Datadog’un S&P 500’e Girişi: Yeni Bir Teknoloji Paradigması mı?Bulut gözlemlenebilirlik platformlarının lideri Datadog (DDOG), S&P 500 endeksine dahil olarak önemli bir kilometre taşına ulaştı. 2 Temmuz 2025’te yapılan bu önemli duyuru, Datadog’un Juniper Networks’ün (JNPR) yerini alacağını ve değişikliğin 9 Temmuz 2025 Çarşamba günü piyasa açılmadan önce yürürlüğe gireceğini belirtti. Bu plan dışı değişiklik, aynı gün Hewlett-Packard Enterprise Co.’nun (HPE) Juniper Networks’ü satın almasının ardından gerçekleşti. Piyasa bu habere güçlü bir tepki verdi; Datadog hisseleri mesai sonrası işlemlerde yaklaşık %9,40 artarak beş ayın zirvesine ulaştı ve endeks kaynaklı fon girişlerinin yarattığı “endeks etkisini” gözler önüne serdi. 2 Temmuz 2025 itibarıyla Datadog’un piyasa değeri yaklaşık 46,63 milyar dolar olup, 1 Temmuz 2025’te belirlenen S&P 500 minimum eşik değeri olan 22,7 milyar doları rahatlıkla aştı.
Datadog’un finansal performansı, bu başarısını daha da güçlendiriyor. Şirket, 2025 yılının ilk çeyreğinde 762 milyon dolar gelir ve 24,6 milyon dolar GAAP net gelir (Genel Kabul Görmüş Muhasebe İlkelerine göre net gelir) bildirdi. 2024 yılı boyunca toplam 2,68 milyar dolar gelir elde etti. Bulut gözlemlenebilirlik pazarının “10 milyar doların üzerinde” olduğu belirtilse de, Mordor Intelligence gibi bağımsız kaynaklar, gözlemlenebilirlik platformları pazarının 2025’te yaklaşık 2,9 milyar dolar değerinde olduğunu ve %15,9 Bileşik Yıllık Büyüme Oranı (CAGR) ile 2030’a kadar 6,1 milyar dolara ulaşmasının beklendiğini öne sürüyor. Market Research Future gibi diğer analizler ise Tam Yığın Gözlemlenebilirlik Pazarı’nın 2025’te 8,56 milyar dolara ulaşacağını ve 2034’e kadar %22,37’lik daha yüksek bir CAGR ile büyüyeceğini öngörüyor. Datadog, Amazon, Microsoft ve Elastic gibi rakiplerle ve 18 Mart 2024’te Splunk’ı satın alan Cisco gibi devlerle rekabet ediyor.
AppLovin gibi şirketlerin 2 Temmuz 2025 itibarıyla 114,65 milyar dolarlık daha yüksek bir piyasa değerine sahip olmasına rağmen, S&P komitesinin Datadog’u seçmesi, temel kurumsal teknolojilere ve altyapı ihtiyaçlarına verilen stratejik önemi yansıtıyor. Bu karar, geleneksel donanım ve tüketici odaklı yazılımların ötesine geçerek, yazılım tanımlı altyapı yönetimi ve analitiğin temel bir ekonomik güç olarak kabul edildiğini gösteriyor. Orijinal belgede Workday’in 2012’de S&P 500’e girdiği belirtilmişse de, bu bilgi hatalıdır; Workday aslında 23 Aralık 2024’te endekse eklendi. Datadog’un yükselişi, kurumsal SaaS alanındaki büyümenin kritik bir eşiğe ulaştığını ve kurumsal düzeyde kabul gördüğünü işaret ederek, gelecekteki yatırımlar ve stratejik planlamalar için güçlü bir sinyal veriyor.
Digitaltransformation
Siber Kaos Ortasında CrowdStrike Hisseleri Neden Yükseliyor?Dijital dünya, giderek artan ve karmaşıklaşan siber tehditlerle karşı karşıya. Siber güvenlik, artık yalnızca bir BT harcaması olmaktan çıkarak işletmeler için zorunlu bir ihtiyaç haline geldi. Küresel siber suç maliyetlerinin 2025 yılına kadar yıllık 10,5 trilyon dolara ulaşması beklenirken, kuruluşlar veri ihlalleri, fidye yazılımı saldırıları, mali cezalar, operasyonel aksamalar ve itibar kayıplarıyla mücadele ediyor. Bu tehdit ortamı, güçlü dijital savunmalara yönelik sürekli bir talebi tetikliyor ve CrowdStrike gibi önde gelen siber güvenlik firmalarını ekonomik istikrar ile büyümenin kilit oyuncuları haline getiriyor.
CrowdStrike’ın yükselişi, dijital dönüşüm, bulut teknolojilerinin yaygınlaşması ve hibrit çalışma modellerinin artması gibi küresel trendlerle doğrudan bağlantılı. Bu değişimler, saldırı yüzeylerini genişletiyor ve çok çeşitli uç noktaları ile bulut iş yüklerini koruyabilen kapsamlı, bulut tabanlı güvenlik çözümlerine olan ihtiyacı artırıyor. Kuruluşlar, siber güvenlik direncine öncelik vererek proaktif tehdit algılama ve hızlı müdahale sunan entegre platformlar arıyor. CrowdStrike’ın yapay zeka destekli ve tek ajanlı mimariye sahip Falcon platformu, bu taleplere etkin bir şekilde yanıt veriyor. Platform, gerçek zamanlı tehdit bilgisi sunarken farklı güvenlik modüllerine kolayca genişleyebiliyor. Bu da yüksek müşteri sadakati ve ek satış imkanları yaratıyor.
Şirketin güçlü finansal performansı, pazar liderliğini ve operasyonel verimliliğini ortaya koyuyor. CrowdStrike, etkileyici Yıllık Tekrarlayan Gelir (ARR) artışı, sağlam işletme kâr marjları ve güçlü serbest nakit akışıyla sürdürülebilir ve kârlı bir iş modeli sergiliyor. Bu finansal başarı, sürekli yenilik ve stratejik ortaklıklarla birleştiğinde, CrowdStrike’ı uzun vadeli büyüme için ideal bir konuma yerleştiriyor. Şirketler, güvenlik sağlayıcılarını birleştirerek ve karmaşık operasyonları sadeleştirerek maliyetleri optimize etmeye çalışıyor. CrowdStrike’ın kapsamlı platformu, küresel siber güvenlik harcamalarından daha büyük bir pay alma konusunda avantaj sağlıyor. Bu da şirketi dijital ekonominin kilit bir unsuru ve yüksek riskli bir ortamda cazip bir yatırım haline getiriyor.
Cisco’nun Sessiz Yapay Zekâ Başarısını Ne Besliyor?Uzun süredir ağ altyapısının devi olan Cisco Systems, yapay zekâya yönelik pragmatik ve son derece etkili yaklaşımı sayesinde önemli bir yeniden yükseliş yaşıyor. Pek çok şirket iddialı yapay zekâ girişimlerinin peşinden giderken, Cisco temel ama kritik öneme sahip müşteri deneyimi problemlerini çözmeye odaklanıyor. Bu strateji, destek taleplerinde önemli azalmalar ve müşteri başarı ekipleri için ciddi zaman tasarrufu gibi somut faydalar sağlıyor; böylece daha karmaşık sorunlara odaklanmak ve satış süreçlerini geliştirmek için kaynaklar serbest bırakılıyor. Yapay zekânın bu pratik uygulaması; dayanıklılığa, birleşik arayüzlerin sunduğu sadelik ve kişiselleştirilmiş müşteri yolculuklarına odaklanma ile birleşerek Cisco’nun pazardaki konumunu güçlendiriyor.
Şirketin stratejik evrimi aynı zamanda Ajan Tabanlı Yapay Zekâ’ya (Agentic AI) daha hedef odaklı bir yaklaşımı da kapsıyor; bu yaklaşımda yapay zekâ, insan zekâsını tamamlayan güçlü bir yardımcı olarak görülüyor. Yapay zekâyı yalnızca bir “araç” değil, bir “takım arkadaşı” olarak konumlandırmak, sorunların müşteriler farkına varmadan önce tespit edilip çözülmesini sağlıyor. Cisco’nun büyümesi, iç verimliliklerin ötesinde, Isovalent’in eBPF teknolojisi gibi stratejik satın almalarla da destekleniyor. Bu satın alma, Cisco’nun bulut tabanlı ağ, güvenlik ve yük dengeleme çözümlerini hızla geliştirerek şirketin teknolojik inovasyonun ön saflarında kalma kararlılığını ortaya koyuyor.
Cisco’nun güçlü finansal performansı ve özellikle Nvidia ve Microsoft gibi yapay zekâ liderleriyle yaptığı stratejik çalışmalıkler, şirketin pazardaki ivmesini güçlendiriyor.. Şirket, özellikle Güvenlik ve Gözlemlebilirlik alanlarında ürün gelirlerinde etkileyici bir büyüme kaydederek, daha öngörülebilir, yazılım odaklı bir gelir modeline geçişte başarı sağladığını gösteriyor. Bu sağlam başarı performans,, yapay zekâ odaklı müşteri deney hedefleriyle ve stratejik iş birlikleriyle birleştiğimde,, Cisco’yu değişen teknoloji ortamında güçlü bir oyuncu haline getiriyor.. Şirketin odaklı yaklaşımı, yapay zekânın dönüştürücü gücünden etkili bir şekilde yararlanmak isteyen tüm kuruluşlar için değerli dersler sunuyor.