Küresel Sükunet, Ekonomik Sınav: Yen’in Zorlu Testi mi?USD/JPY döviz kuru son dönemde belirgin bir yükseliş gösterdi ve Japon Yeni, ABD Doları karşısında son bir ayın en düşük seviyesine geriledi. Bu yükselişin temel nedeni, ABD ile Çin arasındaki ticaret anlaşması oldu. Küresel risk iştahını artıran bu anlaşma, ABD’nin ticaret açığını azaltmayı hedefliyor, yatırımcı güvenini güçlendiriyor ve Yen’in güvenli liman cazibesini azaltıyor. Doların gücünü destekleyen bir diğer faktör ise ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi planlamadığını gösteren şahin duruşu. Bu tutum, ABD ekonomisindeki durgunluk endişelerinin azalmasıyla birleştiğinde, dolar cinsinden varlıkları daha cazip hale getiriyor.
Bu arada, Japonya’daki iç ekonomik baskılar Yen üzerinde ağır bir yük oluşturuyor. Ülkenin kamu borcu, savunma harcamalarındaki artış ve yaşlanan nüfus nedeniyle yükselen sosyal yardım giderleriyle tarihi zirvesine ulaştı. Enerji faturalarına sağlanan devlet sübvansiyonları ile artan harcamaları finanse etmek için daha fazla tahvil ihracı ihtiyacı, bu mali baskıyı daha da derinleştiriyor. Japonya’nın bu zorlu ekonomik tablosu, Fed’in güçlü duruşuyla keskin bir tezat oluşturuyor. Japonya Merkez Bankası’nın temkinli para politikası duruşuna rağmen, para politikası farkları getiri farkı yoluyla ABD Doları’na avantaj sağlıyor.
Ayrıca, küresel jeopolitik gerilimlerin hafiflemesi, güvenli liman para birimlerinden uzaklaşmayı hızlandırıyor. Önemli çatışma bölgelerindeki ateşkesler ve diplomatik görüşmelere dair umutlar, finans piyasalarında risk iştahını artırdı. Riskli varlıklara yönelen bu ilgi, Japon Yeni’ne olan talebi doğrudan azaltarak USD/JPY kuru üzerindeki temel ekonomik faktörlerin ve para politikası farklılıklarının etkisini güçlendiriyor. Paritenin yönü, küresel dinamiklerin seyri, ekonomik veri açıklamaları ve merkez bankalarının söylemleriyle şekillenmeye devam edecek.
Tradewar
Altın Kemerler Parıltısını mı Yitiriyor?Küresel bir fast-food sembolü olan McDonald’s, COVID-19 pandemisinin zirvesinden bu yana ABD’deki karşılaştırılabilir mağaza satışlarında en büyük düşüşü bildirdi. Mart ayında sona eren çeyrekte, şirketin satışları %3,6 oranında geriledi. Bu düşüş, büyük ölçüde gümrük vergisi politikalarına bağlı ekonomik belirsizlik ve tüketici güvenindeki azalmaya bağlanıyor. Bu performans, ticaret savaşının öngörülemez doğasının tüketicileri isteğe bağlı harcamaları kısmaya yönelttiğini ve fast-food gibi dirençli görünen sektörleri bile azalan müşteri ziyaretleriyle etkilediğini gösteriyor.
Tüketici güvenindeki düşüş ile satış rakamları arasındaki bağlantı net; ekonomik analistler, “yumuşak verilerin” (tüketici duygu ve güveni) “sert verilere” (satış rakamları) dönüştüğünü belirtiyor. Bazı analistlerin McDonald’s’ın fiyat artışlarının bu düşüşe katkıda bulunduğunu öne sürmesine rağmen, satışlardaki gerilemenin zamanlaması, gümrük vergisi kaynaklı endişeler ve ABD ekonomisinin ilk çeyrekte daralmasıyla örtüşüyor. Bu, fiyatlamanın bir etken olsa da, ticaret gerilimlerinin şekillendirdiği daha geniş makroekonomik ortamın kilit rol oynadığını ortaya koyuyor.
McDonald’s, zorlu ekonomik koşullarda müşteri çekmek ve sadakati sürdürmek için değer odaklı kampanyalara odaklanıyor. Şirketin yaşadığı zorluklar, restoran ve konaklama sektöründeki diğer işletmelerin de dışarıda yeme harcamalarındaki düşüşle mücadele ettiğini yansıtıyor. McDonald’s’ın durumu, karmaşık ticaret politikalarının ve buna bağlı ekonomik belirsizliklerin geniş çaplı etkiler yaratabileceğini ve farklı sektörleri etkileyerek tüketici davranışlarını derinden etkileyebileceğini açıkça gösteriyor.
Tarife Tehditlerine Rağmen 3M Hisseleri Neden Yükseldi?Sanayi devi 3M Co.’nun hisseleri, 2025 yılının ilk çeyrek finansal sonuçlarının açıklanmasının ardından güçlü bir yükseliş gösterdi. Bu artışın temel nedeni, şirketin düzeltilmiş kâr ve toplam net satışlarının Wall Street’in beklentilerini geride bırakmasıydı. Bu performans, analistlerin öngördüğünden daha sağlam bir operasyonel temel olduğuna işaret etti.
Olumlu sonuçlar, raporda vurgulanan birkaç önemli faktöre dayanıyor. 3M, güçlü bir organik satış büyümesi sergiledi ve dikkat çekici bir operasyonel marj artışı elde etti. Bu marj iyileşmesi, yönetimin sürdürdüğü maliyet düşürme çabalarının ve operasyonel verimliliğe odaklanan stratejik yaklaşımın etkinliğini yansıtıyor. Dolayısıyla, çeyrek boyunca hisse başına kazançta çift haneli bir artış sağlandı.
Şirket, 2025 kârını etkileyebilecek küresel ticaret gerilimleri ve artan tarifeler konusunda uyarıda bulunsa da, yönetim bu riskleri azaltmaya yönelik proaktif stratejileri detaylandırdı. Planlar arasında tedarik zinciri düzenlemeleri, fiyatlandırma stratejileri ve küresel üretim ağının etkin kullanımı yer alıyor; bu da ABD’de üretimin artırılmasını mümkün kılabilir. Şirket, yıllık düzeltilmiş kazanç tahminini koruduğunu ve bu tahminin beklenen tarife etkilerini zaten içerdiğini belirtti. Yatırımcılar, güçlü çeyrek performansı ve olası risklere yönelik net adımlara olumlu tepki verdi.
Soya Fasulyesi: Küresel Ticarette Hayatta Kalma MücadelesiUluslararası ticaretin karmaşık oyununda soya fasulyesi, küresel ekonominin kritik aktörlerinden biri oldu. Soya fasulyesi sektörü, Avrupa Birliği ve Çin gibi ülkelerin ABD politikalarına karşı korumacı stratejiler izlemesiyle kritik bir dönemece girdi. Bu makale, bu jeopolitik hamlelerin Amerika’nın en önemli tarımsal ihracatlarından birinin geleceğini nasıl şekillendirdiğini inceliyor ve okuyucuları, günümüzün değişken ticaret ortamında gerekli olan dayanıklılık ve uyum yeteneği üzerine düşünmeye davet ediyor.
Avrupa Birliği, yasaklı pestisit kullanımı nedeniyle ABD'den soya fasulyesi ithalatını kısıtladı. Bu karar, küresel ticarette sürdürülebilirlik ve tüketici sağlığına verilen önemi gösteriyor. Bu hamle Amerikalı çiftçileri etkiliyor ve tarımsal uygulamaların uluslararası ticaret üzerindeki etkilerini gözler önüne seriyor. Bu değişimler karşısında şu soru ortaya çıkıyor: Soya fasulyesi sektörü, küresel standartlara uyum sağlarken ekonomik gücünü nasıl koruyabilir?
Çin'in PVH Corp. gibi büyük Amerikan şirketlerini hedef alan stratejik hamleleri, küresel ticareti daha da karmaşıklaştırıyor. Büyük bir Amerikan markasının Çin'in "güvenilmez kuruluşlar" listesine alınması, uluslararası ticaretteki güç dengelerini ortaya koyuyor. Bu durum, ekonomilerin karşılıklı bağımlılığını ve beklenmedik ittifakların veya çatışmaların olasılığını akla getiriyor. Şirketler, bu zorlu koşullarda yol almak için hangi stratejileri benimsemeli?
Sonuç olarak, soya fasulyesi sorunu sadece bir ticaret anlaşmazlığı değil, tarım sektöründe inovasyon, sürdürülebilirlik ve stratejik vizyon ihtiyacını vurgulayan bir çağrıdır. Peki, ticaretin satranç tahtasında her hamlenin oyunun gidişatını değiştirebileceği bu dönemde, soya fasulyesi sektörü ve uluslararası ticaret bu zorlukların üstesinden nasıl gelecek?
Brent Petrol Son Kritik Desteğinde, Kırarsa...Brent petrol 57,85$ seviyesinden işlem görüyor. Dünden bu yana bir yükseliş söz konusuydu fakat olumsuz gelen ABD verisi ve Çin’den ABD’ye bazı firmaların kara listeye alınması ile ilgili uyarı ABD-Çin görüşmelerinde piyasalar bir anlaşma olmayacağını fiyatlarken diğer tarafta da küresel ekonomideki yavaşlamanın yarattığı endişeleri fiyatlıyor. Geçen hafta açıklanan istihdam verilerine göre de işgücü piyasası hızını kaybediyor ve veriler hizmet ve imalat sektörlerinde faaliyetin zayıfladığını gösteriyor. Teknik olarak aralık ayından bu yana gelen yükseliş trendinin desteğinde dönüş yaptık. 59,45$ seviyesini yukarı yönde kırması gerekir ki alımlarda ivmelenme yaşansın. Şimdilik toparlanma isteği kuvvetli değil. Ancak bulunduğumuz noktanın kırılması da kolay değil. Bu nedenle alım denemsi için iyi bir yer olabilir. Olası kırılmalada 56,15$ seviyelerine kadar gevşeme olabileceğini de göz önünde bulundurup stop loss u ayarlamak gerekir.
59,45/ 60,10/ 61,50 dirençler, 57,60/ 57,40/ 56,15 ise desteklerdir.