Fiyat Keşfinde Altın: Eski İşlem Mantığı Neden İşe YaramazÇoğu trader, altını alışık olduğu fiyat bölgelerinde işlemeye alışmıştır. Bu bölgelerde piyasanın bir geçmişi vardır: net destek ve dirençler, önceki zirveler ve dipler, beklentileri sabitleyen bir “fiyat hafızası”. Her hareket, daha önce yaşanmış bir şeye referansla değerlendirilir.
Ancak altının tüm bu bilinen seviyelerin ötesine geçtiği dönemler vardır. Önünde hiçbir tarihsel referans yoktur, önyargıyı sabitleyecek tanıdık bir bölge yoktur. Bu noktada piyasa farklı bir duruma geçer — fiyat keşfi (price discovery) .
Ve tam da bu aşamada, trend yüzeyde “çok net” görünse bile birçok trader para kaybetmeye başlar.
Fiyat keşfi sadece güçlü bir yükseliş değildir
Birçok kişi fiyat keşfini basit bir kırılım olarak görür. Oysa kırılım sadece kapının açıldığı andır. Fiyat keşfi, o kapının ötesindeki yolculuktur — piyasanın tamamen yeni bir alana girdiği süreçtir.
Bu durumda alışılmış referans noktaları anlamını yitirir. Net bir direnç yoktur, daha önce test edilmiş bir bölge yoktur, fiyatın pahalı mı ucuz mu olduğunu söyleyen “güvenli” bir seviye yoktur.
Fiyat artık geçmişe tepki vermez. Yeni bir denge arar — piyasanın kabul edip etmeyeceğini test ettiği bir seviye.
Fiyat keşfinde gerçekten ne değişir
En büyük değişim fiyatın hızı değil, sermayenin piyasaya nasıl katıldığıdır.
Tanıdık yatay alanlarda trader’lar seviyelere tepki verir: destekte alır, dirençte satar. Beklentiler geçmişe dayanır.
Fiyat keşfinde ise büyük sermaye dokunuşlara tepki vermez. Pozisyon alır. Kararlar, fiyatın yüksek ya da düşük hissettirmesine göre değil, piyasanın yeni fiyat bölgesini kabul edip etmemesine göre verilir.
Bu yüzden bu fazdaki kazançlar, dip ya da tepeyi tam yakalamaktan değil; piyasa reddetmediği sürece pozisyonu taşıyabilme becerisinden gelir.
Bu nedenle birçok trader:
– trendi doğru tespit eder
– çok erken çıkar
– ya da fiyat “çok yüksek hissettirdiği” için sürekli trende karşı satış yapar
Fiyat keşfindeki en yaygın hata
Sorun teknik analiz değil, riskin yanlış değerlendirilmesidir.
Birçok trader riski, fiyatın ne kadar yol aldığıyla ölçer: ne kadar yükseldiği, eski tabandan ne kadar uzaklaştığı, ne kadar “yüksek” göründüğü. Fiyat keşfinde bu mantık geçerliliğini yitirir.
Yüksek fiyat, yüksek risk demek değildir.
Gerçek risk, piyasa yeni fiyat seviyesini reddetmeye başladığında ortaya çıkar — ki bu, bu aşamada çoğu zaman henüz gerçekleşmemiştir.
Eski mantığı yeni bir piyasa rejimine uygulamak, birçok trader’ı baskın sermaye akışlarının yanlış tarafına iter.
Piyasa aslında neyi test ediyor?
Bu aşamada piyasanın sorduğu soru şudur: “Fiyat daha ne kadar yükselebilir?”
Asıl soru ise: “Bu fiyat seviyesi kabul ediliyor mu?”
Eğer kabul ediliyorsa, fiyat genişlemeye devam eder.
Eğer reddediliyorsa, piyasa hızlı ve sert şekilde önceki bölgelere dönebilir.
Birçok trader trendi kaçırdığı için değil, yanlış soruya cevap verdiği için kaybeder.
Fiyat keşfinde doğru yaklaşım
Bu fazda işlem yapmak artık “mükemmel” giriş aramak değildir. Odak noktası şunlara kayar:
– sabır
– pozisyon yönetimi
– hedef tahmini yerine fiyat tepkisini okumak
Sadece fiyat yüksek görünüyor diye harekete karşı satış yaparak akıllı görünmeye çalışanlar genellikle oyundan erken düşer. Fiyatın nereye kadar gideceğini bilmediğini kabul eden; ancak piyasanın henüz reddetmediğini net biçimde anlayanlar ise trendle yeterince uzun süre kalabilir.
Altın fiyat keşfine girdiğinde soru artık “Altın ne kadar daha yükselebilir?” değildir.
Soru şuna dönüşür: “Bu fiyat seviyesi henüz reddedildi mi?”
Eğer cevap hâlâ HAYIR ise, geri kalan her şey sadece kişisel görüştür.
