TrendAnalyses

GWIND Galata Wind Enerji A.Ş

BISTMIXED:GWIND   GALATA WIND ENERJİ A.Ş.

KİŞİSEL GÖRÜŞÜMDÜR YATIRIM TAVSİYESİ DEĞİLDİR!
Finans piyasaları yüksek volatilite ve yüksek risk taşımaktadır.

Galata Wind Enerji A.Ş

Net Kar Marjı %75,2
Özsermaye Kârlılığı %39,52
Aktif Kârlılık %28,06
Net Satışlar Büyüme %24,23
Favök Marjı %75,90
Esas Faaliyet Kârı Büyüme Yıllık %21,17
Borç Kaynak Oranı %25,12
PEG Oranı 0,72
Nakit Oran 317
Cari Oran 4,12

Halka açıklık oranı %30 ve mevcut ödenmiş sermaye 540,000,000 TL

Bu paylaşımda önceki paylaşımlarımda standart olarak belirttiğim göstergelerin dışında, dikkatimi çeken nakit ve cari oran göstergelerini de eklemek istedim. GWIND, sektöründe yüksek cari ve nakit orana sahip firmalar arasında. Ayrıca bu iki gösterge ve aktif karlılık 5 çeyrek boyunca sektör ortalaması üzerinde seyretmiş ve firma yüksek net kar marjı ile çalışıyor yani gider kalemleri düşük.

“Benzer” faaliyetlerde bulanan sevdiğim firmalar arasında; YEOTK, KONTR, ve GWIND son bilanço için kar marjı ve net kar kıyaslaması yaptım alt kısımdan inceleyebilirsiniz.

Teknik Görünüm;

25 Eylül 2023 tarihinde yaklaşık 39 TL ile zirve değerini gören GWIND akabinde bir düşüş trendi sürecine girmiş ve ana yükseliş trendi hareketinin %60’dan fazlasını geri almış görünüyor. Son kısımlarda minör yükseliş denemeleri ve RSI kısmında hareketlenme mevcut.

Kurumsal Profil

Galata Wind, Türkiye’nin dört bir yanındaki Gold Standard ve VCS sertifikalı rüzgâr ve güneş enerjisi santralleriyle %100 yenilenebilir enerji üretmektedir. Şirket ayrıca evlerin, okulların, iş yerlerinin, akaryakıt istasyonlarının ve üretim merkezlerinin çatılarına da kendi enerjilerini üretmeleri amacıyla güneş enerjisi sistemleri tasarlamaktadır.

2012 yılından beri Doğan Holding iştiraki olarak faaliyetlerine devam eden Galata Wind, %100 yenilenebilir kaynaklı, çevreye duyarlı elektrik enerjisi üreterek, yıllık yaklaşık 400.000 ton karbon emisyon azaltımı sağlamaktadır. Toplam 269 MW kurulu güce sahip olan Galata Wind’in hedefi yenilenebilir enerji kaynaklarını doğru kullanarak ülkemizin enerjideki dışa bağımlılığını azaltmak, çevreye duyarlı, güvenilir ve sürdürülebilir bir iş modeli ile Türkiye’nin temiz elektrik sağlayıcısı olmaktır.

KONJONKTÜREL GÖRÜNÜM / SEKTÖR BAZLI BEKLENTİLER:

Önde gelen kredi derecelendirme kuruluşlarının yayınladıkları raporlara göre ülkemiz için dezenflasyon (enflasyon artış hızının azalması) sürecinin 2024-2025’te yaşanabileceği öngörülmekte. Her ne kadar faiz artışları gerçekleştirilmiş olsa da güncel oranlar hala negatif reel faiz düzeyinde. Para politikasının etkilerini değerlendirmek ve ölçmek için genellikle en az 6 aylık bir süreç göz önünde bulundurulur. Bu etkilerin daha net gözlemlenmesi genellikle ortalama olarak 6 ila 18 aylık bir gecikme süresiyle gerçekleşir.

Güncel Konjonktür;

Aylık bazda enflasyon oranlarında küçük gerilemeler yaşansa da, yıllık bazda artış eğilimini sürdürüyor. Yeni yılın başlangıcıyla birlikte uygulanan ücret/maaş artışlarının, dolaylı olarak maliyet ve likidite artışlarına sebep olması bekleniyor. Bu durum, enflasyon düzeyinin bir süre daha yüksek seyretmesine neden olabilir.

Beklentiler;

1. Pivot olarak belirttiğimiz faiz artış oranlarının azalması aşaması (gerçekleşti).

2. Pivot olarak belirttiğimiz aşama faiz artışlarının durması. (beklenti).

3. Pivot olarak belirtilen aşama ise faiz indirimlerinin yaşanması.

1. ve 2. süreç genel olarak piyasalarda yükselişlerle sonuçlanır ancak 3. süreç birçok muamma barındırır; Bu noktada 3. aşamanın (faiz indirimleri) hangi gerekçe ile yapıldığı ve ekonominin bulunduğu konjonktür düzeyi önem arz etmektedir.

Eğer ekonomide ciddi bir durgunluk söz konusu değilse, işsizlik ve üretimde belirgin sorunlar yaşanmıyorsa, faiz indirimleri, piyasayı rahatlatmak amacıyla kullanılan bir para politikası olarak işlev görebilir. Bu durumda borsalarda olumsuz bir tepki beklemek doğru olmayacaktır.

Faiz indirimleri ve ekonomik canlanma, iktidarın seçim kampanyasında olumlu bir argüman olarak kullanılabilir. Ancak, faiz indirimlerinin ekonomide sıkıntıların doruk noktasına ulaştığı, işsizlik oranlarının rekor seviyelere çıktığı, işletmelerin kapanıp iflas ettiği bir döneme denk gelmesi durumunda, faiz indirimleri Resesyonun ayak sesleri olarak algılanabilir.

Özetlemek gerekirse genellikle yükseliş beklenmesi gereken dönem 2. ve 3. pivot dönemlerinin arasıdır, para politikası faaliyetlerinin yatay konumda tutulduğu dönemdir. Bu konumda beklenti yaratılır ve borsalar tarafından genellikle olumlu fiyatlamalar yapılır. Faiz indirimleri başladığında ise, işsizlik, tarım dışı istihdam, üretici fiyat endeksi gibi ekonomik majör verilere bakarak yatırıma devam etme veya önlem alma gibi seçenekler tercih edilmelidir.

İşlem yapmak için hiçbir zaman aceleci olmayın, strateji oluşturun. Her düzeltme bir alım fırsatıdır diyenlere inanmayın zira grafik üzerinde görebileceğiniz üzere her tepki, trendi tersine çevirmek için yapılmış bir deneme hareketidir. Bu hareketin başarılı olduğu ve devamlılığını sağlayacağına inandığımız emarelerle birlikte işlem yapacağız, kapanış ve onayları takip edeceğiz.

Kişi ve kurumlara bağlı varlıklar üzerinde yapılan incelemeler temel analiz, haber akışı ile desteklenmeli ve muhakkak önlem alarak yani bir risk, stop - kâr, hedef yüzdesi belirlenmeli buna uygun bir strateji ile yatırım yapılmalıdır.

Hiçbir öngörü %100 kesinlik taşımamaktadır, önlem almayı ihmal etmeyiniz. Bol kazançlar dilerim.

Feragatname

Bilgiler ve yayınlar, TradingView tarafından sağlanan veya onaylanan finansal, yatırım, işlem veya diğer türden tavsiye veya tavsiyeler anlamına gelmez ve teşkil etmez. Kullanım Şartları'nda daha fazlasını okuyun.