CoinDesk TürkiyeCoinDesk Türkiye

Açık Organizasyonların Gücünü Takdir Etmek

Son beş yılda açık kaynak - açık bankacılık - açık inovasyon gibi yaklaşımlar için büyük mesafeler kat edildi. Her zamankinden daha fazla insan “açık” olmanın gücünü hemen hemen her şeyi başarmanın daha iyi bir yolu olarak fark etmiş görünüyor.

Elbette "açık" terimi popülerlik kazandıkça anlamı da değişiyor. Bazen o kadar çok değişiyor ki, bugün onu inanılmaz derecede önemli kılan şeyin tam olarak ne olduğunu gözden kaçırma riskiyle karşı karşıya kalıyoruz. 

Açık organizasyonlar, geleneksel hiyerarşik yapıların dışında katılımcılık, şeffaflık ve iş birliği üzerine kurulu bir iş modelidir.

Amaç ve ilkelerine uymayı kabul eden herkes için, açıkça tanımlanmış karar alma yapılarına sahip, tüm üyeler tarafından tasarlanan, tanımlanan ve iyileştirilen organizasyonlardır. Doğası gereği her zaman dinamik ve yenilikçidirler. Bu sebeple ileri görüşlü kuruluşlar daha çevik, yenilikçi ve katılımcı kalmak için açık organizasyon ilkelerini benimsiyor. 

Paylaşın ve tekrar paylaşın

Bir kod satırını, en sevdiğiniz yemek tarifini ya da bir fikir gibi herhangi bir şeyi paylaşmak, onu açık hale getirmenin ön koşuludur. Birlikte çalışan bir grup insan her zaman tek başına çalışan herhangi bir kişiden daha iyi bir sonuç üretecektir. Birlikte çalışmak için gruplar fikirlerini, içgörülerini, önerilerini ve başarısızlıklarını birbirleriyle paylaşmalıdır.

Bu formül kulağa çok basit gelse de, insanlar paylaşmanın bir şekilde kendi güçlerini veya otoritelerini azaltacağından korkma eğilimindedir. 

"Değerli bir şeye erişimi kontrol etmekten fayda sağlayabilirken neden açıkça paylaşayım?"

Bir şeyi paylaşmak genellikle onun değerini artırır çünkü paylaşmak daha fazla akıllı ve yaratıcı insanın ona ulaşmasını sağlar. Eğer olabildiğince çok insanla olabildiğince çok şey paylaşırsanız herkesin paylaştığınız şeye bir artı katmasına vesile olmuş olursunuz ve kendinizden daha büyük bir şey başarırsınız. Bu nedenle, açık olmak söz konusu olduğunda, otomatikman paylaşım ve iş birliği devreye girer. 

Açık organizasyonlar ve blockchain teknolojileri, şeffaflık, güvenilirlik ve katılımcılık gibi ortak değerlere dayalı olarak bir araya gelmektedir. Blockchain, merkezi olmayan bir yapıya sahip olduğu için verilerin güvenli ve şeffaf bir şekilde paylaşılmasını sağlar. Bu özellikleriyle blockchain, açık organizasyonların temel prensiplerine uygun bir şekilde çalışabilir. 

Örnek olarak; Krause House adlı DAO (Merkeziyetsiz Otonom Organizasyon) topluluğu, NBA basketbol fanlarından oluşan global bir topluluk olarak NBA ligi içindeki bir basketbol takımını “ortaklaşa” satın aldıktan sonra birlikte yönetme hedefiyle kurulmuştur. 

Vikipedi üzerinden güncel NBA takımlarının değerlemelerine göz attığımızda 15 ile 30. sıra aralığındaki takımların değerlemelerinin 2 milyar doların altında olduğunu görebiliyoruz. Kabaca bir hesapla, ortaklaşa bir basketbol takımı satın alarak beraber yönetme tutkusuyla bir araya gelmiş dünya çapındaki 50 bin basketbol fanatiğinin ortaya koyacağı kişi başı 50 bin dolar ile bu amaç için 2.5 milyar dolarlık bir sermaye yaratılabilir. 

Yönetim kararları için topluluktaki herkesin öneriler öne süreceği (proposal), aynı şekilde tüm topluluk üyelerinin karar önerilerini onlara özel kripto cüzdanlarını bağlayarak oylayabildiği ve finansal hazine süreçlerinin tümünün blok zincir üzerine işlenerek (treasury management) ortak kasada ne kadar sermaye olduğunun anlık olarak akıllı kontrat üzerinden görüntülenebildiği şeffaf, adil ve demokratik bir ortam hayal edin. 

Bu insanların birbirini tanımasına ya da güvenmesine gerek yoktur. Aradaki güveni değiştirilemez şekilde kayıt işleyen blok zincir teknolojisi üstlenecektir. Çalışanları motive etmesi için bir insan kaynakları departmanına da ihtiyaç yoktur çünkü herkes içsel motivasyon ile burada bulunmaktadır. Bu kişilerin dili, dini, ırkı, yaşı ve cinsiyetinin hiçbir önemi yoktur. Önemli olan sadece liyakattir. 

Krause örneğindeki basketbol takımı satın alma amacının yerine herhangi bir amaç gelebilir. Önemli olan amaç odaklı bir topluluk - yeni nesil işletme olmasıdır. 

Freelance çalışmanın zirve yaptığı, uzaktan veya hibrit çalışma modelinin artık olmazsa olmaz olduğu, Z kuşağının anlamlı yüzdelerle iş dünyasına katıldığı günümüzde bu tarz açık organizasyon yapıları iş dünyası için yeni bir soluk getiriyor.

Yenilik için iş birliği 

Açıklık, daha iyi ve daha hızlı inovasyona giden kesin bir yoldur. Ancak inovasyon, tanımı gereği değişim içerir. İnovasyon ancak insanlar manipüle etme, deneme ve kurcalama konusunda belirli bir özgürlük hissettiklerinde ortaya çıkar. Bir şey yalnızca paylaşılabilir veya kullanılabilir olduğunda değil, aynı zamanda iş birliğine dayalı veya manipüle edilebilir olduğunda da açıktır.

İş birliği yaptığımızda, yalnızca ürünlerimizi sürekli revizyona ve iyileştirmeye değil, aynı zamanda kendimizi de geri bildirim ve eleştiriye açmış oluruz.

İş birliği yapmadan paylaşımda bulunduğunuzda önemli bir şeyi kaçırıyorsunuz demektir. Açıklığı teşvik eden, paylaşma eyleminin ardındaki niyet ve zihniyettir. Bunu bir de şu şekilde düşünün: 

 Bir şeyi sadece diğer insanların onu son haliyle kabul etmesini, benimsemesini veya sahiplenmesini istediğiniz için mi paylaşıyorsunuz? Üzerinde sizinle birlikte çalışmaya davet ettiğiniz için mi paylaşıyorsunuz? Yoksa değiştirmek, uyarlamak, yeniden kullanmak veya büyütmek için mi? 

Bu niteliklerin her biri önemli olmakla birlikte, hiçbiri tek başına açıklığın gücünü tam olarak kapsamak için yeterli değildir. Hepsini bir arada, bir yapboz parçası olarak düşünmelisiniz. Esasen, hepsinin açıklık için gerekli olduğunu, ancak hiçbirinin tek başına açıklık yaratmak için yeterli olmadığını söyleyebilirim.

Bütün, tüm parçaların toplamından daha büyüktür!