Politik gerginliğin zirve yaptığı bu dönemde, Ekrem İmamoğlu'ndan daha panik yapmış birileri varsa o da Borsa İstanbul yatırımcısıdır. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Vatanını En Çok Seven, İşini En İyi Yapandır" diyerek, siyasi görüşümü yazıya dahil etmeden bir yazı yazarak düşüncelerime sizlere aktaracağım.
Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası elindeki malı tam anlamıyla "boşaltan" isimler hep yabancı. Borsadaki bu satışlardan dolayı küçük yatırımcı korkmuş olsa da bu denli bir satış hacminin sebebi QNB gibi, HSBC gibi ve BOFA gibi yabancı bankalardır. Bizim yaşadığımız "Demokrasi Elden Gidiyor" korkusunu bizimle paylaşmayan yabancı yatırımcının en büyük korkusunun "2. Bir Gezi Dönemi Daha Mı Yaşayacağız ?" olduğunu düşünüyorum. Bu korku, özellikle de küresel gerginliğin de zirvede olduğu bu dönemde gayet anlaşılabilir bir korku. Zaten dünyanın geri kalanında farklı farklı politik krizler varken, S&P500'den dışarı inanılabilmesi güç bir para çıkmışken, altın ve diğer değerli metallerin yükselişi durdurulamıyorken ve Çin'in yaptığı ekonomik ataklar sonrası yıllardır bilinen ve bunlara göre hareket edilen Makroekonomik bilgilerin neredeyse tamamı değişmeye başlamışken, Ekrem İmamoğlu gerginliği, Yabancı Yatırımcı için yeni bir risk yarattı. Şuan Yabancı Yatırımcı, elini nereye atsa altından bir sorun çıkıyor. Bu koşullar altında Ekrem İmamoğlu krizinin borsamıza etki etmemesini ummak "komedi" olurdu. Evet %17'lik bir düşüş olacağını ben de sanmazdım ama günün sonunda "2. Gezi" Korkusu ve Küresel Gerginlik bu denli bir satışa sebep oldu.
Bu düşüşü, Merkez Bankasının Faiz İndirme politikasının sonunda meyvesini verdiği bir rallide yaşamak hepimiz için büyük bir psikolojik yük oluşturdu ama bu demek olmuyor ki; faiz indirme politikalarının hazırladığı Makroekonomik zemin kayboldu. Önce elimizdeki mal pahalandı, faizler arttırıldı ve elimizdeki mal ederi seviyesine geldi. Sonrasında düştü, düşmeye de devam etti. Yaşadığımız rallideki rahatlama sonrası gelen bu kriz sonrası düşüşler, elimizdeki malı ederinden ucuza geriletti. "Peki madem mallar ucuzladı toplayalım mı ?" derseniz cevabım olumsuz olur. 24.03.2025 tarihinde Goldman Sachs Türkiye Ekonomisiyle alakalı uyarısını yaptı. Anlayacağınız; Yaşadığımız bu kriz zamanının makroekonomik sıkıntıları belgelendirildi ve somut bir hale getirildi. Yabancı yatırımcı satışı şuan için bitirmedi ve bu satışları Varlık Fonları ve Yerli Bankalar pek de karşılayamadı. Gelen satışların bir şekilde de olsa karşılanmasını ne ben, ne de başka yatırımcılar kesinlikle talep etmiyordu ama 24.03.2025 tarihinde SPK'nın uyguladığı tedbirlerin kesinlikle anlamsız olduğunu düşünüyorum. Açığa Satış yasağının etkisini inkar etmiyorum ama Kredili İşlem için Özkaynak sınırının %20ye düşürülmesi ve bu konuda esnek davranılması hakkında SPK nasıl bir tepki bekliyordu ? Obaaa çok iyiymiş diyip elimizdeki malın bi 4 katı kadar daha mal mı almamız bekleniyordu ? Böyle bir kriz döneminde özkaynak sınırını %30'dan %20'ye düşürerek tahminimce özkaynak tamamlama çağrısı endişesi olmadan yatırımcıların toplaması beklendi de zaten yaşanan bu düşüşler sonrası yatırımcılar teminat tamamlayamadı, bir de tekrar mı kredili toplanılması beklenildi ? Burada bir tezatlık mı var yoksa olay dediğim gibi mi oldu bilmiyorum ama aşırı etkili olduğunu söyleyemeyeceğimiz ortada.
Malum düşüş yaşandı, mal ucuzken toplamak lazım ama gerginlik bitmeden kademeli dahi olsa mal toplamak bana kumardan farksız geliyor. "Hazır volatilite yüksek iken güzel Trade atılır" gibi bir düşünceye girmek de getireceği kazancın yanında alınan riske bakılınca bana mantıklı gelmiyor. Şuanki güncel haberler gösteriyor ki, Ekrem İmamoğlu gerginliği devam edecek. Mansur Yavaş hakkında açılan soruşturmalar, Üniversitelerde yaşanan gerginlikler (Arkadaşlar üniversite öğrencisiyim ve cuma günü ders işleyemedik), iktidarın aldığı "Sıradışı" kararlar ve vatandaşların katıldığı eylemler daha da dengesiz bir ortam oluşturuyor.
Merkez Bankasının Kriz sırasında erittiği ve neredeyse bitirdiği Dolar Rezervi sonrası Dolar Longlamak mantıklı bir strateji olsa da Pay Piyasası yani bildiğimiz borsa hakkında yapabileceğim yorumları yaptım. Merkez Bankasının erittiği rezerv, kriz bitse de bitmese de Bankacılık sektörünü riskli bir pozisyona sokuyor. Dolarda yaşanan artış, ihracat yapan şirketler için büyük bir zorluk yaratıyor ve yaşanan kriz durumu turizmi direkt etkilediği için turizm sektöründe de duraklamaya yol açıyor. Kısacası kriz bittiğinde de dikkatli olunması gereken sektörler maalesef ki mevcut. Bankalar, Oteller ve Hizmet Sektörü bir de Dış Ticaret Şirketleri şuan ve sonrasında riskli. Sınai Şirketlerine yatırım yapmak, kurulabilecek en "Defansif" strateji olduğunu söyleyebilirim.
Hisse bazlı tavsiyeler vermem gerekirse, önce söylemeliyim ki bu tavsiyeyi zaten benden almayın ama Ekrem İmamoğlu Gerginliğinin bitmesi önsezildiğinde alınması şuan için mantıklı hisseler;
+AEFES : Rusya'da yaşanan Anadolu Efese Kayyum krizi etkisini kaybetmeye ve işler normalleşmeye başladı. Kriz öncesi hareketli ortalamaya göre Yükseliş trendine giren AEFES'in, şuanki kriz sonrası ucuz olan fiyatı iyice ucuzlaştı. Önümüzdeki Yaz dönemi genelde güzel kârlar açıklayan AEFES, şuan mantıklı ve alınabilecek kağıtların başında.
+KCHOL : Evet ihracat yapan şirketler riskli ama "Kriz Sonrası Topluyoruz" portföyü yapıp da Holding koymamak olmaz. En azından bize yakışmaz, biraz da risk almak gerekiyor. Endeksin normale dönmesi gereken zamanda Koç Holding ve iştiraklarına gelen satışlar endeksi maalesef ki baskılıyordu. KCHOL'e alışların başlamasıyla değil, sadece satışların durmasıyla beraber endeksin ralli yapmaya başlaması sonrası yaşanan kriz, hala da diğer BİST100 hisselerine göre daha fazla satıldığı gerçeğini değiştirmiyor. Ucuz Holdinge karşı kesinlikle zaafı olan ben, KCHOL'ü tavsiye ediyorum.
+KTLEV : Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar (Daha çok talimat gibiydi) sonrası inanılmaz bir şekilde düşen KTLEV, sektörel kriz sonrası ayakta kalabilen sayılı şirketlerden. Katılım Finansman şirketlerinin verdiği "Helal Finansman" hizmeti bazı vatandaşlarımız için vazgeçilemez ve uzun vadeli bir hizmet olduğu için kaçırılmaması gereken bir şirket. Kriz öncesi yükseliş trendine girmeye hazırlanan KTLEV şuan için sağlam temellere dayanıyor. Temel Görünüm kısmı biraz korkutsa da kesinlikle portföye eklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta faiz bi anda helal olamayacağına göre ?
+ENKAI : Suriye'de gelişen her olumlu detayın olumlu yansıdığı ENAKI, jeopolitik nedenlerden dolayı alınması gereken bir kağıt. Teknik ve Temel görünümünde kayda değer sorunlar barındırmayan ENKAI, şuana kadar bashettiğim ve sonrasında da portföye eklenmesini söylediğim kağıtların hepsinden daha fazla hikayeye sahip. Böyle kriz durumlarında ne Temele, ne de Tekniğe bakılır. Hikaye görüldüğü an o hikayeye dahil olmak lazım.
+ALTNY : Son dönemlerde halka arz olan en sağlam şirket ALTNY, Ortadoğu'da yaşayan, bundan mutsuz olan, hatta bazen yurtdışında iltica etmek isteyen her vatandaşın yatırım yapması gereken şirketlerden. ASELS'in yaptığı çıkış sonrası ALTNY'a yatırım yapılması düşünülen tutar, 2 şirket arasında tabi ki de paylaştırılabilir fakat bu iki şirketin rakip olmadığını söylemem gerekiyor. Çoğunlukla farklı ürünler üzerinde çalışan bu iki şirket, Küresel gerginliğe karşı portföyde bulunması gereken en önemli sigorta diyebilirim.
+ISMEN : Ya bugün, yada yarın bitecek bu kriz sonrası, ya bugün, yada yarın yaşayacağımız ralliden dolayı aracı kurum tahtası almamız şarttır. Yükselmesi gereken işlem hacimleri, açığa satış yasağının yeniden kalkması ve borsaya olan ilginin arttırılmaya çalışması ISMEN için hayati detaylar. Yakın bir zamanda da %10 gibi bir temettü verecek ISMEN, portföyde bulunması gereken bir kağıt.
Burada size bahsettiğim hisselerin en önemli ortak özelliği; Teknik ve Temel analizle kafayı aşırı meşgul etmeden, hikayesi olan kağıtlar olmasıdır. Mantığımıza sığmayan bir krizde, aklımıza uyan yatırımlar yapmazsak, bu krizi avantaja çeviremeyiz. Bütün Portföyünüzü hissede tutmanızı kesinlikle tavsiye etmiyorum, ama bu demek değil ki; diğer piyasalar güvenli. Bu stresli günlerde 1 düşünecekseniz, 2 düşünmeniz tavsiyemdir.
Umarım bu yaşanan olaylar, inatlaşma ve daha niceleri, güzel gelişmelere vesile olur. Her şeyin güzel olması dileğiyle...
Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası elindeki malı tam anlamıyla "boşaltan" isimler hep yabancı. Borsadaki bu satışlardan dolayı küçük yatırımcı korkmuş olsa da bu denli bir satış hacminin sebebi QNB gibi, HSBC gibi ve BOFA gibi yabancı bankalardır. Bizim yaşadığımız "Demokrasi Elden Gidiyor" korkusunu bizimle paylaşmayan yabancı yatırımcının en büyük korkusunun "2. Bir Gezi Dönemi Daha Mı Yaşayacağız ?" olduğunu düşünüyorum. Bu korku, özellikle de küresel gerginliğin de zirvede olduğu bu dönemde gayet anlaşılabilir bir korku. Zaten dünyanın geri kalanında farklı farklı politik krizler varken, S&P500'den dışarı inanılabilmesi güç bir para çıkmışken, altın ve diğer değerli metallerin yükselişi durdurulamıyorken ve Çin'in yaptığı ekonomik ataklar sonrası yıllardır bilinen ve bunlara göre hareket edilen Makroekonomik bilgilerin neredeyse tamamı değişmeye başlamışken, Ekrem İmamoğlu gerginliği, Yabancı Yatırımcı için yeni bir risk yarattı. Şuan Yabancı Yatırımcı, elini nereye atsa altından bir sorun çıkıyor. Bu koşullar altında Ekrem İmamoğlu krizinin borsamıza etki etmemesini ummak "komedi" olurdu. Evet %17'lik bir düşüş olacağını ben de sanmazdım ama günün sonunda "2. Gezi" Korkusu ve Küresel Gerginlik bu denli bir satışa sebep oldu.
Bu düşüşü, Merkez Bankasının Faiz İndirme politikasının sonunda meyvesini verdiği bir rallide yaşamak hepimiz için büyük bir psikolojik yük oluşturdu ama bu demek olmuyor ki; faiz indirme politikalarının hazırladığı Makroekonomik zemin kayboldu. Önce elimizdeki mal pahalandı, faizler arttırıldı ve elimizdeki mal ederi seviyesine geldi. Sonrasında düştü, düşmeye de devam etti. Yaşadığımız rallideki rahatlama sonrası gelen bu kriz sonrası düşüşler, elimizdeki malı ederinden ucuza geriletti. "Peki madem mallar ucuzladı toplayalım mı ?" derseniz cevabım olumsuz olur. 24.03.2025 tarihinde Goldman Sachs Türkiye Ekonomisiyle alakalı uyarısını yaptı. Anlayacağınız; Yaşadığımız bu kriz zamanının makroekonomik sıkıntıları belgelendirildi ve somut bir hale getirildi. Yabancı yatırımcı satışı şuan için bitirmedi ve bu satışları Varlık Fonları ve Yerli Bankalar pek de karşılayamadı. Gelen satışların bir şekilde de olsa karşılanmasını ne ben, ne de başka yatırımcılar kesinlikle talep etmiyordu ama 24.03.2025 tarihinde SPK'nın uyguladığı tedbirlerin kesinlikle anlamsız olduğunu düşünüyorum. Açığa Satış yasağının etkisini inkar etmiyorum ama Kredili İşlem için Özkaynak sınırının %20ye düşürülmesi ve bu konuda esnek davranılması hakkında SPK nasıl bir tepki bekliyordu ? Obaaa çok iyiymiş diyip elimizdeki malın bi 4 katı kadar daha mal mı almamız bekleniyordu ? Böyle bir kriz döneminde özkaynak sınırını %30'dan %20'ye düşürerek tahminimce özkaynak tamamlama çağrısı endişesi olmadan yatırımcıların toplaması beklendi de zaten yaşanan bu düşüşler sonrası yatırımcılar teminat tamamlayamadı, bir de tekrar mı kredili toplanılması beklenildi ? Burada bir tezatlık mı var yoksa olay dediğim gibi mi oldu bilmiyorum ama aşırı etkili olduğunu söyleyemeyeceğimiz ortada.
Malum düşüş yaşandı, mal ucuzken toplamak lazım ama gerginlik bitmeden kademeli dahi olsa mal toplamak bana kumardan farksız geliyor. "Hazır volatilite yüksek iken güzel Trade atılır" gibi bir düşünceye girmek de getireceği kazancın yanında alınan riske bakılınca bana mantıklı gelmiyor. Şuanki güncel haberler gösteriyor ki, Ekrem İmamoğlu gerginliği devam edecek. Mansur Yavaş hakkında açılan soruşturmalar, Üniversitelerde yaşanan gerginlikler (Arkadaşlar üniversite öğrencisiyim ve cuma günü ders işleyemedik), iktidarın aldığı "Sıradışı" kararlar ve vatandaşların katıldığı eylemler daha da dengesiz bir ortam oluşturuyor.
Merkez Bankasının Kriz sırasında erittiği ve neredeyse bitirdiği Dolar Rezervi sonrası Dolar Longlamak mantıklı bir strateji olsa da Pay Piyasası yani bildiğimiz borsa hakkında yapabileceğim yorumları yaptım. Merkez Bankasının erittiği rezerv, kriz bitse de bitmese de Bankacılık sektörünü riskli bir pozisyona sokuyor. Dolarda yaşanan artış, ihracat yapan şirketler için büyük bir zorluk yaratıyor ve yaşanan kriz durumu turizmi direkt etkilediği için turizm sektöründe de duraklamaya yol açıyor. Kısacası kriz bittiğinde de dikkatli olunması gereken sektörler maalesef ki mevcut. Bankalar, Oteller ve Hizmet Sektörü bir de Dış Ticaret Şirketleri şuan ve sonrasında riskli. Sınai Şirketlerine yatırım yapmak, kurulabilecek en "Defansif" strateji olduğunu söyleyebilirim.
Hisse bazlı tavsiyeler vermem gerekirse, önce söylemeliyim ki bu tavsiyeyi zaten benden almayın ama Ekrem İmamoğlu Gerginliğinin bitmesi önsezildiğinde alınması şuan için mantıklı hisseler;
+AEFES : Rusya'da yaşanan Anadolu Efese Kayyum krizi etkisini kaybetmeye ve işler normalleşmeye başladı. Kriz öncesi hareketli ortalamaya göre Yükseliş trendine giren AEFES'in, şuanki kriz sonrası ucuz olan fiyatı iyice ucuzlaştı. Önümüzdeki Yaz dönemi genelde güzel kârlar açıklayan AEFES, şuan mantıklı ve alınabilecek kağıtların başında.
+KCHOL : Evet ihracat yapan şirketler riskli ama "Kriz Sonrası Topluyoruz" portföyü yapıp da Holding koymamak olmaz. En azından bize yakışmaz, biraz da risk almak gerekiyor. Endeksin normale dönmesi gereken zamanda Koç Holding ve iştiraklarına gelen satışlar endeksi maalesef ki baskılıyordu. KCHOL'e alışların başlamasıyla değil, sadece satışların durmasıyla beraber endeksin ralli yapmaya başlaması sonrası yaşanan kriz, hala da diğer BİST100 hisselerine göre daha fazla satıldığı gerçeğini değiştirmiyor. Ucuz Holdinge karşı kesinlikle zaafı olan ben, KCHOL'ü tavsiye ediyorum.
+KTLEV : Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar (Daha çok talimat gibiydi) sonrası inanılmaz bir şekilde düşen KTLEV, sektörel kriz sonrası ayakta kalabilen sayılı şirketlerden. Katılım Finansman şirketlerinin verdiği "Helal Finansman" hizmeti bazı vatandaşlarımız için vazgeçilemez ve uzun vadeli bir hizmet olduğu için kaçırılmaması gereken bir şirket. Kriz öncesi yükseliş trendine girmeye hazırlanan KTLEV şuan için sağlam temellere dayanıyor. Temel Görünüm kısmı biraz korkutsa da kesinlikle portföye eklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Sonuçta faiz bi anda helal olamayacağına göre ?
+ENKAI : Suriye'de gelişen her olumlu detayın olumlu yansıdığı ENAKI, jeopolitik nedenlerden dolayı alınması gereken bir kağıt. Teknik ve Temel görünümünde kayda değer sorunlar barındırmayan ENKAI, şuana kadar bashettiğim ve sonrasında da portföye eklenmesini söylediğim kağıtların hepsinden daha fazla hikayeye sahip. Böyle kriz durumlarında ne Temele, ne de Tekniğe bakılır. Hikaye görüldüğü an o hikayeye dahil olmak lazım.
+ALTNY : Son dönemlerde halka arz olan en sağlam şirket ALTNY, Ortadoğu'da yaşayan, bundan mutsuz olan, hatta bazen yurtdışında iltica etmek isteyen her vatandaşın yatırım yapması gereken şirketlerden. ASELS'in yaptığı çıkış sonrası ALTNY'a yatırım yapılması düşünülen tutar, 2 şirket arasında tabi ki de paylaştırılabilir fakat bu iki şirketin rakip olmadığını söylemem gerekiyor. Çoğunlukla farklı ürünler üzerinde çalışan bu iki şirket, Küresel gerginliğe karşı portföyde bulunması gereken en önemli sigorta diyebilirim.
+ISMEN : Ya bugün, yada yarın bitecek bu kriz sonrası, ya bugün, yada yarın yaşayacağımız ralliden dolayı aracı kurum tahtası almamız şarttır. Yükselmesi gereken işlem hacimleri, açığa satış yasağının yeniden kalkması ve borsaya olan ilginin arttırılmaya çalışması ISMEN için hayati detaylar. Yakın bir zamanda da %10 gibi bir temettü verecek ISMEN, portföyde bulunması gereken bir kağıt.
Burada size bahsettiğim hisselerin en önemli ortak özelliği; Teknik ve Temel analizle kafayı aşırı meşgul etmeden, hikayesi olan kağıtlar olmasıdır. Mantığımıza sığmayan bir krizde, aklımıza uyan yatırımlar yapmazsak, bu krizi avantaja çeviremeyiz. Bütün Portföyünüzü hissede tutmanızı kesinlikle tavsiye etmiyorum, ama bu demek değil ki; diğer piyasalar güvenli. Bu stresli günlerde 1 düşünecekseniz, 2 düşünmeniz tavsiyemdir.
Umarım bu yaşanan olaylar, inatlaşma ve daha niceleri, güzel gelişmelere vesile olur. Her şeyin güzel olması dileğiyle...
Feragatname
Bilgiler ve yayınlar, TradingView tarafından sağlanan veya onaylanan finansal, yatırım, işlem veya diğer türden tavsiye veya tavsiyeler anlamına gelmez ve teşkil etmez. Kullanım Şartları'nda daha fazlasını okuyun.
Feragatname
Bilgiler ve yayınlar, TradingView tarafından sağlanan veya onaylanan finansal, yatırım, işlem veya diğer türden tavsiye veya tavsiyeler anlamına gelmez ve teşkil etmez. Kullanım Şartları'nda daha fazlasını okuyun.