Piyasa yükselecek mi, düşüş mü gelecek, trendin hangi noktasındayız bunları nasıl tespit ediyoruz? Bununla ilgili geçmiş tecrübelerimi, düşüncelerimi ve derlediğim bilgileri paylaşıp, konuyu market psikolojisi açısından değerlendireceğim.
Bunları elimden geldiğince açıklarken, çokça veriden ve kaynaktan yararlanacağım. Kabaca, market (piyasa) psikolojisi; yaşanan hareketler karşısında bizim duygusal olarak hissettiğimiz ve bunların doğrultusunda karar almamızı sağlayan olguların bütünüdür. Yani fiyat hareketlerine karşılık bizim ne hissettiğimizdir. Piyasada yükselen fiyatlara karşılık hissettiğimiz coşku, düşen fiyatlara ve zarara karşı hissettiğimiz öfke bundandır. Kalabalıklar, kitleler, gruplar ne derseniz deyin, duygularla ve dürtülerle hareket eder.
Bireysel olarak hissettiklerinden ayrı ve farklı olarak kitlesel ortak bir tavırları vardır. Bu piyasanın yönü ne ise o’dur. İstisnalar ve belli azınlık haricinde yatırımcıların bundan kurtulması ve farklı düşünmesi pek mümkün değildir.
Bunu hem kendinizden hem de çevrenizden sezebilirsiniz. Piyasalar zirveye giderken yatırımcılar çok mutludur, herkesi bu mutluluğa kazanmaya davet ederler, yüzler güler, zamanla daha da fazla kazanmaya inanç tamdır.
‘’Bir olay arka arkaya iki üç kere tekrarlandıktan sonra, insan beyninin "arterior cingulate" ve "nucleus accumbens" bölümleri otomatik olarak bunun yinelenmesini bekler. eğer yinelenirse, doğal bir kimyasal olan "dopamin" salgılanır ve beyniniz yumuşak bir mutlulukla kaplanır. Bu nedenle bir hisse senedi birkaç kez arka arkaya yükselince, siz bunun süreceği beklentisine girersiniz ve beyin kimyanız hisse senedi yükseldikçe değişerek sizin kendinizi çok mutlu hissetmenize neden olur, böylece öngörülerinize bağımlı olursunuz.
Fakat hisseler düştüklerinde ortaya çıkan parasal kayıplar beyninizin "amigdala" bölümünü -beynin korku ve endişeyi yönlendiren ve tüm köşeye sıkıştırılmış hayvanlarda ortaya çıkan ünlü "dövüş ya da kaç" tepkisini harekete geçiren bölüm- çalıştırırlar. Tıpkı bir yangın alarmı çaldığında kalp atışınızın yükselişini, bir yılan yürüyüş yolunuza çıktığında geri kaçışınızı engelleyemediğiniz gibi, hisse senedi fiyatları düşerken de korkmaktan kendinizi alamazsınız.’’
davranışsal iktisat bir olay arka arkaya iki üç kere tekrarlandıktan sonra, insan beyninin "arterior cingulate" ve "nucleus accumbens" bölümleri otomatik olarak bunun yinelenmesini bekler. eğer yinelenirse, doğal bir ki…
Bu kolay ve hızlı para kazanma dönemi insanlara kendini çok iyi hissettirir. Kişiler çok başarılı olduklarını ve bunun böyle devam edeceğini zanneder. Ama bu bir illüzyondur. Kalabalık kitlelerin bu dönemde büyük ve hızlı paralar kazanmasının nedeni, kendilerinin başarısı değil, piyasanın buna izin vermesidir. Bu olayların sonu da genelde acı tecrübelerle doludur.
2001 nasdaq krizi, 2008 krizi, 2017 Son ayları kripto paralar, 2021 bitcoin rallisi, Şu an bistte yaşananlar buna örnektir. Tabi bunları değerlendirmeden önce de borsa nedir, kimler kazanır, gerçek yüzü nedir bunları iyi bilmek gerekiyor.
Borsayla ilgili en büyük yanılgılardan birisi de, yeni giren ya da az tecrübeli olan kişinin, değerlendirmeyi sadece kendi girdiği dönem ölçüsünde yapmasıdır. Bu hatadır, yapılması gereken ilgili piyasayı tüm geçmişiyle incelenmesidir.
Şu lafları duymuşsunuzdur. ‘’2 yılda 30 kat artmış, buradan da bi 10 kat daha gitse.’’ Muhtemelen gitmeyecektir. Bu 10 kat daha gitse düşüncesi, yukarıda bahsedilenler doğrultusunda oluşmuştur ve rasyonel değildir.‘’Zamanında şu coini veya hisseyi alsaydık şimdi zengindik.’’ Bu laf da çok tanıdık gelmiştir. Başkalarının söylemleriyle bilgisizce yatırım yapanlar, borsada, kriptoda bedava dağıtıldığını sanan insanlar, kolay hızlı para katlama yeri sananlar her zaman zincirin son halkasında gelir ve kaybetmeye mahkûmdur.
Bu insanları son dönemde borsaya davet eden şey, piyasalarda yaşanan coşkudur. #sasa #hektas hisselerine tepeden atlayan insanların motivasyonunu düşünün. Artıyor, o halde ben de girip kazanayım.
Daniel Kahneman’ın Thinking fast and slow kitabından: ‘’İnsanların 'doğru öngörülerde bulundukları' illüzyonuna kapılmalarıydı. ilgili bölümlerden biri aşağıda: Yani al-sat yapan birinin başarısı aslında yeteneğe değil, tamamen şansa bağlı. Ve bu gerçek onlara kanıtlarıyla iletilse bile bunu görmezden gelip aynı şekilde yaşamaya devam ediyorlar. Konunun devamı daha da ilginç. Büyük oranda şansa bağlı öngörülerde yalnızca 2 parametre kullanan algoritmalar, daha fazla parametre/bilgiyle beslenen insanlara karşı daha başarılı oluyorlar. Çünkü insan düşünceleri hem vücut kimyalarına göre çok fazla değişkenlik gösteriyor, hem de daha fazla bilgiyle beslendikçe özgüvenleri, dolayısıyla aldıkları riskler artıyor ve daha kolay kaybediyorlar.
Bu şu demek, örneğin x-y takımları arasında bahis oynarken x takımının kazanma ihtimalini x'in son 5 maçta aldığı puan ve son 5 sezonda y takımıyla oynadığı maçlarda aldığı puan üzerinden hesaplayan basit bir algoritma, Uzun vadede bu iki bilginin ve o maçta sakat/cezalı durumunun, hava durumunun, taraftar sayısının ve hakemin kim olduğunu bilen bir insandan daha başarılı oluyor. Bu yüzden markov zincirlerini kullanan algoritmalar para basarken havanın güneşli olmasından etkilenip daha iyimser tercihlerde bulunan amatörler devamlı para kaybediyor. Çıkarılacak bir başka sonuçsa:
Makinelerin daha az bilgiyle daha başarılı olduğu gerçeği. Bu da onları insanlara göre daha üstün yapıyor. İnsanlar henüz onlara gösterilen istatistiksel gerçekleri bile idrak etmekten -kabullenmekten- aciz. hâlâ aklımızın bize oynadığı illüzyonların esiriyiz.’’ İnsanlar çevrelerinden psikolojik olarak etkilenirler. Bunun açıklaması: borsa 1000 puanlardayken kimse ilgilenmezken şimdi herkesi bi yatırımcı olma arzusu almıştır. Aynısı bitcoin için de geçerli.
3000-5000$ Aralığından alım için ikna edemediğim insanlar, 50-69bin arası daha gider mi diye sormaya başlamıştır. Aynı kişiler şimdi asla 16binden bitcoin alınmaması gerektiğini düşünüyor. Tüm bunlar üzerinde düşünülmüş hesap yapılmış düşünceler değil, tamamen dürtüsel davranışlardır. Bu davranışların sonucu da kaybetmektir.
İnsanlar ve piyasalar var olduğu sürece bu döngüler hep devam edecektir. Her zaman yeni kazananlar ve kaybedenler bulunacaktır. Borsanın var olma amacı da budur. Şimdi yukarıda bahsedilenler ne işimize yarayacak? Tüm bu bilgilerle bulunduğumuz piyasada zirveye göre nerede olduğumuzu ve artık ne zaman çıkmamız gerektiğini bulmaya çalışıyoruz. Yani ne zaman alınır ne zaman satılır diyoruz ya, işte satma zamanını bulmak için. Ayı piyasası (bear dönemi) ne zaman başlar? Zirvedeki mumdan 1 mum sonra başlar. En iyi satış yeridir. Yani zirvedir.
Zirve bölgeleri (yani en iyi satış noktalarını) tespit edebilmek için teknik analizi, piyasanın iç dinamiklerini ve bu market psikolojisini kullanıyoruz. Unutmayın noktası noktasına analiz etmeye çalışmıyoruz. Sadece bölgeleri aşağı yukarı tahmin edip, kendi karımızı maksimuma çıkarmaya çalışıyoruz. Zirve ve dip nokta bulmaya çalışmak gereksiz ve ahmaklıktır. Ortalama maliyette alış, ortalama maliyette satış size en zahmetsiz karı sağlayacaktır.
Kazanmanın önüne geçen bazı yanlış hamleler ve davranış kalıpları: -Kazanmak için acele etmek. -Piyasayla ilgili bilgi sahibi olmamak, öğrenmemek. -Sürekli kaybetmekten dolayı, umutsuz ve negatif olmak. (objektif bakamamak) -Arka kapılar arayıp, kazancı öne çekmeye çalışmak ( duygusal veya hissel trade, ya da margin) -Yeterli araştırma yapmadan sürekli başkalarını dinleyip, kaybedip hatalardan onları sorumlu tutmak, -Zirvede aşırı coşkuya, dipte aşırı korkuya ve öfkeye kapılmak. -Tüm piyasayı sadece haber odaklı takip edenler. Bunlar daha da çoğalabilir. Bu davranış kalıpları içerisinde olan insanlar piyasadan para kazanamazlar. Her yerden duymuşsunuzdur: ‘’Borsa sabırsız insanlardan, sabırlı olanlara para aktarma aracıdır’’. Bu sözün doğruluğunu tecrübeniz arttıkça anlarsınız. Tabi bu tek başına yeterli değil, bunun için doğru zamanlama, doğru hisse coin seçimi, yükseliş trendinde yapacağınız hamleler gibi bir sürü etmen vardır. Ama sahip olmanız gereken temel disiplinlerden biri sabırdır.
Psikoloji ve duygu kısmına geri dönelim. Borsadaki kitleler (küçük yatırımcılar) ; duygular üzerinden yönlendirilir ve manipüle edilir. Yani yapmayacağınız bir hareket üzerine sizin rızanızı alıp, o eylemde bulunmanızı sağlamaktır. Zararınıza olan bir işlem için sizi ikna etmektir manipülasyon. Çeşitli yöntemlerle küçük yatırımcıların elindeki paralar, büyük yatırımcıların, sermaye gruplarının, yeni zenginlerin elinde toplanır. Yani servet transferi gerçekleşir. Dünyada bir sürü borsa, emtia, kripto, parite sayesinde bu servet transferleri her an gerçekleşmektedir.
Geçmişten günümüze tüm dünya piyasalarını inceleyin, daha anlaşılır olacaktır. Bu kadar olumsuz şeyi neden anlatıyorum. Çünkü oyunu kazanmak için oyunun ne olduğunu, kurallarını bilmemiz gerekiyor. Tüm dünyada yapılan haberlerden, fudlardan, psikolojik yıpratma hareketlerinden, manipülasyonlardan, oyunun kurallarını bilerek sıyrılabilirsiniz.
Bir nevi kendinizi korumaktır. Bir kere kaybedip bunun psikolojisinden çıkmak üstesinden gelmek zordur. Devreye duygular girer. Hırsın ve öfkenin esiri olabilirsiniz. O yüzden bunları bilip baştan kaybetmemeye yâda daha az zararla çıkmaya çalışabilirsiniz. Doğru bilginin çok değerli olduğu bir ortamdır borsa, çünkü internette en fazla bilgi kirliliğine, cahilce yorumlara, yönlendirici içeriklere yine borsa konusunda rastlıyoruz. Zaten twitter bile tek başına yetiyor bu içi boş içerikler için.
Zirve noktalarla ilgili kısımdan bahsettim. Bu kadar olumsuz bilgi yeter. Konular biraz bir birine girmiş olabilir kusura bakmayın artık. Dip noktalarda gelecek olursak da bunların tam tersi yaşanmaktadır. Daha önce uzun uzun bunlardan bahsetmiştim, onlar okunabilir.
Birkaç tavsiyede bulunayım. Takip ettiğiniz önemsediğiniz kişileri özenle seçin. Kimsenin elinde sihirli bir değenek veya size 100x yaptıracak gizli bir bilgi yok. Sahtekar insanlardan uzak durun, birbirinin kopyası scam hesapları görmezden gelin.
İnternette bolca paralı parasız eğitim var (borsa, kripto) onlara zaman ayırın. Borsayla ilgili yazılmış kitaplara göz gezdirin. Kendinizi bilgiyle doldurmaya çalışın. Temel ve teknik analiz konularında, yatırımcı psikolojisi konusunda, davranışsal iktisat(ekonomi) konusunda, borsanın temelleriyle ilgili konularda bilgi edinmeye çalışın. Kimsenin eline muhtaç olmayın ama herkesten bilgi edinmeye bakın. Ayrıca yatırım yaptığınız şeyi biraz da olsa tanıyın. Gazla, bir anlık heyecanla, birisi dedi diye balıklama atlamayın. Geçmiş tecrübelere önem verin. Borsada çok fazla yaşanmışlık önemlidir. Kısa zamanlı değil, orta ve uzun vade düşünün. Bir haftada bir ayda kazanmak önemli değildir. Bir yılda iki yılda kazanıp bunu koruyabilmek önemlidir. Kumar olarak değil yatırım ve birikim olarak değerlendirin. Kazanmak için yapılması gerekenler sade ve basit, zor olan bunları uygulayabilmek.
Bilgiler ve yayınlar, TradingView tarafından sağlanan veya onaylanan finansal, yatırım, işlem veya diğer türden tavsiye veya tavsiyeler anlamına gelmez ve teşkil etmez. Kullanım Şartları'nda daha fazlasını okuyun.