PENGD bilançosu ile sonunda tüy dikti!Geçmişten umutla bakılan gelecek günler PENGD için mağdur sayısını artırdıkça artırdı diye düşünüyorum. Farklı dönemlerde formasyonların çalışıp çalışmayacağı üzerine yorumlar yapmıştık ama hepsi düpedüz çöp oldu.
Tahtayı süren, yön veren, her ne yapıyorsa tahtanın sahibi herkesin canını çok yaktı. Sonunda "PENGD beklerken asıl ralliyi kaçırmak" yorumu yapmıştım. Sağolsun yanıltmadı. Tek doğru tespit bu çıktı.
Grafikteki düşüş trendi hepinizin malumu. 15 ayda 0,85 kuruştan 7,50 seviyesine zıplayan fiyatlamanın sindirilmesi (8 ay mı oldu) hala devam ediyor. Elbette borsadaki fiyatlama ile firmanın direkt bir ilişkisi olamaz. Bu suç sebebidir piyasa kurallarına göre. Ancak şu var:
Yatırımcısı ile ilişki kurmayan, Yatırım İlişkileri Bölümü'nde çalışanları pandemi süreci bahanesiyle evden çalıştıran bir firmadan bahsediyoruz. Kafamdan sallamıyorum. Telefon açtığımda, telefonu açan kişi güvenlik görevlisi olduğunu söyledi ve bana bu bilgiyi verdi birkaç ay evvel. Eyvallah deyip mail yazdım Yatırımcı İlişkilerine. Cevap da gelmedi. Evde uyku saatine denk geldim heralde. Arkadaşlar insan geri dönüş yapmaz mı? Siz Yatırımcı İlişkileri (adı üzerinde) ne iş yaparsınız? Sizin asli göreviniz burada bahsettiğim hususlarda çalışmak değil mi? Diğer türlü, "böyle bir departman olsa ne olur, olmasa ne olur?" diye düşünmez mi yatırımcı? 500 lotu olan da, 20 Miyon lotu olan da. Herkes teknik olarak eşittir. Sadece şahısların elindeki pay oranı farklıdır.
Fabrika çalışıyor mu, kapalı mı, grev mi var, mal mı yok, ekipman bakımı süreci mi var, tedarik sıkıntısı mı var, yurtdışı ihracatında sıkıntı var mı, mevcut anlaşmaların durumu nedir, gelecek beklentisi nedir, vesaire. Şirket hakkında bilgi almak için bir küreye sahip olmak lazım. Küreye bakıp tahminde bulunursan elbet bir iki şey tutacaktır. Firmanın KAP haberleri bilançodan bilançoya geldiği için (Allah razı olsun lütufta bulunuyorlar. Zahmet oluyor ama kurallar böyle ne yapalım. Yılda 4 defa yoruluyorsunuz rakamları bilançoya işlerken) kimsenin durumdan haberi de yok. Faaliyet raporunda şirketin sahibi Yönetim Kurulu Başkanı'nın mesajı bile yok. O faaliyet raporunu fabrikaya düzenli giden herhangi birisi de yayınlar emin olun. 4 kalem malzemeye tonaj ve rakam girmeyle faaliyet raporu oluşuyorsa Allah selamet versin ne diyelim.
Gelelim 1 sene önce gündeme gelen şu meşhur sermaye artırımına. Yanlış hatırladığımı sanmıyorum. Firma demedi mi arkadaşlar, "biz bedelli sermaye artırımına gitmek istiyoruz, bunun sebebi de çok borcumuz var, borçlarımızı kapatmak istiyoruz, yurtdışına ihracat yapıyoruz" diye? Biz bugün gelen bilançoda neden borçların ciddi anlamda temizlendiğini göremiyoruz? Bilançoya bakınca biz mi yanlış anlıyoruz, firma mı doğru olanı yapıyor, firmanın sahibidir, CEO'sudur, birisi TV ekranına çıkıp durumu anlatamıyor mu? Yükselen Çelik CEO'su beyefendi elindeki 500 lot malı olup forumlarda "yandım Allah" diye anıran ergenleri ciddiye alıp TV'ye çıkıp insanların gözünün içine bakıp izahname sunuyor. Olmadı, Youtube ekranında kendi kanalında izahname sunuyor. Saçma sapan soruları bizzat cevaplıyor. Halka açılırken, borsada işlem görmeye başlayacağı ilk gün, sahibi kürsüden "bize inanın, bize güvenin" demedi mi?
Peki biz PENGD firmasına nasıl inanalım? Nasıl güvenelim? Bizimle iletişime geçmeyen, kendi tanıtımını yapmaktan aciz görünen bir firmaya nasıl ortak olacağız? ya da mevcut ortaklıktan zarar etmeden hangi şartlarda ayrılacağımıza nasıl karar vereceğiz? Fiyatlamadan bahsetmiyorum. Firmanın bakış açısındaki beceriksizlikten bahsediyorum.
İdari: 49
Mühendis: 8
Tekniker: 2
Usta: 13
İşçi: 103
Kişilik personeli var.
Faaliyet raporunun özeti: "Bu bilançoya çok da şeyapmayın. Şimdi makine ekipman bakımları var, çarkların arasına salatalık sıkışmış, domates çekirdeği sıkışmış onları temizliyoruz. Asıl siz Haziran sonrasındaki hareketliliğe bir bakın."
Haziran sonrası dediğin 6. ay. Bunun bilançosu 9. ayda gelir. Yine sene sonuna kadar ne olduğunu bilmediğimiz, haber alamadığımız firmanızda yatırımcı olmaya devam mı edelim beyefendi? Çıkın konuşun. İnsanlara dokunun. Güven verin. Borçlarımızı temizleyemedik bir halt ettik ama gelecek için umutluyuz deyin. Birşey deyin ama.
O oklar var ya grafikte? O oklar da malları yedirdikleri yerler.
