Rublenin Beklenmedik Yükselişi: Neler Destekliyor?2025 yılının ilk aylarında Rus rublesi, dünya genelinde en hızlı değer kazanan para birimi haline geldi ve ABD doları karşısında pozisyonlarını önemli ölçüde güçlendirdi. Bu beklenmedik yükseliş, büyük ölçüde iç ekonomik politikaların sıkı önlemleriyle açıklanıyor. %10’un üzerinde seyreden yüksek enflasyonla karşı karşıya kalan Rusya Merkez Bankası, sert bir para politikası uygulayarak ana faiz oranını %21’e yükseltti. Bu kararlı adım, yalnızca fiyat artışlarını frenlemeyi hedeflemekle kalmıyor, aynı zamanda rubleyi, “carry trade” stratejileriyle yüksek getiri arayan yabancı yatırımcılar için cazip hale getiriyor ve bu da rubleye olan talebi artırıyor. Ayrıca, ihracat gelirlerinin dönüştürülmesindeki artışın desteklediği pozitif dış ticaret dengesi, ruble arz ve talebini güçlendirdi.
İç ekonominin yanı sıra, jeopolitik algıdaki değişiklikler de önemli bir rol oynadı. Ukrayna’daki çatışmada ateşkes beklentilerinin artması, Rus varlıklarıyla bağlantılı algılanan siyasi riskleri belirgin şekilde azalttı. Bu artan güven, bazı uluslararası yatırımcıları temkinli bir şekilde Rus piyasasına geri dönmeye teşvik ediyor. Aynı zamanda, ABD’nin ticaret politikalarındaki değişikliklerle bağlantılı olarak ABD dolarının zayıflaması, rublesinin küresel arenadaki görece gücünü artırdı.
Stratejik olarak, Rusya’nın ABD dolarına bağımlılığı azaltma çabaları da rubleye ek destek sağlıyor. Ulusal para birimleriyle ödeme yapılmasını teşvik eden girişimler, örneğin Küba ile yakın zamanda yapılan ruble bazlı ödeme anlaşmaları, alternatif finansal kanallara yönelik uzun vadeli bir dönüşümü yansıtıyor. Ancak, rublesinin güçlenmesi, özellikle dolar cinsinden petrol gelirlerine büyük ölçüde bağımlı olan devlet bütçesi için zorluklar da yaratıyor. Daha güçlü bir ruble, bütçe gelirlerini azaltarak, özellikle küresel petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar karşısında mali durumu zorlaştırabilir. Enflasyonu kontrol altına almak için yüksek faiz oranları ile iç kredilendirme ve yatırımlar üzerindeki etkileri arasındaki denge, yetkililer için kilit bir mesele olmaya devam ediyor.
Globalfinance
Euro'nun İstikrarı Bir Serap mı?Euro Para Birimi Endeksi, Avrupa'nın dokusunu tehdit eden siyasi, ekonomik ve sosyal güçlerin kesişim noktasında duruyor. Demografik değişimler ve ekonomik kırılganlık tarafından tetiklenen yükselen milliyetçilik, kıta genelinde siyasi istikrarsızlığı körüklüyor. Özellikle Almanya gibi ekonomik güç merkezlerindeki bu huzursuzluk, sermaye kaçışına yol açarak yatırımcı güvenini sarsıyor. Öte yandan, ABD'nin Avrupa'dan stratejik olarak uzaklaşması gibi jeopolitik yeniden düzenlemeler, euronun küresel konumunu zayıflatıyor. Bu güçler birleşirken, euro bölgesinin bir zamanlar sağlam olan temeli giderek daha kırılgan hale geliyor ve şu kritik soruyu gündeme getiriyor: Euro'nun istikrarı sadece bir yanılsama mı?
Yüzeyin altında daha derin tehditler gizleniyor. Avrupa'nın yaşlanan nüfusu ve azalan işgücü, ekonomik durgunluğu şiddetlendirirken, Avrupa Birliği'nin bütünlüğü, Brexit'in kalıcı etkilerinden İtalya'nın borç sorunlarına kadar çeşitli parçalanma riskleriyle sınanıyor. Bu zorluklar birbirinden bağımsız değil; finansal piyasaları istikrarsızlaştırabilecek ve euronun değerini düşürebilecek bir belirsizlik döngüsünü besliyor. Ancak tarih, Avrupa'nın daha önce de fırtınaları atlattığını hatırlatıyor. Siyasi birlik, ekonomik reform ve yenilikçilik yoluyla uyum sağlama yeteneği, euronun güçlenerek mi yoksa artan baskılara yenik düşerek mi çıkacağını belirleyebilir.
Önümüzdeki yol karmaşık, ancak aynı zamanda fırsatlarla dolu. Avrupa, demografik ve siyasi zorluklarıyla doğrudan yüzleşecek mi, yoksa gizli kırılganlıkların kaderini belirlemesine izin mi verecek? Bu sorunun cevabı, yalnızca euronun gidişatını değil, küresel finansın geleceğini de yeniden şekillendirebilir. Yatırımcılar, politika yapıcılar ve vatandaşlar bu dramayı izlerken bir şey açıkça görülüyor: Euro'nun hikayesi henüz bitmedi ve bir sonraki bölümü cesur bir vizyon ve kararlı eylemler gerektiriyor. Bu gelişen krizin gölgesinde ne görüyorsunuz?
DXYMerhabalar. Halkayla gösterdiğim yeri düşüşün backtesti olarak düşünmüştüm ben ama FED'in faiz politikaları olayı tersine döndürdü. Yakında ABD resesyona girince ki kasım ayı gibi düşünüyorum, şahin faiz arttırımlarını güvercine çevireceğini düşünmekteyim. Grafikten görüleceği üzere DXY üst limitlere geldi sanırım ama yine de 20-21 eylüldeki faiz kararlarına bakmakta fayda var.