Teknik Analiz Harici
LIDERBenimde yakından takip ettiğim orta ve uzun vadede yatırımcılarını üzmeyecek bir hisse güzel bir yükselen trend oluşturdu şuan düzeltmesini yapıyor 213 civarından düzelmesini bitirecek gibi sonra yükselişine devam eder gibi duruyor 213 bölgesine birçok kez temas edip oradan tepki alıp yüksekmis orayı aşagıya kıracagını sanmıyorum tabi stoplu ilerlemekte fayda var YTD
Ada ( Cardano) Son Durum. < Ayı Tuzağı Kırılacak mı? >CRYPTOCAP:ADA En favori majör coinlerdendir. Xrp ile anlaşması var ve ödeme sistemlerinde sağlam bir zemini var.
Neden majör tercih etmeliyiz?
Xrp ve ada en büyük majörlerden. Kasımda Ada ve Xrp alanlar hala şu anda bile karda!
Peki şimdi neler yapabilir?
4 saatlik grafiğimizde bir düşen kanal görüyoruz. Bu formasyon genelde artış sinyali niteliği taşır.
Ayı tuzağı günlükte vardı ve bir önceki paylaşımda gördüğünüz gibi tam tuzaktan sekti. Bu tuzağın kırılması demek ciddi hacim artışına sebep olur.
Şimdi ise takip edeceğimiz nokta;
0.7430$ Kanal çıkış ve yükseliş
0.7880$ 100'lü hareketli ortalama
0.8431$ Momentum ile yükseliş desteklemesi
0.9851$ Ayı tuzağı bölgesi
Bunlar kanal çıkışından sonra gözlemleyeceğimiz fiyatlar olacak. Ayı tuzağı kırılırsa tepe noktasına göz kırpma olasılığı artacaktır.
Dip eliot dalgası son fiyat 0.6545$ seviyesidir. Kanal çıkışı gözlemlenmezse bu seviye potansiyel olarak karşımıza çıkar.
Bilgi ve Fikir Amaçlıdır. Yatırım Tavsiyesi İçermez!
Bol Kazançlar Dilerim
Küresel Kaos, İlaç Devlerini Besleyebilir mi?Merck’in etkileyici büyüme yolculuğu, bir ilaç devinin küresel belirsizlikleri stratejik fırsatlara nasıl dönüştürebileceğini gözler önüne seriyor. Şirket, ABD-Çin ticaret anlaşmazlıkları gibi jeopolitik gerilimleri başarıyla yönlendirerek tedarik zincirlerini çeşitlendirmiş ve bölgesel üretim ağları oluşturmuştur. Aynı zamanda, yaşlanan nüfuslar ve kronik hastalıkların artan yaygınlığı gibi makroekonomik trendlerden yararlanarak ekonomik dalgalanmalara bağlı kalmadan ilaç ürünlerine sürekli talep yaratıyor. Bu stratejik konumlanma, Merck’in küresel istikrarsızlık ortamında büyümesini sürdürmesini sağlarken, demografik trendlerden faydalanarak gelirlerini güvence altına alıyor.
Merck’in başarısının temelinde, çığır açan bilimsel yenilikler ve kapsamlı dijital dönüşümle desteklenen inovasyon motoru yatıyor. Moderna ile mRNA teknolojisi ortaklığı ve Keytruda’nın kullanım alanlarının sürekli genişletilmesi, şirketin dış iş birliklerini ve iç Ar-Ge gücünü ustalıkla kullandığını gösteriyor. Merck, yapay zekâ, büyük veri analitiği ve ileri üretim tekniklerini operasyonlarına entegre ederek ilaç geliştirme süreçlerini hızlandırıyor, maliyetleri düşürüyor ve piyasaya çıkış süresini artırıyor. Bu bütüncül yaklaşım, şirkete rekabet avantajı sağlıyor.
Gelecekteki büyümeyi korumak, fikri mülkiyet ve siber güvenlik varlıklarının sağlam bir şekilde savunulmasını gerektiriyor. Merck, biyobenzerlere karşı agresif savunma ve kullanım alanı genişletmeleri gibi patent yönetimi stratejileriyle, yüksek gelir getiren ilaçların ticari ömrünü patent sürelerinin ötesine taşıyor. Şirketin siber güvenliğe yaptığı önemli yatırımlar, değerli Ar-Ge verilerini ve fikri mülkiyetini devlet destekli casusluk gibi sofistike tehditlere karşı koruyor. Bu, operasyonel sürekliliği ve rekabet üstünlüğünü güvence altına alıyor.
İleriye bakıldığında, Merck’in sürdürülebilir başarısı, bu çok yönlü yaklaşımını devam ettirmesine ve değişen piyasa dinamiklerine uyum sağlamasına bağlı. Şirketin ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim) ilkelerine ve kurumsal sosyal sorumluluğa bağlılığı, yalnızca sosyal sorumluluk odaklı yatırımcıları çekmekle kalmıyor, aynı zamanda rekabetçi bir ortamda yetkin çalışanları bünyesinde tutmasını sağlıyor. Organik inovasyonu stratejik satın almalar, güçlü fikri mülkiyet koruması ve proaktif risk yönetimiyle birleştiren Merck, küresel karmaşıklığı sürdürülebilir bir ilaç liderliğine dönüştürebilecek dayanıklı bir lider olarak konumlanıyor.
Bitcoin'de Son Anlar.CRYPTOCAP:BTC Hem ders hem de analiz. Olaya bir çok farklı bakış açısıyla bakmanız gerekiyor. Önemli olan önümüzü görmektir. Güneş ve ay tutulması analizleri bundan dolayı çıkmıştır. Tutulmalar bize 2050 yılına kadar değer hesaplayabiliyor sezgisel analizin gücü bu oluyor
Şimdi hazır tutulmalarımıza daha var gelin matematiğin dibine kadar kullanalım🥷🥷
İlk önce logaritmik formatımızı açıyoruz. Grafiğimiz logaritmik bir ahenk içinde ilerliyor. 2009’dan beri verilere ulaştık. Şimdi rekor seviyeleri ve dip seviyeleri logaritmik şekilde birleştirelim.
Gökkuşağı analizini inceleyen var mı? Benzeri demeyeyim temel mantığı aslında böyle 🌈
Tepelere geldik. Araya zaman sokmasak olmaz zaten. İki tepe arasındaki ahenk inanılmaz. 49 ayda bir Bitcoin ath yapıyor. Bir sene 47 ayda yapmış arada olur böyle fireler.
Yapısı ve algoritması zaten buna yatkın olduğu için tasarlayan satoshi abimiz uyumun güzelliğini izlerken eseriyle gurur duyuyor olsa gerek 🌟
Gelelim şimdi önümüzde ne var? 🚀
Her zaman derim; Güneş analizi de kusursuz çalışıyor bu da öyle; bizim şimdiki zamana kusur yaratmazlar inşallah 😂
Şimdi durum şu arkadaşlar; logaritmanın temeli normal dağılım ile birleşiyor. İstatistik 1 derslerini toplayalım. Görünüm aşağı fiyat yukarı. Çünkü normal dağılım hayatın temeli burada da görüyoruz. Bunu kendiniz içinde düşünün. İniş çıkışlar var mı? Evet diyeceksiniz ama bunu siz yaratıyorsunuz. Logaritmik ilerleyin normal dağılım dip yapmak zorunda değil siz de değilsiniz hep yükselin dalgalı bir şekilde..🤟
Bitcoinin elimizde 49 ay zamansal verisi var. Ne yapıyor maksimum Kasım. Kasım ayına denk gelmesi güzel. Boğalar sırayla; Kasım, aralık, Ekim ayında bitmiş. Şimdi ne zaman bitecek yine o aylardayız. Güneş analizi Eylül ortası bitiş gösteriyordu.
Burada tam nokta atışı bulamıyoruz ama eylül kasım arasında bitişi hesapladık çünkü 2 ay sapma olmuş geçen sezon bunu göz önünde bulunduruyoruz. 🏹
Kasıma kadar son dedik peki rekor nere?
Eylül, Ekim, Kasım bu ayları baz aldık. Fiyat eksenine bakıyoruz. Bitcoin bu eğimde tam o aylarda 250.000$ seviyesine geliyor. 🎯
Buraya kadar hızlı bir artış olabilir. Grafiğe dönüp bakın zaten kısa zamanda bu döngünün yaşandığını göreceksiniz.
Dip neresi? Bu seviyeye çıkar ve düşer. Çünkü 4 sezon orası referans alındı. Şimdi yine böyle olduğunu baz aldık. Birincisi;
Bitcoin tepeden aşağı ortalama yüzde 80 düşüyor bu sağlam veri. İkincisi ise hep bir önceki ath noktasına düşüyor.(69000$)
Sapma tabiki de oluyor ufak.
Şimdi buraya göre bir dip oluşturalım. 250000$ dan yüzde 80 düş 62000$ yapıyor. Bu dip ekseni de tam o seviyeyi gösteriyor ve bunu teyit ediyor.
Bitcoin önümüzdeki 3 ay içinde 250000$ olacak ve önümüzdeki 18 ay içinde 62000$ a düşecek.
Güzel etkileyici ve önümüzü açan bir analiz.
Destek atalım; nerden teyit alırız sizin için rsi kullanalım. O da logaritmik eksende açıldı. Uyumsuzluk aylık grafikte bariz var ama bu şimdilik kötü bir şey değil.
Burada da yatay eksende bir tepe birleştirmesi yaptık ve hepsi maşallah birleşti. Bu sezon içinde 49 ay baz alırsak rsi seviyesi 90.18 seviyesine geldiği zaman sezonu kapıyoruz.
Güneş ve ay tutulması analizi ✅
Btc/eth ratio ✅
Logaritmik grafik ✅
Rsi stratejisi ✅
Halving sistemi ✅
Matematiksel analiz ✅
Sezgisel analizler ✅
Hepsi bunu teyit ediyor. Şimdi ise sıra yakın zamanı inceleyip dikkatle kazanmakta;
Unutmayın az önce yukarıda söyledim çoğu kusursuz yapılara göre analiz yapıyoruz ama bu ileride kusur yaratmayacak anlamına gelmez. Bunları sizlere aktarıyor ki; okuyup harmanlayın, çalışıp onaylayıp kendi stratejinize göre kazanç sağlamanız için.
Bilgi ve Fikir Amaçlıdır. Yatırım Tavsiyesi İçermez!
Bol kazançlar dilerim.🌒🌑🌤️💥☀️✨🌈⚡️🥷
Teknik Analiz: Kökenleri Hakkında Her Şey
Teknik Analiz, bir hisse senedi veya varlığın fiyat ve hacim değişikliklerini grafik olarak inceleyen ve kaydeden, tekrar eden ve öngörücü nitelikteki kalıpları ve fenomenleri değerlendirmek amacıyla kullanılan bir disiplindir.
Teknik analizin kökenleri, 17. yüzyıl Japonya'sında, Osaka'daki pirinç vadeli işlem piyasalarına dayanır. Japonya'da bir yüzyıl süren iç savaşlardan sonra, daimyo adı verilen feodal beyler arasındaki çatışmalar, General Tokugawa'nın 1600 yılında Sekigahara Savaşı'nda zafer kazanmasıyla sona erdi ve Japonya'nın birleşme süreci başladı. Şogun olarak atanan Tokugawa, sadakatlerini garantilemek için siyasi-askeri elitleri ve ailelerini Edo'da (bugünkü Tokyo) bir araya getirerek gücünü pekiştirdi ve bağlılıklarını sağlama aldı.
O dönemde daimyoların ana gelir kaynağı, köylülerin işlediği topraklardan toplanan pirinçti. Ancak pirinci Edo'ya taşımak mümkün olmadığından, bu ürün Osaka limanında depolanıyordu. Edo'da birbirine yakın yaşayan daimyolar, prestij yarışına girerek lüks ve gösterişli harcamalara yöneldiler. Bu yaşam tarzını sürdürebilmek için depolanan pirinci satıyor, hatta gelecekteki hasatları bile satıyorlardı. Bu “gelecek pirinç” için depolar, “boş pirinç” olarak bilinen sözleşmeler çıkarmaya başladı. Bu sözleşmeler ikincil bir piyasada alınıp satılarak dünyanın ilk vadeli işlem piyasalarından birini oluşturdu.
Bu piyasanın en dikkat çekici tüccarı, 18. yüzyılın başlarında faaliyet gösteren Munehisa Homma'ydı. Homma'ya göre, piyasalar yatırımcıların psikolojisinden büyük ölçüde etkileniyordu ve bazen bir hasadın gerçek değerinden farklı bir algı oluşuyordu. Altın Kaynak adlı kitabında, günümüzde hala geçerli olan ve özellikle Batı'daki birçok tüccarın “karşıt görüş” olarak bildiği pratik fikirler sunuyordu:
“Pirinç fiyatı yükselmeye başladığında, her yerden aynı anda emirler gelir ve kısa sürede Osaka piyasası da bu gösteriye katılır. Depolanan pirinç için bile emirler verildiğinde fiyat daha hızlı yükselir ve bir satın alma çılgınlığının yaşandığı açıkça görülür. Ancak herkes gibi alım emirleri vermek istediğinde, satış emirleri verenlerin tarafında olmak önemlidir. İnsanlar birleşip batıya doğru, yükselişe katılmak için kararlı bir şekilde koştuğunda, sen doğuya yönelmelisin; işte o zaman büyük fırsatlar keşfedeceksin.”
Steve Nison, Japon mum çubuklarının Batı'da yaygınlaşmasını sağlayan yatırımcı, *Beyond Candlesticks* adlı kitabında şu görüşü dile getiriyor:
“Çevirdiğim materyallerde, mum çubuğu grafikleri genellikle Homma’nın yaşadığı liman kenti Sakata’ya atıfla Sakata grafikleri olarak adlandırılıyor. Ancak yaptığım araştırmalara göre, Homma’nın mum çubuğu grafiklerini kullanmış olması pek olası değil. Bu grafiklerin Japonya’da Meiji döneminin ilk yıllarında (1800’lerin sonlarında) geliştirilmiş olması daha muhtemel.”
Önemle belirtmek gerekir ki, Homma mum çubuklarını kullanmamış olsa da, bu grafik temsil biçimi, fiyat kayıtlarının öngörü amaçlı kullanımıyla geçen yüzyılların deneyimine dayanan bir evrimin sonucudur.
Japon Mum Çubuklarının Devrimi
Fiyatların grafikle temsil edilmesi, teknik analizin evriminde belirleyici bir faktör olmuş ve Doğu ile Batı’daki yatırım yaklaşımları arasında net bir fark yaratmıştır. Batı’da yaygın olan geleneksel çubuk grafikler yalnızca açılış ve kapanış fiyatlarını gösterirken, Japon mum çubuğu grafikleri yatırımcıların psikolojisine dair daha kapsamlı bir bakış sunuyordu. Bu grafikler, sadece açılış ve kapanış fiyatlarını değil, aynı zamanda her seansın en yüksek ve en düşük fiyatlarını da sezgisel bir şekilde mum gövdesi ve fitilleriyle temsil ediyordu.
Batılı yatırımcılar, çubuk grafiklerin basitliğiyle sınırlı kalarak fiyat formasyonlarının incelenmesine odaklanmış bir yaklaşım geliştirirken, Japon yatırımcılar küçük mum gruplarını inceleyerek kararlar alıyorlardı. Ancak zamanla her iki yaklaşım da eşit derecede pratik hale geldi ve çoklu zaman dilimi analizi, hem Batılı hem de Japon yatırımcıların operasyonlarının bir parçası oldu.
Batı’da çoklu zaman dilimi yaklaşımının uygulayıcılarından biri, modern teknik analizin babası olarak kabul edilen Richard W. Schabacker’dir. Kısa ömrüne rağmen oldukça üretken bir eser bırakan Schabacker, 1932 yılında yayımlanan *Technical Analysis and Stock Market Profits* adlı kitabında piyasaları büyük hareketler (aylık), ara hareketler (haftalık) ve küçük hareketler (günlük) olarak sınıflandırmıştır. Japonya’da ise, Ichimoku Kinko Hyo göstergesinin yaratıcısı Goichi Hosoda, fiyat formasyonlarını kataloglayıp incelemeye adanmış hayatıyla, mum kalıplarının ötesine geçen bir yatırımcı olarak en iyi örneklerden birini sunar.
Zamanla, Batı’daki modern yatırım platformları, Japon mum çubuğu grafiklerinin yeniliklerini benimseyerek en yüksek, en düşük, açılış ve kapanış fiyatlarını tek bir formatta gösterme yeteneğini entegre etti.
20. yüzyılın başlarında, Batı’da grafik inceleyenler “chartist” olarak biliniyordu. Ancak günümüzde “Chartizm”, gazeteci ve yatırımcı Richard W. Schabacker (1899-1935) tarafından geliştirilen ve daha sonra Robert D. Edwards ile John Magee’nin 1948 yılında yayımladığı *Technical Analysis of Stock Trends* adlı kitapla popülerleşen klasik bir metodolojiyle ilişkilendirilmektedir.
Teknik Analizin Ortaya Çıkışına Dair Teori
İnsanlık tarihinin başlangıcından itibaren, insanlar çevrelerindeki fenomenleri anlamak veya bilgi aktarmak için bunları temsil etmeye çalışmıştır. Mağara çizimlerinden sembollere ve yazılı kayıtlara kadar, görsel temsil, dünyayı anlamlandırmada temel bir araç olmuştur. Şüphesiz, fiyat dalgalanmaları da analiz edilmeyi davet eden bir fenomendi.
İlk yatırımcılar, grafik temsiller aracılığıyla kaosta düzen bulmaya çalıştılar. Fiyat hareketlerini titizlikle kaydeden bu öncüler, muhtemelen şaşırtıcı bir keşifte bulundular: gelecekteki davranışları öngörüyor gibi görünen tekrar eden kalıplar. Bu keşif heyecan verici olmalıydı, çünkü çoğu durumda düşük görünen bir riskle önemli kazançlar elde etme vaadi sunuyordu.
Sonraki teknik analistlerin yaptığı gibi piyasaların psikolojisini anlamaya gerek duymadan, bu ilk yatırımcılar bu kalıplarda pratik bir avantaj buldular. Yeterli sayıda yatırımcı aynı kalıbı tanımlayıp buna göre hareket ettiğinde, bu kalıp daha sık gerçekleşme eğiliminde oldu ve geçerliliği güçlendi. Böylece, sezgisel bir gözlem olarak başlayan şey, yapılandırılmış bir pratiğe dönüştü ve bugün bildiğimiz Teknik Analiz’in temellerini attı: binlerce yatırımcının piyasa davranışını yorumlamak ve bilinçli kararlar almak için kullandığı bir disiplin.
İlginç Bir Bilgi
Borsa yatırımlarının fenomenini anlatan ilk eser, José de la Vega’nın 1688 yılında yazdığı "Confusión de Confusiones" adlı kitaptır ve o dönemde Avrupa’nın finans merkezi olan Amsterdam’da geçmektedir. Dönemin yatırım yöntemlerine dair ayrıntılı bir inceleme olmaktan ziyade, bu roman, okuyucuları hem eğlendirmeyi hem de spekülasyonun riskleri hakkında bilgilendirmeyi amaçlar.
Yazar, aynı zamanda, çağdaşlarının bile ötesine geçen süslü bir anlatım tarzı kullanır:
“Hisselerin sürekli hareketliliği, bu döngülere sık sık katılanların huzursuzluğunu kalıcı kılar; onları kulelerine hapsederken, kilitleri denize atarlar ki, zincirlerin açılacağına dair umut asla onlara gülümsemesin.”
Sonuçlar
Bazıları, teknik analizin tarihini ilginç ama günümüz pratiği için önemsiz bir hikâye olarak görebilir. Ancak tarih, piyasaların yalnızca rakamlardan ibaret olmadığını, insan psikolojisinin bir yansıması olduğunu gösterir. Teknik analiz, ezberlenmesi gereken bir hileler kataloğundan çok, bilinçli kararlar almak için psikolojik dinamikleri anlamaya davet eder.
Piyasaların tarihsel kalıplar tarafından şekillendirildiğini fark etmek, bize stratejik bir avantaj sağlar. 17. yüzyıl Japonyası’ndaki pirinç tüccarlarından modern analistlere kadar, geçmişteki yatırımcıların fiyatları ve duyguları nasıl yorumladığını inceleyerek piyasa hareketlerini daha yüksek doğrulukla tahmin edebiliriz. Bu bakış açısı, yalnızca operasyonlarımızı zenginleştirmekle kalmaz, aynı zamanda kolektif psikolojinin hâlâ baskın bir güç olduğu bir ortamda bizi daha bilinçli ve hazırlıklı yatırımcılar olarak konumlandırır.
Kaynaklar
Nison, S. (1994). *Beyond Candlesticks: New Japanese Charting Techniques Revealed*. New York, NY: John Wiley & Sons.
Schabacker, R. W. (1932). *Technical Analysis and Stock Market Profits*. New York, NY: B.C. Forbes Publishing.
Edwards, R. D., & Magee, J. (1948). *Technical Analysis of Stock Trends*. Springfield, MA: John Magee.
Rabassa, Y. (t.y.). *Japon Mum Çubuklarını Nasıl Ustalaşırım?* . YouTube.
Bir Örümcek İpeği Yeni Çelik ve Kevlar mı Oluyor?Kraig Biocraft Laboratories, Inc., genetiği değiştirilmiş örümcek ipeği üretimi için ölçeklenebilir bir yöntem geliştiren öncü bir biyoteknoloji şirketidir. Evcilleştirilmiş ipekböceklerini bir üretim platformu olarak kullanarak, geleneksel örümcek çiftlikçiliğinin zorluklarını aşmıştır. Şirketin özel gen düzenleme teknolojisi, örümcek ipeği proteinlerini kodlayan genleri ipekböceklerine entegre ederek Dragon Silk™ ve Monster Silk® gibi yüksek performanslı liflerin üretilmesini sağlar. Bu yenilikçi yaklaşım, pahalı fermantasyon temelli yöntemlere dayanan rakiplerden farklı olarak uygun maliyetli ve verimli bir üretim platformu sunar.
Ortaya çıkan malzeme, geleneksel yüksek performanslı liflerden üstün özelliklere sahiptir. Genetiği değiştirilmiş örümcek ipeği, olağanüstü sağlamlığı ve çekme mukavemetiyle tanınır; çelikten daha güçlü, Kevlar’dan daha sağlam ve aynı zamanda dikkat çekici derecede hafiftir. Bu benzersiz özellik kombinasyonu, şirketin milyarlarca dolarlık teknik lif ve biyomalzeme pazarlarında önemli bir rekabet avantajı elde etmesini sağlar.
Bu devrim niteliğindeki malzeme, özellikle savunma ve güvenlik alanlarında büyük stratejik ve jeopolitik öneme sahiptir. Üstün mukavemeti ve enerji emilim kapasitesi, ileri balistik koruma ve hafif askeri ekipmanlar gibi uygulamalarda ideal bir aday haline getirir. Şirket, teknolojisinin stratejik önemini doğrulayan hükümet kurumlarıyla iş birliği anlaşmaları yapmıştır. Savunma sektörünün ötesinde, malzemenin potansiyeli havacılık, lüks tekstil ve cerrahi dikiş iplikleri veya implantlar gibi gelişmiş tıbbi cihazlara kadar uzanmaktadır.
Ayrıca, Kraig Biocraft Laboratories’in teknolojisi, petrol bazlı sentetiklere sürdürülebilir bir alternatif sunar. Örümcek ipeği, protein temelli ve biyobozunur bir liftir ve üretim süreci daha az kaynak gerektirir. Bu sürdürülebilirlik odaklı yaklaşım, çevre dostu malzemelere yönelik artan küresel talebe uygundur. Yenilikçi teknolojisi, üstün malzeme performansı ve açık bir ticarileştirme yolu ile Kraig Biocraft Laboratories, ileri malzemelerin geleceğinde kilit bir oyuncu olmaya hazırdır.