Güçlü Temeller Jeopolitik Fırtınalara Dayanabilir mi?JD.com, modern yatırım dünyasında dikkat çekici bir paradoks sunuyor: güçlü operasyonel performans sergileyen ancak tamamen kontrolü dışında kalan faktörler nedeniyle hisseleri dalgalı seyreden bir şirket. Düşüşe dair piyasa spekülasyonlarına rağmen JD.com, 2025’in ilk çeyreğinde %15,8 ve ikinci çeyreğinde %22,4 gelir artışıyla istikrarlı bir büyüme gösterdi. Ayrıca JD Retail’in operasyon marjı 2025 ikinci çейреğinde %4,5’e ulaştı. Şirket, 2017’den bu yana Ar-Ge’ye 75 milyar RMB’den fazla yatırım yaparak 3.600’den fazla depoyu kapsayan sofistike bir lojistik ağı kurdu ve sipariş karşılama maliyetlerini dünya lideri seviyeye (%6,5) indiren teknolojiler geliştirdi.
Ancak JD.com’un güçlü temelleri, iç ve dış baskıların hâkim olduğu zorlu bir ekosistem içinde varlığını sürdürüyor. Çin’in 2024’te yalnızca %0,2 artan TÜFE’si, zayıf tüketici talebine yol açarken, Pinduoduo gibi rakiplerin artan rekabeti e-ticaretin dinamiklerini değiştirdi. JD.com, yıkıcı fiyat savaşlarına girmek yerine sürdürülebilir kârlılığa yönelerek premium marka imajı ve kendi lojistik ağıyla kalabalık pazarda öne çıkmayı tercih etti.
JD.com ve ABD’de listelenen tüm Çinli şirketlerin karşı karşıya olduğu en büyük risk, operasyonel zayıflık değil jeopolitik belirsizliktir. ABD-Çin ticaret gerilimleri, her iki ülkedeki düzenleyici baskılar ve olası bir Tayvan çatışması senaryosu yatırımcılar için eşi benzeri görülmemiş riskler yaratıyor. Olası bir Tayvan işgali, SWIFT bankacılık sisteminden çıkarılma ve zorunlu borsa silinmeleri gibi yıkıcı yaptırımları tetikleyebilir; bu da şirketlerin temel iş gücüne rağmen hisseleri değersiz hâle getirebilir. Bloomberg Economics, böyle bir çatışmanın küresel ekonomiye 10 trilyon dolar maliyeti olacağını öngörüyor ve Çinli şirketler uluslararası operasyonları için varoluşsal tehditlerle karşı karşıya kalabilir.
JD.com örneği, küresel yatırımda yeni bir gerçeği ortaya koyuyor: Gelir artışı ve operasyonel verimliliğe odaklanan geleneksel finansal analiz, jeopolitik fay hatlarında faaliyet gösteren şirketleri değerlendirirken yetersiz kalabilir. JD.com operasyonel olarak güçlü kalsa da ve belirgin rekabet avantajlarına sahip olsa da, yatırımcılar aslında yalnızca kurumsal performansa değil, ABD-Çin diplomatik istikrarına da yatırım yaptıklarını kabul etmelidir. Bu siyasi risk primi yatırım denkleminde köklü bir değişim yaratıyor.
Tradetensions
Küresel Gerilim Batarya Altınına Dönüşebilir mi?LG Energy Solution, 2025 yılında batarya sektöründe baskın bir güç haline gelerek, jeopolitik değişimleri ve piyasa dalgalanmalarını fırsata çevirip küresel liderliğini pekiştirdi. Şirketin hisseleri yıl başından bu yana %11,49 artarak 12 Ağustos itibarıyla 388.000 KRW’ye ulaştı. Bu artış, stratejik ortaklıklar ve Tesla ile Michigan tesisinden LFP batarya tedariki için yapılan 4,3 milyar dolarlık önemli anlaşma sayesinde gerçekleşti. Bu ortaklık, Tesla’nın Çinli tedarikçilere olan bağımlılığını azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda ABD’de artan ticaret gerilimi ortamında LG’nin kritik pazardaki konumunu güçlendiriyor.
Şirketin ABD’deki üretim faaliyetlerini stratejik olarak genişletmesi, değişen jeopolitik dinamiklere ve ekonomik teşviklere verilen planlı bir yanıttır. LG, Michigan fabrikasının kapasitesini 2026 yılına kadar 17 GWh’den 30 GWh’ye çıkarırken, elektrikli araç üretim hatlarını enerji depolama sistemlerine (ESS) dönüştürerek yenilenebilir enerji projeleri ve yapay zeka veri merkezlerinden gelen artan talebi karşılıyor. Küresel ölçekte elektrikli araç talebindeki yavaşlamaya rağmen, LG hızla büyüyen ESS pazarından faydalanmayı başararak 2025’in ikinci çeyreğinde operasyonel karını %31,4 artırarak 492,2 milyar KRW’ye ulaştı. Bu başarı, büyük ölçüde ABD’deki üretim teşvikleri ve stratejik konumlandırmadan kaynaklandı.
LG’nin teknolojik liderliği ve fikri mülkiyet portföyü, giderek rekabetin arttığı ortamda en önemli fark yaratan unsurlardan biridir. Şirket, LFP bataryalara göre %30 daha yüksek enerji yoğunluğu sunan gelişmiş LMR batarya teknolojisinin geliştirilmesinde öncüdür ve 200’den fazla LMR patentine sahip olup, bu haklarını mahkeme kararlarıyla etkin bir şekilde korumaktadır. Teknolojinin ötesinde, LG’nin RE100 girişimiyle sürdürülebilirliğe olan bağlılığı ve akıllı şebekeler ile yapay zeka destekli enerji sistemlerine yüksek teknoloji çözümlerini entegre etmesi, onu temiz enerjiye geçişin ön saflarında konumlandırmakta ve hızla gelişen batarya ve enerji depolama sektöründe cazip bir yatırım fırsatı haline getirmektedir.

