Çin, uzun süredir ihracat odaklı bir ekonomi olarak faaliyet göstermektedir. Ancak, küresel ticaret gerilimleri ve diğer ülkelerin gümrük duvarlarını yükseltmesi Çin'in ihracatını zorlaştırıyor. Bu duruma karşılık olarak, Çin ABD dolarına olan bağımlılığını azaltarak ekonomik güvenliğini artırmaya çalışmaktadır. USD rezervlerini azaltma ve altın rezervlerini artırma stratejisi, doların küresel piyasalarda değer kaybetmesi durumunda Çin'in daha az etkilenmesini sağlar. Ancak, Çin altın talep ederken aynı zamanda altın fiyatlarını da yükselttiği için elindeki USD rezervi ile daha az altın alabiliyor. Bu durum, önümüzdeki günlerde Amerika'nın faiz indirimleri ile birleşmesi halinde altın fiyatlarını yukarı doğru daha sert desteklemektedir.
Ancak, Çin için bir çıkış yolu daha mevcut: üretimini Türkiye gibi diğer ülkelere kaydırmak. Bu strateji, üretim maliyetlerinin arttığı ve ticaret gerilimlerinin yoğunlaştığı bir dönemde mantıklı bir hamle olabilir. Üretimi diğer ülkelere kaydırmak ve bu firmalara teşvik vermek, Çin'in dolar rezervlerini azaltmasında dolaylı bir etki yaratabilir. Çin, üretim tesislerini diğer ülkelere kaydırarak bu ülkelerde yatırım yapacaktır. Bu yatırımların finansmanı genellikle dolar üzerinden yapılır. Yani, Çin dolar rezervlerini kullanarak diğer ülkelerde üretim tesisleri kuracak veya mevcut tesisleri genişletecektir. Bu da dolar rezervlerinin azalmasına neden olabilir. Ayrıca, Çin üretimini dış ülkelere kaydırdığında, bu ülkelerdeki üretimden elde edilen gelirler yerel para birimleri veya Çin yuanı cinsinden olabilir. Bu, Çin'in dolar yerine yerel para birimlerini veya yuanı kullanmasına olanak tanır, bu da dolar rezervlerine olan bağımlılığı azaltır. Çin, üretimi dış ülkelere kaydırırken bu firmalara teşvik ve sübvansiyonlar verebilir. Bu teşviklerin finansmanı da dolar cinsinden yapılabilir ve dolayısıyla dolar rezervlerini azaltabilir.
Bu yaklaşım, ticaret engellerinin aşılmasına yardımcı olabilir, zira Çin üretimi diğer ülkelere kaydırarak gümrük vergilerinden kaçınabilir ve ihracatını sürdürebilir. Aynı zamanda, diğer ülkelerde üretim yaparak yeni pazarlara erişim sağlayabilir ve tedarik zincirlerini çeşitlendirebilir. Bu stratejiler, Çin'in küresel ekonomik pozisyonunu güçlendirmesine ve olumsuz dış etkilerden daha az etkilenmesine katkıda bulunabilir.
Bu çerçevede, Çin'de BYD gibi firmalar Türkiye'ye yatırım yapmayı planlamaktadır. Bu sadece otomobil sektörüyle sınırlı kalmayıp, farklı sektörlerde de yatırımları içerebilir. Türkiye olarak, bu firmalarla iletişime geçip, onları teşvik etmemiz durumunda bu süreç daha da hızlanacak ve Türkiye daha fazla pay alabilecektir. Yetkililerimizin, yukarıda anlattığım durumu görecek kadar vizyon sahibi olduğunu düşünüyorum.
Bilgiler ve yayınlar, TradingView tarafından sağlanan veya onaylanan finansal, yatırım, işlem veya diğer türden tavsiye veya tavsiyeler anlamına gelmez ve teşkil etmez. Kullanım Şartları'nda daha fazlasını okuyun.