Türkiye 2017'nin üçüncü çeyreğinde yüzde 11,1 büyüme gösterdi. Böylelikle Türkiye büyümede 2011 üçüncü çeyreğinden bu yana en yüksek büyüme seviyesini gördü.
Geçtiğimiz sene sonuna doğru ekonomide yaşanan yavaşlama hükümetin başta Kredi Garanti Fonu olmak bir çok önlem almasına itmişti. Tüm bu adımların nihayetinde sonuç vermeye devam ediyor.
Türkiye'nin büyümede potansiyelinin üzerine çıktı ve agresif büyümenin orta vadeli negatif etkisi ise enflasyonu tetiklemeye devam edebilir. Ancak büyüme rakamı kısa vadede TL varlıklarına pozitif etkiledi. Kurda bir önceki yazımda 3,85-3,80 koridorunun artık gündeme geleceğini ve kısa vadede short ( satış) pozisyonlarının ağırlıkta olmasının daha uygun bir adım olacağını aktarmıştım. Kurda orta ve uzun vadede yukarı yönlü trend görünümünde herhangi bir değişiklik bulunmuyor. Yoğun bir haftanın içindeyiz ve Amerika ve Türkiye Merkez Bankalarının atacağı adımlar kur ve diğer varlıklara etkisi olacaktır. Gün içinde New York’un Manhattan bölgesinde meydana gelen patlama doları bir miktar zayıflattı. Hafta genelinde ayrıca ABD tüketici enflasyonu ve perakende satış verilerini takip edeceğiz. Son gelen tarım Dışı istihdam verisinin 228 bin ile beklentileri aşmasına rağmen ortalama saatlik ücretler beklentileri yine karşılayamadı. Ancak yine de FED’in istihdamın güçlü seyretmesinden dolayı bu hafta bir faiz artış hamlesi yapması sürpriz sayılmamalı diye düşünüyorum. İçerde ise TCMB’nin nerdeyse yüzde 13 seviyesine yükselene son enflasyon verisi sonrası faiz artışına gidip gitmeyeceği merak konusu. TCMB’nin bekle gör politikasına devam etmesi durumunda TL’de satışlar gözlemlenebilir. Kısa vadede 3.80 psikolojik seviyesi oldukça önemli. Bu seviye üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda 3,85-3,87 dirençleri takip edilebilir.
Geçtiğimiz sene sonuna doğru ekonomide yaşanan yavaşlama hükümetin başta Kredi Garanti Fonu olmak bir çok önlem almasına itmişti. Tüm bu adımların nihayetinde sonuç vermeye devam ediyor.
Türkiye'nin büyümede potansiyelinin üzerine çıktı ve agresif büyümenin orta vadeli negatif etkisi ise enflasyonu tetiklemeye devam edebilir. Ancak büyüme rakamı kısa vadede TL varlıklarına pozitif etkiledi. Kurda bir önceki yazımda 3,85-3,80 koridorunun artık gündeme geleceğini ve kısa vadede short ( satış) pozisyonlarının ağırlıkta olmasının daha uygun bir adım olacağını aktarmıştım. Kurda orta ve uzun vadede yukarı yönlü trend görünümünde herhangi bir değişiklik bulunmuyor. Yoğun bir haftanın içindeyiz ve Amerika ve Türkiye Merkez Bankalarının atacağı adımlar kur ve diğer varlıklara etkisi olacaktır. Gün içinde New York’un Manhattan bölgesinde meydana gelen patlama doları bir miktar zayıflattı. Hafta genelinde ayrıca ABD tüketici enflasyonu ve perakende satış verilerini takip edeceğiz. Son gelen tarım Dışı istihdam verisinin 228 bin ile beklentileri aşmasına rağmen ortalama saatlik ücretler beklentileri yine karşılayamadı. Ancak yine de FED’in istihdamın güçlü seyretmesinden dolayı bu hafta bir faiz artış hamlesi yapması sürpriz sayılmamalı diye düşünüyorum. İçerde ise TCMB’nin nerdeyse yüzde 13 seviyesine yükselene son enflasyon verisi sonrası faiz artışına gidip gitmeyeceği merak konusu. TCMB’nin bekle gör politikasına devam etmesi durumunda TL’de satışlar gözlemlenebilir. Kısa vadede 3.80 psikolojik seviyesi oldukça önemli. Bu seviye üzerinde kalıcılık sağlanması durumunda 3,85-3,87 dirençleri takip edilebilir.