Ekonomik
KÜRESEL EKONOMİK KRİZ - KURAKLIK & KITLIKSevgili Dostlar,
Burada sizlerle pek çok farklı yatırıma yönelik haber-analiz vb. paylaşıyorum.
Ancak bunun yanında bizi gelecekte bekleyen bazı durumlarla ilgili de sizleri ara sıra bilgilendiriyorum.
Grafiğimiz 90 yıldan fazla bir sürede SP500 endeksinin çöktüğü ekonomik kriz zamanlarını gösteriyor.
Şimdiyse sizi yeniden ve yine uyarmak istiyorum: Ekonomist arkadaşlarımla yaptığımız sohbetler, işim gereği hazırladığım ekonomi eğitimleri, rastladığım haberlerin ve analizlerin ışığında önemli bulduğum bazı haberleri derledim.
Bunları moralinizi bozmak veya korkutmak için değil, böyle iki önemli ve kaotik duruma olabildiğince hazırlıklı olmak adına paylaşıyorum.
Lütfen şunlara bir göz atın:
- Nasa'dan Türkiye'ye Kuraklık Uyarısı: www.youtube.com
- Türkiye’de Kuraklık Krizi mi Kapıda? www.amerikaninsesi.com
- Amerika’nın batısındaki kuraklık ürkütücü: www.herkesebilimteknoloji.com
Amerikan Kuraklık İzleme servisinin haritasına göz atın: droughtmonitor.unl.edu Orada kuraklık çoktan şiddetli olarak başlamış bile gördüğüm kadarıyla...
Amerika'daki kuraklık bizi neden ilgilendiriyor? Çünkü Amerika'nın ortabatısı (midwest) dünya buğday ihtiyacının altıda birini (1/6) karşılar. Orada ortaya çıkacak bir kuraklığın sebep olacağı kıtlık, tüm dünyayı şiddetli bir kıtlığa mahkum edecektir.
- Prof. Dr. Mehmet Şişman: Küresel finansal kriz kaçınılmaz- www.cumhuriyet.com.tr
- Kovid-19'un küresel ekonomide çok boyutlu tahribatı: www.aa.com.tr
- Ekonomide pandemi etkisi: Büyük Buhran’a hazır olun - fikirturu.com
- Ekonomik Krizlerin Öncü Göstergeleri ve Türkiye'de Ekonomik Krizlerin Analizi: dergipark.org.tr
Bu analize göre ülkemizde meydana gelen 5 büyük ekonomik kriz analiz edilmiş ve şu göstergelerin Türkiye'de çıkabilecek ciddi bir ekonomik krizin öncü indikatörleri olduğu bulunmuştur: 😱
-Bankalar tarafından özel sektöre verilen toplam iç krediler,
-Toplam rezervlerdeki değişim,
-Döviz kurlarındaki değişim oranı,
-Döviz rezervlerindeki değişim,
-Mevduat faiz oranı yüksekliği,
-M2’nin uluslararası rezervlere oranı,
-Borsa İstanbul getirisi
Özetle: Öncü göstergeler daha detaylı incelendiğinde bankalar tarafından özel sektöre verilen iç kredilerin artmasının kriz riskini artırdığı, buna karşılık toplam rezervler ve döviz rezervlerindeki artışın ise kriz riskini düşürdüğü görülmektedir.
Ayrıca döviz kurlarındaki ve mevduat faizi oranlarındaki artışın da kriz riskini artırdığı görülmektedir. Bu göstergelere ek olarak M2’nin uluslararası rezervlere oranındaki artışların da kriz olma olasılığı ile pozitif bir ilişkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır. M2’nin uluslararası rezervlere oranın merkez bankasının parasal yükümlülüklerinin arttığını ifade etmesi ve bu artış ile birlikte finansal sistemin olası şoklara karşı savunmasız bir duruma düşebileceği ihtimalinin artmasından dolayı bu değişken ile kriz olma olasılığı arasındaki çıkan pozitif ilişki beklentiler dahilinde gerçekleşmiştir.
Öte yandan ise, Borsa İstanbul getirisindeki artışın kriz olma olasılığı ile negatif bir ilişkiye sahip olduğu yani Borsa İstanbul getirisi arttıkça kriz olma olasılığının düştüğü gözlemlenmiştir.
M2 Nedir? 🤔 Bir dönemde dolaşımdaki para ile vadesiz mevduatların toplamına M1, buna vadeli mevduatlar ve yerleşik olmayan döviz mevduatının eklenmesiyle bulunan tanımlı para miktarına da M2 denmektedir.
Tüm bunların ışığında biz sade vatandaş-küçük yatırımcı ne yapmalıdır?
İşte zurnanın zırrrt dediği yer burasıdır...
Onu da başka bir yazıda ele alacağım. Şimdilik bu kadar buhran hepimize yeter 😉
Kalın sağlıcakla 🙋🏻♂️
Yeni Haftanın Gündemi 8 Temmuz // İlk Batarya GeliyorYeni haftanın veri takvimi çok yoğun olmasa da siyaset gündemi hareketli geçeceğe benziyor. Özellikle S400 konusunu piyasa fiyatlamalarında G20 sonrası göremiyoruz fakat önümüzdeki hafta bir batarya Türkiye’ye gelecek. Hatırlanacağı üzere toplam 4 batarya siparişi vardı. ABD Savunma Bakan Yardımcısı Ellen Lord, Türkiye'ye Rus yapımı S-400'lerden vazgeçmesi için 31 Temmuz'a kadar süre tanındığı belirtmiş, vazgeçmemesi halinde ise Türkiye’nin F-35 programından çıkartılacağını söylemişti. 31 Temmuz sürecinin bir parçası olarak önümüzdeki hafta bataryanın Türkiye’ye gelmesi ikili ülke ilişkilerini ne boyuta taşıyacak bilinmiyor. Ancak G20 Zirvesinde Trump’ın Türkiye’ye arka çıkan konuşmalarından sonra bazı ABD Kongre üyelerinin Türkiye’ye karşı sergilediği tutumu yumuşattığı söylemleri yer alıyor. Yine de olası bir CAATSA yaptırımı dahilinde Trump’ın 6 aylık süreyle yaptırımları erteleme yetkisi bulunuyor. Ay sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan ile NATO zirvesinde görüşmesi beklenen ABD Başkanı Trump'ın S-400 konusunda bir uzlaşıya varılamaması halinde muhtemelen Türk ekonomisine en az zarar verecek, ilişkileri en az gerecek olan yaptırımları tercih edeceği belirtiliyor. Piyasanın bu yöndeki beklentileri doğrultusunda da iç piyasada 31 Temmuz öncesi iyimser bir hava hakim. Diğer tarafta ay sonu yapılacak Fed toplantısı öncesinde bu hafta alacağımız Fed tutanakları da oldukça önemli olacak. Bilindiği üzere piyasanın geneli yıl genelinde 25bp faiz indirimini fiyatlarken, %25 olasılıkla da 50bp indirim olabileceği ön görülüyor. Bu nedenle Fed içerisindeki hava ve üyelerin tutumu bu beklentilere şekil vermede önemli olacak.
Türkiye
Türkiye’nin bu hafta iki önemli majör verisi açıklanacak. İlk olarak 11 Temmuz Perşembe günü mayıs ayı cari işlemler dengesi gelecek. Cuma günü Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın da söylemleriyle mayıs ayında olmasa bile haziran ayında cari fazla verileceğini ve bunun 17 yıllık mevcut hükümet döneminde ilk kez gerçekleşeceğini belirtmişti. En son açıklanan nisan ayı rakamlarıyla kümüle cari açık 8,6 milyar dolara kadar geriledi. Bu rakam son 15 yıllık süreçte en düşük seviye. Cari açığın gerileyen ekonomik aktiviteler nedeniyle geriliyor olması her ne kadar fazla olumlu gözükmese de sıcak para ihtiyacının azalması da kurun dalgalı seyri açısından büyük önem taşıyor. Diğer tarafta piyasada gelişen önemli bir konsensüs veri bulunmuyor. 12 Temmuz Cuma günü mayıs ayına ait sanayi üretim rakamları açıklanacak. Nisan ayında %4 daralan sanayi üretimi beklentileri karşılayamamış ve ikinci çeyrek ekonomik aktivitelere ilişkin zayıf sinyaller vermişti. Geçen pazartesi açıklanan haziran ayına ilişkin imalat PMI rakamı ise 45,30’dan 47,90’a yükselmesiyle iyimser sinyallerin geldiği imalat sanayide mayıs ayına ilişkin sanayi üretim rakamları da bu açıdan önemli olacak.
Avrupa
Pazar günkü Yunanistan seçimlerinin ardından Avrupa’nın ekonomi gündemi ECB tutanaklarında olacak. Son olarak Başkan Draghi’nin verdiği mesajlarda ECB’nin daha fazla genişleyici önlemler alabileceğinin sinyallerini vermesiyle ECB’nin bu açıdan duruşu merak edilmişti. Hali hazırda depo faiz oranı -%0,40 olan bankanın politika faizi %0,00 düzeyinde bulunuyor. Bazı küresel merkez bankaların faiz indirim sürecine girdiği dönemde ECB üyelerinin görüşlerinin yer verileceği tutanaklar piyasa ile iletişimde önemli bir yer tutuyor. 8 Temmuz Pazartesi günü Sentix yatırımcı güven endeksi açıklanacak. Euro üzerinde büyük etki yaratmasa bile endeks ve endeks vadelilerinde zaman zaman harekete sebep olabilen bir veri. 10 Temmuz Çarşamba günü Birleşik Krallık sanayi üretim rakamları açıklanacak. Birleşik Krallık’ın temel problemi Brexit. Eğer anlaşma sağlanırsa BoE Başkanı Carney acil bir faiz artışından bahsetmişti. Dolayısıyla ekonomik aktivitelere ilişkin gelecek olan rakamlar faiz artışını desteklerse bu açıdan sterlin erken bir fiyatlamaya girebilir. Fakat sanayi üretiminden beklentiler mayıs ayında yıllık artışın %2,7’den %1,0’e gerilemesi yönünde. Son olarak 12 Temmuz Cuma günü Euro Bölgesi sanayi üretim rakamları açıklanacak. Aylık bazda %0,1 artış beklenirken yıllık bazda ise %0,4 daralmadan %1,7 daralmaya gerilemesi bekleniyor. Bölge genelindeki ekonomik aktivitelerdeki gidişat ileriki dönemlerde ECB’nin karar vermesinde etkili olacak.
ABD
31 Temmuz’da yapılacak FOMC öncesinde bu hafta ABD’de Fed başkanı Powell ve bazı FOMC üyeleri demeçlerde bulunacak. 10 Temmuz Çarşamba günü bir önceki Fed toplantısının tutanakları yayımlanacak. Birçok üye faizlerin seyri hakkında fikrini bugüne dek beyan etmişti. Bu hafta New York Fed Başkanı ve FOMC Başkan yardımcısı Williams ‘ın konuşmasını alacağız. 11 Temmuz günü ABD TÜFE rakamları açıklanıyor olacak. Beklentiler yıllık TÜFE ‘nin %1,8’den %1,6’ya gerilemesi yönünde. 31 Temmuz Çarşamba günü Fed toplantısı öncesinde gelecek TÜFE rakamları piyasalar tarafından dikkatle izlense de Trump’ın baskısı ve 2 faiz indirimine varan piyasa beklentisi çoktan varlık fiyatlarının içine girdi bile. Piyasa yüksek ihtimalle sene içinde 25bp, %25 ihtimalle de 50bp Fed’den faiz indirimi bekliyor.
Ocak 2019'un Ekonomi ve Siyasi GündemiOcak 2019’un ana gündemi önemli merkez bankaları toplantıları, majör ülkelerin 4.çeyreğe ilişkin büyüme performanslarına dair imalat PMI rakamları ve ekonomi gündemi dışında piyasalara yön veren siyasi söylemler olacak. Geçen yıldan miras kalan konular yeni ay ve yılda da tartışılmaya devam edecek. Öncelikli konu Fed ’in 2019 yılında kaç faiz artıracağı, gelişmekte olan ülkelerin reel getirilerinin ve cazibelerinin korunup korunmayacağı ve ABD-Çin ilişkilerinin seyri ocak ayında da takip edilecek. Diğer yanda Trump 2018 ‘in son günlerinde Fed’e yönelik eleştirilerinin dozunu artırmış ve faiz artırmaması gerektiğini ısrarla söylemişti. Powell’ın Fed koltuğundaki geleceği ve Fed’in 2019 yılında nasıl bir faiz politikası izleyeceği yine gündemin ana maddeleri olacak. Siyasi ve jeopolitik temada ise ABD askerlerinin çekilme kararı aldığı Suriye meselesi iç dengeleri yakinen ilgilendiriyor.
Ocak 2019 Ekonomi Takvimi
resmim.net
Türkiye
İç piyasa 31 Mart’ta gerçekleşecek yerel seçimlere odaklanırken bir yandan da 1 Ocak itibariyle sona eren teşviklerin aynı ya da farklı sektörlerde devam edip etmeyeceğini irdeleyecek. Ocak ayında Hazine’nin piyasaya 4,7 milyar TL kadar iç borç geri ödemesi olacak. Bir önceki borçlanma programı duyurusunda söz konusu itfaya karşın piyasadan 4,9 milyar TL borçlanma planlandığı belirtilmişti. Yılın ilk işlem gününde 2018’in son ayına ait imalat PMI rakamlarını alacağız. 3.Çeyrekte %1,6 büyüyen Türkiye ekonomisinin 4.çeyrekte daralma yaşayacağı beklentileri oluşmaya başlamışken, hali hazırda iktisadi faaliyetlerde daralmaya işaret eden PMI rakamları önemli olacak. Kasım ayında %1,44 gerileyen TÜFE’nin aralık ayında da bu düşüşünü sürdürmesi bekleniyor. Enflasyonla Topyekûn Mücadele kampanyası kapsamında ayrıca dünya genelinde enerji ve emtia fiyatlarındaki geri çekilme benzin ve dizel ürünlerinde fiyat indirimlerini beraberinde getirdi. İktisadi faaliyetlerde yaşanan daralmanın da etkisi talep enflasyonu üzerinde de hissedilmeye devam edecek. Bu nedenle aralık ayında düşüşe devam eden bir ÜFE-TÜFE birleşimi görebiliriz. 15 Ocak Salı günü Türkiye ekim ayı işsizlik oranı takip edilecek. 16 Ocak Çarşamba günü kasım ayına ilişkin açıklanacak sanayi üretim verisi de 4.çeyreğin ikinci sanayi üretim verisi olacak. 4.çeyreğe ilişkin büyüme beklentileri daha da belirginleşmeye başlayacak. Ayın en önemli verisi 16 Ocak Çarşamba günü gerçekleşecek olan yılın ilk PPK toplantısı olacak. Kasım ayında enflasyonda yaşanan gelişmelerin ardından TCMB’nin faiz indirim spekülasyonları çıkmış, TCMB ise sıkı duruşun korunacağını aralık ayı faiz karar metni ile teyit etmişti. 3 Ocak günü açıklanacak TÜFE-ÜFE rakamları sonrası şayet enflasyondaki düşüş devam ederse TCMB’nin ilk toplantısının karar metninde yer alacak metin ve tonu oldukça önemli olacak.
Avrupa Bölgesi
Bölgenin ana gündemi Birleşik Krallık ile AB arasında çözümsüzlüğü süren Brexit konusunda anlaşma sağlanıp sağlanmayacağı. Diğer yanda Avrupa Merkez Bankası (ECB) da süper teşviklerden çıkıp, normalleşme adımlarına geçmek istiyor. Yeni yıla yıla imalat PMI rakamlarıyla başlayacağımız Avrupa’da Almanya ve Euro Bölgesinin aralık ayına ilişkin PMI rakamları takip edilecek. Başta ticaret savaşları olmak üzere Brexit anlaşmazlığının boyutunun ekonomide ne denli yer tutacağı merak konusu. 4 Ocak Cuma günü Euro Bölgesinin öncü TÜFE ve ÜFE rakamları açıklanacak. TÜFE’nin yıllık bazda %1,9’dan %1,8’e gerilemesi beklenirken, ÜFE’nin de yılı %4,9’dan %4,1’e gerileyerek tamamlaması bekleniyor. 7 Ocak Pazartesi günü açıklanacak Almanya ve Euro Bölgesi perakende satışlar verisi ile ertesi gün gelecek Almanya sanayi üretimi ile Euro Bölgesi tüketici güveni verilerinin piyasada etkili fiyatlamalara sebep olması beklenmiyor. 16 Ocak Birleşik Krallık TÜFE rakamları da takip edilecek. Brexit’in yarattığı belirsizlik süregelirken, BoE bu belirsizlikler altında yeterli ölçüde faiz artışına gidemiyor. Fed faizini %2,5’a yükseltmişken ve ECB parasal gevşemeden çıkmışken BoE faizleri halen %0,75 seviyesinde tutuyor. 17 Ocak Perşembe günü ise Euro Bölgesi TÜFE ve ÜFE nihai rakamlarının gelmesi bekleniyor.
ABD
Dünyanın ana gündemi 2019’da da Trump ve dış ilişkilerde yürüttüğü politik dili, hamleleri ve Fed’in üzerindeki siyasi gelişmelerin faiz kararına etki edip etmeyeceği olacak. Aynı zamanda bir süredir ABD’deki verim eğrisinin yataylaşmaya başlamasıyla resesyon dedikodusu ve ihtimalleri de yine ABD’ye ilişkin takip edilen önemli unsurlar olacak. Ocak ayında Beyaz Saray Hükümet görevlileri Pekin’e ziyarette bulunacak. Son olarak G-20 zirvesinde konuşan iki lider 90 günlük ateşkes ilan etmiş, sonrasında Kanada da Huawei CFO’su tutuklanıp kefaletle serbest bırakılmıştı. Ardından Trump’ın Huawei ve ZTE şirketlerinden satın alımları engellemek için yeni bir çalışma içinde olduğu açıklandı. Beyaz Saray ile Pekin yönetimi arasında soğuk savaş devam ediyor. Bu nedenle ocak ayının ana gündemi bu toplantı olacak. Yılın ilk işlem gününe ABD lokal takviminde imalat PMI ile başlıyoruz. 3 Ocak Perşembe günü ADP özel sektör tarım dışı istihdam verisi, inşaat harcamaları ve ISM imalat OMI verisi aynı gün takip edilecek. 4 Ocak Cuma günü de ortalama saatlik kazançlar ve istihdam verileri ilk haftanın en önemli verileri olacak. Aynı gün hem Powell hem de FOMC üyesi Bostic’in konuşmaları olacak. Powell ile Trump’ın görüşme tarihi raporun yazıldığı tarih olan 28 Aralık itibari ile kesin değil. Bu nedenle Powell cephesinden Fed’in şeffaflığı ve kredibilitesine dair mesajlar da önemli olacak. 2019 yılında ABD’nin resesyona gireceği, eskisi kadar enflasyon üretemeyeceği beklentileri konuşulurken, önce 4 Ocak’taki ortalama saatlik kazançlar ile 11 Ocak Cuma açıklanacak ABD ÜFE-TÜFE rakamları dolara yön verecek. 16 Ocak günü açıklanacak perakende satışlarda beklentilerden sapma yaşanması halinde endeks ve dolar paritelerinde etkili fiyatlamalara yol açabiliyor. Bu nedenle takip etmekte fayda var. 30 Ocak Salı günü başlayacak ve 31 Ocak tarihinde son bulacak FOMC toplantısından piyasalar faiz artırım kararı beklemiyor. Son olarak aralık toplantısında 25bp faiz artırımına giden Fed 2019 yılı para politikasına ilişkin verdiği mesajların yeterince güvercin olmadığı görülmüş ancak üyelerin noktasal grafiğinde faiz artırım beklentileri 3’ten 2’ye gerilemişti. Trump 2018 ‘in son günlerinde Fed’e yönelik eleştirilerinin dozunu artırmış ve faiz artırmaması gerektiğini ısrarla söylemişti. Bir ara Powell’ın koltuğundan olacağı spekülasyonları Wall Street’te dolaşsa da Beyaz Saray Ekonomi Sözcüsü, Powell’In görevinin devamı konusunda iyi sinyaller vermişti. 2019 yılının tüm FOMC toplantılarının ardından basın toplantısı gerçekleştirecek. Bu nedenle Powell’ın sözlü yönlendirmeleri ve şubat ayındaki komite üyelerinin bir kısmının değişecek olması da gündemin önemli maddeleri arasında yer alıyor.
Herkese mutlu, sağlıklı, huzurlu ve bol kazançlı bir yıl dilerim. Umarım 2019'da herşey gönlünüzde olur.
Sevgiler,
Best