Popüler risk ölçüm yöntemleri Beta ve Riske Maruz Değer (RMD) modelleridir.
Riske Maruz Değer (RMD), üç şeyi belirlemek için istatistiksel modellemeyi kullanarak riski ölçmenin bir yoludur. Potansiyel kayıp miktarı, kaybın meydana gelme olasılığı ve normal piyasa koşullarında kaybın meydana gelebileceği süredir.
Örneğin; bir hisse senedi portföyünün bir günlük %95 RMD'si 100.000 USD olabilir. Bu, portföyün bir gün boyunca 100.000 USD veya daha fazla değer kaybetme olasılığının %5 olduğu anlamına gelir. Buna bakmanın başka bir yolu, portföyün her 20 günde bir (yani zamanın %5'i) en az yukarıdaki miktarı (100.000 USD) düşmesini beklemeniz gerektiğidir.
Beta, belirli bir hisse senedinin getirisinin, bir piyasadaki tüm hisse senetlerinde genel değişikliklere paralel olarak değişme derecesidir. Piyasa getirisi %1 artarsa ve belirli bir hisse senedi sürekli olarak %0,5 artarsa, betası 0,5 olacaktır.
Piyasa getirisindeki aynı artış göz önüne alındığında, hisse senedi sürekli olarak %0,85 oranında düşerse, betası -0,85'e eşit olacaktır. Düşük betaya sahip hisse senetleri, bir hisse senedi portföyünün genel riskini azaltırken, yüksek betaya sahip hisse senetleri onu arttırır.
YATIRIM RİSKLERİ NELERDİR?
A-) Likidite riski
Likidite riski, finansal varlıkların bir pozisyondan çıkmak için yeterince hızlı alınamaması veya satılamaması nedeniyle zarara uğrama olasılığıdır. Açık pozisyonunuz var ancak yüksek likidite nedeniyle istediğiniz seviyede kapatamıyorsanız, pozisyonunuz zararla sonuçlanabilir.
B-) Oynaklık riski
Oynaklık riski, piyasanın öngörülemezliği nedeniyle kayıp olasılığıdır. Piyasada belirsizlik varsa, varlık fiyatlarının en yüksek ve en düşük seviyeleri arasındaki işlem aralığı genişler ve bu da sizi yüksek seviyelerde oynaklığa maruz bırakır.
C-) İş riski
İş riski, bir şirketin finansal hedeflerine ulaşma veya borcunu ödeme kabiliyetine yönelik bir tehdittir. Bu risk, piyasa güçlerindeki dalgalanmaların, mal ve hizmet arz ve talebindeki bir değişikliğin veya düzenlemenin değiştirilmesinin bir sonucu olabilir.
D-) Sistematik ve sistematik olmayan risk
Sistematik risk, piyasadaki kontrol edilemeyen değişikliklerle ilgili kayıp olasılığını içerir. Bu değişiklikler, potansiyel olarak fiyatı olumsuz yönde etkileyebilecek politika, faiz oranları, sosyal veya ekonomik koşullar gibi makro ekonomik faktörleri içerir.
Sistematik olmayan risk, mikro ekonomik düzeyde meydana gelen kayıp olasılığı ile ilgilidir. Normalde yönetimsel kararlar veya sektördeki arz ve talep gibi kontrol edilebilecek şeyler hakkındaki belirsizlikle ilişkilidir.
RİSK NASIL YÖNETİLİR?
A-) Stop-loss ve limit emirlerini kullanarak risk yönetimi
İşlem yaparken, pozisyonlarınızı seçtiğiniz piyasa seviyelerinde otomatik olarak kapatmak için zarar durdur ve limit emirleri ayarlayabilirsiniz. Stop-loss, piyasa sizin için daha az elverişli bir pozisyona ulaştığında pozisyonunuzu kapatarak riskinizi sınırlandırır. Temel olarak garantili bir stop kullanarak, piyasa size karşı hareket ederse kaybedebileceğiniz maksimum miktarı belirlemiş olursunuz.
B-) Yatırım planlarını kullanarak risk yönetimi
Riski yönetmenin en iyi yollarından biri yatırım planı oluşturmaktır. Her pozisyonun parametrelerini belirleyerek karar verme sürecindeki duyguyu ortadan kaldırmanıza yardımcı olabilir.
Bir alım satım planı, alım satımlara nasıl ve ne zaman girip çıkmanız gerektiğini tanımlayan bir alım satım stratejisiyle karıştırılmamalıdır. Yatırım planları, bir pozisyon almak için kişisel bir motivasyonu, yapmak istediğiniz zaman taahhüdünü ve hedeflerinize ulaşmak için kullanacağınız stratejileri içerir.
C-) Alım satım uyarılarını kullanarak risk yönetimi
Alım satım uyarıları, belirlediğiniz piyasa koşulları karşılandığında size bildirimleri tetikleyecektir. Bu uyarıları özelleştirmek ücretsizdir ve sürekli olarak piyasaları izlemeden gerekli aksiyonu almanızı sağlar. Alım satım uyarıları ile birden fazla hesaptaki hareketi takip edebilir ve hedef seviyenize veya fiyat değişikliğinize ulaşıldığı anda bir bildirim alabilirsiniz.
Ayı piyasaları, oynaklık ve panik hakkında 🐻Selam herkese 👋 Bugünkü paylaşımımızda ayı piyasalarında unutmamanız gereken şeylerden bahsedeceğiz. Aylardır yaşayıp dersimizi öğrendik demeyin sakın. Bu ne ilk, ne de son olacak. Not defterleri hazır mı? Başlayalım!
Yatırım kolay değildir. Öyle olsaydı herkes zengin olurdu. Tüm yatırımcılar için en zor anlardan biri, piyasaların anormal bir şekilde düşüş eğiliminde olduğu, aşağı yönlü veya pozisyonlarına ters yönde hareket ettiği zamandır. Bu zorluğa ek olarak, oynaklığın arttığı ve belirsizliğin yüksek olduğu zamandır. Bu olaylar piyasa tarihi boyunca meydana gelmiştir ve beklenmelidir. Her trader veya yatırımcı basit bir gerçeği hatırlamalıdır: piyasalar bir noktada aleyhinize olacaktır. Buna hazır olmanız önemli!
Düşen ve değişken piyasalarda ticaret yapmayı veya yatırım yapmayı öğrenmek, büyük beceri, deneyim ve soğukkanlılık gerektirir. Geçtiğimiz son 12 ay bunu gösterdi. Hisse senetleri, tahviller, forex, kripto ve vadeli işlemler son 12 ayda yüksek oynaklık gördü. Yani ne yapmalıyız? Önümüzde ne var?
Bu anlarda "hayatta kalmak" için gerekli olan temel bilgileri, beceriler, özellikler ve zihniyeti yeniden gözden geçirelim.
1. Önceden planlayın 🗒️
Ticaretinizi planlayın, planınızı ticaret edin. Her ticaretin, her yatırımın altında yatan bir plan olmalıdır. Satın almadan veya satmadan önce temel soruları yazın. Örneğin, istediğiniz giriş fiyatı nedir? İstediğiniz çıkış fiyatı nedir? Zarar durdurma oranınız nedir? Ne kadar parayı riske atabiliyorsunuz? Öncellikle bu ticareti veya yatırımı neden yapıyorsunuz? Yüksek oynaklık zamanlarında, bu sorular her zamankinden daha önemli. Temel bilgilere geri dönün.
2. Acele etmeyin 🧘♂️
Yüksek oynaklık ve özellikle panik, insanların hızlı tepki vermesine neden oluyor. Baskı, hızlı fiyat hareketi, çoğu zaman insanları esas planlarını tekrar gözden geçirmek için bir an bile beklemeden harekete geçmeye zorlar. Bunu yapmayın! Acele etmeyin. Sakin olun ve size dağıtılan el ile ilgilenin.
3. Giriş yapmak için sabırlı olun 🎯
Birçok yatırımcı dipleri satın almaktan bahseder, ancak bu ifade gerekli adımları açıklamaz. Plansız dip satın almamalısınız. Stratejinizi planlarsınız, mükemmel girişi beklersiniz ve piyasanın size doğru gelmesine izin verirsiniz. Piyasa düşüş trendindeyken ve oynaklık yüksek olduğunda, mükemmel girişi beklemek için sabırlı olmanız çok önemlidir. Limit emirlerini akıllıca kullanın.
4. Zaman diliminizi bilin ⏰
Gün içi ticaret mi yapıyorsunuz? Bir ay? Yoksa 5 yıl mı? Bu temel sorular size neyi başarmaya çalıştığınızı ve gerçekten ne kadar aceleci veya sabırlı olmanız gerektiğini hatırlatacaktır. Ayrıca, incelemeniz gereken grafiği, 30 dakikalık mumlara yakınlaştırmanız veya yıllık fiyat geçmişini gösteren haftalık bir grafiğe uzaklaştırmanız gerektiğini size hatırlatacaktır.
5. Bir çıkış stratejiniz olsun 🚨
Çıkış stratejisi, ne olursa olsun, nerede zarar durdurmanız gerektiğini ve kar hedefinizin nerede olduğunu bildiğiniz anlamına gelir. Piyasa nasıl olursa olsun, yukarı, aşağı veya yatay, bir çıkış planınız olmalı. Herhangi bir girişi veya çıkışı şansa bırakmayın. İşlemi yapmadan önce çıkış stratejinizi oluşturun ve takip edin.
6. Pozisyonlarınızı küçültün 💪
İlk etapta başlamadan önce oyun planınıza eklenen oynaklık ve belirsizliğin hesaba katılması gerekiyor. Ancak, birçok yeni yatırımcı bunu yapmayı unutuyor. Siz de öyle iseniz, stratejinizi, planınızı, daha büyük işlem aralıkları, oynaklık için ayarlamanın zamanı geldi. Önceki piyasayı tanımlayan yıl boyu uzanan trendler artık daha az geçerli.
7. Tarihsel bağlam için uzaklaştırın 🔎
Grafiklerinizi uzaklaştırın. Ardından uzaklaştırmaya devam edin. Ve şimdi biraz daha uzaklaştırın. En son mum, çizgi veya fiyat hareketini daire içine alın ve fiyatın bugün nerede olduğu ve nereden geldiği konusunda bir hatırlatma görevi görmesine izin verin. Bir söz vardır: Şüphe duyduğunuzda uzaklaştırın. Sadece güne ya da haftaya bakarak anda kaybolmak yerine, tüm fiyat tarihini araştırın. Geçmişte neler olduğunu öğrenin.
8. Nakitte kalmak da bir pozisyondur 💸
Maliyet düşürmek ister misiniz? Daha fazla satın almak ister misiniz? Daha fazla pozisyon açmak ister misiniz? Bunu yapmak için nakit paraya ihtiyacınız var. Volatiliteye istediğiniz zaman katılabilmenin rahatlığını verir. Nakit bir pozisyondur ve bunu garanti eder.
9. Panik, FUD ve FOMO'dan kaçının 😳
Duygular yüksek olduğunda, en büyük psikolojik hatalardan bazıları meydana gelebilir. FUD, korku, belirsizlik ve şüphe anlamına gelir. FOMO, kaçırma korkusu anlamına gelir. Bunlar, düşmekte olan piyasalarda iki yaygın duygudur. Bir yandan, herkes sonun yakın olduğunu düşünürken, diğer yandan her küçük yukarı hareket bir sonraki boğa koşusunu düşündürür. Bu duyguların sizi ele geçirmesine izin vermeyin.
10. Mola verin 😀
Bazen uzaklaşmak yardımcı olur. Çıkış yapın, uygulamalarınızı kapatın, dışarı çıkın ve biraz egzersiz yapın. Hazır olduğunuzda piyasalara geri dönün. Zihniniz de artık iyice dinlenmiş olacaktır.
Bu gönderiyi beğeneceğinizi umuyoruz ve piyasalarda gezinirken size yardımcı olacağını umuyoruz.
Lütfen aşağıdaki yorumlar bölümüne herhangi bir ek ipucu veya tavsiye yazmaktan çekinmeyin!
Okuduğunuz için teşekkürler!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Duyduğunuz en iyi yatırım tavsiyesi nedir? 🤔Selam herkese 👋 Ekim ayında ilk paylaşımımız biraz farklı! En sevdiğiniz içeceğinizi alın ve hep birlikte okumaya devam edelim.
Hepimiz ister tanıdıklarımızdan, ister sosyal medya'da takip ettiklerimizden, ister TV programlarında konuk olan kişilerden yatırım tavsiyeleri duyduk. Bazılarına güldük, bazılarını ise derin derin düşünüp içten etkilendik. Bu paylaşımın altında yorumlarda bululaşım! ✍️
Aldığınız en iyi yatırım tavsiyesi nedir? Ve daha da önemlisi, yatırım yaklaşımınızı nasıl değiştirdi?
Egoyu kontrol altında tutmaktan uzun vadeli yatırım felsefesine, vadeli işlem taktiklerine kadar her şey hakkında olabilir.
Hep biz yazıyorduk, biraz da sizi dinleyelim. Topluluğumuzun en güzel tavsiyelerini okumak için sabırsızlanıyoruz!
*Beğendiğiniz yorumları (+1) puanlamayı unutmayın. En iyi tavsiyeyi yazan kullanıcımız bir hafta sonra açıklanacak ve bizden sürpriz bir hediye kazanacaktır! 🎁
Hadi yorumlara,
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Her iyi stratejide bulunan 3 unsur 🚀Selam herkese 👋 Bu haftanın gönderisinde trade planının ve stratejinin, ne olursa olsun, başarıya götürmesi için içermesi gereken püf noktaları anlatacağız. Hazırsak hemen başlayalım!
1️⃣ İyi bir trade planı neden kazandığını bilir.
Alım-satımda önemli olan iki değişken vardır: Başarı Oranı ve Kar / Zarar.
► Başarı Oranı, bir işlemin kazanç ile sonuçlanma olasılığını belirtir. %90 başarı oranına sahip bir trader, her 10 işlemden 9'unu karla kapatır.
► Kar / Zarar, ortalama karın ortalama zarara göre ne kadar büyük olduğunu gösterir. 0,5 Kar / Zararı olan bir trader, kazancının iki katı kadar zarar eder.
Bu sayıları çarparsanız “Beklenen Değeri” elde edersiniz.
Örneğin, Başarı Oranı %50 (işlemlerin yarısını karla kapatır) ve Kar / Zarar 1 (Karlı işlem sayısı Zararlı işlem sayısına eşit) olan bir trader mükemmel bir "başabaş" trader.
Uzun vadede para kazanmak için yapmanız gereken tek şey bu değerlerin çarpımını pozitif bir değer haline getirmektir. Yukarıdaki başabaş trader’in, K/Z'ı sabit kalırsa, para kazanmaya başlamak için işlemlerin yalnızca %51'ini karla kapatması gerekir.
Bu sayıları pozitif “beklenen değer” alanına sokmak için, her iyi trade planının, avantajlı olduğunu düşündüğü işlem fırsatlarını sistematik olarak bulmanın bir yolunu keşfetmesi gerekir. Bu sistemin girdileri tamamen trader’a bağlıdır, ancak bunlar tipik olarak tekrar eden fiyat kalıplarına, temel gözlemlere, makro eğilimlere veya diğer kalıplara ve döngülere dayanır. Geriye dönük test, bir trade stratejisi fikrinin zaman içinde doğru olup olmadığına dair genel bir fikir edinmek için burada faydalı olabilir.
Kısacası, iyi trade planları sermayeyi riske atmadan önce avantajlarını belirler. Neden bir iş planı olmadan bir işe başlamalısınız?
2️⃣ İyi bir trade planı, trader’ın duygusal karakterini hesaba katar.
Bu, ölçülmesi en zor unsurdur, ancak aynı zamanda iyi bir trade planının tartışmasız en önemli parçalarından biridir. Bir yatırımcının bireysel güçlü ve zayıf yönleri etrafında çalışma yeteneği. Bu, bankalar ve para koruma fonları için daha az önemlidir, çünkü kararlar genellikle gözetim ile alınır, ancak bireysel yatırımcılar için, kişisel kusurlarınızı yumuşatacak kimse yoktur.
Kısacası, alım satım geçmişinize bakarak duygusal olarak en zayıf olduğunuz yer hakkında bir fikir edinebilirsiniz. Bunu sizin için kimse yapamaz, bu yüzden biraz öz farkındalık gerektirir. Bununla birlikte, bir trade planından duygusal riski ortadan kaldırmanın ödülleri, çabaya değer.
😱 Trade korku üzerine kuruludur. Hangi korkunun daha güçlü olduğunu anlamalısınız - kaçırma korkusu veya sermaye kaybetme korkusu. Hangisinin daha güçlü olduğunu belirleyin ve buna göre planınızı yapın.
Belirli bir stratejiyi anlamanız ve diğer insanların bu stratejiden para kazanmaları, bunu yapabileceğiniz anlamına gelmez. %30 verimlilikte %100 tutarlılıkla yürütmek, yalnızca %10 tutarlılıkla işlem yapabileceğiniz %100 verimliliğe sahip bir strateji bulmaktan daha önemlidir. Hayatı kendiniz için kolaylaştırın!
3️⃣ İyi bir trade planı riski ana hatlarıyla belirtir.
İster bin dolarınız, ister bir milyar dolarınız olsun, riski göz ardı etmek, hem parasal hem de duygusal oynaklığı yaşamanın kesin bir yoludur. Uzun vadeli karlılık üzerinde büyük bir olumsuz etkisi olabilir. İşte bankaların, serbest fonların ve diğer firmalarının riski önemli ölçüde azaltmak için kullandıkları, uygulaması kolay birkaç mekanizma:
💵 İşlem Durdurma
Tam olarak okuduğunuz: sermayenizin belirli bir yüzdesini kaybettiğinizde, işlemi durdurur, pozisyonlarınızı tasfiye eder ve neyin yanlış gittiğini değerlendirirsiniz. Yalnızca sorunu çözdüğünüzden memnun olduğunuzda işleme yeniden girebilirsiniz. Sektörde bu oran genellikle %10'dur.
💵 Tema Başına Risk
Bu, pozisyonlarınız birden fazla enstrümana yayılmış olsa bile tek bir "temaya" fazla konsantre olmamanızı sağlar. Örneğin, aynı sektörde birden fazla şirket hissesine sahipseniz, farklı ürün veya hizmetlere sahip olsalar bile performansları muhtemelen bir dereceye kadar ilişkilendirilecektir. Bu tür bir riske katı bir üst sınır eklemek, riskli veya aşırı yoğun tahsisleri büyük ölçüde azaltabilir.
💵 Pozisyon Başına Risk
Birçok başarılı profesyonel yatırımcı ve serbest fon, riski yönetmek için “Serbest Sermaye” kavramını kullanır. “Serbest Sermaye”, bir hesabın öz sermayesi ile toplam hesap durdurma miktarı arasındaki makası göstren sabit dolar cinsinden para miktarıdır.
Örneğin, bir bankadaki bir döviz yatırımcısı toplam hesabının %10'luk bir stop'u varsa ve 10.000.000$'lık bir döviz defteri çalıştırıyorsa, o zaman pozisyonlarını tekrar gözden geçirmeden önce sadece 1.000.000$'ı "kaybedebilir". “Serbest Sermayesi” 1.000.000 dolar. Daha sonra pozisyonlarını, işlem başına Serbest Sermayesinin yalnızca %1-5'ini riske atacak şekilde boyutlandırabilir. Bu şekilde, herhangi bir olumsuz sonuç ortaya çıkmadan önce, arka arkaya en az 20 kez yanılma payı vardır. Pozisyon başına bir sermaye risk limiti uygulamak, bir ton hata payına sahip olmanızı sağlar.
Evet, bu genellikle hesabınızı bir gecede ikiye katlamanızı engeller, ancak yine de amaç bu değildir. Amaç uzun vadede karlılıktır. Bazı insanlar bu pozisyon başına riski “bir R” (bir risk birimi) olarak adlandırır.
Kısaca, çok basit ve aklında tutulur görülse de riskinizi yönetmek için (yazılın olarak) bir plan oluşturmak ve ona sadık kalmak riskinizi yönetmek için gerçekten gereklidir. Bu planlar yazılıp uygulanmazsa, görmezden gelmek de çok daha kolaydır.
Okuduğunuz için teşekkürler. Bu yazıdan önemli bir bilgi çıkardıysanız, bir arkadaşınızla paylaştığınızdan emin olun!
Sevgiler, TradingView Ekibi 💖
Piyasa Döngüleri | Korku ve Açgözlülük 🤑İyimser
Yatırımcılar, piyasanın sürekli bir yükseliş trendi halinde olduğunu görür ve kazanç beklentileri oluşur.
İyimserlik başlar. Piyasanın bu aşamasında yatırımcılar, risk miktarını düşük olarak
algıladıkları için rahat hisseder ve uygun varlıklara yatırım yapmaya başlarlar.
Mutlu ve Heyecanlı
Piyasa yükselmeye devam ettikçe ve erken alıcılar güzel karlar elde etmeye başlayınca, iyimserlik
kendini heyecana bırakır. Karlar önemli ölçüde arttıkça yatırımcı güveni önemli ölçüde artış yaşar.
Coşkulu
Piyasa doygunluğa ulaştığında döngünün son aşaması olan coşkuya gelir sıra. Bu dönem çoğu yatırımcının
güzel kazançlar elde ettiği ve karların kolaylıkla sağlandığı düşüncesinin başladığı dönemdir.
Yatırımcılar artık risk ilkelerini görmezden gelmeye ve kaldıraç kullanmaya başlarlar. Döngünün bu
sırasında her şey normal gibi görünse de bu döngüde ki maksimum risk noktasıdır.
Endişeli
Piyasadaki alıcı sayısı azalmaya başlayınca yükseliş sırayla kendini düşüşlere bırakır. Başlangıçta bir
piyasa geri çekilmesi gibi görünür. Kazançlar yavaş yavaş buharlaşmaya başlar.
Korku ve Bunalım
Korku aşaması, yatırımcıların kaybetmekte olan kararlarını rasyonelleştirmeye başlamasıyla başlar.
Yatırım kararlarının iyi olduğunu ve bir süre dayanabilirlerse kazançların tekrar devam edeceği
düşüncesi oluşur.
Piyasa düşmeye devam ettikçe ve kayıplar artmaya başlayınca bunalım hakim olmaya başlar.
Teslim Olma
Yoğun düşüşlerle birlikte yatırımcılar artık kırılma noktasına ulaşır. Yatırımcılar içinde bulundukları
inanılmaz acıyı hafifletmek için ellerindeki varlıkları satmak durumunda kalırlar.
Döngünün bu aşaması fırsatçı yatırımcılar için piyasaya giriş noktasıdır. Döngünün ilk başladığı noktadan
piyasaya giremeyen yatırımcılar ve ucuz mal almak isteyen yatırımcılar artık piyasa girer.
Umutsuzluk ve Kaygı
Çoğunluk olan yatırımcılar vazgeçtikten sonra piyasa toparlanmaya başlar. Bu yatırımcıların dip seviyede
satış yaparak korkunç bir hata yaptıklarını fark ettikleri için umutsuz ve depresif olmalarına neden olur.
Umut ve Rahatlama
Son olarak, piyasaya yükselişler hakim olmaya başlar. Piyasada yeni iyimserlikler oluşur. Döngü yeniden başlar.
Eğitici içeriklerin devamı için beni takip etmeyi ve bu paylaşımı beğenmeyi unutmayın.
BasarDolmus stratejimçok soru soruluyor,
1.ilgili zaman dilimi ne diye: grafikte coin/hisse isminin yanında yazan ve benim tarama yaptığım zaman dilimi.
NOT: grafik 4s(4 saat) bakılır, 1s bakılır gibi katı kurallarınız var gördüğüm.. Grafik saniyelik bile bakılır.. Coinlerde 4s-1G(1 gün) bakarak coinin gerçek fiyat hareketlerine bakmış olurken, zaman dilimi küçüldükçe coinin küçük dalgalanmalarını tespit edebilirsiniz..
2.MUM KAPARSA: teknik analizde kırılım olduğu anda işleme girebilirsiniz der kitaplar. Ancak ben bir üst direncin kırılımı ve mum kapatarak geçişini bekliyorum ki daha garantici bir işlemde olayım.. Bu benim icadım değil, bu şekilde yapan çok trader var..Unutmayın fitil atması yetmez, örneğin ilgili zaman 1s(1 saat) ise 1saatin tamamlanmasını bekliyorum, yeni mum başlayınca beklediğim mumun gövdesi işaretlediğim yer üzerindeyse işleme giriyorum.. bu bana %2-3 kaybettiriyor ama birçok durumda fake kırılımda işlem açmadığım için bir nevi kaskım oluyor.
3. STOP: mum kapatırsa STOP oluyorum.. asla ama asla ZARARINA MAL VERMEM diye bir düşünceyle hareket etmiyorum
4.. HEDEF: açgözlülük yapmadan yeni formasyon yoksa hedefte satıyorum..
5. YÜKSELEN HEDEF VE STOP:
fiyat yükseldikçe stobumu da bir üst desteğe(eski direnç-kırınca destek) taşıyorum.. Eğer hedefte ekrandaysam hedefte OCO giriyorum..
OCO’da hedefi bir üst dirence koyup, stop’umu eski hedefe çekiyorum..
Umarım yardımcı olur 🤷🏻♂️
Bol Kazançlar 🧑🏻💻
Bitcoin ve Altcoinler Güncelleme - Yeni Yatırımcılara TavsiyelerGeçtiğimiz günlerde ters köşe olan herkese merhaba :)
Son yaptığım analizdeki hiçbir çizgiye dokunmadım, tahminlerim neredeyse noktasal olarak çalışıyor. Nisan sonunda beklemiş olduğum düşüş gerçekleşiyor şuan. Piyasaya yeni giren arkadaşların çok fazla zararı var, onlara tavsiyem acele işlem yapmamaları. Hem alırken hem satarken. Şuan alt coinler yarıya düştü çok ucuzlar diye düşünenler de olacaktır fakat unutmayın aynı coinler son 2 ay içerisinde fiyatlarının 5 katına 10 katına çıkarak oraya geldiler ve başlangıç seviyelerinden daha aşağı bir seviyeye kadar düşmeleri bile şaşırtıcı olmaz.
Bu küçük uyarılardan sonra Bitcoin yorumuma geçeyim. Bitcoin'in henüz düşüşünü tamamlamadığını düşünüyorum. analiz yapan herkesin grafiğinde 42 bin dolar seviyesi destek olarak gözüküyor, herkes 42 bin dolara gidecek diyor. Ama içinde bulunduğumuz piyasa ters köşe yapmayı seven bir piyasa o yüzden ben düşüşün devam edeceğini ama 44-46 bin dolar seviyelerine kadar gelip, oralardan destek bulacağını düşünüyorum. 44-46 bin dolar seviyelerinden destek bulması halinde altcoinler için alım fırsatı olacaktır. Hazır dominans da yüzde 50-52 seviyelerine gelmişken buralardan bitcoin'deki paranın altcoinlere akmasını bekliyorum.
Son olarak; arkadaşlar biliyorum beklemek çok zor, ama sabrın sonu selamet arkadaşlar. Yazdıklarımı yatırım tavsiyesi olarak almayın ama genel yatırım psikolojisi tavsiyesi olarak alın. Bol kazançlar..
avod'un dirilişi 1-7 ekim 2020 tarihleri arasında galiba bir güç göstergesi yada savaş çıkmış öylede güzel ayarlanmış ki tavan taban arasında gidip gelmiş her ne kadar alıcı kazanmış gibi dursada cografya satıcının lehineymiş çünkü zaten alıcı geçmişten geliyor ve bu muharebeyi daha önce hatta yakın zamanda karşısında satıcı olmadan belkide surlara kadar getirmiş.bu savaşı kazanan alıcı iki küçük bir büyük alan içinde zaman zaman zorlansada bayragı zirveye dikmiş dikmesine de içinede satıcı karışmış.kana bir mikrop bulaştımı vay ki haline vay ugraş dur.tam iyileştim dersin bir bakarsın küçük bir sarsıntıda yerle bir olmussun ki olmuş.hastalıktır bu iyi yanlarıda var kendine ayıracak vakit bulursun bir silkelenir duruma adapte olur sınırlarını tartar en küçük şeyin en büyük yıkımlara sebep oldugunu daha kötüsü birde iz bıraktımı neşter yarası gibi sen düzeltmeye kalksanda olmaz o yara sızlar durur sızlamasada seninle degil mi? şu yaranın derinligine bak kemige dayanmışda seni taaa nerelere atmış.neyse ki dostlar var o eski dostlar arayıp sormasakta hep yanımızda olan insanlar ah onlar ne iyi adamlar öyle bir el atarlar yine o kır atına biner dag taş demez seni hak ettigin yere getirirler getirmesinede sende de lakaytlık var yine sürüye kurd girdi aheste aheste seni yedi.hatırladın mı 6 gün savaşlarını amansız başlamıştında eski namınla yürüyüp gitmiştin hani işte seni yine taa o meydana yine getirmezler mi ah o ne utanç ne yüz kızarıklıgı.tarih işte tekerrürden ibaret yavuzun şu şiiri bak hele bak ki ders çıkarasın kendine ''Sanma şâhım herkesi sen sâdıkâne yâr olur/Herkesi sen dost mu sandın belki ol ağyâr olur/Sâdıkâne belki ol bu âlemde dildâr olur/Yâr olur ağyâr olur dildâr olur serdâr olur.''velhasıl bu in'e giren ayı boga olarak çıkmasınıda bilir efendim belki eski takati olmaz ama boga bogadır şerefinden taviz vermez.ne yaparsın ki zaman degişti işin içinde bir de menfaat var şerefle karın doymuyor. ah o gözü batasıca neşter yarası yokmu dagıttı bütün dostları kademeler boş kaldı üzengi tutacak adam kalmadı şu koca meydanda yigidim usanmadan yılmadan sabret senin nasibinde,kaderinde savaş meydanlarında ancak o meydan yok mu o meydan onu uzaktan hafifte bir tepeden izleyip durmakta ne acı verici şu iz yetmezmiş gibi bedeninde ki birde o sevinç kahkahaların canlanır gözünde dersin ki şuan kaybetmiş olsaydım bunada şükür derdim gel gör ki neye sevinip neye üzülecegimizi bilemedik yokmu o alan sana düşman kazandıran yokmu o yara sana dost kaybettiren nerede o koca yürekli adamlar gelselerde dostuyla beraber cenk atsalar havadar daglarda ufku izleseler şöyle sigarasının dumanında sabahın serinliginde civardan kılıç sesleri gelse ufaktan sen daha sabahına akşam etmiş olsan ah ah . bil ki senin kaderin siyah kalemle postuna sözlerin en güzeli şiirle işlenmiş dinle ki sen kimsin biline ''Ey sevgili/Uzatma dünya sürgünümü benim/Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır/Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır/Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır/Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır/Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır/O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır/Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır/Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır/Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır/Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır/Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır/Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır/Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır/Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır/Sevgili/En sevgili/Ey sevgili... sezai karakoç''. yani benim güzel sevgilim hiçbirşey bitmez herşey degişir, degişen degişti ruh aynı ruh . belhide senin gelecekte ki kaderini ilk ve son yedigin tokat tayin edecek ilk şiirin gizemli sırrında ki gibi.
herkese iyi akşamlar bu günün bu saatin ve bu günlerin daha iyi daha güzel anlara gebe kalması umuduyla sevgililer gününüzü kutluyorum.yazımda ki hatalardan dolayı kusura bakmayın . ahmet ertugrul 14.02.2021 02.45
YUNSA BAYRAK ÇALIŞACAK MI?Yunsa yukarı doğru niyetlenmiş...Basit düşünmek her zaman kolay karar vermeyi sağlar...
Paralel kanal dışında kapanış görmek her zaman daha güvenlidir...Formasyon çalışırsa hedef belli...
Kafa bulandırıp 50 tane çizgi çizmeye, kademelere, derinliklere gerek yok...Hacim en basit gösterge...
Herkese kolay gelsin...Benim ki öz eleştiri kimse üzerine alınmasın...
Kesinlikle yatırım tavsiye olarak almayın...
AGYO ÇANAĞA GİDERAGYO nun dönüşü başlamış durumda, fakat 2.67 de bulunan direnci kıramazsa çanak formasyonu hedefe gitmeden fincan kulpa dönerek direnci kırmaya çalışır...
Tabi ki bu anlattıklarımın oluşması için hacimin en azından iki katına çıkması gerekir...Bir kaç gün içinde hacimin geleceği noktayı izlemek lazım...Hacimin ivmesi formasyonun oluşum süresini etkiler...
Kesinlikle Yatırım Tavsiyesi Değildir...
NTHOL ÇANAKLARIDüşüş trendini çanaklar yardımıyla çevirebilecek mi? Hacim artık yeterli, yakın zamanda iki düşeni kırmayı başardı...
Aynı zamanda küçük ÇANAĞI tamamladı... Artık hedefe giderken geçmişten gelen düşeni kırıp ana trend olan düşü trendini çevirmeyi başarabilir...!
Ekim ayı karar ayı olacak gibi...
Kesinlikle Yatırım Tavsiyesi Değildir...