XLE📝 Yaklaşık iki hafta önce, büyük bankaların orta vadede petrol piyasasına bakış açılarını incelemiştik. Bu yazıdan bu yana, dün itibariyle fiyat yaklaşık 4 dolar düştü.
Ancak, XLE enerji hisse senedi ETF'sine dikkat çekmek istiyoruz.
Haftalık grafik, 2022 yılının ortalarına kadar petrol fiyatları ve enerji hisse senetlerinin dinamiklerinin, sadece yön olarak değil, genlik olarak da neredeyse aynı olduğunu gösteriyor. Son birkaç yıldır bu korelasyon önemli ölçüde bozuldu.
Özellikle, bu ayrışma başladığından beri, petrol fiyatları düşerken bile XLE hafifçe yükseldi.
Bu ne anlama geliyor? Hisse senedi yatırımcıları genellikle beklentilere göre işlem yaparlar; bu da petrol fiyatlarının düşük kalacağına veya daha da düşeceğine inanmadıklarını ve hala inanmadıklarını gösteriyor 🔎
BYF piyasası
US10Y-TLT-TMF Amerikan 10 yıllıklar da olası geri çekilmeler de TLT 3 Kaldıraç TMF yükselişler görülebilir.
Paylaşım yaptığımda size email gelmiyorsa sırasıyla profil ayarları-bildirimler-takip ettiğiniz yazarlar altında bulunan eposta seçeneklerinin seçili olmasına dikkat edin.
ÖNEMLİ NOT :
-İşlemlerinizde kar ne kadar önemli ise STOP noktanız da o kadar önemlidir mutlaka STOP kullanın.
-Burada analizini paylaştığım hiçbir hissenin , alım-satımını şahsen yapmıyorum. Bu hisseyi veya başka bir hisseyi , benim aldığımı düşünerek alım yapmayınız.
-Sizlerden rica ederim eğitim amaçlı paylaştığım grafiklerde nereden alınıp nereden satılmasını sormayınız bu işlem yatırım danışmanlığına girer ve bu işi yetkili insanlar yapıyor.Ben yatırım danışmanı değilim.
-Bu analiz tamamen benim öngörüm eğitim çalışmasıdır amacım Teknik analize başlamış yada başlayacak olanlara yol göstermek.Böyle olacak diye bir kaide yoktur. Sonucunda oluşabilecek zararlardan kesinlikle sorumlu değilim. Kendi kararınızı kendiniz veriniz. Saygılarımlarımla.
Gümüş Bu On Yılın En Kritik Metali Olabilir mi?iShares Silver Trust (SLV), gümüşü parasal bir korunma aracından stratejik bir endüstriyel zorunluluğa dönüştüren benzeri görülmemiş üç piyasa gücünün kesişim noktasında duruyor. Kasım 2025'te USGS tarafından gümüşün "Kritik Mineral" olarak belirlenmesi, yaklaşık 1 milyar dolarlık DOE fonu ve %10 üretim vergi kredileri dahil olmak üzere federal destek mekanizmalarını harekete geçiren tarihi bir düzenleyici değişimi işaret ediyor. Bu tanımlama, gümüşü ulusal güvenlik için gerekli malzemelerin yanına konumlandırarak, SLV'nin elinde bulundurduğu fiziksel külçeler için endüstriyel ve yatırımcı talebiyle doğrudan rekabet edecek potansiyel devlet stoklamasını tetikliyor.
Arz-talep denklemi yapısal bir krizi ortaya koyuyor. Küresel gümüş üretiminin %75-80'inin diğer madencilik operasyonlarının bir yan ürünü olarak gelmesiyle, arz tehlikeli derecede esnekliğini yitirmiş durumda ve istikrarsız Latin Amerika bölgelerinde yoğunlaşmış halde. Meksika ve Peru küresel üretimin %40'ını karşılarken, Çin 2025'in başlarında doğrudan tedarik hatlarını agresif bir şekilde güvence altına alıyor. Peru'nun gümüş ihracatı %97,5 arttı ve bunun %98'i Çin'e aktı. Bu jeopolitik yeniden konumlandırma, Batı kasalarını giderek daha fazla tüketiyor ve SLV'nin oluşturma-itfa mekanizmasını tehdit ediyor. Bu arada, kronik açıklar devam ediyor ve pazar dengesinin 2023'teki -184 milyon onstan 2026'ya kadar -250 milyon onsa kötüleşmesi bekleniyor.
Üç teknolojik devrim, tüm tedarik zincirlerini tüketebilecek esnek olmayan bir endüstriyel talep yaratıyor. Samsung'un 2027 yılına kadar seri üretime geçmesi planlanan gümüş-karbon kompozit katı hal pil teknolojisi, 100 kWh'lik EV pil takımı başına yaklaşık 1 kilogram gümüş gerektiriyor. Yıllık 16 milyon elektrikli aracın sadece %20'si bu teknolojiyi benimserse, küresel gümüş arzının %62'sini tüketecektir. Eş zamanlı olarak, yapay zeka veri merkezleri güvenilirlik için gümüşün eşsiz elektrik ve termal iletkenliğine ihtiyaç duyarken, güneş enerjisi endüstrisinin TOPCon ve HJT hücrelerine geçişi önceki teknolojilere göre %50 daha fazla gümüş kullanıyor ve fotovoltaik talebin 2026 yılına kadar 150 milyon onsu aşması öngörülüyor. Bu birleşen süper döngüler, üreticilerin kritik performanstan ödün vermeden gümüşü ikame edemeyeceği teknolojik bir kilitlenmeyi temsil ediyor ve pazar gümüşü isteğe bağlı bir varlıktan stratejik bir gerekliliğe dönüştürürken tarihi bir yeniden fiyatlandırmayı zorunlu kılıyor.
GMSTR BUTTERFLY FORMASYONU EĞİTİM ÇALIŞMASI OLUP ASLA YTDHarmonik Formasyonlar Nedir? Teknik Analizin Geometrik Stratejileri
Harmonik formasyonlar, finansal piyasalarda fiyat hareketlerini belirli oranlara dayandıran geometrik yapıların analiz edildiği bir teknik analiz yöntemidir. Fibonacci oranlarını kullanarak fiyat hareketlerini tahmin etmeye çalışan bu formasyonlar, döngüsel ve tekrar eden piyasa hareketlerini tanımlamaya yardımcı olur.
GMSTR USD BUTTERFLY FORMASYONU EĞİTİM ÇALIŞMASI OLUP ASLA YTDHarmonik Formasyon Nedir ve Nasıl Çalışır?
Harmonik formasyonlar, teknik analizde kullanılan bir fiyat tahmin yöntemidir. Bu formasyonlar, belirli bir matematiksel düzenle oluşan fiyat hareketlerini analiz ederek, potansiyel dönüş noktalarını belirlemeye çalışır. Harmonik formasyonlar, genellikle fiyatların bir geri çekilme veya düzeltme yaptıktan sonra trende devam edeceğini öngörür. Temelde, fiyat hareketlerinin belirli oranlara göre şekillendiği ve bu oranlara göre piyasanın yön değiştireceği varsayımı üzerine kurulmuştur.
Bu formasyonlar, yatırımcıların alım-satım fırsatlarını tanımlamasına yardımcı olur. Her formasyonun kendine özgü bir yapısı vardır ve formasyonun tamamlanmasıyla fiyatın belirli bir yönde hareket edeceği tahmin edilir. Harmonik formasyonların başarılı bir şekilde çalışması için doğru Fibonacci seviyeleri kullanılmalı ve formasyonun tamamlandığı noktalar dikkatlice analiz edilmelidir.
SLV : Dolar ile gümüş yatırımı yapmanın en kolay yoluSLV, gümüş fiyatına dayalı bir borsa yatırım fonu (ETF) olarak ABD borsasında işlem görmekte. Fiziksel gümüş varlık olarak tutuluyor. Yani hisse senedi gibi alınıp satılabiliyor; bu sayede tek tek külçe almak yerine “gümüş’e yatırım yapmak” mümkün oluyor. Fon yönetici şirketi BlackRock’un bağlı kuruluşu iShares. İlk çıkış tarihi de 21 Nisan 2006.
Yıllık gider kesintisi : %0,50
Temettü verimi : Dağıtmıyor
Portföy içeriği : %100 Fiziksel gümüş
Büyüklük : Dünyadaki en büyük gümüş ETF’lerinden
Biliyorsunuz Türkiye'de Gümüş alabildiğiniz fonlar var birde borsadan alıp satabildiğiniz GMSTR.F var ama bunlarda ürünü sattığınızda karınızdan % 20 stopaj vergisi kesilmekte. Ama SLV'yi alıp karlı bir şekilde satmanız durumunda böyle bir vergi ile karşı karşıya kalmıyorsunuz. Diğer yandan Dolar olarak aldığınız için TL enflasyonuna karşıda paranızı korumuş oluyorsunuz. Bu ETF, ABD piyasaları açık olduğu saatlerde güvenli bir şekilde alıp satabilirsiniz.
Gümüş'ü anlatmaya gerek yok. 2020'den bu yana Altın % 200 giderken Gümüş % 400'ü geçmiş durumda. Özellikle bu sene içinde Nisan ayı itibariyle Altın/Gümüş rasyosu da Gümüş lehine 107 puandan 74 puanlara kadar inmiş durumda. 73 puan 2024 Hazirandaki en düşük seviyesiydi, o noktadan sonra rasyo Altın lehine çok yükselmişti. Şimdi tekrar o seviyeye geliyor, orayı kırması ve daha aşağılara (geçmiş desteklere bakarsak 62 puan, 47 puan ve en son 31 puan) gelmesi senaryolarını önümüzdeki yıllarda görebiliriz. Tabi bu bir çok global ekonomik, sosyal ve jepolitik haber akışına da bağlı.
Ayrıca görebileceğiniz gibi çanak tamamlanmış durumda. Aynı çanak hareketi Ons Gümüş grafiğinde de var. Kulp yapacak mı göreceğiz, belki de yapmadan çanak hedefine gidecek ama artık gümüşte 3 haneli rakamlar uzak ve hayal değil.
Asya'daki Gerilimler Koruma Getirilerinizi Üç Kat Artırabilir miÇin-Japonya arasındaki jeopolitik gerilimlerin artması, Nasdaq-100 Endeksi'ni (NDX) üç kat ters leverage ile takip eden ters ETF olan ProShares UltraPro Short QQQ (SQQQ) için nasıl ikna edici bir yatırım fırsatı yaratıyor? Nasdaq-100'ün teknoloji sektörlerinde aşırı yoğunlaşması (%61 ağırlık) ve kusursuz küresel tedarik zincirlerine bağımlılığı, onu Asya-Pasifik istikrarsızlığına benzersiz şekilde savunmasız kılıyor. SQQQ'nun üç kat ters yapısı, yatırımcıların geleneksel marjin hesapları olmadan NDX düşüşlerinden kar elde etmesini sağlarken, günlük bileşik mekanizması jeopolitik krizlerin genellikle tetiklediği yüksek volatilite ve yönlü düşüş hareketlerini yakalamak için optimize edilmiştir.
Temel kırılganlık Doğu Asya'daki kritik tedarik zinciri dar boğazlarından kaynaklanıyor. Çin, elektrikli araç motorları, sensörler ve savunma sistemleri için vazgeçilmez nadir toprak elementlerinin küresel işlenmesinin neredeyse %90'ını kontrol ediyor ve geçmişte bölgesel anlaşmazlıklarda bunu Japonya'ya karşı silah olarak kullandı. Bu arada Japonya, fotorezist gibi kritik yarı iletken malzemelerde küresel pazar payının %50'sini elinde tutuyor; herhangi bir kesinti NDX şirketleri için çip üretimini durdurmaya eşdeğer. Nasdaq-100'ün yaklaşık %10'u doğrudan Çin anakarası kaynaklı gelirlerden ve neredeyse %50'si uluslararası, artan gerilimler birden fazla ana pazarda eş zamanlı gelir kayıplarını tehdit ederken pahalı tedarik zinciri bölgeselleştirmesini zorlayarak kar marjlarını sıkıştırıyor.
Fiziksel tedarik zincirlerinin ötesinde, analiz devlet destekli siber operasyonları en acil akut tehdit olarak tanımlıyor. ABD ajansları, Çinli siber aktörlerin büyük krizlerde yıkıcı saldırılar için kritik altyapı ağlarında önceden konumlandığını değerlendiriyor; Japonya daha önce Çin askeri siber saldırılarını 200 şirket ve araştırma enstitüsüne karşı rapor etti. Bu tür siber kaynaklı üretim durmaları milyarlarca dolar gelir kaybı yaratabilirken NDX değerlemelerini sürdüren yenilik çıktısını aynı anda bozabilir. Jeopolitik belirsizlik doğrudan kurumsal Ar-Ge harcamalarının azalması ve patent kalitesi ile alıntı oranlarında kanıtlanmış düşüşlerle ilişkilendirilir.
Bu risklerin birleşimi — tedarik zinciri silahlandırma, zorla bölgeselleştirme maliyetleri, jeopolitik risk primlerinden yükselen iskonto oranları ve siber savaş tehditleri — SQQQ'nun üç kat ters pozisyonu için ideal ortam yaratır. NDX değerlemelerine sağlam jeopolitik risk izlemesini entegre edemeyen şirket yönetim kurulları temel bir yönetim başarısızlığını temsil eder, çünkü küresel verimlilikten direnç odaklı tedarik zincirlerine yapısal geçiş, mevcut NDX fiyatlarını destekleyen yüksek büyüme değerlemelerini baltalayan önemli sermaye harcamaları gerektirir.
VTI - S&P500 Makası Neden Açıldı? Yapay Zeka vs küçük firmalarVanguard Total Stock Market ETF (VTI), Amerika borsasında işlem gören en büyük ve en popüler endeks ETF’lerinden biridir. Vanguard tarafından yönetilir ve ABD hisse senedi piyasasının tamamına yatırım yapar.
VTI, ABD’de işlem gören büyük, orta, küçük ve mikro ölçekli şirketleri tek bir sepette toplar. Yani S&P500’den çok daha geniş bir kapsama sahiptir.
İzlediği Endeks: CRSP US Total Market Index
Bu endeks yaklaşık 4.000 ABD hissesini içerir. Aşırı çeşitlendirilmiş ABD’nin tamamı. Tek ürünle tüm ABD piyasa büyümesine ortak olma,endeks yatırımcıları için mükemmel mi acaba?
Buraya kadar her şey VTI Tanımıydı asıl şimdi derinlemesine giriyoruz.
Son yıllarda görülen performans farkına baktığımızda tablo net
S&P 500, yaklaşık 730 haftalık periyotta %114 artış göstermişken,
VTI aynı dönemde yalnızca %5 civarında getiri sağlamış durumda.
Bu da şu soruyu gündeme taşıyor
Acaba VTI’ın geride kalmasının nedeni küçük şirketlerin zayıf performansı mı? Bu makas kapanabilir mi?
Neden Böyle Bir Makas Açıldı?
Dev teknoloji şirketleri, özellikle de yapay zeka devriminin başlangıcıyla birlikte, ABD piyasasının neredeyse tamamına liderlik etti.
S&P 500’ün büyük kısmını oluşturan Apple, MICROSOFT, NVIDIA, AMAZON, Meta, ALPHABET gibi şirketler rekor kırarken küçük şirketler aynı performansı gösteremedi.
Ufak şirketlerin negatif getirisi, VTI’ın geniş yapısı gereği ortalamanın aşağı çekilmesine sebep oldu.
S&P 500’de devlerin ağırlığı çok yüksek, VTI’da ise 4000 şirket arasında dağıldığı için küçük hisseler performansı aşağı çekti.
Bundan Sonra Ne Olabilir? İki Senaryo
1.si Geri kalan ufak şirketler toparlanır ve VTI makası kapatır. VTI S&P 500’e yaklaşabilir
2.si olası olan dev mg7 şirketleri büyümeye devam eder ve makas daha da açılır
Bu senaryo için nedenler hazır
Yapay zekanın durduralamaycak kadar devleşecek.
Microsoft, Nvidia, Amazon, Alphabet gibi şirketlerin devasa AR-GE ve veri merkezi yatırımları
Kaarlarında beklenti üstü devamlı açıklama sebepleri en önemlisi her zaman hisseyi her ceyrekte acıklandığında beklenti üstü açıklayacağı için genel olarak %5 -15 yukarı arttırıcak.
Bu durumda:
S&P 500 VTI’dan daha fazla getiri üretebilir
NASDAQ 100, her ikisini de geçip makası daha da açabilir
Bu senaryoda küçük şirketler oyundan düşmüş oluyor. Çünkü yapay zeka rüzgarını kullanacak sermaye, ekosistem sadece mega şirketlerde mevcut. Bakınız amazona serbest nakit akışı zayıf diye laf ederler ama Toplam Sermaye Harcamaları son 4 ceyrekte toplam 120 milyar dolar olduğundan bahsetmezler.
Asıl sorulması gereken net
Önümüzdeki 5–10 yılda ABD ekonomisini kim taşıyacak? Ufak şirketler mi, yoksa yapay zeka devrimiyle büyüyen mega şirketler mi?
Küçük şirketlerin döngüsel toparlanacağına inanıyorsan VTI cazip
Yapay zeka çağının daha yolun başında olduğunu düşünüyorsan S&P 500 veya NASDAQ 100 daha mantıklı
Kararsızlık bir varlık sınıfı olabilir mi?Havacılık ve Savunma (A&D) ETF'leri 2025'te dikkat çekici performans gösterdi, XAR gibi fonlar yılbaşından bu yana %49,11 getiri sağladı. Bu yükseliş, Trump Başkanı'nın 2025 Ekim ayındaki direktifiyle ABD'nin 33 yıllık moratoryumdan sonra nükleer silah testlerini yeniden başlatmasını takip ediyor; bu, son Rus silah gösterilerine yanıt olarak kesin bir politika değişikliği. Bu hamle, Büyük Güç Rekabeti'ni sürdürülebilir, teknoloji yoğun bir silahlanma yarışına resmileştirmeyi işaret ediyor ve A&D harcamalarını isteğe bağlıdan yapısal olarak zorunlu hale getiriyor. Yatırımcılar artık savunma ödeneklerini garanti olarak görüyor ve analistlerin "kararsızlık primi" adını verdikleri kalıcı bir sektör değerlemesi oluşturuyor.
Bu görünümü destekleyen finansal temeller önemli. 2026 mali yıl savunma bütçesi yalnızca nükleer modernizasyon için 87 milyar dolar ayırıyor, B-21 bombardıman uçağı, Sentinel ICBM ve Columbia sınıfı denizaltılar gibi kritik programlar için %26'lık bir fon artışı. Büyük yükleniciler olağanüstü sonuçlar bildiriyor: Lockheed Martin rekor 179 milyar dolarlık birikmiş sipariş oluştururken 2025 görünümünü yükseltti ve uzun vadeli tahvil gibi işlev gören çok yıllık gelir kesinliği yarattı. 2023'te küresel askeri harcamalar 2,443 trilyon dolara ulaştı, NATO müttefikleri ABD'nin 170 milyar dolardan fazla yabancı askeri satışlarını sürükleyerek gelir görünürlüğünü yerli kongre döngülerinin ötesine uzattı.
Teknolojik rekabet hipersonik, dijital mühendislik ve modernize edilmiş komuta-kontrol sistemlerine yatırımları hızlandırıyor. Yapay zeka odaklı savaşa, dayanıklı uzay tabanlı mimarilere ve ileri üretim süreçlerine kayış (Lockheed'in Hassas Vuruş Füzesi programı için dijital ikiz teknolojisi örneğinde olduğu gibi), savunma sözleşmelerini donanım-yazılım hibrit modeline dönüştürüyor ve sürdürülebilir yüksek marjlı gelir akışları sağlıyor. Nükleer Komuta, Kontrol ve İletişim (NC3) sistemlerinin modernizasyonu ve Tüm Alanlarda Birleşik Komuta ve Kontrol (JADC2) stratejisinin uygulanması, siber güvenlik ve ileri entegrasyon yeteneklerinde sürekli, çok on yıllık yatırımlar gerektiriyor.
Yatırım tezi yapısal kesinliği yansıtıyor: Yasal olarak zorunlu nükleer modernizasyon programları tipik bütçe kesintilerine karşı bağışık, yükleniciler emsalsiz birikmiş siparişlere sahip ve teknolojik üstünlük sürekli yüksek marjlı Ar-Ge talep ediyor. Nükleer testlerin yeniden başlaması, teknik zorunluluk yerine stratejik sinyalleme tarafından yönlendirilerek gelecek harcamaları garanti eden kendi kendini gerçekleştiren bir döngü yarattı. Jeopolitik tırmanış, önceden yüklenmiş ödenekler yoluyla makroekonomik kesinlik ve hızlı teknolojik yeniliklerin aynı anda birleşmesiyle, A&D sektörü kurumsal portföylerin temel bir bileşeni olarak ortaya çıktı ve analistlerin "jeopolitik kâr garanti ediyor" olarak nitelendirdiği şeyle desteklendi.
MSOS : Kenevire yatırım yapmanın en kolay yolu.. MSOS, tam adıyla AdvisorShares Pure US Cannabis ETF, ABD'de faaliyet gösteren Kenevir (Esrar)(cannabis) üretimi, dağıtımı ve satışı yapan şirketlere odaklanan ilk ve en büyük yatırım fonudur. Diğer bazı Kenevir ETF’leri genellikle Kanada merkezli şirketlere yatırım yaparken, MSOS yalnızca ABD’de faaliyet gösteren “plant-touching” firmalara yatırım yapar (yani doğrudan bitkiyle temas eden, üretim veya dağıtım yapan firmalar).
MSOS ETF'nin İçeriği Ne Tür Şirketlerden Oluşur?
MSOS genellikle şu tip şirketleri içerir:
Çoklu Eyaletli Operatörler (MSO – Multi-State Operators)
→ Cresco Labs, Curaleaf, Green Thumb Industries, Trulieve gibi firmalar.
→ İlaç ve biyoteknoloji şirketleri
→ CBD üreticileri
→ Esrar ürünleri perakendecileri
Önemli Not: ABD federal düzeyde esrar hâlâ yasadışıdır, ancak birçok eyalette yasal durumdadır. Bu nedenle MSOS’un yatırım yaptığı şirketler genellikle OTC (tezgah üstü) piyasalarda işlem görür ya da dolaylı yatırım yolları kullanılır.
İçeriğinde 11 tane şirket vardır ama yatırmlarının % 80'inin içeren üç önemli şirkete bakacak olursak;
1. Curaleaf Holdings, Inc :
Curaleaf, ABD’de çok eyaletli (multi‑state) bir üretici/operatör (MSO) olarak geçiyor.
2024 yılında yıllık gelir olarak yaklaşık 1,34 milyar USD bildirdi.
2024 yılının Q4 çeyreğinde gelir 331,1 milyon USD olarak gerçekleşti; önceki yıl aynı çeyreğe göre %4 düşüş gösterdi.
Brüt marj yaklaşık %48 civarında; Q4 için 48% olarak raporlandı.
Nakit pozisyonu çeyrek sonu itibarıyla yaklaşık 107 milyon USD olarak belirtilmiş.
2025 Q2 sonuçlarında: gelir ~314,5 milyon USD, yıllık bazda ‑%8 düşüş; brüt marj ~49%.
2. Trulieve Cannabis Corp :
Trulieve, dikey entegre (cultivation → üretim → perakende) bir MSO olarak faaliyet gösteriyor.
2024 yılı boyunca gelir yaklaşık 1,19 milyar USD olarak gerçekleşmiş.
Net zarar bildiriyor; örneğin “–166,65 milyon USD” olarak gösterilmiş.
Temel pazarlara odaklı: Florida, Arizona, Pennsylvania gibi eyaletlerde güçlü varlıkları var.
3. Green Thumb Industries Inc :
Green Thumb, tüketici markaları, perakende ve üretim açısından “ülke çapında” oyunculardan biri olarak kabul ediliyor.
2024 yılında yıllık geliri yaklaşık 1,1 milyar USD ve yıllık %8 büyüme göstermiş.
2024 yılı net kâr ~73 milyon USD olarak gerçekleşerek kârlılığa geçmiştir.
2024 Q4’te gelir ~294 milyon USD, yıllık bazda %6 artış; aylık olarak ~98 milyon USD
Kârlılığa geçebilen nadir MSO’lardandır, bu yönüyle diğerlerine kıyasla görece güçlü.
Zaten bu sebeple MSOS içindeki payı da önemli; portföyün büyük kısmını oluşturuyor
Bu üç şirket, sektörde ölçek, marka ve jeografik yayılım açısından öne çıkan oyuncular. Bu yüzden ETF performansını belirlemede “çekirdek etkisi” bulunuyor. Ancak, özellikle Curaleaf ve Trulieve için dikkat edilmesi gereken riskler var: kârlılık zorluğu, düzenleyici belirsizlik, borç yükü, eyalet bazında lisans ve rekabet riski.
Son aylardaki bu hareketlenmenin nedeni nedir ?
ABD’de federal düzeyde kenevir/canabis ile ilgili düzenlemede potansiyel değişiklikler gündemde. Örneğin ABD Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanlığı (HHS) ve diğer kurumların, kenevir/canabisin kontrol edilen madde sınıflamasını düşürme önerileri yaptığı bildirildi.
Bu tür bir değişiklik, özellikle ABD’deki çok‑eyaletli üreticiler (MSO: Multi‑State Operators) için vergi, finansmana erişim ve banka hizmetleri açısından önemli avantajlar sağlayabilir. Örneğin, mevcut durumda bazı şirketlerin normal gider indirimi yapamaması sorunu var.
Bu beklentiler, yatırımcıların sektöre yönelik iyimserliğini artırdı, dolayısıyla MSOS gibi tematik ETF’lere ilgiyi yükseltti. Sektör geçmişte zor dönemler geçirdi: birçok şirket yüksek borçla mücadele etti, büyüme beklentileri ertelendi. Bu durumu takiben “taban oluşturma” ve “beklenti düzeltmesi” evreleri gündeme geldi. Örneğin “rebond” (geri sıçrama) yönünde bir çok yorum mevcut sektör için.
Bu tür bir “uygun değerleme + düzenleyici katalizör” bileşimi yatırımcıların dikkatini çekiyor tabiki ve MSOS’un yukarı yönlü hareketine katkıda bulundu.
ABD’de eyalet bazında yetişkin kullanım ve tıbbi kullanım düzenlemelerinin yayılması devam ediyor. Örneğin 24 eyaletin yetişkin kullanım için düzenlemesi var olarak bildirildi. Ayrıca sektörde gelir artışı olduğu, sektörel büyüme projeksiyonlarının hâlâ anlamlı olduğu belirtiliyor. Bu durum, “ölçek ekonomisi oluşturabilen büyük oyuncuların” (MSO’lar) avantaj elde edebileceğine dair beklentiyi artırdı.
Ancak yükselişin arkasındaki bu dinamikler “kesin gelecek” anlamına gelmiyor. Örneğin:
federal düzeyde düzenlemede hâlâ belirsizliklerin sürdüğü, zamanlamanın belirsiz olduğu göze çarpıyor. Sektörün finansal yapısının genel olarak zayıf olduğu, bazı büyük oyuncuların borç yüküyle başa çıktığı gibi sorunlar var. Yoğunlaşma ve hâlihazırda yüksek risk içeriyor (MSOS’un portföyünün büyük kısmı az sayıda şirkete bağlı yakarıda bahsettiğimiz gibi). Bu da ters yönde büyük hareket riski demek
Sonuç olarak, MSOS’un yükselişi büyük ölçüde düzenleyici beklenti + sektörel büyüme + düşük baz + yoğun portföy etkisiyle açıklanabilir yani buda eğer bu sektöre yatırım yapacaksanız aynı Biyoteknoloji şirketlerinde olduğu gibi bir beklentiyi satın alacaksınız anlamına geliyor. YTD olarak farklı sektörlere yatırım yapmak isteyen ve değişik tematik ETF arayışı içerisinde olanların değerlendirebileceği , takip edebileceği bir sektör Kenevir sektörü ve bu yatırım yapabilme kabiliyeti. Haftalık grafiğimize de bakarsanız 2021'den gelen düşeni Ağustos'tan beri kıramadı ve kırabilme potansiyeli yüksek. Mart ve Haziranda yaşadığı 2 dip ile 2'li dip formasyonumuzun da çalıştığı aslında 2'li dipten sonra yaptığı % 100'lük yükseliş görülebiliyor. En riskli tematik ETF'lerden biri diyebiliriz ve bir çoğumuzun bilmediği bir sektör ve kullanım alanı var önümüzde..
Yay ile #XRP🌀 Yay ile #XRP
Bu dönem XRP’nin çizgisel değil, eğrisel bir yürüyüşte olduğunu gösteriyor.
Ana Yay hâlâ açık; alt katmanda daralan yeşil yay, yukarı yönlü bir nefes aralığı sunuyor.
Son düşüş, kırmızı alanın alt sınırına kadar sarktı — orası artık “Yay’ın diz” noktası gibi.
Buradan gelen tepki henüz bir dönüş değil, sadece bir hatırlatma: Yay hâlâ gerili.
1 dakikalık görünüm, büyük eğrinin içindeki titreşimi gösteriyor.
Zaman burada sıkışıyor; fiyat eğrinin altına düşmediği sürece, üst yaya doğru bir deneme daha mümkün.
Ama yön hâlâ Yay’ın izin verdiği kadar açık — sabır, eğrinin eğimini doğrular.
🔸 “Yay’ın sesi yükseldiğinde, fiyat çizgi değil, kavis çizer.”
yatırım tavsiyesi değildir, yay kulanım araştırması hedeflenmektedir,
Altının Yükselişi Daha Henüz Başlamadı!Bir kısım kişiler altının yükselişinin balon olduğunu söylerken hiçbir veriye veya kanıta dayanmadan bunları söylüyorlar.
Biz ise inatla altının daha henüz yükselmeye bile başlamadığını, bu yükselişlerin henüz başlangıç olduğunu tekrar tekrar insanlara söyleyerek anlatmaya çalışıyoruz.
Bugün sizlere yeni bir veriyle gelmiş bulunmaktayım.
Bu veri SPY (Amerikan Borsası) ve GLD (Altın) karşılaştırmasını gösteriyor.
Yani bu grafikte fiyat ne kadar düşerse ;
Altın Yükselmiş
SPY ise sabit kalmış veya düşmüş
Olarak düşünebiliriz.
Bu grafiğin düşmeye devam edeceğini analizimle kanıtladıktan sonra neden altının yükseleceğini de kanıtlamış olacağım.
Sık sık bakılan bir grafik olmadığı için birçok kişi bu veriyi bilmez ve göz ardı eder.
Halbuki finansal sistemin en büyük yapıtaşı bu veridir.
Bu grafiğin göz ardı edilmesi onlarca yıllık planları paramparça edebilir.
Şimdi analizimize geçebiliriz.
Göründüğü üzere fiyat 2005deki arz bölgesine 2.8'e kadar gelip mitigasyonunu tamamladıktan sonra iki kere üst üste CHoCH (Change of Character) yani Karakter Değişimi göstermiş.
Sonrasında günlükte kalan son arz bölgesini de mitige ederek düşüşüne başlamış ve ilk hedefindeki likiditeye doğru yol almış. Grafikte gördüğünüz son 2 mum, son 2 aylık veriyi gösteriyor.
Yani o küçük düşüşler, altındaki son 2 ayda yaşanan devasa yükselişlerin bir başka çizimi.
Bu grafikteki hedeflerin alınmasıyla altında 2027'ye kadar 10.000$ Seviyesini görebiliriz veyahut yaklaşacağız anlamına geliyor.
Bir önceki analizimde, Amerikan Borsası'nın çöküş yaşamayabileceği ihtimalini ele aldıktan sonra aklıma takılan "Peki SPY Nominal olarak düşmeyecekse, Reel olarak düşeceğini nasıl öngörebiliriz?" sorusunun cevabı olarak bu grafik aklıma geldi.
İşte bu grafikteki sayının aşağı yönlü düşmesi demek, altın önümüzdeki yıllarda borsaların kazancını çok çok daha fazla geçeceğini yeniden kanıtlıyor.
Yani Amerikan Borsaları'nda faiz indirimleri ve para basımından dolayı (QE) çöküş gelmezse, nominal olarak yükselse bile reel olarak altın karşısında değer kaybetmeye devam edecektir.
Yani evet, birkaç ay öncesine kadar Amerikan Borsası'nın çökeceğini düşünüyordum.
Fakat bunun hem reel hem nominal olarak olacağını düşünmüştüm.
Şimdi ise nominal (sayısal) olarak düşüş gelme olasılığının azaldığını düşünüyorum.
Ayrıca, daha dünyada çıkmak üzere olan savaşlar, krizler, iç savaşlar ve para basımlarının altına olacak olan etkisini ele almadık bu analizde. Sadece genel yönümüzü gördük.
İşte böyle, bu hafta kapanışında sizlere bomba gibi bir analiz bıraktım.
Yorum yapabilir,soru ve önerilerde bulunabilirsiniz.
#soxl alın kaçırmayın #amd #nvda #intcSoxl 3x kaldiracli fondur. Ama likit olmazsın yani %33dusunce paran yok olmaz ama o oranda düşer %50dusse bile yok olmaz. Btc gibi değil kısaca.
İçeriğine gelince
Amd
Nvdia
Intel
Avgo
Qualcom
Marvell
Gibi 30 sirket içerir. Yapay zeka etf yani fonudur.
35 dolar 37 dolar alinir 2026 da en az 70 dolar olma olasılığı yüksek. .
#sofi agresif ve güçlü buyume
#soxl yapay zeka 3x hisse
#mrvl Marvel
Tsm
#amazon yavaş ama iyi hisse
Gibi fonlar alinabilr kacirmayin
Çin, En Çok İhtiyacımız Olan Elementleri Silah Yapabilir mi?Çin'in nadir toprak elementleri (REE) işleme üstünlüğü, bu stratejik malzemeleri jeopolitik bir silaha dönüştürdü. Çin küresel madenciliğin yaklaşık %69'unu kontrol etse de, asıl gücü işleme alanında yatıyor; burada küresel kapasitenin %90'ından fazlasını ve kalıcı mıknatıs üretiminin %92'sini elinde tutuyor. Pekin'in 2025 ihracat kontrolleri bu boğazını sömürüyor; Çin dışında bile kullanılan REE teknolojileri için lisans gerektirerek, küresel tedarik zincirleri üzerinde düzenleyici kontrolü etkili bir şekilde genişletiyor. Bu "uzun kollu yargı yetkisi", yarı iletken üretiminden savunma sistemlerine kadar kritik endüstrileri tehdit ediyor; ASML gibi şirketler sevkiyat gecikmeleriyle karşı karşıya kalırken, ABD çip üreticileri tedarik zincirlerini denetlemek için telaşlanıyor.
Stratejik kırılganlık, Batı sanayi kapasitesine derinlemesine nüfuz ediyor. Tek bir F-35 savaş uçağı 900 pound'dan fazla REE gerektirirken, Virginia-sınıfı denizaltılar 9.200 pound'a ihtiyaç duyuyor. ABD savunma sistemlerinde Çin yapımı bileşenlerin keşfi güvenlik riskini gösteriyor. Aynı zamanda, elektrikli araç devrimi talebin üstel büyümesini garanti ediyor. Yalnızca EV motor talebi 2025'te 43 kilotona ulaşması bekleniyor; kalıcı mıknatıslı senkron motorların yaygınlığı, küresel ekonomiyi kalıcı REE bağımlılığına kilitliyor.
AB Kritik Ham Madde Yasası ve ABD stratejik finansmanı yoluyla Batı yanıtları, iddialı çeşitlendirme hedefleri koyuyor; ancak endüstri analizleri acı gerçeği ortaya koyuyor: Yoğunlaşma riski 2035'e kadar devam edecek. AB 2030'a kadar %40 yerli işleme hedeflese de, tahminler ilk üç tedarikçinin hakimiyetini koruyacağını ve etkili olarak 2020 yoğunlaşma seviyelerine döneceğini gösteriyor. Bu siyasi hırs ile fiziksel uygulama arasındaki fark, korkutucu engellerden kaynaklanıyor: Çevresel izin zorlukları, devasa sermaye gereksinimleri ve Çin'in ham malzeme ihracatından yüksek değerli downstream ürünlere stratejik geçişi; bu da maksimum ekonomik değeri yakalıyor.
Yatırımcılar için VanEck Rare Earth/Strategic Metals ETF (REMX), geleneksel emtia maruziyetinden ziyade jeopolitik riskin doğrudan vekili olarak işlev görüyor. Neodimyum oksit fiyatları Ocak 2023'teki 209,30 $/kg'dan Ocak 2024'teki 113,20 $/kg'ya çöktü; Ekim 2025'e kadar 150,10 $'a sıçraması bekleniyor — dalgalanma fiziksel kıtlıktan değil, düzenleyici duyurulardan ve tedarik zinciri silahlandırmasından kaynaklanıyor. Yatırım tezi üç direğe dayanıyor: Çin'in işleme tekelinin siyasi kaldıraç haline getirilmesi, yeşil teknoloji talebinin güçlü fiyat tabanı oluşturması ve Batı sanayi politikasının çeşitlendirme için uzun vadeli finansman sağlaması. Başarı, Çin dışında doğrulanabilir, dirençli tedarik zincirleri kuran şirketleri tercih edecek; ancak güvenli tedariğin yüksek maliyetleri (zorunlu siber güvenlik denetimleri ve çevresel uyum dahil), öngörülebilir gelecekte yüksek fiyatları garanti ediyor.
Uranyum yükselmeye devam edecek mi ? URA nedir ?
URA, yani Global X Uranium ETF, adından da anlaşılacağı gibi bir tematik sektör ETF’sidir. Doğrudan uranyum madenine değil, uranyum madenciliği, işleme, üretim ve nükleer yakıt tedariğiyle ilgili şirketlere yatırım yapar.
Ağırlıklı olarak içerdiği şirket türleri:
Uranyum Madenciliği Şirketleri, Uranyum İşleme ve Zenginleştirme Şirketleri, Nükleer Yakıt Sağlayıcıları, Nükleer enerji ile ilgili mühendislik firmaları
URA’nın En Büyük Pozisyonları (2025 itibarıyla)
Cameco Corporation (CCJ)
NexGen Energy Ltd.
Denison Mines Corp.
Paladin Energy
Energy Fuels Inc.
Uranium Energy Corp (UEC)
Sprott Physical Uranium Trust (dolaylı)
URA (Uranium ETF) Neden Bu Kadar Düştü? (2011 sonrası)
-Aşırı Arz:
2007-2011 arasında uranyum fiyatları yükselince çok sayıda yeni maden açıldı.Talep düşerken arz sabit kaldı ve fiyatlar uzun süre baskılandı.
- Fukushima Nükleer Felaketi (Mart 2011):
Fukushima Nükleer Felaketi yaşandı (Mart 2011), Japonya’daki bu felaket sonrası nükleer enerjiye karşı küresel bir tepki oluştu. Almanya gibi bazı ülkeler nükleer santralleri kapatma kararı aldı. Uranyuma olan talep dramatik şekilde düştü.
-Yatırımcı İlgisizliği:
Enerji sektöründe fosil yakıtlar ve sonrasında yenilenebilirler daha popülerdi. Uranyum, neredeyse "unutulmuş" bir emtia haline geldi.
Son Yıllarda Neden Yükseliyor? (2020 sonrası)
- Nükleer Enerjiye Yeniden İlgi:
Karbonsuz enerji hedefleri, nükleerin yeniden gündeme gelmesini sağladı. ABD, Çin, Hindistan gibi ülkeler yeni nükleer santraller planlıyor.
- Fiziksel Uranyum Alımları:
Sprott Physical Uranium Trust gibi kurumlar spot piyasadan fiziksel uranyum alıyor. Bu da piyasadaki arzı sıkıştırıyor ve fiyatı yukarı çekiyor.
- Enerji Krizi (2021-2022):
Doğal gaz ve kömür fiyatlarının artması, alternatif enerji kaynaklarına ilgiyi artırdı. Bu süreçte uranyum da bir “hedge” aracı olarak öne çıktı.
- Jeopolitik Riskler:
Rusya-Kazakistan gibi büyük uranyum üreticileriyle ilgili jeopolitik belirsizlikler, Alternatif kaynaklara yönelimi tetikledi.
Yatırım Stratejimiz :
Öncelikle paylaştığım grafik Aylık grafiktir. 2011'den gelen büyük bir düşüşün ardından 2020 yılı başından beri gerçekleşen yükseliş bizlere Cup-handle formasyonu oluşumunu sağlıyor diyebiliriz. Bu formasyonun hedefi ise çalışırsa çok büyük, kısa ve orta vadede o seviyelere gelebileceğini düşünmüyorum (22x hedefi var) ama 2020 den beri uranyum madeni ve bu maden ile ilgilenen şirketlerin yükselişte olduğu ve özellikle içinde bulunduğumuz 2025 de de iyice değerlendiğini görebiliyoruz.
Diğer yandan yükseliş devam edebilir mi sorusuna yanıt aradığımızda ise ; Küresel talep hala yükseliyor, özellikle Çin ve Hindistan nükleer yatırımlarını artırıyor. Sıkılaşan arz durumu henüz tam çözülmüş değil, buda fiyatları yukarı çekiyor ve en önemlisi ESG (Environmental, Social, Governance) yatırımları, uranyumu "yeşil enerji" olarak kabul etmeye başladı.
Diğer yandan gelişen yapay zeka ve bu yapay zekanın çalışması için çok fazla enerjiye ihtiyaç duyulması da özellikle Trump'ın Nükleer enerji için getireceği kolaylıklar ve genişletme haberleri ile ETF'miz bu seviyeye kadar geldi. (Nisandan beri çok yükseldi ve RSI epey sıcak, dikkat)
Önümüzde bulunan şu riskleri de göz ardı etmeden , neler onlar ; Yeni büyük uranyum madenlerinin devreye girmesi (örneğin, Afrika’da), talebin politik sebeplerle (nükleer karşıtı politikalar) düşmesi, Spot fiyatların hızlı yükselmesi nedeniyle kısa vadede düzeltmeler yaşanması gibi sorunsallar bu sektördeki şirketleri dolayısıyla URA ETF'mizi etkileyecektir.
Eğer önümüzdeki yıllarda dünyada enerji krizinin daha da büyüyeceğine inanıyorsan, nükleer enerjinin gerçekten yeşil enerji olarak kabul görüp gelişmiş hatta gelişmekte olan ülkelerin daha fazla Nükleer santrali kuracağına ve uranyuma olan talebin artacağına inanıyorsan bu madene yatırım yapabileceğiniz en güzel ETF URA diyebiliriz. Başka yatırım şirketlerinin de bu tarz ETF'leri var, kendi incelemem ile en mantıklı şirketlere yatırım yaptığını düşündüğüm ama tabi ki YTD olarak size sunmaya çalıştığım (Diğerlerini de incelemenizi tavsiye ederim) URA ETF'sini ve bu sektörü incelemenizi öneririm.
Bir fon 13 trilyon dolarlık özel piyasa açığını kapatabilir mi?ERShares Private-Public Crossover ETF (XOVR), geleneksel olarak kurumsal oyuncular ve akredite yatırımcılara ayrılmış olan özel sermaye yatırımlarına erişimi demokratikleştiren çığır açan bir finansal yeniliği temsil ediyor. 2024 Ağustos'undaki stratejik yeniden lansmanından sonra fon, olağanüstü bir büyüme yaşadı; yönetilen varlıklar 481,5 milyon dolara ulaştı ve ilk SpaceX yatırımı sonrasında 120 milyon dolardan fazla giriş çekti. Dr. Joel Shulman'ın tescilli "Girişimci Faktörü" metodolojisine dayanan XOVR, portföyünün %85'inden fazlasını oluşturan kanıtlanmış ER30TR Endeksi'ni dikkatle seçilmiş özel sermaye tutumlarıyla birleştirerek, günlük likidite ve şeffaflık sunarken IPO öncesi değer yaratımını yakalayan benzersiz bir yapı oluşturuyor.
Fonun yatırım tezi, teknoloji, ulusal güvenlik ve küresel strateji kesişimindeki şirketleri belirlemeye odaklanıyor. Öne çıkan özel tutumları - SpaceX ve Anduril Industries - bu yaklaşımı örnekliyor ve özelleştirilmiş savunma sanayi tabanının kritik oyuncularını temsil ediyor. SpaceX, Starlink aracılığıyla ticari bir uzay şirketinden jeostratejik bir varlığa evrildi; bu, Ukrayna gibi modern çatışmalarda temel iletişim altyapısı olarak hizmet veriyor. Anduril'in AI destekli Lattice platformu ve ABD Ordusu ile son 159 milyon dolarlık karma gerçeklik sistemleri sözleşmesi, ordunun çevik, yazılım odaklı savunma çözümlerine geçişini gösteriyor. Her iki şirket de teknolojik yenilik ve güçlü fikri mülkiyet portföyleri aracılığıyla muazzam rekabet avantajları inşa etti.
XOVR'nin performansı, yüksek inançlı stratejisini doğruluyor; son bir yılda %33,46 toplam getiri sağladı (karşılaştırma için kıyaslama %26,48), üç yıllık yıllık getiriler %28,11. Fonun yoğunlaştırılmış yaklaşımı - en iyi on tutum portföyün %50'sinden fazlasını oluşturuyor - kategori tanımlayan yenilikçilerde inanç pozisyonları alarak olağanüstü getirileri mümkün kılan kasıtlı bir tasarım seçimi. Piyasa trendlerini takip etmek yerine, XOVR yatırımcıları yeniliğin kaynağına konumlandırıyor; benzersiz yapısını kullanarak yarının piyasa liderleri olma potansiyeline sahip bir sonraki nesil yıkıcı şirketleri belirliyor ve erişim sağlıyor.
Fon, bir yatırım aracı olmanın ötesinde bir şey temsil ediyor; kamu ve özel işletmeler arasındaki çizgilerin bulanıklaşmasını tanıyan sermaye tahsisinde temel bir değişimi somutlaştırıyor. Kamu piyasalarının erişilebilirliği ve likiditesini özel yatırımların büyüme potansiyeliyle birleştirerek, XOVR perakende yatırımcılara bir zamanlar kurumsal oyuncuların münhasır alanı olan değer yaratma fırsatlarına eşi benzeri görülmemiş erişim sunuyor; onları önümüzdeki on yılı tanımlayacak teknolojik ve stratejik yeniliklere katılmaya konumlandırıyor.
Kimsenin sana açıklamayacağı hacim hakkında. Teori ve UygulamaRichard W. Schabacker için, ki onu Batı'da Teknik Analizin babası olarak görüyorum, titiz bir teknik analiz, fiyat ve hacim çalışmasını birleştirmelidir. Paradoksal olarak, hacim, pratik bilgi eksikliği nedeniyle operasyonlarımda etkili bir şekilde entegre ettiğim son veriydi.
Bu makalede, hacmin klasik kullanım vizyonunu keşfedeceğim ve ardından mantık ve birikmiş deneyime dayanan kişisel yaklaşımımı paylaşacağım.
Piyasalarda acemi ya da uzman olsanız ve hacmi analizlerinizi netleştirmek için kullanıp kullanmasanız da, bu makaleyi okuduktan sonra bu konudaki vizyonunuz zenginleşecek.
Hacim Nedir?
Finansal piyasalar bağlamında hacim, belirli bir zaman diliminde bir varlıkta işlem gören hisse senedi, sözleşme veya lot miktarını temsil eder.
Hacim, piyasadaki aktivitenin yoğunluğunu yansıtır ve fiyat grafiğinin hemen altında bir histogram olarak gösterilir.
“Hacim göreceli bir meseledir; yani yüksek hacimden bahsettiğimizde, bir süredir mevcut olandan daha büyük bir işlem hacmini kastediyoruz.”
— Richard W. Schabacker, Technical Analysis and Stock Market Profits
Hacmin Klasik Vizyonu:
Genellikle bu disiplindeki ana yayımcılar, hacim verisinin aşağıdaki konularda faydalı olduğunu düşünür:
1. Trendi Gücünü Onaylama:
Hacim, trendin gücünü desteklemelidir; eğer hacim zayıfsa, katılımcıların ilgisindeki kayıp nedeniyle bir tersine dönüşü öngörebiliriz. Zayıf hacim, trendde azalan bir ilgi gösterir.
2. Destek ve Direnç Analizi:
Ana yayımcıların çoğu, hacimdeki zayıflığı olası tersine dönüşlerin sinyali olarak görürken, destek ve direnç kırılımlarını doğrulamak için hacim artışlarını önerir.
3. Devam veya Tükenme Formasyonlarının Analizi:
Klasik yaklaşım, devam veya tükenme formasyonlarında (birikim veya dağıtım; omuz-baş-omuz, çift tepe ve dip, üçgenler vb.) giriş yapmadan önce hacmin tükenmesi gerektiğini ve ardından kalıbın kırılmasının büyük bir hacim artışı ile doğrulanması gerektiğini belirtir. Bu, katılımcıların ilgisinin varlığını garanti eder.
Bu yaklaşım teoride sağlamdır, ancak pratikte, uygun bağlam olmadan subjektif yorumlara ve hatalara yol açabilir.
Kişisel Vizyon: Güç Seninle Olsun
Deneyimlerime göre, hacim öncelikle zayıflık gözlemlenerek yorumlanmamalıdır, çünkü bu yanlış okumalara ve piyasaya erken girişlere neden olur. Bunun yerine, gücü tespit etmeye odaklanmayı öneriyorum; bu, belirleyici faktördür. Yüksek hacim, büyük yatırımcıların veya kurumların katılımıyla büyük emirlerin piyasaya girişini ortaya koyar ve bu, piyasada net bir iz bırakır. Bu büyük alım veya satım emirleri, gerçek bir bağlılığı ve sürdürülebilir hareket potansiyelini gösterir.
Hacim ve Trend Çalışmaları Üzerine:
Neden trendin zayıflığına dayalı bir tersine dönüşü esas alalım ki, asıl önemli olan değişimi tetikleyen bağlamı ve gücü tespit etmektir? Açıkça zayıflamış ve düşük hacimle desteklenen bir fiyat hareketi, eğer girişlerimizi hacimdeki zayıflığa dayandırırsak, trendin aynı yönünde devam ederek hesaplarımızı tüketebilir. Gerek trend yönünde gerekse trendin tersine işlem yapmak için, dönüm noktası sağlam bir hacimle desteklenmelidir. Bu aktivite piki, büyük yatırımcıların veya kurumların devrede olduğunu doğrular ve bu da daha yüksek ilgi ve likidite anlamına gelir.
Teknik analistler olarak amacımız, bir trendin "sağlıklı" olup olmadığını teşhis etmekten ziyade, dalgalanmaları veya trendleri yakalamaktır. Zayıflık, tükenmeleri tespit etmek için önemli bir bilgidir, ancak uygun bağlamda ve gerekli doğrulamayla (kalıplar aracılığıyla) güç, başarı oranımızı artıracak ve risk-getiri oranımızı iyileştirecektir.
Şekil 1.1’de, hacimdeki piklerin genellikle trendlerde duraklamaları veya tersine dönüşleri öngördüğünü görebiliriz.
Şekil 1.1
Tesla. Günlük Grafik
Şekil 1.2’de, hacimdeki zayıflığın katılımcıların ilgisindeki kaybı gösterebileceğini (1 ve 2) görebiliriz; ancak hacimdeki artış ve Japon mum kalıbı (3), olası etkili bir girişi doğrulayabilir.
Şekil 1.2
BTC/USDT Günlük Grafik
Destek ve Direnç Analizinde Hacim Üzerine:
Daha önce belirttiğim gibi, zayıflık önemli bir bilgidir, ancak trendin dönüşünü veya devamını doğrulamak için güç vazgeçilmezdir.
Klasik yaklaşıma göre, bir destek veya direnç kırılımı büyük bir hacim artışı ile desteklenmelidir. Ancak deneyim bana şunu öğretti: Kırılımda tespit edilen büyük hacim, genellikle boğa veya ayı tuzaklarıdır; burada alıcılar veya satıcılar tuzağa düşer.
Bunun birkaç nedeni var: Destek ve dirençler psikolojik ve sürekli değişen bölgelerdir, bu nedenle kırılım hacmini reddetme hacmiyle karıştırmak kolaydır. Aynı zamanda, önemli destek veya direnç kırılımlarında büyük kurumlar, pozisyonlarını manipüle etmek veya korumak için büyük alımlar veya satışlar yapma eğilimindedir.
Ayı veya boğa tuzaklarına düşmekten nasıl kaçınırız, hatta bu tuzakları kendi lehimize nasıl kullanırız?
Kişisel olarak, destek ve direnç kırılımlarını hacme dayandırarak aramayı önermiyorum. Destek ve dirençlerdeki fiyat sıkışmaları bu amaç için daha kullanışlıdır, çünkü alıcıların veya satıcıların niyetini ve hakimiyetini ortaya koyar ve daha iyi bir risk-getiri oranı sunar. Yüksek hacimler genellikle, bölge görünüşte kırılmış olsa bile, reddetmeyi işaret eder. Öncesinde bir sıkışma, birikim veya dağıtım olmadan, kırılım aramak asla iyi değildir.
Şekil 1.3’te iki fenomeni bir arada görebiliriz: Bir konsolidasyon formasyonunun kırılımı ve fiyat sıkışmasından (3) sonra bir direncin ($110.000) kırılması. Alıcı güçlerin $100.000 bölgesini yoğun bir şekilde savunduğunu ve bunun hacim pikleri ile önceki büyük saran kalıplarda (1 ve 2) kendini gösterdiğini gözlemleyin. $110.000 bölgesindeki fiyat sıkışması, alıcı gücün hakim olduğu bir bağlamda direnci kırma niyetini ortaya koyar.
Öte yandan, Şekil 1.4’te bir ayı tuzağının nasıl göründüğünü gösteriyorum. Savunulan bir destekte hacimle doğrulanmış gibi görünen bir kırılımın, büyük yatırımcılar veya kurumlar tarafından büyük bir reddetme (1) ile sonuçlandığını gözlemleyin.
Bu noktada iki açıklama yapacağım:
Hacim histogramı, bazı yatırım platformlarında kalıpların görsel olarak tespit edilmesini kolaylaştırmak için renklerle gösterilir, ancak hacimlerin rengi yoktur. Bir hacmin yükseliş veya düşüş yönünde olması, eşlik eden mumun yükseliş veya düşüş yönünde olmasına bağlı değildir; daha çok teknik analistin gerçek zamanlı yorumuna ve özellikle sonraki gelişmelere bağlıdır. Şekil 1.4’teki sahte kırılım örneğinde, yükseliş yönünde bir reddetme hacmi görüyoruz.
Bir diğer hayati husus, büyük ve sağlıklı yükseliş trendlerinde desteklerin, güvenilir kırılımlardan daha fazla sahte kırılım üretmesidir; bu nedenle daha fazla yükseliş yönünde giriş yapmayı öneriyorum. Ayrıca, bir boğa piyasasının coşkusu ve umudu karşısında kısa pozisyon girişleri son derece tehlikeli olacaktır.
“Ayı ve Boğa Tuzakları” ve “Çift Basınç: İyi Kırılım Ticareti’nin Anahtarı” makalelerimde bu fenomenleri çok iyi açıklıyorum.
Şekil 1.3
BTC/USDT Günlük Grafik
Şekil 1.4
BTC/USDT 4 Saatlik Grafik
Devam veya Tükenme Formasyonlarında Hacim Üzerine:
Genellikle bir tükenme formasyonunun kırılımından önce hacmin azaldığının tespit edilmesi önerilse de, ben tükenme formasyonunda büyük hacimlerin tespit edilmesini ve girişlerin, birikim veya dağıtım aralığının sınırlarındaki fiyat sıkışmalarına dayandırılmasını öneriyorum.
Devam veya tükenme formasyonlarında büyük hacimler, çok sayıda katılımcının veya güçlü kurumların alım veya satım işlemlerini kısmen ya da tamamen kapattığını gösterir; bu da bir düzeltmeye yol açabilir. Hatta Thomas Bulkowski gibi yatırımcılar, büyük hacimlerin bulunduğu formasyonlarda başarı oranının arttığını belirtmiştir.
Öte yandan, klasik yaklaşıma aykırı olarak, büyük hacimle kalıp kırılımlarına dayalı girişleri doğrulamaktan kaçınmanızı öneriyorum; çünkü tükenme ve trend devam formasyonları genellikle güçlü volatilite patlamaları üretir. Bu, en iyi ihtimalle trendi kaçırmanıza, en kötü ihtimalle ise kötü risk-getiri oranlarıyla girişlere maruz kalmanıza neden olabilir. Fiyat sıkışmaları, giriş yapmak ve volatilite patlamalarından yararlanmak için daha güvenli bir seçenek olacaktır.
Şekil 1.5’te, uygun bağlamda fiyat sıkışmalarının etkinliğini ve hacmin büyük yatırımcıların varlığını belirlemede kilit bir faktör olduğunu gözlemleyebilirsiniz.
Şekil 1.5
BTC/USDT Günlük Grafik
Ek Örnekler:
Bir ABCD kalıbı, fiyat hareketinin doğrulamasıyla birlikte hacme dayalı girişler için mükemmel fırsatlar sunar. Şekil 1.6’da, güçlü yükseliş trendlerinde çok yaygın olan ayı tuzaklarını (D) nasıl iyi kullanacağımı gözlemleyeceksiniz.
Şekil 1.6
BTC/USDT Günlük Grafik
Hacimle İlgili Önemli Veriler:
Forex ve CFD'lerde Hacim
Hem Forex (döviz) piyasası hem de CFD'ler (fark kontratları) merkezi olmayan ve tezgah üstü (OTC) bir şekilde işler, yani tüm işlem hacminin kaydedildiği merkezi bir borsa yoktur.
Forex'te, platformlarda gördüğünüz hacim, dünya çapındaki toplam "gerçek hacmi" değil, yalnızca brokerın veya likidite sağlayıcılarının likidite havuzundaki işlem akışını temsil eder.
CFD'ler, brokerlar tarafından sunulan OTC türev ürünler olduğundan aynı modeli takip eder: Görülebilen hacim, brokerın ve onun likidite ağının özeline aittir, altta yatan piyasanın tamamını yansıtmaz. Brokerlar, birden fazla sağlayıcıdan (bankalar veya karanlık havuzlar gibi) likidite toplar, ancak yatırımcılar yalnızca bunun bir kısmını görür; bu da temel varlığın gerçek hacmini (örneğin, hisse senetleri üzerindeki bir CFD, borsadaki toplam hacmi göstermez) yansıtmayabilir.
Merkezi Borsalarda Hacim
NYSE gibi hisse senedi piyasaları merkezi bir yapıdadır, yani tüm işlemler tek bir düzenlenmiş borsada gerçekleşir ve kaydedilir. Bu, borsada işlem gören hisse senetlerinin toplam hacminin konsolide ve gerçek zamanlı olarak raporlanmasını sağlar. Hacim, borsada gerçekleştirilen tüm işlemleri, yani satın alınan ve satılan toplam hisse sayısını yansıtır. Sıkı düzenlemeler altında, veriler standartlaştırılmış, denetlenmiş ve kamuya açık bir şekilde erişilebilirdir.
Kripto Para Piyasasında Hacim
Kripto para piyasası, Forex'e benzer şekilde merkezi olmayan ve parçalı bir yapıdadır: İşlemler, Binance veya Coinbase gibi birden fazla küresel borsada gerçekleşir ve birleşik bir merkezi kayıt yoktur. Bu, toplam hacmin her platformun bildirdiği verilerin bir toplamı olduğu anlamına gelir ve bu da tutarsızlıklara ve manipülasyonlara yol açabilir.
Kişisel olarak, Binance'in verilerine önem vermenizi öneriyorum, çünkü spot ve türev işlem hacminde küresel olarak lider konumdadır ve piyasanın önemli bir kısmını (son toplu ölçümlere göre yaklaşık %30-40) temsil eder.
Hacim ve S&P 500
S&P 500 endeksi, kendi başına işlem gören bir varlık olmadığından hacim kaydetmez, ancak bu endeksle ilgili hacmi analiz etmek için akıllı bir strateji, SPY ETF'sinin (SPDR S&P 500 ETF Trust) işlem hacmini izlemektir. Bu borsa yatırım fonu, S&P 500'ün davranışını sadık bir şekilde yansıtır ve yüksek düzeyde ticari aktivite çeker, böylece piyasadaki ilgiyi, likiditeyi ve yükseliş veya düşüş trendlerindeki olası hacim kalıplarını değerlendirmek için değerli bir ölçüt sunar.
Şekil 1.7 ve 1.8’de, S&P 500’ün SPY hacimleriyle nasıl zekice analiz edilebileceğini görebilirsiniz.
Şekil 1.7
S&P 500 Günlük Grafik
Şekil 1.8
SPY Günlük Grafik
Son Not:
Analizlerime göz atmak isterseniz, İspanyolca profilimde şeffaf bir şekilde iyi tanımlanmış piyasa girişlerimi paylaşıyorum. Bu makaleyi beğendiyseniz, iyi dileklerinizi gönderin ve Tanrı hepinizi kutsasın.
MMTUM ETF ile Yatırım Yolculuğunda MMTUM ETF ile Yatırım Yolculuğunda Trendler, İndikatörler ve Eğlenceli Analiz!
Merhaba yatırımcı dostlarım! Bugün elimizde iShares MSCI USA Momentum Factor ETF (MMTUM) grafiği var ve bu ETF’in gizemli dünyasına dalmaya hazırız! Nasdaq’da en çok alınıp satılan hisse senetlerini içeren bu fon, adeta piyasanın nabzını tutan bir yıldız. Peki, MMTUM tam olarak nedir ve içeriğinde neler var? Gelin, bu eğlenceli yolculuğa birlikte çıkalım! Unutmayın, bu analiz bilgilendirme amaçlıdır ve yatırım tavsiyesi değildir. Piyasa iki yönlü bir oyun, o yüzden hem yükseliş hem düşüş senaryolarına dikkat kesileceğiz. Hazırsanız başlıyoruz!
MMTUM ETF Nedir ve İçeriği Neler?
MMTUM, iShares tarafından sunulan bir ETF olup, MSCI USA Momentum Faktör Endeksi’ne dayalı olarak hareket eder. Bu fon, Nasdaq’da en çok işlem gören ve momentumu yüksek hisse senetlerini bünyesinde barındırır. Yani, son dönemde güçlü performans gösteren şirketler (teknoloji devlerinden perakendeye kadar) bu paketin içinde yer alıyor. Bu da MMTUM’un, genel endeks hareketlerinden daha hızlı tepki verebileceği anlamına geliyor. Endeks üzerindeki etkisi ise oldukça belirgin; çünkü bu hisseler, piyasa trendlerini şekillendiren büyük oyuncular!
Trend Çizgileri ve Kırılımlar: Tarihe Yolculuk!Grafiğimize baktığımızda, 01.07.2015’te 53,76 seviyesinden başlayan bir yükseliş trendi dikkat çekiyor. Bu trend, sağlam bir temel oluşturmuş ve zamanla güçlenmiş. Ardından 01.04.2020’de 86’lar bölgesinde ikinci bir yükseliş trendi devreye girmiş. Ancak burada bir uyarı: Trend çizgileri zaman zaman kırılabilir! Mesela, son dönemde fiyatın bu trendlerden sapma gösterdiği noktalar var. Kırılımlar, ya yeni bir yükseliş dalgası ya da aşağı yönlü bir düzeltme sinyali olabilir. Bu yüzden, 191,68 gibi pivot dönüş noktalarını yakından izlemek önemli.
İndikatörler: RSI, MACD ve ADX DMI ile Derinlemesine Analiz
Şimdi işin eğlenceli kısmına geçelim! RSI’da (Göreceli Güç Endeksi) bir uyumsuzluk mu var dersiniz? Evet, fiyat yeni zirveler yaparken RSI’nin aynı hızda yükselmemesi, bir düzeltme sinyali olabilir.
MACD’de ise histogramın daralması, momentumun yavaşladığını gösteriyor olabilir – bu, bir dönüm noktasının habercisi!
ADX ve DMI ise trendin gücünü ölçüyor; ADX’in 25’in üzerindeyse trend hala güçlü, ancak +DI ve -DI kesişimleri yön değişikliği için ipucu verebilir. Bu indikatörleri bir araya getirdiğimizde, piyasanın nefes almaya hazırlandığını söyleyebiliriz.
Elliott Dalgaları, Camarilla ve Fibonacci ile Strateji!Elliott dalgalarına göz attığımızda, mevcut hareketin 5. dalga tamamlanmasına yakın olabileceğini düşünüyoruz. Camarilla destek ve direnç seviyeleri ise bize yol haritası çiziyor: 200 ve 225 dirençleri kritik, 170 ise güçlü bir destek. Çizdiğin Fibonacci uzatma (extension) seviyesinde %61,8’e denk gelen 191,68, tam bir pivot dönüş noktası!
Bu seviye, hem yükselişin devamı hem de olası bir geri çekilme için radarımızda olmalı.
Hacim İndikatörü: Dönüş Noktalarında Hacimle Dans!
Hacim indikatörüne baktığımızda, dönüş noktalarında hacmin artışı dikkat çekiyor. Mesela 191,68 pivotunda hacim patlaması, alıcıların devreye girdiğini gösteriyor. Ancak hacmin azalması, trendin zayıfladığını işaret edebilir. Bu yüzden, hacimle fiyat hareketlerini eşleştirmek, dönüşleri öngörmek için altın değerinde!
İki Yönlü Piyasa: Yükseliş mi, Düşüş mü?Piyasa iki yüzlü bir ayna gibi! Eğer yükseliş devam ederse, 240-296 bandı hedeflenebilir. Ancak düşüş senaryosunda 180, 160 ve hatta 140 destek seviyeleri izlenmeli.
Yatırımcılar, stop-loss stratejileriyle risklerini yönetmeli. Unutma, bu bir satranç oyunu!
MMTUM’un Endeks Üzerindeki Etkisi
MMTUM, Nasdaq’ın yıldız hisselerini barındırdığı için endeksteki hareketlere yön verebilir. Yükseliş trendindeyken endeksi yukarı çeker, düşüşte ise baskı yaratabilir. Bu yüzden, genel piyasa sentimentini de göz ardı etmemek lazım.
Son Söz: Eğlence ve Bilgi Bir Arada!
Bu analizle MMTUM’un gizemli dünyasında bir tur attık! Trendler, indikatörler ve destek-direnç seviyeleriyle dolu bu yolculuk, sana piyasa hakkında fikir verse de, yatırım kararını kendi araştırmanla şekillendirmelisin. Şimdi kahveni al, grafiğe bir daha bak ve stratejin için ilham al! Önemli Hatırlatma: Bu yazı yatırım tavsiyesi değildir, sadece bilgilendirme amaçlıdır. Kendi risk toleransına göre hareket et!
#MMTUM #ETFanalizi #Borsa #Yatırım #TrendAnalizi #ElliottDalgaları #RSI #MACD #Hacim #Nasdaq #PiyasaAnalizi
Eğer daha fazla detay istersen, sormaktan çekinme!
Paladyum ETF Aylık Analiz: 9 Temmuz 2025Teknik Analiz
Elliott Dalga: 5 dalgalı yükseliş tamamlanmış, şimdi düzeltme (A-B-C) olabilir. 5. dalga için hacim bekleniyor.
Fibonacci Seviyeleri: %61.8 (101 USD) destek, %38.2 (166 USD) ve %23.6 (187 USD) direnç.
Hacim: Son dönem hacmi düşük, formasyon için artış lazım.
Fincan Kulp: Fincan 50-300 USD, kulp 100-150 USD bandında. Kırılımda 240-280 USD hedef, hacim kritik.
Temel Bilgiler
Kullanım Alanları: Otomotiv (katalitik konvertör), elektronik, mücevherat.
Gündem: Arz kıtlığı (Rusya, Güney Afrika), hibrit araç talebi, fiyat dalgalanmaları.
Not
Bu analiz yatırım tavsiyesi değildir. Kendi araştırmanızı yapın, riskleri değerlendirin.
Hey arkadaşlar! Sizler için yüklediğiniz aylık Paladyum ETF (PALL) grafiğini inceledim ve samimi bir dille analizimi hazırladım. Grafikte teknik detaylara, Fibonacci seviyelerine, Elliott dalga teorisine, hacim analizine ve fincan kulp formasyonuna bakarak bir özet çıkardım. Ayrıca Paladyum’un temel bilgilerini ve neden son dönemde gündemde olduğunu da ekledim. Unutmayın, bu sadece benim gözlemlerim; piyasa çift yönlü bir yer ve bu analiz yatırım tavsiyesi değildir. Kendi araştırmanızı yapıp riskleri değerlendirin, tamam mı? 😊 Hadi başlayalım!
Teknik Analiz: Aylık Paladyum ETF (PALL)
Grafiğe baktığımızda, Paladyum ETF’in uzun vadeli bir yolculukta olduğunu görüyoruz. Fiyat, 2010’dan itibaren genel bir yükseliş trendinde, ama son dönemde bazı dalgalanmalar dikkat çekiyor. Şimdi teknik detaylara dalalım:
Elliott Dalga Teorisi: Grafikte Elliott dalga yapısını incelemek için ana trendleri ele aldım. Fiyat, 2016’daki dip seviyelerden (yaklaşık 50 USD) başlayarak bir 5 dalgalı yükseliş (impuls dalga) tamamlamış gibi duruyor. Şu an 101.25 USD civarında seyreden fiyat, potansiyel bir düzeltme (A-B-C dalgası) içinde olabilir. Eğer bu doğruysa, 4. dalga tamamlanıp 5. dalga için bir çıkış arayışı olabilir, ancak hacimle desteklenmesi lazım.
Fibonacci Seviyeleri: Görseldeki Fibonacci retracement seviyelerine göz attım. %23.6 (yaklaşık 187 USD), %38.2 (166 USD), %50 (129 USD) ve %61.8 (101 USD) gibi önemli noktalar var. Fiyat şu an %61.8 seviyesine yakın, ki bu güçlü bir destek bölgesi. Yükseliş devam ederse %38.2 (166 USD) ve %23.6 (187 USD) direnç olarak test edilebilir. Bu seviyeler, trendin gücünü anlamak için kritik.
Hacim Analizi: Grafiğin altındaki hacim çubuklarına baktığımda, 2020-2021’deki büyük yükselişlerde hacim artışı dikkat çekiyor, ki bu impuls dalgalarını destekliyor. Ancak son dönemde hacim biraz sönük; bu da ya bir konsolidasyon ya da formasyon hazırlığı olabilir. Fincan kulp formasyonu için hacmin kulp kısmında artması lazım, yoksa kırılım zayıf kalabilir.
Fincan Kulp Formasyonu: Grafikte fincan kulp formasyonunu aradım. Fincan kısmı, 2018’den 2021’e kadar 50 USD’den 300 USD’ye yükselen kavisli hareketle oluşmuş gibi görünüyor. Kulp ise 2022’den itibaren 100-150 USD bandında sıkışan bir konsolidasyonla şekilleniyor olabilir. Eğer fiyat bu kulpu yukarı kırar ve hacimle desteklenirse, 240-280 USD hedeflenebilir. Ama hacim düşerse, formasyonun geçerliliği sorgulanır. Şu an kulpun üst sınırı (yaklaşık 120-130 USD) kritik bir test noktası.
Paladyumun Temel Bilgileri ve Gündemdeki Yeri
Paladyum, endüstride çok önemli bir metal. Özellikle otomotiv sektöründe, katalitik konvertörlerde emisyonları azaltmak için kullanılıyor. Ayrıca elektronik, dişçilik ve mücevherat gibi alanlarda da yer alıyor. Son dönemde neden gündemde derseniz, birkaç neden var:
Arz Kıtlığı: Rusya ve Güney Afrika gibi büyük paladyum üreticilerinden gelen arz sorunları, fiyatları yukarı çekti. Rusya-Ukrayna savaşı da bu etkiyi artırdı.
Elektrikli Araç Geçişi: Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla katalitik konvertör talebinin azalacağı düşünülse de, hibrit araçlar hâlâ paladyumu gerekli kılıyor. Bu da belirsizlik yaratıyor.
Fiyat Dalgalanmaları: 2021’de 300 USD’ye yaklaşan paladyum, 2022’de sert düşüş yaşadı. Son dönemde ise ekonomik toparlanma ve endüstriyel taleple tekrar ilgi odağı oldu.
Özet ve Dikkat Edilecekler
PALL, Elliott dalgaları ve Fibonacci seviyeleriyle 101.25 USD’den bir toparlanma sinyali verebilir. Fincan kulp formasyonu oluşumu umut verici, ama hacmin artması şart. 166 USD ve 187 USD dirençleri hedef olabilir, düşüşte ise 101 USD altı riskli. Temel olarak da paladyumun endüstriyel önemi ve arz dinamikleri fiyatları etkilemeye devam edecek.
Bu analiz sadece bir sohbet, yatırım kararı için değil! Grafiği takip edin, hacim ve haber akışını gözden kaçırmayın. Sizce paladyum nereye gider, yorumlarda buluşalım! 🚗💎
Direxion Daily AAPL Bear 1X Shares Apple Inc. OLASI CYPHER YTDEğitim Çalışması olup Asla YTD
AAPD, Apple hisselerinin kısa vadeli düşüşlerinden faydalanmak isteyen yatırımcılar için tasarlanmıştır. Ancak, bu tür yatırım araçları karmaşık yapıları ve yüksek riskleri nedeniyle dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir.






















