XU100 Borsa İstanbul Geniş Perspektif
KİŞİSEL GÖRÜŞÜMDÜR YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR!
Finans piyasaları yüksek volatilite ve yüksek risk taşımaktadır.
Teknik Görünüm;
Milli Gelirin ve kişi başı GSYH’nin en yüksek olduğu dönemde (2010-2013 yılları) yaklaşık 500 dolar seviyelerini gören Borsa İstanbul 100 endeksi 2022 yılına kadar majör bir düşüş trendi gerçekleştirmiş. 2018-2022 Yılları arasında bir Range yapısı oluşturarak akümülasyon (birikim) süreci yaşanmış.
Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında 135 dolarda başlattığı yükseliş hareketini 220 dolarlarda yaptığı range kırılımı ile hızlandırarak 290 dolar seviyesine kadar sürdürmüş. Akabinde seçim belirsizliği vb. sebeplerle bir düzeltme salınım hareketiyle range yapısının üst noktasına onay göstergesi olarak re-test işlemi gerçekleştirmiş ve range üst noktasından sağlıklı bir şekilde tepki alarak potansiyel direnç noktasını yükselerek test etmiş görünüyor.
Fiyat değer şuan için, Range accumulation birikim bölgesinin yaklaşık %35 üstünde aynı zamanda 2022 Aralık seçim belirsizliği düşüşü yaşanmadan önceki yüksek seviyesi ile aynı değerde bulunuyor.
Uzun vadede yükseliş hareketinin devamlılığı için 220 dolar üzerinde kalması gerekiyor.
Orta vadede üst kısımda yaklaşık 320 dolar seviyelerinin üstünde 380-400 dolar beklentisi oluşabilir.
BORSA REKOR ÜSTÜNE REKOR KIRIYOR
Bu terim çok şey ifade ediyor gibi görünsede finansal okuryazarlık eksikliği neticesinde yanlış algılanıyor.
Yüksek enflasyonun yaşandığı ülkelerde borsa getirileri nominal olarak ciddi artış gösterebilir. Borsa reel anlamda enflasyon üstü bir getiri sunmadığı sürece zayıf bir yatırım aracı olarak değerlendirilmelidir.
Döviz kurunun 4 yılda yaklaşık olarak 5 kat arttığı en çok tercih edilen araç fiyatlarının 9-10 kat artış gösterdiği dönemde borsa güzel getiri sağlıyor diyebilmek için enflasyon üstü gelir elde etmek gerekiyor. Tasarrufunuzun (yatırım) değerinin, satın alma gücünde artış meydana gelmesi gerekli.
Piyasalarda Güncel Görünüm;
Bu hafta volatilite biraz yüksek olabilir; Çarşamba günü FED, perşembe günü TCMB faiz kararı açıklanacak. Anketlere göre TCMB Faiz artış beklentisi 500 baz puan düzeyinde, bu artış piyasalar tarafından büyük ölçüde fiyatlanmış durumda beklenti dışında karar alınmadıkça çok ciddi bir etki olmasını beklemiyorum.
Piyasaların beklentisi 2024 yarısından itibaren faiz indirimlerinin gelmesi şeklinde, bu yönde birtakım fiyatlamalarda yapıldı
ancak artan petrol fiyatları ve enflasyon hedeflemelerinin artırılması dolayısıyla belirsizlik yapısı oluşuyor.
Petrol fiyatlarının artışı ile oluşabilecek enflasyon baskısı neticesinde, 2024 yılında da FED ve ECB faiz artırımlarına devam edebilir.
Türkiye’de faiz artışları son dönemde ciddi derecede gerçekleştirilsede, şuan için faiz düzeyi negatif yani faizler reel getiri olarak enflasyon oranının altında bir getiri sunuyor.
Diğer yandan faizlerin bu şekilde yüksek devam etmesi Dünya ekonomisi ve Türkiye ekonomisi açısından yavaşlama sinyalleri veriyor.
Türkiye açısından yeni rasyonel ekonomi politikalarıyla “parasal sıkılaşma” hedeflenirken bu sıkılaşmanın getirdiği maliyetle ekonomi ve piyasaları yavaşlatıcı etki söz konusu.
Parasal sıkılaşma ile borsanın doğrusal korelasyon ile hareket etmesi biraz beklenti dışı, bu noktada yeni beklentiler ile bir miktar dengeleme sağlanabilir;
Beklentilerin büyük bir kısmı gerçekleşti daha doğrusu fiyatlamaları yapıldı. Yerli piyasalar için teknik analizi destekleyecek yeni hikaye (beklenti) oluşması gerekiyor.
29 Eylül’de de S&P Türkiye ile ilgili kredi görünümü not kararını açıklayacak. Ciddi bir etki beklemiyorum.
Borsa istanbul üzerinde güncel yabancı yatırımcı oranı yaklaşık olarak %30 düzeyinde bu oran, 2020 yılı başlarında %60-65 düzeylerindeydi tekrar bu oranlara yaklaşılması ve parasal sıkılaşmanın olumsuz etkilerinin azaltılması için yabancı yatırımcılar önem arz ediyor.
Bu noktada Maliye Bakanı Mehmet ŞİMŞEK ve Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye ERKAN’ın atacağı adımlar takip edilebilir.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 19 Eylülde New York'ta Goldman Sachs genel merkezinde yatırımcılarla görüşecek. Şimşek, uluslararası ilk yatırımcı toplantısını gerçekleştirmiş olacak.
İki ismin atacağı adımların yanı sıra bu kurumların güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Bağımsız, öngörülebilir, şeffaf ve güçlü bir ekonomi yönetimi gerekiyor.
Yabancı yatırımcıların OVP ve ek açıklamalarla belirtilen ekonomi yönetimine bir siyasi müdahale olup/olmayacağı veya planların hangi ölçüde destekleneceği konusunda bir öngörülemezlik yaşadığı düşünülmekte.
Yapılabilecek adımlar; Örneğin, geçtiğimiz yıllarda çokça karşılaştığımız görevden alınma durumu/yetkisi Meclise demokratik bir kitleye verilebilir. Bu gibi adımlarla bağımsızlık konusunda pozitif etki sağlanabilir.
Yabancı yatırımcılar rasyonel politikaların sürekliliği ve bağımsızlık konusunda ikna edilebilirse ülkeye bir miktar fon girişi sağlanabilir bu sayede doğru değerlendirildiği taktirde şirketlere nitelikli ve düşük maliyetli bir kaldıraç imkanı sunulmuş olur.
Cumhurbaşkanı Erdoğan BM Genel Kuruluna katılmak ve birtakım temaslarda bulunmak üzere New York ziyaretinde, burada da atılacak adımlar takip edilebilir.
Özetle;
Şuan için beklentiler azalmış ve maliyetler yükselmiş bir durumda petrol fiyatlarının yükselişi ile enflasyon beklentileri de bir miktar yukarı yönlü revize edilmeye başlanıyor.
PMI endeksleri Türkiye ve Dünya için son birkaç yıldır azalışta, Dünya bileşik imalat endeksinin en azından 50 üstünde olması ile pozitif görünüm olabilir.
Petrol fiyatlarının artışı enerji maliyetleriyle, faiz indirim beklentisini nötrlüyor.
Dolayısıyla Global Piyasalarda baskı oluşuyor.
Türkiye;
Beklentilerin azalışı ve global etkilerle bir realizasyon mini-düzeltme yaşanıyor. Boyutu değişmekle birlikte ralliye devam edilmesi için yeni beklenti gerekiyor burada yabancı yatırımcıların durumu takip edilebilir.
Kişi ve kurumlara bağlı varlıklar üzerinde yapılan incelemeler temel analiz, haber akışı ile desteklenmeli ve muhakkak önlem alarak yani bir risk-stop, kâr-hedef yüzdesi belirlenmeli ve uygun bir strateji ile yatırım yapılmalıdır.