Jeopolitik Gerilimler Brezilya Piyasa Ufkunu mu Kararttı?Brezilya’nın gösterge borsa endeksi Bovespa, beklenmedik bir kaynaktan gelen zorluklarla karşı karşıya: ABD ile artan jeopolitik gerilimler. ABD yönetiminin, eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’ya yönelik devam eden yargı sürecini gerekçe göstererek Brezilya ithalatının büyük çoğunluğuna %50 oranında yüksek gümrük vergisi uygulama kararı, ciddi belirsizlik yaratmıştır. ABD, bu adımı “insan hakları ihlalleri” ve Brezilya yargısında hukukun üstünlüğüne yönelik ihlaller olarak nitelendiriyor. Bu durum, ekonomik politikayı iç siyasi meselelerle iç içe geçirerek geleneksel ticari anlaşmazlıklardan ayrılıyor. Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inácio Lula da Silva, bu müdahaleyi kararlılıkla reddederek Brezilya’nın egemenliğini ve ticaret konusunda müzakereye açık olduğunu, ancak yargı bağımsızlığına karışılmasına izin vermeyeceğini vurgulamıştır.
Bu gümrük vergilerinin ekonomik etkileri çok yönlüdür. Sivil havacılık, enerji, portakal suyu ve rafine bakır gibi bazı sektörler muaf tutulsa da, sığır eti ve kahve gibi kritik ihracat ürünleri %50’lik vergiyle karşı karşıyadır. Brezilyalı et üreticileri 1 milyar doların üzerinde kayıp beklerken, kahve ihracatçıları da önemli ekonomik etkiler öngörmektedir. Goldman Sachs, ABD’ye yapılan toplam Brezilya ihracatı üzerindeki etkili vergi oranını %30,8 olarak tahmin etmektedir. Doğrudan ticaretin ötesinde, bu anlaşmazlık yatırımcı güvenini zedelemektedir, özellikle ABD’nin Brezilya ile halihazırda bir ticaret fazlasına sahip olduğu dikkate alındığında. Brezilya’nın misilleme tehdidi, ekonomik istikrarsızlığı daha da artırabilir ve Bovespa üzerinde ek baskı yaratabilir.
Anlaşmazlık, teknoloji ve yüksek teknoloji alanlarına da uzanarak karmaşıklığı artırmaktadır. ABD’nin, Bolsonaro’nun yargılanmasından sorumlu olan Brezilya Yüksek Mahkemesi Yargıcı Alexandre de Moraes’e uyguladığı yaptırımlar, onun X ve Rumble gibi sosyal medya şirketlerine karşı dezenformasyon gerekçesiyle aldığı kararlarla doğrudan bağlantılıdır. Bu durum, dijital politikalar ve ifade özgürlüğüyle ilgili endişeleri artırmaktadır. Bazı analistler, büyük ABD teknoloji firmalarının düzenlenmesini, ekonomik önemleri nedeniyle bir ticaret meselesi olarak değerlendirmektedir. Ayrıca, Embraer gibi havacılık firmaları muaf tutulsa da, Yüksek teknoloji sektörleri ve fikri mülkiyet korumasına ilişkin geçmiş endişeler, yatırım ortamında temkinli bir havaya yol açmaktadır. Bu iç içe geçmiş jeopolitik, ekonomik ve teknolojik faktörler, Bovespa Endeksi için dalgalı bir görünüm ortaya koymaktadır.
Emergingmarkets
Meksika Pesosu Kritik Bir Eşikte mi?ABD’nin CIBanco, Intercam Banco ve Vector Casa de Bolsa adlı üç Meksika finans kurumuna uyguladığı son yaptırımlar, Meksika pesosunun istikrarı ve ABD-Meksika ilişkilerinin karmaşık dinamikleri üzerine önemli bir tartışmayı tetikledi. Washington, bu kurumları uyuşturucu kartelleri için milyonlarca dolar aklamak ve fentanil öncü maddelerinin ödemelerini kolaylaştırmakla suçluyor. Bu adım, yeni fentanil karşıtı yasalara dayanan ilk hamle oldu. Söz konusu kurumlar, Meksika’nın toplam bankacılık varlıklarının yalnızca küçük bir kısmını (%3’ten az) oluştursa da, bu yaptırımlar sembolik olarak büyük önem taşıyor ve pesonun geleceğine dair yeniden değerlendirme gerektiriyor. Başkan Claudia Sheinbaum liderliğindeki Meksika hükümeti, suçlamaları hızla reddederek somut kanıt talep etti ve kendi soruşturmalarını başlattı; bu kapsamda CIBanco ve Intercam geçici olarak düzenleyici denetim altına alındı.
Ekonomik açıdan, peso karmaşık bir tabloyla karşı karşıya. Yaptırımlardan önce, Meksika pesosu (MXN), yüksek faiz oranları ve ABD ile güçlü ticaret sayesinde dolar karşısında önemli bir değer kazanmıştı. Ancak, Banxico’nun faiz indirimine gitmesi ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) şahin duruşunu sürdürmesi, peso üzerinde baskı yaratıyor. Analistler, bu hedefli yaptırımların Meksika’nın genel finansal sistemi için sınırlı sistemik risk taşıdığını belirtse de, belirsizlik sürüyor. Sermaye çıkışı, diğer Meksika finans kurumları için artan uyum maliyetleri ve yatırımcı güvenindeki aşınma, peso üzerinde ek baskı oluşturabilir.
Jeopolitik açıdan, bu yaptırımlar ABD’nin fentanil kaçakçılığına karşı artan mücadelesini ve bunun ticaret ile güvenlik gerilimleriyle nasıl iç içe geçtiğini vurguluyor. Eski Başkan Trump’ın Meksika ithalatına yönelik yaptırım tehditleri, bu ikili ilişkinin ne kadar hassas olduğunu ortaya koyuyor. Yaptırımlar, Washington’un fentanil krizine karşı finansal yollar da dahil her cephede mücadele kararlılığını gösteren güçlü bir siyasi mesaj niteliğinde. Diplomatik gerilim, göç ve güvenlik iş birliğine dair devam eden zorluklarla birleştiğinde, USD/MXN döviz kuru için zorlu bir zemin oluşturuyor. ABD ile Meksika arasındaki güçlü hükümetler arası ilişkilere rağmen, bu baskılar iş birliğinin sınırlarını test ediyor ve pesonun orta vadeli seyrini etkileyebilir.
Nu Holdings Latin Amerika’nın Fintech Yıldızı Sürdürülebilir mi?Nu Holdings Ltd., Latin Amerika’da finansal hizmetleri dönüştüren lider bir dijital banka olarak öne çıkıyor. Şirket, bölgedeki hızla artan akıllı telefon kullanımı ve dijital ödeme trendlerinden yararlanarak vadesiz hesaplardan sigortaya kadar geniş bir hizmet yelpazesi sunuyor. Nu’nun etkileyici büyüme süreci; 118,6 milyon müşteriye ulaşması, 54 milyar dolarlık varlık biriktirmesi ve özellikle Brezilya, Meksika ve Kolombiya’daki güçlü varlığı sayesinde istikrarlı gelir ve net kâr artışı göstermesiyle dikkat çekiyor. Bu dijital dönüşümle sağlanan stratejik uyumluluk, Nu’yu gelişen finansal manzarada önemli bir oyuncu haline getiriyor.
Ancak etkileyici büyümesine ve müşteri ile varlık artışı konusunda olumlu beklentilere rağmen Nu, önemli finansal zorluklarla karşı karşıya. Şirket, nitelikli yeni müşteriler çekme çabalarının yol açtığı artan fonlama maliyetleri ve düşük getirili teminatlı kredilere yönelik stratejik bir geçiş nedeniyle net faiz marjında (NIM) daralma yaşıyor. Ayrıca, Brezilya Reali ve Meksika Pesosu’nun ABD doları karşısında değer kaybetmesi, raporlanan kazançları olumsuz etkiliyor. NuCel adlı mobil telefon hizmeti gibi Nu’nun iddialı girişimleri, önemli sermaye yatırımları gerektiriyor; bu da uygulama risklerini artırıyor ve sermayenin verimli kullanımını zorunlu kılıyor.
Şirketin iç finansal yapısının ötesinde, dışsal ancak önemli bir jeopolitik risk bulunuyor: Çin’in Tayvan’a yönelik olası bir işgali. Böyle bir durum, Çin’e karşı küresel bir ambargoya yol açabilir; bu da ciddi tedarik zinciri aksaklıklarına, yaygın stagflasyona ve dünya genelinde aşırı enflasyona neden olabilir. Böylesine yıkıcı bir ekonomik zincirleme etki, bölgesel odaklı olsa da Nu Holdings’i derinden etkileyebilir. Tüketici harcamalarında keskin bir düşüş, kredi temerrütlerinde artış, finansmana erişimde büyük zorluklar, para birimlerinde daha fazla değer kaybı ve operasyonel maliyetlerde ciddi artışlarla karşı karşıya kalınabilir; bu da şirketin istikrarını ve büyüme beklentilerini tehdit eder.
Sonuç olarak, Nu Holdings yenilikçi modeli ve güçlü pazar penetrasyonuyla etkileyici bir büyüme hikâyesi sunuyor. Ancak faiz marjlarındaki dalgalanmalar ve yüksek sermaye harcamalarından kaynaklanan iç baskılar ile düşük olasılıklı ama yüksek etkili küresel jeopolitik krizlerin yol açabileceği ekonomik şoklar, dikkatli ve kapsamlı bir değerlendirmeyi gerektiriyor. Yatırımcılar, Nu’nun bugüne kadarki başarısını bu karmaşık ve iç içe geçmiş risklere karşı tartmalı; şirketin gelecekteki refahının, hem bölgesel ekonomik istikrara hem de küresel jeopolitik iklime sıkı sıkıya bağlı olduğunu kabul etmelidir.


