Altın, geleneksel bir yatırım aracı olarak kabul edilirken, artık birçok alternatif yatırım aracı da bulunmaktadır. Bu nedenle altının yükseliş trendi ağır ve dalgalı olabilir. Altın, yatırımcıların risk tercihlerine, küresel ekonomik dengelere ve diğer finansal araçlara olan ilgilerine bağlı olarak hareket edecektir.
Çin ve Rusya, USD para sisteminden çıkmaya eğilimli olduklarını ve ABD ile ilişkilerinin kötü olduğunu görüyoruz. Bu durum, bu iki ülkenin rezervlerini altına dönüştürme eğilimine sokuyor. ABD ise faiz artırımlarıyla veya faiz oranlarını yüksek seviyelerde tutarak altın fiyatlarını baskı altında tutmaktadır. Bu, bu iki ülkenin rezervlerinden dolayı ekonomik olarak zarar görmesinin ABD için avantajlı olduğu anlamına gelir. Bu durum, dünyaya Rusya'nın petrolü ve Çin'in mallarının daha uygun fiyatlarla akmasını teşvik eder ve dolaylı olarak ABD'nin kendi enflasyonunu kontrol altında tutmasına yardımcı olur.
Ayrıca, ABD'nin faiz artırımına ara vermesi, faizlerin bir süre daha yüksek seviyelerde kalacağı anlamına gelir. Fed'in faiz indirimine 2024 yılı sonlarına kadar gitmesi muhtemel görünmemektedir, çünkü Çin ve Rusya'nın durumuna bağlı olarak dünya ekonomisinin en az 2024 sonuna kadar bu sorunların çözülemeyecek gibi görünmektedir. Enflasyonla mücadelede Fed'in faiz artırımları enflasyonun altında kalırsa altın fiyatlarını yukarı çekebilir. Ancak şu anda piyasa, bunu henüz fiyatlayacak gibi görünmemektedir. Şu an için faiz getirileri enflasyonu dengelemekte veya garantili para daha fazla kazanç sağlayacağı için veya bu risk almaya değmeyeceği için yatırımcılar altın portföylerinin bir kısmını boşaltmaktadırlar.
Altın aynı zamanda bir güven limanı olarak kabul edildiği için, para riskli varlıklardan faiz ve tahvillere kaydığında bu güven limanındaki altın oranı da portföylerden düşmektedir. Bu durumun bir süre daha devam etmesi muhtemel görünmektedir. Altın, dalgalı bir seyir izlemeye ve paralel bir yolda ilerlemeye devam edebilir. 1900-1950 direnç ve 1830-1805 destek noktalarıdır.
Çin ve Rusya, USD para sisteminden çıkmaya eğilimli olduklarını ve ABD ile ilişkilerinin kötü olduğunu görüyoruz. Bu durum, bu iki ülkenin rezervlerini altına dönüştürme eğilimine sokuyor. ABD ise faiz artırımlarıyla veya faiz oranlarını yüksek seviyelerde tutarak altın fiyatlarını baskı altında tutmaktadır. Bu, bu iki ülkenin rezervlerinden dolayı ekonomik olarak zarar görmesinin ABD için avantajlı olduğu anlamına gelir. Bu durum, dünyaya Rusya'nın petrolü ve Çin'in mallarının daha uygun fiyatlarla akmasını teşvik eder ve dolaylı olarak ABD'nin kendi enflasyonunu kontrol altında tutmasına yardımcı olur.
Ayrıca, ABD'nin faiz artırımına ara vermesi, faizlerin bir süre daha yüksek seviyelerde kalacağı anlamına gelir. Fed'in faiz indirimine 2024 yılı sonlarına kadar gitmesi muhtemel görünmemektedir, çünkü Çin ve Rusya'nın durumuna bağlı olarak dünya ekonomisinin en az 2024 sonuna kadar bu sorunların çözülemeyecek gibi görünmektedir. Enflasyonla mücadelede Fed'in faiz artırımları enflasyonun altında kalırsa altın fiyatlarını yukarı çekebilir. Ancak şu anda piyasa, bunu henüz fiyatlayacak gibi görünmemektedir. Şu an için faiz getirileri enflasyonu dengelemekte veya garantili para daha fazla kazanç sağlayacağı için veya bu risk almaya değmeyeceği için yatırımcılar altın portföylerinin bir kısmını boşaltmaktadırlar.
Altın aynı zamanda bir güven limanı olarak kabul edildiği için, para riskli varlıklardan faiz ve tahvillere kaydığında bu güven limanındaki altın oranı da portföylerden düşmektedir. Bu durumun bir süre daha devam etmesi muhtemel görünmektedir. Altın, dalgalı bir seyir izlemeye ve paralel bir yolda ilerlemeye devam edebilir. 1900-1950 direnç ve 1830-1805 destek noktalarıdır.